Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/29 E. 2021/710 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/29 Esas – 2021/710
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/29
KARAR NO : 2021/710
DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2017
KARAR TARİHİ : 11/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı sayın vekili 12.01.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirketin 25.08.2016 tarihinde kelepçe kalıbı imalatı sözleşmesi yaptıkları, bu sözleşme gereği davalı şirketin edimlerini yerine getirmediği, noter vasıtasıyla borcunu yerine getirmesi için davalı şirkete birisi 23.11.2016 tarihli olmak üzere iki kez ihtar tebliğ ettikleri halde borçlarını yerine getirmediği, bu nedenle müvekkili şirketin dava dışı … ile yaptıkları sözleşmede temerrüde düştükleri; esasen teslim günü sözleşme ile belirlenip bu günde davalı şirketin üretilmesi öngörülen kalıpları süresinde teslim etmeyerek temerrüde düştüğü, dava dışı …’nun da … Genel Komutanlığından aldığı ihale ve eser sözleşmesinde temerrüde ve cezalı duruma düştüğü, davalının borcunun yerine getirmemesi nedeniyle bu şekilde maddi zararları oluştuğu gibi, davalının sözleşme süresini yerine getirmediğinden cezai şart ödemesi gerektiğini, davalı şirket borcunu yerine getirmediği gibi, 03.11.2016 günlü 42.480, 00 TL bedelli fatura ile 28.11.2016 tarihli 23. 786,91 TL lik iki fatura keserek ödeme talep ettikleri, müvekkili firmanın bu sözleşme gereği davalı şirkete toplam 21.700,00 TL ödeme yaptıkları sözleşme bedeli 35.000.00 TL olduğu halde, dayalı şirketin neredeyse iki katı bedel talep ettikleri, davalı şirketin …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında aleyhlerine 46.387,91 TL takip çıkışlı icra takibi başlattıkları, takibin yasal olmadığı iddiasıyla, davalı taraf ile yaptıkları eser sözleşmesi nedeniyle müvekkili şirketin uğradığı zararlara karşılık, zararları kesin olarak belirlenene kadar ve şimdilik 1.000,00 TL tutarındaki maddi tazminatın ve cezai şartın temerrüt tarihi olan 25.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesini, müvekkili şirketin Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasında 46.387,91 TL takip çıkışlı tutarında borcu olmadığının tespiti ile kötü niyetle açılmış İcra takibi nedeniyle alacağın % 20 sinden aşağı olmak üzere belirlenecek tazminatın müvekkiline ödenmesini, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, her bir parçanın örneğini davalı müvekkiline verdiği, müvekkilinin de bu örneklere göre her bir parçanın kalıbını üreterek davacı yana sözleşmede belirlenen sürede teslim ettiğini, hatta bu süreçte davacı yanın, kendinde bulunan- başka firmalarda yaptıkları kalıpların imalata uygun olmadığını belirttikleri ve davalı şirketin sözü geçen kalıpları da ücretsiz şekilde imalata uyarladığını, teslimden sonra davacı yanın, “dış sağ” ve “dış sol” olarak adlandırılan iki parçanın örneğini yanlış verdiğini beyan ettiğini, bunun nedeninin davacının Konya’da başka bir firmaya kelepçeler için “zamak döküm kilit işi” yaptırması ve orada yaptırdığı parça ile kendilerine verilen örneğe göre yaptırdığı parçanın birbirleriyle uyuşmaması olduğu, davacının bu nedenle kendilerine verilen örneklerde değişikliğe gitmek istediğini ve davalının da iki parçanın kalıbını ücretsiz bir şekilde yeniden ürettiğini, davacının ayrıca, iç bağlantı kilitleme mekanizmasında kullanılan ve “iç kilit” olarak adlandırılan parçada da teslimden sonra değişikliğe gitmek istediğini ve zaman darlığından yeni kalıp yapılamayacağını anlayınca, müvekkile bu parça için bedeli karşılığında “lazer kesim” yapmasını önerdiğini ve bu işlemin müvekkili şirketçe gerçekleştirildiğini, bu iş tamamen sözleşme dışında olduğu için, davalı şirketçe ayrıca faturalandırıldığını, davacının kalıbın parçalarına ilişkin değişiklik taleplerinden sonra, davalı şirketin, sözleşme konusu kalıbın bedeline ilişkin 03/11/2016 tarih 16376 sıra nolu 42.480 TL lik faturayı düzenlediğini, bu faturaya, davacının kalıp için ayrıca talep ettiği 1.000 TL değerindeki aparatın bedelinin de dahil olduğunu ve dolayısıyla 36.000 TL + KDV üzerinden fatura düzenlendiğini, davacının, sözleşme kapsamı dışında yaptırdığı lazer kesim işi için ise, müvekkili tarafından, 28/11/2016, 164163 sıra nolu 23.786.91 TL tutarlı fatura düzenlendiğini, davacı yanın, müvekkile 10.000 TL peşin, 4.000 TL çek, farklı tarihlerde 7.000 TL banka havalesi olmak üzere toplam 21.000 TL ödeme yaptığını, cari hesaptan kaynaklanan 46.378.91 TL lik asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, takibe yapılan itirazın haksız olduğunu, sözü edilen her iki ihtarnamenin de müvekkile ulaşmadığını, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, zira; iki ihtarnamenin düzenlendiği tarih 23/11/2016, taraflar arasındaki sözleşmede belirlenen teslim tarihinin 25/09/2016 olduğunu, Kalıpların 25/09/2016 ve sonrasında teslim edildiği iddia eden davacının ihtarname için 23/11/2016 tarihine kadar neden beklediğini, dava dışı …’nun …’ya teslim tarihinin 18/11/2016 olduğu davacı yanca söylendiği, bu durumda, davacının kendisine kalan iki aylık sürede neden müvekkile hiçbir uyarıda bulunmadığını, davacının, teslimin hiç yapılmadığına ilişkin bir iddiasının olmadığını, istenilen nitelikte olmadığını iddia ediyorsa neden zamanında ayıp ihbarında bulunmadığını, ayrıca, davacının “kalıpların zamanında teslim edilmemesi nedeniyle … unvanlı işyerine kalıpların yaptırılmasından kaynaklanan ek maliyet katlanıldığını iddia etmekte ise de, faturada belirtilen işin, müvekkilin lazerde kestiği parçaların diş açmasına ilişkin olup bu işin, sözleşme kapsamı dışında olduğunu, bu işin davacıya ait olduğunu, davacı tarafın maddi tazminatı ve cezai şartı ayrı ayrı ne miktarda talep ettiği anlaşılmadığından bu hususun davacıya açıklattırılması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi gereğince yapılan işin ayıplı olması sebebiyle alacaklı-yüklenici tarafından başlatılan icra takibindeki alacağın menfi tespiti ve eserin ayıplı olması sebebiyle davacı işverenin uğradığı zarar ile sözleşmede belirlenen ceza-i şart istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği deliler toplanmış; Taraflar arasında imzalanan “Kelepçe Kalıbı İmalat” sözleşmesi, Açık ihale usulü ile ihale edilen 20000 adet çift kilitli metal kelepçe mal alımı idari şartnamesi, … Genel Komutanlığınına yazılan müzekkere cevapları- ekli dosyalar-, … Genel Komutanlığının Metal Kelepçe (Çift Kilitli) Teknik şartnamesi, 20000 adet çift kilitli metal kelepçe mal alımı sözleşme tasarısı, Ankara 19.İcra Müdürlüğünün … E, sayılı icra dosyası, Ankara 67.Noterliğinin 23/11/2016 tarih ve 16118 Yevmiye, 21/12/2016 tarih ve 17836 Yevmiye numaralı ihtarnameleri, faturalar, sevk irsaliyeleri, dosya içerisine alınmış, tanık beyanları alınmış, dosya da tarafların itirazı üzerine iki farklı bilirkişi heyetinden bilirkişi raporu alınmış ve dosya arasında kazandırılmıştır.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık;
1- Taraflar arasında 25.08.2016 tarihinde yapılan kelepçe kalıbı imalatı ile ilgili sözleşme gereğince davacı ve davalı tarafın üstlendikleri edimleri tam olarak yerine getirip getirmedikleri,
2- Davalı tarafın sözleşme gereği yapması gereken kelepçe kalıplarının ayıplı olup olmadığı, bu ayıbın basit bir muayene ile anlaşılıp anlaşılamayacağı, ayıp söz konusu ise davalı tarafın bu ayıbı süresinde davalı tarafa bildirip bildirmediği, davalının bu ayıptan sorumlu olup olmadığı
3- Davalı şirketin lazer kesim işlerini sözleşme dışı kişi ya da kişilere yaptırmasının sözleşmeye uygun olup olmadığı, lazer kesim işinin üçüncü kişilere yaptırılması halinde bu işin bedelinin hangi kıstaslara göre belirleneceği ve bu ödemeden davacı şirketin sorumlu olup olmadığı,
4- Davacı şirketin 25.08.2016 günlü sözleşmede üstelendiği edimleri tam olarak yerine getirip getirmediği, getirmemiş ise temerrüte düşüp düşmediği, davalı tarafın edimini yerine getirmesini bekleyip bekleyemeyeceği,
5-Davacı şirketin davalı şirketten cezai şart alacağı olup olmadığı, cezai şart koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği varsa miktarı,
6- Davalı şirketin Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip başlattığı icra takibinde takip tarihinde takip talebinde belirtilen miktarda davacı şirketten alacağı olup olmadığı, var ise takip tarihi itibariyle muaccel olup olmadığı,
7- Davacı ve davalı yararına faize hükmedilip edilemeyeceği, edilecek ise türü ve başlangıç tarihi,
8-Davacı yararına kötü niyet tazminatına, davalı yararına icra inkar tazminatına hükmedilip edilemeyeceğine noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında kurulan 25/08/2016 tarihli “Kelepçe Kalıbı İmalat Sözleşmesi” başlıklı eser sözleşmesinin incelenmesinde; iş sahibinin … Makina, yüklenicinin … Balata olduğu, 1. Maddede, tarafların adresleri ve tebligatın ne suretle yapılacağı, 2. Maddede sözleşme konusunun; müşteri talebi doğrultusunda ayrıntısı ekteki teknik şartnamede hükümleri doğrultusunda kelepçe üretimine esas kalıpların tasarım ve kalıp imalatın yüklenici tarafından yapılması konusunda anlaştığı, 3.maddede imalat süreci ve yüklenicinin yükümlülükleri, yüklenicinin teknik şartname hükümlerine göre kalıp tasarımı yapacağı, sözleşmenin imzalanmasından sonra 3 takvim/iş günü içinde yapılacak teknik çizim ve lazerle kesilmiş prototip ürünleri müşterinin onayına sunacağı onay sunma tarihinin 28/08/2016 tarihi olduğu, müşteri tarafından onay verilmezse en geç 3 gün içinde gerekli değişikliği yapacak ve yeninden müşterinin onayına sunulacağı değişiklikler nedeniyle uzayan sürenin 3.4 mad. Belirtilen teslim süresini geçirtemeyeceği, onaya müteakip, kalıpların imalatını yapacağı, tüm kalıplar seri üretim baskı yapmaya elverişli ve hazır bir halde 25/09/2016 tarihinde müşteriye teslim edileceği, 4. Maddesinde sözleşme bedelinin ödenmesi ve müşteri yükümlülükleri; sözleşmenin bedeli ham madde dışarıdan alınacak işçilik bedelleri dahil 35.000,00-TL + KDV olduğu…., 5.Maddesinde sözleşmeye aykırılık; cezai şart tutarı, 6 madde diğer husuları kararlaştırılmıştır.
Ankara …İcra Müd.’nün 2017 / 748 E. Sayılı Dosyası İncelendiğinde; Alacaklı … Balata…Ltd.Şti vekili tarafından borçlu … Makine… Ltd.Şti. aleyhine 10.01.2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatılmış olup “03.11.2016 tarih 163764 nolu 42.480-TL. fatura ve 28.11.2016 tarih 164163 nolu 23.786,91 TL. faturalara dayanarak 46.387,91 TL asıl alacak 727,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 47.115,70-TL alacağın tahsili talep edilmiştir. 7 Örnek Ödeme Emri’ nin borçlu şirkete 11.01.2017 tarihinde tebliğ edildiği, 13.01.2017 tarihinde borçlu şirket vekilinin “ Müvekkilinin dosya alacaklısına hiçbir borcu bulunmadığı, Ankara 3 Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/29 E. Sayılı dosyasından menfi tespit davası başlattıkları, takip konusu faturaların taraflar arasında ki kelepçe kalıbı imalatı sözleşmesine ilişkin kesildiğini, ancak alacaklı görünen tarafın edimini ifa etmediği, seri üretime geçilmesine olanak sağlayacak kalıp üretimini yapmadığı, ihtarlarına rağmen kalıpları teslim etmediği, sözleşmeden fazla bedel talep ettiği, müvekkilinin tüm yükümlülüklerini ve peşin ödemeyi yapmasına rağmen edimin yerine getirilmediği, aksine müvekkilinin zarara uğrayıp alacak davası açılmış ve borcu bulunmadığı yönünde alacak dosyasında tespit talep ettikleri, bu sebeplerden takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm fer’ ilerine itiraz ettiklerinden bahisle” itirazı üzerine takip durdurulmuştur.
Menfi tespite konu icra takibine dayanak faturalar incelendiğinde; 03/11/2016 tarih ve 163764 fatura numaralı KDV Hariç tutarı 36.000,00-TL, KDV 6.480,00-TL, KDV dahil tutarı 42.480,00-TL, açıklama kısmında Muh. Mlz, Lazer kesim ( Kalıp Bedeli), 28/11/2016 tarih ve 164163 fatura numaralı KDV Hariç tutarı 20.158,40-TL, KDV 3.628,51-TL, KDV dahil tutarı 23.786,91-TL, açıklama kısmında Lazer kesim (aparat),
Dosya üzerinde bilirkişi kurulu marifeti ile bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Birinci Bilirkişi kurulunun 08/10/2018 tarih rapor tarihli raporunda özetle; “…Taraflar arasında 25.08.2016 tarihinde “Kelepçe Kalıbı İmalat Sözleşmesi” imzalamış olduğu, sözleşmede davacının müşteri, davalının ise kalıbın imalatını yüklenen taraf olduğu. Davalı tarafın kelepçe kalıplarını sözleşme hükümlerine göre davacıya 25/09/2016 tarihinde teslim etmesi gerekirken irsaliyeli fatura tarihlerine göre 03/11/2016, 28/11/2016 tarihlerinde teslimleri yapmış olduğu, bu durumda; davalının kalıpları süresinde teslim etmediğinin anlaşıldığı, davacının kalıpları davalıdan teslim alarak kullanmak suretiyle kelepçe imalatı yaptığı bu kelepçelerin … Genel Komutanlığı tarafından sözleşmeye aykırı olmasıyla reddedildiği, reddedilme sebeplerinden olan kelepçelerdeki dalgalanma ve kabarıklığın kalıpların hatalı üretilmesinden kaynaklandığı, bu durumda; kalıpların üretiminin hatalı olması ve geç teslimi ile birlikte davalı tarafın edimini yerine getirmediğinin anlaşıldığı,
Bununla birlikte davalı yan tarafından ayıplı olarak üretilen ürünün fiziki muayene yani el kontrolü muayenesi ile anlaşılabileceği, ancak davacı yan tarafından bu ayıbın davalı yana bildirildiğine dair dosya kapsamında herhangi bir belge bulunmadığı, davacının, davalının ürünü geç teslim etmesinden kaynaklı olarak cezai şart talep edip edemeyeceğinin mahkemenize ait olmak üzere; taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında 25.09.2016 tarihinden 03.11.2016 tarihine kadar 39 gün cezai şart bedelinin ((41.300 x 0,01) x 39) 16.107,00 TL olarak hesaplandığı, Bununla birlikte teslim edilen ürünün ayıplı olmasına rağmen, davacının bu hususu davalıya bildirmediği, davacının bildirim yapmamasından kaynaklı olarak sorumlu olup olmadığı Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Mahkemece davacının sorumlu tutulmaması halinde davacının zararının hesaplanabilmesi için; davacının, dava dışı … Metal CNC Makine ve Kalıp İmalatı-…’ya yapmış olduğu işten kaynaklı uğramış olduğu zarara ilişkin belgelerin dosyaya sunulması gerektiği, Davalının yapmış olduğu lazerli kesim kelepçenin iç kilit mekanizmasına ve kalıp sonrası iç kilidin işlenmesine ilişkin olmasıyla sözleşme kapsamında olmadığı,
Dava dosyasının ve tarafların ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde; Davacı işveren tarafından davalıya 29.08.2016 tarihinde 10.000,00 TL, 27.09.2016 tarihinde 2.000,00-TL, 05.10.2016 tarihinde 2.500,00 TL ve 25.10.2016 tarihinde 2.500,00 TL olmak üzere 17.000.00 TL havale yoluyla. ayrıca 27.09.2016 tarihinde çek ile 4.000,00 TL olmak üzere toplam (17.000.00 + 4.000.00) 21.000,00 TL ödemiş olduğu tespit edilmiştir.
Davacının sözleşme kapsamında davalıya havale ve çek ile toplam 21.000,00 TL kısmı ödeme yapmış olduğu. kalıpların ayıplı olması nedeniyle davacının kısmi ödeme yaparak edimlerini yerine getirdiğinin anlaşıldığı, Davalının icra takibine konu etmiş olduğu faturaların. davacı yan tarafından muhasebe usul ve ilkelerine uygun kayıt altına alınan ticari defterlerine itiraz edilmeden kayıt edilmiş olduğu ve davalıya borcunun icra takibindeki asıl alacak tutarı olan 46.387,91 TL olduğu, bununla birlikte yapılan teknik incelemede; davalının sözleşme dışı olarak yapmış olduğu Lazer Kesim işine ilişkin 23.786.911 TL’lik bedeli talep edebileceği değerlendirilmiş ise de bu faturadan ne kadarlık tutarını ve düzenlemiş olduğu 42.480,00 TL’lik bedelli faturayı talep edip edemeyeceğinin, davalı yan tarafından geç ve ayıplı olarak teslim edilen sözleşmeye konu kalıp hususunda davacının sorumlu olup olmadığının açıklığa kavuşturulmasından sonra tespit edilebileceği,..” Sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İkinci Bilirkişi kurulunun 06/03/2020 tarihli ve 09/04/2020 tarihli ek raporlarında özetle;”…Davacı … Mak. Tic. Ltd. Şti. tarafından, davalı … Balata Tic. Ltd. Şti aleyhine açılan maddi tazminat ve menfi tespit talepli davada; Davalı yüklenicin kalıpları hatalı üretmesi ve belirlenen teslim tarihinden sonra teslim etmesi nedeniyle edimlerini tam olarak yerine getirmediği , davacının ise dava tarihine kadar 21.000,00 TL ödediği, ancak , sözleşmenin 5. 1. Maddesi son cümlesi gereğince , yüklenicinin edimini yerine getirene kadar ödeme yapmamak hakkına sahip olması nedeniyle davacının , eksik ödemeden dolayı edimini yerine getirmediğinin söylenemeyeceği, Kelepçelerdeki çizik, kaplamasında leke, dalgalanma, kabarıklık ve dökülme gibi üretim hatalarının bulunduğu, bu dalgalanma ve kabarıklıkların kalıpların hatalı olmasından kaynaklandığı, Davacı tarafın, bu ayıpları, sözleşmede belirtilen süreler içinde davalı yükleniciye yazılı olarak bildirmediği, Ancak, sözleşmenin 3.6 maddesi uyarınca, davalı yüklenicinin ayıptan sorumlu olduğu, Sözleşmenin 3.2 maddesi uyarınca, davalı tarafın lazer kesim işini bir başka firmaya yaptırabileceği, Sözleşme kapsamı dışında olan kelepçenin iç kilit mekanizması ile kalıp sonrası iç kilidin işlenmesi işlemlerinin üçüncü kişiye yaptırılarak bu hususun da faturalandırılması nedeniyle, bu bedelin davacıdan talep edilebileceği, Sözleşmenin 4. maddesi gereğince, davacının kısmi ödeme yaparak edimini tam olarak yerine getirmese de sözleşmenin 5. 1. Maddesinin son cümlesi gereğince yüklenicinin edimini yerine getirene kadar ödeme yapmama hakkına sahip olması nedeniyle davacının eksik ödemeden dolayı edimini yerine getirmediğinin söylenemeyeceği, dolayısıyla davacının temerrüde düşmeyeceği, Dosya kapsamı ile sözleşme ve TBK. 179.maddesi hükmü nazara alındığında cezai şart koşullarının oluştuğu, Ana malzemenin/kalıpların 03.11.2016 günü teslim edildiği anlaşılmakla, sözleşmeye göre teslim edilmesi gereken 25.09.2016 ile kalıp teslimatının yapıldığı ilk teslim süresi 03.11.2016 arası 39 günlük süre için cezai şart uygulanması gerektiği,
Buna göre; 25.09.2016 — 03.11.2016x 39 gün 35.000,00 x Y18z 41.300,00 TL -— > 35.000,00 TL’lik sözleşme bedelinin % 18 KDV dahil tutarı 41.300,00 x V1 x397 16.107,00 TL –—- > talep edilebilecek cezai şart tutarını oluşturduğu,
Takip tarihinde, davalının, davacı şirketten yukarıda belirtildiği gibi her iki şirketin de ticari defterlerine karşılıklı olarak işlendiği gibi (yapılan ödeme düşülmeden) 67.387,91 TL alacağı bulunduğu, bu tutardan, davacı şirket tarafından takip önceki yapılan 21.000,00 TL’lik ödemenin düşülmesi halinde 67.387,91 — 21.000.00= 46.387,91 TL kalacağı, takibinde bu miktar üzerinden başlatılacağı nazara alındığında, takip tarihi itibariyle alacağın 46.387,91-TL olduğu, Nitekim takibin de ana para açısından bu miktar üzerinden başlatıldığı, 46.387,91-TL lik bu tutardan 28.11.2016 tarihli olup lazer kesim işlemine ait fatura bedeli kadar kısmın — muaccel olduğu, bir başka anlatımla 28.11.2016 tarihli 23.786,91 TL’lik fatura bedelinin muaccel hale geldiği,
Yüklenici davalı firmanın geç teslimden ve ayıplı imalattan dolayı kusurları bulunmakta ise de, müşteri konumundaki davacı firmanın da, sözleşmenin özellikle 3.6 maddesinde yer alan yükümlülüklerini (Ör; kusurların yazılı olarak yükleniciye bildirilmemesi ve özellikle 23.11.2016 tarihli davacı ihtarnamesinden önce davalı yüklenicinin, teknik ayrıntıları da belirtilmek suretiyle üretim hataları konusunda yazılı olarak uyarılmaması gibi hususlar nazara alındığında nihai taktirin Sayın Mahkemeye ait olduğu tabii olmakla birlikte tarafların olayda, T.B.K.nun 50 vd. özellikle 52.maddesi uyarınca müterafik kusurlu olabileceklerine ve yine taktir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere tarafların % 50 şer oranında kusurlu kabul edilebileceği, Sayın Mahkemece, tarafların olayda yarı yarıya kusurlu olduklarının kabulü halinde;
Kalıp bedeline ilişkin fatura tutarı olan 42.480,00 TL’nin yarısı olan 42.480,00:2 =21.240,00 TL’den davacının, 21.240,00 TL’den de davalının sorumlu olabileceği, Davacının bu faturayla ilgili olarak, 21.000,00 TL ödeme yaptığı gözetildiğinde 21.240,00-21.000,005 240,00 TL daha ödeme yapması gerektiği , dolayısıyla 21.240,00 TL- 240,00TL = 21.000,00-TL için menfi tespite karar verilebileceği,
Davacı yararına faiz tahakkuku koşullarının oluşmadığı, Davalı yüklenici firmanın ise; Takip öncesi için 28.11.2016 tarihinden itibaren 23.786,91 TL’ye Takip sonrası için 6.maddenin sonunda belirtilen 24.026,91 TL’ye ise takip tarihi 10.01.2017 tarihinden itibaren % 9,75 oranında avans faizi talep edebileceği ,
Takip tarihi 10.01.2017 itibariyle davalı tarafından talep edilebilecek tutarın; 24.096,91 TL’si anapara, 277,02 TL’si faiz olmak üzere toplam 24.373,93 TL olduğu,
Davalının ayrıca 24.026,91 TL olan anapara alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi talep edebileceği,
Sayın Mahkemece tarafların yarı yarıya müterafik kusurlu olduklarına ilişkin düşüncemize iştirak edilmemesi halinde takip tarihi itibariyle — davalı tarafından talep edilebilecek tutarın, 46.387,91 TL * 277,02 TL faiz olmak üzere toplam 46.664,93 TL olabileceği, Buna karşılık davacının da dava tarihi 12.01.2017 itibariyle cezai şarttan kaynaklanan 16.107,00 TL alacağının bulunduğu, Bu durumda ; Takip tarihi 10.01.2017 itibariyle , menfi tespite esas tutarın ;
1. Seçenekte : tarafların 6 50 şer oranında müterafik kusurlu olduklarının kabulü halinde 21.000,00TL, 2.Seçenekte : Sadece davalının kusurlu olduğunun kabulü halinde ise 46.664 93 TL olabileceği kanaatindeyiz.
Somut olayın özellikleri, dosya kapsamı, tarafların edimlerini tam olarak yerine getirmemeleri, müterafik kusurlu olabilecekleri ve özellikle, alacağın yargılamayı gerektirmesi gibi hususlar nazara alındığında, taktir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; davacı yararına kötü niyet, davalı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine gerek bulunmadığı,
Ayrıca, davacının, cezai şart dışında, dava dilekçesinin 7.sayfa 1.maddesinde sözü edilen ve “munzam zarar” niteliğindeki 1.000,00 TL’lik maddi tazminat koşullarının, konuya ilişkin, zararı kanıtlayabilecek bir maddi bulgu ve belge sunamaması nedeniyle oluşmadığı…” Sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Eser sözleşmesi; yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir (TBK m. 470; mülga BK m. 355). Malzeme yüklenici tarafından sağlanmışsa yüklenici, bu malzemenin ayıplı olması yüzünden iş sahibine karşı satıcı gibi sorumludur (TBK m. 472/1). Eser sözleşmesinde yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde benzer alandaki işleri yüklenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranış esas alınır. Yüklenici kararlaştırılan eseri aksine bir düzenleme yoksa kendisi veya kendi yönetimi altında başka bir kişiye yaptırabilir (TBK m. 473). Yüklenici, sözleşmede kararlaştırılan sürede işe başlamak ve bitirmek zorundadır. Yüklenici, eserdeki açık ve gizli ayıplardan dolayı iş sahibine karşı sorumludur (TBK m. 474). Sözleşmede kararlaştırılan niteliklerin veya dürüstlük kuralları gereğince bulunması gereken lüzumlu vasıfların eserde bulunmaması ayıp olarak nitelendirilir. Açık ayıp, eserin iş sahibine teslim anında kolaylıkla görülebilen ve fark edilebilen ayıplardır. Buna karşılık gizli ayıp, eserin tesliminden sonra ve kullanım sırasında ortaya çıkan ayıplardır. İş sahibi, eseri teslim alır almaz işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmesi ve varsa ayıpları yükleniciye bildirmekle yükümlüdür. Eserin ayıplı olması, yüklenicinin açıkça yaptığı ihtara rağmen iş sahibinin verdiği talimattan kaynaklanmış bulunursa veya her hangi bir sebeple iş sahibine yüklenebilecek bir nedenden dolayı meydana gelmiş olursa, iş sahibi eserin ayıplı olmasından doğan haklarını kullanamaz (TBK m.476) Buna göre ayıp iş sahibinin verdiği talimattan kaynaklanıyor ise iş sahibi eser ayıplı olmasına rağmen kanundan kaynaklanan, sözleşmeden dönme, bedelde indirim veya eserin ücretsiz onarılmasına ilişkin seçimlik haklarını kullanamaz ayrıca genel hükümlere göre tazminat da talep edemez.(TBK m. 475). Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder. İş sahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır. Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa işsahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır .(TBK m.477)
Toplanan delillere göre; davacı işveren, davalı yüklenicidir. Taraflar arasında 25/08/2016 tarihli “Kelepçe Kalıbı İmalat Sözleşmesi” başlıklı eser sözleşmesi imzalanmış, sözleşme bedeli olarak tarafların 35.000,00-TL + KDV (41.300,00) olduğu, kalıp prototiplerinin 28/08/2016 tarihinde, nihai ürünlerin ise 25/09/2016 tarihinde teslim edileceği, ürünlerin süresinde teslim edilmemesi halinde yüklenici tarafından cezai şart ödeneceği konusunda anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 25/08/2016 tarihli “Kelepçe Kalıbı İmalat Sözleşmesi” başlıklı eser sözleşmesi imzalandığı ve davacı işveren tarafından, davalı yükleniciye 29.08.2016 tarihinde 10.000,00 TL, 27.09.2016 tarihinde 2.000,00-TL, 05.10.2016 tarihinde 2.500,00 TL ve 25.10.2016 tarihinde 2.500,00 TL olmak üzere 17.000.00 TL havale yoluyla. ayrıca 27.09.2016 tarihinde çek ile 4.000,00 TL olmak üzere toplam (17.000.00 + 4.000.00) 21.000,00 TL ödendiği konusunda uyuşmazlık yoktur.
Davacı, davalıya sipariş edilen ürünlerin süresinde teslim edilmediğini, teslim edilen ürünlerinde ayıplı olduğunu, davalı yüklenici tarafından başlatılan ilamsız icra takibine süresinde itiraz ettiğini ve icra takibinde kendisinden istenilen faturadan kaynaklı davalıya borcunun olmadığının tespiti ile istenilen ürünlerin süresinde ve ayıpsız olarak teslim edilmemesi sebebiyle uğradığı zararı ve sözleşme hükümlerine göre kayıt altına alınan cezai şartın kendisine ödenmesini talep etmektedir.
Davalı ise, sipariş edilen ürünlerin süresinde ayıpsız davacıya teslim edildiğini, davacıya sözleşme dışı lazer kesim işleri de yapıldığını bununda davalı şirketçe ayrıca faturalandırıldığını, davacının kalıbın parçalarına ilişkin değişiklik taleplerinden sonra, davalı şirketin, sözleşme konusu kalıbın bedeline ilişkin 03/11/2016 tarih 16376 sıra nolu 42.480 TL lik faturayı düzenlediğini, bu faturaya, davacının kalıp için ayrıca talep ettiği 1.000 TL değerindeki aparatın bedelinin de dahil olduğunu ve dolayısıyla 36.000 TL + KDV üzerinden fatura düzenlendiğini, davacının, sözleşme kapsamı dışında yaptırdığı lazer kesim işi için ise, müvekkili tarafından, 28/11/2016 tarih ve 164163 sıra nolu 23.786.91 TL tutarlı fatura düzenlendiğini, davacının toplam 21.000 TL ödeme yaptığını, cari hesaptan kaynaklanan 46.378.91 TL lik asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, takibe yapılan itirazın haksız olduğunu, sözü edilen her iki ihtarnamenin de müvekkile ulaşmadığını, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, beyanla davanın reddini dilemiştir.
Taraflar arasında 25.08.2016 tarihinde “Kelepçe Kalıbı İmalat Sözleşmesi” imzalamış olduğu, sözleşmede davacının müşteri, davalının ise kalıbın imalatını yüklenen taraf olduğu, davalı tarafın kelepçe kalıplarını sözleşme hükümlerine göre davacıya 25/09/2016 tarihinde teslim etmesi gerekirken irsaliyeli fatura tarihlerine göre 03/11/2016, 28/11/2016 tarihlerinde teslimleri yapmış olduğu, bu durumda; davalının kalıpları süresinde teslim etmediğinin anlaşıldığı, davacının kalıpları davalıdan teslim alarak kullanmak suretiyle kelepçe imalatı yaptığı bu kelepçelerin … Genel Komutanlığı tarafından sözleşmeye aykırı olmasıyla reddedildiği, reddedilme sebeplerinden olan kelepçelerdeki dalgalanma ve kabarıklığın kalıpların hatalı üretilmesinden kaynaklandığı, bu durumda; kalıpların üretiminin hatalı olması ve geç teslimi ile birlikte davalı tarafın edimini yerine getirmediğinin anlaşıldığı, bununla birlikte davalı yan tarafından ayıplı olarak üretilen ürünün fiziki muayene yani el kontrolü muayenesi ile anlaşılabileceği, ayıbın açık ayıp olduğu, ancak davacı yan tarafından bu ayıbın davalı yana bildirildiğine dair dosya kapsamında herhangi bir belge bulunmadığı, tanık beyanlarında da ayıp ihbarının süresinde yapıldığına ilişkin bir tanıklığın bulunmadığı, davalının icra takibine konu etmiş olduğu faturaların, davacı yan tarafından muhasebe usul ve ilkelerine uygun kayıt altına alınan ticari defterlerine itiraz edilmeden kayıt edilmiş olduğu böylece davacı tarafından açılan menfi tespit davasının yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder. İfayı ihtirazi kayıt koymaksızın kabul eden davacının (03/11/2016, 28/11/2016 tarihlerinde) cezai şart ve uğradığı zarardan kaynaklı alacağının doğmayacağı ve davalıdan talep edemeyeceği değerlendirildiğinden bu yöndeki taleplerininde reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın REDDİNE,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 809,27 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 749,97 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davalının yapmış olduğu 53,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 6.960.43 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11.10.2021