Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/289 E. 2022/151 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/289
KARAR NO : 2022/151

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/04/2017
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
K. YAZIM TARİHİ : 01/04/2022

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Ankara …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile, müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, yetkisiz kişilerce tebliğ alındığını, ayrıca söz konusu takibin hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak başlatıldığını, şöyle ki; müvekkiline hata ve hile sonucu bedelsiz bir senet imzalatıldığını, müvekkilinin … isimli şahıstan 10.000,00 TL faizli borç aldığını, bu borcuna istinaden taksitli şekilde ödemeler yapmış ve son olarak bakiye 4.000,00 TL borcu kaldığını, müvekkilinin kalan borcuna istinaden, … tarafından senedin zamanaşımına uğrayacağı, geçersiz olacağı gibi bahanelerle müvekkilinin …. işimli şahsın yanında bedelsiz yeni bir senede hata ve hile sonucu imza attığını, …. isimli şahsın tanık olarak dinlenilmesi gerektiğini, müvekkiline hata ve hile sonucu bedelsiz olarak imzalatılan senet üzerinde tahrifat yapılarak tedavüle çıkarıldığını, bu hususun bilirkişi incelemesi sonucu belirleneceğini, senedin kötü niyetli olarak …. emrine müvekkilinin rızası ve bilgisi olmadan düzenlenerek tedavüle çıkarıldığını, müvekkilinin …. ve davalılarla şahsi hiçbir ilişkişi bulunmadığını, bununla beraber, …. isimli şahsın 2015 yılının Nisan ayında hayatını kaybettiğini, daha sonra ….’ın mirasçıları (davalılar) tarafından takibe devam edildiğini, ancak müvekkil ive davalılar arasında da herhangi bir tanışıklık olmadığını, bu hususlarla birlikte; …. isimli şahsın 500.000,00 TL’lik bir alacağının olduğunun mirasçıları yani davalılar tarafından bilinmeyerek sonradan öğrenilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, …. isimli şahsın sigorta, vergi kayıtları, banka hesapları ve taşınır ve taşınmaz tüm varlıkları incelendiğinde 500,000,00 TL’lik nakit parayı müvekkile nakden vermesinin hiçbir mümkünatı olmamakla birlikte bu hususun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin davalılara herhangi bir borcunun olmadığının tespiti açısından ….’ın malvarlığının tespiti gerektiğini, başlangıçta senedin zorunlu unsurlarını içermeyen adi yazılı imzalı bir belge niteliğinde iken tahrifat yapılarak senet hükmü kazandırılarak müvekkili aleyhine haksız ve hukuksuz olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığını belirterek Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konu olan kambiyo senedinin üzerinde tahribat yapıldığının tespitinin yapılmasına, müvekkilinin davalılara karşı herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından dava değerinin senet bedeli olan 500.000,00 TL olduğu belirtilerek, bu değer üzerinden harç tamamlanmıştır.
CEVAP: Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalılar vekili cevap dilekçesi ile; Davalıların davacı … isimli kişiyi tanımadıklarını, oğulları ….’ın 2015 yılının Nisan ayında vefat ettiğini, sonrasında oğullarının alacağı bulunduğu takibi öğrenmeleri üzerine alacağı takip ettiklerini, oğulları ile davacı arasında ne tür bir ticari ilişki olduğunu bilmediklerini, davacı tarafın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde şikayeti sonucu …. soruşturma no.lu dosyada “kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” verdiğini, … isimli şahsı da tanımadıklarını, takip konusu senet ile bu şahıs arasında nasıl bir bağ olduğunu bilmediklerini, hile yoluyla davacıya senedi imzalattığı iddia edilen bu şahıs hakkında her hangi bir dava ikame edilmediğini, senedi boş olarak imzaladığını inkar etmeyen davacının yapıldığı iddia ettiği hilenin takip alacaklısı tarafından yapıldığını bildirmediği gibi müteveffa oğullarının kötüniyetle hareket ettiğini de izah edemediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER: Davacı ve davalıların murisi ….’ın SGK, vergi kayıtları, taşınmaz kayıtları getirtilmiş, ayrıca davalıların murisinin banka kayıtları getirtilmiş, davacı tanığı dinlenmiştir.
Getirtilen Ankara CBS’nin…. sor. no.lu dosyanın incelenmesinde; şikayetçinin …, şüphelilerin …, … ve …, suçun bedelsiz kanadı kullanma olduğu, yapılan soruşturma sonucunda Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu senede ilişkin bedelsiz senedi kullanma suçuna ilişkin kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, karara itirazın ise reddedildiği anlaşılmıştır.
Getirtilen Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklının ….(ölümüyle mirasçıları … ve …), borçlunun …, takip konusunun 10/09/2013 keşide tarihli, 10/10/2013 vade tarihli, keşidecisi …, lehdarı …., bedeli 500.000,00 TL olan bono olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik ve İhtisas Dairesinden senetle ilgili rapor alınmış, alınan raporda; Senetteki borçlu imzaları ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’ın eli ürünü olduğu, inceleme konusu senetteki borçlu imzalarının bir kalem, diğer yazıların farklı fiziki evsafta ikinci bir kalem ile yazılmış olduğu, inceleme konusu senetteki yazılarda ilave, fiziksel/kimyasal silinti, kazıntı, karalama, sürşarj gibi yöntemlerle tahrifat yapıldığını gösterir bulgu saptanamadığı belirtilmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, bonoya istinaden yapılan icra takibinden sonra borçlu tarafından İ.İ.K.nun 72/3.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, icra dosyası, soruşturma dosyası, adli tıp raporu, getirtilen bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; Davalılar … ve …’ın murisi ….’ın alacaklısı olduğu davaya konu 10/09/2013 keşide tarihli, 10/10/2013 vade tarihli, keşidecisi …, lehdarı …., bedeli 500.000,00 TL olan bonoya dayalı Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yaptığı, takibin kesinleştiği, alacaklının ölümü ile mirasçılarının takibe devam ettiği, takibin derdest olduğu, davacı borçlunun ise icra takibinden sonra açmış olduğu eldeki menfi tespit davası ile, senedin tahrif edildiği ve hata-hile ile kendisinden alındığı iddiasına dayalı olarak borçlu olmadığının tespitini ve takibin iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı delil olarak davacının ve davalıların murisinin ticari ilişki kayıtlarına, soruşturma dosyasına, tanık ve yemin deliline dayanmış, olup başkaca herhangi bir yazılı delil ibraz etmemiştir.
Davacı ve davalıların murisinin aralarında ticari ilişkiyi gösterir kayıt bulunmadığı anlaşılmış, ancak davaya konu senedin bedelinin nakden ahzolunduğu belirtilmekle, ticari ilişki hususunun sonuca etkili olmadığı görülmüştür.
Ankara … sor. dosyasında davalılar hakkında bedelsiz senedi kullanma suçuna ilişkin kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik ve İhtisas Dairesinden senetle ilgili alınan raporda; Senetteki imzaların davacı …’ın eli ürünü olduğu, tahrifat yapıldığını gösterir bulgu saptanamadığı belirtilmiştir.
Davacının hata ve hile iddiasına ilişkin dinlenen davacı tanığı …. beyanında, davaya konu senedin imzalatılmasından haberi olmadığını ve imzalanması sırasında hazır bulunmadığını belirtmiştir.
Toplanan delillerden, senette tahrifat bulunmadığı anlaşılmış, davacının hata ve hile iddiasına ilişkin olarak da; soruşturma dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, davacı tanığının görgüye dayalı bilgisinin olmadığı görülmüş, böylece davacının davasının ispat edemediği anlaşılmıştır.
Davacı yemin deliline dayanmış olmakla, davacı vekiline yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacı vekili tarafından da yemin teklif edilmiş, hazır bulunan davalılar ise; usulüne uygun olarak yemini eda etmişler, senedin mirasçı sıfatıyla ellerine geçtiğini, oğulları ile davacı arasındaki ilişkiyi bilmediklerini, senette kendilerince tahrifat yapılmadığını belirtmişlerdir. Bu şekilde davacı tarafından davaya konu senedin hata ve hile ile alındığına dair iddia ispat edilememiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; İspat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 853,87 TL harçtan mahsubu ile fazla 773,17 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 42.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/03/2022

Başkan …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Katip …
¸[e-imza]