Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/282 E. 2023/107 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/282
KARAR NO : 2023/107

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : 1-…
VEKİLİ : Av. …
DAVACI : 2-… – (T.C:…)
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … – (T.C:…) – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2017
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
K.YAZIM TARİHİ : 16/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket yetkilisi …’ın, davacı şirkete ait … plakalı 2016 marka Volkswagen Passat marka aracı satmak amacıyla internet kanalıyla ilana koyduğunu, bu ilan üzerine … isimli kişinin kendisini aradığını ve aracı satın almak istediklerini söylediğini, bunun üzerine müvekkilinin adı geçenden 1.000,00 TL kaparo istediğini, bu kaparonun müvekkiline gönderildiğini, akabinde müvekkilinin 23.01.2017 günü akşam saatlerinde Ankara’ya geldiğini ve … adlı şahısla buluştuğunu, adı geçenin yanında iki kişinin daha olduğunu, söz konusu şahısların aracın satışını davalı …’nin alacağını söylediklerini, ertesi gün bu kişinin bulunduğu … isimli galeriye gittiklerini, …’nin aracı beğendiğini, araç bedeli olarak 137.500,00 TL’ye anlaşıldığını, bilahare Akyurt 2. Noterliğine gidilerek 24.01.2017 tarih U1948 yevmiye numaralı satış sözleşmesiyle müvekkilinin söz konusu aracı davalı …’ye devrettiğini, bu esnada …’nin 137.500,00 TL bedelin 115.000,00 TL’sini banka aracılığı ile müvekkili …’ın hesabına gönderdiğini, kalan 22.500,00 TL’nin …’ye ait … adlı galeride verileceğinin dile getirildiğini, satış işlemleri devam ederken … adlı şahsın müvekkiline paranın tamamının nakit olarak verileceğini, kendisine gönderilen parayı iade etmesini istediğini, bu durumu …’nin de onayladığını, akabinde müvekkilinin de 115.000,00 TL’sini … hesabına iyi niyet çerçevesinde iade ettiğini, bilahare müvekkilinin davalıya ait garaja gittiğini, ancak … ve diğerlerinin kendisini garaja sokmadıklarını, …’nin kendisini oyaladığını ve kendisine paranı bankadan çekip vereceğiz dediklerini, daha sonra müvekkilinin Manisa’ya döndüğünü, buradan da … ile iletişime geçtiğini, adı geçenin kendisini oyalaması üzerine Ankara Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunduğunu, …’nin savcılığa 22.02.2017 tarihinde verdiği ifade de kendisine iade edilen tutarı kabul ettiğini, adı geçenin aracı aldığını ertesi günü de sattığını ve bu satıştan sonra aracın plakasının değiştirilerek … olduğunu, bilahare adı geçene 21003.2017 ve 04042017 tarihlerinde iki ihtarname çekildiğini, ancak bu ihtarnamelere cevap verilmediğini belirterek; … plakalı 2016 model Volkswagen Passat marka aracın davacılara ödenmeyen 137.500,00 TL bedelinin aracın satış tarihi olan 24.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, mahkemece bu taleplerinin kabul edilmemesi durumunda müvekkili … tarafından davalı hesabına gönderilen 115.000,00 TL’nin yine 24.01.2017 tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a ödenmesine karar verilmesini talep dava etmistir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Arabasını satmak isteyen davacının 24.01.2017 tarihinde dava dışı diğer şahıslarla birlikte müvekkiline ait galeriye geldiklerini, araç fiyatında anlaşmaya varılmasından sonra aracın satışı için noter gidildiğini, noterde … plakalı araç bedeli açıklaması ile 115.000,00 TL’nin davacının banka hesabına gönderildiğini, söz konusu ödemenin yapılacağı banka hesap numarasının davacı tarafından cep telefonuna mesaj olarak gönderildiğini, ardından davacının aracı satarak bedelini aldığını taahhüt ettiğini ve sözleşmeyi imzaladığını, daha sonra davacının gönderilen 115.000,00 TL’lik araç bedelinin kendisine değil, başka bir banka hesabına gönderilmesinin istendiğini, davacının 115.000,00 TL’ni müvekkili hesabına aktarmasının ardından, davacının isteği ve onayı doğrultusunda söz konusu bedelir müvekkili tarafından davacı ile gelen kişilerden birinin hesabına gönderildiğini, noterden yapılan satış işleminin ardından davacının müvekkilini arayarak dolandırıldığını söylediğini, bunun üzerine müvekkilinin, ödemiş olduğu araç bedelinin kendisine ödenmesi halinde aracı iade etmeye hazır olduğunu ifade ettiğini, davacının isteği üzerine müvekkilinin işyerine ait görüntüleri Whatsapp üzerinden davacıya gönderdiğini, bu görüntülerin celp edilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin galerisinde bulunan dava konusu aracın 25.01.2017 tarihinde alış bedelinden daha yüksek bir bedel teklif etmesi üzerine …’a satıldığını, müvekkilinin araç alım/satım işi yaptığını ve bu yolla kazanç sağladığını, aldığı günden bir gün sonra aracı satmasının müvekkilinin kötü niyetli olduğunu göstermeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Davalı tarafından 24/01/2017 tarihinde saat 15.03’de davacı …’ın hesabına gönderilen 115.000,00 TL bedelli banka dekont örneği
Davacı … tarafından davalı hesabına 24/01/2017 tarihinde saat 15.11’de geri gönderilen 115.000,00TL tutarında ki bedele ilişkin dekont örneği,
Ankara 16.Noterliğinin 04 Nisan 2017 tarihli 05903 yevmiye numaralı ihtarı, Ankara 16.Noterliğinin 21 Mart 2015 tarihli 05067 yevmiye numaralı ihtarı
Ankara Akyurt 2.Noterliği 24/01/2017 tarih 01948 yevmiye numaralı satış sözleşmesi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/21689 Soruşturma numaralı dosyası
Akyurt Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 07/04/2021 tarih 2019/645 Esas 2021/138 Karar sayılı iddianamesinde müştekinin … Gıda Mat. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Olduğu, şüphelilerin …, … ve … olduğu, atılı suçun dolandırıcılık, tarihinin 2016 Akyurt/ANKARA olduğunun belirtildiği, şikayet dilekçesinde özetle … plakalı aracın satımı için … isimli şahısla görüştüğünü aracın satımı amacıyla Ankara’ya geldiğini, Ankara’ya geldiğinde kendisini …, … ve …’ın karşıladığını, daha sonra Ankara’da … isimli otelde konakladığını, ertesi gün aracı satmak amacıyla Akyurt İlçesine geldiklerini, burada … isimli iş yerinde aracın incelendiğini ve satımı konusunda … ile anlaştıklarını aracın satımı için Akyurt 2. Noterliğine geldiklerinde … tarafından hesabına 115.000 TL gönderildiğini, satış tam verilecek iken …’ın Notere gelerek paranı nakit olarak verileceğini bu nedenle müştekinin parayı geri göndermesini istediğini, müşteki tarafından paranın Ali Akalın isimli şahsın hesabına gönderildiğini, aracın satışı verildikten sonra şüphelilerin kenidisine tutumunun değiştiğini ve parayı daha sonra ödemediklerini beyan ederek şikayetçi olduğu olayda; Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturmada şüpheli …’ın alınan ifadesinde müştekiyi … ve … olarak tanınan … ile birlikte dolandırdıklarını ve şüpheli …’nin de işin içinde olduğunu beyan ettiğinin belirtildiği ve toplanan deliller sonucunda yapılan hukuki değerlendirmede şüphelilerin hileli hareketlerle müştekiye ait aracı mülkiyetlerine geçirmeleri şeklindeki eylemlerine göre TCK 457/1, 15/3 mdleri gereğince cezalandırılmaları istemi ile Akyurt Asliye Ceza Mahkemesine yargılamalarının yapılmalarının istendiği, Akyurt Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/190 Esas sayılı dosya örneğinin uyap ortamından gönderildiği, duruşmasının 28/06/2022 tarihine bırakıldığı, yargılamanın devam ettiği anlaşıldı.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Kula Asliye Hukuk Mahkemesinden istinabe yoluyla alınan 08/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı şirket … Gıda Mad. San.tic. Ltd. Şti.’nin (…) 2017 Yılı incelemeye sunulan Yevmiye Defterinin 01/01/2017…31/12/2017 Dönemine ait olup 120 Alıcılar Hesabının alt hesap kalemine 120.09 Nl.Hesap kaydı ile Davalı … adına FT.-24/01-064514 … açıklaması yapılarak 137.500,00-TL. borç kaydı girildiğini, karşılık hesapları olan 600 Yurtiçi Satışlar Hesabının alt hesap kalemine 600.06 Nl.Hesap kaydı (Araç Satışları) ile aynı açıklama yapılarak 136.138,61-TL. Alacak kaydı işleme alındığını, aynı hesap işlemine 391 Hesplanan KDV Hesabın alt hesabına 391.01 hesabı açılarak %1’lik Hesaplanan KDV. kaydı yapıldığını, hesaba 1.361,39-TL. Alacak kaydı girilerek Davalı … adına Fiş açıklaması yapıldığını, konuya dair, Defter-İ Kebir Kaydın da ise şu işlem yapıldığını, davacı şirkete ait Defter-İ Kebir’in 54.Sayfasına 120 Alıcılar Hesap Kodu ile 24/12/2017 Tarih ve 00126 Fiş Nl.kayda 120.09 Hesap Koduna … Hesap Adı altında 24/01/064514 … açıklaması yapılarak hesaba 137.500,00-TL.Borç kaydı girildiğini, 31/12/2017 Tarih ve 01115 Fiş Nl.kayda aynı hesap kodu ve Hesap Adına 137.500,00-TL alacak kaydı girilerek işlemin 2017 Yıl sonu kapanış kaydı yapıldığının görüldüğünü, taraflar arasında ihtilafa konu olan hesap hareketlerinin takibine dair 120 Alıcılar Hesabının bu yönüyle açıklaması ve işleyişine bakıldığında ise, 120 Alıcılar Hesabı: “İşletmenin faaliyet konusunu oluşturan mal ve hizmet satışlarından kaynaklanan senetsiz yani veresiye alacaklarının izlenmesi için kullanılan hesap olduğu Finansal kiralamadan doğan senetsiz alacakların da bu hesapta izlendiği bu hesaptaki alacakların vadesinin 1 yıla kadar olduğunu .Bu hesabın İşleyişinin ise; Veresiye olarak mal veya hizmet satışlarından dolayı senetsiz alacağın doğması ile bu hesaba borç kaydedilir, alacakların tahsil edilmesi halinde ise hesaba alacak kaydedildiğini, bu haliyle de ilgili hesabın 31/12/2017 Tarihi itibariyle 137.500,00-TL. Borç miktarı girilerek Borç Bakiyesi ile kapatıldığının tespiti yapıldığından, davacı şirketin incelemeye sunulan defter kayıtlarından elde edilen bulgularda, davalı … adına davacı şirketçe düzenlenen 24/01/2017 Tarihli Araç Satış Faturasının Davacı Şirketin Yevmiye Defter Kayıtlarında şu şekilde yer aldığı görüldüğünü, buna göre; 00126 Fiş Nl.ve 24/01/-064514 … açıklamalı yevmiye kaydına 120 Alıcılar Hesabının alt hesap kalemi olan 120.09 Hesap Kodu açılarak 137.500,00-TL.Borç miktarı girildiğini, ve yıl sonu kapanış hesabının aynı miktarla Borç Bakiyeli olarak kapatıldığı tespit edildiğini, bu yönüyle de davalı …’nin davacı şirkete 137.500,00-TL borçlu olduğunun görüldüğünü, konuya dair incelemesi yapılan davacı şirket defter kayıtları da bu durumu teyit ettiği davacı şirkete ait incelemeye sunulan defter kayıtlarının 6100 Sy.lı HMK.222/2.md.si gereği kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğunu bildirmiştir.
Bilirkişiden alınan 20/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı şirket defterlerindeki kayıtlarda davacının davalıya sattığı anlaşılan … plaka nolu aracın satış bedeli olan 137.500,00 TL.nın (120)- Alıcılar hesabında davalı … Meydaninin borcu olarak görüldüğünü, davacı şirket defterlerin davalının, davacıya 24.01.2017 tarihinde gönderdiği 115.000,00 TL.nin kayıtlı bulunmadığını, buna karşılık davalı …’nin defterlerinde davacının davalıya 137.500,00 TL. bedel karşılığı sattığı … plaka nolu aracın bedelinin davacıya ödendiği şeklinde kayıt bulunduğu, bu kaydın dayanağının ise davacı …’ın imzasını taşıyan 24.01.2017 – tarih 006537 nolu gider pusulası olduğunu, bu gider pusulasında davacının araç bedeli olan 137.500,00 TL.nı aldığına dair ifadesinin bulunduğu, sonuç olarak davalı defterlerindeki kayıtların belgeye dayandığını, davacı şirket defterlerinde ise banka kanalıyla gönderilen tahsilatın defterlere kaydedilmediği, bu nedenle davacı şirket defterlerindeki kayıtların tüm işlemleri içermediği kanaatine varılmış bulunduğunu, öte yandan davacı, davalıya gönderdiği 21.03.2017 tarihli ihtarnamede davalıdan 137.500,00 TL araç bedelinin tarafına ödenmesini talep ederken, 04.04.2017 tarihli ikinci ihtarnamesinde ise davalıdan 115.000,00 TL ödenmesini talep ettiğini, her iki ihtarnamedeki davacı tarafça talep edilen meblağlar birbirini tutmadığını, İki ihtarname arasındaki farklılıktan davacının 137.500,00 TL. araç bedelinin (137.500,00 – 115.000,00 )=22.500,00 Tl.ni davacının elden tahsil ettiği şeklinde bir izlenim oluştuğunu, esas itibariyle uygulamada araç satışları Noter’de düzenlenen “Araç Satış Sözleşmeleri”ne istinaden yapılmakta olduğunu, yine uygulamada satışı yapanlar araç bedelini tahsil etmeden aracın devrini vermediğini, nitekim bu olayda da Akyurt 2.nci Noterliğince düzenlenen 24.01.2017 tarih 01948 yevmiye nolu Araç Satış Sözleşme’sinde … plaka nolu Volkswagen marka aracın 137.500,00 TL. satış bedeli karşılığında davacı satıcı … Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı alıcı …’ye satıldığını, davalının satış bedelini ödediğini, davacının ise araç bedelini aldığını kabul ettiği ve bu beyanlarını Noter huzurunda attıkları imzaları ile teyit ettiklerini, satış bedelinin 115.000,00 TL’lik kısmının satıştan sonra davacı tarafça davalıya geri gönderilmesi ve davalının bu meblağın 113.000,00 TL’lik kısmını dava dışı Ali Akalın’a göndermesi hususunun, aracın satışından sonra gerçekleşen bir olay olduğu, davalı taraf defterlerindeki kayıtlarda dava konusu … plaka nolu aracın 137.500,00 TL. bedel karşılığında davacı … Gıda Mad. San. Tic. Ltd. Şti.nden, davalı … tarafından satın alındığını, davalı defterlerinde davalının davacıya araç satışından dolayı bir borcunun bulunmadığının kayıtlı olduğu, davalının bu kaydının 24.01.2017 tarih 006537 sayılı Gider Pusulası’na dayandığını, gider pusulasının davacı … tarafından imzalanmış olduğu ve bu pusulada davacının 137.500,00 TL.ni aldığını ifade ettiğini, davacı şirket defter kayıtlarında ise davacının davalıya sattığı aracın satış bedeli olduğu anlaşılan 137.500,00 TL’nin (120) Alıcılar hesabında davalı …’nin borcu olarak görüldüğünü, her iki taraf kayıtlarında davalının davacıya banka aracılığı ile gönderdiği 115.000,00 TL.nin yer almadığı, ancak bu meblağın davalı tarafından davacıya gönderildiğinin ve davacı tarafından davalıya iade edildiğinin tarafların kabulünde olduğunu, bu satış işleminden sonra gerçekleştiği belirtilen, satış bedelinin 113.000,00 TL’lik kısmının dava dışı Ali Akalın’a gönderilmesi ve bu gönderinin kimin talimatı ile yapıldığı gibi işlemlerin aracın satışı ile doğrudan doğruya ilgisinin bulunmadığı ve mahiyeti itibariyle uzmanlık alanımın dışında kaldığının değerlendirildiği bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulundan 24/01/2023 tarihli raporda; Davacı … tarafından davalı …’ye 24.01.2017 tarihinde satılan WVWZZZ3CZGE215184 şasi numaralı 2016 model … plakalı Volkswagen Passat marka aracın satışı konusunda 137.500,00 TL’ye anlaşıldığını, bu bedelinin 115.000,00 TLTik kısmı banka yolu ile kalan kısmı ise elden nakit ödeneceğinden bahisle Akyurt 2.Noterliği 24.01.2017 tarih 01948 yevmiye numaralı satış sözleşmesi imzalandığını, akabinde kalan tüm paranın elden verileceği dile getirilerek paranın aynı hesaba iadesi talep edildiğini, davacının kendisine banka yolu ile gönderilen 115.000,00 TL’yi …’ye iade ettiğini, ancak kendisine elden ödeneceği söylenen aracın bedeli davacıya ödendiğine ilişkin dosyaya – kazandırılan belgeler arasında tevsik edici belge tespit edilemediğini, Akyurt Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/645 Soruşturma No.lu İddianamesi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturmada şüpheli, …’ın alınan ifadesinde müştekiyi … ve … olarak tanınan … ile birlikte dolandırdıklarını ve şüpheli …’nin de işin içinde olduğunu beyan ettiğini, toplanan deliller sonucunda yapılan hukuki değerlendirmede şüphelilerin hileli hareketlerle müştekiye ait aracı mülkiyetine geçirmeleri şeklindeki eylemlerin TCK 157/1 ve TCK 15/3 maddelerinde belirtilen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu yönünde bir tespit yapıldığını, elden ödeneceği iddia edilen 137.500,00 TL davacıya ödenmediğini, ihtarname tarihi 21.03.2017 ile dava açma tarihi 11.04.2017 için 137.500,00 TL asıl alacak için W9,75 avans faiz hesaplandığında nihai takdir ve münakaşası mahkemeye ait olmak üzere 771,32 TL avans faiz hesaplandığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık davanın davacıya ait … plakalı araç ile ilgili aracın satımı hususunda davalı ile akdi ilişkiye girildiği, daha sonra bedel ödemesi ile ilgili bedelin davacı yana ödenip ödenmediği, davalının talebi üzerine başka bir hesaba aktarılıp aktarılmadığı, davacının halen araç bedeli ile ilgili alacağı olup olmadığına ilişkindir.
Davaya konu alacak bakımından ispat yükü davacı tarafta olmakla birlikte ticari davalarda, ya da iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatlanmalıdır. Ticari defterler kesin delillerdendir. Davacıda dava dilekçesinde ticari defterlere dayanmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26.09.2018 tarih, 2018/2696 Esas ve 2018/3431 karar sayılı ilamına göre Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2016 tarih, 2015/6424 Esas ve 2016/3931 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı HMK’nun 222. maddesinde ” (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1) (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır” olarak ifade edilmiştir.
Davalı tarafından banka dekont örneği Da Ankara 16.Noterliğinin 04 Nisan 2017 tarihli 05903 yevmiye numaralı ihtarı, Ankara 16.Noterliğinin 21 Mart 2015 tarihli 05067 yevmiye numaralı ihtarı Ankara Akyurt 2.Noterliği 24/01/2017 tarih 01948 yevmiye numaralı satış sözleşmesi, ticari defter ve kayıtlar, bilirkiş raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı … adına davacı şirketçe düzenlenen 24/01/2017 tarihli araç satış faturasının davacı şirketin yevmiye defter kayıtlarında 00126 fiş Nl.ve 24/01/-064514 … açıklamalı yevmiye kaydına 137.500,00-tl.borç miktarı yazıldığı, yıl sonu kapanış hesabının aynı miktarla borç bakiyeli olarak kapatıldığı, bu yönüyle de davalı …’nin davacı şirkete 137.500,00-TL borçlu olduğunun davacı şirket defter kayıtlarının teyit ettiği, .davalı defterlerinde davalının davacıya araç satışından dolayı bir borcunun bulunmadığının kayıtlı olduğu, davalının bu kaydının 24.01.2017 tarih 006537 sayılı gider pusulası’na dayandığını, gider pusulasının davacı … tarafından imzalanmış olduğu ve bu pusulada davacının 137.500,00 TL.ni aldığının belirtildiği, her iki taraf kayıtlarında davalının davacıya banka aracılığı ile gönderdiği 115.000,00 TL.nin yer almadığı, ancak bu meblağın davalı tarafından davacıya gönderildiğinin ve davacı tarafından davalıya iade edildiğinin tarafların kabulünde olduğu davacı …’ın banka yolu ile gönderilen 115.000,00 TL’yi …’ye iade ettiği, ancak söz konusu iade edilen bedelin davacı …’a ödendiğine ilişkin davalı tarafça belge ibraz edilmediği anlaşılmakla davacı …’ın davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı … tarafından davalı …’ye 24.01.2017 tarihinde satılan …… şasi numaralı 2016 model … plakalı Volkswagen Passat marka aracın satışı konusunda 137.500,00 TL’ye anlaşıldığı, 24.01.2017 tarihli araç satış sözleşmesinde satıcının davacı şirket, alıcının davalı olduğu davacı şirket kayıtlarında 137.500,00 TL davalının davacı şirkete borcu olduğu görüldüğü, davacı şirket defterlerinde banka kanalıyla gönderilen tahsilatın kaydedilmediği, bu nedenle davacı şirket defterlerindeki kayıtların tüm işlemleri içermediği,Akyurt Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/645 Soruşturma No.lu İddianamesi ile Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturmada şüpheli …’ın alınan ifadesinde müştekiyi … ve … olarak tanınan … ile birlikte eylemi icra ettiklerin ve şüpheli …’nin de işin içinde olduğunu beyan ettiği, ibraz olunan gider pusulasının davacı … tarafından imzalanmış olduğu ve bu pusulada davacının 137.500,00 TL.ni aldığını ifade ettiği, ancak bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalı defterlerindeki kayıtların belgeye dayandığı, davalı …’nin defterlerinde davacının davalıya 137.500,00 TL. bedel karşılığı sattığı … plaka nolu aracın bedelinin davacıya ödendiği şeklinde kayıt bulunduğu, şirket adına düzenlendiği anlaşılan ve aksi ispat edilmeyen 24.01.2017 tarih 006537 sayılı gider pusulasında araç satış sözleşmesine istinaden 137.500,00 TL şirket adı olduğu halde alındığı belirtildiğinden davacı şirketin davasının reddine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir. .
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davacı şirketin davasının REDDİNE,
Alınması gereken 179,90TL harcın davacı … Gıda Mad. San. Ve Tic. Ltd. Şti’den alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca Hesaplanan ve takdir olanan 21.625,00 vekalet ücretinin davacı … Gıda Mad. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nden alınarak davalıya verilmesine,
2-Davacı …’ın davasının kabulü ile 115.00,00TL’nin 24/01/2017 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Alınması gereken 7.855,65TL harçtan peşin alınan 31,40TL ile tamamlama harcı olan 2.331,07TL’nin toplamı olan 2.362,47TL’nin düşümü ile eksik 5.493,18TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan toplam 2.403,07TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı … vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden Hesaplanan ve takdir olanan 18.250,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti: 2.350,00 TL, davetiye ve müzekkere tebligat gideri: 222,08TL olmak üzere toplam 2.572,08TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, Davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yoklugunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/02/2023
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]