Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/243 E. 2022/255 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/243 Esas
KARAR NO : 2022/255

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2017
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 06/04/2022

Mahkememizde görülen davanın açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, takibe konu fatura nedeni ile davalının borçlu olduğunu, sözlü anlaşma uyarınca davacının edimini ifa ettiğini, buna rağmen borçların ödenmemesi üzerine Ankara …İcra Dairesi’nin … esas ayılı dosyasi ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, BA-BS formları, SGK kayıtları dosya arasına alınmış, taraflara ticari defterlerini sunmak üzere HMK’nun 220. maddesi uyarınca ihtarat yapılarak süre verilmiş, davalı tarafça defter ibraz edilmemiş, davacı tarafça ve davacının delil olarak dayandığı dava dışı … şirketine ait ibraz edilen defterler sunularak incelenmek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi 18/11/2019 tarihli raporunda özetle, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, 3.988,40 TL bedelli takibe konu faturanın defterde kayıtlı olduğunu, ödeme belgesinin bulunmadığını ancak alacağın mahsup kaydı ile sonuçlandığını, 3. Kişi … firmasının davalı ile olan ticari ilişkisinin ve davacının davalıdan olan alacak iddiasını kanıtlayacak bir belge/bilginin yer almadığını, defterlere göre davacının alacağının bulunmadığını bildirmiştir. Davacı vekilinin dava dışı … şirketinin kayıtlarına delil olarak dayanması üzerine bilirkişiden alınan 21/04/2021 tarihli ek raporda, dava dışı şirketin kayıtlarında takip ve dava tarihi itibari ile davalıya 12.567,52 TL borç bakiyesinin bulunduğu, 31/12/2017 tarihinde nakden tahsil edilerek borcun kapatıldığı, dava konusu faturanın dava dışı şirket kayıtlarında bulunmadığı, davacı çalışanlarından hangilerinin davalı bünyesinde çalışıyor gösterildiğine ilişkin bilgiye rastlanılmadığını, davacının davalı ve dava dışı şirkete ait BA-BS bildiriminin bulunmadığını, davalı ile dava dışı şirket arasında BA-BS bildirimleri bulunduğunu, sonuç olarak dava dışı şirketin defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu ve davacının davalıdan alacağını ispata elverişli kayıt bulunmadığı bildirilmiştir. Kök ve ek rapor hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı faturaya dayalı alacağının tahsili amacıyla eldeki davayı açmış, davalı davaya cevap vermeyerek davayı inkar etmiştir. Davalı icra takibine vaki itirazında yetkiye ve takibe itiraz etmiştir. Bu hali ile öncelikle yetki itirazının çözümlenmesi gerekmektedir. Taraflar arasındaki alacağın satış ve eser sözleşmesi mahiyetinde olduğu, bu hale göre davacı para alacaklısı olduğundan icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Esasa ilişkin olarak ise, davacının önce hukuki ilişkiyi ve faturaya konu malın teslim edildiğini/ işin yapıldığını da ispat etmesi gerekmektedir. Faturanın varlığı alacağı tek başına ispata elverişli değildir. Davacı yan ticari defterlerine delil olarak dayanmış, davalı defterlerinin ibrazı için talimat mahkemesi aracılığı ile davalıya HMK’nun 222. maddesi uyarınca ihtaratlı tebligat yapılmış, davalı defterlerini ibraz etmemiştir. Davacı ayrıca dava dışı şirketin işlerinin davalı adına müvekkili tarafından yapıldığını, hatta bu nedenle bazı çalışanlarının davalı sigortalısı olarak kaydedildiğini iddia etmiş ise de dava dışı şirket kayıtlarında takibe konu fatura yer almadığı gibi dosyamızın tarafları arasındaki ticari ilişkiye dair bir kayıt da bulunmamaktadır. Bu hali ile alacağın varlığının sübut bulduğundan söz edilemeyecektir.
Davacı defterlerinin incelenmesinde, defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiği belirlenmiştir. Her ne kadar takibe konu fatura davacı kayıtlarında yar almakta ise de, davalı kayıtlarına ulaşılamamıştır. Kaldı ki faturanın ödemesi de davacı kayıtlarında tespit edilmiştir. Sahibi lehine ve aleyhine kayıtlar birbirinden ayrılamayacaktır.
Açıklanan gerekçelerle, alacağın varlığı ve ödenmediğine ilişkin davacı iddiası sübut bulmadığından icra takibine itirazın yerinde olduğu ve davacının davasının reddinin gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 68,99 TL harcın mahsubu ile bakiye 11,71 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 4.039,54 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde icra dosyası dosyasının iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2022

Katip … Hakim … ¸¸ ¸¸