Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/169 E. 2021/269 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/169
KARAR NO : 2021/269

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/12/2016
KARAR TARİHİ : 05/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili … ve kardeşi …’ün babası …, 29.07.2016 tarihinde Ankara’dan – Çay İlçesinden Senirkent’e – Dinar İstikametine … plakalı otomobili ile ve içinde eşi R…. …, kayınvalidesi Mürüvvet … ve kayınpederi M… … olmak üzere saat: 21:00 – 22:00 sıralarında Çay ilçesinden Dinar İstikametine 16,4 Km de çift yönlü yeniasfalt döküldüğünü, yolda hız göstergesine göre 70 km süratle seyir halinde iken asfaltın yeni dökülmesi nedeniyle aracın lastiğinin yoldaki mıcır nedeniyle kayması ve direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu sağa sola kayarak diğer şerite geçmesi sonucu Dinar istikametinden Çay istikametine – karşı yönden gelen … çekici ile arkasındaki … plakalı ve karşı davalı … ya ait … plakalı tır sürücüsü …’ın dikkatsizliği ve tedbirsizliği nedeniyle çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kaza ile ilgili Afyon Çay C.Başsavcılığınca … sayılı dosyasında soruşturma açıldığını, meydana gelen bu kazada müvekkili babası …, Annesi …, dedesi M…. … ve onun eşi anneannesi … …’nın vefat ettiklerini, müvekkilleri … ve kardeşi … ise kimsesiz kaldıklarını, halen bakım ve gözetimleri ölü eşinden aldığı emekli maaşı ile geçinen hala … … tarafından karşılandığını, gece meydana gelen bu olayda her ne kadar müvekkil babası sürücü … elinde olmayan denenlerle asli kusurlu görülmekte ise de karşı yönden gelen Çimento yüklü ve arkasında dorsesi olan davacının sigortaladığı araç sürücüsü …’ın da tali derecede kusurlu olduğunu, sürücü …’ın fren tedbirine başvurması veya en azından olay öncesinde sonrasındaki gibi sağa bankete inmesi halinde kaza meydana gelmesini önlemesi en azından muhtemel olduğunu, tramer dosyasında sürücünün %25 kusurunu kabul etmediklerini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi 65.000,00 TL manevi olmak üzere 70.000,00 TL nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalılardan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, … plaka sayılı çekici ile bu çekiciye bağlı … plaka sayılı dorse müvekkil … adına kayıtlı olduğunu, …. plaka sayılı …’ün maliki ve sürücüsü olduğu araç 29.07.2016 tarihinde saat: 22:36 civarında Çay-Dinar yolu üzerinde Dinar istikametine seyir halinde iken, 16+400 km geldiğinde yapım ve onarım halinde olan ve hiçbir ışıklı ikaz işareti bulunmayan mucurlu yolda direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve karşı şeride geçmesi neticesinde, karşı yönden gelen müvekkili adına kayıtlı diğer davalı sürücü … sevk ve idaresindeki çekici ile çarpışması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, Kaza neticesinde…. plaka sayılı araç içerisinde bulunan malik-sürücü …, … …, … … … ve … kaza mahallinde vefat ettiğini, davacılar, müvekkili adına kayıtlı çekicinin sürücüsü diğer davalı …’ın daha fazla kusurlu olduğu iddiasında olduğunu, 29.07.2016 tarihli kaza tespit tutanağı ile müvekkili adına kayıtlı araç sürücüsünün KTK Md. 52/1-a hükmünü ihlal ettiği tespit edildiğini, oysa müvekkili adına kayıtlı araç sürücüsünün kazada hiçbir kusuru olmadığını, Zira şehirler arası yol üzerinde seyir halinde olan sürücü … hız limitleri dahilinde seyretmiş ve kazanın meydana gelmemesi için elinden geleni yaptığını, hatta diğer davalı sürücü-…, müvekkili adına kayıtlı aracı kazadan kaçınmak amacı ile şarampole doğru sürmüş, buna rağmen davacılar murisinin sürücüsü olduğu araç hızlı bir şekilde direksiyon hakimiyetini kaybedip, yol üzerinde ters istikamete dönerek müvekkile ait aracın sol ön kısmına sağ yan tarafı ile çarparak kazaya sebebiyet verdiğini, tüm bu hususlar kaza tespit tutanağı ve ek-de bulunan olay yeri krokisi ile sabit olduğunu, kaza mahallinde kazadan önce yol yapım ve onarım çalışması yapıldığını, Yol yapım ve onarım çalışması olduğuna dair yol üzerinde herhangi bir ışıklı levha veya uyarı tabelası bulunmadığını, ayrıca yol üzerinde aydınlatma gereçleri de kullanılmadığını, yol yapım ve onarım çalışması sebebi ile asfalt üzerinde mucur bulunduğuna ve yolun kaygan olduğuna dair herhangi bir uyarı levhası da olmadığını, yol yapım ve onarım çaışması sebebi ile 26.05.2016, 27.05.2016, 28.05.2016 ve 29.05.2016 tarihlerinde kazanın meydana geldiği yol üzerinde önlem alınmaksızın yasa ve Yönetmelikte ve mevzuatta belirtilen usullere aykırı yol yapım çalışması sebebi ile birçok kaza meydana geldiğini, davacılar, müvekkili adına kayıtlı araç sürücüsünün aşırı hızlı olduğu, fren tedbirine başvurmadığı iddiasında olduğunu, ancak yol üzerinde yapım ve onarım çalışması sebebi ile mucur kaplama ve kaygan olduğundan herhangi bir şekilde fren izinin olması mümkün olmadığını, diğer davalı müvekkili sürücüsünün kendisini düşünmesi sebebi ile frene basmadığı iddiası ise etik bir beyan olmaktan uzak olduğunu, Zira müvekkili sürücüsü-diğer davalı kazanın meydana gelmesini önlemek adına elinden geleni yaptığını, hatta aracını şarampole doğru sürmek sureti ile yüklü çekicinin devrilme tehlikesini ve hayatını dahi ortaya koyduğunu, 30.07.2016 tarihli olay yeri Görgü ve Tespit Tutanağı ve müvekkilire ait çekicinin hız göstergesinin 0 km de takılı olduğu tespit olunduğunu, ayrıca kaza mahallinde yapılan incelemede hızı gösteren takograf çıktısı alınamadığını, Çay C.Savcılığı … Srş. nolu dosyada bulunan ve 29.07.2016 tarihli Trafik Bilirkişi Raporuna esas teşkil eden takograf çıktısında araç hızına ilişkin herhangi bir kayıt ve tespit olmadığını, Bu sebeple varsayım üzerine müvekkiline ait aracın hızının tespit edilmesine itiraz ettiklerini, Kaza Tespit Tutanağı’nda takograf çıktısı ile müvekkiline ait aracın hızının 70 km/s olduğu ve diğer davalı …’ın KTK Md. 52/1-a hükmünü ihlal ettiği tespitini, Çay C.Savcılığı … Srş. 29.07.2016 tarihli bilirkişi raporundaki müvekkil ait araç sürücüsüne atfedilen kusur oranını kabul etmediklerini, tüm bu nedenlerle Davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacılara müştereken ve müteselsilen tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle, kazaya karışan aracın ZMMS sigortacısı, sürücüsü ve işleteni aleyhine TBK’nun 53.maddesine dayalı açılan maddi (destekten yoksun kalma) tazminatı, tedavi, cenaze ve defin giderleri ile TBK’nun 56.maddesine dayalı açılan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın görevsizlikle Ankara ….Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/11/2016 tarih ve … Karar sayılı ilamı ile mahkememize gönderildiği, kararın istinaf edilmeksizin 10/02/2017 tarihinde kesinleştiği görüldü.
… Ağır Ceza Mahkemesinin … sayılı dosyası kapsamında celp edilmiş incelenmiş; Ceza Mahkemesi dosyasının 14/07/2017 tarihinde karara bağlandığı ve davalılardan ( sanık ) …’ın taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan mahkum edilerek hapis cezasına mahkum edildiği, yerel mahkeme kararının 04/10/2017 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış; Trafik Tespit Tutanağı örneği, Hasar dosyası örneği, Sigorta Poliçe örneği, Ceza dosyası örneği, davacılara kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı, mirasçılık belgesi, Sosyal ve ekonomik durum tespit formu, dosya içerisine kazandırılmış, aktüerya ve kusur bilirkişisinden rapor aldırılıp dosyamız arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; 29/07/2016 tarihinde davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki, 03-27 kesim nolu il yolunu takiben Dinar istikametinden Çay İstikametine seyretmekte olan davalı …’nın maliki olduğu diğer davalı … Sigorta A.Ş.’ye Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile sigortalı arkasına … plaka numaralı … ….tip yarı römork takılı olan … plaka numaralı Mersedes Marka 2014 model tır kamyonu çekici ile sürücü …’ün sevk ve idaresinde karşı yönden gelip Dinar istikametine seyretmekte olan …. plaka numaralı volkswagen marka otomobilin Devederesi köyü girişine 30 metre mesafede çarpıştığı kaza sonucunda otomobilde bulunan davacıların yakını …, …, … … …, Mürüvvet …’nın hayatlarını kaybettikleri,
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi başkanlığından Çay Hazırlık Bürosuna hitaben düzenlenmiş 13/10/2016 tarihli raporunda olayda davalı sürücü …’ın tali, müteveffa sürücü …’ün ise asli kusurlu olduğunun belirtildiği,
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi başkanlığından huzurdaki tazminat dosyasına hitaben düzenlenmiş 27/01/2017 tarihli raporunda olayda davalı sürücü …’ın tali, müteveffa sürücü …’ün ise asli kusurlu olduğunun belirtildiği, Karayolları görevlilerine kusur izafe edilmediği,
Huzurdaki tazminat dosyasına adli trafik uzmanı bilirkişi Levent Gür tarafından düzenlenmiş 0212/2019 tarihli raporunda olayda davalı sürücü …’ın %25 müteveffa sürücü …’ün ise %75 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, Karayolları görevlilerine kusur izafe edilmediği, davacı vekilinin alınan kusur raporlarına itirazının değerlendirilmesi için, İTÜ Trafik Kürsüsü’nden oluşturulan heyetten rapor aldırılmasına karar verilmiş, İstanbul Teknik Üniversitesinden seçilen 3 kişilik bilirkişi kurulundan alınan 22/06/2020 tarihli raporda; davalı sürücü …’ın %25 müteveffa sürücü …’ün ise %75 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, aynı olaya ilişkin alınan kusur raporlarının bir biriyle uyumlu olduğu da değerlendirildiğinden son rapora itibar edilmiştir.
Aktüerya bilirkişisinden alınan 02/12/2019 tarihli raporlarında; 29/07/2016 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sonucunda … ve …’ün babası …, annesi …., dedesi … … …. ve anne annesi …’nın vefat ettiği tarihte 13/10/1998 doğumlu …’ün 18 yaşından büyük olduğu, 22/03/2018 tarihli sosyal durum araştırma ve tespit tutanağına göre öğrenci olduğu, 21.01.2016 tarihinden itibaren uzun süreli kısmi aralıklarla çalıştığının tespit edildiği, davacı …’ın ailesinin düzenli ve sürekli desteğine ihtiyaç duymadığı, 24/04/1991 doğumlu …’ün 18 yaşından büyük olduğu, 22/03/2018 tarihli sosyal durum araştırma ve tespit tutanağına göre gelirinin olmadığının tespit edildiği, SGK hizmet döküm cetvelleri incelendiğinde, 14/05/2007 tarihinde staja ve 10/03/2010 tarihinde işe girişinin olduğu, davacı …”ın ailesinin düzenli ve sürekli desteğine ihtiyaç duymadığı, böylece davacıların trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin taleplerinin yerinde olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı istemine yönelik yapılan yargılama sonucunda; destekten yoksun kalma tazminatının desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK. md. 53/1-3.maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölenle destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
Mahkememizce alınan aktüerya bilirkişisi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli, gerekçeli ve hüküm vermeye elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Davacıların kaza tarihinde 18 yaşından büyük olduğu, destek çağından çıktığı, davacıların çalışmasının engelleyici bir özürlerinin ve sağlık sorunlarının olduğu yönünde somut kanıtlarının dosyada mevcut olmadığı, desteklilik ilişkisinin kanıtlanamadığı anlaşıldığından destekten yoksun kalma tazminatı yönünden davanın reddi gerekmiştir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları incelendiğinde normal şartlarda erkek çocukların 18, kız çocuklarının 22 yaşına kadar destek tazminatı alacakları, çocukların yüksek okul okuyor olması yada okuması ihtimali varsa 25 yaşına kadar destek alabileceklerdir. (Yargıtay HGK 10/06/2015 tarih 2013/17-2343 esas 2015/1534 karar, 17. HD. 09/04/2015 tarih 2013/17627 esas 2015/5572 karar, 21. HD. 10/12/2013 tarih 2013/17221 esas 2013/23524 karar, 4. HD. 24/01/2011 tarih 2010/1818 esas 2011/512 karar sayılı ilamları)

Cenaze ve defin gideri istemine yönelik yapılan yargılama sonucunda; 6098 sayılı TBK 53.maddesi gereğince ” cenaze ve Defin giderleri” ölüm halinde uğranılan zararlar arasında sayılarak talep edilebileceği belirtilmiştir. Cenaze ve Defin giderlerime ilişkin Nevşehir Belediye Başkanlığına, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına, Ankara İl Müftülüğüne, müzakereler yazılmış, yazılan müzekkerelere verilen cevaplardan, olay tarihinde 2016 yılında bir cenazenin defin giderinin toplam 550,00-TL olduğu bildirilmiştir. Müteveffalar … ve … adına mezar yeri tahsisi için harcanılan cenaze giderinin (550+550=)1.100,00-TL olduğu, talep edilen tutar olan 1.000,00-TL üzerinden cenaze giderini davalılardan müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiş,
Mahkememizce manevi tazminat istemine yönelik yapılan yargılama sonucunda; dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 56.maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Dava dilekçesi, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırması, ceza dosyası, düzenlenen kusur raporu ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; 29/07/2016 tarihinde davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki, … plaka numaralı … …tip yarı römork takılı olan … plaka numaralı Mersedes Marka 2014 model tır kamyonu çekici ile müteveffa sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plaka numaralı volkswagen marka otomobilin çarpıştığı kaza sonucunda otomobilde bulunan davacıların yakını (babası) …, (annesi) …, (dedesi) … … …, (nenesi) …. …’nın hayatlarını kaybettikleri, İTÜ Trafik Kürsüsü’nden oluşturulan heyetten alınan 22/06/2020 tarihli raporda; davalı sürücü …’ın %25 müteveffa sürücü …’ün ise %75 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, bu nedenlerle davacıların, davalı araç sürücüsü … ve davalı araç işleteni …’dan manevi tazminat isteme hakkının bulunduğu, davacıların babaları, anneleri ve dedeleri ve nenelerinin ölümü nedeniyle manevi acı ve ızdırap duydukları belirlendiğinden; olay tarihi, oluş biçimi, olayın özellikleri, ekonomik olgular, desteğin davacılara yakınlığı, e kusur durumuyla yukarıdaki ilkeler nazara alınarak davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; davacı … yönünden 8.000,00-TL ve diğer davacı … yönünden 8.000,00 TL manevi tazminat talebinin kabulüne ve tazminatın olay tarihi olan29/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Maddi tazminat talebinin Kısmen Kabulüne Kısmen Reddi ile;
a-Davacıların Destekten Yoksunluk Tazminat taleplerinin REDDİNE,
b-Davacıların Cenaze Masrafı Taleplerinin kabulü ile 1.000,00-TL’nın davalılardan dava tarihinden (21/12/2016) itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Manevi tazminat talebinin Kısmen Kabulüne Kısmen Reddi ile;
a- Davalı … Sigorta A.Ş. Aleyhine açılan manevi tazminat davasının REDDİNE,
b-Davacı … için 8.000,00-TL,
c-Davacı … için 8.000,00-TL, manevi tazminatın olay tarihi olan 29.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 1.092,96 TL harçtan peşin alınan 239,09 TL harcın mahsubu ile eksik 853,87 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacılar vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar yönünden hesap ve takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
Davalılar vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat talebinin reddedilen destekten yoksun kalma tazminat talepleri yönünden hesap ve takdir olunan 4.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacılar vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden kabul edilen miktarı yönünden hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
Davalılar vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden ret edilen miktar yönünden hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
Davacı yargılama gideri toplamı 5.222,60- TL’nin ( % 24.28 Kabul, %75,72 Red oranına göre hesaplanan) 1.268,00-TL yargılama giderinin, 63,40-TL’ si davalı … Sigortadan, arta kalan 1.204,60-TL’sinin ise davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan 3.954,60-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
HMK 333. maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davalı vekili ile davacı asil …’ün yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05.04.2021

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]