Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/11 E. 2021/9 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/11 Esas
KARAR NO : 2021/9

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2015
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 01/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01/08/2014 tarihli … Tedarik Sözleşmesi imzalandığını, davacıya ait tavuk çiftliğinin yapımının davalı tarafça üstlenildiğini, davalıya süresinde ve eksiksiz olarak ödeme yapılmasına rağmen işin sözleşmede belirlenen sürede tamamlanmadığını, eksik ve ayıplı imalat yapıldığını, bu aykırılıklar nedeni ile davacının … tarafından alacağı hibe bedelinden kesinti yapıldığını, bunun üzerine davalıya ihtar gönderildiğini ve …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/36 ve 37 değişik iş sayılı dosyaları ile tespit yaptırıldığını iddia ederek 1.000,00 TL gecikme cezası, 1.000,00 TL eksik ve ayıplı çatı imalat bedeli, 1.000,00 TL eksik ve ayıplı boya imalat bedeli, 1.000,00 TL su basman seviyesi nefaset bedeli, 1.000,00 TL kümes yapısı pencerelerinde lento kullanılmaması nedeni ile nefaset bedeli, 500,00 TL rampa bedelinin dava tarihinden, davalının ödemesi gerekirken davacının ödediği 12.091,65 TL damga vergisinin ödeme tarihi olan 24/12/2014 tarihinden işleyecek ticari faizle ve tespit dosyasında yapılan yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 13/12/2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; 119.204,46 TL gecikme tazminatı, 10.604,00 TL eksik ve ayıplı çatı imalatı, 6.900,00 TL eksik ve ayıplı boya imalatı, 27.500,00 TL su basman nefaset bedeli, 3.000,00 TL lento nefaset bedeli, 1.500,00 TL rampa bedelinin dava tarihinden, 12.091,65 TL damga vergisinin ödeme tarihi olan 24/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte, tespit dosyalarında yapılan yargılama giderleri ile dosya kapsamında yapılan yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 29/01/2014 tarihli prefabrike betonarme karkas sistemle kümes inşaatı yapılması hususunda anlaşma sağlandığını, davacının hibe desteği için 11. dönem başvurusunda bulunduğunu, bu proje kapsamında davacının başvuruda bulunarak kendileri ile anlaşıldığını, ancak davacının vazgeçerek 12. dönem için yeniden başvurduğunu, hibe sözleşmesinin 25/07/2014 tarihinde imzalandığını, davacı ile … Kurumu arasında yapılan sözleşmede dava konusu işin süresinin 90 gün olarak belirlendiğini, kış aylarına denk gelmesi nedeni ile buna itiraz etmelerine karşın davacının kendilerini geçiştirdiğini, bu sözleşmedeki bitim süresinin tarafların ortak iradesini yansıtmadığını, tespit raporunun hatalı olduğunu, işin teslim tarihinin yapı kullanma izin belgesi tarihi kabul edilmesinin mümkün olmadığını, çünkü bunun davacının sorumluluğunda olduğunu, davacının geç başvurusunun müvekkili aleyhine değerlendirilemeyeceğini, sözleşme eki fiyat tablosu gözetildiğinde dış hafriyat ve su basmanının davalının sorumluluğunda olmadığını, çatı saçaklarına ilişkin tespitlerin yanlış olduğunu, ek taleplerin olduğunu, davacının hibe kurumundan kış ayı sebebi ile süre uzatımı aldığını, kendilerine bu hakkın tanınmadığını savunarak davanın reddini istmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, taraflar arasındaki sözleşme, belediye yazı cevabı, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/36 değişik iş sayılı dosyası, ihtarnameler dosya arasına alınmıştır.
Davalının yetki itirazı üzerine … Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) tarafından 2015/756 esas 2016/132 karar sayılı yetkisizlik kararı verildiği, temyiz üzerine kararın kesinleşerek Mahkememize tevzi edildiği görülmüştür.
Mali müşavir ve inşaat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 29/03/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle, davacı vekilleri ile iletişime geçilememesi nedeni ile yerinde inceleme yapılamadığını, proje, tespit raporu ve fotoğraflar değerlendirilerek çatı kaplaması ile ilgili 4.305,00 TL, boya işleri ile ilgili 6.301,38 TL açık ayıplı imalat, lento konulmaması nedeni ile 3.000,00 TL bedelli gizli ayıplı imalat, yeterli seviyede dolgu yapılmaması nedeni ile 120,00 TL eksik iş bedeli, projede bulunmaması ve eksik dolgu yapılması nedeni ile gerek olmadığından rampa için ücret takdirine yer olmadığına, işin süresinde teslim edilmemesi nedeni ile davacının 119.204,66 TL gecikme cezası talep edebileceği kanaatini bildirmiştir. 03/09/2019 tarihli ek raporda kök rapordaki beyanlarını tekrar ettiklerini bildirmiştir. Yerinde inceleme yapılmaksızın ve davacı taleplerini karşılar mahiyette düzenlenmediğinden rapora itibar edilmemiştir.
Keşif yapılarak … Sulh Hukuk Mahkemesi aracılığı ile alınan 07/01/2020 tarihli inşaat bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda özetle, işin 28/11/2014 tarihinde tamamlanmış olması nedeni ile 27 gün içinde gecikme cezasının 32.185,26 TL olduğu, işin imalatında yapılması gereken iki adet tahliye rampası için dava tarihi itibari ile 1.500,00 TL olduğu bildirilmiştir.16/07/2020 tarihli ek raporda özetle, işin 23/01/2015 tarihine kadar süre uzatımı aldığı yapı işleri geçici kabul tarihi olan 28/11/2014 dikkate alındığında işin süresinde tamamlandığı, yapılması gereken iki adet tahliye rampası için dava tarihi itibari ile 1.500,00 TL olduğu bildirilmiştir. Hayvanların bulunması nedeni ile yapıların içine girilmediği ve davacının alacak kalemlerinin tamamıyla değerlendirilmediğinden hükme esas alınmamıştır.
Raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla inşaat mühendisi ile nitelikli hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen 17/12/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle, gecikilen sürenin 27 gün olduğu ve gecikme cezasının 32.185,26 TL olduğu, teslimin iskan koşullarına bağlandığının tespiti halinde gecikme cezasının 119.204,46 TL olacağı, açık ayıplı çatı panellerinin bedelinin 4.200,00 TL eksik çatı saçağı ile rampa bedelinin toplam 7.904,00 TL, gizli ayıplı boya imalatının 6.900,00 TL, telafisi mümkün olmayan lento ve su basmanı nefaset bedelinin 30.500,00 TL olduğunu bildirilmiştir. Hukuki nitelendirmeler dışındaki teknik değerlendirmeler yönünden, yukarıda açıklanan eksiklikler nedeni ile önceki raporlara itibar edilmeyerek, tüm raporlar değerlendirildiğinden hüküm kurmaya elverişli bulunarak son rapora itibar edilmiştir.
DEĞERLENDİRME:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat ve alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasında eser sözleşmesi düzenlendiği noktasında ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davalının teslim süresine uyup uymadığı ve işin ayıplı ya da eksik ifa edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamında birden fazla bilirkişi raporu alındığı ve davacı tarafından yaptırılan tespit dosyasının celbedildiği, davalının sözleşmeye aykırı bir takım eksik ve ayıplı ifada bulunduğunun tüm raporlarda tespit edildiği, ancak miktarları ve nitelikleri yönünde raporlar arasında çelişki bulunduğu anlaşılmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere hükme esas alınan son raporda belirtildiği üzere proje ve sözleşmeler kapsamında eksik olan çatı saçağı imalat bedeli 6.404,00 TL ve açık ayıplı 4.200,00 TL bedelli çatı paneli imalatı bedelinin, gizli ayıplı boya işi nedeni ile 6.900,00 TL, gizli ayıplı olan ve telafisi mümkün olmayan lento imalatı için 3.000,00 TL nefaset bedeli, subasman kotunun eksik imal edilmiş olması ve telafisi mümkün olmayan 27.500,00 TL nefaset bedeli yönünden talebinde haklı olduğu değerlendirilmiştir.
Dava dilekçesinde, “… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/36 değişik iş sayılı dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporuna göre fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere” şeklindeki beyan nedeni ile davanın kısmi dava niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu işin teslimi hususunda taraflar anlaşamasa dahi, aşağıda teslim tarihine ilişkin açıklama yapılacak olup, geçici kabul tarihi olan 28/11/2014 ile davalı yana verilen sürenin sona erdiği 23/01/2015 tarihi gözetildiğinde en geç bu tarih itibari ile eserin tesliminin tamamlandığı ve davacının … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/36 değişik iş sayılı dosyasında düzenlenen raporu 17/12/2015 tarihinde tebliğ aldığı, ıslahın ise 13/01/2021 tarihinde yapıldığı ve davalının ıslah edilen kısma ilişkin süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğu gözetildiğinde ıslah edilen kısmın TBK’nun 146/son maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığının kabulü gerekmiştir. Tespit raporu ve ayıplı ve eksik işlerin mahiyeti gözetildiğinde, aynı madde uyarınca davalının ağır kusuru bulunduğu istisnasına dair dosyada iddia ya da delil bulunmadığı değerlendirilmiştir. Bu hali ile eksik ve ayıplı ifa nedeni ile davacının dava dilekçesindeki talepleri ile sınırlı olarak alacak davasının kısmen kabulü ile dava tarihinden işleyecek, işin ticari olması nedeni ile, avans faizi ile birlikte tahsiline, ıslah edilen kısmın ise zamanaşımı nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
Sözleşmenin 14. maddesinde damga vergisinin yüklenici/davalı tarafından karşılanacağının hükme bağlandığı, ancak makbuzu sunulduğu üzere davacı tarafça 12.901,65 TL olarak 24/12/2014 tarihinde yatırıldığı, bu hali ile bu kalem yönünden alacak talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir. Davalıya gönderilen ihtarnamede talep edilmediği ve bu alacağa ilişkin davalının temerrüte düşürüldüğüne ilişkin bir bilgi de bulunmadığından dava tarihinden işleyecek, işin ticari olması nedeni ile, avans faizi ile davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Gecikme tazminatına ilişkin talep yönünden ise, işin hangi tarihte teslim edildiğinin belirlenmesi gerektiği açıktır. Sözleşmede işin teslim tarihi olarak 31/12/2014 belirlenmiş, sözleşmede teslimin ne şekilde yapılacağı ya da süre uzatımına dair açık hükme yer verilmemiştir. Davacı yapı kullanma izin belgesinin tarihinin esas alınmasını iddia etmiş ise de, sözleşmede izin belgesini alma sorumluluğunun kimde olacağına ilişkin açık hüküm bulunmamaktadır. Sözleşmenin 9. maddesinde kesin kabul, teslim yanında çalıştırma ve kontrol şartına da bağlanmıştır. Bu nedenle teslim süresi kesin kabul tarihi olarak da kabul edilemeyecektir.
Tarafların geçici kabulü 28/11/2014 tarihinde yaptığı, tutanak içeriğine göre bu tarihte işin teslim alındığı değerlendirilmiştir. Ancak davacının geçici kabulde işi ihtirazi kayıtla teslim aldığına ilişkin bir iddiada bulunmayıp bu yönde bir delil de sunmadığı, hatta işin tamamlanması için ek süre verdiği de gözetildiğinde cezai şart isteme hakkının düşeceği kanaatine varılmıştır (Yargıtay 15. HD 2018/446 esas 2018/4507 karar sayılı ilamı). Kaldı ki sözleşmede işin %10’u oranında cezai şart talep edilebileceği ve aşması halinde sözleşmenin feshedilebileceğinin bildirildiği, ancak davacının fesih yönünde iradesini de kullanmadığı değerlendirilmiştir. Bu nedenle davacının cezai şart tazminatına ilişkin davasının sübut bulmadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının tespit dosyasındaki masraflara ilişkin talebi yargılama giderlerine ilişkin kısımda değerlendirilmelidir.
Açıklanan gerekçelerle, davacının alacak talebinin kısmen kabulüne, gecikme tazminatı talebinin ise reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
4.500,00 TL eksik ve ayıplı iş bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 12.091,65 TL damga vergisi bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, cezai şart talebinin subut bulmadığından, ıslah edilen kısmın zamanaşımı nedeni ile REDDİNE,
Alınması gereken 1.133,38 TL harç peşin alındığından peşin alınan 3.108,27 TL’den mahsubu ile bakiye 1.974,89 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 4.080,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 13/son maddesi de gözetilerek reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 7.235,52 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 7.752,30 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 711,41 TL’si, tespit dosyasında yapılan 1.208,30 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 110,88 TL’si ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.133,38 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine başvurmak suretiyle temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/01/2021
Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]