Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/988 E. 2022/713 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/988
KARAR NO : 2022/713

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2016
DAVA : Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi ve Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/08/2017

KARAR TARİHİ : 28/09/2022
K.YAZIM TİRİHİ : 03/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan), Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVADA
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davalılardan …’ün müvekkili şirketin teknik servis şefi olarak çalışırken, başka bir sektörde çalışacağını beyan ederek 17.08.2015 tarihinde istifa dilekçesi vererek ihbar süresi bitiminde 09.09.2015 tarihinde işten ayrıldığını, davalının başka sektörde çalışmak istemesi beyanının aksine 20.08.2015 tarihinde henüz müvekkilinin personeli iken birebir aynı alanda fafliyet göstermek üzere … Mühendislik Ltd. Şti.nin 20.08.2015 tarihli Ticaret Sicil gazetesinden ilan olunduğu üzere davalı tarafından kurulduğunu, …’ün müvekkili şirketten ayrılmasından 1 ay kadar sonra atölye şefi diğer davalı …’nün 09.10.2015 tarihinde, mekanik atölye şefi olarak çalışan …’nın 18.11.2015 tarihinde, son olarak ise müvekkili şirkette çalışan …’nın 06.10.2016 tarihinde istifa ederek müvekkili şirketten ayrıldığını ve davalı … Elkt. Şirketinde çalışmaya başladığını, 05.09.2016 tarihli Ticaret sicil gazetesinde ilan olunduğu üzere …’ün … Elkt. Şirketinde sahip olduğu hisselerin tamamını … ve yine şirketin eski çalışanı fakat şirketten 3-4 sene öncesinden ayrılan …’e devrettiğini ve ayrıca …’nün 5 seneliğine müdür olarak atandığını, bu şekilde müvekkilinin eski çalışanı …’ün müvekkili şirket tarafından yetiştirilmiş, müşterilerce tanınan personellerini istifa ettirmek suretiyle ayartarak kendisinin kurmuş olduğu şirketin bünyesine kattığını, müvekkilince işine son verilen …’ın da davalı şirkette çalışmaya başladığını, müvekkili şirkete … A.Ş. tarafından 18.12.2015 tarih ve 10.22 saatinde gönderilen e-postada Yavuz Sultan Selim Köprüsü için örnek pano projesi gönderildiğini ve örnek projeye göre fiyat teklifi istendiğini, bu e-postanın ilk göndericisinin ise davalı … Elkt. Ortağı ve müdürü … olup bilgi kısmında ise … yer aldığını, ilk örnek projenin hazırlanma tarihinin 17.12.2015 olduğunu, hazırlayan kişinin ise … olduğunu, … A.Ş. tarafından gönderilen örnek projenin aslında daha önce yine … A.Ş.’nin “Güney Yaklaşım Viyadüğü” için müvekkili şirket tarafından işçisi K. … tarafından hazırlanan 11.05.2015 ve 09.08.2015 tarihli projenin aynısı olduğunu, bu durumun müvekkili şirkete ait proje çizimlerinin 14.10.2015 tarihinde işine son verilen … tarafından davalı … Elkt. Şirketinin tekliflerinde birebir kullandığının ispatı konumunda bulunduğunu, davalı … Elkt. Şirketinin, yukarıda örnekleme sayılan iş tekliflerinin yanı sıra başka işlere de müvekkili şirketten edindiği, bilgi, belge, çizim ve projelerden yararlanarak teklifler verdiğini ve söz konusu işleri yapmaya hak kazandığını, davalılardan …’nün müvekkili şirkette çalıştığı sırada müvekkiline iş teklifi yapan firmalara (… Kemaliye projesi, … Çambaşı Hes projesi, Orim Enerji darıca II HES projesi, … elekt. A.Ş. Ardanuç TM projesi) kendi imzası ile müvekkili şirket personeli olarak fiyat teklifleri gönderdiğini, müvekkilinden ayrıldıktan sonra aynı firmalara bu sefer … Elekt. Şirketi adına fiyat kırma politikası izleyerek fiyat teklifleri gönderdiğini, daha önce verilen fiyat tekliflerini bildiği için müvekkilinin işi almamasını sağlayacak nitelikte fiyat teklifleri verdiğini ve söz konusu işleri davalı … Elkt. Şirketinin almasını sağladığını, bunlara ek olarak davalı … Elektronik şirketinin web sayfasında yurt dışı projeleri kısmında yer alanda işlerin hiçbirisinin davalı şirket tarafından gerçekleştirilmediğini, bunun haksız rekabet teşkil eden bir eylem olduğunu, davalıların haksız rekabet fiilleri ile müvekkili şirketin 1998 yılından beri beraber çalıştığı müşterileri ile iş yapamaz hale geldiğini belirterek ve haksız rekabetin ve sözleşmeye aykırılığın tespitine, haksız rekabet eylemlerinin durdurulmasına ve önlenmesine, Haksız rekabetin giderilmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalıların kusurlu davranışları sebebiyle alamadığı işler açısından bu işlere müvekkili tarafından verilen teklifler ve tahmini kar oranların dikkate alınarak maddi zararın bilirkişiler aracılığıyla hesaplanmasına, davalı şirketin müvekkilinden edindiği bilgi, belge ve projelerden yararlanarak aldığı işlerin davalı şirketin defterleri incelenerek tespitine, davalıların kar oranının bilirkişiler aracılığıyla tespit edilmesine, maddi zarara ilişkin olarak şimdilik 5.000.TL. maddi tazminatın davalı … Elekt. Şirketi, ortakları ve müdüründen tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 06.04.2004-17.08.2015 tarihleri arasında davacı şirket bünyesinde elektrik teknisyeni olarak çalıştığını, 17.08.2015 tarihinde istifa suretiyle işten ayrıldığını ve 20.08.2015 tarihinde davalı … Elekt. Şirketini kurduğunu, davalı … Elekt. şirketinin pano imalatı ve Otomasyon SCADA sistemleri alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin 26.08.2016 tarihinde şirket hisselerinin 45 adetini diğer davalı …’ye, 55 adetini aynı tarihte diğer davalı … …’e satarak şirket ortaklığından ayrıldığını, şirket ortaklığından ayrılan müvekkilinin halen davalı şirkette tekniker olarak çalıştığını, davacının müvekkilinin söz konusu şirketi kurduğunu, faaliyet gösterdiğini, kuruluş tarihinden itibaren bu yana bildiğini, şirketinden ayrılan bazı işçilerin müvekkili tarafından kurulan şirkette çalıştığını bildiğini, davacının 1 yılı aşkın süredir bilgisi, takibi ve kabulünde olan bu hususlar dava tarihine kadar herhangi bir bildirim, şikayet ve dava konusu edilmediğini, önemsenmediğini, müvekkilinin hisselerini 26.08.2016 tarihinde diğer davalılar … ve …’e satması ile birlikte davacının davalı şirketi muhtemel ciddi rakip olarak görmeye başladığını ve işbu davayı açarak rekabeti engellemeyi hedeflediğini, dava dilekçesinde müvekkilinin hangi eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti, men’i, refi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasının istendiğinin belli olmadığını, dava dilekçesinde bir takım olay anlatımlarına yer verilmiş ise de dava talebi ile ilişkilendirilmediğini ve talep olarak somutlaştırılmadığını, davacının taleplerinin. HMK anlamında iddiaların somutlaştırılması ve taraflarca getirilme ilkesine aykırılık oluşturduğunu, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, iş mahkemelerinin görevli olduğunu, davanın yasal sürede açılmadığını, zamanaşımı definde bulunduklarını, açılan davada müvekkilinin taraf sıfatı bulunmadığını, esas yönünden ise ; müvekkilinin ne şahsen ne de diğer davalılarla müştereken ika ettiği bir haksız rekabet eylemi bulunmadığını, davacının müvekkili şirkette çalışmaya başlamasını gerekçe göstererek haksız rekabette bulunduğunu iddia ettiği …’yı müvekkili şirket nezdindeki işinden 01.02.2017 tarihi itibarıyla istifa ettirerek davacı şirket bünyesinde çalışmaya başlattığını, müvekkilinin TBK kapsamında rekabet etmeme ve sadakat yükümlülüğüne aykırı hiçbir eyleminin mevcut bulunmadığını, davacının maddi tazminat talebinin yasal koşullardan yoksun olduğunu belirterek dava şartlarından yoksun davanın ön inceleme aşamasında usulden reddine, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın esastan reddine, gerçeğe aykırı beyanda bulunan davacının HMK m. 327 ve 329 hükümlerine göre yargılama giderleri ile birlikte disiplin para cezası ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnş. Ltd. Şti. Vekili özet olarak; 20.08.2015 tarihinde kurulan müvekkili şirketin ; enerji sektöründe faaliyet göstermekte olup, asli faaliyet konusunun Pano imalatı ve otomasyon SCADA sistemleri olduğunu, sektörde 15.000.000.TL. gibi sermayesi büyük firmaların faaliyet gösterdiğini, davacı şirketin pano imalatı bölümüne hakim konumda olan şirket olduğunu, davacı şirket tarafından kendisine ait projenin aynen kullanıldığı iddiasına dayanak olarak sunulan projelerin gözle görülür biçimde müvekkili şirket çalışanı tarafından hazırlanan projeden farklı olduğunu, davacı tarafça proje olarak beyan edilen dokümanın davacı şirkete özgün bir proje özelliği olmadığı gibi davacı şirkete ait bir materyal, ticari niteliğini haiz bir belge de olmadığını, söz konusu çalışmaların aynı olması dahi hiçbir şekilde hukuka aykırılık oluşturmayacağını, diğer taraftan hazırlanan ön görünüş çalışmalarının sadece fiyat teklifine konu işi belirlenmesi amacına hizmet ettiğini, söz konusu çalışmaların tedarikçi tercihinde iş sahibi yönünden belirleyici unsur veya tercih sebebi oluşturmadığından bir rekabet avantajı sağlamadığını belirterek davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın esastan reddine, gerçeğe aykırı beyanda bulunan davacının HMK m. 327 ve 329 hükümlerine göre yargılama giderleri ile birlikte disiplin para cezası ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili özetle; müvekkilinin 01.09.2000-09.10.2015 tarihleri arasında davacı şirkette teknisyen olarak çalıştığını ve 09.10.2015 tarihinde emeklilik sebebiyle işten ayrıldığını, işten ayrıldıktan sonra 02.11.2015 tarihinde diğer davalı şirkette çalışmaya başladığını, 26.08.2016 tarihinde şirketin 45 adet hissesini satın alarak şirkete ortak ve müdür olduğunu, davacının, müvekkilinin ortağı ve temsilcisi olduğu şirketi kurulduğu ilk günden bu yana bildiğini, yine müvekkillerinden …’in bir dönem davacı şirket bünyesinde çalıştığını ve 25.09.2013 tarihinde iş akdine son verilen bir çalışan olduğunu, müvekkilinin 11 Aralık 2013 tarihinde … Enerji Sistemleri Mühendislik çözümleri … isimli şahıs şirketini kurarak davacı şirketin de dahil olduğu enerji sektöründe faaliyet göstermeye başladığını, diğer davalı … Elekt. Şirketinin 26.08.2015 tarihinden bu yana 5S hisse sahibi ortağı olduğunu, davacının 1 yılı aşkın süredir bilgisi, takibi ve kabulünde olan bu işbu çalışma vakıasını dava tarihine kadar herhangi bir bildirim, şikayet ve dava konusu edilmediğini, önemsenmediğini, ancak müvekkilinin şirket hisselerini almasından sonra rakip olarak görmeye başladığını, dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde müvekkilinin hangi eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti, men’i, refi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasının istendiğinin belli olmadığını, dava dilekçesinde bir takım olay anlatımlarına yer verilmiş ise de dava talebi ile ilişkilendirilmediğini ve talep olarak somutlaştırılmadığını, müvekkilinin talep sonucunun yöneltileceği taraf olmadığını, müvekkilinin ne şahsen ne de diğer davalılarla müştereken ika ettiği bir haksız rekabet eylemi bulunmadığını, müvekkilinin TBK kapsamında düzenlenen sadakat yükümlülüğü ve rekabet etmeme yükümlülüğüne aykırı hiçbir eyleminin mevcut bulunmadığını, ava şartlarından yoksun davanın ön inceleme aşamasında usulden reddine, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın reddine, gerçeğe aykırı beyanda bulunan davacının disiplin cezası ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin bir dönem davacı şirket bünyesinde çalışmış olupu, 25.09.2013 tarihinde iş akdine son verildiğini, müvekkilinin 11 Aralık 2013 tarihinde … Enerji Sistemleri Müh. Çözümleri … isimli şahıs şirketini kurarak, davacı şirketin de dahi olduğu enerji sektöründe faaliyet göstermeye başlamış olduğunu, davalı … İnş. Şirketinin ise 26.08.2015 tarihinden itibaren %55 hisse sahibi ortağı olduğunu, davacının 1 yılı aşkın süredir bilgisi, takibi ve kabulünde olan bu işbu çalışma vakıasını dava tarihine kadar herhangi bir bildirim, şikayet ve dava konusu edilmediğini, önemsenmediğini, ancak müvekkilinin şirket hisselerini almasından sonra rakip olarak görmeye başladığını, dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde müvekkilinin hangi eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti, men’i, refi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasının istendiğinin belli olmadığını, dava dilekçesinde bir takım olay anlatımlarına yer verilmiş ise de dava talebi ile ilişkilendirilmediğini ve talep olarak somutlaştırılmadığını, müvekkilinin talep sonucunun yöneltileceği taraf olmadığını, müvekkilinin ne şahsen ne de diğer davalılarla müştereken ika ettiği bir haksız rekabet eylemi bulunmadığını, müvekkilinin TBK kapsamında düzenlenen sadakat yükümlülüğü ve rekabet etmeme yükümlülüğüne aykırı hiçbir eyleminin mevcut bulunmadığını, dava şartlarından yoksun davanın ön inceleme aşamasında usulden reddine, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 02.06.2011-06.10.2015 tarihleri arasında davacı şirket bünyesinde elektrik teknisyeni olarak çalışarak 06.10.2015 tarihinde emeklilik sebebiyle işten ayrıldığını, davalı … Elkt. Şirketinde 10.10.2015 tarihinden itibaren tekniker olarak çalışmaya başladığını, dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde müvekkilinin hangi eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti, men’i, refi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasının istendiğinin belli olmadığını, dava dilekçesinde bir takım olay anlatımlarına yer verilmiş ise de dava talebi ile ilişkilendirilmediğini ve talep olarak somutlaştırılmadığını, müvekkilinin talep sonucunun yöneltileceği taraf olmadığını, müvekkilinin ne şahsen ne de diğer davalılarla müştereken ika ettiği bir haksız rekabet eylemi bulunmadığını, müvekkilinin TBK kapsamında düzenlenen sadakat yükümlülüğü ve rekabet etmeme yükümlülüğüne aykırı hiçbir eyleminin mevcut bulunmadığını, dava şartlarından yoksun davanın ön inceleme aşamasında usulden reddine, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’nın meşruhatlı ön inceleme davetiyesi tebliğ olduğu, çağrılmakla gelmediği ve duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de ibraz etmediği anlaşılmıştır.
BİRLEŞEN ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN …KARAR SAYILI DOSYASINDA:
DAVA: Davacı … İnş. Ltd. Şti. Vekili özet olarak müvekkilinin pano imalatı ve otomasyon SCADA sistemleri konusunda faaliyet gösterdiğini, davalının aynı alanda faaliyet göstermekte olup müvekkili şirketin kuruluşu ve sektöre dahil olduğu süreye kadar bu işi hakim konumda götüren şirket olduğunu, müvekkilinin sektörde rağbet gördüğünü ve müvekkili şirketin rekabetinin davalının teke yakın hakim gücünü kırdığını, davalının müvekkilinin rekabetini önlemek saikiyle müvekkili şirket, ortakları, şirket müdürleri ve çalışanları aleyhine haksız ve hukuki değerden yoksun iddialara dayalı olarak Ankara 3. Asliye ticaret Mahkemesi’nin ….E. Sayılı dosyası ile haksız rekabetin tespiti, men’i ve sonuçlarının ortadan kaldırılması talepli dava açtığını, söz konusu davanın ön inceleme duruşmasının henüz gerçekleşmediğini, davalı şirketin 19.04.2017 tarihinde müvekkili şirketin önemli kurumsal müşterisi … şirketin yetkilisine “… Elekt. Firmasına açılmış olan dava hakkında bilgilendirme” konulu bir ileti gönderdiğini, söz konusu iletide davalının henüz derdest olan haksız rekabet davasını müşterilere bildirimi yolu ile ifşa edildiğini, davalının müvekkili şirketin müşteriler nezdinde ticari itibarını ve güvenirliliğini sarsmak suretiyle müvekkili şirketin rekabetini engellemek, ortadan kaldırmak ve kendi rekabet avantajı elde etmenin peşinde olduğunu, davalı şirketin adresinde bilişim uzmanı bilirkişi nezaretinde inceleme yapılarak … elektronik firmasına açılmış olan dava hakkında bilgilendirme konulu iletinin gönderim çıktısının istenilmesine, … şirketi haricinde başka müşterilere iletinin gönderildiğinin tespitine, müteakiben şirket merkezinde bulunan elektronik server veya diğer depolama birimleri üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapılarak emselelektromekanik.com.tr adresi üzerinden 19.04.2017 ve/veya muhtelif tarihlerde gönderilen “… Elektronik firmasına açılmış olan dava hakkında bilgilendirme” konulu iletilerin içerik ve ileti muhataplarının tespit edilmesi ve ayrıca açıklanan nedenlerle ; davalının elektronik ileti yoluyla taraflar arasında derdest olan dava hakkında müşterilere bildirimde bulunmak dahil olmak üzere herhangi bir surette … Elekt. Ltd.Şti. tüzel kişiliği, çalışanları, müdürleri ve ortakları hakkında ticari itibarını sarsıcı yanıltıcı ve gereksiz açıklamalarla kötülemek eyleminin TTK 55 madde ve 56/1/a maddesi uyarınca rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı ve dürüstlük kuralına aykırı davranış ve ticari uygulama olarak haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, haksız rekabetin önlenmesine, masrafları davalıya ait olmak üzere tebliğ edilmesine,10.000,00.TL manevi tazminatın 19.04.2017 haksız eylem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, davanın kabulü ile lehe karar verilmesi halinde masrafları davalıya ait olmak üzere hüküm özetinin en yüksek tiraja sahip gazetede yayınlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; İddia edilen e-postanın “… Elektromekanik tarafından eski çalışanlarımız …, … şahsına ve kurmuş oldukları … Eletronik tüzel kişiliği adına haksız rekabet fiilleri nedeniyle dava açılmıştır. Açılmış olan dava ile ilgili bilgileri ekli dosyada bulabilirsiniz. Açmış olduğumuz bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağımızı ve sonuçlarından sizleri bilgilendireceğimizi bilmenizi isteriz” şeklinde olduğunu, iddia edildiği gibi yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek fiillerinin mevcut olmadığını, bu davanın tamamen gerçeğe uygun ve dürüstlük kuralları çerçevesinde beyan edildiğini, açılan dava ile ilgili yalnızca bilgi verme amaçlı, yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici bir beyan içermeyen e-postanın haksız rekabet eylemi olmadığını, müvekkilinin işçilerin kurdukları bazılarının daha sonra dahil oldukları firmada müvekkili firmaya ait ticari sır, bilgi ve belgeleri kullanıp haksız rekabet oluşturmaları ile bir ilgisi bulunmadığını, davanın reddi ile asıl davanın kabulünü talep etmiştir.

DELİLLER:
Davacı şirket ile davalılar arasında imzalanan iş sözleşme örnekleri,
Davalılara ait SGK kayıtları,
Davalılar tarafından davacı şirket bünyesinde çalışırken proje yapımı isteyen firmalara gönderilen fiyat teklifleri,
Davalıların davacı şirket bünyesinde çalışırken yapmış oldukları yazışmaları,
Davalılardan … Elektroteknik’e ait web sitesine ait görüntü çıktıları,
… Elektroteknik şirketine ait ticaret sicil kayıtları,
Davalı şirketin davacı şirkete ait proje çizimlerini birebir kopyaladığını gösteren proje örnekleri,
Asıl davada davacı birleşen davada davalı tanığı … “Davacı vekilinin tanığa sorulmasını istediği, sorulara ilişkin dilekçesinde 6 bent olarak sorularını sıraladığı görülmekle, belirtilen sorular; Davalı/birleşen davacı … şirketinden ne zaman ve nasıl haberdar olduğu? Haksız rekabet eyleminden nasıl haberdar olduğu? 18.12.2015 tarihli … şirketinin gönderdiği mailde örnek proje olarak gösterilen çizimlerin aslında kim tarafından çizildiği? Davalı … ve … tarafından müvekkil şirket … Elektromekanik’ten ayrılırken ne gibi beyanlarda bulunulduğu? Davalı …’nün şirket adına fiyat tekliflerine hakim olup olmadığı ve fiyat tekliflerini kendi imzasıyla yollayıp yollamadığı? …’nün şirket içerisindeki konumu hakkında genel bilgisinin ne olduğu ve alınamayan işlerde …’nün Davacı/Birleşen davalı müvekkil … Elektromekanik adına fiyat teklifinin olup olmadığı? Şirket içinde proje çizimleri, fiyat teklifleri vb. bilgilere yönelik e-mail yazışmalarına genel olarak kimlerin dahil edildiği ve bu yazışmaların eklerinde gönderilen projelerin kaydedilip kopyalanarak diğer ihalelerde teklif ve proje kapsamında kullanılıp kullanılamayacağı? …’i tanıyıp tanımadığı? Müvekkil şirket … ve işbu davanın davalıları olan … ve … gibi isimlerle olan ilişkileri hakkında genel bilgi verilmesi? Tanık …’ın yeminli beyanında; ben şuanda davacı şirkette Atolye Şefi olarak 18 yıldır çalışıyorum, davalı şahıslar olarak adı geçen tüm davalılar öncesinde bizim şirkette çalışırdı, o nedenle tanıyorum, davalı şahıslar bizden ayrıldıktan sonra … tarafından gönderilen bir mail ile davalı şirketten haberimiz oldu, o maili görünce bu görevimden önce bu çizimleri yapanın ben çizdigim için çizimleri görünce tanıdım, o tarih itibariyle teknik serviste çalışıyordum, çizimleri ben yapmıştım, imalat ve pano çizimleriydi, üzerinde değişiklikler yapılmış, … ayrılırken ben izindeydim … ayrılırken ben işyerindeydim, … ayrılırken … Elektrotekniğe gideceğini söylemişti, daha önce davalı şirketin kurulduğunu duymuştuk, maili görmüştük, … oraya gideceğim,dedi, …ün ayrılışında ben yoktum arkadaşlardan duyduğum TRT’de bir dizi çekiminde falan çalışacağını söylemişti, o zaman henüz davalı … Şirketin kurulduğunu duymamıştık, 4. Soruyla ilgili … davacı şirkette şuanda benim yaptığım işi o yapıyordu, Atölye şefiydi, müşterilere fiyat tekliflerini kendisi veriyordu, kendisinin şirketine gidince bizim fiyat politikamızı bildiği için ona uygun işi alabilir şekilde fiyatlar vermiş, internetten takip ettiğimize de göre işleri almış, birebir aynı projelere aynı işlere bizdeyken teklif veriyor, sonra davalı firmaya geçip orada teklif veriyor ve işleri alıyor, 5. Soru ile ilgili şirket içinde çizimleri ben yapıyordum, fiyat tekliflerini … yapıyordu, tekliflere kendisi biliyordu ayrıca yetkililer teklif hazırlama biriminde Aytunç bey var o biliyordu, … şirket ortağı o biliyordu,çizimler proje bazında olduğu için diğer tekliflerde projelerde kullanılmaması gerekir, şirketin malı olduğunu düşünüyoruz, 6. Soru ile ilgili, … tanıyorum, davacı şirket personeliydi, … de o tarihte çalışıyordu, belli bir süre projeci olarak bizim şirketten maaş aldığını biliyorum, hangi aralıkta çalıştığını bilmiyorum, … daha önce ayrılmıştı, … yönetim ile ilgili proje çizimi birimindeydi, hangi tarihte ayrıldığını bilmiyorum, bir tarihtede … ve … ile birlikte çalıştılar, işde tanıştıklarını biliyorum, onun haricinde başka ilişkileri varmıydı bilmiyorum, dedi.Davalı Vekili benimde sorularım olacak dedi;1-Dava dışı … Şirketine ait panoların boyut resimlerinden mi üretilmiştir ?2- Yine Proje diye belirtilen çalışma siemensin teknik tasarım dökümanından alınmış bir bölüm müdür ? Pano ile ilgili bir kesitten oluşmaktadır ? 3-… da davacı şirkette aynı proje çalışmalarında görev aldımı ? bu konuda tanığın bilgisi var mı ? 4- Bu projeler teklifin kabul edilmesinde belirleyici unsur mudur ? yoksa fiyat mıdır ? 5- … şirkette ne iş yapardı ? Şirket sırlarına ulaşma imkanı varmıydı ? 6- 2 yıl önce bilinen fiyatların fiyat teklifinde önemi geçerliliği var mıdır ? sektörün işleyişi göz önünde alınarak ? 7 -Bizim internet sitesinde referans olarak sunduğumuz, Kemaliyejes, Çambasıhes, Ardanuş ve darıca projelerinde … Şirketi iş yaptı mı ? 8- Aynı projeye hem müvekkil hemde davacı şirket teklif veripte davacı şirket uktesinde kalan teklif olup olmadığını biliyor mu ? 9- … … Şirketinden Ayrılıp davacı …’de çalışmaya başladımı bu hususu biliyor mu ? 10- Açtıkları haksız rekabet müşterlerine duyurdular mı ? Tanık: Bizim çizimini yaptığımız panolar Rittal diye adlandırılan bir Alman firmasının panolarını ben çizim yaptım, başka bir yerden alınmış bir resim değildir, benim özgün çizimimdir, … tarafından bize gelen resimde değişiklikler vardı ama benim çizimim olduğunu düşünüyorum, Benim çizimlerimi o dönemde bizim şirkette çalışan …a arşivimi açtım, sonuçta bu …’nin arşividir dışarıya çıkmaması gerekir, …da öğrenmesi amacıyla çizim yaptı, çizim yapsa bile …’nin arşividir, ben dahi 0 dan çizsem kendi çizdiğimi bire bir çizemem kopya gibi olamaz, Viyadük projesiydi ve özel bir projeydi, standart panolardan değildi, kaliteli iş için tasarım çizim ve fiyatta hepsi önemlidir, Murat balçı davalılar İlker ve Serkan ayrılınca teknik servis şefi oldu, fiyat vermiyordu, fiyat vermiyordu ama dosyalarla çalışıyoruz, dosyalar içindeki fiyatları ve projelere ulaşabilirdi, 2 yıl önceki fiyatın önemi yoktur, ama fiyat politikası bellidir, 7. Sorunun cevabını kendileri bilirler, 8. Soru için artık rekabet ortamındayız, şuanda da veriliyor, sonrasını bilemiyorum taraflarda kalmıştır, benim daha önceki beyanımda anlattığım aynı proje için davalı …’ın bizim şirket çalışanıyken bir fiyat veriyor, birde karşı şirkete geçip fiyat veriyor ve iş o şirkete kalıyor, bu bahsettiğim iş Kemaliyejes, Çambasıhes, Ardanuş ve Darıca projelerindedir. 9. Soru için, … … Şirketinden ayrılıp … de çalışmaya başladı, oradan ayrılıp bizde 1 sene kadar çalıştı ardından tekrar …’a geçti. 10. Soru için müşterilerimizden …’e mail gönderildi, başka müşteriye benim bildiğim kadarıyla gitti” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Asıl davada Davalılar … Elektroteknik Şirketi … …, … ile birleşen davanın davacısı … Elektroteknik Şirketi tanığı … “Şu anda davalı … Elektronik’te çalışıyorum, daha öncesinde davacı şirkette çalışmıştım dedi. Davalı-birleşen davanın davacısı vekili: Tanık … üretim ve planlama şefidir. Davacının dayanak yaptığı proje çizimleri ile bizim ürettiğimiz proje çizimlerinin bire bir aynı olup olmadığı, davacı şirkette çalıştığı esnadaki davacı şirketin piyasadaki ekonomik durumu ile sonrasındaki gelişmeleri hususunda, ayrıca bu davanın duyulup duyulmadığı, duyulması halinde … Elektroteknik’in işlerini nasıl etkilediği ve tanık dahil diğer işçilerin ayartılıp ayartılmadığı hususunda beyanı alınsın dedi. Tanık …: Şu anda davalı şirkette üretim ve planlama şefi olarak çalışmaktayım. Aynı zamanda proje çizimleri de yapıyorum. Davacı şirkette imalatta çalışıyordum. Orada proje çizimim yoktu. Davacı …’nin çizdiği proje Güney Yaklaşım Viyadüğü projesi, diğer davalının projesi ise İstanbul 3. Boğaz Köprüsü Asya Yakası Pano Tasarımı projesidir. Projelerin birbiri ile ilgisi yok. Farklı yerler ile ilgilidir. Kaldı ki bunlar teknik anlamda bir proje sayılmazlar. Bunlar sadece öngörüntüdür, tasarımdır. Öngörüntüye bakarak pano içerisinde kullanılan malzemelerin kullanımı ve yeri birbirinden farklıdır. Bu malzemelerden bir kısmı da …’in sayfasında bulunabilecek malzemelerdir. Ben aynı işi yaptığım için yorumlayabiliyorum. Her proje kendine has bir projedir, aynı iş değildir. Görüntüleri doğal olarak benzer olacak çünkü bir çamaşır makinası başka bir çamaşır makinası ile öngörüşte aynıdır ancak içeriği, mühendisliği birbirinden farklıdır. Davacı firmada 2005 yılından itibaren stajyerlikten itibaren 10 yıl boyunca sadece arada askerliğe gitmem dışında bu süreçte davacı şirkette çalıştım. Bu süre içerisinde dönem dönem krizler de oldu, 6 ay hiç iş yapmadan işyerinde oturduğumuz dönemler oldu. Son 4-5 yılda da sektöre rekabetçi firma … Elektronik dahil oldu. O zaman yine işler azalmaya başladı. İş azaldıkça çalışana ücret artışı da yapılmadı, sosyal yardımlar gittikçe azaldı. Yol paramız kesildi, ayrıldığımda yine işleri yoktu. Ayrılmadan önce firma sahibi ile görüştüm, ücret artışı istedim. 6. ayda ücret artışı ve parayı peşin vereceği hususunda söz vermişti, sözünde durmadı, ben de kendisiyle konuştum, yine çalıştım, işsizlik de devam etti. Sonrasında çay ocağında bir toplantı yapıldı, firma sahibi … tarafından sizleri ücretsiz izine çıkartmak zorundayız, kabul etmeyenlerin çıkışını vereceğiz, diğerleri de ücretsiz izine çıkacak dediler. Hatta bir arkadaş ücretsiz izin sırasında işten ayrılmak istediğimizde kıdem tazminatımızın verilip verilmeyeceğini sordu. Şirket sahibi tüm haklarınızı alacaksınız dedi. O an 2 arkadaşımız … ve … … biz şirketten ayrılmak istiyoruz dediler ve Pazartesi günü ayrıldılar. Ertesi gün de ben ayrılmak istediğimi söyledim ancak yönetici bana izin veremeyeceğini belirtip bana ya istifanı basarsın ya da aşağı gidip çalışırsın dedi. Sonra tekrar konuşmamızda şirketten ayrılmamı rızasıyla kabul etti, kıdem tazminatımı da 12 taksit olarak ödedi. Daha sonra davalı şirketin bünyesinde çalışmaya başladım. Davalı tarafın ayartması ile geçmiş değilim. İzah ettiğim şekilde kendisi bize işler kötü gidiyor diye ayrılmamızı teklif etti, ücretsiz izine ayrılmamızı talep etti, biz de onu kabul etmeyip şirketten ayrıldık, aynı tarihte …, … …, …, … işten ayrıldılar, bazıları da ücretsiz izne gittiler. Davacı şirket sadece pano imalatçısı olarak sektörde iş yapıyordu, davalı … şirketi ise mühendislik, teknoloji vs alanlarda da iş yaptığı için daha iyi iş yaptı. Çünkü 11 tane mühendis çalıştırıyor, davacı şirket ise bir tek firma sahiplerinden Şeref Birdal mühendistir. Onun için mühendislik işi vs yapamadı. Doğal olarak teknolojinin gerisinde kaldı, … Elektrik hem imalatını yapıyor, hem mühendisliğini yapıyor ve hem de sahada iş yaptığı için işleri daha çeşitli ve daha iyidir. Ben işim gereği müşteriler ile birebir iletişim içerisindeyim, davacı … şirketinin açtığı davayı bildiğim kadarıyla … Elektronik yetkilisi …’in bana söylediğine göre müşterimiz …’e duyurmuş, …’de bizi riskli gördüğü için teminat miktarının artırılmasını istemiş Yalın Bey’den duydum başkaca bir bilgim yoktur dedi. Davacı vekili söz aldı: Bizim davaya esas aldığımız çizimlerin kopyalandığını düşündüğümüz davalı tarafın çizimlerinin altında “örnek alınan proje tipi İzmit Körfez Geçiş Köprüsü” yazısını içerdiği de görülmektedir. Bu iş kimin tarafından yapılmıştır kendisi mi yapmıştır, örnek alındığı belirtilen projenin nerden ve nasıl temin edildiği hususu, davalı …’nün … şirketindeki iş tanımı nedir, tanığa sorulsun dedi. Tanık … cevaben: Ben yapmadım, ben sadece çizimleri yorumladım. Nereden ve nasıl temin edildiği hususunu da bilmiyorum. …; benim şu andaki …’da yaptığım işin aynısını yapıyordu, teklif, müşteri ilişkileri ile ilgileniyor, tasarımı kendisi yapmıyordu ama yaptırıyordu. Fiyat listemiz var idi fiyat teklifini o listeden oluşturuyordu. Dükkanı açıp kapatıyordu” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Asıl davada Davalılar … Elektroteknik Şirketi … …, … ile birleşen davanın davacısı … Elektroteknik Şirketi tanığı Hüseyin … “Daha önce davacı şirkette 3 yıl süre boyunca imalatta çalıştım, sonrasında askere gittim. Askerlik sonrasında işe girmeden bu kez davalı … Elektrik şirketinde işe başladım dedi. Davalı-birleşen davanın davacısı vekili: Tanık Hüseyin … üretim ve planlama şefidir. Davacının dayanak yaptığı proje çizimleri ile bizim ürettiğimiz proje çizimlerinin bire bir aynı olup olmadığı, davacı şirkette çalıştığı esnadaki davacı şirketin piyasadaki ekonomik durumu ile sonrasındaki gelişmeleri hususunda, ayrıca bu davanın duyulup duyulmadığı, duyulması halinde … Elektroteknik’in işlerini nasıl etkilediği ve tanık dahil diğer işçilerin ayartılıp ayartılmadığı hususunda beyanı alınsın dedi. Tanık…. … cevaben: Halen … Elektrik de imalat kısmında çalışıyorum, aynı zamanda üretim şefiyim. Bana gösterilen davacının dayandığı proje ile davalı şirketin yaptığı projeler birebir aynı değildir. Davacı şirkette çalıştığım dönemde 5-6 ay çalışamadığımız durumlar oldu, işleri kötüydü, rekabetçi firma filan geldi. Davacı şirketin mühendisi yoktu, bildiğime göre sadece bir mühendisi vardı, davalı taraf mühendislik ve kalite yönünden daha iyiydi. Anahtar teslim iş yapıyor, bu nedenle mali durumu da daha iyiydi. Davacı şirket ise sadece pano imalatı yapıyor, bu davanın piyasada müşterilerce duyulup duyulmadığını bilmiyorum, davacı şirkette çalışırken ayrılanların ayartılması söz konusu değildir, arkadaşlarımızla hep konuşuyoruz herkes kendi isteğiyle geldi, davacı şirkette 2 ay ücretsiz izine gönderildiler, haklarını alamadılar bu nedenle ayrıldılar dedi. Davacı vekilinin sorularına geçildi. Davacı vekili söz aldı: Bizim davaya esas aldığımız çizimlerin kopyalandığını düşündüğümüz davalı tarafın çizimlerinin altında “örnek alınan proje tipi İzmit Körfez Geçiş Köprüsü” yazısını içerdiği de görülmektedir. Bu iş kimin tarafından yapılmıştır kendisi mi yapmıştır, örnek alındığı belirtilen projenin nerden ve nasıl temin edildiği hususu, davalı …’nün … şirketindeki iş tanımı nedir, şirket bilgilerine erişimi olup olmadığı, fiyat teklifini onun yapıp yapmadığı hususları tanığa sorulsun dedi. Tanık Hüseyin … cevaben: Bana gösterilen projelerin kim tarafından yapıldığını bilmiyorum, ben çizmedim. … … şirketinde atölye şefi olarak çalışıyordu. Biz o zaman oralara giremiyorduk. Sadece imalat olarak çalışıyorduk bu nedenle ne iş yaptığını ben bilmiyorum. Ticari kısmına biz bakmıyorduk” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 23.01.2019 tarihli duruşmasında asıl davada Davalılar … Elektroteknik Şirketi … …, … ile birleşen davanın davacısı … Elektroteknik Şirketi tanıkları … ve …’ın dinlenmesinden vazgeçmiştir.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi kurulundan alınan 23/01/2020 tarihli raporda: Asıl davanın, haksız rekabetin varlığının tespiti, önlenmesi ve maddi tazminat istemine ilişkin olduğunu, “Belirsiz Süreli İş Sözleşmeleri’ incelendiğinde rekabet yasağına ilişkin herhangi bir düzenlemeye tesadüf edilmediğini, yine mevcut dosya kapsamından davalı eski çalışanların; davacının iş sırlarını kullandığı veya başkalarına açıkladığına dair de bir kayda tesadüf edilmediğini, Panolarda kullanılması gereken elemanların teknik sembolleri standard olarak ve genellikle *.dxf formatında üretici firmalar tarafından kataloglarda tanımlandığını Herhangi bir çizimin dxf formatında verilmesi o çizime her ülkede aynı şekilde tanımlanma imkanı verdiğini, Dxf formatlı çizimler, her bilgisayar programında aynı çizimi ifade ettiğini, çizimi kim yaparsa yapsın standard dxf formatlı semboller kullanılacağı için bu elemanlar aynı şekilde ifade edildiğini, bilgisayar ortamında farklı kişilerce aynı çizimleri yapmak mümkün olduğunu, proje dokümanları arasında yer verilen ve iş sahibi firmalar tarafından önceki projelerde ve benzer projelerde kullanılan örnek çizimlerin başka kişiler tarafından birebir çizilmesi mümkün olduğunu, çizimlerde kullanılan standart bir elemanın ön görünüşü her yerde ve her çizim ortamında aynı olduğunu, Dava konusu teknik projeler ön görünüş olarak aynı olmakla birlikte ; söz konusu pano tasarım ve çiziminin ; orta düzeyde bilgisayar destekli tasarım bilgi ve becerisine sahip bir kişinin rahatlıkla çizebileceği bir uygulama niteliğinde olduğunu belirtmek gerekeceğini, sonuç olarak, davacı şirketin sunduğu pano çiziminin tescilli olmadığını, ayrıca ayırt edici bir özelliğinin bulunmadığı, benzer veya aynı çizimlerin farklı kişiler tarafından yapılmasının mümkün bulunduğu sonucuna varıldığını, davalıların haksız rekabet teşkil edecek bir eylemi tespit edilemediğini, pano çizim dosyalarının çizimlerinin yapıldığı bilgisayar programlarının (… veya … vb.) formatlarında dosyaya sunulması halinde davacı … davalı şirketin yapmış oldukları çizim ve tasarımların aynı olup olmadığının 6100 tespit edilebileceğini belirtmek gerekeceğini, davalı (asıl davada davacı) şirketin gönderdiği bilgilendirme e- mail içeriğinin haksız rekabet eylemi niteliğinde bulunmadığı kanaatine varıldığını, takdirin mahkemede olduğunu, Asıl Dava Yönünden; e Mevcut dosya kapsamına nazaran ; davalıların haksız rekabet teşkil edecek bir eyleminin tespit edilemediğini, ancak kopyalama iddiası yönünden ; pano çizim dosyalarının çizimlerinin yapıldığı bilgisayar programlarının (… veya … vb.) formatlarında dosyaya sunulması halinde davacı … davalı şirketin yapmış oldukları çizim ve tasarımların aynı olup olmadığının %100 tespit edilebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 21/08/2020 tarihli ek raporda davacı şirketin sunduğu pano çiziminin tescilli olmadığı, ayrıca ayırt edici bir özelliğinin bulunmadığı, benzer veya aynı çizimlerin farklı kişiler tarafından yapılmasının mümkün bulunduğu sonucuna varıldığını, bu arada davacı tarafça, tamamen kendileri tarafından yapilan ancak davalı tarafça kopyalandığını düşündükleri çizimin altında “örnek alınan proje tipi İzmit Geçiş Köprüsü” yazısının içerdiğini belirtmesi ve davalıların da daha önce davacı şirkette çalışmış olmaları ve dolayısıyla kopyalama iddiası karşısında; tarafların dosyaların çizimlerinin yapıldığı bilgisayar programlarının (… veya … vb.) formatlarında dosyaya sunmaları halinde davacı … davalı şirketin yapmış oldukları çizim ve tasarımların aynı olup olmadığının “6100 tespit edilebileceğini belirtmek gerekeceğini, ancak davalı tarafça CD sunulmadığından karşılaştırma yapılamadığını bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulundan alınan 07/06/2022 tarihli raporda: Teknik İncelemeler sonucunda; CD içeriğindeki … Elektronik İnş. Müh. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. çalışanları tarafından çizilmiş olduğu iddia edilen Boğaz Köprüsü Asya Yakası A-ab-lp.dxf Ve Boğaz Köprüsü Asya Yakası A-N-RLP.DXF çizimleri, … Elektromekanik İnşaat Ltd. Şti. çalışanları tarafından çizilen Güney Yaklaşım Viyadüğü ESAT-WEST.DWG dosyasındaki çizimlerden birebir kopya olarak alınmadığını, projelerde kullanılan bileşenlerde benzerlikler bulunmasına rağmen bileşenler genelde üretici firmalar tarafından DXF ortamında paylaşıldığını, paylaşılan bileşenler tüm pano tasarımı ve çizimi yapanlar tarafından kullanılabildiğini, dava konusu teknik projeler ön görünüş olarak aynı olduğu ancak söz konusu pano tasarım ve çiziminin; orta düzeyde bilgisayar destekli tasarım bilgi ve becerisine sahip bir kişinin rahatlıkla çizebileceği bir uygulama niteliğinde olduğu, delil olarak sunulan CD içeriğinde bulunan çizimlerin birbirlerinin kopyası olmadığı, asıl davada davacının (birleşen davada davalı) itirazlarına, gerçek kişi davalılar yönünden haksız rekabet yasağını düzenleyen sözleşme sunulmamış olması ve CD içeriğindeki çizimler yönünden teknik incelemede varılan sonuçlar karşısında haksız rekabet eylemi bulunmaması nedenleri ile, birleşen davada davacının (asıl davada davalı) itirazlarına, e-postanın iş bu davanın nesnel olarak yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalar olmaksızın olgu olarak haber verilmesinden ibaret içeriği nedeni ile haksız rekabet eylemi olarak nitelenemeyecek olması nedeni ile, itibar edilemediğini belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davalı şahısların öncesinde davacı şirkette iş kanunu çerçevesinde çalışanlar olduğu, bu çalışanlardan davalı …’ün davalı şirketin kurucusu olduğu, diğer davalı şahıslardan … ve …’nün şirket hissedarı oldukları, tarafların kabulünde olup; davalıların iddia edilen eylemlerinin davacı şirket yönünden haksız rekabet ve haksız rekabete bağlı maddi zarar oluşturup oluşturmadığı, zarar varsa miktarı, birleşen dava yönünden de davalı eyleminin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, manevi zarar oluşturup oluşturmadığının ve zarar varsa miktarının uyuşmazlık konusu olduğu tespit edildi. Asıl davanın, haksız rekabetin varlığının tespiti, önlenmesi ve maddi tazminat istemine ilişkindir.
Birleşen davada haksız rekabetin varlığının tespiti, önlenmesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15/03/2022 tarih, 2019/11-47 Esas, 2022/315 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; işçinin iş sözleşmesinin devamı süresince işverenle rekabet etmemesi sadakat borcu içinde yer alan bir yükümlülüktür. Dürüstlük kuralı bu yükümlülük bazı durumlarda sözleşmenin sona ermesinden sonra da belli bir süre devam etmelidir. Zira işçinin çalışması esnasında elde ettiği bazı bilgileri iş akdinin sona ermesinden sonra kullanması işverenin haklı menfaatlerine zarar verebilir. Buna karşılık, Anayasa’nın 48. maddesinde güvence altına alınan işçinin dilediği alanda “çalışma ve sözleşme özgürlüğü”, onun hayatını kazanması yanında yine Anayasa’da öngörülmüş olan maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkıyla (m. 5, 17) doğrudan ilgilidir. Dolayısıyla iş sözleşmelerinde sözleşme sonrası rekabet yasağı kapsamında işverenin rekabet nedeniyle ortaya çıkabilecek haklı menfaati ile işçinin çalışma ve sözleşme özgürlüğünün dengelenmesi gerekmektedir. Bu nedenle hem 818 sayılı BK’da hem de 6098 sayılı TBK’da bu dengeyi sağlamaya yönelik özel düzenlemeler yapılmıştır. 6098 sayılı TBK’nin 444/1 maddesi; “Fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir” hükmünü haizdir. Buna göre rekabet yasağı sözleşmesinden söz edilebilmesi için ilk olarak işçinin fiil ehliyetine sahip olması ve iş sözleşmesinin kurulması sırasında veya iş ilişkisi devam ederken işçinin sözleşmenin sona ermesinden sonra rekabet etmeyeceğine ilişkin bir hükmün yazılı olarak iş sözleşmesine konulması veya bu konuda ayrı bir sözleşmenin (rekabet yasağı sözleşmesi) yapılması gerekmektedir. Fiil ehliyetine sahip işçi tarafından yazılı olarak yapılan rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesi için iki temel şartın daha birlikte yer alması gerekir.
Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesinin ilk şartı, işverenin bu sözleşme nedeniyle korunmaya değer haklı bir menfaatinin bulunmasıdır. Zira rekabet yasağının getirilmesindeki amaç, işçinin işyerinde öğrendiği üretim sırlarını veya işverenin işleri hakkındaki bilgisini iş ilişkisi sona erdikten sonra işverenle rekabet edecek tarzda kullanmasının önüne geçilmesidir. Bu husus 6098 sayılı TBK’nın 444/2 maddesinde “Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir” şeklinde ifade edilmiştir. Buna göre rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin kurulmasında işverenin korunmaya değer haklı bir menfaatinin söz konusu olabilmesi için, işçinin işverenin üretim sırları, yaptığı işler ve müşteri çevresi hakkında bilgi edinme olanağının bulunması ve bunun sonucunda işvereni önemli bir zarara uğratma ihtimalinin olması gerekir. Dolayısıyla rekabet yasağına ilişkin sözleşmelerin geçerli olabilmesi için iş ilişkisinin işçiye, “müşteri çevresi” veya “üretim sırları” ya da “işverenin yaptığı işler” hakkında bilgi edinme imkânını sağlamasının yanında, aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması hâlinde işvereni önemli nitelikte bir zarara uğratabilecek mahiyette olması aranmaktadır. Ancak, rekabet yasağı ihlâlinden bahsedilebilmesi için zararın fiilen gerçekleşmesi gerekli olmayıp, yakın ve önemli bir zarar ihtimalinin varlığı yeterli olmaktadır.
Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesinin bir diğer şartı ise işçinin ekonomik geleceğinin tehlikeye düşürülmemiş olmasıdır. Zira sınırsız ve ucu açık bir rekabet yasağının, işçinin çalışma özgürlüğünü ortadan kaldıracağı ve işçinin geçim kaynağı olan emeğini istihdam piyasasına sunamaması sonucunu doğuracağı açıktır. 6098 sayılı TBK’nın 445/1 maddesi “Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz” hükmünü haizdir. Buna göre rekabet yasağının, işçinin ekonomik geleceğinin ölçüsüz ve hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye girmesini önleyecek şekilde süre, yer ve konu (işin türü) bakımından uygun sınırlar içinde kararlaştırılmış olması gerekir; aksi takdirde rekabet yasağı sözleşmesi geçersizdir. Aynı husus 818 sayılı BK’nın 349. maddesinde; “Rekabet memnuiyeti ancak işçinin iktisadi istikbalinin hakkaniyete muhalif olarak tehlikeye girmesini menedecek surette zaman, mahal ve işin nevi noktasından hal icabına göre münasip bir hudut dahilinde şart edilmiş ise muteberdir” şeklinde ifade edilmiştir.
Rekabet yasağı sözleşmesinin yapıldığı sırada işçi fiil ehliyetine sahip değilse, yazılı şekil şartına uyulmamışsa, işçinin, işverenin müşteri çevresi, üretim sırları veya işyerinde yapılan işler hakkında bilgi edinme olanağı bulunmuyorsa ya da işverene önemli bir zarar verme ihtimali yoksa rekabet yasağı sözleşmesi geçersizdir.
6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 1. maddesi; “Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir” hükmünü haizdir. Buna göre bir sözleşmenin hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu sözleşme hangi Kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o Kanun hükümleri uygulanmalıdır. Dolayısıyla 818 sayılı BK döneminde yapılan bir rekabet yasağı sözleşmesi Kanun’un aradığı şartları taşımaması nedeniyle geçersiz ve hukuken bağlayıcı değilse bu sözleşmenin ihlâli 6098 sayılı TBK’nın yürürlüğe girmesinden sonra gerçekleşse dahi TBK’nın 445/2 maddesi ile düzenlenen hâkimin rekabet yasağına müdahale ve sınırlama yetkisi söz konusu olamaz. Zira 818 sayılı BK’da hâkime bu şekilde bir yetki tanınmadığı için rekabet sözleşmesi yapıldığı an geçersiz olur. Yapıldığı an geçersiz olan bir sözleşmenin ise TBK’nın 445/2 maddesi gereğince geçerli kabul edilip sınırlandırılması mümkün değildir.
TTK.’nun 54. maddesinde ; “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” Hükmü düzenlendiğini,
TTK.’nun 55. maddesinde ; “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcaları düzenlenmiştir.
TTK.’nun 54. vd. maddelerinde düzenlenen haksız rekabet halleri örnek olarak sayılmış olup, bu kuralların temel amacının; rekabeti önlemek olmadığı, aksine tacirler arasında dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasını tesis etmeye yöneliktir.
TBK.’nun 396. maddesinde ise; “İşçi, yüklendiği işi özenle yapmak ve işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranmak zorundadır. İşçi, işverene ait makineleri, araç ve gereçleri, teknik sistemleri, tesisleri ve taşıtları usulüne uygun olarak kullanmak ve bunlarla birlikte işin görülmesi için kendisine teslim edilmiş olan malzemeye özen göstermekle yükümlüdür. İşçi, hizmet ilişkisi devam ettiği sürece, sadakat borcuna aykırı olarak bir ücret karşılığında üçüncü kişiye hizmette bulunamaz ve özellikle kendi işvereni ile rekabete girişemez. İşçi, iş gördüğü sırada öğrendiği, özellikle üretim ve iş sırları gibi bilgileri, hizmet ilişkisinin devamı süresince kendi yararına kullanamaz veya başkalarına açıklayamaz. İşverenin haklı menfaatinin korunması için gerekli olduğu ölçüde işçi, hizmet ilişkisinin sona ermesinden sonra da sır saklamakla yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir.
İş görme ve sadakat borçları, açıkça kararlaştırılmasa bile her iş sözleşmesinde mevcut olduğunu, rekabet etmeme borcu ise, ancak iş sözleşmesi taraflarının açıkça kararlaştırmaları halinde iş akdinin sona ermesinden sonra ortaya çıkmaktadır.
Somut olayda davalı …’ün davacı şirkette elektrik teknisyeni olarak çalışırken 19.08.2015 tarihli dilekçesi ile ayrıldığı, 20.08.2015 tarihinde diğer davalı … Elekt. Şirketini kurduğu, şirketin pano imalatı ve Otomasyon SCADA sistemleri alanında faaliyet gösterdiği, akabinde diğer davalıların da emeklilik veya istifa suretiyle işten ayrılarak davalı şirkette çalışmaya başladığı, …’ün 26.08.2016 tarihinde şirket hisselerinin 45 adetini davalı … ile 55 adetini aynı tarihte ancak davacı şirketten 2013 yılında ayrılan diğer davalı … …”’e devrettiği, …’ün davalı şirkette tekniker olarak çalışmaya başladığı, her iki şirketin de aynı sektörde faaliyet gösterdiği anlaşıldığını, davalı eski çalışanlarla yapılan “Belirsiz Süreli İş Sözleşmeleri’ incelendiğinde rekabet yasağına ilişkin herhangi bir düzenleme olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı çalışanların; davacının iş sırlarını kullandığı veya başkalarına açıkladığına dair de bir delil ibraz edilmediği davacıya ait pano çizimlerinin kopyalandığı iddiasına ilişkin olarak dinlenen tanıklardan Kemal … özetle ; davalı şahısların ayrıldıktan sonra … tarafından gönderilen mail ile davalı şirketten haberi olduğunu, kendisi çizdiği için çizimleri görünce tanıdığını, imalat ve pano çizimleri olduğunu, üzerinde değişiklikler yapıldığını, …’nün atölye şefi olduğunu ve müşterilere fiyat teklifini verdiğini, kendi şirketine gidince fiyat politikasını bildiği için ona uygun iş alabilir şekilde fiyatlar verdiğini, internet takip ettiklerine göre işleri aldıklarını ifade ettiğini, Davalı tanığı Hüseyin … ise halen davalı … Elektrikte imalat kısmında çalıştığını, davacının dayandığı projeler ile davalı şirketin yaptığı projelerin birebir aynı olmadığını ifade etmiştir.
Teknik bilirkişiler raporlarına göre Bilgisayar Destekli Tasarım programları ortamında çizildiği ifade edilen tasarım ve çizimler farklı kişiler Pano tasarımlarında, birebir çizim ve tasarım yapmak mümkün olduğunu Panolarda kullanılması gereken elemanların teknik sembolleri standart olarak ve genellikle *.dxf formatında üretici firmalar tarafından kataloglarda tanımlandığını, proje dokümanları arasında yer verilen ve iş sahibi firmalar tarafından önceki projelerde ve benzer projelerde kullanılan örnek çizimlerin başka kişiler tarafından birebir çizilmesi mümkün olduğunu, tasarım ve çizimlerde kullanılan elemanlar, davacı şirketin sunduğu pano çiziminin tescilli olmadığını, ayrıca ayırt edici bir özelliğinin bulunmadığı, benzer veya aynı çizimlerin farklı kişiler tarafından yapılmasının mümkün olduğu, dava konusu teknik projeler ön görünüş olarak aynı olmakla birlikte ; söz konusu pano tasarım ve çiziminin; orta düzeyde bilgisayar destekli tasarım bilgi ve becerisine sahip bir kişinin rahatlıkla çizebileceği bir uygulama niteliğinde olduğu, delil olarak sunulan CD içeriğinde bulunan çizimlerin birbirlerinin kopyası olmadığı, bilgisayar destekli tasarım bilen her elemanın rahatlıkla çizebileceği çizimler olduğu, fiyat kırma suretiyle haksız rekabet yapıldığı iddiasına ilişkin olarak; bir ürünün piyasa rayiç fiyatının altında satılmasının haksız rekabet oluşturmayacağı, ancak bir ürünün gerçek tedarik fiyatının altında ve düzenli ve sistematik şekilde satışa sunularak sanki tüm ürünlerin ucuz olduğu intibat uyandırmak suretiyle müşterilerin rakip firmalar hakkında yanıltılması halinde haksız rekabet oluşturabileceği, davalı şirketin davacı şirketi zarara uğratmak amacıyla gerçek tedarik fiyatının altında, düzenli ve sistematik şekilde satış yaptığına dair bir delilin ibraz edilmediği, davalı … Elektronik şirketinin web sayfasında yurt dışı projeler kısmında yer alanda işlerin hiçbirisinin davalı şirket tarafından gerçekleştirilmediği halde yapılmış gibi gösterildiği belirtilen işlerin delillendirilmediği davalıların haksız rekabet teşkil edecek bir eylemi tespit edilemediği anlaşılmıştır. Asıl Dava Yönünden; davalıların haksız rekabet teşkil edecek bir eyleminin tespit edilemediğini, ancak kopyalama iddiası yönünden ; her iki firmanın da çizim benzerliklerinin karşılıklı kıyaslama yapılabilmesi için talep edilen çizim formatlarında deliller ibraz edilmediğinden ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen davada, haksız rekabetin varlığının tespiti, önlenmesi ve manevi tazminat istemine ilişkin talep bulunduğunu,e-mail yazışmasındaki ifadeler, yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötüleme fiili olarak nitelenmemiş ve haksız rekabet eylemi olmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Mahkememizin 2016/988 Esas sayılı asıl dosyasında; davanın REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 85,39 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 4,69TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalılar …, …, …, …, …td. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …, …, …, …, …td. Şti’ne verilmesine,
Birleşen Ankara …ATM’nin ….Karar sayılı dosyasında; davanın REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile eksik 49,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı-birleşen dava davalısı vekili ile davalı- birleşen davacı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2022
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]