Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/882 E. 2022/798 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/882 Esas – 2022/798
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/882
KARAR NO : 2022/798

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/11/2016
KARAR TARİHİ : 19/10/2022
K.YAZIM TARİHİ : 07/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nin 02.10.2009 tarihinde evinden çıkıp İvedik Caddesinde karşıdan karşıya geçmek isterken davalının kendi sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla müvekkiline çarparak müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin sağ ayağından ve sol omzundan yaralandığını, yaşı itibariyle müvekkilinin yaşamını olumsuz etkilediğini, kazada müvekkilinin karşıdan karşıya geçiş kurallarına tamamen uyduğunu, müvekkilinin araçlara kırmızı yandığı sırada yaya yolundan karşıya geçmek istediğini, öncesinde yolu kontrol ettiğini, yolun müsait olduğunu görünce yola çıktığını, orta refüje 1,5 metre kala birden solundan hızla çıkan davalının kullanmakta olduğu aracın müvekkiline çarparak yaralanmasına sebep olduğunu, trafik kaza tespit tutanağının hatalı düzenlendiğini, bu sebeple kusur raporu alınması için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini talep ettiklerini, davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, başvurunun 28.06.2016 tarihinde davalı sigorta şirketine ulaştığını, taleplerinin olumlu sonuçlandırılmadığını, deliller toplandıktan sonra dosyanın Adli Tıpa sevk edilerek geçici iş göremezlik ve kalıcı maluliyet oranının belirlenmesi ve sonrasında dosyanın hesap bilirkişisine gönderilerek maddi tazminat alacaklarının belirlenmesini ve tarafların mukim oldukları adreslerden sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılmasını talep ettiklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik; 1.500,00 TL geçici iş göremezlik ve 1.500,00 TL kalıcı maluliyet olmak üzere toplam 3.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava açmadan önce müvekkili şirkete talebi ile ilgili yazılı başvuru yapması gerekirken doğrudan doğruya dava açmasının kanuna aykırı olup davanın müvekkili şirket açısından reddedilmesini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğu, … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 17.07.2009- 17.07.2010 tarihleri arasında 105154513/0 numaralı Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortası ile … adına sigortalı olduğunu, kişi başına sakatlık ve ölüm teminatının 150.000,00 TL olduğunu, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olan müvekkili sigorta şirketinin de sorumluluğunun tespiti açısından Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, yaya olan davacı yanın yasak olmasına rağmen taşıt yoluna girmek suretiyle kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin kazaya ilişkin herhangi bir tazmin yükü bulunmadığını, poliçede sadece davacının sürekli maluliyet hallerinin teminat altına alındığını, bu nedenle müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilmesi için davacının sürekli sakatlığının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınacak rapor ile ispatlanması gerektiği, Sosyal Güvenlik Kurumu’na davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının ve yapılmış ise hangi koldan ödeme yapıldığının araştırılmasını talep ettiklerini, kabul anlamında olmamakla davacının geçici iş göremezliğe ilişkin talepleri teminat kapsamında olmadığından müvekkili şirketin sorumluluğunun söz konusu olmadığını, buna ilişkin taleplerde Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunun bulunduğunu, davayı kabul anlamında olmamakla davacının gelir-kazanç kaybı ve efor kaybı gibi dolaylı zararlara yönelik talepleri olması halinde bu taleplerin sigorta poliçesi teminatı kapsamından olmadığından taleplerinin reddi gerektiğini, davacının tedavi masraflarına ilişkin talepleri olması halinde bu talepleri bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, müterafik kusurun tazminattan düşülmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığından müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gerekenin yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebidir.
Tarafların göstermiş oldukları delilleri toplanılmış; Nüfus kayıt örnekleri, Tarafların ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evraklar, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı, davalıya ait aracın mülkiyet durumuna ilişkin Emniyet Müdürlüğü yazı cevabı, Trafik Tespit Tutanağı örneği, Sigorta Poliçe örneği, Cumhuriyet Başsavcılığı dosyası örneği dosya içerisine kazandırılmış, Adli Tıp Kurumundan maluliyet ve kusur raporları, aktüerya bilirkişilerinden hesap raporu aldırılıp dosyamız arasına alınmıştır.
Dava konusu … plakalı aracın … marka olduğu, ticari adının … … olduğu, kullanım amacının Hususi- Yolcu Nakli olduğu, aracın …’nin üstüne kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
… Sigorta Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi’nin 17.07.2009-17.07.2010 tarihleri arasında olduğu anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 04.06.2018 tarihli raporunda; Olay mahalli asfalt kaplama yan yana devamlı çift şerit çizgisi ile bölünmüş iki şeritli yol, düşeyde eğimsiz, yatayda düz, yol yüzeyi kuru, hava durumu açık, vakit gündüz, meskun mahal olduğunu, olay sonrası trafik kazası tespit tutanağı ile bu tutanak içeriğinde kaza yeri krokisi düzenlendiğini, kaza yeri krokisinde otomobilin son duruş yeri sol şeritte işaretlendiğini, fren izi tespiti yapılmadığını, yayanın geçiş yapmak istediği yere 55,4 m kadar mesafede ışıklı kavşak ve yaya geçidi olduğunun tespiti yapıldığını, Trafik kazası tespit tutanağında kazanın özeti bölümünde yaya …’nin 58 m sağ ilerisinde güvenli şekilde geçebileceği yaya geçidi olmasına rağmen duran aracın arasından geçtiği ve olayda “duran aracın önünden arkasından çıkmak” kusurunu işlediğini, sürücü …’nin KTK 52/a maddesini ihlal ettiği görüş ve kanaatinin belirtildiğini, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın aynı olaya konu 21.10.2009 tarihli Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararının dosyada mevcut olduğunu, yaya …’nin 02.10.2009 tarihli ifadesinde “… karşıdan karşıya geçmek isterken istikametime göre sağ tarafta bulunan trafik ışıkları kırmızı yandığı için araçlar durmuştu. Ben de yolun karşısına geçmek ister iken plakasını sonradan öğrendiğim …’nin idaresinde bulunan … plakalı ile bana çarpması neticesinde ben yaralandım. … ” şeklinde beyanda bulunduğunu, ara karar ve talimat yazısındaki istem doğrultusunda, dosyada mevcut olan tüm veriler heyetimizce incelenip durum değerlendirmesi yapıldığında; olayın yukarıda “OLAY” bölümünde anlatıldığı şekilde meydana geldiği görüş ve kanaatine varıldığını, mevcut verilere göre; sürücü …, sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahalde gündüz vakti seyri sırasında geldiği olay yerinde seyrine göre yolun sağından soluna kırmızı ışıkta duran araçların arasından karşıdan karşıya geçmek isteyen yayaya karşı zamanında etkin tedbir alamayıp çarpmasıyla meydana gelen olayda dikkatsizliğini, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle kusurlu olduğunu, yaya …’nin karşıdan karşıya geçmek için yakın mesafedeki ışıklı yaya geçidini kullanmadığı gibi kendi can güvenliğini tehlikeye atacak biçimde kırmızı ışıkta duran araçların arasından kontrolsüzce karşıdan karşıya geçmeye çalıştığını, bu haliyle seyir yoluna girdiği otomobilin çarpmasına maruz kaldığı mevcut koşullarda meydana gelen olayda dikkatsizliğini, tedbirsizliğini ve kurallara aykırı hareketiyle kusurlu olduğunu, olayda; sürücü …’nin %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu, yaya …’nin %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölüm Başkanlığı Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 22/03/2018 tarihli raporunda;Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 02.10.2009 tarihli ortopedi ve travmatoloji konsültasyon raporunda şahsın maluliyetinin hesaplanmasında olay tarihinde yürürlükte bulunan 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin esas alındığını, yukarıda muayene ve rapor tetkik bulguları bildirilen Kazim ve Saniye kızı, 1957 doğumlu 21941547430 T.C. kimlik numaralı …’nin 02.10.2009 tarihli yaralanması neticesinde; Vücut genel çalışma gücünden kaybetmediğini, 2 (iki) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığını, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’nin 12. Maddesine (03.08.2013-28727 sayılı resmi gazete) göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığını, İş göremez kaldığı 2 (iki) ay süresince başka birinin bakımına muhtaç olduğu bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’nun 14.06.2021 tarihli raporunda; Kazim ve Saniye kızı, 15/02/1957 doğumlu …’nin 02/10/2009 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğunu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığını, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1.5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Aktüer bilirkişiden alınan 14/03/2022 tarihli raporda; Efor tazminatı olarak nitelendirilen iş gücü kaybından kaynaklanan tazminat; “haksız fiil mağdurunun aynı işi yapan diğer bir kimseye nazaran, aynı geliri iş göremezliği oranında daha fazla efor sarf ederek elde edebileceği gerçeğinden hareket edeceğini, kişinin beden gücü kaybı nedeniyle, gelirinde ve dolayısıyla mal varlığında bir eksilme meydana gelmemiş olmasının hatta işinin değişmemiş olmasının yahut da halihazırda çalışmıyor olmasının tazminatın talep edilmesine bir etkisi bulunmadığını, davacının çalıştığına dair dosyada bilgi bulunmadığını, sosyal ve ekonomik araştırma raporunda davacının ev hanımı olduğunun belirtildiğini, bu anlamda geliri olarak günlük yaşamda efor kaybını karşılamak amacıyla AGİ’siz net asgari ücret esas alınarak hesap yapıldığını, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 14.06.2021 tarihli raporuna göre davacının maluliyeti olmadığı, geçici iş göremezlik süresinin 1,5 ay olduğunun belirtildiğini, geçici işgöremezlik dönemine ait tazminat haksız fiil mağdurunun belli bir süre hiçbir iş yapamayacak olmasından kaynaklanan tazminat olduğunu, bu nedenle hesaplama yapılırken %100 malul kabul edildiğini, Geçici İş Göremezlik tazminatı tedavi gideri kapsamında da olmadığını, Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 04.06.2018 tarihli raporunda davacıya %80 oranında kusur atfedildiğini, bu nedenle müterafik kusur indirimi yapıldığını, SGK tarafından rücuya esas tutar bildirilmediğinden mahsup yapılmadığını, davacının talep edebileceği geçici işgöremezlik dönemine ait tazminatın 148,96 TL olduğunu, tazminatın poliçe limitini aşmadığı belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
TBK 49 vd mdleri düzenlemesine göre kusurlu ve hukuku aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Dava, davalı sigorta şirketinin ZMMS sigorta poliçesi ile sigortaladığı aracın sebebiyet verdiği yaralamalı kaza nedeni ile açılan maddi tazminat istemine ilişkindir (2918 sayılı KTK m. 85,91,97, 109, 110 vd; TBK m. 53 vd).
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ZMMS sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Sigorta poliçesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK m. 4 hükmünde yapılan açık düzenleme uyarınca, mutlak ticari dava sayılır. TTK m. 5 hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, bu davada Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir.
2918 sayılı KTK’da ZMMS sigortası ile ilgili ayrıntılı düzenleme yapılmıştır. Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz (8 iş günü) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar (m. 99). Bedensel zarar meydana gelmesi durumunda daimi veya geçici iş göremezlik nedeni ile tazminat talep edilebilir (TBK m. 54, 55).
ZMMS sigorta poliçesinden kaynaklanan kaza sonucu meydana gelen zararlardan sigorta şirketi azami poliçe teminat limiti dahilinde, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, gerçek zararın tazmini ile sınırlıdır (11.H.D. 09/06/2003, 2003/269 E, 2003/6111 K,)
Nüfus kayıt örnekleri davacının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının olay nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evraklar, SGK kayıtları, davalıya ait aracın mülkiyet durumuna ilişkin Emniyet Müdürlüğü yazı cevabı, trafik Tespit Tutanağı örneği, Sigorta Poliçe örneği, Savcılık dosyası örneği, ATK raporları ve tüm dosya kapsamında göre,
Somut olayda dava dışı sürücü …, 02/10/2009 tarihinde sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahalde gündüz vakti seyri sırasında geldiği olay yerinde seyrine göre yolun sağından soluna kırmızı ışıkta duran araçların arasından karşıdan karşıya geçmek isteyen yayaya karşı zamanında etkin tedbir alamayıp çarpmasıyla meydana gelen olayda dikkatsizliğini, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle kusurlu olduğunu, davacı …’nin karşıdan karşıya geçmek için yakın mesafedeki ışıklı yaya geçidini kullanmadığı gibi kendi can güvenliğini tehlikeye atacak biçimde kırmızı ışıkta duran araçların arasından kontrolsüzce karşıdan karşıya geçmeye çalıştığını, bu haliyle seyir yoluna girdiği otomobilin çarpmasına maruz kaldığı mevcut koşullarda meydana gelen olayda dikkatsizliğini, tedbirsizliğini ve kurallara aykırı hareketiyle kusurlu olduğunu, olayda sürücü …’nin %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu, yaya olan davacı …’nin %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, Kazim ve Saniye kızı, 15/02/1957 doğumlu davacının trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğunu, sürekli maluliyetin olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1.5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği, sürekli maluiyet olmaması nedeni le sürekli iş göremezlik tazminat talebinin reddine karar vermek; davacının çalıştığına dair dosyada bilgi bulunmadığını, sosyal ve ekonomik araştırma raporunda davacının ev hanımı olduğunun belirtildiği SGK tarafından rücuya esas tutar bildirilmediğinden mahsup yapılmadığı, bilirkişinin raporunda belirtildiği şekilde davacının talep edebileceği geçici işgöremezlik dönemine ait tazminatın 148,96 TL hesaplanmakla, davalıya yapılan başvurunun 28/06/2016 tarihi olduğu ve aracın özel araç olduğu anlaşılmakla geçici iş göremezlik tazminatı olarak talebin kısmen kabulü ile 148,96 TL nin (teminat limiti ile sınırlı olmak üzere), temerrüt tarihi olan 11/07/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
2-Sürekli iş göremezlik tazminat talebinin reddine,
3-Geçici iş göremezlik tazminatı olarak talebin kısmen kabulü ile 148,96 TL nin (teminat limiti ile sınırlı olmak üzere), temerrüt tarihi olan 11/07/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın düşümü ile eksik 51,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan toplam 62,70 TL harcın kabul oranına göre hesaplanan 2,50 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden Hesaplanan ve takdir olanan 148,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olanan 2.851,04 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti: 600,00 TL, Adli Tıp Masrafı:400,00 TL, davetiye tebligat ve müzekkere gideri 435,88 TL olmak üzere toplam 1.035,88 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 57,43 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/10/2022