Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/772 E. 2022/414 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/772
KARAR NO : 2022/414

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 22/09/2016

KARAR TARİHİ : 26/05/2022
K. YAZIM TARİHİ:24/06/2022

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilleri ve davalılar arasında ortaklıkları bulunan … … Sağ. Hizm. A.Ş. ve dava dışı … … Sağ. Hizm. Tic. Ltd. Şti.’nde hisselerin satışı ile ilgili yapılan hisse devirleri ve bu sözleşmeye bağlı olarak yapılan ek protokoller gereği müvekkiller tarafından sözleşmenin teminatı olarak toplam 4.876.000 TL tutarında senetlerin davalılara teslim edildiğini, 22.07.2016 tarihli Bakanlar Kurulu toplantısı ile kararlaştırılan ve 23.07.2016 tarihli 29779 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 667 sayılı … nın 1 nolu listesinde … ve …‘ın da eski ortağı olduğu … … Tıp Merkezi (… … Sağlık Hiz.)’nin kapatılmasına ve şirketin ticaret sicilinden resen terkin edilmesine karar verildiğini, hisse devir sözleşmesinden doğan borcun ifasının sözleşmenin kurulmasından sonra ortaya çıkan imkansızlıklar nedeniyle imkansız hale geldiğinden tarafların ifa borcunun sona erdiğini ve sözleşmenin ortadan kalktığını, dolayısıyla borçları teminat altına alan feri haklar da sona ereceğinden teminat niteliğinde verilen senetlerin de geçerliliğinin ortadan kalktığını ve geçersiz olan bu senetlerin derhal müvekkillere iadesinin gerektiğini, davalılara sözleşmeden kaynaklanan toplam 630.000,00 TL ödeme yapıldığını ve buna rağmen davalıların kötü niyetli olarak ihtarnameyi tebellüğ ettikten sonra müvekkilleri arayarak yapılan ödemeleri iade etmeyecekleri ve kalan senetleri de takibe koyacaklarını ifade ettiklerini, sözleşmenin hukuki mücbir nedenler ile ortadan kalkmış olmasına rağmen … ve …’ın hisse devirlerini yaparak bu miktarlarda bir tutarı hastaneden bu dönemde tahsil etmeye çalışmalarının da açıkça sebepsiz zenginleşmeye neden olacağını belirterek dava konusu senetlerin iptaline ve davalı şirket ile yapılan hisse devir sözleşmesiyle ek protokollerinden ötürü müvekkillerin borcu olmadığının tespitine, dava konusu 105.000,00 TL’lik senedin İptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen … 12. ATM’nin … Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Asıl davada ve birleşen davalarda dava dilekçelerinde belirtiği hususları tekrar ile müvekkilinin düzenlediği senetlerden 500.000,00 TL bedelli 30.09.2016 tarihli senedin … 30. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasında davalı … Gayrimenkul tarafından icra takibine konu edildiğini, bu nedenlerle müvekkil şirketin bu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitinin yapılmasını, davalıların en az %20 oranında icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen … 8. ATM’nin … Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Taraflar arasındaki sözleşmelere ilaveten hisse devrine ilişkin sözleşme ve protokollerin imzaya yetkili ortak ile diğer iki ortağın şahsi mal edinmesine ilişkin olduğunu, bunun açıkça satın alan ve satan ortaklarca bilindiğini ve müvekkil şirketin %31 payına sahip Milli Emlakin zarara uğratıldığını, bu hisse devir sözleşmesi ile müvekkil şirketteki %21,126 payının ve … … şirketinin %31,675 payının 4.876.000,00 TL değerinde 11 adet kambiyo senedi karşılığında gerçek kişiler tarafından gerçek kişilere satışının kararlaştırıldığını, müvekkil şirkete hisse devri yapılmadığını ve bu hisselerin satın alan üç hissedar adına tescil edildiğini, buna karşılık senetlerin müvekkil şirket borçlu olarak gösterilmek suretiyle düzenlendiğini, düzenlenen sözleşme ile payın iktisap edilmediği gibi protokol şartlarının 6102 sayılı TTK’ya aykırı olduğunu, yine müvekkil şirketin pay devralmasının TTK’nun 379. maddesi ile yasaklandığını, sözleşme hükümlerine göre müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, şirket paylarının üçüncü kişiler tarafından satın alınması halinde üçüncü kişiler yararına teminat ve ödünç verilmesinin yasaklandığını, bunun nedenini şirketin kendi paylarını kendi yapmasının önlenmesi olduğunu, finansal yardım işleminin geçersiz olması için şirket aleyhine bir zararın doğması gerektiğini, finansman yasaklanırken pay devrine bir müeyyide bağlanmadığını, pay devrinin geçerli olacağını ve pay devrinin müvekkil şirket için sadece batıl olduğunun tespitini istediklerini, ancak protokolde devralan ve devreden hissedarlar açısından geçerliliği hususunda herhangi bir taleplerinin bulunmadığını, protokol ile hisse devralanın bedeli ödeyememesi halinde bedeli şirketin ödeyeceğini, bu şekilde satanın alacağına kavuşacağını ve devredenler ise devir bedellerini şirkete ödettirerek herhangi bir bedel ödemeden mal sahibi olacağını, protokolün muvazaalı olduğu ve şirketi zarara uğratma amacı taşıdığını, şirkete %31.675 oranında paydaş olan … … şirketinin Milli Emlak’a geçtiğini ve bu nedenle davanın Milli Emlak Müdürlüğüne ihbarını istediklerini, hisseleri devralanların, hisseleri başkalarına satarak haksız kazanç edindiklerini ve şirket ile ortaklıklarını sonlandırdıklarını, devredenlerin aldıkları senetleri önce şirketlerine ciro ettiklerini daha sonra bu durumu bilebilecek üçüncü kişileri ciro edilmek suretiyle kanun arkadan dolaşıldığını, şirketin hisse edinmesi mümkün olmadığından verdiği senetlerin ancak teminat senedi olabileceğini ve bu nedenle icra takibine konu edilemeyeceğinin açık olduğunu, menfi tespit istemi dışında ceza hukukuna ilişkin haklarının saklı olduğunu ve bu senetlerden 105.000,00 TL bedelli 27.09.2016 tarihli senedin … 3. ATM 2016/772 E. sayılı dosyasında, 500.000,00 TL bedelli 30.09.2016 tarihli senedin … 12. ATM … E. sayılı dosyasında dava konusu edildiğini, bu davaya konu senetlerin ise 550.000,00 TL bedelli 27.11.2016 tarihli, 206.000,00 TL bedelli 20.12.2016 tarihli, 105.000,00 TL bedelli 27.12.2016 tarihli, 100.000,00 TL bedelli 05.01.2017 tarihli, 105.000,00 TL bedelli 27.03.2017 tarihli ve 105.000,00 TL bedelli 27.06.2017 tarihli senetlerin olduğunu, 2.246.339,00 TL bedelli 30.06.2017 tarihli ve 453.661,00 TL bedelli 30.06.2017 tarihli senetlerin teminat senedi olduklarını ve dava açılmadığını belirterek müvekkili şirketin bu senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, müvekkillerin ticari hayatına zarar veren davalıların en az %20 oranında tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalılar vekili cevap dilekçesi ile özetle; Öncelikle menfî tespit davasının açılabilmesi için cebri icra tehdidinin olması gerektiğini ve söz konusu davada böyle bir tehdidin olmadığını, tarafların imzaladıkları sözleşme şartlarına uymakla yükümlü olduklarını, çıkarılan … gerekçe gösterilerek hisse devrine konu olan davacılardan … … Sağ.Hizm.A.Ş’nin hisselerinin % 32,6’sını elinde bulunduran … … Sağ.Hizm.Tic.Ltd. Şti’nin hisselerine el konulması sonucu hisselerin değersiz hale geldiği ve borcun ifasının mümkün olmadığı hususunun kabul edilir olmadığını zira sözleşmenin yapıldığı tarih … … Sağ.Hizm.Tic.Ltd. Şti’nin SGK tarafından bir idari soruşturmaya konu olduğu tarihten 12 gün sonra olduğunu, alıcıların yükümlülüklerini aksattığını satıcılar tarafından iyiniyetle protokolün iki kez tadil edilerek ödeme şartlarının yumuşatılmasına karşın yine de taahhütlerini yerine getirmediğini, ayrıca 2016/Ağustos ayında banka aracılığıyla 115.000,00 TL ve 185.000,00 TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL ödeme yapıldığını, vadesi geldiği halde ödenmeyen senetlerin sözleşmenin 5.maddesinin ihlal edilmesi nedeniyle 500.000,00 TL cezai şartın da taraflarına ödenmesi gerektiğini, OHAL durumlarında mücbir sebebin olduğunun ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, müvekkillerin ortaklığı bıraktığında ve sözleşme yaptığında davacı beyanının aksine ortada OHAL durumunun olmadığını belirterek haksız ve hukuki açıdan mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen … 12. ATM’nin … Esas sayılı dosyasında davalılar vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkillerinin … … Sağ.Hizm.A.Ş’deki %21,126 payını ve … … Sağlık Hizm.Ltd.Şti’ndeki %31,675 payını 4.776.000,00 TL bedelle davacılarla yaptıkları hisse devir sözleşmesi ile satın aldıklarını, müvekkillerinin üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiklerini, ancak davacıların yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, borçlarını ödememek için çeşitli yollara başvurduklarını ve davada 105.000,00 TL bedelli bir senet dava konusu edilirken 4.876.000,00 TL bedelli senetler nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini istediklerini, ancak davalarını harçlandırmadıkları, davanın ve dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Tarafların delilleri toplanmış, taraf vekillerince taraflar arasında yapılan sözleşme ve ekleri, protokoller ile senet suretleri ibraz edilmiş, taraf şirketlerin ticaret sicil kaydı getirtilmiştir.
Getirtilen … 9. İcra Müdürlüğü 2017/12039 E. sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklısı … Yapı Malz….Ltd.Şti. vekili tarafından borçlular … … Sağ.Hizm. …A.Ş., … Sağ.Hizm….A.Ş., …, …, …, … ve … aleyhine 12.06.2017 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, “27.04.2016 tanzim tarihli 30.10.2016 faiz başlangıç tarihli 400.000,00 TL tutarlı bono”ya dayanarak 400.000,00 TL asıl alacak + 24.558,91 TL işlemiş faiz + 1.200,00 TL komisyon olmak üzere toplam 425.758,91 TL alacağa işleyecek yıllık %9,75 ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ettiği, 10 Örnek Ödeme Emri’nin borçlulardan … … Sağ.Hiz.A.Ş ile … Sağ.Hizm.A.Ş’ye 04.07.2017 tarihinde tebliği ile takibin kesinleştiği, borçlulardan … … Sağ.Hiz.A.Ş tarafından icra dosyasına 21.08.2017 tarihinde 124.152,71 TL, 25.08.2017 tarihinde 307.670,41 TL, 22.09.2017 tarihinde 65.865,95 TL olmak üzere toplam 497.689,07 TL ödeme yaptığı görülmüştür.
Getirtilen … 1 SHM 2017/206 D.İş sayılı dosyasının incelenmesinde; İlgili dosyanın 2017/203 K. sayılı 25.10.2017 tarihli kararında “…tespit isteyen vekili dilekçesinde; …’ ın yönetim kurulu Başkanı olduğu … A.Ş. Aleyhine … 3. ATM 2016/772 E. sayılı dosyası ile birleşen … 12. ATM … E. sayılı dosyasından menfi tespit davası açılmış ve birleşen dosya olan … 3. ATM 2016/772 E. sayılı dosyası ile alacaklısı … A.Ş’nin … 30. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında başlatılan takibin durdurulması ve icra veznesine yatacak paranın ödenmemesi yönünde tedbir talebinde bulunulmuş, yerel mahkemece 20.06.2016 tarihli ara kararı ile menfi tespit davası açan davacının tedbir talebi kabul edildiğini, yerel mahkemece verilen tedbir kararma itiraz edilmesi sebebiyle mahkemece itirazlarına karşı herhangi bir karar verilmediğini, HMK’ nun 395. Maddesindeki ‘…Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen veya hakkında bu tedbir kararı uygulanan kişi, mahkemece kabul edilecek teminatı gösterirse mahkemece duruma göre tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar verebilir…’ düzenlemesi gereğince … 3. ATM 2016/772 sayılı dosyasından aleyhlerine olan tedbir kararı verildiğinden ilgili tedbirin gösterecekleri başka bir teminat ile değiştirilebilmesi için müvekkil …’a …. parselde kayıtlı 1,2,3 nolu taşınmazın değer tespitinin yapılmasını talep etmiş olup tespit talebinin HMK’nun 401/4. Mad. uyarınca usulden reddine…” karar verildiği görülmüştür.
Getirtilen … 30. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklı … Gayrimenkul İnş.San.A.Ş. vekili tarafından borçlular … … Sağ.Hizm. …A.Ş., …, … ve … aleyhine 28.04.2017 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, “27.04.2016 tanzim ve 30.09.2016 vade tarihli 500.000,00 TL bedelli bono”ya dayanarak 500.000,00 TL asıl alacak + 29.003,42 TL işlemiş faiz + 1.500,00 TL komisyon olmak üzere toplam 530.503,42 TL alacağa işleyecek yıllık %9,75 avans faiziyle birlikte tahsilini talep ettiği, 10 Örnek Ödeme Emri’nin borçlulara 02.05.2017 tarihinde tebliğini takiben yasal süresi içerisinde takibin kesinleştiği görülmüştür.
Getirtilen … 26. İcra Müdürlüğü 2017/9112 E. sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklı … vekili tarafından borçlular … … Sağ.Hizm.A.Ş., … ve … aleyhine 08.05.2017 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, “16.06.2016 tanzim ve 27.11.2016 vade tarihli 388.617,00 TL bedelli bono”ya dayanarak 388.617,00 TL asıl alacak + 17.096,49 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 405.713,49 TL alacağa işleyecek yıllık %9,75 avans faiziyle birlikte tahsilini talep ettiği, 10 Örnek Ödeme Emri’nin borçlulara 09.05.2017 tarihinde tebliğini takiben yasal süresi içerisinde takibin kesinleştiği görülmüştür.
Gayrimenkul Değerleme Uzmanı bilirkişiden alınan 08.01.2018 tarihli raporda özetle; … ili, …. kapı numaralı Arpacıoğlu İş Hanı, bodrum kat 1 numaralı ve zemin kat 2 numaralı dükkanların; bulunduğu semt ve mevkii, emsallerinin alım – satım rayiçleri, inşaat tarz ve evsaf yüzölçümü, inşasında kullanılan malzeme ve işçilik kalitesi, şehir ve iş merkezine mesafesi, bina içerisindeki ve bölgedeki konumu, yıpranma payı, değerine tesir edecek tüm etkenler ile günün ekonomik koşulları da nazara alındığında dava tarihi itibariyle arsa payı dahil değerinin; Bodrum Kat 1 Bağımsız Bölüm Değeri: 2.200.000,00 TL; Zemin Kat 2 Bağımsız Bölüm Değeri: 310.000,00 TL olarak tespit edildiği belirtilmiştir.
Mahkememizce muhasebe ve finans uzmanı ile sözleşme-hesap uzmanı bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; Davacı tarafın incelenen 2016 yılına ilişkin ticari defterlerinin e-defter sistemine tabi olduğu, defter beratlarının zamanında sisteme yüklendiği anlaşılmakla, davacı tarafın kayıtlar yönünden incelenen ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64. ve müteakip maddelerinde belirli kanuni şartları tam olarak taşıdığı, eş deyişle işlenmiş kayıtlar bakımından sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu, davalı taraf 2016/Ocak ayında yeni bir hastane kurarak Yönetim Kurulu Başkanlığını bıraktığı, 2016 yılı içinde yapılan görüşmeler sonucu Tıp Merkezi ve hastanedeki hisselerini …, …, … adlı kayıtlı ortaklara hisselerini devir ettiği, bu devir sırasında … … Hastanesi tüzel kişiliğinin … ve … lehine borçlandırılarak davacı tarafın da buna itiraz etmediği ve bu senetlerin aşağıdaki gibi olduğu, -27.06.2016 tarihli 70.000 TL bedelli -30.07.2016 tarihli 161.383 TL bedelli -27.09.2016 tarihli 105.000 TL bedelli -27.12.2016 tarihli 105.000 TL bedelli-27.03.2017 tarihli 105.000 TL bedelli -27.06.2017 tarihli 105.000 TL bedelli -30.06.2017 tarihli 2.246.339 TL bedelli senetler … lehine olup; -30.07.2016 tarihli 30.250 TL bedelli -30.07.2016 tarihli 814.367 TL bedelli -30.09.2016 tarihli 500.000 TL bedelli -30.10.2016 tarihli 400.000 TL bedelli -05.01.2017 tarihli 100.000 TL bedelli-30.06.2017 tarihli 453.661 TL bedelli senetler … lehine düzenlendiğinin tespit edildiği, dava dosyasına konulan senetlerin ticari defter incelemeleri yapıldığında herhangi bir kayıt bulunmadığının tespit edildiği, şirket sermaye hesabı incelendiğinde davalı taraf olan … ve …’ın hisselerini Yönetim Kurulu 08.07.2016 tarih 2016/002 sayılı Hisse Devri Kararı ile devrettiği ve toplam devrettiği tutarın 1.052.513,00 TL olduğunun tespit edildiği, tüm bu düzenlemeler ve açıklamalar ışığı altında Sayın Mahkemece de taraflar arasında sözleşme kurulduktan sonra ortaya çıkan devre konu hakkın sona erdiğinin kabul edilmesi halinde; ifa yükümünün de sona ereceği böylelikle bu hisse devir sözleşmelerine istinaden verilen ve dava konusu yapılan söz konusu senetlerden ötürü ifa yükümlülüğünün ortadan kalkması sebebiyle borçlu olunamayacağı, takibe konu senetlerden ötürü borçlu olmayacakları, bu sebeple de söz konusu senetlerden ötürü borçlu olmadıklarını talep edebilecekleri belirtilmiştir.
Mahkememizce ikinci olarak bir SMMM ve AYO ve Hukuk Fak. Öğretim üyesi mühendisi bilirkişi heyetinden rapor alınmış, bilirkişi heyeti düzenledikleri rapor-ek raporda sonuç olarak; Davalılar vekilinin, … Tıp Merkezi (… … Sağlık Hizmetleri Tic.Ltd.Şti.)’ne 23.07.2016 tarihinde 667 sayılı … ile el konulması nedeniyle müvekkili … … Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin hisselerinin değerinin düştüğü ve hisse devirlerinin müvekkili şirkete yapılmadığı, mücbir sebep nedeniyle davalıların borcunun imkansızlaştığı ve bu nedenle müvekkilinin de borcundan kurtulduğu yolundaki iddiası bakımından; nihai takdir ve değerlendirme sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacının borcundan kurtulduğunun kabul edilebileceği; Birleşen davada Hisse Devir Sözleşmesi’nde müvekkili … … Sağlık Hizmetleri taraf olarak gösterildiği halde müvekkili şirkete hisse devri yapılmadığı, hisselerin diğer Devir Alanlara yapıldığı, şirketin parasıyla şirket hisselerinin devralınmasının TTK m.379 ve 380 hükümlerine aykırı olduğu, burada kanunun dolanılması söz konusu olup hukuk düzeninin bunu korumayacağı yönündeki davacı şirket vekilinin iddiası bakımından, nihai takdir ve değerlendirme sayın Mahkemeye ait olmak üzere kanuna karşı hile ve Sözleşmenin müvekkili şirket bakımından batıl (kesin hükümsüz) olduğunun kabul edilebileceği; Davalılara teslim edilen bonolar bakımından bedelsizlik iddiasında bulunan davacının iddiasını ispatlaması gerektiği, bu bakımdan bononun soyutluğunun ileri sürülemeyeceği, bonodaki “nakden” kaydı karşısında bunun “teminat “ için verildiğini iddia eden davacının iddiasını kanıtlaması gerektiği; Senetleri ciro yoluyla devralanların kötüniyetli olması halinde bedelsiz iddiasının bunlara karşı da ileri sürülebileceği, bu durumda ciroya hukuken değer verilemeyeceği belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporunda sonuç olarak; Davacılar vekilinin, … Tıp Merkezi (… … Sağlık Hizmetleri Tic.Ltd.Şti.)’ne 23.07.2016 tarihinde 667 sayılı … ile el konulması nedeniyle müvekkili … … Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin hisselerinin değerinin düştüğü ve hisse devirlerinin müvekkili şirkete yapılmadığı, mücbir sebep nedeniyle ifanın imkansızlaştığı ve bu nedenle müvekkilinin de borcundan kurtulduğu yolundaki iddiası bakımından; dava konusu olayda mücbir sebebin unsurları olan “öngörülemezlik” ve “kaçınılmazlık” unsurlarının gerçekleşmediği, bu nedenle borcun ifasının imkansızlaştığından ve davacıların borcunun (ödeme yükümlülüğünün) sona erdiğinden söz edilemeyeceği; Birleşen davada Hisse Devir Sözleşmesi’nde müvekkili … … Sağlık Hizmetleri taraf olarak gösterildiği halde müvekkili şirkete hisse devri yapılmadığı, hisselerin devrinin diğer Devir Alanlara yapıldığı, şirketin parasıyla şirket hisselerinin devralınmasının TTK m.379 ve 380 hükümlerine aykırı olduğu, burada kanunun dolanılması söz konusu olup hukuk düzeninin bunu korumayacağı yönündeki davacı şirket vekilinin iddiası bakımından; hisse devri sözleşmesi ile ve eki Protokoller ile bunların eki senetlerden başından beri bilgisi olan, hisseleri devralan birleşen davanın davacısı … … Sağlık Hizmetleri Tur.İnş.ve Tic.A.Ş. tarafından ileri sürülen TTK m.379’a aykırılık iddiasının, devralan şirketin hisse devrini gerçekleştirmesi, tescilin devralanlardan hangisi üzerine yapılacağının devralanların iç ilişkisini ilgilendiren bir husus olduğu gözönüne alındığında TMK m.2’deki dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği yolundaki davalı taraf savunması, Mahkemenin re’sen değerlendireceği hususlardan olup, bu konuda nihai takdir ve değerlendirmenin Mahkemeye ait olduğu; Davalılara teslim edilen bonolar bakımından bedelsizlik iddiasında bulunan davacının iddiasını ispatlaması gerektiği, bu bakımdan bononun soyutluğunun ileri sürülemeyeceği, bonodaki “nakden” kaydı karşısında bunun “teminat “ için verildiğini iddia eden davacının iddiasını kanıtlaması gerektiği; Senetleri ciro yoluyla devralanların kötüniyetli olması halinde bedelsizlik iddiasının bunlara karşı da ileri sürülebileceği, bu durumda ciroya hukuken değer verilemeyeceği hususlarının Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği, bu konuda nihai takdirin sayın Mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava ve birleşen davalar, İ.İ.K.nun 72.maddesine dayalı olarak borçlu tarafından açılan menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirketin davalılar ve dava dışı şirket ortakları arasında davalılar … ve …’a ait … … Sağ.Hizm.A.Ş’deki %21,126 payını ve … … Sağ.Hizm.Ltd.Şti’deki %31,675 payının dava dışı … … Sağ.Hizm.A.Ş. ortaklarına satışına ve bedelinin davacı … … Sağ.Hizm.A.Ş. tarafından ödenmesine ilişkin davacı şirket davalı gerçek kişiler ve dava dışı şirket ortakları arasında yapılmış olan 27.04.2016 tarihli hisse devir, 27.04.2016 tarihli hisse devir sözleşmesi ek protokolü ve 15.06.2016 tarihli ek protokole E2 protokol başlıklı sözleşmelerinin maddi imkansızlık nedeniyle ve TTK’ya aykırılık nedeniyle geçersiz olup olmadığı, bu sözleşme ile davacı şirket ve davalılar … ve …’ın yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri, davacı şirket tarafından davalılar Mehmet … ve …’a verilen senetlerin teminat senedi olup olmadığı, bu senetler karşılığında davalı gerçek kişilerin davacı şirketten alacaklarının olup olmadığı var ise miktarı, senetleri ciro yoluyla alan birleşen davalı yönünden ciroya hukuken değer verilip verilemeyeceği, davalılara karşı ileri sürülen taleplerin cirantaya karşı da ileri sürülüp sürülemeyeceği, bu konuda ispat külfetinin kime ait olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Mahkememizce ikinci olarak alınan ve bir SMMM ve AYO ve Hukuk Fak. Öğretim üyesi mühendisi bilirkişi heyetinden alınan rapor-ek raporun dosya kapsamına uygun, yeterli, gerekçeli ve hüküm vermeye elverişli olduğu görülerek hükme esas alınmıştır.
Devir eden (davalılar) … ve … ile devir alan (davacılar) …… A.Ş./…/…/… arasında akdedilmiş bulunan 27.04.2016 tarihli hisse devir sözleşmesi, 27.04.2016 tarihli hisse devir sözleşmesi’ne ek protokol (15.06.2016 tarihli), 15.06.2016 tarihli ek protokol’e bağlı ek 2 protokol başlıklı sözleşmelerin, maddi imkansızlık nedeniyle ve TTK’ya aykırılık nedeniyle geçersiz olup olmadığı hususu incelendiğinde; Devir Eden (… ve Zerrrin …) ile Devir Alan … … Sağlık Hizmetleri Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş., …, … ve …) arasında akdedilen 27.04.2016 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi’nin “Konusu”; “ … … Sağlık Hizmetleri Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş. ve … … Sağlık Hizmetleri Ticaret Ltd.Şti.’nde … ve Mete …’a ait hisselerin satışıdır”.
Bu suretle Devir Eden’e ait … … Sağlık Hizmetleri Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş.’ne ait % 21,126 hisse ve … … Sağlık Hizmetleri Ticaret Ltd.Şti.’ne ait % 31,675 hissesi 4.776.000.00 (Dörtmilyonyediyüzyetmişaltıbin) TL karşılığında devredilecektir.
“Sözleşmenin Bedeli ve Ödeme Konusu” başlıklı 3. Maddede ise, hisse devir bedellerinin ne şekilde ödeneceği düzenlenmektedir. Şöyle ki : 3/a bendinde; … Sağlık Hizmetleri Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş.’ye ait 2.700.000 TL’lik kredinin 30.06.2017 tarihine kadar … … Sağlık Hizmetleri Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş. ve/veya Devir Alan tarafından kapatılacağı, ipoteğin yerine başka bir ipoteğin tesis edileceği düzenlenmektedir 3/b bendinde ise 50.000.00 TL’nin 06.05.2016 tarihinde nakit olarak ödeneceği, takip eden bentlerde ise 1.006.000.00 TL 30.07.2016 tarihli senet, 500.000.00 TL 30.09.2016 tarihli senet, 400.000.00 TL 30.10.2010 tarihli senet, 1000.000.00 TL 05.01.2017 tarihli senet-bonolar düzenlenip sözleşme imzalandığı gün teslim edileceği hükme bağlanmıştır.
Eğer Devir Alanlar 3. maddede belirtilen şartların birine uymazlar ise ve/veya taahhütlerini zamanında yerine getirmez ise Sözleşme’nin 5. Maddesi uygulanır ve sözleşme devir eden tarafından tek taraflı olarak fesih edilir. Fesih halinde fesih tarihine kadar olan ödemelerden cezai şaet düşülür, kalan tutar 60 (altmış) gün içerisinde geri ödenir.
“Diğer Hususlar” başlığı altında 4 b maddesinde, sözleşme konusu hisselerin ne zaman, nasıl ve kimlere devir edileceği devir alanlar tarafından ayrıca yazılı olarak bildirilecektir. (SGK Sözleşmeleri ve diğer yasal yükümlülüklerle ilgili olarak bir çalışma yapılması nedeniyle) devir alan yazılı olarak hisse devrini bildirmesine rağmen 7 gün içinde devir eden hisse devirlerini yapmaz ise Sözleşme’nin 5. Maddesi uygulanır ve devir alan tek taraflı olarak fesih hakkına sahip olur.
Daha sonra taraflar arasında, 27.04.2016 Tarihli Hisse Devri Sözleşmesi’ne Ek Protokol düzenlenmiştir. Bu Ek Protokol ile, teminat olarak verilen ipotekler ve senetle ile ödemeler yeniden düzenlenmiştir. Nihayet, 15.06.2016 Tarihli Ek Protokol’e Bağlı Ek 2 Protokol akdedilerek, ödemeler ve senetlerle ilgili değişiklikler yapılmıştır.
Eldeki davada sorun, … … Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin hisselerinin % 32,6’sını elinde bulunduran … … Sağlık Hizmetleri Ltd.Şti.’nin (… Tıp Merkezi) hisselerine … ile el konulmasının, mücbir sebep sayılıp sayılmayacağı noktasındadır.
Hisse Devir Sözleşmesi ve Eki niteliğindeki Protokoller ile taraflar karşılıklı borç altına girmişlerdir. Taraflardan Devir Edenler hisseleri devredecek, Devir Alanlar ise hisse devir bedellerini ödeyeceklerdir. Sonraki ifa imkansızlığında, borcun imkansızlaşmasında borçlu kusursuz ise borcundan kurtulur; kusurlu ise, borcu tazmin borcuna dönüşür. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde ifa imkansızlığının sonucu, TBK’nun 136/II maddesinde düzenlenmektedir.
TBK’nın 136/I-II’ye göre; “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkansızlaşırsa, borç sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkansızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder”.
Davacı tarafça dava dilekçesi ile, sözleşme hukuki mücbir sebepler nedeni ile ortadan kalkmış olduğu halde, … ve …’ın hisse devirlerini yaparak bu miktarlarda bir tutarı Hastaneden bu dönemde tahsil etmeye çalışmalarının açıkça sebepsiz zenginleşmeye de neden olacak şekilde iyi niyete aykırı ve Hastane alacaklılarını zarara uğratacak nitelikte olduğu iddia edilmiştir.
Edimin ifasını imkansız hale getiren olaylar değişik olabilir. Bunlar genellikle aynı zamanda mücbir sebep oluşturan olaylardır. Mücbir sebep, kişinin kendisi ve işletmesi dışında gelişen, öngörmesi, önlem alması mümkün olmayan olaylardır. Bunlar daha çok doğa olayları şeklinde karşımıza çıkar. Bir olayın mücbir sebep olarak kabul edilmesi için verlığı gerekli unsurlar, haricilik, kaçınılmazlık ve öngörülemezliktir. Taraflar da sözleşmede bazı halleri “mücbir sebep” sayabilirler. Mücbir sebep, nedensellik bağını kesen sebeplerden biridir. İfanın mücbir sebepler sonucunda imkansız hale gelmesi durumda, taraflar karşılıklı olarak edim yükümlülüklerinden kurtulur.
… … Tıp Merkezi’nin (… … Sağlık Hizmetleri Tic.Ltd.Şti.) 667 sayılı … ile 23.07.2016 tarihinde kapatılması nedeniyle, davacı … … Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin hissesinin değerleri düşmüştür. Hisse Devir Sözleşmesi ve Eki Protokollerde, mücbir sebeple ilgili bir düzenleme mevcut değildir. Örneğin 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 10. Maddesinde mücbir sebepler; a) Doğal afetler, b) Kanuni Grev, c) Genel salgın hastalık, d) Kısmi veya Genel Seferberlik İlanı, e) Gerektiğinde Kurum tarafından belirlenecek benzeri diğer haller olarak sayılmaktadır.
22.07.2016 tarihinde Bakanlar Kurulu toplantısı ile kararlaştırılan ve 23.07.2016 tarihli ve 29779 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 667 sayılı …’nın 1 no.lu listesinde, Mete … ve …’ın da eski ortağı olduğu “… Tıp Merkezi”nin (… … Sağlık Hizmetleri Tic.Ltd.Şti.’nin) kapatılmasına, bunun yanı sıra 17.08.2016 tarihli ve 28791 sayılı Resmi Gazerte’de yayımlanan 670 sayılı …’nın 5. maddesi ile de şirketin ticaret sicilinden terkinine karar verilmiştir.
667 sayılı … ile … Tıp Merkezi’nin …/… silahlı … örgütü ile irtibatı nedeniyle faaliyetine son verildiğinin … Kaymakamlığı tarafından … Batı Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmesi üzerine … … Tıp Merkezi hakkında soruşturma başlatılmıştır. … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/79432 Soruşturma, 2017/45234 Karar No.lu dosyasında, “ … şüpheli …’ın, kapatılan …, Etimesgut, Yenikent Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olmasının başkaca yan delille de desteklenmediğinden örgüt üyesi yönünde yeterli kanaat oluşturmadığı, MASAK raporunda üç bölümde … Nedeniyle soruşturma yapılan kişi veya şirkete … … Sağlık Hizmetleri Tic.Ltd.Şti. çalışanları tarafından para ödemesi yapılmışsa da ödeme yapılan şirketlerin ödeme tarihinde legal olarak faaliyette bulunmaları, işlem açıklamasında himmet, burs, kurban, bağış gibi irade bulunmaması, ödeme yapılan şirketlerden hizmet, iş veya malzeme alımı yapıldığının anlaşılması karşısında şüphelilerin suç kastıyla hareket ettiklerinin belirlenemediği, şüphelilerden Zahide, Esin, Abdülcelil, Ebru, Emin Hakan, Fatma, Haldun, İdil, Kenan, Mehmet Mete, Mehmet Numan’ın Bankasya’da hesapları bulunmadığı gibi, şüphelilerin Bankasya’da para artışlarına ilişkin bir veri de elde edilemediği, şüphelilerin tüm dosya kapsamına göre …/PDY Silahlı … Örgütüne üye oldukları veya üye olmamakla birlikte örgüt lehine faaliyet yaptıklarına dair kamu davası açmaya yeterli deliller elde edilemediğinden, … kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
“Kaçınılmazlık” ve “öngörülemezlik” unsurlarının varlığının değerlendirilmesinde; Borçlunun şahsına ve işletmesine tamamen yabancı durumda olan, önceden tahmin edilmesi mümkün olmayan ve karşı konulamayan dış kaynaklı olaylara mücbir sebep adı verilmektedir. Buraya genellikle deprem, sel felaketi, yıldırım düşmesi, çığ, yangın, trafik kazası, hastalık gibi afetler ile savaş, grev gibi kitlesel olaylar girer. Mücbir sebebin varlığı için önceden sezilemez, karşı konulamaz harici bir etken söz konusu olmalıdır. Bu durumda, mücbir sebep için aranan unsurlar; haricilik, kaçınılmaz olma ve öngörülemez olmadır. Yukarıda belirtildiği üzere; 23.07.2016 tarihli ve 29779 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 667 sayılı …’nın 1 no.lu listesinde, Mete … ve …’ın da eski ortağı olduğu “… Tıp Merkezi”nin (… … Sağlık Hizmetleri Tic.Ltd.Şti.’nin) kapatılmasına karar verilmiştir. Bu durumda, ikinci tadil tarihi olan 27.07.2016 tarihinin … … Tıp Merkezi’ne … kapsamında el konulduğu tarihten 4 gün sonra imzalandığı ve bu suretle tarafların Protokolü (Sözleşmeyi) devam ettirme iradesini gösterdiği, dolayısıyla “öngörülemezlik” ve “kaçınılmaz olma”dan söz edilemeyeceği değerlendirilmiştir.
Ayrıca, davalılara 01.08.2016 tarihli senet ödemesi olarak yapılan 185.000,00 TL’lik, yine 23.08.2016 tarihli senet ödemesi olarak yapılan 115.000,00 TL’lik ödemeler, … Tıp Merkezi’nin (… … Sağlık Hizmetleri Ltd.Şti.’nin) kapatılmasından sonra yapılan ödemelerdir. Davalı bu ödemelerin yapılmasının da “haricilik”, “kaçınılamazlık” ve “öngörülemezlik” unsurlarını ortadan kaldırdığını ileri sürmektedir. Yani davacı taraf, … Tıp Merkezi!ne (… … Sağlık Hizmetleri Tic.Ltd.Şti.’ne) … ile el konulmasından sonra Ek Protokol imzalamış ve senet ödemeleri gerçekleştirmiştir. Aslında bir kısım davacıların yukarıda zikredilen beyan dilekçesinde yer alan davacı … … Sağlık Hizmetleri Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş. yönetiminin baştan beri “…” protokolünü ve ekli senetleri bildikleri ve takip ettikleri gibi, kapatılma sürecinde imzalanmak zorunda kalınan satış protokolü ile söz konusu “…” protokolünü üstlenme ve ödeme sözü verdikleri yolundaki ifadeler de “öngörülemezlik” ve “kaçınılmazlık” unsurlarının gerçekleşmediği iddiasını desteklemektedir. Burada TBK m.136 anlamında “ifa imkansızlığı” söz konusu olsa idi, 01.08.2016 tarihli senet ödemesi olarak yapılan 185.000,00 TL’lik, 23.08.2016 tarihli senet ödemesi olarak yapılan 115.000,00 TL’lik ödemeler yapılamazdı.
Kaldı ki; … … Sağlık Hizmetleri Ltd.Şti.’ne … kapsamında el konulması sonucu, davacılar gibi davalılar da soruşturulmuş ve tümü hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Bu nedenle davacı şirketin eski ortaklar … ve … ile yapılan hisse devri sözleşmesinden dolayı “öngörülemezlik” ve “kaçınılmazlık” iddiasında bulunması bu bakımdan da kabul edilemez. Çünkü taraflar arasında başından beri birlikte yaşanan bir el koyma süreci söz konusudur ve yapılan soruşturma sonucu tarafların …/… ile ilgilerinin bulunmadığı, bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir. Yaşanan bu sürecin tüm riskinin davalılar üzerinde bırakılmaya çalışılması isabetli görülemez. Nitekim taraflar Ek Protokoller ile ödeme vadelerini revize etmişler ve vadesi gelen senet ödemelerini yapmışlardır.
Sonuç olarak; mücbir sebebin varlığı için aranan “öngörülemezlik” ve “kaçınılmazlık” unsurlarının somut olay bakımından gerçekleşmediği kanaatine varılmıştır.
Birleşen davadaki davacı … … Sağlık Hizmetleri Turizm İnşaat ve Tic.A.ş. vekilinin, 6102 sayılı TTK m. 379 ve 380. maddesine aykırılık iddiasının incelenmesi ve değerlendirilmesinde; Bir Anonim Ortaklığın kendi paylarını (pay senetlerini) iktisap ve rehin olarak kabul etmesini 379-389. Maddelerinde düzenlemiştir. Söz konusu hükümler emredicidir. TTK m.379/I’e göre, “Bir şirket kendi paylarını, esas veya çıkarılmış sermayesinin onda birini aşan veya bir işlem sonunda aşacak olan miktarda, ivazlı olarak iktisap ve rehin olarak kabul edemez. Bu hüküm, üçüncü kişinin kendi adına, ancak şirket hesabına iktisap ya da rehin olarak kabul ettiği paylar için de geçerlidir”. Yani sermayenin onda birine kadar iktisap serbestisi vardır. Bunun için de genel kurulun yönetim kurulunu yetkilendirmesi gerekir.
TTK’nın 380. maddesinde, kanuna karşı hile kenar başlığı altında, bir Anonim Ortaklığın kendi paylarını iktisap ederken kanunun koyduğu ilkelerin ve koruyucu hükümlerin dolanılmasına engel olmak amacıyla öngörülmüş kurallar yer almaktadır. TTK; kanuni sınırların aşılmasını veya Genel Kurulun verdiği yetkinin kötüye kullanılmasını dolanma kabul etmiştir. TTK’ya göre, Anonim Şirketin malvarlığının ve kaynaklarının pay sahipleri başta olmak üzere bazı kişilere kullandırılarak, mesela bu kişilere avans ve borç verilerek Anonim Şirketin paylarının iktisap edilmesi veya Anonim Ortaklığın malları teminat olarak gösterilerek pay sahiplerinin veya üçüncü kişilerin kredi almalarının sağlanması, kanunun dolanılmasıdır.
Hisse Devri Sözleşmesi’nin 2. Maddesine göre; Sözleşme’nin konusu “… … … Sağlık Hizmetleri Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş. ve … … Sağlık Hizmetleri Ticaret Ltd.Şti.’nde … ve Mete …’a ait hisselerin satışı ile ilgilidir”. 3. Maddeye göre; “ … devir eden tarafa ait daha önce devri yapılan ve resmi işleme girmeyen hisselerden kalan (… … Sağlık Hizmetleri Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş.’ne ait % 21,126 hisse ve … … Sağlık Hizmetleri Ticaret Ltd.şti. % 31,675 hisse karşılığı…” olarak belirtilmektedir. Böylece … … Sağlık A.Ş.’deki % 21,126 hissenin ve … … Şirketindeki % 31,675 hissenin devri karşılığında anlaşılmış ve düzenlenen senetlerde … … Sağlık A.Ş. borçlu olarak gösterilmiştir. Yani … … Sağlık A.Ş. kendi hisselerini devralacak şekilde Sözleşme düzenlenmiştir. Fakat hisseler … … Sağlık Hizmetleri A.Ş.’ne değil de, devralan diğer kişilere yapılmıştır. Bu nedenle, davacı vekili kanuna karşı hile yapıldığını iddia etmektedir.
Kanuna karşı hilenin yaptırımı kesin hükümsüzlük olup Mahkemece de re’sen dikkate alınması gereken bir husustur. Burada sorun, Hisse Devir Protokolü’ne taraf olan … … Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin kanuna karşı hile nedeniyle yapılan devrin batıl (kesin hükümsüz) olduğunu ileri sürmesinin MK m.2 anlamında dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığıdır. Somut olayda; davacı … … Sağlık Hizmetleri A.Ş. bu duruma kasten sebebiyet vermediği ve Protokol tam olarak ifa edilmediği için, butlanın ileri sürülmesi MK m.2’deki dürüstlük kuralına aykırı düşmeyeceği anlaşılmıştır.
Senetleri ciro yoluyla alan birleşen davalı yönünden ciroya hukuken değer verilip verilemeyeceği, davalılara karşı ileri sürülen taleplerin cirantaya karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği, bu konuda ispat külfetinin kime ait olduğu hususlarının incelenmesi ve değerlendirilmesinde; Yargıtay içtihatlarına göre de, bedelsiz olan bonoyu bilerek (kötüniyetle) ciro suretiyle hamil olan hamile karşı ileri sürülebilecektir. Kötüniyeti ispat yükü, davacıdadır. Davalıların ciro yoluyla senedi devralmalarına bu durumda hukuken değer verilemez.
Sonuç olarak; Davacılar vekilinin, … Tıp Merkezi (… … Sağlık Hizmetleri Tic.Ltd.Şti.)’ne 23.07.2016 tarihinde 667 sayılı … ile el konulması nedeniyle müvekkili … … Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin hisselerinin değerinin düştüğü ve hisse devirlerinin müvekkili şirkete yapılmadığı, mücbir sebep nedeniyle ifanın imkansızlaştığı ve bu nedenle müvekkilinin de borcundan kurtulduğu yolundaki iddiası bakımından; dava konusu olayda mücbir sebebin unsurları olan “öngörülemezlik” ve “kaçınılmazlık” unsurlarının gerçekleşmediği, bu nedenle borcun ifasının imkansızlaştığından ve davacıların borcunun (ödeme yükümlülüğünün) sona erdiğinden söz edilemeyeceği;
Birleşen davada; Hisse Devir Sözleşmesi’nde müvekkili … … Sağlık Hizmetleri taraf olarak gösterildiği halde müvekkili şirkete hisse devri yapılmadığı, hisselerin devrinin diğer Devir Alanlara yapıldığı, şirketin parasıyla şirket hisselerinin devralınmasının TTK m.379 ve 380 hükümlerine aykırı olduğu, burada kanunun dolanılması söz konusu olup hukuk düzeninin bunu korumayacağı yönündeki davacı şirket vekilinin iddiası bakımından; hisse devri sözleşmesi ile ve eki Protokoller ile bunların eki senetlerden başından beri bilgisi olan, hisseleri devralan birleşen davanın davacısı … … Sağlık Hizmetleri Tur.İnş.ve Tic.A.Ş. tarafından ileri sürülen TTK m.379’a aykırılık iddiasının, devralan şirketin hisse devrini gerçekleştirmesi, tescilin devralanlardan hangisi üzerine yapılacağının devralanların iç ilişkisini ilgilendiren bir husus olduğu gözönüne alındığında TMK m.2’deki dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmeyeceği;
Davalılara teslim edilen bonolar bakımından bedelsizlik iddiasında bulunan davacının iddiasını ispatlaması gerektiği, bu bakımdan bononun soyutluğunun ileri sürülemeyeceği, bonodaki “nakden” kaydı karşısında bunun “teminat “ için verildiğini iddia eden davacının iddiasını kanıtlaması gerektiği; ancak davacı tarafın iddiasını ispat edemediği ve yemin deliline de başvurmadığı;
Senetleri ciro yoluyla devralanların kötüniyetli olması halinde bedelsizlik iddiasının bunlara karşı da ileri sürülebileceği, bu durumda ciroya hukuken değer verilemeyeceği; kötüniyet hususunun da ispatlanmadığı ve yemin deliline başvurulmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; asıl dava ve birleşen davalarda davacı … … A.Ş’nin davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Asıl davada davacılar …, … ve …’ın davasının ise; Davacılar tarafından mazeretsiz olarak takip edilmemesi nedeniyle dosyanın HMK.nun 150. maddesi gereğince 16/01/2022 tarihli duruşmada işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve üç aylık yasal süre içinde taraflarca yenileme talebinde de bulunulmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle asıl davada; davacılar …, … ve …’ın davasının, HMK’nun 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-a)Asıl davada; davacı … … A.Ş’nin davasının REDDİNE,
b)Asıl davada; davacılar …, … ve …’ın davasının, HMK’nun 150/5. maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 1.793,14 TL harçtan mahsubu ile fazla 1.712,44 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacılara iadesine,
Davacılar tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince; davacı … A.Ş’nin davası yönünden 13.925,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine; davacılar …, … ve …’ın davası yönünden 5.100,00 TL vekalet vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
2-Birleşen … 8.ATM’nin … Esas sayılı dosyasında; davanın REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 19.997,76 TL harçtan mahsubu ile fazla 19.917,06 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 73.785,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
3-Birleşen … 12.ATM’nin … Esas sayılı dosyasında; davanın REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 8.538,75 TL harçtan mahsubu ile fazla 8.458,05 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 42.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair; Davacı … vekili, davacı asiller, davalı … ve Mehmet vekili, birleşen davada davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/05/2022

Başkan …
¸[e-imzalıdır]
Üye …
¸[e-imzalıdır]
Üye …
¸[e-imzalıdır]
Katip …
¸[e-imzalıdır]