Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/745 E. 2022/46 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : 2022/46

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/09/2016
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/11/2016
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
K. YAZIM TARİHİ : 03/02/2022

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi özetle; Konya-Ilgın (Çavuşçugöl) Doğalgaz Boru Hattı Deplasesi Yapım işinin müvekkili şirket tarafından üstlenildiğini, ihale dokümanları arasında müvekkil şirkete teslim edilen arazi etüt harita ve kamulaştırma mühendislik işi güzergâh, jeoteknik etüt raporunun saha ile uyuşmaması nedeniyle saha çalışmaları kapsamında öngörülemeyen süre kayıpları ve maliyet artışlarının olduğunu, bu durumun saha kontrol amirliği tarafından da günlük ilerleme iş raporları ile de tespit edildiğini, onaylı iş programına göre kazı çalışmalarının 17.07.2014 tarihine kadar bitmesi gerekirken ihale dokümanında 1.718 mt olarak belirtilen kayalık toprak zeminde kanal açılması işinin yaklaşık 17.000 mt olarak gerçekleşmesi nedeniyle bitirilemediğini, davalının kusurundan kaynaklanan bu durum sebebiyle müvekkilinin maliyet artışının karşılanması ve ek süre verilmesi gerekirken, gecikilen günler için müvekkilinden 16 no’lu hakediş itibariyle 1.161.632,58 USD ceza kestiğini ve bu sürelerde hakediş bedellerinin alıkonulduğunu, müvekkili şirketin ceza tutanaklarını ihtirazı kayıtla imzaladığını, Ilgın SHM ‘nin … D.İş sayılı dosyasında ve Ankara …SHM’nin … Tal. sayılı dosyası ile alınan bilirkişi raporlarında; ihale süresindeki kazı klas ve metrajlarıyla yapılan işin makine saat toplam süresinin 14.117,97 saat olduğunu, uygulamada ortaya çıkan kazı klas ve metrajlarıyla yapılan işin makine saat toplam süresinin ise 33.896,52 saat olduğunu, aradaki fark nedeniyle tespite konu işin tamamlanabilmesi için 266 günlük ek süreye ihtiyaç olduğunu, dosyadaki nihai raporda 2014 yılı rayiç fiyatlarına göre 3.784.795,35 TL maliyet farkı olacağının hesaplandığını, bunun yanı sıra idarenin her adımda yavaş hareket ettiğini, örneğin hot-tap & stopple işlerinin yapımı için anlaştıkları yurt dışı firmasının tüm ekipmanlarını sahada hazır etmesine rağmen uzun süre işe başlayamadığını, yine tamamlanınca ödenmek üzere hakkedişlerden tutulan meblağların da tüm taleplerine rağmen ödenmediğini, alt yüklenicilere temlikname verme taleplerinin de uzunca bir süre bekletilerek uygun bulunduğunu, açıklanan gerekçelerle ek süre istemlerine yanıt verilmediğini, 1.034.526,56 USD tutarındaki gecikme cezası kesintisi ile klas farkı nedeniyle oluşan 3.784.795,35 TL maliyet farkının faizi ile ödenmesi taleplerinin idarece reddedildiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik maliyet farkı alacağına karşılık 160.000,00 TL’nin hak edilen tarihten itibaren TCMB avans faizi ile birlikte, hakkediş alacaklarına karşılık 50.000 USD’nin ödeme tarihindeki kur ile davalıdan tahsiline, ceza kesintisi uygulamasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında dava dilekçesi özetle; Konya-Ilgın (Çavuşçugöl) Doğalgaz Boru Hattı Deplasesi Yapım işinin müvekkil şirket tarafından üstlenildiğini, ihale dokümanları arasında müvekkili şirkete teslim edilen arazi etüt harita ve kamulaştırma mühendislik işi güzergâh, jeoteknik etüt raporunun saha ile uyuşmaması nedeniyle saha çalışmaları kapsamında öngörülemeyen süre kayıpları ve maliyet artışlarının olduğunu, bu durumun saha kontrol amirliği tarafından da günlük ilerleme iş raporları ile de tespit edildiğini, onaylı iş programına göre kazı çalışmalarının 17.07.2014 tarihine kadar bitmesi gerekirken ihale dokümanında 1.718 mt olarak belirtilen kayalık toprak zeminde kanal açılması işinin yaklaşık 17.000 mt olarak gerçekleşmesi nedeniyle bitirilemediğini, davalının kusurundan kaynaklanan bu durum sebebiyle müvekkilinin maliyet artışının karşılanması ve ek süre verilmesi gerekirken, gecikilen günler için müvekkilinden 16 no’lu hakediş itibariyle 1.161.632,58 USD ceza kestiğini ve bu sürelerde hakediş bedellerinin alıkonulduğunu, müvekkil şirketin ceza tutanaklarını ihtirazı kayıtla imzaladığını, Ilgın SHM ‘nin … D.İş sayılı dosyasında ve Ankara …SHM ‘nin … Tal. sayılı dosyası ile alınan bilirkişi raporlarında; ihale süresindeki kazı klas ve metrajlarıyla yapılan işin makine saat toplam süresinin 14.117,97 saat olduğunu, uygulamada ortaya çıkan kazı klas ve metrajlarıyla yapılan işin makine saat toplam süresinin ise 33.896,52 saat olduğunu, aradaki fark nedeniyle tespite konu işin tamamlanabilmesi için 266 günlük ek süreye ihtiyaç olduğunu, dosyadaki nihai raporda 2014 yılı rayiç fiyatlarına göre 3.784.795,35 TL maliyet farkı olacağının hesaplandığını, alacaklarının tahsili için Ankara 3. ATM de dava açtıklarını, davalının sözleşemeye aykırı davranarak müvekkiline zarar verdiğini, davalının sorunu çözmek için adım atması yerine 07.11.2016 tarihinde sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, 388.920 USD bedelli teminat mektubunun irat kaydetmek üzere bankaya yazı yazdığı belirtilerek, huzurdaki davanın Ankara 3. ATM ‘nin … E. sayılı davası ile birleştirilmesine, sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinin tespitine, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak tüm müspet zararlarına karşılık şimdilik 50.000,00 TL’nin, menfi zararlarına karşılık da 50.000,00 TL’nin, mahrum kalınan kara karşılık 210.000,00 TL’nin fesih tarihinden itibaren TCMB avans faizi oranında işletilecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Yargıtay yerleşik kararları uyarınca sözleşmenin eki YİGŞ’ nin 39. maddesinde öngörülen şekilde itiraz edilmeyerek kesinleşen hakedişler hakkında dava açma imkanı bulunmadığını, kendisine verilen proje veya şartnamelere mevzuatta öngörülen süre içerisinde itiraz edilmemesinin dava açma imkanını ortadan kaldırdığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla karşı tarafça yetkisiz Ilgın SHM ‘ne yaptırılan ve işbu davaya delil olarak sunulan delil tespiti ve tüm bilirkişi raporları esasa ilişkin itirazları dikkate alınmayarak mahkemece kabul edilse dahi YİGŞ’ nin 14. maddesinde ‘…yüklenici kendisine verilen projelerin ve/veya şartnamelerin teslim edilen işyerinin veya malzemenin veyahut talimatın sözleşme ve eklerinde bulunan hükümlere aykırı olduğunu veya fen ve sanat kurallarına uymadığı hususundaki karşı görüşlerini teslim ediliş veya talimat alış tarihinden başlayarak 15 gün içinde (özelliği bakımından incelenmesi uzun sürebilecek işlerde, yüklenicinin isteği halinde bu süre idarece artırılabilir) idareye yazı ile bildirmek zorundadır. Bu sürenin aşılması halinde yüklenicinin itiraz hakkı kalmaz…’ düzenlemesine yer verilmiş olup, davacı şirketin 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde müvekkili kuruluş nezdinde yapmış olduğu herhangi bir başvurunun bulunmadığını, işin bitme aşamasına yaklaşıldığında bahse konu edildiğini, sözleşmenin 08.11.2013 tarihinde imzalandığını, iş yerinin de 05.01.2014 tarihinde teslim edildiğini, ihale dokümanı jeolojik ve jeoteknik etüt raporu ile jeolojik yapı ve rapor arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığını, MTA’nın bölgede yaptığı çalışma ile de bu hususun teyit edildiğini, sözleşmede 28.298 m’lik güzergahın 6+280 – 23+450 km arasında %90 ripper-%10 blasting uygulaması öngörülmüş iken %100 oranda blasting uygulaması ile kanalın açıldığını, kanal açmaya 4 adet ekskavatör ile başlanıldığını, zaman içerisinde ekskavatör sayısının 3 – 11 adet arasında değiştiğini, 28.10.2014 tarihli günlük raporda güzergahın 28.180 m’sinin (%99,58) tamamlandığının belirlendiğini, 02.07.2014 – 28.08.2014 tarihleri arasında davacının sadece 1 gün çalıştığını, ağır davranması sebebiyle kanal açma faaliyetin 8 ay sürdüğünü, davacı firmanın uyarılara riayet etmediğini, 1 adet rock drill çalıştırdığını, kanal açma yönteminin değişmesi ile işin süresinin uzamadığını, yüklenici firma tarafından sahaya yeterli miktarda makine, ekip ve ekipman takviyesinin yapılmamasının gecikmenin ana etmenlerinden biri olduğunu, bu durumun 09.07.2014 tarihli Saha Toplantı Tutanağında davacı yüklenici firmaya bildirildiğini, ancak davacı yüklenici firma tarafından yeterli ekip-ekipman ve makine temini yapılmadığını, davacı yüklenici firmanın yükleniminde olan diğer projelerde yaşadığı sorunlar sebebiyle ekonomik sıkıntı yaşadığını ve iflas erteleme sürecinde olduğunu, müvekkili kurum ve davacı aleyhine Ilgın AHM ‘de işçilik alacağı davaları açıldığını, hot-tap & stopple aktivitesini yapmadan önce belli aktivitelerin bitirilmesi gerektiğini, ondan sonra izin alınabileceğini, bu aşamalar tamamlanmadan davacının alt yüklenicisini sahaya çağırarak maliyet artışına sebebiyet vermesine rağmen mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, zira hot-tap & stopple aktivitesini gerçekleştirecek olan kendi alt yüklenicisi TD Williamson firması ile olan sözleşmeyi bahane ederek tamamen güvensiz olan ve teknik açıdan yapılması müvekkili kuruluşça değerlendirildiğinde olası menfi sonuçların çok ciddi hatta telafisi güç sorunlar doğuracağı kanaatine varılması sebebiyle ilgili aşamada müvekkilce uygun bulunmayan delme işlerini yapmakta haksız olarak ısrar ettiğini, yükümlülükleri altında olan proje kapsamında kaliper pig final report sonuçlarına istinaden 123 adet ovaliteli dent (hasar) noktası olduğunun tespit edildiğini, bu sonuçlar çerçevesinde yapılan gözlem ve tespitler sonucu 21 adet cut-out (borunun kesip çıkarılması işlemi) işlemine karar verildiğini, açılması gereken birkaç noktanın da açılması sonrası bu sayının artabileceğinin öngörüldüğü ve bu yerlerin mekanik işlemlerinin tamamlanmasının mevcut ekip/ekipmanla 1-1.5 ay süreceğini, ayrıca kurutma işlemi öncesi yapılması gereken izolasyon detektörü çalışmalarının olası tamir işlemleriyle birlikte 2 ay süreceğini, projede yaşanan bu sorunların ve mevcut durumun değerlendirilerek firma yetkilileri tarafından ekipman artırımı ile cut-out işlemlerine ilişkin mekanik çalışmaların hızlandırılacağı ve buna dair çalışmaların 15-20 gün içerisinde bitirilebileceğini, boru izolasyonundaki hasar tespitinin kurutma aktivitesi öncesinde tamamlanması gerektiğinin ifade edildiğini, 14.04.2016 tarihli toplantıda hot-tap & stopple işlemine başlanabilmesi için gerekli olan koşulların belirlendiğini, 18.04.2016 tarihli yazıyla da davacıya bildirildiğini, davacının 29.04.2016 tarihli yazısına cevap verilmesine rağmen, mahkeme nezdinde aksi algı oluşturulmaya çalışıldığını, zaten davacı firmanın hot-tap & stopple aktivitesini yapacak olan TDW firması ile akdettiği sözleşmenin finansal kısımlarını karşılayamadığını, 28.06.2016 tarihli yazısı ile TDW firmasına 475.000 USD temlik vermek istediğini, ancak kayyum heyetinin olumlu görüşünü ancak 01.08.2016 tarihinde idareye iletebildiğini, idarenin de 17.08.2016 tarihinde talebi onayladığını, davacının noter tasdikli temlikname düzenlemediğini, müvekkilinin olurunu beklemeden de 06.08.2016 tarihinde saha çalışmalarını durdurduğunu, 01.10.2016 tarihinde de iş sahasındaki malzeme ve konteynırlarını taşıdığını, YİGŞ’nin 30. maddesinde belirtilen mücbir sebepler gerçekleşmediğinden süre uzatımı talebinin reddedildiğini, 1.161.632,58 USD gecikme cezası kesildiğini, davalı idareye sunulmuş bir hakedişlerinin bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
ÖN İNCELEME: Mahkememizde yapılan ön inceleme duruşmasında yargı hakkı, görev ve yetki hususları, dava ve taraf ehliyetleri, dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, bu yönlerde bir iddia ve itirazda bulunulmadığı gibi Mahkememizin de görevli ve yetkili olduğu ve dava şartlarının tamam olduğu anlaşılmış; tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar tespit edilmiş; taraflar sulhe ve arabuluculuğa teşvik edilmiş, ön inceleme duruşmasında hazır bulunan taraf vekilleri sulh olmalarının mümkün olmadığını ve arabuluculuğa başvurmak istemediklerini belirtmişlerdir.
DELİLLER: Tarafların delilleri toplanmış, hakkediş dosyası ibraz edilmiş, taraf defterleri incelenmiş, tespit dosyaları getirtilmiş, bilirkişilerden raporlar alınmıştır.
Getirtilen Ilgın Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı tespit dosyasının incelenmesinde; Dosyaya sunulan bilirkişi jeoloji mühendisi tarafından hazırlanan raporda, idare tarafından hazırlatılan jeolojik – jeoteknik raporun işin amacına uygun hazırlanmadığı, raporda belirtilen klasların doğru olmadığı, yapılan incelemede 5+950 – 23+300 km ‘ler arasında zemin klasının %1 toprak, %4 küskü, %3 sert kaya, %92 çok sert kaya olduğu, bunun dışındaki güzergahın ise %96 küskü, %4 sert kaya olduğunun tespit edildiği, ihale öncesinde 1718m olarak belirlenen 531/A-3 poz no’lu iş kaleminin 17094m olarak ölçüldüğü, günlük ilerleme raporunda da 19195m ‘lik güzergahın patlatma ile açıldığının belirtildiği, bunun da tespitlerini teyit ettiği belirtilmiştir. İnşaat mündisi bilirkişi raporunda; sözleşmede toprak ve sert küskü kazısı olarak öngörülmesine rağmen yerinde makine ile patlayıcı kullanılarak çok sert kaya kazıldığı tespit edilmekle, kazının 456 günde tamamlanabileceği, oysa 190 günlük sürenin öngörüldüğü, 266 gün ilave süreye ihtiyaç olduğu, 2014 yılı rayiçlerine göre 3.784.795,35TL, 2015 rayiçlerine göre 3.553.141,50TL fark oluşacağı belirtilmiştir.
Getirtilen Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı tespit dosyasının incelenmesinde; bilirkişi heyet raporunda, mevcut hat bağlantı noktaları hariç hattın döşendiği, üstünün kapatıldığı, hot-tap stopple işleminde kullanılacak by-pass boruların montaj noktalarında mevcut oldukları, 40” hat vana istasyonu inşaatının yapıldığı, erişim yolunun olmadığı, 25m çitin malzemesi mevcut olup, montajının eksik olduğu, istasyon içi mıcırın serildiği, elektrik ve mekanik işlerinin genel olarak tamamlandığı, detayları belirtilen muhtelif eksiklikler bulunduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce ilk olarak SMMM, inşaat mühendisi, jeoloji mühendisi, makine mühendisi ve sözleşme-hesap uzmanı bilirkişiden oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınmış, düzenlenen rapor ve ek raporlarda sonuç olarak; Tespit raporundan ve mahallinde yapılan inceleme ile 15.026 m uzunluğundaki hattın zemin yapısının kayalık olduğu belirlenerek, kazının ancak patlatma yöntemi ile yapılabileceği, bunun da ilave bedel ve zaman gerektireceği, oysa sözleşme eki jeolojik raporda bahse konu hattın ripper ile kazılabileceğinin belirtildiği, İdarenin kusurundan kaynaklanan bu hususun yer incelemesi sırasında ve/veya uygulama projelerinin hazırlanması esnasında tespit edilebilme olanağının bulunmadığı, davacı yüklenicinin ilave süre ve ilave maliyetleri davalıdan talep etmekte haklı olduğu, ancak davalı idarenin süre uzatımı ve ilave maliyetlere olumlu yanıt vermemesi neticesi, boru hattı inşası işinin doğası gereği, her bir iş kaleminin gerçekleştirilmesinin, bir önceki iş kaleminin tamamlanmasına bağlı olduğundan, iş programında aktivitelerde gecikmelerin ortaya çıkmasının doğal olacağı, işveren idarenin bu gecikmeler nedeniyle hakedişlerden 1.161.532,58 USD kesinti yapmasının doğru olmayacağı, davacının hakedişlerinin eksik ödenmesi sebebiyle ekonomik nedenlerle işin yürütülmesinde aksaklıklar oluşacağı, davacının kazı değişikliği sebebiyle 174.753,71 USD talep edebileceği, davacının diğer harcamalar başlığı altında listelenen toplam 2.831.798,62TL masrafın, all risk sigortası için ödenen 107.320,50TL’ nın, şantiye kurulumu için yapılan 250.000,00TL harcamanın, işin maliyeti kapsamında değerlendirildiğinden iadesi talebinin yersiz olduğu, alt yüklenici TDW firmasına ödenen ve geri alınamayan 232.000 USD avans ödemesinin, davalıdan kaynaklanan sebeplerle tamamlanarak hakedişlere dahil edilemediğinden, iadesinin istenebileceği, ancak TDW ‘nun bakiye alacağı 255.000 USD alacağı ödenmediğinden talep edilemeyeceği, davalı idarenin sözleşmeyi feshinde haklı olmadığı, dolayısıyla irat kaydettiği teminat mektubunun iadesinin talep edilebileceği, işlerin kalan kısmı nedeniyle mahrum kalınan karın 209.621,48 USD olarak hesaplandığı, şimdilik 260.000,00TL talep edildiği, patlatma kazısı yapılması zorunluluğunun, sözleşmeden sonra ortaya çıkmış olmasından ve yüklenici kusurundan kaynaklanmamasından dolayı, davacı yükleniciye verilmesi gereken ilave sürenin, bilirkişi dr. … tarafından 266 gün olarak hesaplandığı, davacının 31.12.2015 tarihinden fesih sonrası şantiyeyi tamamen davalı idareye teslim ettiği tarihe kadar yapmış olduğu ve mali bilirkişinin defter incelemesi neticesi tespit ettiği 2.763.480,64 TL tutarındaki harcamalarının ödenmesi talebinin takdirinin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti düzeltme raporunda ise özetle; Emanet termin cezası kesintisi toplamı 1.159.466,92 USD olarak belirtilmiş ise de 826.912,92 USD ‘nın hakkedişlerle iade edildiği dikkate alındığında, iadesi gerekecek tutarın bu kere 332.554 USD olarak hesaplandığı, bu düzeltme ile davacının gecikme cezası, nakdi bedeller dahil toplam 1.748.310,40 USD talep edebileceği, klas farkı nedeniyle 174.753,71 USD maliyet farkının ek raporda hesaplandığı, toplam olarak 1.923.064,11 USD’nın dava tarihi itibar ile TCMB avans faizi uygulanarak davalı tarafından davacıya ödenmesinin doğru olacağı belirtilmiştir.
Heyet üyelerinden SMMM ve hesap uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen ayrık raporda özetle; Taraflar arasında düzenlenen 16 adet hakedişini ilk 9 adedinin davacı yüklenici tarafından itirazsız olarak imzalandığı, 10 – 16 no’lu hakedişlerin ise ‘30.04.2015 tarih ve KID/T-15/018 sayılı yazımıza istinaden ihtirazı kayıt ile imzalanmıştır’ açıklamasına yer verilerek ihtirazi kayıt konulduğu, bahse konu yazıda ise sadece gecikme cezasına ilişkin olduğu, klas/fiyat farkı hususlarının yer almadığı, dolayısıyla klas/fiyat farkı hususuna itiraz edilmediği, 10. hakedişe istinaden verilen mezkûr itiraz dilekçesinin 11 – 16 no’lu hakedişleri kapsayacağının, makul ve geçerli bir itiraz şekli olduğunun kabulünün gerektiği, master İş Programında Kanal Açma İşi için öngörülen 100 günlük sürenin toplamda 48 gün aşılarak 148 günde tamamlandığının anlaşıldığı, bu nedenden ötürü 48 gün ek süre talebinin kabul edilebilir olduğu, buna göre de sözleşmenin 25. maddesinde kanal açma işini de kapsayan 1. kısmın tamamlanması için verilen toplam 425 günlük süreye 48 gün eklenerek, 1. kısmın bitiş süresinin 13.01.2015 tarihi yerine 02.03.2015 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla 10 no’lu hakedişten Ocak ayı için 62.932,15 USD, Şubat ayı için 97.894,45 USD ve Mart ayı için (108.383,14 USD – 101.390,68 USD =) 6.992,46 USD olmak üzere uygulanan toplam 167.819,06 USD gecikme cezası kesintisinin yerinde olmadığı, kesintinin gerçekleştiği 08.06.2015 ödeme emri tarihinden itibaren TCMB ‘nın kısa vadeli avanslara uyguladığı faiz oranı üzerinden işletilecek faizi ile birlikte iadesinin gerekeceği, klas farkı nedeniyle 174.753,71 USD maliyet farkı hesaplandığı, bu hususta davacının hakedişlere itirazi kayıt şerh etmediği, Mahkeme tarafından talep edilebileceği değerlendirilmesi halinde bu alacağın da 01.06.2016 tarihinden itibaren TCMB’nin kısa vadeli avanslara uyguladığı faiz oranı üzerinden işletilecek faiziyle birlikte iadesinin gerektiği, ayrıca “Termin Cezası” olarak 9 ve 10 no.lu hakedişlerde keşide edilen, 9, 13, 14, 15 no.lu hakedişlerde kesintisi gerçekleştirilen ve fakat akabinde gecikme cezalarından mahsup edilmediği gibi serbest bırakılma kararma da dosya kapsamında rastlanılmayan 332.554,40 USD’dan, 16 no.lu hakedişte keşide edilen ve fakat kesintisi gerçekleştirilemeyen 91.538,61 USD’nın mahsubu neticesinde, işverenin uhdesinde kaldığı anlaşılan 241.015,79-USD termin cezası kesintisinin de, sözleşmenin feshedildiği 25.10.2016 tarihinden itibaren TCMB’nin kısa vadeli avanslara uyguladığı faiz oranı üzerinden işletilecek faiziyle birlikte davacı Yüklenicinin iadesini talep etme hakkı olduğu, klas farkı sebebiyle verilmesi öngörülen 48 günlük ek süre nazara alınarak tüm işin bitirilmesi gereken tarihin 22.12.2015 olarak kabul edilmesi gerekeceği, davacının 04.10.2016 tarihinde iş sahasını terk ettiği, davalının da işin bitmesi gereken tarihten 10 ay sonra sözleşmeyi feshettiği, dolayısıyla davalının fesih iradesinin haksız sayılmasını gerektirecek bir durumun olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce ikinci olarak SMMM, inşaat mühendisi, jeoloji mühendisi, makine mühendisi ve sözleşme-hesap uzmanı bilirkişiden oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınmış, düzenlenen rapor ve ek raporda sonuç olarak; Esas Dava Yönünden; Dava konusu işin güzergâhının bazı bölümlerindeki zemin cinsinin ihale öncesi belirlenenden farklı olduğunun kanal kazası anında davacı tarafından belirlenmesi bunun davacı yüklenici tarafından Ilgın Sulh Hukuk Mahkemesince … D. iş sayılı dosyada ve işbu dosyadaki bilirkişi raporları ile tespit edilmesi nedenleriyle kanal kazı imalatında oluşan maliyet farkından dolayı davacı yüklenicinin 174.753,71 USD ilave bedel talep edebileceği, ancak taleple bağlı kalınarak 160.000,00TL talep edebileceği, dava konusu işte ödenmeyen hakediş bedelleri, kesilen gecikme ve termin cezası ve hakedişlerden kesilen nakit teminat olarak; gecikme cezası 1.161.532,58USD, %5 nakit teminat kesintisi 254.223,82USD ve 13-14 ve 15 no.lu hakedişlerden yapılan ve emanette tutulan toplam 332.554,40 USD termin cezası olmak üzere toplam 1.748.310,80USD talep edebileceği ancak taleple bağlılık ilkesi gereği 50.000,00 USD talep edebileceği, davacının avans faizi talep edebileceği, birleşen dava yönünden; Davalı idarece sözleşmenin haksız olarak feshedildiği, Mahkemenin bu kanaate itibar etmesi halinde irat kaydedilen 388.920,00 USD kesin teminatın iadesinin gerekeceği, işin sözleşmesinin davalı idare tarafından haksız olarak feshinden dolayı davacının yapamadığı geri kalan işler nedeniyle kar mahrumiyeti ve sözleşme giderlerinin ayni anda talep edilmesi takdirinin mahkemeye ait olduğu, davacının kar mahrumiyetini ve sözleşme giderlerini ayni anda talep edebileceği kararına varılması halinde davacının 22.207,93 TL sözleşme masrafından 4.787,81 TL’lik kısmını talep edebileceği, dava konusu işin 16 no.lu hak ediş itibariyle kalan kısmı olan 1.397.489,54 USD den dolayı net 104.811,72 USD kar mahrumiyeti talep edebileceği, 01.01.2016 tarihi ile şantiyeyi terk ettiği 04.10.2016 tarihine kadar dava konusu iş için 2.745.042,46 TL harcama yaptığını ticari defterlerinden tespit edildiği, ancak bu tutarın davalı yana fatura edilmediği, bu tutarın 16 adet hakedişi elde edebilmek için katlanılan maliyetler grubuna kayıt edildiğinden davacının bu bedeli talep edemeyeceği, yüklenicinin talep ettiği 107.320,50 TL tutarlı All Risk sigorta tutarlarının taraflar arasında düzenlenmiş 16 adet hakedişin maliyetine aktarıldığı tespit edildiğinden bu bedelin talep edilemeyeceği, yüklenicinin dava konusu işte yapılacak hot-tap & stopple işleri için dava dışı TDW firması ile alt yüklenici olarak 06.03.2014 tarihinde 432.000,00 USD tutarlı alt yüklenici sözleşmesi yaptığı, 2015 yılı sonuna kadar yüklenicinin bu firmaya 232.000,00 USD ödediğinin davacı yüklenici ticari defterlerinden tespit edildiği, bu bedelin idarenin uygulamaları nedeniyle geri alınamadığı, davacının hot-tap & stopple işleri için yapılması gereken bazı işleri yaptığı, Ilgın AHM ‘nin … D. iş dosyasında yapılan tespit neticesi tanzim edilen 15.12.2016 tarihli bilirkişi raporundan anlaşıldığından bahisle yüklenicinin bu talebinin takdirinin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce üçüncü olarak SMMM, inşaat mühendisi, jeoloji mühendisi, makine mühendisi ve sözleşme-hesap uzmanı bilirkişiden oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınmış, düzenlenen rapor ve ek raporda sonuç olarak; Esas dava yönünden: Davacının kanal açma işinden ödenmeyen imalatının tutarının KDV dahil 206.209,38USD olduğu, huzurdaki davada şimdilik 160.000,00TL talep edildiği, davacının hakedişlerinden 1.161.532,58 USD gecikme cezası, 254.223,82 USD nakit teminat kesildiği, ayrıca 332.554,40 USD termin cezasının emanette tutulduğu, huzurdaki davada bu kesintilere karşılık şimdilik 50.000,00 USD talep edildiği, birleşen dava yönünden: Mahkemece, davalı işverenin hatasından kaynaklanan sebeplerle işin süresinin ve maliyetinin arttığı, davalının talep edilmesine rağmen ilave süre vermediği, imalatın bedelini ödemediği gerekçeleriyle sözleşmenin haksız feshedildiğini değerlendirilmesi halinde 388.920,00 USD kesin teminatın iadesinin talep edilebileceği, davacının sözleşme noter tasdiki ve all-risks sigortası için yaptığı masrafın, fesih sebebiyle yapılmayan işin oranında iadesinin de talep edilebileceği, işin fesih kesin hesabı sunulmadığından, 16 no’lu hakediş dikkate alınarak talep edilebilecek tutarın 24.407,83TL olarak hesaplandığı, davacı şirketin hot-tap stopple işi alt yüklenici onay talebinin 4,5 aylık sürede sonuçlandığı, TDW firmasına 232.000,00 USD ödeme yaptığı, işle ilgili bir kısım malzemenin ve imalatın sahada mevcut olduğu, davacı vekilinin birleşen davada, uğranılan menfi zararlarına karşılık şimdilik 50.000,00TL talep ettiği, işin fesih kesin hakedişi sunulmadığından, 16 no’lu hakediş itibariyle davacının muhtemel kar kaybı 185.611,30 USD olarak hesaplanmış olup, huzurdaki davada şimdilik 50.000,00TL talep edildiği belirtilmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava-birleşen dava, sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti ile eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemlerine ilişkindir.
Dava-birleşen dava dilekçesi, cevap dilekçesi, sözleşme-ekleri, hakediş dosyası, getirtilen tespit dosyaları, bilirkişi heyet raporları-ek raporları ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; Davacı yüklenici vekili asıl davada dava dilekçesi ile; taraflar arasında davalıya ait Konya-Ilgın (Çavuşçugöl) Doğalgaz Boru Hattı Deplasesi Yapım işine ilişkin sözleşme akdedildiğini, yer tesliminin gerçekleştiğini, kanal açma çalışması sırasında, ihale dokümanı Güzergah Jeolojik Etüt raporunun hatalı olduğunu, raporda belirtilen klasın mevcut zemin klasını yansıtmadığının görüldüğünü, kanalın büyük bölümünün patlatma yöntemi ile açılması gerektiğini, bu nedenle ilave maliyetin ödenmesi ve ek süre verilmesinin müteaddit kereler yazılı olarak davalıdan talep edildiğini, olumlu sonuç alınamadığını, işin süresinin uzadığını, müvekkilinin hakedişlerinden gecikme cezası kesildiğini belirterek şimdilik, maliyet farkı için 160.000,00TL’nin hak edilen tarihten itibaren TCMB avans faizi ile birlikte, gecikme cezası uygulaması sebebiyle ödenmeyen hakediş alacağına karşılık da 50.000 USD’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren firma vekili cevap dilekçesi ile; ihale dokümanının hatalı olmadığını, kaldı ki sözleşme eki YİGŞ’ne uygun süresi içerisinde itiraz edilmediğini, davacının süre uzatımı talebi haksız olduğundan müvekkilince kabul edilmediğini, davacının yaşadığı ekonomik sıkıntıları sebebiyle gerekli makine ve ekipmanı temin edemediğini, işi tamamlayamadığını, geciktiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davacı yüklenici vekili birleşen davada dava dilekçesi ile; asıl davadaki beyanlarını tekrarla, davalı işverenin sözleşmeyi haksız feshettiğini belirterek haksız feshin tespitine, şimdilik müspet zararına karşılık 50.000,00 TL’nin, menfi zararına karşılık 50.000,00 TL’ nıi, mahrum kalınan kar kaybına karşılık 210.000,00 TL’nin fesih tarihinden itibaren işletilecek TCMB’nin uyguladığı avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile harcını yatırarak, asıl davada; Kazı klas farkından kaynaklı imalat tutarına mahsuben 106.209,38 USD, gecikme cezası kesintisi 1.161.532,58 USD, nakit teminat kesintisine mahsuben 54.223,82 USD, termin cezası kesintisine mahsuben 32.554,40 USD olmak üzere toplam 1.354.520,18 USD’nin son hakediş tarihi olan 31.12.2015’den itibaren işlemiş ve işleyecek TCMB avans faiziyle birlikte ve fiili ödeme günündeki TCMB efektif kur karşılığı üzerinden davalıdan tahsiline; Birleşen davada; İrat kaydedilen Teminat Mektubu bedeline mahsuben 8.920,00 USD’nin 19.09.2016 tarihinden itibaren, TDW Firmasına ödenen gidere mahsuben 2.000,00 USD’nin 31.12.2015 tarihinden itibaren, Mahrum kalınan kara mahsuben 5.611,30 USD’nin sözleşmenin fesih tarihi olan 26.10.2016 tarihinden itibaren, işlemiş ve işleyecek TCMB avans faiziyle birlikte ve fiili ödeme günüdeki TCMB efektif kur karşılığı üzerinden davalıdan tahsiline, dava konusu sözleşme için yapılan Noter masrafı ve sigorta primi bedeline mahsuben 24.407,83 TL’nın fesih tarihi 26.10.2016’dan itibaren itibaren işlemiş ve işleyecek TCMB avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi yönünde davayı ve birleşen davayı ıslah etmiştir.
Dava-birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, davacı yüklenici, davalı işveren(alt yüklenici) konumundadır. Taraflar arasında, eser sözleşmesi akdedildiği ve bir kısım işin davacı yüklenici tarafından tamamlandığı konularında anlaşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmazlık; işin gecikmesinden sorumluluğun kime ait olduğu, işveren davalının sözleşmeyi feshinin haklı olup olmadığı, davacı yüklenicinin hakedişten ve sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan alacağı olup olmadığı, varsa miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce alınan SMMM, inşaat mühendisi, jeoloji mühendisi, makine mühendisi ve sözleşme-hesap uzmanı bilirkişilerden oluşturulan üçüncü bilirkişi heyet raporu-ek raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli, gerekçeli ve hüküm vermeye elverişli olduğu görülerek hükme esas alınmıştır. (Dosya kapsamına uygun düşmeyen bir ve ikinci bilirkişi raporlarına itibar edilmemiştir).
Üçüncü bilirkişi heyet raporu-ek raporu, tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 08.10.2013 tarihinde teklif birim fiyat sözleşmesi akdedildiği, sözleşme eki ihale dokümanları arasında güzergah jeolojik etüt raporunun yer aldığı, 15.11.2013 tarihinde tutanakla yer tesliminin gerçekleştiği, davacının klasla ilgili ilk itirazını 07.01.2014 tarihli dilekçesi ile yaptığı, muhtelif yazışmalar neticesinde davalı işverenin klasla ilgili davacı talebini kabul etmediği, bunun üzerine davacı yüklenicinin vekili aracılığıyla Ilgın Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile açtığı delil tespit davasında alınan jeoloji bilirkişi raporunda ihale dokümanında 1718 m. olarak belirtilen kayalık zeminde kanal açma işinin mahallinde 17094 m. olduğunun tespit edildiği, yine davacı yanın talebi üzerine Ankara …Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası kapsamında alınan raporda, zemin klasındaki farklılıktan dolayı oluşan iş güçlüğü sebebiyle işin süresinin 266 gün uzayacağının hesaplandığı, davacı yüklenicinin klas farkının dikkate alınmaması ve süre uzatımı verilmemesi gerekçesiyle 10 no’lu hakedişinden itibaren tüm hakedişleri ihtirazi kayıtla imzaladığı, davalı işverenin sözleşmeyi 03.10.2016 tarihinde feshettiği anlaşılmaktadır.
Davalı şirket yönetimin kurulunun 25.10.2016 tarihli 2016/32 sayılı kararı ile sözleşmenin feshine karar verilmiştir. Ancak davalının davacıya hitaben yazdığı 04.11.2016 tarihli yazısında sözleşmenin 03.10.2016 tarihi itibariyle (yönetim kurulunun kararından 22 gün, yazı tarihinden ise yaklaşık 1 ay önce) feshedildiği bildirilmiştir. Sözleşmenin, yönetim kurulu kararı olmadan geriye dönük feshedilmesi mümkün olmadığından fesih tarihinin yönetim kurulu karar tarihi itibariyle 25.10.2016 olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasında 08.10.2013 tarihinde akdedilen sözleşmenin dava konusu ile ilgili maddelerinde: Madde 3) İşin Konya – Ilgın (Çavuşçugöl) doğal gaz boru hattı deplasesi işi olduğu; Madde 6) Sözleşme birim fiyat sözleşmesi olup, ihale dokümanında yer alan ön ve kesin projelere ve bunlara ilişkin mahal listeleri ile birim fiyat tariflerine dayalı olarak yüklenici tarafından teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan 6.481.966 USD bedel üzerinden akdedildiği; Madde 8) Sözleşmenin ekleri başlıklı maddede; ihale dokümanı ve diğer belgelerin bir bütün olduğu ve tarafları bağlayacağı, sözleşme hükümleri ile ihale dokümanlarını oluşturan belgelerdeki hükümler arasında çelişki veya farklılık olması halinde, ihale dokümanında yer alan hükümlerin esas alınacağı, ihale dokümanını oluşturan idari şartname, sözleşme tasarısı, 1/25000 ölçekli güzergah haritası, güzergah raporu, hali hazır harita, jeolojik etüt raporu, özel geçişler ve sabit tesisler, plan profil paftaları, tipik çizimlerin CD ‘de sunulduğu, Yapım İşleri Genel Şartnamesinin (YİGŞ) sözleşmenin birinci öncelikli eki olduğu; Madde 9) Yer teslimi ile işe başlanılacağı, 720 gün içerisinde tamamlanarak geçici kabule hazır hale getirileceği; Madde 10) Yüklenicinin 388.920 USD kesin teminat verdiği,
Madde 15) İdarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabileceği; Madde 18) Süre uzatımı ile ilgili olarak YİGŞ hükümlerinin uygulanacağı; Madde 25) 1. ve 2. kısımlar olarak belirlenen işlerde gecikme halinde, her kısım işin bedelinin %0,06 oranında günlük gecikme cezası kesileceği; Madde 26) Sözleşmenin feshi hususunda 4735 sayılı KİSK ve YİGŞ hükümlerinin uygulanacağı; Madde 27) Sözleşme kapsamında yaptırılabilecek ilave işler, iş eksilişi ve işin tasfiyesinde YİGŞ hükümlerinin uygulanacağı, hususları hüküm altına alınmıştır.
Konya – Ilgın (Çavuşçugöl) doğalgaz boru hattı deplasesi işinin yer teslimi 15.11.2013 tarihinde yapılmış olup, teslim tutanağı taraflarca itirazsız olarak imzalanmıştır.
Tarafların Zemin Klasıyla ve Hot-Tap Stopple İşleriyle İlgili Yazışmaları incelendiğinde; Yüklenici firma 07.01.2014 tarihli yazısında, ihale eki “Güzergah Jeoteknik Etüt Raporu” nda belirtilen hususların arazi ile çeliştiğini, patlatmalı kazı klası metrajının çok az gözüktüğünü, sahada durum tespiti yapılmasını, yeni metraj klaslarının sözleşmenin 27. maddesi kapsamında değerlendirilmesini talep etmiştir. Davacı aynı tarihli ikinci yazısında gerek zemin klası sebebiyle, gerekse hava koşulları nedeniyle termin cezasına sokulmamasını istemiştir.
İdare 14.01.2014 tarihli cevabi yazısında, “Güzergah Jeoteknik Etüt Raporu” nun 7.1. maddesinde, 0+000 – 6+000 km ‘leri arasında %90 back-hoe (kepçe kazıcı), %10 ripper (dozer arkasına takılan kazıcı tırnak), 6+000 – 23+000 km ‘leri arasında %90 ripper, %10 blasting (patlatma), 23+000 – 28+000 km ‘leri arasında %90 back-hoe, %10 ripper ile kazılabileceği, güzergahın genel olarak yüksek eğimden ve sağlam kayalardan oluştuğunun ifade edildiğini, dolayısıyla talebin ilave iş olarak değerlendirilemeyeceğini bildirmiştir.
Davacı yüklenici 19.12.2014 tarihli yazısında, 07.01.2014 tarihli yazısından bahisle, 531/A3 poz no’lu kayalık zeminde kanal açılması imalatının ihale dokümanında 1718m olarak belirtildiğini ve buna göre de kanal açılması işinin 17.07.2014 tarihi itibariyle bitirilmesinin planlandığını, ancak kayalık zeminde kanal açılmasının 17000m olduğunu ve bu nedenle işin 4 ay geciktiğini, bahse konu hususların günlük ilerleme raporları ile de belirlendiğini belirterek, 4 aylık sürenin 1. kısım geçici kabul tarihi olan 13.01.2015 tarihine eklenmesini istemiştir.
Yüklenici firma 30.01.2015 tarihli yazısında, zemin klasının yarattığı çalışma zorluğu sebebiyle işlerin yavaş ilerlediğini, sert zemin sebebiyle iş makinelerinin sürekli arıza verdiğini, makine sahiplerinin sahada çalışmak istemediklerini belirterek, tüm haklarını saklı tutarak süre uzatımı verilmesini talep etmiştir.
Davalı firma 16.02.2015 tarihli cevabi yazısın da, ikazlarına rağmen muhatapça gerekli önlemlerin alınmadığını, yeterli sayıda iş makinesi temin edilmediğini, bazı8 günler çalışılmadığını, bu nedenle işin süresinin uzadığını, idareden kaynaklanan ve bahse konu gecikmeye temel teşkil edecek olan herhangi bir durumun gerçekleşmediği değerlendirmesi ile taleplerinin uygun bulunmadığını bildirmiştir.
Yüklenici firma 30.04.2015 tarihli yazısında, güzergah jeolojik – jeoteknik etüt raporu kapsamındaki klas ve metrajlara itiraz ettiklerini, olumsuz yanıt verildiğini, maddi zararlara uğradıklarını, bunun üzerine mahkeme marifetiyle tespit yaptırdıklarını belirterek, 10 no’lu hakedişte uygulanan kesilen gecikme cezalarını ve sayfalarını ihtirazi kayıtla haklarını saklı tutarak imzaladıklarını bildirmiştir.
İşveren firma 16.02.2015 tarihli cevabi yazısında, tüm uyarılarına rağmen işin süresinde bitirilmesi için gerekli önlemlerin alınmadığını, birçok gün sahada çalışılmadığını, YİGŞ ‘nin ilgili maddeleri uyarınca taleplerinin yerinde olmadığını belirterek, davacının süre uzatımı talebini reddetmiştir.
Yüklenici firma 06.04.2016 tarihli yazısında, alt yüklenici TDW firmasının sahada yaptığı inceleme neticesinde çalışmalarına engel bir durum olmadığını tespit ettiğini, sahada ekiplerin hazır beklediklerini, işveren tarafından onay verilmemesi halinde alt yüklenicinin ekipmanını de-mobilize edeceğini, bunun da en az 4-6 ay gecikmeye sebebiyet vereceğini belirterek, ivedi olarak Hot-tap stopple işleminin başlatılmasına onay verilmesini talep etmiştir.
İdare 18.04.2016 tarihli cevabi yazısında, bahse konu işlemler öncesi tamamlanan bir kısım işlerin henüz bitirilmediği, ekip ve ekipmanların arttırılarak eksikliğin giderilmesi ve yüksek basınçlı hattın üzeri açık noktalarının güvenliğinin sağlanması gerektiği bildirilmiştir.
Davacı şirket 29.04.2016 tarihli yazısında, bahse konu edilen eksikliklerin hot-tap stopple işine engel teşkil etmediğini, çalışmalarına izin verilmesini tekraren talep ettiklerini bildirmiştir.
İşveren firma 05.05.2016 tarihli yazısında, eksiklikleri ve olası riskleri detaylı şekilde davacıya bildirmiştir.
Hakedişler incelendiğinde; Taraflar arasında 16 adet hakediş düzenlendiği, ilk 9 adedinin davacı yüklenici tarafından itirazsız olarak imzalandığı, 10 no’lu hakedişten itibaren 30.04.2015 tarihli dilekçeyi referans ederek itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davacı yüklenici firma 30.04.2015 tarihli yazısında, güzergah jeolojik – jeoteknik etüt raporu kapsamındaki klas ve metrajlara itiraz ettiklerini, olumsuz yanıt verildiğini, maddi zararlara uğradıklarını, bunun üzerine mahkeme marifetiyle tespit yaptırdıklarını belirterek, 10 no’lu hakkedişte uygulanan kesilen gecikme cezalarını ve sayfalarını ihtirazi kayıtla haklarını saklı tutarak imzaladıklarını bildirmiştir.
Şantiye Günlük İlerleme Raporları incelendiğinde; Davacı yüklenici şirket şantiye şefi ile davalı şirket saha kontrol müdürü tarafından imzalanan günlük ilerleme raporlarında 18.01.2014 – 14.07.2014 tarihleri arasında 5+750 – 8+750 ; 8+930 – 19+100 ; 20+625 – 23+450 arası patlatma yapıldığı belirtilmiştir.
Davalı şirket yönetim kurulu 25.10.2016 tarihli toplantısında dava konusu sözleşmenin feshine karar vermiştir. Davalı şirket 04.11.2016 tarihinde yükleniciye hitaben yazdığı yazısında sözleşmenin 03.10.2016 tarihi itibariyle feshedildiğini bildirmiştir. Davalı şirket 08.11.2016 tarihli yazısı ile davacı yüklenici şirketi 09.11.2016 günü yapılacak saha fesih çalışmalarına davet ettiği görülmüştür.
Yüklenici firma 08.11.2016 tarihli cevabi yazısında, çalışmalara bir günden kısa bir süre kaldığını, teknik personelin yetişemeyeceğini, ancak çalışmanın 14.11.2016 tarihinde gerçekleştirilmesi halinde sahada hazır bulunabileceklerini bildirmiştir. İşverence çalışmalar bu tarihe ertelenmiştir.
Mali yönden yapılan incelemede; Davacının hakedişlerinden 1.161.532,58 USD tutarında Gecikme Cezası kesilmesi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacının hakedişlerinden kesilen 254.223,82 USD tutarında % 5 teminat kesintisinin serbest bırakıldığına dair bir belge dosyada bulunmadığından bu tutarın davacıya ödenmediği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin 10.04.2019 tarihli dilekçesi ile davacı vekilinin 29.05.2018 tarihli dilekçesindeki beyanları gözetildiğinde; davacının 13, 14 ve 15 nolu hakedişlerde yapılan toplamda 332.554,40 USD tutarında Emanet Termin cezasının emanette tutulduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı Şirketin Ticari Defter Kayıtlarına göre; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ilgili madde hükümleri gereği; Elektronik defterlerde ilgili beratların yasal sürelerinde yaptırıldığı, envanter defterinde noter açılış tasdiki usulüne uygun olarak süresinde yaptırılmış olup, zorunlu olmadığından yılsonu noter kapanış tasdikinin aranmayacağı, defter kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve birbirini teyit ettiği, gözetildiğinde, davacı şirkete ait 2016 yılı ticari defterlerinin HMK 222 maddesine göre sahibi lehine delil niteliği taşıdığı görülmüştür.01.01.2016 tarihinden yüklenicinin şantiyeyi terk ettiği 04.10.2016 tarihine kadar davacının yükleniminde olan “Konya Ilgın Doğalgaz Yapım İnşaatı” işi kapsamında 2.745.042,46 TL’lik maliyet kaydının var olduğu, davacının yükleniminde olan “Konya Ilgın Doğalgaz Deplasesi İşi Yapım İnşaatı” kapsamında 31.12.2016 sonu itibariyle; Giderler Toplamı (-) 19.750.882,26 TL; Gelirler Toplamı (+)12.087.712,85 TL; Zarar (-) 7.663.169,41 TL olduğu; 19.750.882,26 TL tutarlı giderlerin içerisinde 01.01.2016 tarihinden yüklenicinin şantiyeyi terk ettiği 04.10.2016 tarihine kadar oluşan ve detayları yukarıda (d/1) maddesindeki tabloda belirttiğimiz şekilde 2.745.042,46 TL tutarlı maliyetleri de kapsadığı belirlenmiştir.
Davacı vekili tarafından 01.01.2016 tarihinden yüklenicinin şantiyeyi terk ettiği 04.10.2016 tarihine kadar oluşan 2.745.042,46 TL tutarlı maliyetler hakkında birleşen dava yönünden talepte bulunulmuş ise de; bu tutarın davalı tarafa fatura edilmeyerek dava konusu “Konya Ilgın Doğalgaz Yapım İnşaatı” işinin maliyetlerine atıldığı, işin fesih kesin hakkedişi tanzim edildiğinde bahse konu maliyetler karşılığında yapılan imalatların bedelini tahsil etmiş olacağı kanaatine varılmıştır.
Sözleşmenin Düzenlenme Aşamasında Davacının Katlandığı Maliyetler incelendiğinde; “Konya Ilgın Doğalgaz Yapım İnşaatı ” işi kapsamında sözleşmenin noter tasdiki için davacının 22.207,93TL harç ödediği; Davacının tazmin olunan Teminat Mektubunun T.C. … Bankası Ankara Kurumsal Şubesine ait 069250 Nolu 30.10.2013 tarihli 388.920,00 USD tutarlı 30.01.2018 tarihine kadar geçerli Kesin Teminat Mektubundan oluştuğu; Davacı şirketin sözleşme gereğince 107.320,50TL All Risk Sigortası ödediği belirlenmiştir.
Davacı vekili müvekkilinin TDW alt yüklenici firma ile 06.03.2014 tarihinde sözleşme imzaladığını ve toplamda 452.000,00 USD yükümlülüğün altına girdiğini, 2015 yılı sonuna kadar TDW firmasına 232.000,00 USD ödeme yapıldığını, idarenin yanlış uygulamaları nedeniyle yapılan her yeni programın iptal edilmesi sonucu TDW firmasından 232.000,00 USD alınmadığı gibi müvekkilinin talep edilen 255.000 USD cezayı da kabul etmek zorunda kaldığını belirtmiş ise de; dava dosyasına dava dışı TDW tarafından davacı yana düzenlenen cezalara ilişkin bir belge ibraz edilmediği görülmüştür.
Davacı Lehine Kar Mahrumiyeti Hesaplamasında; Davacının Kurumlar Vergisi Beyannamelerine göre 2013 – 2014 yılı mali tabloları bilirkişi raporunda detayları belirtilmiş olup Faaliyet Karı Ortalamasının % 15,18 olduğu tespit edilmiş ise de, talepte bağlılık ilkesi davacının talebi olan % 15 kâr oranı baz alınmıştır.
Görüldüğü gibi; taraflar arasındaki asıl anlaşmazlık, sözleşme konusu güzargahın zemin klasından kaynaklanmaktadır.
İhale dokümanında 1718 m. kayalık zemin, 10006 m. toprak zemin, 16574 m. sert küskü zemin kazısı yapılacağı öngörülmüştür. Ancak gerek değişik iş dosyası kapsamında mahallinde inceleme yapan jeoloji mühendisi bilirkişi tarafından, gerekse dosya kapsamında mahallinde inceleme yapan jeoloji mühendisi bilirkişince çok sert kaya zemindeki güzergah boyunun sözleşme eklerinde belirtilenden çok daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Zemin klasının genel olarak çok sert kaya olduğu hususunda mahallinde inceleme yapan bilirkişilerin tespitleri arasında çelişki bulunmamaktadır. Kaldı ki davalı firmanın da bu hususa itirazına rastlanmadığı gibi saha sorumlusunca tanzim edilen günlük raporlarda da işin genel olarak patlayıcı kullanılarak yapıldığının belirtildiği görülmektedir.
Tespit bilirkişisi raporunda, toprak zeminde kanal kazısını 173 m, küskü zeminde 11.204 m, sert kayada 959 m, çok sert kayada ise 15.962 m olarak belirlemiştir. Ancak dosya kapsamına sunulan, tarafların iştiraki ile yapılan keşifle hazırlanan 05.05.2018 tarihli kök ve 30.10.2018 tarihli ek raporda toprak zeminde kanal kazısı 4.996,22 m, küskü zeminde 8.275,78 m, kayalık zeminde 15.026 m olarak tespit edilmiştir. Metrajlarla ilgili üç adet heyet raporu arasında çelişki oluşmamıştır.
Davalı vekili dilekçelerinde, davacının sözleşme ve eklerinde belirtilen zaman aşımı süresi içerisinde müvekkiline klasla ilgili başvurmadığını, dolayısıyla davacı yüklenicinin itiraz hakkını yitirdiğini ileri sürmektedir.
Yer teslimi 15.11.2013 tarihinde tutanakla yapılmıştır. Zemin etüt raporu ihale dokümanı olup, anılan raporda 1718m kayalık zeminde kazı yapılacağı belirtilmektedir. İlk hakediş tarihi 31.01.2014’tür. Yer tesliminden itibaren şantiye mobilizasyonu yapılarak işe başlanılacağı gibi zaten 1718 m uzunluğunda kayalık zeminde kanal açılacağı, davacının zemin klası ile ilgili olarak ilk başvurusunu 07.01.2014 tarihli yazısı ile yaptığı hususları nazara alındığında, davacı yüklenicinin makul süre içerisinde davalı işveren şirketi uyardığı kanaatine varılmıştır.
İşverenin ise 14.01.2014 tarihli cevabi yazısı ile; Güzergah Jeolojik Etüt raporunun 7.1. maddesinden bahisle, maddede sadece 6+000 – 23+000 km arası güzergahın %10 ‘luk kısmında patlatma yapılması gerekeceği, kalan kısmının ripperle kazılabileceği, bu kısmın dışında kalan güzergahta ise %10 ripper kazısı, %90 back-hoe kazısı yapılması gerekeceği belirtilmekle, bu ifadelerden zeminin genel olarak yüksek eğimden ve sağlam kayalardan oluştuğunun anlaşılacağını ileri sürerek davacı şirketin talebini reddettiği belirlenmiştir.
Oysa mahallinde inceleme yapan jeoloji mühendisi bilirkişiler, mevcut güzergahın önemli kısmında ripper ile kazı yapılmasının olanaksız olduğunu ve/veya yapılmasının çok uzun süre alacağını, bahse konu güzergahın patlatma yöntemi ile açılmasının makul olduğunu tespit etmiştir.
Davacı yüklenicinin vekili aracılığıyla zemin klasının tespiti için Ilgın Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile delil tespit davası açtığı, bilirkişinin ise raporunu 30.07.2015 tarihinde ibraz ettiği görülmüştür. Ankara …Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasına sunulan 11.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda, mahallinde tespit edilen zemin klası dikkate alınarak, kazının 456 günde tamamlanabileceği, iş için önceden 190 günlük sürenin öngörüldüğü, dolayısıyla 266 gün ek süre ihtiyacının doğduğu hesaplanmıştır.
Oysa davacı yetkilisi kanal kazısını tamamlandıktan, gecikme gerçekleştikten sonra yazdığı 19.12.2014 tarihli yazısında, zemin klası sebebiyle gecikilen sürenin 4 ay olduğunu bildirerek, bu süre kadar geçici kabulün ötelenmesini talep etmiştir. Davalı şirket vekilinin de 09.09.2019 tarihli itiraz dilekçesinde kazı işinin 4 ay gecikme ile bitirildiğini beyan ve kabul ettiği görülmekle, kazı işindeki gecikilen sürenin 4 ay olduğu hususunda tarafların mutabık oldukları değerlendirilmiştir. Her ne kadar bilirkişi tarafından ilave süre 266 gün olarak hesaplanmış ise de 4 aylık fiili gecikme süresini esas alınmıştır.
Sözleşme eki zemin etüt raporunda klasın hatalı belirlenmesinin sorumluluğu davalı işveren şirkete ait olduğu kanaatine varılmakla, 4 aylık sürenin ek süre olarak verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Bu gecikmenin, kanal açılmasından sonra yapılacak olan diğer işleri de geciktireceği hususu sabittir.
Davalı işveren tarafından 10 no’lu hakedişten itibaren gecikme cezası kesilmiş olup, davacı yüklenici hakedişleri kesilen gecikme cezası sebebiyle ihtirazi kayıtla imzaladığı belirlenmiştir.
Sözleşme eki YİGŞ’ nin ara hakediş ve kesin hakedişlerle ilgili 39., 40. maddelerinde, yüklenicinin hakedişlere itirazı olması halinde bunun nasıl ve hangi sürede yapılacağı açıklanarak, belirtilen şekil ve süre şartına uyulmaması halinde yüklenicinin hakedişi olduğu gibi kabul ettiği, itiraz hakkının olmayacağı, hakedişin kesinleşeceği düzenlenmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında; hakedişe girmeyen bir imalat ya da istek kalemi var ise, ya da metraj veya ihzarat malzemeleri yönünden hakedişe itiraz edilmesi gerekmeyeceği belirtilmiştir. Somut olayda; 531/A-3 poz no’lu kayalık zeminde kanal açılması kalemi kapsamında 15.026m imalat yapılmasına karşılık hakedişlere 1.718 m’sinin girdiği görülmüştür. Bu durumda Yargıtay kararlarına göre, davacı yüklenici metraja itiraz etmemesi sebebiyle talep hakkını yitirmeyeceği kanaatine varılmıştır.
Sözleşme fiyatları ile açılan kanalın bedelinin toplam 872.745,11 USD olduğu; oysa ara hakedişlerde kanal açılması işi için ödenen tutarın toplam 697.991,40 USD olduğu, böylece eksik ödenen tutarın [(872.745,11USD – 697.991,40USD) + %18 KDV =] 206.209,38 USD olarak belirlenmiştir.
Davacı yüklenici vekili, davalı şirketin hot-tap stopple işini yapacak alt yüklenici şirkete gecikmeli onay verdiğini ileri sürmektedir. Dosya kapsamından davacının 06.04.2016 tarihli yazısı ile işi yapacak alt yüklenici TDW için onay istediği, davalının, hattın mevcut haliyle hot-tap stopple işinin emniyetli şekilde yapılmasına uygun olmadığını belirttiği, daha sonrada davacı şirketin kayyum heyetinin temlik talebine geç olumlu cevap verdiği, sonuçta alt yüklenici için 17.08.2016 tarihinde olur verildiği anlaşılmaktadır. Bu şekilde talep ile olur tarihleri arasında yaklaşık 4,5 aylık süre geçtiği görülmüştür.
Davalı şirketin işin uzmanı olup, iş emniyeti yönündeki çekincesinin bu aşamada irdelenmesi olanağı bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra 4,5 aylık gecikme ile de olsa TDW firmasının yeterli niteliği taşıdığı kabul edilerek çalışmasına izin verildiği nazara alındığında, alt yüklenici firmanın başvuru tarihindeki şartların sorun yaratmayacağını kabul ettiği de anlaşılmaktadır. Bunun yanı sıra temlik konusunun davacı yüklenici ile alt yüklenicisi TDW arasında ki sorun olduğu, davalı işvereni ilgilendiren bir husus bulunmadığı da belirgindir. Bu durumda alt yüklenici onayının yaklaşık 4,5 ay gecikmesinin sorumluluğunun davalı tarafa ait olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili, müvekkilinin hot-tap stopple işinin alt yüklenicisi TDW firması ile 452.000,00 USD bedelli sözleşme imzaladığını, 2015 yılı sonuna kadar 232.000,00 USD ödediğini belirtmiş olup bahse konu iddianın yapılan inceleme ile ulaşılan sonuçla uyumlu olduğu belirlenmiştir. İşle ilgili bir kısım malzemenin sahaya getirildiği, boruların montajına başlandığı, fesihten sonra da bunların sahada bırakıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının ödediği 232.000,00 USD’nin iadesini talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Bu tutarın dışında davacının alt yüklenicisine ilave ödeme yapmadığı belirlenmiştir.
Bilindiği gibi, eser sözleşmeleri karşılıklı edimleri içeren iş görme sözleşmesidir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirerek iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin edimi ise yapılan işin bedelini ödemektir.
Yukarıda açıklandığı üzere; Güzergah Jeolojik Etüt Raporundaki verilerin mevcut zemine uygun olmadığı, raporun hatalı olduğu bilirkişilerin raporları ile sabittir. Davacı yüklenicinin, 07.01.2014 tarihli dilekçesinden itibaren mevcut zemin klasının, ihale dokümandaki verilerle uyuşmadığını, kayalık zeminde yapılan kanal açma işinin hem daha maliyetli ve hem de daha zaman alan bir iş olduğunu davalı işverene bildirerek, ek süre ve yapılan işin maliyetinin dikkate alınmasını istediği, sonuç alamaması üzerine mahkemede delil tespiti davası açarak, sözleşme eki ihale dokümanı zemin etüt raporunun hatalı olduğunu tespit ettirdiği, buna rağmen davalının yapılan işin bedelini ödemediği gibi işin geciktiğini ileri sürerek gecikme cezası kestiği, ödenmeyen imalat bedeli ile kesilen gecikme cezası tutarının, sözleşme bedelinin yaklaşık olarak beşte birine karşılık geldiği, davalı işverenin eser sözleşmesinden kaynaklanan ödeme edimini eksik şekilde yerine getirdiği gerekçeleriyle sözleşmenin davalı yanca haksız olarak feshedildiği kanaatine varılmıştır. Bu durumda, davacının haksız fesihten kaynaklanan zararları talep edebileceği, 388.920,00 USD kesin teminatın, irat kaydedilen tarihten itibaren işletilecek faizi ile birlikte iadesinin gerekeceği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı vekilince de işin bitirildiği ileri sürülmemiş olup işin davacı yanca tamamlanmadığı belirgindir. Sözleşme bedeli 6.481.966,00 USD’dir. Taraflar arasında en son 31.12.2015 tarihinde 16 no’lu hakediş tanzim edilmiş olup, bu hakedişte sözleşme fiyatları ile yapılan imalat tutarı 5.084.476,46 USD olarak hesaplanmıştır. Hesaplanan kaya kazısı bedeli de ilave edildiğinde sözleşme fiyatları ile 31.12.2015 tarihi itibariyle yapılan işin toplam tutarı (5.084.476,46 USD + 174.753,71 USD =) 5.259.230,17 USD olmaktadır. Bu durumda işin tamamlanma oranı (5.259.230,17 USD / 6.481.966,00 USD =) % 81,14 olarak hesaplanmıştır. Ancak davacı ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede, 01.01.2016 tarihinden sonra işle ilgili olarak 2.745.042,46TL daha masraf (detayları yukarıda mali inceleme bölümünde açıklanmıştır) yaptığı belirlenmiştir. Dolayısıyla işin 16 no’lu hakedişten sonrada devam ettiği, hesaplanan tamamlanma oranının üzerinde bir orana ulaşmış olacağı belirlenmiştir.
Davacının ticari defter ve kayıtlarından, 22.207,93 TL sözleşme noter tasdik ücreti, 107.320,50TL all risks sigorta ücreti ödendiği belirlenmiş olup, harcanan tutarın eksik iş oranı kadarlık kısmını talep edebileceği, bunun ise 16 no’lu hakediş itibariyle [(22.207,93TL + 107.207,93TL) x (%100 – %81,14) =] 24.407,83 TL olarak talep edilebileceği anlaşılmıştır.
Hakedişlerden, 1.161.532,58 USD tutarında gecikme cezası, 254.223,82 USD tutarında %5 teminat kesildiği görülmektedir. Nakit teminat kesintisinin davacıya iade edildiğine ilişkin bir delil sunulmamıştır. Ayrıca 13, 14 ve 15 no’lu hakedişlerden kesilen 332.554,40 USD tutarındaki emanet termin cezasının da hali hazırda emanette tutulduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, sözleşmenin haksız feshedilmesi sebebiyle uğranılan kar kaybının da tahsiline karar verilmesini dilemiştir. Yukarıda da belirtildiği gibi, davacı şirketin ortalama faaliyet karı %15,18 olarak tespit edilmiştir. İşin fesih kesin hakedişi çıkartılmadığından, 16 no’lu hakediş itibariyle işin bedeli üzerinden mahrum kalınan kar tutarı [(6.481.966,00 USD – 5.259.230,17 USD) x %15,18 =] 185.611,30 USD olarak hesaplanmıştır. Yargıtay yerleşik kararlarında, haksız fesih sebebiyle hesaplanacak olan kar tutarından, yüklenicinin anılan sürede muhtemelen elde edebileceği karın tenzil edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Davacı şirketin, fesih sebebiyle ihalelere katılma yasağı cezası aldığı göz önünde bulundurulduğunda, ceza süresi sonuna kadar resmi ihalelere katılamayacağından yeni bir iş alamayacağı ve dolayısıyla kar elde edemeyeceği belirlenmekle, hesaplanacak kar tutarından Yargıtay kararları uyarınca indirim yapılmamıştır.
Sonuç olarak, davacının ödenmeye imalat tutarını ve haksız fesih nedeniyle uğradığı müspet zararları talep edebileceği kanaatine varılmakla, asıl davada; Davacının kanal açma işi nedeniyle ödenmeyen ve talep edebileceği imalat tutarının KDV dahil 206.209,38 USD olduğu; davacının hakedişlerinden kesilen 1.161.532,58 USD gecikme cezası, 254.223,82 USD nakit teminat kesintisi ile 332.554,40 USD emanette tutulan termin cezası miktarını talep edebileceği anlaşılmıştır.
Birleşen davada ise; Davalı işverenin hatasından kaynaklanan sebeplerle işin süresinin ve maliyetinin arttığı, davalının talep edilmesine rağmen ilave süre vermediği, imalatın bedelini ödemediği, bu nedenlerle sözleşmenin davalı tarafından haksız feshedildiği; davacı yüklenicinin 388.920,00 USD kesin teminatın iadesini talep edilebileceği; davacının sözleşme noter tasdiki ve all-risks sigortası için yaptığı masrafın, fesih sebebiyle yapılmayan işin oranında iadesinin de talep edilebileceği, 16 no’lu hakediş dikkate alınarak talep edilebilecek tutarın 24.407,83 TL olduğu; davacı şirketin hot-tap stopple işi alt yüklenici onay talebinin 4,5 aylık sürede sonuçlandığı, TDW firmasına 232.000,00 USD ödeme yaptığı, işle ilgili bir kısım malzemenin ve imalatın sahada mevcut olduğu, 16 no’lu hakediş itibariyle davacının muhtemel kar kaybının 185.611,30 USD olduğu anlaşılmıştır.
Davacının teminat mektubu yönünden, nakde çevrilme tarihinden itibaren; diğer alacaklar yönünden dava tarihinden önce temerrüt ihtarı bulunmadığından, dava tarihinden itibaren faiz talebinde bulunabileceği belirlenmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Islahla talep edilen miktarlar da dikkate alınarak; 1-Asıl davada; Islah olunan davanın kabulü ile; 106.209,38 USD (kanal açma işi nedeniyle ödenmeyen imalat tutarından kaynaklanan); 1.161.532,58 USD (gecikme cezası kesintisinden kaynaklanan); 54.223,82 USD (nakit teminat kesintisinden kaynaklanan); 32.554,40 USD (termin cezası kesintisinden kaynaklanan) olmak üzere toplam 1.354.520,18 USD’nin (104.433,36 USD için dava tarihinden, kalan kısım için ıslah tarihi olan 30/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek) 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince belirlenecek Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte hesaplanacak tutarın fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuruna göre belirlenecek TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Birleşen Ankara … Ticaret mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında; Islah olunan davanın kabulü ile; Sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğinin tespitine; 8.920,00 USD (kesin teminat bedeli)’nin nakde çevrildiği tarih olan 10/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek, 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince belirlenecek Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte hesaplanacak tutarın fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuruna göre belirlenecek TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; 2.000,00 USD (hot-top stopple işi nedeniyle); 5.611,30 USD (kar kaybı) olmak üzere toplam 7.611,30 USD’nin dava tarihinden itibaren işleyecek, 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince belirlenecek Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte hesaplanacak tutarın fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuruna göre belirlenecek TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; 24.407,83 TL (sözleşme ve sigortadan kaynaklanan masraf)’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Asıl davada; Islah olunan davanın KABULÜ İLE,
106.209,38 USD (kanal açma işi nedeniyle ödenmeyen imalat tutarından kaynaklanan); 1.161.532,58 USD (gecikme cezası kesintisinden kaynaklanan); 54.223,82 USD (nakit teminat kesintisinden kaynaklanan); 32.554,40 USD (termin cezası kesintisinden kaynaklanan) olmak üzere toplam 1.354.520,18 USD’nin (104.433,36 USD için dava tarihinden, kalan kısım için ıslah tarihi olan 30/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek) 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince belirlenecek Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte hesaplanacak tutarın fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuruna göre belirlenecek TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 274.657,96 TL harçtan peşin alınan 5.294,03 TL harç ile 198.050,00 TL ıslah harcı toplamı olan 203.344,03 TL harcın mahsubu ile eksik 71.313,93 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından peşin yatırılan 5.327,53 TL harç ile 198.050,00 TL ıslah harcı toplamı olan 203.377,53 TL harç ve davacı tarafından yapılan, ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 49.516,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 128.832,58 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Birleşen Ankara … Ticaret mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında; Islah olunan davanın KABULÜ İLE,
Sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğinin tespitine,
8.920,00 USD (kesin teminat bedeli)’nin nakde çevrildiği tarih olan 10/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek, 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince belirlenecek Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte hesaplanacak tutarın fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuruna göre belirlenecek TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.000,00 USD (hot-top stopple işi nedeniyle); 5.611,30 USD (kar kaybı) olmak üzere toplam 7.611,30 USD’nin dava tarihinden itibaren işleyecek, 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince belirlenecek Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte hesaplanacak tutarın fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuruna göre belirlenecek TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
24.407,83 TL (sözleşme ve sigortadan kaynaklanan masraf)’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 5.412,46 TL harçtan peşin alınan 5.294,03 TL harcın mahsubu ile eksik 118.43 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından peşin yatırılan 5.327,53 TL harç ve davacı tarafından yapılan, ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 17.585,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 11.100,41 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/01/2022

Başkan …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Katip …
¸[e-imza]