Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/618 E. 2021/909 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/618
KARAR NO : 2021/909

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 29/06/2016
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
K. YAZIM TARİHİ : 14/01/2022

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Taraflar arasındaki 03.11.2011 tarihli sözleşme kapsamında ….adresinde bulunan TSE Ostim Sistemleri Laboratuvar Binası yapımının tamamlandığı, aradan geçen zaman içerisinde doğal zeminin çökmesi ve toprak kayması nedeni ile binanın zarar gördüğü, -2. Kat duvarlarında su sızıntıları meydana geldiği, bina etrafındaki toprağın yan etkisiyle alüminyum kompozitlerin taşıyıcı sistemlerinin zarar gördüğü, yer yer kırılmalar oluştuğu, rögarlarda sık sık tıkanmalar meydana geldiği, davalı firma tarafından verilen taahhütnamede su sızıntılarına karşı 5 yıl süre ile hasarın giderilmesinin taahhüt edildiği, meydana gelen hasarın giderilmesi için davalı firmaya ihtaren bildirimde bulunulduğu, ancak davalı firmaca bunun kabul edilmediği, yine bu kapsamda Ankara … Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda da toprak dolgu malzemesinin yapım tekniğine uygun olarak yapılmadığının belirlendiği, tespit eğilen eksikliklerin firmaya bedeli rücu edilmek üzere yeniden ihale edilerek yaptırıldığı, ayrıca 02.03.2016 tarihli soruşturma raporunda da diğer davalının da denetim görevini yerine getirmemesi nedeni ile sorumlu olduğunun belirtildiği, davalıların oluşan zararı ödemeyeceklerini bildirdikleri belirtilerek, fazlaya ilişkin dava, alacak, hak ve talepleri saklı kalmak kaydı ile 954.900,98 TL’lik Türk Standartları Enstitüsü alacağının ödeme tarihlerinden itibaren hesaplanacak ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı … … vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin dava konusu işin yapı denetim kontrolü olduğu, davacı kurumun müvekkili davalıyı ihmal ve kusuru ile zarara yol açtığını ileri sürerek sorumluluk altına alınmaya çalışıldığı, denetim görevi ile ortaya çıkan zarar arasında illiyet bağının bulunmadığı, zararın peyzaj alanına davacı kurum tarafından bina projesine aykırı olarak önce 1 metre kazı yapıldığı, sonra otopark alanına çevrilmesinden kaynaklandığı, binanın yapım projesinde yan cephede merdiven öngörülmediği halde sonradan proje dışı merdiven yaptırıldığı, merdivenin oturma yapması neticesinde aynı yerde dış cephe alüminyum kompozit kaplama ve su izolasyonunun hasarlandığı, -2 kotundaki hasarların meydana geldiği, su sızıntılarının dolgu toprağın çökmesinden kaynaklandığı, çöken dolgu toprağın içerisinde kalan pis su borularının hasar gördüğü, sürekli arızalanmaya ve kanalizasyon hattının düzgün çalışmamasına yol açtığı, yapım projesinin su kaynağı ve zeminin diğer özellikleri dikkate alınmadan fen ve sanat kurallarına aykırı olarak hazırlandığı, su yalıtımının binanın iki tarafında öngörüldüğü, su yalıtımı yapılmayan diğer taraflardan zararın ortaya çıktığı, su yalıtımı yapılmayan bina kısımlarına sonradan tadilat ve zararın giderimi altında 3. kişilere su yalıtımı yaptırılarak davalılara bedelin yansıtılmaya çalışıldığı, proje kaynaklı teknik hatadan kurumun sorumlu olduğu, çizilen projenin binanın inşa edildiği zemine uygun olmadığı, zemin için etüt çalışması yapılmadığı, çökme sonucunun geçici kabul sırasında tespit edildiği, müteahhit tarafından tamir edildiği, aynı çökmenin kesin kabul sırasında da (1 yıl sonra) yine tespit edildiği, çökmelerin ve diğer eksikliklerin verilen sürede müteahhit tarafından giderildiği anlaşılmış ve kesin kabul işlemlerinin tamamlandığı, davacı kurumun zararın kaynağı olarak toprak çökmesi ve su sızıntısını ileri sürmesine rağmen zararla ilgisi olmayan çatıda, terasta, toplantı odasında ve diğer yerlerde tadilat işi bedellerini zarar hesaplamasına dahil ettiği, proje hatasının söz konusu olduğu savunularak haksız ve dayanaksız davanın müvekkili açısından reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … İnşaat Turizm Nak. San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin 03.11.2014 tarihli sözleşme ile dava konusu binanın yapım işini üstlendiği, bu binada meydana gelen zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmadığı, müvekkilince verilen taahhütnamede doğal zeminin çökmesi, binanın zemine oturması ve toprak kayması nedenlerinin yazılı olmadığı, davacının talep ettiği alacak talebinin içeriği ve kapsamının belirli olmadığı, davacının … İnşaat firması ile 109 imalat kalemi üzerinden anlaşma yaptığı ve akabinde ise 159 kalemle inşaatı tamamlattığı, … İnşaata işleri verirken imalat kalemlerinin poz nolarının 26 kaleminin uygulandığı, 109 kalemin 26’sı dışındaki 83 kaleminin uygulanmaya gerek ayata olduğu, … Firmasına farklı 133 “yeni imalat ve işlerin yaptırılarak farklı pozlar ödendiği, bu pozların birçoğunun Bayındırlık Pozu olmadığı, metreküp ve metrekare ölçülerinin abartılı olduğu ve değiştirildiği, müvekkiline ait olan projedeki -2. Kata ait iş ve poz sayısının 22 kalem olduğu, ancak davacı yanca ihaleye çıkartılırken bu pozlardan 2 poz hariç (23010 ve 27581 nolu pozlar hariç) hiçbir pozun ihaleye dahil edilmemiş olduğu, müvekkilin sorumlu olduğu iş bu 2 poz dışında diğer kalemlerle ve imalatlarla ilgisinin olmadığı, zararın peyzaj alanının otopark alanına dönüştürülmesinden kaynaklandığı, davacı kuruma ait 18.08.2015 tarihli İhale Onay Belgesi tespitlerine göre; bina etrafındaki toprak kaymalarına karşı 9 metrelik istinat duvarı yapılmasının kararlaştırıldığı, söz konusu duvarın proje hatası nedeniyle yetersiz güçte olduğu, ihale CD’sinde bile zemin etüd raporlarının olmadığı, idarenin zemin etüd raporları yaptırmadığından işi riske ettiği, idarenin, bu projenin üzerinden daha birkaç ay geçmeden revize ve yeni imalatlar yaptırdığı, müvekkilinin dava konusu binanın önüne peyzaj alanı yapmış olduğu, projede binanın çevresindeki beton merdivenlik alanın olmadığı, sonradan yapıldığı, merdiven imalatından sonra başlayan su sızmalarından ve çökmelerden sorumluluk kabul etmediklerini, müvekkilinin teslimatından sonra davacı tarafından yaptırılan peyzaj alanı ve merdivenlerin, binaya, izolasyona zarar verici olduğu, müvekkilinin yaptığı ön taraftaki peyzaj alanının davacı yanca kırdırıldığı ve tretuarlara zarar verildiği, dava konusu edilen alacak miktarının % 88,8’inin müvekkili imalatları ile ilgisinin bulunmadığı, yeni ve ilave işler kapsamında olduklarından bedelinin müvekkilden talep edilmesinin hukuka aykırı olduğu, tespit rapor tarihi 04.01.2016 olup davacının revize ve sair çalışmalarından sonra yapıldığı, dolayısıyla bu keşifte hem müvekkilin işi teslim ettiği projeye göre ve hem de sonradan yapılan revize ve ilave proje değişikliklerine göre tespitlerin yapıldığı, binanın -2. katında zemin ve duvarların nemli olduğu, alçı sıvaların küflendiği ve köşebent demirlerinin paslandığının tespit raporunda belirtildiği, bu alana; müvekkilinin imalatından sonra yapılan bina çevre tretuarından ve merdivenlerinden sızma olduğu, kanalizasyon hattının sık arıza yaptığı iddiasıyla ilgili olarak, tespit mahallinde kanalizasyon hattının tıkalı veya arızalı görülmediği, ASKİ ve OSTİM idaresinin kanalları kontrol ettiği ve vize verdiği, sonradan dava konusu sahanın içinde, otopark çalışması ve düzenlemesi yapılırken sahada çalışan iş makinelerinin de rögarlara zarar vermiş olabileceği savunularak, davacının haksız ve dayanaktan yoksun iş bu davasının reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
ÖN İNCELEME: Mahkememizde yapılan ön inceleme duruşmasında yargı hakkı, görev ve yetki hususları, dava ve taraf ehliyetleri, dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, bu yönlerde bir iddia ve itirazda bulunulmadığı gibi Mahkememizin de görevli ve yetkili olduğu ve dava şartlarının tamam olduğu anlaşılmış; tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar tespit edilmiş; taraflar sulhe ve arabuluculuğa teşvik edilmiş, ön inceleme duruşmasında hazır bulunan taraf vekilleri sulh olmalarının mümkün olmadığını ve arabuluculuğa başvurmak istemediklerini belirtmişlerdir.
DELİLLER: Tarafların delilleri toplanmış, hakediş dosyası, inşaata ait ruhsat ve projeler, ihtarnameler getirtilmiştir.
Getirtilen Ankara … Mahkemesinin … D.İş tespit dosyası kapsamında alınan tespit raporunda; Davacı idarenin talebi üzerine, Ankara … Hukuk Mahkemesinin … D. İş tespit dosyası kapsamında alınan ve İnşaat Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 11.01.2016 havale tarihli Tespit Raporunda sonuç olarak; tespit konusu binanın çevresine yapılan toprak dolgu işlerinin yapım tekniğine uygun olarak sıkıştırılmasının yapılmadığı, dolgu zemininde oturmaların olduğu, bina çevresinde yapılmış olan saha betonlarında kırılmaların ve çatlamaların olduğu, bina çevre tretuarında ve merdivenlerde meydana gelen sehim nedeniyle, dış cephe alüminyum kompozit kaplamalarında sökülmelerin ve açılmaların meydana geldiği, -2. katının zemin ve duvarlarının nemli olduğu, alçı sıvaların küflendiği, döküldüğü, köşebent demirlerinin paslandığı, kanalizasyon hattının düzgün çalışmadığı, sık sık arıza yaptığının beyan edildiği, nedeninin dolgu toprak içerisinde kalan pissu borularının toprak oturmasından kaynaklı olarak hasar görebileceği veya deşarj noktasına bağlantısı yapılan hattın döşenmesi esnasında uygun akar eğiminin verilmemesinden meydana gelebileceği yönünde görüş belirtilmiştir.
Mahkememizce ilk olarak İnşaat mühendisi, mimar ve SMMM bilirkişilerden rapor alınmış, düzenlenen raporda sonuç olarak; a-Davacı TSE talebinin, taraflar arasında 03.11.2011 tarihinde akdedilen sözleşme konusu TSE Enerji Sistemleri Laboratuvarı ve Otomotiv Grup Başkanlığı Binası İnşaatı işinde kusurlu ve ayıplı imalat kalemlerinin giderilmesinden dolayı oluşan zararın tazminine ilişkin olduğu, b-Dava konusu işte kusurlu ve ayıplı imalatın belirlenebilmesi için uygulama projesinin yanında, imalat kalemlerinin uygulamasını ve niteliğini belirleyen sözleşmesi ekleri özel teknik şartnamenin ve genel teknik şartnamenin, hak ediş raporları ve eklerinin varlığına bağlı olduğu, bu kapsamda 16.01.2018 tarama işlem tarihli ön raporumuzla dava konusu TSE Enerji Sistemleri Laboratuvarı ve Otomotiv Grup Başkanlığı Binası İnşaatı İşine ait 03.01.2011 tarihli sözleşmenin “Ödeme yerleri ve şartları” başlıklı 11.2 madde gereğince düzenlenen tüm hak ediş raporları ve eklerinin, yine sözleşmesinin “Sözleşmenin ekleri” başlıklı 8. maddesinde ekleri olarak sayılan Özel Teknik Şartnamenin ve Genel Teknik Şartnamenin onaylı örnekleri davacı TSE’den talep edildiği, davacı TSE tarafından talep edilen söz konusu belgelerin dava dosyasına ibraz edilmediği, ortada zarara neden olduğu iddia edilen imalat kalemlerinin sözleşmesi ve eklerine uygun olup olmadığını belirleyecek söz konusu belgelerin dava dosyasında bulunmaması karşısında, zararın varlığından söz etmenin mümkün olmadığı, dava konusu işte davalıların sorumluğunun bulunmadığı, bu belirlemeye bağlı olarak davacı yanın 954.900,98 TL’lik alacak isteminin şimdilik yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti birinci ek raporunda sonuç olarak; Dava konusu TSE Enerji Sistemleri Laboratuarı ve Otomotiv Grup Başkanlığı Binası İnşaatı işinde, ön ve sol cephelerinde (& 200 mm çapında spiral sarımlı PVC esaslı (drenaj ve yağmursuyu için) boru döşenmemesi nedeniyle, dolgu zeminde oturmaların meydana geldiği, ancak Mahkemenin 28.06.2018 tarihli ve 5 celse nolu duruşma tutanağının 1. maddesinde; ‘…davacı tarafça asıl bilirkişi raporunun sunulmasından sonra itiraz dilekçesinde eklenen belgeler dikkate alınmamak suretiyle, …” şeklindeki ara karar gereğince, davalıların tazmin sorumluluğu ve varsa tazmin sorumluluğuna ilişkin parasal miktarı konusunda tespit ve değerlendirme yapma imkânı olamadığı, buna bağlı olarak, kısıtlama nedeniyle, davalıların sorumluluğunun da belirlenemediği, bu nedenle davacı yanın 954.900,98 TL’lik alacak isteminin yerinde olmadığı görüşüne varıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti ikinci ek raporunda sonuç olarak; Mahkemenin 28.06.2018 tarihli ve 5 celse nolu duruşma tutanağının 1. maddesinde; “…davacı tarafça asıl bilirkişi raporunun sunulmasından sonra itiraz dilekçesinde eklenen belgeler dikkate alınmamak suretiyle, …” şeklindeki ara karar gereğince, davalıların tazmin sorumluluğu ve varsa tazmin sorumluluğuna ilişkin parasal miktarı konusunda tespit ve değerlendirme yapma imkânı olamadığı, buna bağlı olarak, kısıtlama nedeniyle, davalıların sorumluluğunun da belirlenemediği, bu nedenle davacı yanın 954.900,98 TL’lik alacak isteminde haklı olmadığı görüşüne varıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti üçüncü ek raporunda sonuç olarak; Dava konusu işte, ön ve sol cephelerinde 200 mm çapında spiral sarımlı PVC esaslı (drenaj ve yağmursuyu için) boru döşenmemesi nedeniyle dolgu zeminde oturmaların/çökmelerin meydana geldiği, bunun yanında teraslarda (yatayda) su tecridinin yapılmaması nedeniyle su sızıntısının ortaya çıktığı, davalıların zemin oturmasından çökmesinden ve su sızıntısından kaynaklı tazmin sorumluluğunun 954.900,98 TL olabileceği, davacı idarenin 954.900,98 TL tutarında davalılardan müştereken ve müteselsilen alacak talep edip edemeyeceği, ticari faiz isteminde bulunup bulunmayacağı takdirinin Mahkemeye ait olduğu görüşüne varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce ikinci olarak İnşaat mühendisi, mimar ve hesap uzmanı bilirkişilerden rapor alınmış, düzenlenen raporda sonuç olarak; Davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen, doğal zeminin çökmesi ve toprak kaymasına yapının oturduğu zeminde yer altı su seviyesinin yüksek olmasının sebep olabileceği, dosya kapsamındaki bazı fotoğraflarda da (25.05.2018 tarihli bilirkişi raporu ekine yer alan ve raporda davacı TSE vekili tarafından ibraz edildiği belirtilen 1 ad. Flaş bellek *2 ad. CD içeriğinde) zeminin sulu olduğunun görüldüğü, kompozit kaplamadaki hasarlara çökmelerden kaynaklı sehim ve ayrılmaların neden olabileceği, söz konusu sehim ve ayrılmaların da zemindeki çökmelerden kaynaklanabileceği, çöken dolgu toprağın içerisinde kalan pis su borularının hasar görebileceği, arızalanmaya ve kanalizasyon hattının düzgün çalışmamasına yol açabileceği, dosya kapsamından yapıya ait zemin etüdünün yapılmadığı anlaşıldığından bu hususların zeminin yapısına göre değerlendirilmesi gerektiği, heyetçe zemin yapısının jeoloji mühendisi tarafından değerlendirilmesi gerektiği ve bu hususun Mahkemenin takdirinde olduğu, davacı İdare tarafından … İnş.Müh.San.Tic.Ltd.Şti firmasına drenajın 4 taraflı uygulatıldığı dikkate alındığında, yapıya ait zemin etüd raporu bulunmadığından projedeki drenajların yetersiz kalabileceği, heyetçe yapılan incelemelerde 44,50 kotu 1. Normal kattaki teras döşemesinde su yalıtımı imalatına ait görüntülerin, davalı … … vekilinin 04.02.2020 tarihli yazısı ekinde dosyaya sunulan CD içeriğinde ve davalılarca dosya kapsamına sunulan fotoğraflarda yer aldığının görüldüğü ve 04.01.2016 tarihli tespit raporunda, 08.09.2015 tarihli Ankara 25. Noterliği 22656 Y. nolu ihtarnamede ve dava dilekçesinde bu hususla ilgili herhangi bir ibareye yer verilmediği dikkate alındığında, yalıtımla ilgili imalatların yapılmadığının söylenemeyeceği, bu tespitler ışığında, zeminin yapısının jeoloji mühendisi tarafından değerlendirilmesi gerektiği hususunun, dava konusu TSE Enerji Sistemleri Laboratuvarı ve Otomotiv Grup Başkanlığı Binası İnşaatı işinde söz konusu imalatlardan kaynaklı tazmin sorumluluğunun ve zemin yapısı değerlendirilmeden davalılardan müştereken ve müteselsilen alacak talep edilip edilemeyeceğinin Mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi heyetine jeoloji bilirkişi de eklenmiş, düzenlenen birinci ek raporunda sonuç olarak; Sözleşme kapsamındaki yapıya ait zemin etüdünün yapılmadığı, davalıların projeye uyma zorunluluğunun bulunduğu, sözleşme kapsamındaki işe ait geçici kabul ve kesin kabulün varlığı, tutulan tutanaklar ve İdare tarafından projede belirtilenlerin dışında, tadilat ve onarım işlerinin gerçekleştirildiği, yapılan işlerin yasal koşullarda yükleniciyi uyarmadan İdare tarafından yapıldığı hususları dikkate alındığında, davalıların söz konusu hasarlardan dolayı sorumluluklarının bulunmadığı, davacı yanın 954.900,98 TL’lik alacak isteminin yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti ikinci ek raporunda sonuç olarak; 1-)Zemin ve Temel Etüd Raporlarının inşaatın temel tasarımına ve inşaatına yön vererek, statik projeye veri teşkil ettiği ve raporda belirtilen ilgili mevzuat hükümlerinde de yer aldığı üzere, dava konusu yapıya ait mimarlık/ mühendislik projeleri düzenlenmeden önce zemin etüdü yapılarak proje safhasına geçilmesi gerektiği, dolayısıyla zemin etüdünün yapılması hususunun davacı idarenin sorumluğunda olduğu, 2-) Zemin ve Temel Etüd Raporları öneriler ve uyarıları içeren bir rapor olup, statik projeye veri teşkil ettiğinden, inşaata başlandığı sırada veya inşaat devam ederken değil, İmar Yönetmeliğinde de belirtildiği üzere resmi kurumların ilgili birimleri, üniversiteler veya TMMOB üyesi meslek odalarınca tescil edilmiş konunun uzmanı mühendislik ve danışmanlık firmaları tarafından, yapıya ait mimarlık/ mühendislik projeleri düzenlenmeden önce hazırlanması gerektiği, dava konusu yapıya ait projelerin davacı İdare tarafından düzenlendiği dikkate alındığında, Zemin ve Temel Etüd Raporunun davacı kurum tarafından proje öncesi düzenlenmesi gerektiği, 3-) sözleşme kapsamındaki yapıya ait zemin etüdünün yapılmadığı, davalıların projeye uyma zorunluluğunun bulunduğu belirtilmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Davacı kurum, davalı şirketin taahhüdü altında 03.11.2014 tarihli sözleşme kapsamında yapılan binanın, zemininde oluşan çökme, su sızıntıları ve binada imalat hatasından kaynaklanan hasar nedeniyle uğranılan 954.900,98 TL zararın ödeme tarihlerinden itibaren hesaplanacak faiziyle birlikte tazminini talep etmektedir.
Davalı şirket vekili, zararın peyzaj alanının sonradan otopark alanına çevrilmesinden kaynaklandığını, binanın yapım projesinde yan cephede merdiven öngörülmediği halde sonradan proje dışı merdiven yaptırıldığını, zemin etüd raporlarının olmadığını, davacının talep ettiği alacak talebinin içeriği ve kapsamının belirli olmadığını savunmuş, diğer davalı vekili zararın peyzaj alanın sonradan otopark alanına çevrilmesinden kaynaklandığını, binanın yapım projesinde yan cephede merdiven öngörülmediği halde sonradan proje dışı merdiven yaptırıldığını, su sızıntılarının dolgu toprağın çökmesinden kaynaklandığını, yapım projasinin su kaynağı ve zeminin diğer özellikleri dikkate alınmadan fen ve sanat kurallarına aykırı olarak hazırlandığını, su yalıtımının binanın iki tarafında öngörüldüğünü, su yalıtımı yapılmayan diğer taraflardan zararın ortaya çıktığını savunmuştur.
Mahkememizce ikinci olarak alınan İnşaat mühendisi, mimar, hesap uzmanı ve jeoloji bilirkişiden oluşturulan bilirkişi heyet raporu-ek raporlarının usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli olduğu görülmüş ve hükme esas alınmıştır. (Birinci bilirkişi heyetinde jeoloji bilirkişisinin yer almadığı ve bilirkişinin sonuca gidemediği görülmekle, birinci heyet raporuna itibar edilmemiştir).
Taraflar arasında; davacı iş sahibi ile davalılardan … İnşaat Limited Şirketi arasında 03.11.2014 tarihli sözleşme ile TSE Ostim laboratuvar binası işinin yapımı hususunda eser sözleşmesi yapıldığı, işin tamamlanıp teslim edildiği konularında anlaşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmazlık; davacı tarafça işin kusurlu ve ayıplı olup olmadığı, bu nedenle eserde zarar oluşup oluşmadığı, bu zarardan davalıların sorumlu olup olmadığı, davacı tarafından dava dışı firmalara ayıplı işlerle ilgili imalat yaptırılıp yaptırılmadığı, yaptırılmışsa buna dayalı davacının arar miktarı ve bu zarardan davalıların sorumlu olup olmadıkları noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce alınan ikinci bilirkişi heyet raporu-ek raporları diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde; Davacı iş sahibi ile davalılardan … İnşaat Limited Şirketi arasında 03.11.2014 tarihli sözleşme ile …. adresinde bulunan TSE Ostim Enerji Sistemleri Lab. Binası işinin yapımı hususunda eser sözleşmesi yapılmış ve iş tamamlanıp teslim edilmiştir.
13.11.2014 tarihli sözleşmeye göre, davacı kurum TSE iş sahibi, davalı … İnşaat Limited Şirketi yüklenici (müteahhit), diğer davalı … … davacı kurum çalışanı olup, yapının denetiminden sorumlu işin kontrolörü konumundadır.
Somut olayda, davacının taleplerine ilişkin kusurlu ve ayıplı işlerin ayrı ayrı değerlendirilmesinde; Zemindeki çökmeler ve istinat duvarı ile ilgili olarak; Zeminden ve yeraltı suyundan kaynaklanabilecek muhtemel zorlukların ve gecikmelerin öngörülebilmesi için, arazi ve laboratuvar çalışmalarını içeren zemin araştırmalarının yapılması gereklidir. Zemin araştırmalarının kapsamında yüzeysel su rejimi ve taşkınlar, toprak kayması, zeminlerde meydana gelen çökme, şişme vb. konular ve zemindeki yeraltı suyu durumu da dikkate alınarak, yapının planlaması ve projesi yapılmalı, bu aşamalarda yapı elemanlarının maruz kalabilecekleri basınçlı veya basınçsız su etkileri ve yoğunluğu ile birlikte, suyun yapıdan uzaklaştırılmasına ilişkin yönlendirme ve tahliye sistemleri de düzenlenmelidir. Dosyada, dava konusu sözleşme kapsamında yapıya ait zemin etüdü yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Dava dosyasına sunulan fotoğraflardan ve dava konusu taşınmaz ve çevresinde yapılan incelemelerden görüldüğü üzere, taşınmazın ana zemininde killi marınlı kalker ile kumtaşı katmalarının yer aldığı, TSE hizmet binası ön kısmının dolgu malzemesi serilerek sıkıştırıldığı, bina girişinden itibaren sağ tarafın yeşil alan olarak tasarlandığı, ancak sıkıştırılan bu alan üzerinde yeşil alan oluşturulduğu anlaşılmıştır.
04.01.2016 tarihli Tespit Raporunda da, söz konusu binanın çevresine yapılan toprak dolgu işlerinin yapım tekniğine uygun olarak sıkıştırılmasının yapılmadığının tespit edildiği belirtilmiştir. Meydana gelen hasarın mevcut dolgu üzerine yeniden dolgu serilmesi, yapılan dolgunun yeterince sıkıştırılmaması, dolgu üzerine atılan beton üzerine binen yük nedeniyle, betonda lokal olarak yer yer çatlama ve yarılmaların gerçekleştiği, dolgu içerisinde oluşan boşluklara dolgunun oturmasının çökme olayını gerçekleşmesine neden olduğu kanaatine varılmıştır.
TSE Hizmet binasının her 2 yanında yer alan istinat duvarının kesin kabul sonrası yıkılarak yeniden bir proje kapsamında yapıldığı ve topoğrafik eğim doğrultusunda temel ana zemine kadar inildiği, duvar çevresinde yer alan zeminin eğimden dolayı hareketliliğin önlenemediği ve binanın sol tarafında istinat duvarının bulunduğu alan ve çevresinin de dolgu malzemesi ile kaplı olduğu anlaşılmaktadır. … (Kontrol Müh.) ve M…. (Kontrol Amiri) imzalı 04.11.2015 tarihli Tutanakta da, 7SE Ostim Hizmet Binası Tadilat İşi kapsamında bina etrafında yapılan kazı sonucu binanın batı cephesinde yer alan çevre duvarı temelinin oturduğu, zeminin yumuşak ve boşluklu olması nedeniyle çevre duvarının temel altı seviyesinde kaymalar meydana gelip duvarın altının boşaldığı gözlemlenmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan değerlendirme sonucu çevre duvarının statik açıdan işlevini yitirdiği ihtiyaca cevap vermediği ve yağışların da etkisiyle yıkılabileceği öngörülmüştür. Ayrıca bu durumun radye kotunda çalışan işçiler için risk teşkil ettiği, sağlam zemine kadar kazılıp yeni istinat duvarı yapılması mevcut çevre duvarının yıkılması kararlaştırıldığının belirtildiği görülmektedir. Keşif mahallinde yapılan incelemelerde, binanın sol tarafını kapsayan arazide kıllı kumlu az çakıllı elementlerin oluşturduğu yumuşak toprak olarak nitelenen alüvyon katmanın yer aldığı, İdare tarafından duvar dış yüzeyinde toprak arazide yapılan kazı çalışmaları esnasında duvar temeline kadar kazı hafriyatının inilmesi nedeniyle, topoğrafik eğim doğrultusunda duvar altındaki toprağın akması ve boşalmasının kaçınılmaz olduğu anlaşılmaktadır. 04.11.2015 tarihli tutanakta da bu husus belirtilmiştir.
Dosya kapsamında ve mahallinde yapılan incelemelere göre, eski istinat duvarında, duvar temelinin dolgu içinde kalması, topoğrafik eğimin (4-5) olması ve şiddetli yağışlar nedeniyle dolgu toprağının ana zemin üzerinden kayarak boşalması sonucu duvarın yanal kuvvetlere direnç gösterememesi ve zemin etüdü yapılarak projelendirmenin yapılmaması nedeniyle hasarın meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Böylece, davalıların söz konusu hasarlardan dolayı sorumluluklarının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Kat duvarlarındaki su sızıntıları ve kompozit kaplamalarla ilgili olarak; 11.03.2013 tarihli Geçici Kabul Tutanağında, -2. Kat duvarlarında su sızıntıları meydana geldiği hususunda herhangi bir ibareye yer verilmediği, 10.06.2014 Onay tarihli Kesin Kabul Tutanağında ise -2.nci katta laboratuvar içerisinde bulunan rögarın kapatılması hususu belirtilmiş olup, su sızıntıları ile ilgili herhangi bir ibarenin bulunmadığı görülmektedir.
18.08.2015 tarihli TSE Hizmet Binası Tadilat işine ait 84223970-755.02-325255 sayılı ihale onay belgesinde, “Ostim Hizmet Binası, 2012 yılında tamamlanmış, geçici ve kesin kabulleri yapılmıştır. Ancak bina etrafındaki doğal zemin çökmesi ve toprak kayması neticesinde bina temel ve izolasyonu toprak kotuna kadar kısım zarar görmüştür. Bu yüzden duvarlar ve temel suya maruz kalmaktadır. Bina etrafındaki toprağın yan etkisiyle (yani toprak kayması sonucu) alüminyum kompozitlerin taşıyıcı sistemleri zarar görmüş yer yer kırılmalar olmuştur …”
06.11.2015 tarihli TSE Destek hizmetleri başkanlığı tarafından Genel Sekreterlik makamına yazılan yazıda; ” TSE Ostim Hizmet Binası Tadilat İşi çalışmaları aşamasında -2. kattaki döşemenin kırımı sırasında pis su borularının kırılmış olduğu, pis su giderlerinin yeniden yapılacak olması ve dış mekandaki merdivenin kaldırılmasından dolayı jeneratör-şebeke transfer panosunun yerinin değiştirilmesi ihtiyacı oluştuğu”
09.03.2016 tarihli Tutanakta; ‘”’7SE Ostim Hizmet Binası Tadilat Yapım İşi kapsamında -2. Bodrum kat Enerji Laboratuarları deposuna ait duvarda yer alan pis su giderleri iptal edilmiştir. 08.03.2016 tarihinde Bilgi İşlem Daire Başkanlığı tarafından ihalesi yapılmış ve yapımı devam eden bilgi işlem sistem odası yapım işleri kapsamında yüklenici firma tarafından binanın idari yetkililerine veya Emlak İnşaat Müdürlüğü kontrollerine bilgi verilmeden iptal edilen pis su giderine klima cihazlarına ait gider hattı bağlandığı ekli fotoğraflarla tespit edilmiştir. Mevcut iptal edilen giderin içerisinden binanın temeli ile yüzey betonu arasındaki dolgu alanına tespit edilemeyen miktarda su geçişi olmuştur. Yapılan uyarılar ile 09.03.2016 tarihinde bağlantısı yapılan hattın ekli fotoğraflarla da tespit edildiği üzere kaldırıldığı, tespit edilmiştir.” şeklinde belirtilmiştir.
Bilirkişi heyetince dava konusu mahallinde yapılan incelemelerde, -2 katın duvarlarında su sızıntısı izlerinin bulunduğu, yer yer boya tadilatı yapıldığı, zeminden su aldığına dair herhangi bir ibarenin olmadığı görülmüştür.
11.03.2013 tarihli Geçici Kabul tarihi ile 10.06.2014 Onay tarihli Kesin Kabul tarihleri arasında herhangi bir sızmanın olmaması, 06.11.2015 tarihli TSE Destek hizmetleri başkanlığı yazısı, 18.08.2015 tarihli TSE Hizmet Binası Tadilat işine ait 84223970-755.02-325255 sayılı ihale onay belgesi ve 09.03.2016 tarihli Tutanakta belirtilen hususlar, ayrıca mahallinde yapılan incelemelerde belirlenen zemin özellikleri de dikkate alındığında, söz konusu sızmanın İdare tarafından Kesin Kabul sonrası yaptırılan tadilat ve onarım çalışmaları ve zemindeki eğimin 46 dan fazla olması nedeniyle oluştuğu kanaatine varılmıştır.
04.01.2016 tarihli Tespit Raporunda bina çevre tretuarında ve merdivenlerde meydana gelen sehim nedeniyle, dış cephe alüminyum kompozit kaplamalarında sökülmelerin ve açılmaların meydana geldiği belirtilmiştir. 18.08.2015 tarihli TSE Hizmet Binası Tadilat işine alt 84223970-755.02-325255 sayılı ihale onay belgesinde de bu hususun yer aldığı görülmektedir. Kompozit kaplamadaki hasarlara, zeminde meydana gelen çökmelerden dolayı oluşan sehim ve ayrılmaların neden olduğu anlaşılmaktadır.
Böylece, davalıların söz konusu hasarlardan dolayı sorumluluklarının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Rögarlardaki tıkanmalar ile ilgili olarak; 03.10.2012 tarihli Ostim organize sanayi Md.nün TSE’ye gönderdiği yazıda; “Laboratuvarı binası için … İnşaat Tur. Tic. Ltd. Şti tarafından; Ostim Organize Sanayi Bölge Md. sınırları içerisinde yapılan kazı çalışmalarında yatay delgi metodu ile;1-100 mm çapında 34 metre uzunluğunda içmesuyu bağlantısı, 2-200 mm çapında 22 metre uzunluğunda yağmursuyu bağlantısı, 3-400 milimetre çapında 10 metre uzunluğunda pissu bağlantısı, Açık kazı yapılması metoduyla 1- 27m içme suyu, 2- 2Öm yağmur suyu, 3- 30 m pissu kazısı yapıldığı tespit edilmiştir.” şeklinde belirtildiği,
20.05.2013 tarihli Ankara Büyükşehir Bel Bşk.’nın Yenimahalle Bel.Bşk.’na gönderdiği yazıda da, ” Dava konusu binanın pissu kanalizasyonunun, ana kanalizasyon hattına bağlantısının, belediye tarafından düzenlenen kanal bağlantısına göre tamamlanarak vizesinin yapıldığı binaya iskân verilmesinde kanalizasyon bakımından bir sakınca olmadığının ” bildirildiği,
18.08.2015 tarihli TSE Hizmet Binası Tadilat işine ait 84223970-755.02-325255 sayılı ihale onay belgesinde, “Ostim Hizmet Binası, 2012 yılında tamamlanmış , geçici ve kesin kabulleri yapılmıştır… Ostim organize bölgesi ana rögarlarının tıkanması sonucu rögarlarımız dolmakta ve yağmurlu havalarda işlev görmemektedir. Çöken toprak rögarların bağlantı noktalarına zarar vermiş olup komple yenilenmesi gerekmektedir.” şeklinde belirtildiği görülmüştür.
11.03.2013 tarihli Geçici Kabul Tutanağında Rögarlarla ilgili olarak; bina içinde ve dışında yer alan tüm rögarların temizliğinin yapılacağı, 10.06.2014 Onay tarihli Kesin Kabul Tutanağında, sadece -2nci katta laboratuvar içerisinde bulunan rögarın kapatılmasından bahsedildiği, tıkanma ile ilgili herhangi bir ibarenin bulunmadığı görülmektedir.
Dosya içeriğinde yer alan fotoğraflarda yapılan incelemelerde, pis su isale güzergahını oluşturan zeminde kumtaşı-kil taşından oluşan katmanın yer aldığı, bu katmanların ayrışması sonucu kumlu kıllı bir toprak örtü tabakası oluştuğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen yazışmalar, 20.05.2013 tarihli Tutanak, Kesin Kabul Tutanağı, 18.08.2015 tarihli TSE Hizmet Binası Tadilat işine ait 84223970-755.02-325255 sayılı ihale onay belgesi ve mahallinde yapılan incelemeler dikkate alındığında, projede ön görülen pis su isale güzergâhının direk olarak ana rögara bağlantısının gerçekleştirilmiş olduğu, ancak daha sonra ASKİ elemanlarınca gelen pis suyun ara rögarlar vasıtasıyla ana rögara bağlantısının yapılmış olduğu anlaşılmaktadır.
18.08.2015 tarihli ihale onay belgesinde de, çöken toprak rögarların bağlantı noktalarına zarar verdiği belirtilmiş olup, yerinde yapılan incelemeler sonucunda, rögarların çökme nedeninin, jeolojik açıdan katmanların ayrışması sonucu oluşan kumlu killi toprak örtü tabakasından dolayı rögar bileziklerinin askıda kalmasından ve aşırı yağışlarda gelen pis su deşarjının iletim hattı çıkış boru çapının yetersizliği veya deşarj borusunda çekvafın olmayışından kaynaklanabileceği, Kurulumuzca davalılarının bu hususta herhangi bir kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Drenaj ve yalıtımla ilgili olarak; Dosya kapsamına sunulan fotoğraflarda yalıtım ve drenaja ait görüntülerin yer aldığı ve söz konusu imalatlara ait ödemelerin, toplam bedeldeki pursantaj oranı kadar 4 ve 5 nolu hakedişlerde ödendiği, Geçici Kabul ve Kesin Kabul Tutanaklarında drenaj ve yalıtım hususunda herhangi bir ibare bulunmadığından, drenaj ve yalıtımla ilgili imalatların, yüklenici … İnş.Tur.Tic.Ltd.Şti. tarafından projede belirtildiği şekilde yapıldığı, ancak davacı İdare tarafından … İnş.Müh.San.Tic.Ltd.Şti firmasına drenajın 4 taraflı uygulatıldığı dikkate alındığında, yapıya ait zemin etüd raporu bulunmadığından projedeki drenajların yetersiz kalabileceği kanaatine varılmıştır.
Terastaki su sızıntıları ile ilgili olarak; Söz konusu yapım işinin 11.03.2013 tarihli Geçici Kabul Tutanağında su sızıntısı ile ilgili herhangi bir ibare bulunmadığı, 10.06.2014 onay tarihli Kesin Kabul Tutanağında ise eksiklikler içerisinde; 1. katta oluşan çatı su sızıntılarının giderilmesi (5.madde) şeklinde belirtilmiş olup “Anılan işlerin tamamlandığı yapılan tetkikte anlaşılmıştır.” ibaresine yer verildiği ve İdare tarafından onaylandığı, 04.01.2016 tarihli Tespit Raporunun “Keşif Mahallinde Yapılan İncelemeler” ve “Sonuç” bölümünde 1. katta terasta oluşan su sızıntıları ile ilgili herhangi bir görüş belirtilmediği, dava dilekçesinde de bu hususla ilgili herhangi bir ibareye yer verilmediği, ayrıca 08.09.2015 tarihli Ankara 25. Noterliği 22656 Y.Nolu İdare tarafından … İnş. Tur. Tic. Ltd. Şti.’nin eksiklikler konusunda uyarıldığı İhtarnamede de, terastaki su sızıntıları ile ilgili herhangi bir eksikliğin bildirilmediği, imalata ait görüntülerin davalı … … vekilinin 04.02.2020 tarihli yazısı ekinde dosyaya sunulan CD içeriğinde ve davalılarca dosya kapsamına sunulan fotoğraflarda yer aldığı anlaşılmıştır. Söz konusu hususlar dikkate alındığında, yalıtımla ilgili imalatların yapılmadığının söylenemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Merdivenle ilgili olarak; 03.11.2011 tarihli sözleşme kapsamındaki yapım işine ait 11.03.2013 tarihli Geçici Kabul Tutanağında, söz konusu imalatla ilgili herhangi bir ibarenin bulunmadığı, 10.06.2014 Onay tarihli Kesin Kabul Tutanağında ise eksiklikler içerisinde; 10. maddede “Yangın merdiveninde oluşan çatlakların giderilmesi şeklinde belirtilmiş olup “Anılan işlerin tamamlandığı yapılan tetkikte anlaşılmıştır. ” ibaresine yer verildiği ve İdare tarafından onaylandığı, davacı vekilinin 29.06.2016 tevzi tarihli dava dilekçesinde ve İdare tarafından … İnş. Tur. Tic. Ltd. Şti.’nin eksiklikler konusunda uyarıldığı 08.09.2015 tarihli Ankara 25. Noterliği 22656 Y.Nolu İhtarnamede de, merdiven imalatı ile ilgili herhangi bir ibarenin bulunmadığı, davacı idarenin talebi üzerine … Mahkemesinin … D.İş sayılı tespit dosyası kapsamında alınan 04.01.2016 tarihli Tespit Raporunda, bina çevre merdivenlerinde meydana gelen sehimden bahsedildiği, yangın merdiveni ile ilgili herhangi bir tespite yer verilmediği görülmüştür.
06.11.2015 tarihli TSE Destek hizmetleri başkanlığı tarafından Genel Sekreterlik makamına yazılan yazıda; “TSE Ostim Hizmet Binası Tadilat İşi çalışmaları aşamasında … dış mekandaki merdivenin kaldırılmasından dolayı jeneratör- şebeke transfer panosunun yerinin değiştirilmesi ihtiyacı oluştuğu” belirtilmiştir.
19111.2015 tarihli TSE tarafından … İnş. Müh. San. Tic. Ltd. Şti.’ne gönderilen yazıda; ”…. yangın merdiveninin basamaklarının tamamen kırılıp, yan cepheyle birlikte sürme izolasyonunun yapılıp zeminin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İnşaat birim fiyatlarının Y.26.020/032B pozu ile kaplanmasının uygun görüldüğü” bildirilmiştir.
Yukarıda da belirtilen dosya kapsamındaki yazılardan da anlaşıldığı üzere, tespit tarihi itibariyle zaten söz konusu merdivenin davacı kurum tarafından kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Zemin araştırmaları kapsamında, zeminlerde, meydana gelen çökme, şişme vb. konular zemindeki yeraltı suyu durumu da dikkate alınarak, yapının planlaması ve projelendirilmesi, ayrıca arazi ve Jaboratuvar çalışmalarını içeren zemin araştırmalarının yapılması gerekmektedir. Zemin etüdü yapılmadığı da dikkate alındığında;0.06.2014 Onay tarihli Kesin Kabul Tutanağında eksiklikler içerisinde belirtilen yangın merdiveninde oluşan çatlakların zemindeki çökmelerden kaynaklanabileceği kanaatine varılmıştır.
Zemin etüdünün yapılması ile ilgili sorumluluğun kimde olduğu hususunun değerlendirilmesinde; Yapıya ait zemin ve temel etütleri, bina tasarımına ilişkin parametrelerin belirlenmesi, sahada karşılaşılabilecek mühendislik problemlerinin çözümüne olanak sağlaması ve statik projeye veri teşkil ettiği için önemlidir. 2005 yılında bina ve bina türü yapıların projelendirme safhasında gerekli olan zemin ve temel etütleri ile ilgili Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünce”Bina ve Bina Türü Yapılar İçin Zemin Ve Temel Etüdü Raporu Genel Formatı” düzenlenmiştir. (Bakanlık Makamının 10.08.2005 tarih ve 815 sayılı Olur’u ile. )Söz konusu formatta; “Bu belge kapsam ve içerik yönünden Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın 28.06.1993 tarih ve 6-5/373 sayılı “Zemin ve Temel Etüdü Raporunun Hazırlanmasına ilişkin Esaslar ” doğrultusunda yapılacak zemin ve temel etütleri raporlarının hazırlanmasına yönelik genel bir formatı gösterir. İmar planına esas Jeolojik-Jeoteknik Etüt Raporunda yerleşime uygunluğu belirlenmiş alanda kalan bir parselde temel tasarımı için gerekli olan zemin değerlendirmesi amacıyla, “Zemin ve Temel Etüdü Raporu” formatına ilişkin hükümler belirtilmekte olup, raporu hazırlayacak kişi / kuruluşlara yol göstererek yeterli ve kabul edilebilir belirlemelere dayalı raporlar bu formata göre düzenlenecektir. Bildirilen hükümler, Zemin ve Temel Etüdü Raporu içeriğine yönelik asgari kurallar olmakla birlikte, raporu hazırlayanlar tarafından gerekli mesleki bilgiler ile ilgili standartlar ve güncel bilimsel çalışmaların göz önünde bulundurulması zorunludur.
Amaca göre farklılıklar gösterebilecek inşaat projeleri, jeolojik koşulların değişken olması, Zemin ve Temel Etüdü Raporu içeriğinde bir takım farklılıkların oluşmasına neden olmakla birlikte, raporu hazırlayanlar tarafından burada belirtilen hükümlere uyulması gerekmektedir. Bu esaslar doğrultusunda hazırlanacak rapor, düzenlenme tarihinden itibaren bir yılı aşkın bir süre geçmesine karşın temel inşaatına halen başlanmamış olması durumunda, raporun içeriğinde belirtilen koşullarda değişiklik olabileceği göz önüne alınarak raporun halen mevcut durumu yansıttığı ek raporla doğrulanmalı, aksi halde ilave çalışma yapılmalıdır… “
Yine, 09 Mart 2019 tarih ve 30709 R. G. No’lu Zemin Ve Temel Etüdü Uygulama Esasları Ve Rapor Formatına Dair Tebliğ uyarınca, bina ve bina türü yapıların tasarım, projelendirme, inşa ve denetimi için yapılması zorunlu olan zemin ve temel etütlerinin planlaması, arazi araştırmaları ve laboratuvar çalışmalarının yapılması, sahada karşılaşılan zemin birimlerinin (zemin ve/veya kaya) mühendislik özellikleri ile yeraltı suyuna ilişkin verilerin toplanması, yerel deprem etkilerinin belirlenmesi ve elde edilen verilerin değerlendirilmesi sonucunda zemin ve temel etüt raporlarının hazırlanmasına ilişkin usul ve esasları belirleneceği; Yeni inşa edilecek yapılar için; bölgenin jeolojisi, bölgesel deprem özellikleri, yapı özellikleri, zemin özellikleri, civar yapılar, yeraltı suyu durumu ve çevre koşulları dikkate alınarak zemin araştırmaları için yapılması gereken planlama, arazi araştırmaları ve laboratuvar çalışmalarıyla bu çalışmalara dayalı olarak hazırlanacak zemin ve temel etüt raporları ile mevcut binaların değerlendirilmesi, riskli yapı tespiti ve güçlendirilmesi süreçlerinde yapılması gereken zemin araştırmalarını kapsar.
Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği 5. Maddesine göre; a- Yapının inşa edileceği parseli ilgilendiren imar durumu belgesi, aplikasyon krokisi, tapu kaydı örneği, zemin etüdü raporu ile gerekli diğer belgelerin mevzuata uygun olup olmadığını kontrol ederek kopyalarını dosyasında muhafaza eder.(e) Zemin ve temel etüdü raporunun hazırlanmasına ilişkin esaslara uygun olarak bir zemin etüdü raporunun olup olmadığını tespit ederek uygunluk görüşü verir.
7. Maddesine göre; Proje müellifi, yapı ruhsatına esas olan uygulama projelerini ve zemin etüdü raporları da dâhil olmak üzere her türlü etüde dayalı çalışmaları mevzuata uygun olarak yapmak ya da yaptırmak zorundadır.
3194 sayılı İmar Kanununun Birinci Bölüm Kapsam: Madde 2’ye göre; “Belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde yapılacak planlar ile inşa edilecek resmi ve özel bütün yapılar bu Kanun hükümlerine tabidir.” Dördüncü Bölüm Yapı ve Yapı ile İlgili Esaslar Yapı: Madde 20 — Yapı: “a) Kuruluş veya kişilerce kendilerine ait tapusu bulunan arazi, arsa veya parsellerde, b) Kuruluş veya kişilerce, kendisine ait tapusu bulunmamakla beraber kamu kurum ve kuruluşlarının vermiş oldukları tahsis veya irtifak hakkı tesis belgeleri ile, İmar planı, yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabilir.” 26. maddesinde “Kamuya Ait Yapı Ve Tesisler İle Sanayi Tesislerinde Ruhsat:Madde 26.”Kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak veya yaptırılacak yapılara imar planlarında maksada tahsis edilmiş olmak, plan ve mevzuata aykırı olmamak üzere mimari, statik, tesisat ve her türlü fenni mesuliyeti bu kamu kurum ve kuruluşlarınca üstlenilmesi ve mülkiyetin belgelenmesi kaydıyla Avan projeye göre ruhsat verilir “
19.08.2008 tarih ve 26972 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği”nin Dördüncü Bölüm “Yapı Ruhsat İşleri” Madde 577’ye göre;” Yapı ruhsatı işleri (03.04.2012 tarih ve 28253 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin 2 nci maddesiyle değişen şekli.) Yapı ruhsatı işleri bu maddede belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır. (08.09.2013 tarih ve 28759 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin 36 ncı maddesiyle değişen şekli.) İlgili idare başvuru tarihinden itibaren imar durum belgesi ve onaylı jeolojik ve jeoteknik etüt raporunun bir örneğini en geç iki iş günü; yol kotu tutanağı ve kanal kotu tutanağını en geç beş iş günü içinde verir.”
Yine bu doğrultuda hazırlanan Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin 80.
Maddesinde; VII. Bölüm “Yapı İzni (Ruhsatı) İşleri Yapılara Ait Mimarlık/Mühendislik Projeleri Düzenlemeden Önce İlgili Belediye ve Diğer İdarelerden Alınacak Belgeler” Madde 80- 7) Yapılara ait mimarlık/ mühendislik projeleri düzenlenmeden önce ilgili belediyelere / idarelere başvurularak; a- Aplikasyon Tutanağı, (Kadastro Müdürlüğünden), b- İmar Durumu ve Yol Kotu Tutanağı , (İlgili Belediyeden) , c- Su ve Kanalizasyon Durum Belgesi ile parselin (* 0,00) kotuna göre pissu kanal bağlantısının hangi nokta ve kotlarda olabileceğini gösteren Kanal Kotu Tutanağı (ASKİ Genel Müdürlüğünden) alınır ve ayrıca Zemin Araştırma Raporuhazırlattırılır.2) Zemin Araştırma Raporu a- Yeni yapılacak tüm yapılara / binalara yapı ruhsatı almak için “Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik hükümleri ve Büyükşehirce belirlenen ilkeler çerçevesinde yapı/bina sahibi ya da yasal vekilleri tarafından “Zemin Araştırma Raporu” hazırlattırılması zorunludur. Zemin Araştırma Raporunun Yönetmelik ekinde (Ek 1 de) belirtilen “Zemin Araştırma Raporu Çerçevesine” uygunluğu aranacaktır. b- Rapor, resmi kurumların ilgili birimleri, üniversiteler veya TMMOB üyesi meslek odalarınca tescil edilmiş konunun uzmanı mühendislik ve danışmanlık firmaları tarafından hazırlanır. c- Raporun giriş bölümünden itibaren sonuç ve önerilere kadar hazırlanan tüm sayfalar rapor müellifi tarafından paraflanır. İlçe ve/veya Büyükşehir Belediyesine gönderilecek raporlar orijinal olacaktır. Hazırlanan bu raporlar, İlgili Belediyesince ruhsata esas belge kabul edilir.d- Zemin İnceleme raporlarının uygunluğu, İlgili Belediyesince tetkik edilir. Raporda elde edilen parametrelerin mutlak suretle statik projelere yansıtılmış olması sağlanır. İlgili İlçe Belediyesinde uzman teknik eleman olmadığı takdirde zemin inceleme raporları tetkik edilmek üzere Büyükşehir Belediyesine gönderilir.” hükümleri yer almaktadır.
Taraflar arasında yapılan sözleşme ve teknik şartnamelerde, idarece söz konusu zemin etütlerinin yapımı veya yaptırılması hususunda her hangi bir madde bulunmadığı, yüklenicinin taraflar arasında yapılan 03.11.2011 tarihli sözleşme ve uygulama teknik şartnameler kapsamında işi yaptığı, geçici ve kesin kabullerinin yapıldığının kabul tutanaklarında belirtildiği, işin işverene teslim edildiği ve yüklenicinin kendisine verilen projeyi uyguladığı görülmektedir. 03.11.2011 tarihinde taraflar arasında yapılan sözleşmede, yükleniciye verilen görevin mevcut projenin uygulanması olduğu belirgindir. Ayrıca mevcut projelerin onaylanması esnasında, zemin etüt raporu olmadan tüm projeler Belediye yetkili birimleri tarafından onaylanmıştır.
Zemin ve Temel Etüd Raporlarının inşaatın temel tasarımına ve inşaatına yön vererek, statik projeye veri teşkil ettiği ve yukarıda belirtilen ilgili mevzuat hükümlerinde de belirtildiği üzere, “dava konusu yapıya ait projelendirme öncesinde zemin etüdü yapılarak proje safhasına geçilmesi gerektiği hususları dikkate alındığında, zemin etütlerin yapılmaması veya yaptırılmamasının yükleniciden kaynaklanan bir sorun olmadığı, zemin etüdünün yapılması hususunun davacı İdarenin sorumluğunda olduğu kanaatine varılmıştır.
İnşaata başlandığı sırada ve inşaat devam ederken zemin etüdünün yapılması gerekip gerekmediğinin, zeminden kaynaklanan bir aksilik olup olmadığı hususunun yüklenici tarafından tespitinin mümkün olup olmadığı hususunda; Yukarıda da belirtildiği üzere Zemin ve Temel Etüd Raporları öneriler ve uyarıları içeren bir rapordur. İnşaatın temel tasarımına ve inşaatına yön vererek, statik projeleri teşkil ettiğinden, inşaata başlandığı sırada veya inşaat devam ederken değil, İmar Yönetmeliğinde de belirtildiği üzere resmi kurumların ilgili birimleri, üniversiteler veya TMMOB üyesi meslek odalarınca tescil edilmiş konunun uzmanı mühendislik ve danışmanlık firmaları tarafından yapılara ait mimarlık/ mühendislik projeleri düzenlenmeden önce söz konusu raporların hazırlanması gerekmektedir.Dava konusu yapıya ait projelerin davacı İdare tarafından düzenlendiği dikkate alındığında, Zemin ve Temel Etüd Raporunun davacı kurum tarafından proje öncesi düzenlenmesi gerektiği,zeminden kaynaklanan bir aksilik olup olmadığı hususunda Zemin ve Temel Etüd Raporlarında elde edilen parametrelerin değerlendirilmesi ile daha doğru sonuçlara ulaşılabileceği anlaşılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle; Sözleşme kapsamındaki yapıya ait zemin etüdünün yapılmadığı, zemin etüdünün yapılması hususunun davacı İdarenin sorumluğunda olduğu, dava konusu yapıya ait projelerin davacı İdare tarafından düzenlendiği dikkate alındığında Zemin ve Temel Etüd Raporunun davacı kurum tarafından proje öncesi düzenlenmesi gerektiği, ancak bu huşunun idarece yerine getirilmediği, davalıların projeye uyma zorunluluğunun bulunduğu, sözleşme kapsamındaki işe ait geçici kabul ve kesin kabulün varlığı, tutulan tutanaklar ve İdare tarafından projede belirtilenlerin dışında, tadilat ve onarım işlerinin gerçekleştirildiği, yapılan işlerin yasal koşullarda yükleniciyi uyarmadan idare tarafından yapıldığı hususları dikkate alındığında, davalıların söz konusu hasarlardan dolayı sorumluluklarının bulunmadığı, böylece davacı yanın 954.900,98 TL’lik alacak isteminin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 16.307,33 TL harçtan mahsubu ile fazla 16.248,03 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 64.795,05 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle İstinaf yolu yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/12/2021

Başkan …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Katip …
¸[e-imza]