Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/519 E. 2022/399 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/519 Esas – 2022/399
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/519
KARAR NO : 2022/399

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2016
KARAR TARİHİ : 23/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili mahkememize gönderdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile borçlu-davalı hakkında ilamsız icra yoluyla takip yapıldığını, borçlu-davalının süresi içinde borçlu olmadıklarını iddia ederek borca itiraz edip takibi durdurduğunu, borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, borçlu-davalının abonelikten kaynaklanan tüketim borcu bulunduğunu, borçlu-davalı tarafından yapılan itirazın kötü niyetli ve hukuk dışı olduğunu, borçlu-davalının takibe vaki itirazının iptali ile takibin aynen devamına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı/borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Aboneliğin bulunduğu işyerini devir ettiğini ve devir sonrası aboneliğin iptali ve kapatılması için davacıya yazılı dilekçe verdiğini ancak aboneliğin iptal edilmediğini, bu nedenle borcun kendisine ait olmadığını belirterek, her iki davanın da reddini talep etmiştir.
Birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Sayılı dosyasında;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün 2015/85 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, borçlunun süresi içinde borçlu olmadıklarını iddia ederek takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının müvekkilinin 0202974906 nolu müşteri, 001002909998 nolu sözleşme hesabına ait iş yeri abonesi olduğunu, bu abonelikten kaynaklanan tüketim borcu bulunduğunu, buna rağmen borca davalı tarafından itiraz edilmiş olmasının kötü niyetli ve hukuk dışı olduğunu, takibe yapılan itirazın iptalini, takibin devamına karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle %20den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; daha evvel müşterek ortak olarak kullandığı kum ocağı 14.03.2011 tarihinde karşılıklı Ankara Valiliği ile İl Özel İdare nezdinde yapılan gerek onay, gerek ruhsat devir işlemleri ile ilgili tutanakları ekte sunduğunu, Çubuk Enerji Sa ve Ankara Merkez Enerji Sa’ya mürcaatlarla ilgili yazılı-sözlü dilekçeler vermek üzere adına kayıtlı olan elektrik aboneliğinin iptalini ve kapatılmasını istinaden elektrik aboneliğinin iptal edilmediğini, ekte sunacağı resmi belgelerle beyan etmiştir.
DELİLLER:
-… İcra Müd. …-82 E sayılı takip dosyaları,
-Enerjisa ve … Elektrik yazı cevapları,
-10/08/2017 tarihli kök ve 27/11/2017 günlü ek bilirkişi raporları,
-28/06/2019 tarihli ön rapor, 19/11/2017 günlü kök, 02/04/2022 ek rapor bilirkişi heyet raporları,
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Asıl ve birleşen dava; dönemsel tahakkuk ettirilen ve ödenmeyen elektrik fatura bedellerinin tahsili amacıyla, abonelik sözleşmesinin tarafı olan davalıya karşı başlatılan icra takiplerine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Asıl davanın … Asliye Hukuk Mahkemesi 20/04/2016 tarih ve 2016/77 E, 2016/94 K, sayılı ilamı ile görevli mahkemenin Ticaret mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsisizlik kararı verildiği, kararın 23/05/2016 tarihinde kesinleştiği ve dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşıldı.
Birleşen davanın Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi 13/12/2016 tarih ve … E, 2016/783 K, sayılı ilamı ile birleştirme kararı verildiği davanın mahkememizin 2016/519 esas sayılı dosyası birleştirildiği anlaşıldı.
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan olan alacağı nedeniyle, davalı aleyhine 5.614,05-TL asıl alacak, 2.237,39-TL işlemiş faiz, 104,17-TL Müşteriliğe ilişkin geçmiş dönem gecikme faizi, 402,73-TL KDV olmak üzere toplam 8.538,34-TL Sözleşmeye dayanarak enerji tüketim bedelini … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasında ilamsız haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, takip borçlusunun borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, sonrasında eldeki asıl davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan olan alacağı nedeniyle, davalı aleyhine 22.431,64-TL asıl alacak, 5.771,43-TL işlemiş faiz, 644,54-TL Müşteriliğe ilişkin geçmiş dönem gecikme faizi, 1.038,88-TL KDV olmak üzere toplam 29.886,49-TL Sözleşmeye dayanarak enerji tüketim bedelini … İcra Müd. 2015/82 E. Sayılı dosyasında ilamsız haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, takip borçlusunun borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, sonrasında eldeki birleşen davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.

Davacı yan delil olarak; takip dosyasına, davacı kayıtlarına, bilirkişi, tanık vs delillere dayanmış, takip dosyası evrak arasına getirtilmiş, bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Yanlar arasında abonelik ilişkisi bulunduğu hususunda bir anlaşmazlık yoktur. Uyuşmazlık; davalının elektrik aboneliğinin bağlı bulunduğu kum ocağı işletmesini 14/03/2011 tarihinde devrettiği ve Çubuk Enerjisa ve Ankara merkez Enerjisa’ya yaptığı müracaatlarla aboneliğini iptal ettirdiğini bu nedenle abonelik iptalinden sonra düzenlenen faturalardan kaynaklı borcu olmadığını iddia etmektedir. Uyuşmazlık davalının aboneliğini iptal ettirip ettirmediği, eğer ettirmiş ise ne zaman abonelik iptalini sağladığıyla ilgilidir.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup,
…Elektrik ve Elektronik Yüksek Mühendisi Bilirkişi Dr. … tarafından düzenlenen 10/08/2017 tarihli kök raporlarında: “…Buna göre, davalı abonenin ödenmeyen faturalardan sorumlu olmaması için, sunduğunu iddia ettiği aboneliğinin kapatılması/iptal edilmesi dilekçesinin 2012/07 dönemi öncesinde sunulmuş olması gerekmektedir.
Bu çerçevede, dosyalardaki belgeler incelendiğinde, asıl dava ve birleşen dava dosyasının her ikisinde de davalının cevap dilekçeleri eklerinde sunulmuş olan ve aboneliğin iptali talebine dayanak anlaşılan iki adet belge bulunmaktadır. Davacı şirketin abone hareketlerini/kayıtlarını gösteren bu belgelere göre, eş söyleyişle, davacı kayıtlarına göre, davalı abone 28/07/2011 tarihinde aboneliğini kapatmak üzere yazılı olarak başvuruda bulunmuştur.
Buna göre, davalı, ödenmeyen ilk fatura olan 2012/07 döneminden yaklaşık 11 ay önce, yani makul sayılabilecek bir süre önce (taraflar arasındaki enerji satış sözleşmesinde ya “da konuyla ilgili mevzuatta bu konuda net bir süre belirtilmemiştir) aboneliğinin iptali için başvuruda bulunmuştur. Bu başvurunun ardından, davacının makul bir sürede (taraflar arasındaki enerji satış sözleşmesinde ya da konuyla ilgili mevzuatta bu konuda net bir süre belirtilmemiştir) başvuruyu işleme koyması ve aboneliği sonlandırması gerekirdi. Ancak davacı başvuruyu işleme koymamış ve aboneliği iptal etmemiştir.
Dosyada yer alan Ankara Valiliği İl Özel İdare işyeri devir tutanağına göre, davalı aboneliğin bulunduğu işletmeyi 14/03/2011 tarihinde devretmiştir. Buna göre, 14/03/2011 tarihinden sonra davalının abonelikte enerji kullanmamış olduğunun kabulü gerektiği düşünülmektedir. buna göre; İşyerinin devir işlemi nedeniyle davalının abonelikte 14/03/2011 tarihinden itibaren enerji kullanmamış olduğu, 28/07/2011 tarihinde üzerine kayıtlı olan elektrik aboneliğinin iptali kapatılması için dilekçe verilmiş olması, Ödenmeyen ilk faturanın 2012/07 dönemine ait olması hususları birlikte değerlendirildiğinde; asıl davaya ve birleşen davaya konu edilen ve ödenmedikleri için, sırasıyla, … İcra Müdürlüğü’nün 2015/81E. sayılı icra dosyası ve … İcra Müdürlüğü’nün 2015/82E. sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatılan 2012/07-2014/12 dönemlerine ait elektrik faturaların sorumluluğunun davalıda olmadığı sonucuna varıldığı…” bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı davacı vekili 05/09/2017 tarihli itiraz dilekçesi sunmuş ve “raporun, davalının aboneliğinin iptali için kuruma dilekçe verdiği kurgusu ile hazırlandığını, oysa sunulmuş böyle bir dilekçe olmadığını, davalının başvurusunun abonelik iptali için olmadığını, davalının iş yerini dava dışı bir şirkete devretmesinin yasal olarak aboneliğini sonlandırmayacağını, 03/08/2010 tarihinde … Elektrik Dağıtım A.Ş ile imzalanan EPDK müşteri hizmetleri sözleşmesinin Genel Hükümler Başlıklı 6.mad gereğince kullanımdan doğan borçtan davalının sorumlu olduğunu belirterek itiraz etmiştir.
Davacı vekilinin itirazları üzerine Elektrik ve Elektronik Yüksek Mühendisi Bilirkişi Dr. Koray Özdal Özkan’dan ek rapor alınmasına karar verilmiş 10/08/2017 tarihli ek raporlarında;”… Davalının 2011 yılında vermiş olduğu dilekçeyi bizzat görüp görmedikleri, raporda yer alan hususların davacının beyanına dayanıp dayanmadığı, ya da bilirkişinin bizzat şahit olduğu dilekçeye göre yazılıp yazılmadığı hususlarının açıklanması :
Davalının 2011 yılında yazmış olduğu dilekçe bizzat görülmemiştir. Kök raporda da dilekçenin fiziki olarak görüldüğünden bahsedilmemiş; dilekçe konusunda kök raporun 6’ıncı sayfasında, aynen, dosyalardaki belgeler incelendiğinde, asıl dava ve birleşen dava dosyasının her ikisinde de davalının cevap dilekçeleri eklerinde sunulmuş olan ve aboneliğin iptali talebine dayanak anlaşılan iki adet belge bulunmaktadır. Davacı şirketin abone hareketlerini kayıtlarını gösteren bu belgelere göre, eş söyleyişle, davacı kayıtlarına göre, davalı abone 28/07/2011 tarihinde aboneliğini kapatmak üzere yazılı olarak başvuruda bulunmuştur.” şeklinde değerlendirme yapılmıştır. Görüldüğü gibi, dilekçenin kendisinin bizzat görüldüğü değil de; davalının cevap dilekçesindeki belgelere dayanılarak aboneliği kapatma dilekçesinin 28/07/2011 tarihinde verilmiş olduğu sonucuna varılmıştır. Bu vesile ile konuyu biraz daha açmak gerekirse; Davalı taraf 28/07/2011 tarihinde aboneliğini kapatma dilekçesi verdiğini beyan etmektedir.
Davalının asıl ve birleşen davanın cevap dilekçeleri eklerinde, aboneliğini kapatma dilekçesi verdiğine dayanak olarak, Çubuk Enerjisa ve Ankara Merkez Enerjisa birimlerine dilekçe sunulduğunu gösteren sistem kayıtlarını dosyaya sunmuştur. Her iki davada da, davalının aboneliğini kapatma dilekçesi sunduğunun ispatı olarak dayanılan bu kayıtlar; davacı tarafından inkar edilmediği gibi, içeriklerinin farklı olduğu yönünde bir itirazda da bulunulmamıştır. Bütün bu süreç nedeniyle, kök raporda yukarıda italik yazı ile ifade edilen sonuca varıldığını, ..”
Yapılan sarfiyata ilişkin icra takibine konu miktarlar konusunda değerlendirmede ise ; Asıl dava ve birleşen dava dilekçelerinde hangi faturaların davaya konu edildiği açıkça belirtilmemiş olduğundan icra takibine konu miktarlarla ilgili olarak kesin ve net bir tespit ve hesaplama yapılması mümkün olamamıştır. Bu husus kök bilirkişi raporunun 5’inci sayfasında, “Asıl dava ve birleşen dava dilekçelerinde hangi faturaların davaya konu edildiği açıkça belirtilmemiştir. Davacı sayın vekilinin bu konuda açıklama yapması ve hangi faturaların icra takiplerine ve dolayısıyla davalara konu edildiğini açıklamasında yarar olduğu düşünülmektedir.” şeklinde açıkça belirtildiği halde, davacı sayın vekili kök bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu itiraz dilekçesinin 2’nci maddesinde bu konuda somut bir bilgi ve beyanda bulunmamış, yalnızca “dava dilekçeleri ekinde excell listeler halinde hem tüketim – ekstresi hemde dönemler icra dosya numaraları da belirtilerek dosyaya sunulmuştur.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Buna karşılık gerek asıl davanın gerekse birleşen davanın dava dilekçelerinin ekinde sunulmuş olan bir excell tablosu bulunmamaktadır. Buna İlave olıarakı icra dosyalarında da hangi faturalara istinaden icra takip yapıldığı belirtilmemektedir.
Bununla birlikte, dosyaya sunulan tüketim endekslerinden birleşen davada, icra takibine ve birleşen davaya konu edilen faturaların 2013/01-2014/12 dönemleri arasındaki 11 adet fatura olduğu anlaşılmıştır. Anılan dönemlere ait fatura tutarları toplamda 23.076,18-TL olduğu halde, … İcra Müdürlüğü’nün 2015/82E. sayılı icra dosyası üzerinden yapılan icra takibi 22.431,64-TL asıl alacak üzerinden başlatıldığı,
Asıl davada ise … İcra Müdürlüğü’nün 2015/81E. sayılı icra dosyası üzerinden yapılan icra takibi 5.614,05-TL asıl alacak üzerinden başlatılmış olduğu görülmektedir. Buna karşılık hangi faturaların anılan icra takibine konu edildiği anlaşılamamaktadır.
Dosyalara sunulan aboneliğin tüketim ekstresi (geçmiş dönem fatura detayları) incelendiğinde, birleşen dava konusu edildiği düşünülen ve bir önceki paragrafta bahsedilen 2013/01-2014/12 dönemi faturaları dışında, 2012/07-2012/12 dönemleri arasındaki 6 adet faturanın da ödenmemiş olduğu görülmektedir. Ancak bu faturaların toplam tutarının 8.298,66-TL olduğu halde icra takibinin 5.614,05-TL asıla alacak üzerinden başlatılmış olmasının nedeni anlaşılamamıştır. Dosyaya sunulan tüketim ekstrelerinden, 2012/07-2012/12 dönemi faturalarının çeşitli kombinasyonları denenerek icra takibinde asıl alacak miktarı olarak belirtilen 5.614,05-TL- tutarıma ulaşılmaya çalışılsa da hesaplamalar sonucunda bu tutara ulaşılamadığı…” bildirilmiştir.
Ek Bilirkişi raporuna karşı davacı vekili 29/12/2018 tarihli itiraz dilekçesi sunmuş ve ” kapatma dilekçesi olarak kabul gören ve işlem numarası 800345749 olan dilekçesinin 2011 yılına değil 23/07/2013 tarihine ait olduğunu, bunun müvekkil şirketin 13/04/2018 tarihli müzekkere cevabı ekinden anlaşıldığı davalı tarafın 2011 yılında aboneliğini kapatmaya yönelik bir dilekçesinin mevcut olmadığını dosyada borç dönemlerinin ayrıntılı belirtildiğini dosyaya sunulduğunu, davalının yaptığı devrin aboneliğin iptaline sebep olmadığını belirterek ek rapora itiraz etmiştir.
Bilirkişi raporuna yönelik davacı tarafın itirazları üzerine dosya üzerinde yeniden bilirkişi heyetince incelemesi yaptırılmıştır.

2. Elektrik ve Elektronik Mühendisi Bilirkişi Melike Özlem Bilgili ve Nitelikli Hesap Uzmanı Bilirkişi Lütfiye Yazkan Bilgin tarafından düzenlenen 28/06/2019 tarihli ön , 19/11/2020 tarihli kök ve 02/04/2022 tarihli ek raporlarında özetle: “…Davacı ile davalı arasında 03.08.2010 tarihinde Elektrik enerji satış sözleşmesi imzalanarak, 73021458 nolu sayaç takılarak elektrik aboneliği yapıldığı, Söz konusu Aboneliğin olduğu adresteki işyerini davalının 14.03.2011 tarihinde dava dışı ANK.KUM.TİC.LTD.ŞTİ firmasına devir ettiği (ruhsat devir belgesi) anlaşılmaktadır. Dosyaya sunulan tüketim ekstrelerinden, davalı aleyhine başlatılan icra takip tutarlarındaki faturaların ve dönemlerinin tablodaki gibi olduğu tespit edilmiştir.
Bu Tablolara göre, 07/2012 – 01/2014 arasındaki 17 adet faturanın davalı tarafından ödenmediği gerekçesi ile icra takibine geçildiği anlaşılmaktadır. Ancak 2015/82 esas sayılı takibe konu tutarın tabloda görüldüğü gibi 23.076,30 TL değil 22.431,64 TL olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, söz konusu aboneliğin davalı tarafından iptal ettirilip ettirilmediği ile ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda öncelikle taraflar arasında imzalanan sözleşme ve abonelik iptali ile ilgili kanun ve yönetmeliklerin ilgili maddelerine bakılması gerektiği açıktır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin fesih ve sona ermesi maddeleri aşağıdaki gibidir.
Madde 9 Sözleşmenin Feshi: Taraflardan biri bu sözleşme hükümlerine veya (8.) maddede belirtilen hükümlere uymaz ise, diğer taraf yazılı olarak sözleşmeyi yürürlükten kaldıracağı hususunda bilgi verir ve sözleşmenin yürürlükten kaldırılması için ileri sürülen nedenler (15 gün) içinde ortadan kaldırılmazsa elektrik alış -verişine son verilir.
Madde 13 Sözleşmenin Süresi: İşbu sözleşme süresi: Müşteriye cereyan verme tarihinden itibaren bir yıldır. Sürenin dolmasından en az bir ay evvel taraflardan birisi sözleşmenin feshi hususunda yazılı müracaatta bulunmadığı taktirde sözleşme her defasında kendiliğinden aynı şartlarla ve bir yıl için uzatılmış sayılır.
Davalının imzalamış olduğu Elektrik Aboneliği Perakende satış sözleşme maddelerinden anlaşılacağı üzere; Davalının söz konusu Elektrik Aboneliğini iptal ettirmek için yazılı olarak başvurarak aboneliğini iptal ettirmesi gerektiği açıktır. Davalı abone olurken 1.920,00 TL güvence bedeli ödemesinde bulunmuş olup, Abonelik iptal edilirken de bu güvence bedellerinin iadesi ve ilişkin kesme belgesinin düzenlenerek aboneliğin iptal ettirilmesi gerektiği açıktır.
Davalı tarafından 23.07.2013 tarihinde Davacının ÇUBUK işletme müdürlüğüne yazılan dilekçede; “…İşyeri devir işlemini yaptıktan sonra, idarenize müracaat ederek sayacın kesilmesini istedim. Bugüne dek sayaç benim olarak devam edip borçlu olarak kesinti yapılmadan çalışmaktadır, buda benim mağduriyetime sebep vereceğinden kesilmesini defalarca telefonla ihbarda bulundum, hala sayaç kesik olduğu için çalışmaktadır…..” Şeklinde belirtmiştir.
Davalının bu dilekçeyi 23.07.2013 tarihinde verdiği, dilekçesinde işyerini devir ettiği 14.03.2011 tarihinden sonra sayacın kesilmesini istediğini belirttiğini ifade etmektedir.
Ancak; dosyada ne davalı tarafından nede davacı tarafından böyle bir başvuruya ilişkin dilekçenin sunulmadığı, davalının böyle bir başvurum var dediği, ancak davacının da böyle bir başvuru olmadığını belirttiği sabittir.
Birleşen dosyaya davalı tarafından verilen 11.07.2016 havale tarihli dilekçe ekinde sunulan 2 adet belge incelendiğinde, bu belgelerin Davacı ekranlarına ait ekran görüntüleri olduğu görülmektedir.
1.Belgeye göre (GENEL BAKIŞ) açıklamalı 28.07.2011 tarihinde 15:41:24 zamanında davalıya ait abonelikle ilgili telefon açıldığı ve görüşmenin 15:42:27 zamanında YANİ 1 DAKİKA 3 saniyelik görüşme neticesinde kapatıldığı görülmektedir. BU BELGEYE GÖRE DİLEKÇE İLE BİR BAŞVURU OLMADIĞI TELEFONLA ARAMA YAPILDIĞI NETTİR. BU ARAMANIN HİZMET BİLET NO 8000271653 OLARAK GÖZÜKMEKTEDİR.
2.Belgeye göre (MÜŞTERİYE GENEL BAKIŞ) açıklamalı farklı bir ekran görüntüsü yer almakta olup, burada 8003453749 işlem numarası ile bir dilekçe verildiği sabit olmakla birlikte, bu dilekçenin tarihi ve içeriğine ilişkin bir bilgi görünmemektedir. (Davacı yan 29.12.2018 havale tarihli dilekçesinde bu 8003453749 işlem numarasının tarihini 23.07.2013 olarak belirtmiş olup, bu tarihin davalı tarafından Davacının Çubuk İşletme müdürlüğüne vermiş olduğu dilekçe tarihi ile aynı olduğu anlaşılmaktadır.
Özetle, Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelere göre, davacı tarafından icra takibi yapılan 0010029099998 sözleşme nolu aboneliği iptal ettirdiğine dair dosyaya davalı tarafından aboneliğin iptal ettirdiği yönünde herhangi bir belge sunamadığı,
Ancak; 23.07.2013 tarihinde tam olarak abonelik iptalinden bahsedilmese de, dilekçe de aboneliğin iptali meramını davalının dile getirdiği sabit olup, İcra takibi yapılan faturalara bakıldığında, 23.07.2013 tarihinden sonra 5 ay daha davalı aboneye fatura tahakkuk ettiği görülmektedir. Bu durumda, davalı tarafından 23.07.2013 tarihinde verilen dilekçe ile ilgili davacı tarafın ne gibi işlemler yaptığına dair dosyaya bilgi kazandırması gerektiği açıktır. …”
Ek rapor nihayetinde; “…EnerjiSa … Elektrik Perakende Satış A.Ş.’ye yazılan müzekkereye cevaben”İlgide kayıtlı müzekkerenize istinaden kayıtlarımızda yapılan araştırma neticesinde, istenilen çağrı merkezi kayıtları çağrı saklama süresi yıl olarak görüntülenmektedir. Bu durumda zaman aşımına uğramış olduğundan ses kayıtlarına ulaşılamamaktadır.” denildiği,
… İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden 25.02.2015 tarihinde başlatılan icra takibinin 2012 yılı Temmuz ayına ilişkin gecikme faizi ve 2012 Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayına ilişkin fatura bedellerine olduğu, davalının bu dönemde aboneliğini iptal ettiğini gösterir kayıtlara ulaşılamadığı,
… İcra Müdürlüğü’nün 2015/82 sayılı dosyası üzerinden 25.02.2015 tarihinde başlatılan icra takibinin 2013 yılı Şubat ayına ilişkin gecikme faizi, 2013 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık, 2014 yılı Ocak ayına ilişkin fatura bedellerine ilişkin olduğu, davalının bu dönemde aboneliğini iptal ettiğine ilişkin 23.07.2013 tarihli dilekçesinin mevcut olduğu,
Sayın mahkemece davalının 2012 yılı Temmuz ayından önce aboneliğini iptal ettiği kanaatine varılması halinde asıl ve birleşen davaya konu … İcra Müdürlüğü’nün … ve 2015/82 sayılı dosyaları bakımından itirazın iptali isteminin reddi gerekeceği,
Davalının 23.07.2013 tarihli dilekçesi ile aboneliğin iptal edildiği kanaatine varılması kanaatine varılması halinde ;Asıl davada … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin asıl ve fer’ilerinin tamamına yönelik itirazın iptali gerekeceği,
Birleşen davada ise … İcra Müdürlüğü’nün 2015/82 sayılı dosyası üzerinden başlatılan 29.886,49 TL tutarlı icra takibinin 14.199,40 TL’lik kısmına yönelik itirazın iptali gerekeceği, ” bildirilmiştir. İkinci heyetten alınan bu son ek rapor yargıtay denetimine açık ve karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Emsal Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 24/02/2020 gün ve 2019/5794 E, 2020/1626 Karar sayılı ilamında; “…Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre, abonelik iptal ettirilmedikçe, o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz gibi abonelik bedellerinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur. Nitekim, aynı ilkeler HGK’nın 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 E.-239 K.sayılı ilamında da benimsenmiştir….
Davacının, elektrik tüketim bedeline esas faturaların uzun bir süre ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmesi gerekirken, emredici hükme aykırı davranarak elektriği kesmemesi davacı açısından müterafik kusur teşkil etmektedir. Ancak; bu kusur, tüketilen enerji bedelinin aslından davalıların sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Olsa olsa abonenin normal tüketim bedeli dışında, gecikme zammından en fazla yasal faize kadar indirim gerektirir.
Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, öncelikle Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddesi ve abonelik sözleşmesi uyarınca elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi, elektriğin kesilmesi gereken tarihten önceki tüketim yönünden faiz dahil borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise, davacının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bunun da ancak davalılar için gecikme zammından indirim sağlayacağı (abonelik sözleşmesinde gecikme zammının alınacağına dair hüküm var ise), bu indirimin de en fazla yasal faize kadar olacağı gözetilerek, davacı kurumun davalılardan isteyebileceği gerçek alacak miktarının duraksamasız belirlenmesi noktasında, elektrik tarifeleri ve tüketim konusunda uzman elektrik mühendisi bilirkişiden Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde ilamları mevcuttur.
Toplanan delillere göre; davacı ile davalı arasında 03/08/2010 tarihinde Elektrik enerjisi satış sözleşmesi imzalanarak 73021458 numaralı sayaç takılarak elektrik aboneliği yapıldığı, söz konusu aboneliğin olduğu adresteki iş yerini davalının 14/03/2011 tarihinde dava dışı ANK.KUM.TİC.LTD.ŞTİ firmasına devrettiği, davacının 07/2012-01/2014 tarihleri arasındaki 17 adet faturanın davalı tarafından ödenmediği gerekçesiyle icra takibine geçtiği, davalını icra takiplerine itiraz etmesi üzerine takiplerin durduğu ve huzurdaki iş bu itirazın iptali davasını açıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın söz konusu aboneliğin davalı tarafından iptal ettirilip ettirilmediği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelere alınan bilirkişi raporlarına göre, davacı tarafından icra takibi yapılan 0010029099998 sözleşme nolu aboneliği iptal ettirdiğine dair dosyaya davalı tarafından aboneliğin iptal ettirdiği yönünde herhangi bir belge sunamadığı, davacının elektrik bedellerini talep etmekte haklı olduğu anlaşılmış, bu kapsamda yönetmelikte belirtildiği şekilde bilirkişilerce hesaplama yapılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan rapor doğrultunda;
Asıl dava yönünden; … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 5.614,05-TL’lik asıl alacak, ((104,17+2.237,19=) 2.314,36-TL gecikme faizi toplamından %20 davacının mütefarik kusur indirimi yapıldığında kalan) 1.873,09-TL işlemiş faiz 402,73-TL KDV olmak üzere toplam 7.889,87-TL alacakla ilgili olarak borçlunun itirazlarının iptali ile iptali ile takibin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (16,80) yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişen oranlarda gecikme faizi ile takibin devamına,
Birleşen dava yönünden; … İcra Müdürlüğünün 2015/82 Esas sayılı dosyasında 9.944,03-TL’lik asıl alacak, (3.704,56-TL gecikme faizi toplamından %20 davacının mütefarik kusur indirimi yapıldığında kalan) 2.963,65- TL işlemiş faiz, 550,80-TL KDV olmak üzere toplam 13.458,48-TL alacakla ilgili olarak borçlunun itirazlarının iptali ile takibin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (16,80) yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişen oranlarda gecikme faizi ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen miktar üzerinden İİK 67/2 md gereği %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Asıl davanın Kabulü ile, … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 5.614,05-TL’lik asıl alacak, ((104,17+2.237,19=) 2.314,36-TL gecikme faizi toplamından %20 davacının mütefarik kusur indirimi yapıldığında kalan) 1.873,09-TL işlemiş faiz 402,73-TL KDV olmak üzere toplam 7.889,87-TL alacakla ilgili olarak borçlunun itirazlarının iptali ile iptali ile takibin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (16,80) yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişen oranlarda gecikme faizi ile takibin devamına,
İ.İ.K.’nun 67/2. maddesi gereğince alacağın %20’si oranında (1.577,97-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 570,95 TL harçtan peşin alınan 142,74 TL harcın mahsubu ile eksik 428,21 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan harçlar dahil aşağıda dökümü yapılan ve UYAP sistemi üzerinden de görüleceği üzere toplam 2.459,69 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
2-Birleşen Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı Davanın Kısmen Kabulü ile, … İcra Müdürlüğünün 2015/82 Esas sayılı dosyasında 9.944,03-TL’lik asıl alacak, (3.704,56-TL gecikme faizi toplamından %20 davacının mütefarik kusur indirimi yapıldığında kalan) 2.963,65- TL işlemiş faiz, 550,80-TL KDV olmak üzere toplam 13.458,48-TL alacakla ilgili olarak borçlunun itirazlarının iptali ile takibin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (16,80) yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişen oranlarda gecikme faizi ile takibin devamına, Fazlaya İlişkin talebin Reddine,
İ.İ.K.’nun 67/2. maddesi gereğince alacağın %20’si oranında (2.691,69-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 919,34 TL harçtan peşin alınan 510,39 TL harcın mahsubu ile eksik 408,95 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının yapmış olduğu peşin ve başvuru harcı toplamı 539,59 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktara göre hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktara göre hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23.05.2022