Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/323 E. 2022/22 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/323 Esas
KARAR NO : 2022/22

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/02/2011
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 11/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Milli Savunma Bakanlığı ile Biyosensörler projesi işi için 11/03/2009 tarihli sözleşme imzalandığını, iş tanımının proje istekleri tanımlama dökümanında belirtilen mal ve hizmetlerin belirtilen şartlar dahilinde sağlanması olduğunu, bu işin sözleşme çerçevesinde yerine getirilmesi için davalı ile 23/12/2009 tarihli “Araştırma ve Geliştirme Projesi Hizmet Sözleşmesi “‘nın imzalandığını, yürütülecek proje çalışmalarının MSB’nin uygun gördüğü şekilde yapılacağı, yapılmaması halinde sözleşmenin feshine neden olabileceği gibi belirtilen tarihten önce kendisine yapılan tüm ödemelerin iadesinin talep hakkını doğuracağını davalının ise sözleşmede belirtilen yükümlülükleri yerine getirmediğini, 08/12/2012 tarihli ihtarname ile 15 günlük ek süre verildiğini, 09/10/2010 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeni ile 29/02/2011 tarihli ihtar ile tek taraflı olarak sözleşme fesh edilerek ödenen 45.500,00 USD’nin iadesinin istendiğini, projenin gerçekleştirilmesi için gerekli tüm destek cihaz ve labaratuvar ihtiyacının müvekkili tarafından karşılandığını ileri sürerek ödenenin temerrüt tarihi olan 30/12/2010 tarihli TL karşılığından 20.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşme nedeni ile görev yapmakta olduğu Gazi Üniversitesi Rektörlüğü’ne başvuruda bulunduğunu, Hacettepe Üniversitesi Teknopot alanında proje ortaklığı yapabilmek için izin talebinde bulunduğunu, gerekli izinlerin verildiğini, davacının sözleşmede belirlenen cihaz ve sarf malzemesinin temin etmediğini, güvenli alt yapının oluşturulmadığını, bu hususun davacıya bildirildiğini ödemelerin aksatıldığını, sözleşmenin feshedileceğinin bildirilmesi üzerine davacı tarafından ihtar gönderildiğinin davacının haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmenin feshi nedeni ile ödemenin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizin 13/11/2014 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2015/1535 esas 2015/6614 karar sayılı ilamı ile, “Sözleşmenin 8. maddesinde düzenlenen ve projenin davalıdan kaynaklanan nedenlerle MSB’nin uygun gördüğü şekillerde yapılmaması halinde durumun kendisine bildirimini müteakip belirtilen tarihten önce kendisine yapılan tüm ödemeleri geri vereceğine dair cezai şart koşullarının somut olayda gerçekleşmediği, dosya kapsamına göre davalı taşeronun sözleşme kapsamındaki ediminin bir kısmını ifa ettiği ve yapılan işlerin MSB tarafından onaylandığı, fesihte davalının kusurlu olduğunu kabule elverişli kanıt bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece konunun uzmanı bilirkişi kurulundan rapor alınarak davalının yapmış olduğu işin bedeli saptamalı, çekişme konusu olmayan ödemeler düşülerek sonucuna göre bir karar verilmesidir. Diğer yandan davacının yaptığı masrafların bilirkişi ücreti ve harçların da hükümde eksik değerlendirildiği anlaşıldığından tüm bu nedenlerle kararın bozulması” gerektiğinden bahisle karar bozulmuş, Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 18/01/2017 tarihli raporda, sözleşmede tamamlanan her safhanın karşılığı danışmanlık ücreti tam olarak belirlenmediğinden hizmet süresi ve safha süresi gözetilerek 10 aylık danışmanlık bedelinin 54.166,66 USD olduğu, davalının kabul ettiği ödemelerin düşülmesi halinde davalının 34.666,66 USD bakiye alacağının bulunduğu, ihtilaflı 7.000,00 USD’nin ödendiğinin de kabul edilmesi halinde 27.666,66 USD bakiye alacağının bulunduğu bildirilmiştir. Bilirkişi heyetinden alınan 29/05/2017 tarihli ek raporda, bilirkişiler kök rapordaki beyanlarını tekrar ettiklerini bildirmişlerdir. Raporda, hesaplamanın süre yönünden afaki olarak yapılması nedeni ile rapora itibar edilmemiştir.
Nitelikli hesaplama bilirkişisi ile konusunda uzman iki adet öğretim görevlisinden oluşan bilirkişiden oluşan heyetten alınan 22/02/2021 tarihli raporda, bozma ilamında belirtilen davalı tarafından tamamlandığı belirlenen literatür tarama ve tasarım aşaması, birinci altı aylık proje faaliyetleri raporu, teknik alt yapı raporu, kavram geliştirme raporuna ilişkin hizmet bedelinin 32.500,00 USD olduğu, davalıya yapılan 26.500,00 USD ödeme karşısında davacının davalıdan alacağının bulunmadığını, ancak davalı tarafından düzenlenen ve MSB’na sunulan raporların bakanlık tarafından uygun bulunmamasında davalının kusuru bulunduğundan davalının kusuru çerçevesinde talep edebileceği bedelden yapılacak indirimin takdirinin Mahkemede olduğuna ilişkin kanaat bildirilmiştir. Ödemeye ilişkin ceza dosyasının akıbetin araştırıldıktan sonra taraf itirazlarını giderir mahiyette bilirkişi heyetinden alınan 05/10/2021 tarihli ek raporda, davalıya yapılan çekişmesiz ödeme miktarının 19.500,00 USD olduğu, Yargıtay bozma ilamında davalının gerçekleştirdiği belirtilen işlerin bedelinin 32.500,00 USD olduğu, MSB tarafından onaylanan raporların davalı tarafından hazırlanmadığını, davalı tarafından hazırlanan raporların ise BSB tarafından kabul edilmediğini, bundan dolayı davalının davacı firmaya katkısının bulunmadığı yönünde kanaat bildirmişlerdir. Raporlar, bozma ilamında belirtilen hesaplama yöntemine uygun düzenlenmekle ve bilirkişilerin uzmanlıkları göz önüne alınarak oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır. Ancak, feshin davalının kusuru ile gerçekleştiğine ilişkin nitelendirmeye aşağıda açıklanacağı üzere itibar edilmemiştir.
Hükme esas alınan ikinci bilirkişi raporunda, yapılan işlerin projenin basamaklarına göre ağırlık oranları esas alınarak yapılan hesaplamaya göre, bozma ilamında belirtilen davalı tarafından tamamlandığı belirlenen literatür tarama ve tasarım aşaması, birinci altı aylık proje faaliyetleri raporu, teknik alt yapı raporu, kavram geliştirme raporuna ilişkin hizmet bedelinin 32.500,00 USD olduğu belirlenmiştir. Davalıya yapılan ihtilafsız ödeme bedeli ise 19.500,00 USD’dir.
Davalının 7.000,00 USD bedelli ödemeye ilişkin tediye makbuzunun sahteliği iddiası ile ilgili olarak Ankara …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas 2021/165 karar sayılı ilamı ile, suça konu tediye makbuzlarının fotokopi belgelerden ibaret olması ve asıllarının ele geçirilemediğinin anlaşılması karşısında, unsuları oluşmayan özel belgede sahtecilik suçundan sanığın beraatına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu hali ile bu miktardaki ödeme ihtilaflı bulunmakta ve mevcut deliller karşısında ödemenin yapıldığının ispata elverişli delillerle ispatlanamadığı değerlendirilmiştir.
Sözleşme gereği davalıya yapılacak ödemeler her ne kadar Milli Savunma Bakanlığı’nın onayına bağlı değil ise de, sözleşmede yer alan cezai şart hükmü uyarınca davacının yazılı başvurusu üzerine davalının makine ve teçhizat hariç yapılan ödemelerin iadesini kabul ettiği belirtilmiştir. Davacı her ne kadar yapılan işin MSB tarafından kabul edilmemesi nedeni ile yapılan ödemenin iadesi talebi ile eldeki davayı açmış ise de, Yargıtay bozma ilamı ile MSB tarafından düzenlenen kronolojiye ilişkin belgelerde projenin tasarıma ilişkin birinci aşamasında davalının MSB tarafından onaylanan bir kısım işleri yaptığını, yapılan bu işlerin bedelinin belirlenip yapılan ödemeden düşülerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini bildirmiş, Mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur. Kronolojiye ilişkin imzalı evrak da gözetildiğinden davalının yapmış olduğu işlerin bedelinin 35.000,00 USD olduğu, davalıya yapılan ödemenin ise 19.500,00 USD olduğu, bu hali ile davalıya yapılan fazla ödeme bulunmadığı anlaşılmakla hükme esas alınan rapordaki bu yöndeki belirlemeye itibar edilmeyerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.-
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 673,30 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 6.876,10 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 89,20 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Kasada bulunan makbuz asıllarının kararla birlikte ibraz eden tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay Temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/01/2022

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]