Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/242 E. 2022/609 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/242
KARAR NO : 2022/609
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/03/2016
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
K.YAZIM TARİHİ : 19/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;11.03.2016 tarihinde sürücü …”’ın idaresindeki … plaka sayılı aracın ön kısmıyla yolda yaya olan müvekkillerinin oğlu …’e çarpması sonucu müvekkilinin tek çocuğunun hayatını kaybettiğini, … plakalı aracın davalı … tarafından ZMMS poliçesinin yapıldığını, davacıların destekten yoksun kaldıklarını, sürücü …’ın asli kusurlu bulunduğunu belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacı anne ve babanın her biri için 100,00.’er TL. destekten yoksun kalma tazminatı ile 50.000,00.’er TL. manevi tazminatın (sigorta şirketinden manevi tazminat talebi bulunmamaktadır) sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren diğer davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili nezdinde 27.05.2015/2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu belirterek, poliçeden dolayı sorumluluğu kusur oranına göre 310.000 YTL ile sınırlı olduğunu, adli tıp kurumundan kusur raporu alınarak aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasına, müvekkiline sigortalı aracın kusurlu bulunması ve ödeme kararı verilmesi durumunda sorumluluğun azami limit ile sınırlı olacağına, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacının aynı kaza nedeniyle … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında maddi ve manevi tazminat davası açtığından derdestlik itirazında bulunduklarını, olayla ilgili savcılık dosyasından kusur raporu dahi alınmadığını, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma dosyasının sonucunun beklenilmesini, kazanın maktulün kusurlu davranışı sonucu meydana geldiğini, kazanın maktulün aniden müvekkilinin önüne çıkması ve müvekkile ait araca çarpması sonucu meydana geldiğini, olayda müvekkilinin alkolün etkisinde olmadığını ve hız limitlerine uygun hareket ettiğini, kaza mahallinin 5-10 metre gerisinde yaya geçidi olduğunu, istenen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek öncelikle derdestlik nedeniyle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Turz. Rentacar Taşımacılık ve Nak. San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin aracın uzun süre kiraya vereni olup KTK uyarınca sorumlu olmadığını, müvekkilinin araç kiralama işi yaptığını ve aracı 36 ay süre ile dava dışı … Doğalgaz Elektrik EAnerji üretim Ltd. şti.ne kiraladığını ve aracın 22.05.2014 tarihinde teslim edildiğini ve bir sorumluluğu bulunmadığını belirterek husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Doğalgaz Dağıtım ve Elektrik Enerjisi Üretim A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle ; 11.03.2016 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazasında müvekkili şirketin herhangi bir ihmali, hatası veya kusuru bulunmadığını, söz konusu kazanın müvekkili şirket çalışanı Muhammet … tarafından yapıldığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için müvekkilinin işleten sıfatını haiz olduğu düşünülse dahi olayda bir kusuru, ihmali veya hatası bulunmadığından hukuki sorumluluğu bulunmadığını belirterek, ihbar olunan müvekkili hakkında hüküm kurulmamasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … vekili … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 18/02/2016-08/02/2017 tarihleri arasındageçerli olmak üzere 2914757 numaralı kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, trafik poliçesinin ise davalı …Ş.’de sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmayıp ihbar talebinin reddini talep ettiklerini, kusur durumunun Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından tespitini istediklerini, davacının varsa gerçek zararının belirlenmesi gerektiğini, davacı murisinin gelir durumunu resmi belgelerle ispatlaması gerektiğini, ihbar talebinin haksız ve mesnetsiz olduğundan bahisle reddini talep etmiştir.
ISLAH:Davacılar vekili 29/04/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle, maddi tazminat talebini 184.495,10 TL olarak ıslah ettiğini bildirmiştir.
DELİLLER:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebidir.
Tarafların göstermiş oldukları delilleri toplanılmış; nüfus kayıt örnekleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin evraklar, SGK yazı cevabı, davalıya ait aracın mülkiyet durumuna ilişkin yazı cevabı, Trafik Tespit Tutanağı örneği, Sigorta Poliçe örneği, Adli Tıp Kurumundan kusur raporları, aktüerya bilirkişisinden hesap raporu aldırılıp dosya arasına alınmıştır.
… C.Başsavcılığı’nca alınan Adli Tıp Kurumu İstanbul Adli Tıp Grup Başkanlığı İstanbul Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 17/06/2016 tarihli raporunda; kaza tespit tutanağından kaza mahallinin meskun mahal olduğunu, yolun bölünmüş yol, zeminin asfalt kaplama, yol yüzeyinin kuru, havanın açık, vaktin gündüz, yolun eğimsiz düz, yol genişliğinin 13 m olduğunu, çarpma noktasının yolun gidiş istikametine göre solunda bulunan orta refüje 0,75 cm mesafede olduğunu, yayanın kaza sonrası konumunun çarpma noktasına 32 m mesafede, … plaka sayılı otomobilin kaza sonrası konumunun yayaya 40 m mesafede olduğu görüldüğünü, şüpheli sürücü … ifadesinde; … plaka sayılı araçla … Merkezden Ankara istikametine Ankara Bulvarı üzerinde orta şeritte 60 km hızla seyir halinde olduğunu, aracında …’nın yolcu olarak bulunduğunu, … Devlet Hastanesi Acil Servisi geçtikten sonra yaklaşık olarak 20 metre sonra … Devlet Hastanesi Başhekimlik binasını civarında plakasını alamadığı beyaz halk otobüsünün yolcu olmak için orta şeritte durduğunu ve yolcuyu aldıktan sonra hareket ettiğini, yolun sağ şeridinde yol boyunca araç parklarının mevcut olduğunu, otobüsün orta şeritte durması üzerine sol şeride geçmek isterken bir anda otobüsün önünden … isimli şahsın aracının önüne fırladığını, aracının hemen frenine bastığını, fakat mesafenin yakın olması sebebiyle aracının durmadığını ve …’e aracının ön kısmıyla çarptığını, yaklaşık olarak 20-25 metre sonra aracını yolun sağına çekerek durduğunu ve yaralı şahsın yanına gittiğini beyan ettiğini, tanık Faruk Arslan ifadesinde; … … Üniversitesi yerleşkesi hizasından yolun karşısında bulunan … Devlet Hastanesine geçecek olduğunu, orta refüjde beklediği sırada … merkez istikametinden Ankara istikametine doğru bir Özel halk otobüsünün beklemekte olduğunu, otobüsün önünden erkek bir şahsın karşıya geçmek için yola çıktığını, … merkezinden Ankara istikametine giden gri renkli bir aracın yolun sol şeridinden seyir halinde iken şahısa çarptığını, gürültü ile olayın olduğu yere döndüğünde yaralı şahsın takla atarak yolda sürüklenmekte olduğunu, yolun üç şeritli bir yol olduğunu, en sağ şeridde otoların park halinde olduğunu, otobüsün yolun orta şeridinde durmakta olduğunu, çarpan aracın da en sol şeridden seyir halinde olduğunu, tam dikkat etmediğinden aracın hızı hakkında tam bilgi veremeyeceğini beyan ettiğini, dosyanın tümüyle incelenmesinde; Trafik kazası tespit tutanağı, şüphelinin, müştekinin ve tanıkların ifadeleri, kamera görüntülerinin ve kaza mahallini gösterir fotoğrafların bulunduğu CD içeriği, mevcut veriler ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak kazanın yukarıda “Olay” bölümünde anlatılan şekilde meydana geldiğini, sürücü …’ın olay yerinde seyrini meskun mahal şartlarını ve yol üzerinde duraklayan aracı dikkate alarak sürdürmesi, sağ tarafından taşıt yoluna giren yayaya çarpmadan önce etkili tedbir alması gerekirken etkili tedbir almayıp sevk ve idaresindeki otomobilin yayaya çarptığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmekle tali kusurlu olduğunu, müteveffa yaya …’in karşıdan karşıya geçmeden önce yolu kontrol etmesi, gelen araçların hız ve yakınlık durumlarını dikkate alıp araçlara ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken yolu yeterince kontrol etmeyip, yol üzerinde duraklayan aracın önünden geçip, sol tarafından gelen otomobile ilk geçiş hakkını vermeden karşıdan karşıya geçmek isteyip, gelen otomobilin kendisine çarptığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmekle asli kusurlu olduğunu, olayda; sürücü …’ın tali kusurlu, müteveffa yaya …’in asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesince alınan Adli Tıp Kurumu İstanbul Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 12/07/2018 tarihli raporunda; sürücü …’ın idaresindeki otomobil ile olay mahalli yolda seyir halinde iken hızını mahal şartlarına göre ayarlaması, gerek kendi gerekse tanık ifadelerinde anılan önünde kendisiyle aynı istikamete seyir halinde olup bu mahalde duraklayan otobüsü dikkate alarak bu otobüsün sol yanından geçişini müteyakkız ve hız azaltarak yapması, müteveffa yayayı zamanında fark edip bu yayaya karşı ikazda bulunup, çarpmamak adına zamanında etkin fren ve direksiyon tedbirine başvurması gerekirken bu hususlara riayet etmeksizin mahal şartlarının üzerinde bir hızla seyrederek müteveffa yayaya çarparak karıştığı olayda; dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları ile tali kusurlu bulunduğunu, yaya …’in, olay mahalli yolda karşıdan karşıya geçmek üzere kaplama içerisine giriş yapmadan ve geçişi esnasında evvel yol üzerinde seyir halinde olan araçların hız yakınlıklarına ilişkin gerekli ve yeterli kontrolleri yapması, duramayacak kadar yaklaşmış olan araçlara ilk geçiş hakkını verdikten sonra dikkatli ve kontrolleri bir şekilde geçişini yapması gerekirken bu hususlara riayet etmeksizin görüşün kısmen kapalı olduğu bir alandan (yolun sağında duraklayan otobüsün önünden) yaklaşan Sürücü idaresindeki aracın hız ve mesafesine ilişkin gerekli kontrolleri yapmaksızın hatalı ve kontrolsüz geçiş yaparak kendi can güvenliğini tehlikeye atarak aracın çarpmasına maruz kaldığının anlaşıldığını, meydana gelen olayda; dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları ile asli kusurlu bulunduğunu, sürücü …’ın, tali kusurlu olduğunu, müteveffa yaya …’in asli kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 20/03/2017 tarihli raporunda; Sürücü … meskun mahalde gündüz vakti sevk ve idaresindeki otomobil ile bölünmüş tek yönlü cadde üzerinde sol şeritte, seyri esnasında, çarpma noktasından sonra yayayı 32m. kadar ileriye düşürmüş olduğunu, yayanın zemine düştüğü noktadan 40m.ileride otomobilinin duruşa geçtiğinden anlaşıldığı üzere, mahal şartlarına uygun olmayan hızı ile olay mahalline geldiğinde, seyrine göre sağından karşıya geçmek için duraklayan halk otobüsünün önünden yola giren yayaya tedbirde gecikerek çarptığı olayda tali kusurlu olduğunu, yaya …. meskun mahalde gündüz vakti karşıya geçmek için can güvenliği açısından yakınında bulunan yaya üst geçidini kullanmadığını, olay mahallinde kural gereği ilk geçiş hakkına haiz gelen aracın hız ve mesafesini dikkate almadan kendi can güvenliğini tehlikeye atacak tarzda, duraklayan halk otobüsünün önünden kontrolsüzce yola girip sürücü …’ın kullandığı aracın sol şerit üzerinde sadmesine maruz kaldığı kazadaki tedbirsiz, dikkatsiz davranışı ve kural dışı hareketiyle K.T.K’nun 68/b-3 maddesi gereğince, asli kusurlu olduğunu, olayda; Sürücü … ’ın %25 (Yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğunu, yaya … … …’ın %75 (Yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Aktüer Bilirkişiden alınan 11/06/2019 tarihli raporda; Tazminat hesabını PMF-1931 mortalite tablosu esas alınarak progressif rant usulüne yapıldığını, Müteveffanın … Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Büro yönetimi 12. Sınıf öğrencisi olduğunu, öğrenim belgesi (transkript) (2015/2016 1. Dönem ortalama puanı 88,88’dir) ve ÖSYM’nin 25.07.2016 tarihli yazısı ve ekinde gönderilen sınavsız ön lisans programına geçiş hakkına ilişkin liste dikkate alındığında müteveffanın ileride en az ön lisans bölümüne girip, buna göre normal şartlarda liseden 30.06.2016 tarihinde mezun olacağını, 2 yıllık yüksek okula 2016 yılı Eylül ayında kayıt yaptırıp normal şartlarda 30.06.2018 tarihinde yüksek okuldan (ön lisans) mezun olacağını, 3 ay iş aradıktan sonra 01.10.2018 tarihinde bir iş bulup çalışmaya başlayacağı ve asgari net ücretin 1,5 katı tutarında bir gelir elde edebileceği düşünülerek tazminat hesabında Aktif döneminde asgari net ücretin 1,5 katı tutarında, pasif döneminde AGİ”’siz asgari net ücret esas alındığını, müteveffanın eğer yaşamış olsaydı 1 yıllık askerlik vazifesini 01.01.2020- 31.12.2020 tarihleri arasında yapacağını, askerlik dönüşü 1 ay istirahat ettikten sonra 01.02.2021 tarihinde yeniden çalışmaya başlayacağının kabul edildiğini, dosya kapsamından davacılara yapılmış ve rücuya tabi bir kurum ödemesine tesadüf edilmediğini belirtmiştir.

Aktüer bilirkişiden alınan 14/04/2020 tarihli ek raporda; Genel olarak kök rapordaki görüşümüzde bir değişiklik olmadığını, nihai takdir mahkemeye ait olmak üzere müteveffanın not ortalaması nazaran 2 yıllık yüksek okul mezunu olarak memur olarak işe başlayabileceğinin kabul edilmesi halinde; davacı baba …’in destekten yoksun kalma zararının 37.447,71.TL.’dan ibaret olduğunu, davacı annc …’in destekten yoksün kalma zararının 44.803,35.TL.’dan ibaret olduğu belirtilmiştir.
Aktüer bilirkişiden alınan 11/03/2021 tarihli 2. ek raporda; Müteveffanın liseden mezun olup çalışmaya başlayıp asgari net ücret düzeyinde gelir elde edeceğinin kabul edilmesi halinde ; davacı baba … …’in destekten yoksun kalma zararının 34.042,35.TL.’dan ibaret olduğunu, Davacı anne … …’in destekten yoksun kalma zararının 44.064,38.TL.’dan ibaret olduğunu, Müteveffanın yüksek okuldan mezun olup memur olarak atanacağının kabul edilmesi halinde ise ; Davacı baba … …’in destekten yoksun kalma zararının 42.695,91.TL.’dan ibaret olduğunu, Davacı anne … …’in destekten yoksun kalma zararının 57.553,78.TL.’dan ibaret olduğu belirtilmiştir.
Aktüer bilirkişiden alınan 09/06/2021 tarihli 3. ek raporda; Müteveffanın liseden mezun olup çalışmaya başlayıp asgari net ücret düzeyinde gelir elde edeceğinin kabul edilmesi halinde ; Davacı baba … …’in destekten yoksun kalma zararının 39.195,62.TL.’dan ibaret olduğunu, Davacı anne … …’in destekten yoksun kalma zararının 60.458,88.TL.’dan ibaret olduğunu, müteveffanın yüksek okuldan mezun olup memur olarak atanacağının kabul edilmesi halinde ise ; Davacı baba … …’in destekten yoksun kalma zararının 50.335,75.TL.’dan ibaret olduğunu, Davacı anne … …’in destekten yoksun kalma zararının 81.859,00.TL.’dan ibaret olduğunu belirtmiştir.
Aktüer bilirkişiden alınan 10/02/2022 tarihli 4. ek raporda; asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamada müteveffanın 30.06.2016 tarihinde liseden mezun olup 2 ay istirahat ve iş arama süresinden sonra 01.09.2016 tarihinde işçi çalışmaya başlayacağı kabul edildiğini, Maliye Bakanlığından bildirilen maaş üzerinden yapılan hesaplamada ise önceki raporda belirtildiği gibi 30.06.2018 tarihinde yüksek okuldan mezun olup KPSS sınavına hazırlanıp başarı sağlayarak 2 yıl kadar sonra 01.09.2020 tarihinde memur olarak çalışmaya başlayacağı kabul edildiğini, Maliye Bakanlığınca 2 yıllık yüksel okul mezunu bir memurun 2019 yılı 2.nci 6 aylık dönemde 3.499.TL. net maaş alabileceğinin bildirildiğini, 5.929,23.TL gelirin esas alındığını, müteveffanın evlene kadar gelirinin yarısını (2 hisse) kendisine, yarısını (1’er hisseden 2 hisse) anne ve babasına ayıracağını, evlendikten sonra gelirinin 2 hissesini kendisine, 2 hissesini farazi eşine ve 1’er hissesini davacı anne ve babasına ayıracağını, çocuklarının doğumuyla da gelirinin 2 hissesini kendisine, 2 hissesini farazi eşine ve 1’er hissesini farazi çocukları ile anne ve babasına ayıracağını, babanın destekten çıkmasından sonra babanın payını annesine ayıracağı varsayımından hareketle paylaştırma yapıldığını, müteveffanın ihtimalli olarak liseden mezun olup çalışmaya başlayacağı ve yüksekokuldan mezun olup memur olarak çalışmaya başlayacağı ihtimaline binaen 01.09.2016 ve 01.09.2020 tarihinden itibaren elde edeceği asgari net net ücreti/maaşı dikkate alınarak rapor tanzim tarihi itibarıyla (bilinen dönem olarak 2022 yılı sonuna kadar) ede edeceği geliri herhangi bir ıskontaya tabi tutulmaksızın aynen değerlendirildiğini, İşleyecek (Iskontolu) Aktif Kazanç Döneminde, Müteveffanın yine ihtimalli olarak asgari net ücret maaşı esas alınarak yıl ve yıl %10 artırılıp (Kn) aynı şekilde %10 ıskontoya (1/Kn) tabi tutularak müteveffanın aktif ömrünün sonuna kadar elde edeceği gelirinin peşin sermaye değeri destek süresi ve destek payına göre hak sahiplerine pay edildiğini, müteveffanın liseden mezun olup çalışmaya başlayarak gelirinin asgari net ücret olacağının kabul edilmesi halinde Davacı baba … …’in destekten yoksun kalma zararının 55.604,33.TL.’dan ibaret olduğunu, Davacı anne … …’in destekten yoksun kalma zararının 87.605,72.TL.’dan ibaret olduğunu, müteveffanın yüksek okuldan mezun olup memur olarak atanacağının kabul edilmesi halinde ise ; Davacı baba … …’in destekten yoksun kalma zararının 59.659,80.TL.’dan ibaret olduğunu, Davacı anne … …’in destekten yoksun kalma zararının 124.835,30.TL.’dan ibaret olduğunu belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
TBK 49 vd mdleri düzenlemesine göre kusurlu ve hukuku aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Dava, davalı … şirketinin ZMMS sigorta poliçesi ile sigortaladığı aracın sebebiyet verdiği yaralamalı kaza nedeni ile açılan maddi tazminat ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir (2918 sayılı KTK m. 85,91,97, 109, 110 vd; TBK m. 53 vd).
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ZMMS sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Sigorta poliçesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK m. 4 hükmünde yapılan açık düzenleme uyarınca, mutlak ticari dava sayılır. TTK m. 5 hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, bu davada Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir.
2918 sayılı KTK’da ZMMS sigortası ile ilgili ayrıntılı düzenleme yapılmıştır. Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz (8 iş günü) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar (m. 99). Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar. Bedensel zarar meydana gelmesi durumunda daimi veya geçici iş göremezlik nedeni ile tazminat talep edilebilir (TBK m. 54, 55). Ayrıca yasal koşulların oluşması halinde kaza nedeniyle ölüm veya yaralanma halinde manevi tazminat talep edilebilir (TBK m. 56).
ZMMS sigorta poliçesinden kaynaklanan kaza sonucu meydana gelen zararlardan sigorta şirketi azami poliçe teminat limiti dahilinde, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, gerçek zararın tazmini ile sınırlıdır (Yargıtay 11 H.D. 09/06/2003, 2003/269 E, 2003/6111 K,).
Borçlar Kanunu 56. maddesi düzenlemesine göre de bedensel bütünlüğünü zedelenmesi durumunda zarar gören manevi tazminat isteyebilecektir.
Dava ve talep, cevap, tedavi belgeleri, kaza tutanakları, ATK raporları, bilirkişi raporları toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; olaydaki kusur durumu bakımından Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin raporu kusur oranları belirlemekle belirlenen bu kusur durumuna itibar edilmiştir.
2918 sayılı KTK 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alacı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 15/10/2019 tarih, 2016/19555 Esas, 2019/9439 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hâkimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hâkimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir.
Davalı sürücü … 11.03.2016 tarihinde meskun mahalde gündüz vakti sevk ve idaresindeki otomobil ile bölünmüş tek yönlü cadde üzerinde sol şeritte, seyri esnasında, çarpma noktasından sonra yayayı 32m. kadar ileriye düşürmüş olduğu, yayanın zemine düştüğü noktadan 40 metre ileride otomobilinin duruşa geçtiği, mahal şartlarına uygun olmayan hızı ile olay mahalline geldiğinde, seyrine göre sağından karşıya geçmek için duraklayan halk otobüsünün önünden yola giren yayaya tedbirde gecikerek çarptığı olayda tali kusurlu olduğu, yaya … … … meskun mahalde gündüz vakti karşıya geçmek için can güvenliği açısından yakınında bulunan yaya üst geçidini kullanmadığı, olay mahallinde kural gereği ilk geçiş hakkına haiz gelen aracın hız ve mesafesini dikkate almadan kendi can güvenliğini tehlikeye atacak tarzda, duraklayan halk otobüsünün önünden kontrolsüzce yola girip sürücü …’ın kullandığı aracın sol şerit üzerinde sadmesine maruz kaldığı kazadaki tedbirsiz, dikkatsiz davranışı ve kural dışı hareketiyle K.T.K’nun 68/b-3 maddesi gereğince, asli kusurlu , olayda; sürücü davalı … ’ın %25 (Yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, davacıların çocuğu olan yaya … … …’ın %75 (Yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, mahkememizin 03/06/2022 tarihli duruşmasında verilen ara kararı gereğince İl Emniyet Müdürlüğü’nce verilen cevabi yazıda 22/05/2014 – 22/05/2017 tarih aralığında davalı tarafından kiraya verildiğinin belirtildiği, kira sözleşmes belirtilmediği gibi, söz konusu süre ve araç kiralama sözleşmesinde de kira ve dava konusu aracın plaka numarasının, aracı diğer aynı tip araçlardan ayıran teknik özelliklerin belirtilmemesi karşısında kazaya karışan aracın meydana getirdikleri zararlardan araç sahibinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi gereğince davalı şirketin de sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunduğunun kabulü gerektiği, müteveffanın Anadolu Teknik Lisesi Büro Yönetimi 12. Sınıf öğrencisi olduğu, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 25/10/2021 tarih, 2021/4609 Esas, 2021/7385 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere büro yönetimi çalışanının emsal alabileceği ücret bakımından Ankara Barosuna yazılan yazıda konuya ilişkin kayıt tutulmadığının belirtildiği; okuduğu mesleki okul, süresi, ve 2 yıllık yüksek okul mezunu memur olarak çalışması ihtimaline nazaran ve müteveffa … … …’in doğum tarihinin 27/01/1998, ölüm tarihinin 11/03/2016 olduğu, olay tarihinde 18 yaşının bittiği anlaşılmakla ve olay tarihine nazaran TRH-2010 Yaşam Tablosuna göre, maddi tazminat hesaplaması yapılmıştır.
Davacı baba … …’in destekten yoksun kalma zararının 59.659,80.TL, davacı anne … …’in destekten yoksun kalma zararının 124.835,30.TL olduğu kabul edilerek zararın aracın ruhsatında hususi olduğu belirtilmekle davalı … yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda da belirtildiği üzere manevi acı ve ızdırap duyduğu belirlendiğinden; olay tarihi, oluş biçimi, olayın özellikleri, ekonomik olgular, olaydaki kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın ağırlığı, tazminatın caydırıcılığı, davacıların ve çocukları müteveffanın yaşı, olay tarihi gibi özellikleri hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılığı nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile; davalılar …’tan ve … Turizm Rentacar Taşımacılık ve Nak.San.Tic.Ltd.Şti’nden her bir davacı bakımından 25.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
A.MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜ İLE; davacı …’e 59.659,80 TL’nin, davacı …’e 124.835,30 TL’nin, davalılar …’tan ve … Turizm Rentacar Taşımacılık ve Nak.San.Tic.Ltd.Şti’nden kaza tarihi olan 11/03/2016 tarihinden itibaren, davalı … şirketinden (teminat limiti ile sınırlı olmak üzere) dava tarihi olan 15/03/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Maddi tazminat yönünden alınması gereken 12.602,86 TL harçtan peşin alınan 342,24 TL harç ile 635,00 TL ıslah harcı toplamı olan 977,24 TL harcın mahsubu ile eksik 11.625,62 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/1 ve 2 gereğince maddi tazminat yönünden davacı … yönünden 8.555,77 TL, davacı … yönünden 15.809,35 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı Ahmet Öztürk mirasçılarına verilmesine,
B.MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜ İLE,
Davacı …’e 25.000,00 (Yirmibeşbin) TL, davacı …’e 25.000,00 (Yirmibeş bin) TL manevi tazminatların kaza tarihi olan 11/03/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılar …’tan ve … Turizm Rentacar Taşımacılık ve Nak.San.Tic.Ltd.Şti’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Manevi tazminat yönünden alınması gereken 3.415,50 TL harcın davalılar …’tan ve … Turizm Rentacar Taşımacılık ve Nak.San.Tic.Ltd.Şti’nden alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 1.010,74 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/1 ve 13/1. maddeleri gereğince her bir davacı yönünden hesaplanan ve takdir olunan 5.100,00’er TL vekalet ücretinin …’tan ve … Turizm Rentacar Taşımacılık ve Nak.San.Tic.Ltd.Şti’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/2. maddesi gereğince gereğince davalı lehine hükmedilecek olan manevi tazminat vekalet ücreti davacılar vekiline hükmedilen vekalet ücretini geçemeyeceğinden reddolunan miktar bakımından davalılar …’tan ve … Turizm Rentacar Taşımacılık ve Nak.San.Tic.Ltd.Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 ve 13/1. maddeleri gereğince her bir davalı (… ve … Turizm Rentacar Taşımacılık ve Nak.San.Tic.Ltd.Şti). bakımından hesap ve takdir olunan 5.100’er TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine,
Davacılar tarafından yapılan bilirkişi ücreti 1.500,00 TL, davetiye ve müzekkere tebligat gideri 562,80 TL olmak üzere toplam 2.062,80 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 1.691,49 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davalı … Turizm Rentacar Taşımacılık ve Nak.San.Tic.Ltd.Şti. tarafından yapılan davetiye, müzekkere tebligat gideri 40,00 TL olan yargılama giderinden davanın red oranına göre hesaplanan 7,20 TL’sinin davacılardan alınarak davalı … Turizm Rentacar Taşımacılık ve Nak.San.Tic.Ltd.Şti.’ne verilmesine,
Dair, davacılar vekili, davalı … vekili ve ihbar olunan …Sigorta A.Ş.’nin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2022
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]