Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1045 E. 2021/781 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/1045 Esas – 2021/781
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1045 Esas
KARAR NO : 2021/781

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından yapılan yol çalışmaları sırasında müvekkil şirkete ait tesislere zarar verildiğini, davalının zarardan sorumlu olduğunu, zararın tahsili için davalı aleyhine Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek takibe itirazın iptali ile davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminaına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev ve yetki itirazında bulunduğunu, ihbar talebinde bulunduklarını, müvekkilinin pasif husumeti bulunmadığını, ihbar olunanların yüklenici olduğu sözleşmeler gereği gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde zararın doğduğunu, davacının işçilik bedeli talep edemeyeceğini, zararın kesin olarak ispatlanması gerektiğini, zararın davacının kendi kusuru ile meydana geldiğini savunarak davanın reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası celbedilmiş, taraflar arasındaki yazışmalar, zarara ilişkin faturalar ve evrak, davalı ile ihbar olunanlar arasındaki sözleşmeler dosya arasına alınmıştır.
Elektrik elektronik bilirkişisi ile nitelikli hesaplama bilirkişisi heyeti 18/11/2020 tarihli raporunda özetle, davacı tarafından döşenmesi gereken kabloların en az 80 cm derinlikte, koruyucu önlenmelerin 60 cm derinlikte olması gerektiği halde bu kurala uyulmadığını, bu nedenle davacının zararın oluşmasında %30 kusurunun bulunduğunu, davalının ise kazıya başlamadan bildirimde bulunmaması ve personel görevlendirmesi talep etmemesi nedeni ile %70 oranında kusurlu olduğunu, faturalar dikkate alındığında davacının talep edebileceği zarar miktarının 8.864,61 TL olduğunu, ancak davacının 8.625,01 TL talep ettiğini, bu hali ile davalının takip tarihi itibari ile 6.037,51 TL asıl alacak, 1.637,57 TL işlemiş faiz talep edebileceğini bildirmiştir. Rapor oluşa ve hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır. Her ne kadar davalı bilirkişi ücretinin süresi içinde yatırılmaması nedeni ile hükme esas alınamayacağını savunmuş ise de, mahkememizce verilen ilk kesin sürenin usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından yeniden süre verilmiş, davacı bu kez süresi içinde delil avansını tamamlamıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava; haksız fiilden kaynaklanan tazminat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalının görev itirazı tarafların sıfatı, yetki itirazı usulüne uygun yapılmadığından ve zamanaşımı itirazı haksız fiil tarihi gözetilerek yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir.
Davalı husumet itirazında da bulunmuştur. Davalı ile ihbar olunanlar arasındaki sözleşmede zararın doğması halinde yüklenici “davayı üstlenecek yoksa hakedişten kesilir,” hükmünün yer aldığı, davalı … şirketinin de hakedişinden zarar nedeni ile kesinti yapıldığı sabit olduğuna göre, davalının pasif husumetinin bulunmadığından söz edilemeyeceği, ancak davaya maruz kalması halinde zararın yüklenici tarafından karşılanacağının belirlendiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, zararın oluşmasında kimin kusurlu olduğu noktasında yoğunlaşmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında kazı alanlarında davacının elektrik kablolarının ve koruyucu önlemlerin olması gereken derinlikte olmadığına ilişkin tespitte bulunulduğu, benzer mahiyette pek çok dosya bulunduğu da gözetildiğinde çalışmalar sırasında kazı çalışması yapanın daha dikkatli olması, çalışmalarını ona göre yönlendirmesi ve gerekiyorsa elle kazı yapması da gerektiği, meydana gelen olayda davalı tarafın kazıdan davacıyı haberdar etmediği ve personel talebinde bulunmadığı, dikkatsiz çalıştığı ve gereken tedbirleri almadığı da anlaşıldığından davalının kusurlu olduğu, davacının da yer yer kabloları standart dışı ve Yönetmeliğe aykırı olarak yüzeye yakın döşediği kanaatine varıldığından zararın meydana gelmesinde %70 davalının %30 davacının kusurlu olduğu (TBK’nın 52. md. kapsamında) kanaatine varılmış ve bilirkişi raporuna bu nedenle itibar edilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle, bilirkişi tarafından yapılan masraflar üzerinden kusur oranları gereği tarafların sorumlu oldukları miktarlar hesaplanmış, davalının bu miktar yönünden asıl alacağa itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiş, davacı işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de zararın tazmini için yazılan yazıların davalıya tebliğine ilişkin evrak bulunmadığından işlemiş faizi ilişkin talebin reddi gerektiği, böylelikle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığı kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 6.037,51 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 412,42 TL harçtan peşin alınan 162,45 TL’nin mahsbu ile bakiye 249,97 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.474,57 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 1.380,70 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre belirlenen 876,36 TL’si ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 162,45 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin masrafın üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 36,50 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 13,33 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin masrafın üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde icra dosyasının iadesine,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/11/2021