Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1003 E. 2022/23 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1003 Esas
KARAR NO : 2022/23

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2016
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 28/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; hizmet alım işini ihale yasalarının ilgili maddeleri gereğince davalı şirketlerin üstlendiğini, davalı şirketler bünyesinde çalışan işçilerden …’ın işçilik alacaklarının tahsili amacıyla müvekkili aleyhine dava açtıklarını ve dava dışı işçilere toplam 174.051,43 TL ödeme yapıldığını, ihale evrakı ve sözleşmeler gereğince davalı şirketlerin çalıştırdıkları dönemlere ilişkin işçi alacaklarından sorumlu oldukları iddiası ile kurum alacağının ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketlerden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar …, … ve … şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davalılardan talep edilen miktarların açıkça belirlenmesi gerektiğini, açılan davayı kabul etmediklerini, sorumluluğun asıl işveren konumunda olan davacıda olduğunu, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112. maddesinde yapılan değişiklik nedeni ile kendilerinden talepte bulunulamayacağını, müvekkillerinin işçinin çalıştığı dönemle sınırlı olmak kaydı ile yalnız kıdem tazminatından sorumlu olabileceklerini savunarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin alt işveren olup sorumluluğu sona erdiğinden husumet yöneltilemeyeceğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetkili mahkemede dava açılmadığını, sorumluluğun asıl işveren konumunda olan davacıda olduğunu, sözleşmelerde müvekkiline sorumluluk yükleyen herhangi bir maddenin bulunmadığını savunarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, alacağın zamanaşımına uğradığını, ihale bedeli içinde kıdem tazminatının yer almadığını, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112. maddesinde yapılan değişiklik nedeni ile kendilerinden talepte bulunulamayacağını, müvekkilinin davanın açılmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığını savunarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı şirketlere dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı gibi duruşmalara da katılmadıkları görülmüştür.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve şartnameler, dava dışı işçiye ait SGK kayıtları ve işçiye yapılan ödemelere ilişkin evrak dosya arasına konulmuştur.
…. esas sayılı dosyaları dosya arasına alınmıştır.
Hesap uzmanı bilirkişi tarafından verilen 25/10/2018 tarihli raporda; davalıların temerrüde düşürülmediklerini, bir kısım alacağın zamanaşımına uğradığını, 174.051,43 TL’nin 75.193,24 TL’sinin davalı … şirketinden, 61.116,92 TL’sinin davalı … Şirketinden, 4.296,07 TL’sinin … şirketinden, 33.445,19 TL’sinin davalılr …-Tem ve … şirket ortaklığından talep edilebileceği belirtilmiştir. 02/05/2019 tarihli ek raporda da kök rapordaki beyanlarını tekrar etmiştir. Zamanaşımına ilişkin hatalı değerlendirmeler ve taraflar arasındaki sözleşmeler dikkate alınmadan düzenlendiğinden rapora itibar edilmemiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme ve şartnameler gereği değerlendirme yapmak üzere dosya yeni bir hesap bilirkişisine tevdii edilmiş, bilirkişi 06/12/2019 tarihli raporunda özetle, davacının yapmış olduğu ödemelerden davalıların sorumlu oldukları miktarın 133.736,72 TL olduğunu, sözleşmeler bulunmadığından değerlendirme yapılamadığını bildirmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmeler temin edildikten sonra alınan 01/06/2020 tarihli ek raporda, davalı … şirketi dışındaki davalılara ait sözleşmelerinde işçilik alacaklarından yüklenicinin sorumlu olacağına dair açık hükümler bulunduğunu, bu davalı yönünden yarı yarıya sorumluluk söz konusu olduğunu, bu hali ile davacının yaptığı ödemenin toplam 131.650,01 TL’sinin talep edilebileceğini bildirmiştir. Ek rapordaki ve kök raporda rücu edilebileceği belirtilen miktardaki farklılık anlaşılamadığından bilirkişiden alınan 29/11/2021 tarihli ek raporda, dava dışı işçiler ….’ın davalılar dışındaki işverenler nezdinde de çalışmalarının bulunduğunu, davalı … şirketinin sorumluluğunun yarı oranında olduğunu ve davacının bu durumda talep edebileceği alacak miktarının ek raporda belirtildiği üzere toplam 131.650,01 TL olabileceğini bildirmiştir. Raporda aşağıda açıklanacağı üzere kısmi hesap hataları yapılmış, bu hususlar dışında ilk raporun aksine sözleşme hükümlerinin yorumlandığı ve dava dışı işçilerin taraf olmayan şirketler nezdindeki çalışmaları da gözetildiğinden rapor hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava; işçilik alacaklarının rucuen tahsili istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı kurum ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmelerinin imzalandığı, sözleşme gereğince davalı şirketlerin belirlenen süre içerisinde işe başlayıp işçi çalıştırdıkları, dava dışı işçilerin işçilik alacaklarının tahsilini talep ettiği, davacı kurumun da davalı şirketlerle yapmış olduğu sözleşme gereğince davalı şirket çalışanına ödeme yaptığı, eldeki dava ile ödemenin rücuen tahsilini talep ettiği görülmüştür.
Davacı idare ile davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’nun 2/6 maddesinde belirtildiği şekilde, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, ancak bu sorumluluğun dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müseselsilen sorumluk niteliğinde olduğu, asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukukunun değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukukunun esas alınacağı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146.) maddesinde düzenlenen, “Aksi karalaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır,” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları ve ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceğinin açıkça belirtildiği, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme ve eklerinin incelenmesinde, davalılardan Kattenbeck şirketi ile davacı arasındaki sözleşme ve şartnamelerde işçilik alacaklarından kimin sorumlu tutulacağına dair açık bir hükmün bulunmadığı, bu davalı yönünden hükme esas alınan raporda bilirkişi tarafından hesaplanan rücuen ödemelerden asıl işveren ve alt işverenin işçiye karşı birlikte ve yarı oranında sorumlu olduğu, diğer davalılarla imzalanan sözleşme ve şartnamelerde 7.10 ve 23. maddelerde işçilik alacaklarından yüklenicinin sorumlu olacağına dair açık hüküm bulunduğu, bu sözleşmeler gereği hükme esas alınan raporda bilirkişi tarafından hesaplanan rücuen ödemenin tamamından davalıların sorumlu oldukları değerlendirilmiştir.
Her ne kadar bir kısım davalılar zamanaşımı savunmasında bulunmuş ise de, davacının rücuen alacağının ödeme ile doğduğu ve alacağın sözleşmeden kaynaklanması nedeni ile ödeme tarihlerinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından bu yöndeki savunmaya itibar edilmemiştir.
Her ne kadar davacı, yapılan ödemenin tamamının davalılardan tahsilini talep etmiş ise de, ödemeye konu işçilerden …’ın davalılar dışındaki işverenler nezdinde de çalışmalarının bulunduğunu ve davalıların sorumluluklarının kıdem tazminatı yönünden ancak işçinin davalı bünyesinde çalıştığı dönemle sınırlı olduğu gözetildiğinde davacının iddiasının aksine hükme esas alınan bilirkişinin raporunda belirlendiği şekilde bu işçilerin dava dışı şirketler nezdindeki çalışmaları rücuen alacak miktarından düşülmüştür.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, …’ya yapılan ödeme 23.130,29 TL olarak hesaplanmış ise de, … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası kapsamında 22.631,57 TL ödenmiş olması nedeni ile sehven yapıldığı anlaşılan hesaplamaya itibar edilmemiş, bilirkişi ek raporunun ekindeki çizelge uyarınca bilirkişinin belirlediği oranlar üzerinden davalıların sorumlulukları gerçek ödeme miktarı gözetilerek resen hesaplanmıştır.
Yine hükme esas alınan bilirkişi raporunda, …’a yapılan 2. ödeme 4.808,61 TL olarak hesaplanmış ise de, İzmir …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası kapsamında 876,55 TL ödenmiş olması nedeni ile sehven yapıldığı anlaşılan hesaplamaya itibar edilmemiş, bilirkişi ek raporunun ekindeki çizelge uyarınca bilirkişinin belirlediği oranlar üzerinden davalıların sorumlulukları gerçek ödeme miktarı gözetilerek resen hesaplanmıştır. Bu kapsamda davacının rücuen talep edebileceği alacak miktarının 99.515,75 TL olabileceği belirlenmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere hükme esas alınan hesap uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve resen yapılan hesaplama uyarınca dava dışı işçinin davalılar nezdinde çalıştığı dönem itibari ile taraflar arasındaki sözleşme ve şartnameler uyarınca hesaplanan bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, iş mahkemesi dosyalarında haberdar olan davalılar yönünden ödeme tarihinden, daha önce haberdar olmamaları halinde dava tarihi itibari ile (Ankara BAM 4. HD 2019/132 esas 2021/334 karar sayılı ilamı) işleyecek avans faizi ile tahsiline karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
2.086,70 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden, 10.184,69 TL’nin (2.090,50 TL’sinin 07/01/2015, 2.150,62 TL’sinin 30/06/2015 tarihinden, bakiyesinin dava tarihinden itibaren) işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden, 22.554,00 TL’nin (3.779,51 TL’sinin 07/01/2015, 3.888,19 TL’sinin 30/06/2015 tarihinden, bakiyesinin dava tarihinden itibaren) işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden, 5.660,54 TL’nin (1.045,25 TL’sinin 07/01/2015, 1.519,72 TL’sinin 30/06/2015 tarihinden, bakiyesinin dava tarihinden itibaren) işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …-… Temizlik şirketinden, 39.173,09 TL’nin (800,05 TL’sinin 17/07/2013, 4.128,83 TL’sinin 02/01/2014, 1.777,73 TL’sinin 26/12/2014, 325,05 TL’sinin 19/01/2015, 8.008,96 TL’sinin 07/01/2015, 7.661,13 TL’sinin 30/06/2015 tarihinden, bakiyesinin dava tarihinden itibaren) işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden, 21.026,30 TL’nin (6.772,93 TL’sinin 23/06/2015, 3.250,32 TL’sinin 23/06/2015, 1.673,48 TL’sinin 30/06/2015, 7.287,88 TL’sinin 19/10/2015 tarihinden bakiyesinin dava tarihinden itibaren) işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden, 8.139,47 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden, 12.760,17 TL’nin (3.104,85 TL’sinin 30/06/2015 tarihinden, bakiyesinin dava tarihinden) işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve … şirketlerinden (bu şirketler kendi aralarında müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile), 13.186,79 TL’nin (2.118,19 TL’sinin 07/01/2015, 2.633,59 TL’sinin 30/06/2015, 1.358,28 TL’sinin 07/09/2015, 1.139,08 TL’sinin 22/02/2016, 247,63 TL’sinin 07/09/2015 tarihinden bakiyesinin dava tarihinden itibaren) davalılar … ve … şirketlerinden (bu şirketler kendi aralarında müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile) tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gerekli olan 6.797,92 TL harçtan peşin alınan 2.972,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.825,55 TL harcın 80,22 TL’sinin davalı … şirketinden, 391,52 TL’sinin davalı … şirketinden, 867,01 TL’sinin davalı … şirketinden, 217,60 TL’sinin davalı …-… Temizlik şirketinden, 1.505,88 TL’sinin davalı … şirketinden, 808,29 TL’sinin davalı … şirketinden, 312,89 TL’sinin davalı … şirketinden, 490,52 TL’sinin davalılar … ve … şirketlerinden, 506,92 TL’sinin davalılar … ve … şirketlerinden tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesine göre hesap edilen 13.404,00 TL vekalet ücretinden 281,06 TL’sinin davalı … şirketinden, 1.371,80 TL’sinin davalı … şirketinden, 3.037,85 TL’sinin davalı … şirketinden, 762,43 TL’sinin davalı …-… Temizlik şirketinden, 5.276,31 TL’sinin davalı … şirketinden, 2.832,08 TL’sinin davalı … şirketinden, 1.096,32 TL’sinin davalı … şirketinden, 1.718,70 TL’sinin davalılar … ve … şirketlerinden, 1.776,16 TL’sinin davalılar … ve … şirketlerinden tahsil edilerek davacıya verilmesine,
Davalı … şirketi kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesaplanan 2.086,70 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davalı … şirketi kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davalılar … ve … şirketleri kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yargılama aşamasında yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 4.812,60 TL’den kabul red oranına göre hesaplanan 2.751,66 TL ile 2.972,37 TL peşin harcın 120,02 TL’sinin davalı … şirketinden, 585,81 TL’sinin davalı … şirketinden, 1.297,28 TL’sinin davalı … şirketinden, 325,59 TL’sinin davalı …-… Temizlik şirketinden, 2.253,19 TL’sinin davalı … şirketinden, 1.249,40 TL’sinin davalı … şirketinden, 468,17 TL’sinin davalı … şirketinden, 733,95 TL’sinin davalılar … ve … şirketlerinden, 758,49 TL’sinin davalılar … ve … şirketlerinden tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazla yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Karar kesinleştiğinde, gider avansı iade edilmeden dosya arasında mevcut dosyaların iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/01/2022

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]