Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/749 E. 2021/857 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/749
KARAR NO : 2021/857

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2015
KARAR TARİHİ : 13/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI T. : 27.12.2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkiline Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını 09/10/2015 günü tebliğ edilen bilirkişi kurul raporu ile öğrendiklerini, icra dosyasından örnek aldıklarını, müvekkillerine karşı 180.000,00 TL tutarlı bono ile icra takibi yapıldığını gördüklerini, müvekkilinin kefil olduğunu, senet borçlusu olarak görünen …’ın da müvekkilinin kız kardeşinin kocası olduğunu, asıl borçlu … ile birlikte davalının yanına gittiklerini …’ın 4.000,00 TL borç aldığını, müvekkilinin de kefil olarak senedi imzaladığını, senedin isim ve imza dışındaki kısımlarının boş bırakıldığını, kalan kısımların sonradan doldurulduğunu, akabinde özetlenen dilekçe de davalı ile asıl borçlu …’ın birlikte hareket ettiğini, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilerek takibin iptaline, davalının %20 den aşağı olmamak üzere haksız takip tazminatına mahkum edilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, cevap dilekçesinin iddialarını karşılamadığını, davalı ve borçlu asilin hukuka aykırı yollarla kazanç elde etme çabasında olduğunu bu nedenle davalarının kabulünü talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, takibin usulüne uygun kesinleştiğini, takip konusu bononun kesin borç ikrarını ihtiva eden belgelerden olduğunu, davacı iddialarının asılsız, mesnetsiz ve ispattan yoksun olduğunu bu nedenle davanın reddine, davacı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.

MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, davaya konu Ankara … Müdürlüğünün …. E, sayılı dosyasında takip konusu yapılan alacak ile bu alacağın dayanağı bononun sahte olarak düzenlendiği iddiasına dayalı olarak davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti, yargılama aşamasında ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.

Tarafların bildirdiği deliler toplanmış; Ankara … … E sayılı icra dosyası, Ankara …Ağır Ceza Mahkemesinin …. K ve Ankara BAM 11.CD 2020/771 E, 2021/1063 K, sayılı kararları, dosya içerisine alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporu karar vermeye yeterli bulunmakla, hesap bilirkişisinin 03/10/2021 tarihli raporuna mahkememizce itibar edilmiştir.
Ankara ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı … vekili tarafından davalı borçlu … ve davacı borçlu … aleyhine toplam 180.000,00-TL asıl alacak, 207,12-TL işlemiş faiz, 540,00-TL %0,3 komisyon olmak üzere toplam 180.747,12-TL alacağın tahsili için 24/05/2015 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının 180.000,00- TL bedelli, 07/02/2015 Tanzim ve 20/04/2015 vade tarihli bono olduğu, bononun keşidecisinin …, lehtarının … olduğu, davacı …’un kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, anlaşılmıştır.
Ankara ….Ağır Ceza Mahkemesinin …. K sayılı dosyası incelendiğinde; yapılan yargılama sonunda; davalı sanıklar … ve … hakkında, ayrı ayrı Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan (TCK’nun 158/1-d ve 204/1 ) mahkumiyetlerine karar verilip, hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM 11.CD 2020/771 E, 2021/1063 K sayılı ilamında gösterdiği gerekçelerle ilk derece mahkemesi kararını “düzeltilerek istinaf başvurunun esastan reddine karar vermiş” ve davalılara verilen mahkumiyet kararı 31/05/ 2021 tarihinde kesinleşmiştir.
Mahkememizce alınan 21/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda; “… davanın, menfi tespit davası olduğu, dava dilekçesinde takibe konu senet ile ilgili olarak davaya konu senedin 4.000,00 TL kısmına kefil olunduğunun açıkça belirtildiği, bu nedenle takip dosyası kapsamında terditli olarak hesaplama yapılması ve yapılacak hesaplamanın takip dosyasının mevcut haliyle hesabına ve akabinde kabul beyanı gereği 4.000,00 TL üzerinden ayrıca hesaplama yapıldığını, Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında terditli hesaplama yapılmış olup; takip dosyasının inceleme sonucunda yapılan hesaplamasında 4.000 TL asıl alacak üzerinden yapılan hesaplamada sonucunda; yekün alacak tutarının 6.263,54-TL , alacaklıya ödenen toplam tutarın 16.073,52 TL, ihtiyati tedbir gereği dosyada bulunan ödemesi yapılmayan tutar toplamı 125.239,13-TL, takip dosyasının 180.000-TL asıl alacak üzerinden yapılan hesaplamasında bakiye borcun 200.457,13-TL olduğunun…” tespit edildiği bildirmiştir. Rapor karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
6098 sayılı TBK nun 74. Maddesi hükmüne göre; maddi olgunluk tespitine dair ceza mahkemesinde verilen kararların hukuk mahkemesinin bağlayacağı, ceza mahkemesindeki bir maddi olayın varlığı yada yokluğu konusunda kesinleşmiş kabulüne rağmen aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılmasının olanaklı bulunmadığı, ve ceza davasında tespit edilen maddi olgular çerçevesinde bir sonuca varılması gerektiği Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2016/19505 E 2016/480 Karar 06/04/2016 tarihli kararında da belirtilmiştir.
Toplanan delillere göre; Dava İİK 72/3 maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit talebine ilişkindir.
Açığa senet düzenlenmesi mümkün olup, senedin tedavüle çıkarılırken anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia eden davacının, bu yöndeki iddiasını yazılı delille ispatlaması gerekir.
Ancak ceza mahkemesinde verilip kesinleşen mahkumiyet kararının, haksız fiilin (yani vakıanın, olayın) tespitine ilişkin bölümünün, hukuk mahkemesinde kesin delil teşkil etmesi karşısında (TBK74, HMK 303-204 ) Hukuk mahkemeside senedin tarafların anlaşmasına aykırı olarak doldurulup takibe konulduğunu kabul etmesi gerekir.
Taraflarca bildirilen ve dosyada toplanan deliller, kesinleşmiş Ağır Ceza Mahkemesi kararı ile icra dosyasına dayanak bononun, davalılar tarafından davacıya boş olarak imzalatılan senedin sonradan aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurularak icra takibine konulduğu, davacı tarafından imzalanan bononun, gerçekte davalı eniştesi …’ın, davalı …’dan aldığı 4.000,00-TL miktarlı borca kefil olarak imzaladığı ancak daha sonra senedin miktar hanesine 180.000,00-TL yazarak icraya koydukları, taraf beyanları, yapılan yargılama ve ceza yargılamasından kesinleşen kararla anlaşıldığı, bonodaki imzanın davacının eli ürünü olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, ancak açıklanan şekilde açığa imza atılarak verilen bononun taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak tanzim edildiği, gerçekte davacının borcunun 4.000,00-TL olduğu, senedin 176.000,00-TL’lık kısmı yönünden davacının borçlu olmadığı anlaşılmış ve icra dosyasına dayanak bonodan dolayı davacının kısmen borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davacının istirdat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacı dava dilekçesinde de davaya konu bonoyu davalı alacaklı …’dan eniştesi olan davalı …’ın aldığı 4.000,00-TL borç için imzaladığını beyan etmektedir. O halde davacının kabul ettiği 4.000,00-TL yönünden borçlu olduğu düşünülerek hesaplama yapılmalıdır. Davacı borçlunun icraya konulan senedin 4.000-TL’lik kısmından ve ferilerinden sorumlu olması gerektiği değerlendirildiğinden, icra dosyasında davalı …’a tedbir kararına kadar ödenen miktar yönünden istirdada konu alacağın belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi 4.000,00-TL asıl alacak yönünden davacının borcunun ferilerle birlikte 6.263,54-TL olduğunu, alacaklıya icra dosyasında 16.073,52-TL ödendiğini bildirmiştir. (16.073,52-TL-6.263,54-TL) davalı alacaklıya davacının icra dosyasına yatırdığı paradan 9.809,98-TL fazla ödeme yapıldığı, karar vermeye yeterli denetime açık bilirkişi raporu ile anlaşılığından, icra dosyasında tedbir talebinden önce davalı …’a fazladan ödenen 9.809,98- TL’nin davalı …’dan istirdadı ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Ceza mahkemesi mahkumiyet kararının, haksız fiilin ( yani vakıanın, olayın) tespitine ilişkin bölümünün, hukuk mahkemesinde kesin delil teşkil etmesi karşısında (TBK74, HMK 303-204 ), Mahkememizce senedin tarafların anlaşmasına aykırı olarak doldurulup takibe konulduğu, bu halde takibin kötüniyetle başlatıldığının da kabulü gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, Ankara … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına dayanak olan davacının kefil borçlu, …’ın Keşideci borçlu, …’ın lehtar alacaklı olduğu, 07/02/2015 düzenlenme, 20/04/2015 vade tarihli 180.000,00 TL bedelli senet nedeni ile davacının davalıya, 176.000,00-TL’lik senet bedeli yönünden borçlu olmadığının tespitine, davalıya icra dosyasında tedbir talebinden önce fazladan ödenen 9.809,98- TL’nin davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine,
Davalı aleyhine asıl alacağın (176.000,00-TL) %20’si oranında hesaplanan 35.200,00-TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Takibin iptali şartları oluşmadığından reddine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 12.022,56 TL harçtan peşin alınan 3.073,95 TL harcın mahsubu ile eksik 8.948,61 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan 3.101,65 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 915,50 TL yargılama giderinin kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 888,035 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının yapmış olduğu 124,50 TL yargılama giderinin kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 3,73 TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 20.670,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 4.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davacı asilin yüzlerine karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13.12.2021
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]