Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/659 E. 2021/625 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/659
KARAR NO : 2021/625
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2015
KARAR TARİHİ : 20/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin 11.09.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, … Köyü — Bucak/BURDUR adresinde, IPARD olan Kırsal Kalkınma Programı kapsamında AB ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından sağlanan hibe desteğinden yararlanarak yaptırdığı 100 Büyükbaşlık Süt Üretim İşletmesinin yapımını, 20.09.2013 tarihli ihaleye katılarak 2.102.950,27 TL’lik teklif üzerinden işin yapım ihalesini kazandığı, – İşe başlamak üzere yaptıkları çağrılara ve 21.04.2015 tarihli noter ihtarına rağmen olanak sağlanmadığı, 30.04.2015 tarihli cevabi bildirimde “aslı IPARD — TKDZ İl Müdürlüğünde bulunan 25.03.2014 tarihli belge” ile müvekkil firmanın işlerinde oluşan maddi olumsuzluklar nedeniyle yapamayacağının belirtildiği ve bu nedenle kendilerinin ihtari bildirimlerinde belirttikleri taleplerin giderilmesi noktasında sorumluluklarının olmadığını, herhangi bir para veya ifa borçlarının bulunmadığının bildirildiği, – Ancak müvekkili tarafından düzenlenerek imzalanan böyle bir belge olmadığı, 25.03.2014 tarihli belge düzenlenerek ihaleden vazgeçildiği iddialarının gerçek dışı olduğu, – Davalının ihtara vermiş olduğu yanıt nedeniyle aralarında hukuki bir ilişki bulunduğunu kabul ettiği, ancak, müvekkilinin kendi iradesi ile mi ihaleden çekildiği konusunun çelişkili kaldığı, – Söz konusu belgenin istenmesi ve taraflar arası ile davalının IPARD — TKDK arasındaki hukuki ilişkinin aydınlatılması için anılan kuruma ihbarda bulunulmasının istendiği, Bu nedenle; sözleşme ifasının davalının kusuru nedeniyle imkansız hale geldiğinden, doğmuş bulunan müspet zararlarının (mahrum kalınan kazanç kaybının) bilirkişi marifetiyle hesaplanarak alacağın muaccel olduğu bildirim tarihi olan 21.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesi talep ve dava etmiş, yargılamanın devamı sırasında davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 02.04.2021 havale tarihli dilekçesi ile müvekkili firmanın davalı nezdinde belirtilen iş kapsamında doğmuş müsbet zararlarının (mahrum kalınan kazanç kaybının) bilirkişi marifetiyle hesaplanarak belirlenmesi suretiyle tespit olunduğunu, 420.590,05 TL lik alacağın muaccel olduğu bildirim tarih olan 21/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesi ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine dair karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin 07.10.2015 kayıt tarihli cevap dilekçesinde özetle; Usul Yönünden: – Davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, davalının şirket merkezi Bucak’ta olup, yetkili mahkemenin Bucak Mahkemeleri olduğunu, esas Yönünden: – Davacının, 20.09.2013 tarihinde 100 başlık Süt Üretim İşletmesi yapımı için ihaleye katılıp kazandığı, ancak işin yapımına başlamadığı, davacının kaşesi ve imzası bulunan 25.03.2014 tarihli belge ile söz konusu işin yapımını maddi imkansızlıklar nedeniyle yapamayacağının bildirildiği, belge aslının IPARD”’da olduğu, bu nedenle söz konusu işin başka firma tarafından yapıldığı,- Davacı iddialarının asılsız olduğu, 20.09.2013 tarihinde ihale ile kazanılan işe başlanmamasının bir buçuk yıldan fazla bir zaman sonra 21.04.2015 tarihinde ihtarda bulunulmasının ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğu, Davacı tarafından yapılan ihtara süresi içinde cevap verildiği, ihtar konusunun kabul edilmediği, kendilerinin vazgeçme talebi olduğu ve işin başkası tarafından yapıldığının bildirildiği, Bu sebeple, yetki yönünden davanın reddine, esas yönünden davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesi istenmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:Dava, sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan mahrum kalınan kar kaybı (müspet zarar) istemlerine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, ihtarnameler, Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumundan getirtilen belgeler, Gelir İdaresi Başkanlığı Dikimevi Vergi Dairesi yazısı, … tarafından … Gıda…Ltd.Şti ye gönderilen 25/03/2014 tarihli yazı, Ankara Adli Tıp Kurumu raporu, Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı yazısı, bilirkişi incelemesi yaptırılıp dosyamız arasına kazandırılmıştır.
16/03/2020 tarih ve … sayılı Ankara Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan bilirkişi raporunda; 25/03/2014 tarihli … başlıklı belgede … adına atılan imza ile …’nın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, İşleklik derecesi, alışkanlıklar, istif eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılık saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’nın eli ürünü olmadığının bildirildiği,
05/02/2020 tarihli muhasebe uzmanı bilirkişiden alınan raporda; “…taraflar dava konusu ile ilgili yapılmış herhangi bir sözleşmenin dosyaya ibraz edilmediği, Dava, IPARD Programı çerçevesinde, TKDK tarafından onaylanmış 100 BUYUK BAŞLIK SÜT ÜRETİM İŞLETMESİ adlı yatırımın uygulanması için, uygun harcamaların belirli bir kısmının finansmanına yönelik olarak AB finansmanı ve Türkiye Cumhuriyeti eş-finansmanı kapsamında, Faydalanıcıya şartlı ve mükellefiyetli, karşılıksız destek verilmesi kapsamında yapılan iş ve işlemlere ilişkin olduğu, Bu konudan olmak üzere, davalı … Hay. San. Tic. Ltd. Şti. TKDK Burdur İl Müdürlüğüne, hazırlamış olduğu dosya ile müracaatta bulunmuş ve bu müracaatında hazırlaması gereken proje kapsamında tedarikçisi olan davacı … tarafından İnşaat İşleri için teklif edilen birim fiyatları kullanılmıştır. Hukuki değerlendirmesi mahkemeye ait olmak üzere, yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; Davacının, davalının 10.09.2013 tarihli teklifine istinaden, 19.09.2013 tarihinde sunduğu 2.102.950,27 TL tutarlı teklif ile 20.09.2013 tarihinde ihaleyi kazandığı, Davalı firmanın, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu ile IPARD Programı Fonlarının Tahsisine Dair Sözleşmeyi 09.12.2013 tarihinde imzaladığı, Sahte imza ile düzenlendiği sonradan anlaşılan 25.03.2014 tarihli dilekçeye istinaden, davalı firmanın tedarikçi değişikliği yaparak …’nın yerine …Mühendislik Çelik Taahhüt Gıda Ürünleri İnş. Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti.ni kuruma bildirerek 09.05.2014 tarihli Zeyilname düzenlenmesini temin ettiği ve işi söz konusu firmaya tamamlattırdığı, Sahte imza ile düzenlendiği belirlenen dilekçenin davacı tarafından kuruma verildiği şeklindeki açıklamanın doğru olmadığının düşünüldüğü, zira, davacı firmanın kurum ile doğrudan bir bağlantısı bulunmadığı, tüm bağlantının Faydalanıcı firma olan davalı şirket tarafından yürütüldüğü, ayrıca, sözleşme gereği programa bağlanan yapım işindeki gecikmenin davalı tarafından takip edilip, gerekli uyarının yapılması gerekirken, buna ilişkin herhangi bir bildirine dosya kapsamında rastlanılamadığı, Öte yandan, tedarikçi sıfatı ile yapılacak iş ve süreler hakkında net bir bilgiye sahip bulunan davacının, bu süreler dikkate alınarak gerekli girişimlerde bulunması gerektiği kanaatine varılmış olup, yaklaşık bir seneyi aşkın süre sonra 21.04.2015 tarihinde keşide ettiği İhtarname ile işe başlatılmasının talep edilmesine anlam verilemediği, Bu sebeple, taraflarca dosyaya sunulmamış olan sözleşmeden, davalının haklı nedenle dönüp dönmediği hususunda nihai değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Mahkemece sözleşmeden dönülmesinin haklı bir sebebe dayanmadığı düşünülmesi halinde, müteahhitlik kazancının %25 olduğu dikkate alınarak, işin yaptırılmamış olmasından kaynaklanan kar kaybının 420.590,05 TL olduğu” bildirilmiştir.
Toplanan delillerden; Dava, sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan mahrum kalınan kar kaybı (müspet zarar) istemine ilişkindir. Uyuşmazlık konusu; IPARD Programı çerçevesinde, TKDK tarafından onaylanmış 100 BÜYÜK BAŞLIK SÜT ÜRETİM İŞLETMESİ adlı yatırımın uygulanması için, uygun harcamaların belirli bir kısmının finansmanına yönelik olarak AB finansmanı ve Türkiye Cumhuriyeti eş-finansmanı kapsamında, Faydalanıcıya şartlı ve mükellefiyetli, karşılıksız destek verilmesi kapsamında yapılan iş ve işlemlere ilişkindir.
Bu konudan olmak üzere, davalı … Hay. San. Tic. Ltd. Şti. TKDK Burdur İl Müdürlüğüne, hazırlamış olduğu dosya ile müracaatta bulunmuş ve bu müracaatında hazırlaması gereken proje kapsamında tedarikçisi olan davacı … tarafından İnşaat İşleri için teklif edilen birim fiyatları kullanılmıştır.
Davacı vekilinin 11.09.2015 tarihli dava dilekçesine göre, davalının 10.09.2013 tarihli teklifine istinaden, 19.09.2013 tarihinde sunduğu 2.102.950,27 TL tutarlı teklif ile 20.09.2013 tarihinde ihaleyi kazanmıştır.
Davalı vekili, bu açıklamaya karşı herhangi bir itirazda bulunmadığı, ancak işin yapımına başlamadığı, davacının kaşesi ve imzası bulunan 25.03.2014 tarihli belge ile söz konusu işin yapımının maddi imkansızlıklar nedeniyle yapamayacağının bildirildiği, belge aslının IPARD’da olduğu, bu nedenle söz konusu işin başka firma tarafından yapıldığı, beyan edilmiştir.
Taraflar arasında akdedilmiş ne yazılı, nede sözlü bir eser sözleşmesi yoktur. Davalı … dava dışı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu arasında imzalanan sözleşmenin mahiyeti incelendiğinde; “IPARD Programı Fonlarının Tahsisine Dair Sözleşme olduğu” sözleşmede davacının taraf olmadığı anlaşılmaktadır. Davacının aynı konuya ilişkin dosyaya sunduğu diğer örnek sözleşme incelendiğinde faydalanıcı ile müteahhit (tedarikçi) arasında imzalanan “İnşaat İşleri Yapımıuna” ilişkin eser sözleşmelerin bulunduğu, ancak somut uyuşmazlıkta tarafları arasında imzalanmış bir eser sözleşmesinin bulunmadığı, taraflarında aralarında eser sözleşmesi bulunduğu yönünde iddialarının bulunmadığı görülmektedir.
Davalı taraf, hibe kredi başvurusuna ilişkin dosyanın hazırlanmasını teminen 10.09.2013 tarihinde 3 firmadan teklif talep ettiği, Davacı firmanın 19.09.2013 tarihinde 2.102.950,27 TL tutarlı teklif sunduğu, Davacı firmanın yaptığı teklifin davalı firma tarafından 20.09.2013 tarihinde kabul gördüğü ve ihalenin davacı tarafından kazanılmıştır.
Davalı firmanın, davacı tarafından yapılan teklif esas alınmak suretiyle hazırladığı proje başvurusunun kabul edilmesi sonucunda, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu ile IPARD Programı Fonlarının Tahsisine Dair Sözleşmeyi 09.12.2013 tarihinde imzaladığı, Davalı tarafça beyan edilen ve davacının maddi imkansızlıklar nedeniyle taahhüdünü yerine getiremeyeceğine ilişkin belgenin 25.03.2014 tarihli olduğu ve bu belgenin Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’na verildiği,
Müteakiben, Faydalanıcı konumunda olan davalının kuruma yaptığı, sözleşmede değişiklik yapılmasına ilişkin talebi doğrultusunda, 09.05.2014 tarihli Zeyilname tanzim olunarak Tedarikçi … yerine …Mühendislik Çelik Taahhüt Gıda Ürünleri İnş. Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti. nin tedarikçi olarak kaydedildiği,
Davacı tarafından, Ankara …. Noterliğinin 21.04.2015 tarih …. yevmiye no.lu İhtarname gönderilerek kazandıkları ihaleye ilişkin olarak işe başlatılmaları aksi halde müsbet ve menfi zararları için hukuki girişimde bulunulacağının İhtar edildiği,
Davalı tarafından keşide edilen Bucak 1. Noterliğinin 30.04.2015 tarih … yevmiye no.lu cevabi İhtarnamede, 25.03.2014 tarihli dilekçe ile verilen taahhütten çekilme talep edildiğinden İhtarnamede talep dilen hususların kabul edilmediği, firmalarının sorumluluğu bulunmadığı, ifade edildiği, Bahse konu dilekçedeki imzanın sahteliği ileri sürüldüğünden, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na yaptırılan incelemede düzenlenen 16.03.2020 tarih 122111 sayılı Adli Tıp Raporunda, belge üzerindeki imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’nın eli ürünü olmadığı belirtildiği, Öte yandan, sahte olduğu belirtilen belge nedeniyle davalı firma tarafından 25.04.2017 tarihinde Burdur Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğu ve Cumhuriyet Başsavcılığınca .. Soruşturma No.suna kayden soruşturmanın devam ettiği,
Görüldüğü üzere, bedelsiz yatırım desteği kapsamında davalı tarafından hazırlanan dosyada yer alan yapım işine ilişkin tedarikçinin … olduğu, davalının Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu ile yaptığı 09.12.2013 tarihli sözleşme kapsamında inşaat işine başlanılması gerektiği, ancak, sahte imza ile düzenlendiği Adli Tıp Kurumu raporu ile anlaşılan 25.03.2014 tarihli dilekçeye istinaden, davalı firmanın tedarikçi değişikliği yaparak …’nın yerine … Mühendislik Çelik Taahhüt Gıda Ürünleri İnş. Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti.ni kuruma bildirerek 09.05.2014 tarihli Zeyilname düzenlenmesini temin ettiği ve işi söz konusu firmaya tamamlattırdığı, tespit edilmiştir.
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun Elektronik Bülten Yıl:6 Sayı:35 Kasım 2013 da yayımladığı IPARD Projeleri Kapsamında Satın Alma Kurallarında; “Tekliflerin uygunluğu açısından önemli olan konunun tekliflerin geçerlilik süresidir. Başvuru sahibi ilgili alım kapsamında teklif geçerlilik süresini belirlemeli ve bu geçerlilik süresini teklif davet mektubuna yazarak bu süreye uygun teklif almalıdır. Teklif geçerlilik süresi teklif davet mektubunda mutlaka gün/ay/yıl olarak belirtilmelidir. Yapım işleri, makine ekipman, görünürlük ve Kurumla sözleşme imzalanmasından sonra yapılacak bütün hizmet alımları için tekliflerde, teklif geçerlilik süresi en az başvuru teslim tarihini kapsamalıdır. Yani başvuru yapıldığı tarih itibariyle başvuru dosyasında bulunan bu alımlara ilişkin tüm teklifler geçerli olmalıdır.” Şeklinde açıklama yer almaktadır. Bu itibarla, davacı tarafından tedarikçi sıfatı ile yapılacak iş ve süreler hakkında net bir bilgiye sahip bulunduğu, bu süreler dikkate alınarak gerekli girişimlerde bulunması gerektiği kanaatine varılmış olup, 21.04.2015 tarihinde keşide ettiği İhtarname ile işe başlatılmasını aksi halde müsbet ve menfi zararları için hukuki girişimde bulunulacağının ihtar edildi, davacının işe başlama talebini, ihaleyi kazandığı (20.09.2013) tarihten 1 yıl, 7 ay sonra yapması ve işe başlamayı olmadığı takdirde de müspet zararını talep ettiği; Müspet zarar: Borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Borcun yerine getirilmesinin kusurla olanaksız hale gelmesinde, temerrüde düşen borçludan, gecikmiş ifa ile birlikte gecikme dolayısıyla tazminat istenmesinde, yahut borçlunun temerrüdü halinde ifadan vazgeçilip, ifa yerine tazminat istenmesinde ve sözleşmenin olumlu biçimde ihlalinde, müspet zararın giderimi söz konusu olur. (Prof. Dr. H. Tandoğan Türk Mesuliyet Hukuku 1961 s. 426 vd.).
Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur. Sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı alır. Burada sözleşmenin feshedilmemesinden değil, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir.” (Örnek: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 05.07.2006 tarihli, 2006/13-499 Esas, 2006/507 Karar sayılı ilâmı).
Kâr kaybı açısından kârdan yoksun kalan tarafın malvarlığında kusurlu fesihten önce ve sonra bir değişiklik yoktur. Burada kârdan yoksun kalan kusurlu fesih yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalır. Kâr kaybı zararının müspet zarar kapsamında bulunduğu şüphesizdir.
Kâr kaybı, kardan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Genelde sözleşmeyi kusuruyla fesheden taraftan istenir.
Davacı (Tedarikçi) uzun bir süre tedarikçi olduğu sözleşmede sessiz kalmış, davalıda Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Burdur İl Kordinatörlüğünün 17/05/2017 tarih ve 16659586-199-E-13468 sayılı yazısında belirtilen uyuşmazlığın esasını oluşturan “25/03/2014 tarihli … başlıklı” belgenin davacı … tarafından il Kordinatörlüğüne verildiği -her ne kadar Adli tıp kurumu tarafından yapılan incelemede davacının eli ürünü olmadığı kanaatine varılsa da- ” ….’NIN il Kordinatörlüğümüze 25/03/2014 tarihinde sunduğu dilekçe ekte yer almaktadır…” denilmek suretiyle davacı tarafından resmi bir kurum olan Burdur Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu il kordinatörlüğüne verildiği düşünülen belgeye dayanarak, davalının işi başka bir tedarikçiye yaptırmasında davalıya yüklenecek bir kusur bulunmamaktadır.
Davacı tedarikçi yapılacak iş ve süreler hakkında net bir bilgiye sahip bulunan taraftır, bu süreler dikkate alınarak gerekli girişimlerde bulunması gerektiği halde uzun süre (1 yıl, 7 ay 1 gün) sessiz kalıp hiçbir çaba göstermedikten sonra 21.04.2015 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile “işe başlatılmasını aksi halde müspet ve menfi zarar talebinde bulunması” ticari hayatın olağan akışı çerçevesinde dürüstlük kurallarına aykırı bir durum olarak değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
DAVANIN REDDİNE,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 85,39 TL harç ile tamamlanan 7.097,23 TL harçların mahsubu ile fazla alınan 7.123,32 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 37.891.30 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davalı vekilinin yüzüne, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 20.09.2021

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]