Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/600 E. 2021/270 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/600
KARAR NO : 2021/270

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2015
KARAR TARİHİ : 05/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya 10.12.2017 tarih ve D 831444 sıra numaralı 2.250,00 Euro tutarlı faturaya dayalı olarak davalı şirket aleyhine … Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, işbu itiraz dilekçesinde davalının borcu ve takip tarihi itibariyle bu borcu ödenmediğini kabul ettiğini, ancak kendilerinin de müvekkilinden alacaklı olduklarını ve bu sebeple borcu takas ettiklerini beyan ettiklerini, müvekkilinin davalıya karşı muaccel hale gelmiş herhangi bir borcunun bulunmadığını, henüz doğmamış alacakların takas edilemez olduğunu, borçlunun takas beyanını alacaklıya bildirmesi gerektiğini, takasın yasal koşullarının oluşmadığını, müvekkili tarafından davalının taşıma sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşme yapıldıktan sonra taşınacak eşyaların boyutları, kiloları ve teslim limanında değişiklikler yapılmasını takip ederek taşıma koşullarının değişimine sebebiyet verdiğini, sözleşme dışı bu taleplerin bedel artışı gerektirdiğini, bunun davalıya bildirilmesine karşın davalının fiyat farkını kabul etmeyerek taraflar arasında akdedilen sözleşmenin teminatı olarak verilen teminat mektubunu haksız olarak paraya çevirmeye çalıştığını beyanı ile tüm bu nedenlerle itirazın iptaline %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, Yargılama ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında 22.08.2013 tarihli taşıma sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden 100.000,00 USD tutarında … … Şubesinin teminat mektubunun davacı tarafından müvekkiline teslim edildiğini, davalının taşıma sözleşmesindeki taşıma işinin yerine getirilmeyerek sözleşmeyi ihlal ettiğini, bu suretle davalının müvekkilini zarara uğrattığını, takas definin ileri sürülebilmesinin yasal koşullarının oluştuğunu beyan ile davanın reddini, davacının %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına çarptırılmasını, yargılama ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan olan alacağı nedeniyle, davalı aleyhine 2.250,00-EURO (6.842,93-TL) asıl alacağın tahsili için … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında ilamsız haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, takip borçlusunun borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, sonrasında eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, takip talebine itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptali istemine ilişkindir. (İİK m.67)
Davalı vekili, müvekkili aleyhine yürütülen icra takibine süresinde verdiği dilekçe ile; alacaklı firma tarafından müvekkil firmaya ibraz edilmiş olan … … Şubesinin 100.000,00-USD tutarındaki teminat mektubuna ilişkin müvekkil firmanın alacağına kavuşmasını, alacaklı firmanın haksız yere engellediğini, konunun yargı sürecine taşındığını, alacaklı firmanın söz konusu bu uyuşmazlıktan kaynaklı olan borcu, icra takibine konu borçtan fazla olmakla birlikte, takip tarihinde ve halihazırda müvekkil firmaya ödenmediğini, müvekkil firmanın kanundan kaynaklı takas hakkını vekil olarak beyan ettiklerini, takip konusu borca ilişkin kötü niyet tazminatı talep edeceklerini beyan etmiştir.
Yanlar arasında taşıma sözleşmesinin mevcudiyeti ve davacının takip konusu fatura nedeniyle davalıdan alacağı bulunduğu hususunun çekişme dışı olduğu, çekişmenin; davalının takas def’inin yerinde olup olmadığı hususundadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 139. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanununun 118. maddesi) uyarınca, “iki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir, alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir.” Karşılıklı alacaklar çekişmeli (münazaalı) ise takasa bağlı hukuki sonuçlar, çekişmeli alacağa ilişkin mahkeme kararına göre belirlenir. Mahkeme alacağın varlığını kabul ederse takas geçerli olur, aksi takdirde takas hiç bir sonuç doğurmaz. (Reisoğlu, Safa, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 2008, s. 374.)
Takas borcu sona erdiren sebeplerden biri olup, takas ile her iki borç da az olanı oranında sona erer. Yani takas beyanıyla her iki alacak da kesin olarak ortadan kalkar. (Eren, Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 1999, s.1261, 1267.) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 143. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanununun 122. maddesi) uyarınca, takas, ancak borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesiyle gerçekleşir. Bu durumda her iki borç, takas edilebilecekleri anda daha az olan borç tutarınca sona erer. Böylece takas beyanı, borçları (alacakları) geriye yürüyen bir şekilde sona erdirir. (Reisoğlu, Safa, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 2008, s. 376.)
Mevcut ticari ilişkiden dolayı davacının davalıdan olan alacağının tayin ve tespiti bakımından taraflara ait ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak 13/01/2017 tarihli kök 26/09/2018 tarihli ek, 28.11.2019 tarihli bilirkişi raporlar alınmıştır.

Taraf ticari defter ve bağlı kâğıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan en son bilirkişi raporunda; Taraflar arasındaki uyuşmazlığa ilişkin olarak ilk hakem heyetinin 04.02.2015 tarihli kararı ile hakem heyetince kararlaştırılan süre içerisinde dava dilekçesi teslim edilmediği gerekçesiyle, tahkim yargılamasının sona ermesine oy birliği ile karar verildiğini, karara karşı … Nak. Ltd.Şti tarafından … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında iptal davası açıldığını, yapılan yargılama neticesinde ilk hakem kurulunun kararı mahkemece iptal edildiğini, ve kararın temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/11499-8373 Karar sayılı ilamı ile sair temyiz itirazları reddedilerek yargılama gideri yönünden mahkeme kararı bozulduğunu, mahkemece bozma kararına uyularak hakem heyeti kararının iptaline dair verilen kararın temyizi üzerine, yine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 24.01.2018 tarih ve 2018/88 2018/626 karar sayılı ilamı ile bu kez mahkeme kararı onandığı, bu esnada, … Nak. Ltd.Şti tarafından ikinci hakem kurulu tayini süreci başlatıldığını, işbu ikinci hakem kurulu tarafından verilen karara karşı iptal yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin (İlk Derce Mahkemesi sıfatıyla) 2018//1-1 karar sayılı ilamı ile “… Hakem heyeti kararının hakemlerden birinin yokluğunda ve karar toplantısı çağrısı ve toplantı tutanağı düzenlemeden verildiği, hakemlerden birinin bu nedenle kararı imzalamadığına dair hakem heyeti sekreteri ile tutanak tuttuğu, diğer hakemlerin tuttuğu tutanakta da bu hususun doğrulandığı, bu durumda kanunun aradığı şekilde verilmiş bir hakem kararının bulunmadığı, Yargıtay 15. H.D.nin 08.03.1983 tarih ve 1983/2519-485 sayılı yine aynı Dairenin 14.12.2017 Tarih ve 2017/1887-4424 sayılı kararlarında belirtildiği üzere HMK. 433. Maddesi uyarınca hakemlerin taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa kararlarını oy çokluğu ile vermesinin mümkün olduğu ancak bu ekseriyetin hakem heyetinin tam olarak teşekkül ü üzerine meydana gelen ekseriyet olup, üç hakemden ikisinin birleşmesi ve üçüncü hakemin yokluğu ile noksan heyetle verilen kararın ekseriyetle verilmiş bir karar sayılmasının hukuken ve kanunen mümkün olmadığı, bu durumda ortada hukuken geçerli bir hakem heyeti kararı mevcut olmayıp bu durumun kararın esasına etkili bulunduğu …” gerekçesiyle hakem kararının iptaline karar verildiğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin söz konusu kararı temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2018/5474 Esas 2019/99 K. Sayılı ilamı ile onandığı,
Davalı vekili 28.06.2019 havale tarihli dilekçesinde, dilekçe ekinde sunulan hakem tayini ihtarnamesi ile davacının müvekkiline karşı yeniden tahkim davası açtığını beyanla, bu tahkim yargılamasının ve teminat mektubunun paraya çevrilmesine ilişkin olarak dava dışı …’a karşı açtıkları Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiği,
13.01.2017 havale tarihli bilirkişi raporu ve 26.09.2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Ön inceleme tutanağında çekişmesiz olduğu tespit edilen “10.12.2013 tarihli D 831444 seri sıra nolu “Hendek-maceristan Navlun Bedeli” açıklamalı Kdv dahil 2.250,00 Euro bedelli (6.269,40 TL tutarlı) faturanın tarafların ticari defterlerinde mevcut olduğunu, Hukuki niteliği farklı olduğu tespit edilen davacı taşıyıcının dava konusu taşıma sözleşmesindeki yükümlülüklerini yerine getirmemesinden doğan davalı zararlarını 100.000 USD’ye kadar temin eden garanti sözleşmesi niteliğindeki teminat mektubu alacağının, anılı fatura bedelinden takas edilemeyeceği, Taraflar arasında imzalanan taşıma sözleşmesinden doğan zararların davacının fatura alacağı ile takas edilebileceği ancak davalı zararına ilişkin delillerin sunulması, zararın incelenmesi gerektiği (uyuşmazlığın görevli hakem heyeti tarafından incelendiği) görüşü iletildiğini, –
Mahkemece 08.02.2016 tarihli ön inceleme tutanağı ile “taşıma sözleşmesinin mevcudiyeti ve davacının takip konusu fatura nedeniyle davalıdan alacağı bulunduğu hususunun çekişme dışı olduğu çekişmenin davalının takas definin yerined olup olmadığı hususuna ilişkin bulunduğu” belirtildiğini, taraflarınca görevlendirilmesinde de belirtildiği üzere ihtilaf davalının takas definin koşullarının oluşup oluşmadığı ve bu anlamda davalının zararının tespiti noktasında toplandığını,
TBK.M.139’a göre; “İki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir.
Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir.
Zamanaşımına uğramış bir alacağın takası, ancak takas edilebileceği anda henüz zaman aşımına uğramamış olması koşuluyla ileri sürülebilir”
TBK m. 143’e göre ise, “Takas ancak borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesiyle gerçekleşeceğini, bu durumda her iki borç takas edilebilecekleri anda daha az olan borç tutarında sona erer.”
Taraflar arasında 10.12.2013 tarih ve D 831444 seri numaralı, “Hendek-Macaristan Navlun bedeli 2.250 – Euro x 1 Tır” açıklamalı KDV dahil 2.250,00 Euro bedelli fatura dolayısıyla davacının davalıdan 6.269,40 TL alacaklı olduğu ve bu hususta uyuşmazlık bulunmadığı, davalının takas defi iddiasına esas teminat mektubundan doğan alacak (100.000,00 USD) dolayısıyla, davalının davacıya karşı takas hakkının kullanılabilmesi için gerekli olan “takas edilecek alacakların karşılıklı olması” şartının oluşmadığı, bu nedenle dava dışı … A.Ş ye karı açılan Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı davası neticesinde davalı lehinde hükmedilmesi muhtemel alacağın, davalı tarafından takas defi bağlamında davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, bildirilmiş, raporlar karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce raporlara itibar edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasında sözleşmesinin mevcudiyeti ve davacının takip konusu fatura nedeniyle davalıdan alacağı bulunduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Çekişme davalının takas definin yerinede olup olmadığı konusunda toplanmaktadır.
Davalı taraf takas def’inde bulunduğu icra takibine itiraz dilekçesinde ve 30/09/2015 tarihli cevap dilekçesinde “lehlerine karar verilen hakem heyeti kararını” gerekçe göstererek takas def’inde bulunmuştur. Ancak davalı lehine kesinleşmiş bir hakem heyeti kararı yarılama süresince dosyaya sunulmamış aksine davacı lehine olan 14/10/2020 tarihli hakem heyeti kararı dosyamız arasına sunulmuştur.
Yargılamanın devamı sırasında davalı vekilinin 15/10/2018 tarihli dilekçesinde taraflar arasında süren tahkim yargılaması ve Ankara …İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiği, dosyanın neticesinin beklendiği, Ankara …İcra Hukuk Mahkemesinde görülen davanın görev yönünden reddine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 12.Hukuk Dairesince 02/10/2017 tarihinde onandığı, davalı vekilinin 25/12/2019 tarihli beyan dilekçesinde ise; taraflar arasında süren tahkim yargılaması ve Ankara …ATM … Esas sayılı dava dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiği …ATM’de yargılamanın halen sürdüğü, taraflar arasında süren tahkim yargılamasının ise neticelendiği, (davacısının … Ulus. Nak.Den.San.ve Tic.Ltd.Şti, davalısının … Çelik Boru…A.Ş. olduğu) 14/10/2020 tarihinde davanın kabulüne oy çokluğuyla karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava dışı … A.Ş ye karşı açılan Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı davası neticesinde davalı lehinde hükmedilmesi muhtemel alacağın, davalı tarafından takas defi bağlamında davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, taraflar arasında süre gelen tahkim yargılamasında 14/10/2020 tarihinde davacı tarafın davasının kabulüne karar verildiği böylece davalının takas – mahsup savunmasını ispat edemediği değerlendirildiğinden, davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.

Alacak baştan beri likit olmakla davacı yararına alacağın takip tarihindeki Türk lirası karşılığının (6.842,93-TL) %20 oranında 1.368,58-TL icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1- Davacının davasının KABULÜ ile … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 2.250,00 EURO asıl alacak ile ilgili borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına,
İ.İ.K.’nun 67/2. maddesi gereğince alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 467,44 TL harçtan peşin alınan 116,87 TL harcın mahsubu ile eksik 350,57 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından peşin yatırılan 144,57 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 4.228,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05.04.2021

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]