Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/43 E. 2021/560 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/43 Esas – 2021/560
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/43 Esas
KARAR NO : 2021/560

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/01/2015
KARAR TARİHİ : 13/07/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 29/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/01/2013 tarihinde, davalıların sigortacısı, işleteni ve sürücüsü olan araç ile yaya olan davacıya çarpması neticesinde müvekkilinin sakat kaldığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, maluliyet tazminatının ödenmesine ilişkin başvurusunun haksız olarak reddedildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL geçici iş göremezlik, 3.400,00 TL daimi iş göremezlik tazminatı, 500,00 TL efor kaybı tazminatı, 500,00 TL bakıcı gideri tazminatı, 100,00 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi masrafı ile 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 16/06/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile bakıcı gideri ve tedavi masaflarına ilişkin taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda 1.828,00 TL’ye artırdıklarını bildirmişlerdir.
Davalı … şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kazaya konu aracı uzun süreli kiralaması nedeni ile işleten sıfatının bulunmadığını ve husumet itirazında bulunduklarını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, gerçek zararın davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat, geçici işgöremezlik tazminatı ve tedavi taleplerinin teminat dahilinde olmadığı, davacının sürekli sakatlığının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınacak rapor ile tespit edilmesi gerektiğini, zararın hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, müvekkil şirketin faizden yalnızca dava tarihinden itibaren sorumlu olabileceğini ve bu faizin yasal faiz olması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalardaki beyanlarında özetle davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle kusurlu yanın sigortacısından poliçe kapsamında zararın tazmini talebidir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu, bir kısım davalının zaman aşımı savunmasının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası dosya arasına alınmıştır.
… Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına ilişkin evrak dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, 05/02/2010 tarihli 3 yıllık kira sözleşmesi ve araç teslim tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evraklar, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 21/08/2017 tarihli maluliyete ilişkin raporda, kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe tarihi dikkate alınarak yapılan değerlendirmede, davacının %19,2 oranında malül olduğu, tedavi süresinin 3 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. Taraf itirazları üzerine İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesi’nden alınan 11/02/2019 tarihli raporda, kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe tarihi dikkate alınarak yapılan değerlendirmede, davacının kalıcı maluliyetinin bulunmadığı, işgöremezlik süresinin 45 güne uzayabileceği bildirilmiştir. Raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için İstanbul ATK Üst Kurulu’ndan alınan 29/09/2019 tarihli raporda, davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin 45 güne uzayabileceği bildirilmiştir. Son iki raporun aynı doğrultuda olması ve son raporun üst kurul tarafından düzenlenmesi nedeni ile üst kurul tarafından verilen rapor, karar vermeye elverişli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Kusur oranının tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, Ankara Adli Tıp Kurumu’nun 31/03/2016 tarihli raporunda, tarafların kusurları ile kusur oranları değerlendirilmiş, davalının tam kusurlu olduğuna ilişkin kanaat bildirildiği, davalı itirazları üzerine alınan 03/11/2016 tarihli ek raporda kök rapordaki görüşlerde ısrar edildiği bildirilmiş, raporların aynı doğrultuda olduğu, oluşa uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilerek mahkememizce itibar edilmiş, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Aktüerya ve doktor bilirkişi heyeti 27/01/2020 tarihli raporunda davacının maddi zararını hesaplayarak, daimi maluliyet zararının bulunmadığını, davacı memur olmakla geçici işgöremezlik tazminatı talep edemeyeceğini, davacının tedavi, bakıcı ve yol masrafının 1.528,00 TL olduğunu bildirmişler, itiraz üzerine alınan 08/04/2021 tarihli ek raporda özetle, davacının tedavi gideri zararının 1.828,00 TL olduğunu bildirmişlerdir. Rapor oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunmakla rapora itibar edilmiştir.
Toplanan delillere göre; davalı … şirketi tarafından dosyaya sunulan, aksine delil bulunmayan imzalı ve kaşeli kira sözleşmesi ve araç teslim belgesi ile kazaya karışan aracın kaza tarihinde uzun süreli kira sözleşmesi ile devredildiği, bu hali ile davalının işleten sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından bu davalı yönünden açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer davalılar yönünden yapılan değerlendirmede, tarafların karıştığı trafik kazasında davacının yaralandığı, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından tarafların kusurlu hareketlerinin ve kusur oranlarının belirlendiği, mahkememizce de belirlenen kusur oranlarının oluşa uygun olduğunun değerlendirildiği, davacının maluliyet durumunun usulüne uygun raporla belirlendiği, davacının kalıcı maluliyeti bulunmadığından daimi maluliyet tazminatına ve memur olduğundan geçici işgöremezlik tazminatına hükmedilmesine yer olmadığı değerlendirilmiş, efor kaybına ilişkin davacı zararının bulunmadığı belirlendiğinden bu alacaklar yönünden davanın sübut bulmadığı, davacının talep edebileceği tazminat miktarının aktüer ve doktor bilirkişi tarafından hükme esas alınan raporla belirlendiği, davacının bilirkişi raporuna göre tedavi ve bakıcı gideri zararına ilişkin talebini artırdığı, bu hali ile davalı sigortanın ZMMS poliçesi kapsamında poliçe limitlerinde ve davalı sürücünün zarardan sorumlu olduğu ve davacının davasının bu yönden sübut bulduğu anlaşılmakla maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminata ilişkin talebin değerlendirilmesinde ise, TBK’nun 56. Maddesi gözetildiğinde davaya konu kazanın davacının manevi acı ve ızdırap duymasına neden olduğu, bu hali ile davacının manevi tazminat talebinin yerinde olduğu, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirebilecek ve var olan durumda elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktarının her olayın şartlarına göre değerlendirilmesinin gerekeceği; davacının zararı, olay tarihi, oluş biçimi, olayın özellikleri, ekonomik ve sosyal olgular ile olaydaki kusur durumu, yargılamanın geçirdiği safahat dikkate alındığında davacının manevi tazminat davasının kızmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
1-Davalı … şirketi aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddine,
2-Davalılar … ile sigorta şirketi aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 1.828,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta poliçe teminat limitlerinde sorumlu olmak kaydı ile bu davalı yönünden dava, diğer davalı yönünden kaza tarihi olan 04/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 1.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Maddi tazminata ilişkin alınması gereken 124,87 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 27,70 TL ile sonradan yatırılan 23,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 74,14 TL harcın davalılar sigorta şirketi ile …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat KAYDINA,
Manevi tazminata ilişkin alınması gereken 68,31 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 57,69 TL’nin mahsubu ile bakiye 10,62 TL harcın davalı …’ten alınarak Hazineye irat KAYDINA,
Maddi tazminata ilişkin davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.828,00 TL vekalet ücretinin davalılar sigorta şirketi ile …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
Maddi tazminata ilişkin davalı … şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Maddi tazminata ilişkin davalı sigorta şirketi ile … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.828,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
Manevi tazminata ilişkin davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacılara VERİLMESİNE,
Manevi tazminata ilişkin davalı … şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Manevi tazminata ilişkin davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça iş bu yargılama neticesinde yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı olan 1.219,32 TL, 1.722,00 TL ATK masrafı olmak üzere toplam 2.941,32 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 323,30 TL ile davacı tarafça yatırılan 108,39 TL harcın davalılar sigorta şirketi ve …’ten (sigorta şirketi 208,98 TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı … tarafından yapılan 98,20 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 87,41 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek halinde iadesine,
Dair; hazır bulunan tarafların yüzüne karşı, davalı … şirket vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/07/2021