Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/405 E. 2021/361 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/405 Esas
KARAR NO : 2021/361

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2015
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2021

Mahkememizde görülen davanın açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözlü anlaşma uyarınca 2013 yılı Akdeniz Olimpiyatları’nın Mersin’de yapılan yüzme müsabakasının sualtı kamera çekimlerinin müvekkili tarafından yüklenildiğini, buna karşılık olarak 94.400,00 TL bedelli fatura düzenlenerek davalıya PTT aracılığı ile tebliğ edildiğini, davalının faturayı deftere de kaydettiğini, alacağın ödenmesi için … Noterliği’nin 21/08/2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, …Noterliği’nin 28/08/2014 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile faturaya ilişkin hizmet verilmediğinden bahisle itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu, müvekkilinin işin yapımı için alt destek hizmeti olarak … Danışmanlık-… firmasından hizmet aldığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 94.400,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 05/02/2014 tarihinden itibaren TC Merkez Bankası tarafından ticari işler için öngörülen en yüksek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında işin yapımı konusunda ön görüşme yapıldığını, ancak müvekkilinin işi almaması nedeni ile davacının işi yapmadığını, faturanın da işin yapılmaması nedeni ile iade edildiğini, teslimin ispatlanması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, ihtarnameler, Mersin İl Spor Müdürlüğü, Olimpiyat Başkanlığı cevabi yazıları dosya arasına alınmış, taraflara ticari defterlerini sunmak üzere HMK’nun 220. ve devamı maddeleri uyarınca ihtarat yapılarak süre verilmiş, sunulan defterler incelenmek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Davalı defterleri üzerinde inceleme yapan mali müşavir bilirkişi 11/06/2017 tarihli raporunda özetle, davalının yalnız 2013 tarihli defterlerinin ibraz edildiğini, bu defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı defterlerinde dava konusu faturanın davalı defterinde 21/03/2013 tarihinde kaydedildiğini ve 2013 yılı kapanışında davacıya mevcut borcunun 94.400,00 TL olduğunu, ödeme kaydının bulunmadığını, davalı tarafça düzenlenen iade faturasının 15/01/2014 tarihli olduğunu ve davacıya PTT aracılığı ile gönderildiğini bildirmiştir. Davalı itirazı üzerine alınan 21/06/2018 tarihli ek raporda özetle, davalının 2014 yılı ticari defterlerinin açılış kaydında dava konusu faturaya dayalı borcun bulunduğunu ancak 15/01/2014 tarihli iade faturasının deftere 21/01/2014 tarihinde kaydedilmesi ile borcun kapatıldığı bildirilmiştir.
Davacı defterleri üzerinde talimat mahkemesi aracılığı ile inceleme yapan mali müşavir bilirkişi 18/01/2019 havale tarihli raporunda özetle, davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, dava konusu açık faturanın davacı defterlerine kaydedildiğini, davalının düzenlediği iade faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığını, sunulan mail çıktısında “Kesilecek olan faturanın açıklama kısmına kamera kiralama bedeli ve tutarı 80.000,00 TL + KDV olarak düzenlemenizi rica ediyoruz. … adı” yazılı olduğunu bildirmiştir.
Davalının yemin teklifi üzerine davacı temsilcisi talimat mahkemesi aracılığı ile yemin teklifini kabul etmiş ve 02/02/2021 tarihli celsede “Davalı … şirketine 94.400,00 TL’lik kamera ve hizmeti şirketimiz tarafından verilmiştir,” şeklinde usulüne uygun olarak yemin etmiştir.
DEĞERLENDİRME:
Dava, faturaya dayalı alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasında yazılı anlaşma olmadığına ilişkin uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı işin yapılmadığını savunmuştur. Tarafların defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dava konusu faturanın davalıya tebliğ edildiği, taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak ödeme kaydı bulunmadığı tespit edilmiştir.
TTK’nun 21/2 maddesi uyarınca, ticari satışlarda faturanın tebliğinden itibaren 8 gün içinde itiraz edilmemesi halinde fatura içeriği kabul edilmiş sayılacaktır. HMK’nun 222/3 maddesi uyarınca ise usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerin aksi ancak kesin delillerle ispat edilebilecektir.
YİBBGK’nın 27/06/2003 tarih ve 2001/1 esas 2003/1 karar sayılı ilamı uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. (Dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK md. 23/2). Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır. Diğer anlatımla, fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturanın adına tanzim edilen aleyhine ispat vasıtası olması, yani, faturayı alan kişinin fatura kendinden sadır olmamakla birlikte aleyhine delil teşkil etmesi TTK’nın 23. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ve yukarıda ayrıntısı açıklanan bu karineden kaynaklanmaktadır. Buna göre; fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili olarak düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. TTK’nın 23. maddesinin 2 ve 3. fıkrasındaki karine aksi ispat edilebilen adi bir karinedir. İkinci fıkra gereği sekiz gün içinde faturaya itiraz edilmesi durumunda fatura münderecatının doğru olduğunu faturayı düzenleyen tacirin ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belge fatura değildir. Bu belge, belki icap olarak kabul edilebilir ki, buna itiraz edilmemesi, anılan 23/2. madde hükmü anlamında sonuç doğurmaz. Öte yandan, sadece faturanın tebliğ edilmiş olması akdi ilişkinin varlığını ispatlamaz. Karşı tarafın akdi ilişkiyi inkâr etmesi halinde tacir, öncelikle akdi ilişkiyi başkaca delillerle ispatlamalıdır. Akdi ilişkinin ispatlanamaması halinde faturanın anılan fonksiyonundan yararlanma imkanı yoktur. Faturanın ispat aracı olması, ancak niteliği gereği faturaya geçirilmesi gereken bilgiler (olağan içerik) hakkında geçerlidir. Sözleşmenin ifa safhasıyla ilgili olarak düzenlenen faturanın şekli ve kapsamının ne olması gerektiği konusunda, Türk Ticaret Kanunu’nda özel bir hüküm bulunmamakta, anılan yasanın 23. maddesinde neyi ifade ettiği açıklanmaksızın faturanın münderecatından söz edilmektedir. Faturanın zorunlu içeriği ve şekil şartlarına ilişkin ayrıntılı düzenleme Vergi Usul Kanunu’nda yer almaktadır. Faturanın olağan içeriği, akdin ifası ile ilgili hususlarla sınırlıdır (VUK.m.230). Dolayısıyla, faturanın içeriği, faturanın bu temel niteliğine uygun olmadığı taktirde, sekiz günlük itiraz süresinin geçirilmesi bu hususları yazılı delil haline getirmez. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. Faturanın karşı tarafa usulüne uygun tebliğ edildiğini kanıtlama yükümlülüğü faturayı gönderen tarafta olup, faturayı gönderenin bu hususu kanıtlaması halinde, bu kez, TTK’nın 23/2. maddesinde yazılı 8 günlük yasal süre içerisinde faturaya itiraz ve iade ettiğini kanıtlama yükümlülüğü ise, karşı tarafa aittir. TTK’nın 23/2. maddesi uyarınca tebliğe rağmen faturayı süresinde itiraz ve iade etmeyerek, ticari defterlerine borç kaydeden tacir, fatura münderecatını aynen kabul etmiş ve faturayı gönderen taraf, faturaya dayalı bu alacağının varlığını HMK’nın 222. maddesi (TTK’nın 84. ve 85. maddeleri) uyarınca ispatlamış olur.
Faturaların tebliğ edildiğinin ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraza uğramadığının tespiti halinde, fatura içeriklerini taraflar arasındaki hukuki ilişkiye uygun olduğunun davacı tarafça kanıtlanmış olduğunun kabulü gerekli olup; bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının kanıt yükünün bu kez davalıya geçtiği kabul edilmelidir.
Eldeki davada dava konusu fatura tebliğ edilmiş, yasal süre geçtikten sonra itiraz edilmiş ve her iki tarafın usulüne uygun defterlerinde kayıtlı olmakla, fatura içeriğine itiraz yerinde olmadığı gibi teslim hususunun da karine olarak sübut bulduğu değerlendirilmiştir. Hizmetin verilmediği, ya da faturanın hizmete uygun olmadığını ispat yükü bu durumda davalıya geçmiştir.
Her ne kadar davalı ön görüşmeden sonra sözleşmenin kurulmadığını savunmuş ise de, davacı tarafça sunulan mail yazışmalarında faturanın düzenlenmesi hususunda davalı çalışanının talimatı bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı bu delile muvafakat etmemekte ise de davacı temsilcisi bu hususta usulüne uygun olarak yemin de etmiştir. Davacının işin üçüncü bir kişiye yaptırıldığına dair kendisi adına kesilmiş fatura da ibraz ettiği anlaşılmıştır. Her ne kadar yapılan araştırmada dava konusu hizmetin taraflardan alındığına ilişkin kayıt tespit edilememiş ise de açıklanan delillerle davacının davasının sübut bulduğu değerlendirilmiştir.
Davalı hizmeti almadığından bahisle faturayı iade ettiğini savunmuş ise de, süresinden sonra itiraz etmiş olmakla ve HMK’nun 222 maddesi uyarınca usulüne uygun tutulmuş taraf defterlerinin aksini ancak kesin delillerle ispat edebilecektir. Ancak savunmasını ispata elverişli delil sunamamıştır.
Yine her ne kadar davalı yargılamanın son aşamasında görev itirazında bulunmuş ise de, yargılamanın başından bu yana davacı hizmet sunduğunu iddia etmiş, davalı ise bu hizmetin yapılması için ön görüşme yapılmasına rağmen hizmetin alınmadığını savunmuştur. Bu durumda faturalarda kiralama ücreti yazılmasına rağmen taraflar arasındaki ilişkinin kira sözleşmesinden kaynaklanmadığı, dolayısı ile Mahkememizin davaya bakmaya görevli olduğu değerlendirilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle davanın kabulü ile alacağın TTK’nun 1530/4 maddesi uyarınca faturanın tebliğinden itibaren 30 gün sonra davalı temerrüte düşmüş olmakla bu tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
DAVANIN KABULÜ İLE,
94.400,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 07/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası tarafından ticari işler için öngörülen en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 6.448,46 TL harçtan peşin alınan 1.612,12 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.836,34 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 12.918,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan UYAP sisteminde kayıtlı toplam 2.100,88 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.612,12 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/04/2021

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]