Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1664 E. 2021/600 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/1664
KARAR NO : 2021/600
DAVA : Tazminat
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/12/2013
KARAR TARİHİ : 09/09/2021
K. YAZIM TARİHİ : 08/10/2021

Mahkememizde görülen Kayıt-Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ile özetle; 19.07.2013 tarihli taşeron sözleşmesi ile Palu-…-Muş arası 114 km Demiryolu Deplasman İnşaatı işi bünyesindeki KM: 4+380-12+470 kesiminin toprak işleri patlamalı yarma kazısı, patlamasız yarma kazısı, kazılan malzemelerin yüklenmesi, nakli, depoda serilmesi veya dolgu teşkil edilmesi işinin anahtar teslimi yapılması konusunda tarafların anlaştıklarını, davacı müvekkilinin sözleşmesi gereği yapması gereken tüm yükümlülükleri layıkıyla ve fazlasıyla yerine getirdiğini, buna karşın davalının keşide ettiği Ankara … Noterliği’nin 22.10.2013 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarname ile işin bitim süresinin 10.11.2013 olduğunun, düşük performans nedeniyle işin kalan kısmının 10.11.2013 tarihine kadar bitirilmesinin imkânsız olduğunun, taşeron sözleşmesinin 21.10.2013 tarihi itibari ile feshedildiğinin davacı müvekkiline bildirildiğini, bu kapsamda … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı tespit dosyasında alınan ve iki inşaat mühendisi tarafından düzenlenen 13.12.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre, sözleşmenin feshinin 21. madde hükmüne aykırılık teşkil ettiğine yönelik görüş bildirildiğini belirterek haklı davanın kabulü ile fesih tarihine kadar işlerin karşılığı olan şimdilik 200.000,00 TL hak ediş alacağı ve sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle şimdilik 150.000, 00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 350.000,00 TL alacağın sözleşmenin feshi tarihinden itibaren en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, dosyamız ile birleşen … Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında dava dilekçesi ile özetle; 19.07.2013 tarihli taşeron sözleşmesi ile Palu-…-Muş arası 114 km Demiryolu Deplasman İnşaatı işi bünyesindeki KM: 4+380-12+470 kesiminin toprak işleri patlamalı yarma kazısı, patlamasız yarma kazısı, kazılan malzemelerin yüklenmesi, nakli, depoda serilmesi veya dolgu teşkil edilmesi işinin anahtar teslimi yapılması konusunda tarafların anlaştıklarını, davacı müvekkilinin sözleşmesi gereği yapması gereken tüm yükümlülükleri layıkıyla ve fazlasıyla yerine getirdiğini, buna karşın davalının keşide ettiği Ankara … Noterliği’nin 22.10.2013 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarname ile işin bitim süresinin 10.11.2013 olduğunun, düşük performans nedeniyle işin kalan kısmının 10.11.2013 tarihine kadar bitirilmesinin imkânsız olduğunun, taşeron sözleşmesinin 21.10.2013 tarihi itibari ile feshedildiğinin davacı müvekkiline bildirildiğini, bu kapsamda … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasında alınan ve iki inşaat mühendisi tarafından düzenlenen 13.12.2013 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu işte KDV dâhil 1.304.932,38 TL davacı alacağının hesaplandığı belirterek haklı davanın kabulü ile, yapılmış işlerin karşılığı olarak geriye kalan şimdilik 1.104.932,38 TL’nin sözleşmenin feshi tarihinden itibaren en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı yanın istemi üzerine … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı tespit dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunun açık ve kesin olarak itiraz edildiğini, bu raporun kabul edilmediğini, öte yandan dava konusu 19.07.2013 tarihli sözleşmenin ayrılmaz parçası olan zeyilnamelerde işin başlama ve bitiş sürelerinin yazılı olduğunu, müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, buna karşın davacı şirketin ise sözleşme ve eklerine uygun davranmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Birleşen dosyada, davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı yanın istemi üzerine … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun açık ve kesin olarak itiraz edildiğini, bu raporun kabul edilmediğini, diğer yandan dava konusu sözleşmenin 21. maddesi gereğince müvekkili davalının sebep göstermeksizin fesih hakkı bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
ÖN İNCELEME: Mahkememizde yapılan ön inceleme duruşmasında yargı hakkı, görev ve yetki hususları, dava ve taraf ehliyetleri, dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, bu yönlerde bir iddia ve itirazda bulunulmadığı gibi Mahkememizin de görevli ve yetkili olduğu ve dava şartlarının tamam olduğu anlaşılmış; tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar tespit edilmiş; taraflar sulhe ve arabuluculuğa teşvik edilmiş, ön inceleme duruşmasında hazır bulunan taraf vekilleri sulh olmalarının mümkün olmadığını ve arabuluculuğa başvurmak istemediklerini belirtmişlerdir.
DELİLLER: Taraflar arasında imzalanan taşeron sözleşmesi, taşeron istisna sözleşmesi, ihtarnameler davacı vekili tarafından ibraz edilmiş, TCDD’den hak ediş dosyası, davalı şirketin iflasına ilişkin ilam getirtilmiştir.
Getirtilen … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı tespit dosyasının incelenmesinde; Davacı şirket vekilinin istemi üzerine, yapılan tespit sonucu alınan iki inşaat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda sonuç olarak, dava konusu işteki toplam kazı miktarının 604.125,010 m3 olduğu, ancak tespit isteyen davacı şirketin 260.205,860 m3 miktarında kazı yapıldığı, tutarının sözleşme birim fiyatıyla 1.105.8764,90 TL, KDV dâhil tutarının ise 1.304.932,38 TL olduğu, sözleşme gereği yapılması gereken kesintiler düşüldükten sonra davacı taşeron firmanın hak edişi hazırlanarak alacağını alması gerektiği hususlarına yer verildiği görülmüştür.
Talimat yoluyla davalı ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen raporda sonuç olarak; Taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesap şeklinde yürütüldüğü ve 2013 yılında başladığı, ticari defterlerini açılış-kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı, davalı defterlerinde davacı tarafından düzenlenen 31/08/2013 tarihli faturanın kadının bulunduğu ve başkaca fatura kaydının bulunmadığı, davalı kayıtlarında davacının alacağının gözükmediği belirtilmiştir.
Mahkememizce SMMM, inşaat mühendisi, makine mühendisinden oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınmış, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor-ek raporda sonuç olarak; Asıl dava yönünden: Taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı feshedilmesi nedeniyle, dava konusu işin fesih kesin hesabından dolayı davacının 200.000,00 TL’lik hak ediş alacağı olduğu, buna karşın sözleşmenin 21. maddesinin son fıkrasına göre, davalı tarafından tek taraflı feshedilen sözleşme için tazminat ödenmemesine yönelik düzenleme bulunması nedeniyle, davacının 150.000,00 TL kazanç kaybı isteminin mümkün olmadığı, davacının 200.000,00 TL alacak isteminin yerinde olduğu fazlaya ilişkin 150.000,00 TL alacak isteminin yerinde olmadığı, birleşen dava yönünden: Taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı feshedilmesi nedeniyle, dava konusu işin fesih kesin hesabından dolayı davacının 421.115,94 TL’lik hak ediş alacağı olduğu, bu nedenle davacının 421.115,94 TL alacak isteminin yerinde olduğu, fazlaya ilişkin 683.816,44 TL alacak isteminin yerinde olmadığı belirtilmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava ve birleşen dava, alacak davası olarak açılıp davalı şirketin yargılama sırasında iflas etmesi nedeniyle kayıt kabul davasına dönüşen eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, sözleşme ve ekleri, hakkediş dosyası, tespit dosyası, bilirkişi heyet raporu-ek raporu ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; Davacı alt taşeron şirketin asıl dosyada talebinin, taraflar arasındaki 19.07.2013 tarihli taşeron sözleşmesinin haksız feshedilmesi nedeniyle fesih tarihine kadar yapılan işlere karşılık gelen hakkediş alacağı ile kazanç kaybı alacağının tahsiline ilişkin olduğu, dosyamız ile birleşen … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında ise davacı alt taşeron şirketin talebinin, taraflar arasındaki 19.07.2013 tarihli taşeron sözleşmesi kapsamında yapılan işlerden dolayı bakiye hakediş alacağının tahsiline ilişkin olduğu, yapılan yargılama sırasında davalı alt yüklenici(taşeron) şirketin 04/05/2016 tarihinde Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/4 Esas, 2016/463 Karar sayılı ilamı ile iflasına karar verildiği, Mahkememizce İ.İ.K’nun 194.maddesi gereğince 2.alacaklılar toplantısının yapılmasından 10 gün sonrasına kadar yargılamanın durdurulmasına karar verildiği, 2.alacaklılar toplantısının ise 18/03/2021 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla 10 gün sonrasında yargılamaya devam edilmiş, bu şekilde dava ve birleşen davanın davalı şirketin yargılama sırasında iflas etmesi nedeni ile kayıt-kabul davasına dönüştüğü anlaşılmaktadır.
Davalı şirket ise; Feshin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğunu, davacı tarafın edimlerini yerine getirmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Somut olayda; taraflar arasında, taşeronluk sözleşmesi yapıldığı ve tarafların bir kısım edimlerini yerine getirdiği konusunda anlaşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmazlık; Davalı taşeronun sözleşmeyi tek taraflı feshinin haklı olup olmadığı, davacı alt taşeron firmanın edimini sözleşmeye uygun olarak yerine getirip getirmediği, bu bağlamda davacı alt taşeronun dava ve birleşen dosyada, bakiye hakkediş alacağının ve kazanç kaybı alacağının olup olmadığı ile miktarları noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce SMMM, inşaat mühendisi, makine mühendisi bilirkişilerden alınan rapor-ek raporun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli olduğu görülerek hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi heyet raporu-ek raporu diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde; Asıl dava, taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle fesih tarihine kadar yapılan işlere karşılık gelen alacak ile kazanç kaybına ilişkin alacağın; Birleşen dava ise, taraflar arasındaki feshedilen sözleşme kapsamında bakiye alacağın tahsiline ilişkindir.
Somut olayda; dava ve birleşen davada davacı şirket alt taşeron, dava ve birleşen davada davalı şirket taşeron (alt yüklenici), dava dışı Cengiz-Özaltın-Mapa Adi Ortaklığı müteahhit (yüklenici), yine dava dışı TCDD Genel Müdürlüğü iş sahibi konumundadır.
Sözleşmenin feshi değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki 19.07.2013 tarihli taşeron sözleşmesinin “sözleşmenin feshi” başlıklı 21. maddesinin son fıkrasında; “ayrıca yüklenici yukarıdaki vecibelere bağlı kalmaksızın dilediği ve lüzum gördüğü takdirde hiçbir sorumluluk ve yükümlülük altına girmeksizin tazminat, kar mahrumiyeti veya bunlara benzer ödemeleri yapmaksızın ve herhangi bir hüküm alınmasına ve hiçbir ihtar çekmeye, haber vermeye ihtiyaç kalmadan bu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme hakkına sahiptir. Bu durumda, o güne kadar yapılmış olan işin hak edişi yapılır ve gerekli kesintiler yapılarak Taşeronun hesabı çıkarılır ve ödemesi gerçekleşir.” hükmünü amirdir.
Yukarıya belirtilen sözleşme hükmüne dayalı olarak, davalı şirket tarafından davacı şirkete keşide edilen Ankara …. Noterliği’nin 22.10.2013 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde; taşeron sözleşmesinin hükümleri gereği 19.07.2013 tarihli sözleşmenin 21.10.2013 tarih itibariyle feshedildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Feshe dayanak olan sözleşme hükmü ile 22.10.2013 tarihli ihtarnamenin kapsam ve içeriğine göre, davalı şirketin hiçbir nedene bağlı kalmaksızın, herhangi bir hüküm almadan, ihtar çekmeden, haber vermeksizin, dilediği ve lüzum gördüğü takdirde 19.07.2013 tarihli taşeron sözleşmesini feshetme hakkına sahip olduğu ve bu hakkın kullanıldığı, bu durumda sözleşme feshinin haklı veya haksız olup olmadığının da öneminin bulunmadığı, feshin sözleşmesinin 21. maddesinin son fıkrası hükmüne uygun olarak gerçekleştirildiği anlaşılmıştır.
Fesih tasfiye hesabı ve davacının hakediş alacağı değerlendirildiğinde; Davacı tarafından hazırlanan 2 nolu kesin hak ediş raporuna göre, 325.335,500 m3 kazı imalat bedeli karşılığı olarak 1.382.675,87 TL olduğu, kesintiler düşüldükten sonra davacı taşeronun bu hak edişten dolayı 1.547.8294,51 TL alacaklı olduğu iddia edilmiştir.
Buna karşın tarafların imzası bulunmayan, ancak davalı tarafın kesin hesap niteliğinde olduğu beyan edilen 3 nolu hak ediş raporunda; toplam (38.755,590+13.855,530=) 52.611,120 m3 kazı imalat bedeli karşılığı olarak 223.597,25 TL olduğu, kesintiler düşüldükten sonra davacı taşeronun bu hak edişten dolayı 66.895,37 TL alacaklı bulunduğu ileri sürülmüştür.
Diğer taraftan taraflar arasında düzenlenen ve uyuşmazlık bulunmayan 1 nolu hak ediş raporunda; toplam (82.363,180+49.201,110=) 131.564,290 m3 kazı imalat bedeli karşılığı olarak 599.148,24 TL, kesintiler toplamı olan 113.225,66 TL düşüldükten sonra hak ediş tutarının 445.922,58 TL, KDV dâhil 526.188,64 olduğu, bu ödemenin davacı yanın 31.08.2013 tarihli ve A seri, 16597 sıra nolu faturasına dayalı olarak yapıldığı belirlenmiştir.
Belirtilen hususlara göre, uyuşmazlığın, kazı imalatının miktarında ve kesintilerde toplandığı belirlenmiştir. Buna göre; imalat miktarının hesabında; Davacı şirketin istemi üzerine, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosya kapsamında alınan ve iki inşaat mühendisi tarafından düzenlenen 13.12.2013 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu işteki toplam kazı miktarının 604.125,010 m3 olduğu, ancak tespit isteyen davacı şirketin 260.205,860 m3 miktarında kazı yaptığı, tutarının sözleşme birim fiyatıyla 1.105.8764,90 TL, KDV dâhil tutarının ise 1.304.932,38 TL olduğu tespit edilmiş, dosyamızda tarafların iddiaları dışında başkaca delile rastlanılmadığından, dava konusu işte 260.205,860 m3 miktarında kazı yapıldığı tespitine itibar edilmesi gerektiği kanaatine
Kesinti tutarı hesaplanmasında; Davalı vekilinin kesin hesap niteliğinde olduğunu kabul ettiği 3 nolu hak edişteki 26.354,10 TL kesinti ve 74.029,26 TL motorin kesintisi, 2 nolu hak edişteki 64.075,87 TL kesinti ve 28.910,00 TL makine kiralama bedeli kesintisi, 202.271,80 TL motorin kesintisi ve 20.060,00 TL makine nakliye bedeli kesintisi ile ilgili dava dosyasında delile rastlanılmadığından bu kesintilere itibar edilmemiştir.
Davacı tarafından hazırlanan 2 nolu kesin hak ediş raporunda; 58.147,27 TL’lik kesintinin kabul edilmesi nedeniyle dikkate alınması, 1 nolu hak edişte kesilen 44.592,26A TL’lik teminat tutarının ise sözleşmesinin 12. maddesinde belirtilen kesin teminat niteliğinde olmadığı anlaşıldığından bu tutarın iade edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Yukarıda belirtilen açıklamalar ve bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre, fesih kesin hesabından dolayı davacı şirketin asıl ve birleşen dava konusu işte 621.115,94 TL alacağının olduğu hesaplanmıştır. Davacı yanın hesaplanan 621.115,94 TL alacağının, 200.000,00 TL’lik kısmının asıl davada, geriye kalan (621.115,94-200.000,00=) 421.115,94 TL’lik kısmının ise birleşen davada olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili, Ankara …. Noterliği’nin 25.10.2013 tarihli ve ….yevmiye nolu ihtarnamede; hak ediş bedeli alacağının 5 iş günü içinde ödenmesini talep ettiği, ihtarnamenin kime ve hangi tarihte tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ şerhinin bulunmadığı, bu nedenle temerrüt tarihinin bu ihtarnameye göre tespit edilemeyeceği, ancak davalı yanın Kocaeli… Noterliği’nin 11.11.2013 tarihli ve …. yevmiye no.lu cevabi ihtarnamesini düzenleme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla, bu tarihe 5 iş günü eklendiğinde temerrüt tarihinin 18.11.2013 olduğu kabul edilmiştir. Tarafların tacir olup, yapılan işin ticari olduğu gözetildiğinde davacı tarafın ticari/avans faizi talep edebileceği anlaşılmıştır.
Davacının kazanç kaybı talebinin değerlendirilmesinde; Sözleşmesinin 21. maddesinin son fıkrasında, sözleşmenin hiçbir nedene bağlı kalmaksızın davalı tarafından tek taraflı sözleşmenin feshi durumunda, tazminat, kar mahrumiyeti veya bunlara benzer ödemelerinin yapılamayacağına yönelik düzenleme bulunması nedeniyle, davacının 150.000,00 TL’lik kazanç kaybı talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Asıl davada; Taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı feshedilmesi nedeniyle, dava konusu işin fesih kesin hesabından dolayı davacının 200.000,00 TL’lik hak ediş alacağı olduğu, davacının bu alacağa 18.11.2013 temerrüt tarihinden itibaren iflas tarihine kadar ticari/avans faizi talep edebileceği, ancak sözleşmenin 21. maddesinin son fıkrasına göre, davalı tarafından tek taraflı feshedilen sözleşme için tazminat ödenmemesine yönelik düzenleme bulunması nedeniyle, davacının 150.000,00 TL kazanç kaybı isteminin yerinde olmadığı anlaşılmakla; Mahkememizin 2014/1664 Esas sayılı dosyasında; Davalı şirketin yargılama sürecinde iflası nedeni ile kayıt-kabul davasına dönüşen davanın kısmen kabulü ile, 200.000,00 TL davacı alacağının, 18/11/2013 tarihinden iflas tarihi olan 04/05/2016 tarihine kadar işleyecek ticari/avans faizi ile birlikte, davalı müflis şirket iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen davada; Taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı feshedilmesi nedeniyle, dava konusu işin fesih kesin hesabından dolayı davacının bakiye 421.115,94 TL hak ediş alacağı olduğu, davacının bu alacağa 18.11.2013 temerrüt tarihinden itibaren iflas tarihine kadar ticari/avans faizi talep edebileceği, fazlaya ilişkin istemin yerinde olmadığı anlaşılmakla; 2-Dosyamız ile birleşen … Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasında; Davalı şirketin yargılama sürecinde iflası nedeni ile kayıt-kabul davasına dönüşen Davanın kısmen kabulü ile, 438.014,74 TL davacı alacağının, 18/11/2013 tarihinden iflas tarihi olan 04/05/2016 tarihine kadar işleyecek ticari/avans faizi ile birlikte, davalı müflis şirket iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Mahkememizin 2014/1664 Esas sayılı dosyasında; Davalı şirketin yargılama sürecinde iflası nedeni ile kayıt-kabul davasına dönüşen davanın KISMEN KABULÜ İLE,
200.000,00 TL davacı alacağının, 18/11/2013 tarihinden iflas tarihi olan 04/05/2016 tarihine kadar işleyecek ticari/avans faizi ile birlikte, davalı müflis şirket iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 5.977,15 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 5.917,85 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından peşin yatırılan 6.005,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 5.858,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak 3.339,34 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Dosyamız ile birleşen … Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasında; Davalı şirketin yargılama sürecinde iflası nedeni ile kayıt-kabul davasına dönüşen Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
438.014,74 TL davacı alacağının, 18/11/2013 tarihinden iflas tarihi olan 04/05/2016 tarihine kadar işleyecek ticari/avans faizi ile birlikte, davalı müflis şirket iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 18.869,50 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 18.810,20 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından peşin yatırılan 18.897,55 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 48,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak 20,85 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirket iflas idare memurunun yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/09/2021

Başkan …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Katip …
¸[e-imza]