Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/799 E. 2021/90 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2013/799 Esas
KARAR NO : 2021/90

DAVACI/ TEMLİK ALAN :….
Av. …
Av. …
Av. …

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2013
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 02/03/2021

Mahkememizde görülen davanın açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 24/10/2008 tarihli taşeronluk anlaşması uyarınca davacının yüklenici olarak … 5.000 kişilik mutfak ve depo inşaatına ilişkin çelik karkas yapım işini üstlendiğini, edimini süresi içinde ifa ettiğini, davalının ilave işler de yaptırdığını, bunlarla birlikte alacağının 2.445,021,19 TL olmasına rağmen ancak 2.363.489,50 TL’lik kısmını tahsil edebildiğini, 81.531,69 TL alacağının kaldığını, davalıya verdiği HCBS Bank’a ait 200.000,00 TL bedelli teminat mektubunun haksız olarak paraya çevrildiğini, müvekkilinin elemanlarının işin bitiminde kovulduğunu, inşaat alanında bulunan 5.000,00 TL değerinde 1 adet konteyner, 700,00 TL değerinde 1 adet teleskopik merdiven, 1.500,00 TL değerinde 1 adet daire testere, 1.200,00 TL değerinde muhtelif 380’lik kablo, 3.000,00 TL değerinde 1 adet hareketli iskele, 3.000,00 TL değerinde 2 adet kaynak makinesi, 400,00 TL değerinde 1 adet spiral makine, 1.600,00 TL değerinde 8 takım ranzanın kaldığını ve müvekkiline iade edilmediğini, iadesi hususunda Torbalı 1. Noterliği’nin 27/04/2010 tarih ve 3850 yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini ancak iade edilmediğini, bu hali ile müvekkilinin alacağının 297.931,69 TL’ye ulaştığını, yapılan işe ilişkin müvekkilinin istemi ile Sincan 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/75 değişik iş sayılı, davalının istemi üzerine …1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı tespitlerin yapıldığını, alacağın tahsili amacıyla İzmir 9.. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını ancak takibin itiraz üzerine durduğunu iddia ederek 297.931,69 TL’nin temerrüt tarihi olan 27/08/2009 tarihinden itibaren Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı/temlik alan vekili 19/09/2012 tarihli dilekçesi ile dava konusu alacağın tamamının temlik alındığını bildirmiş ve temliknameyi dosyaya sunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacağın zamanaşımına uğradığını, belirli alacak için kısmi dava açılamayacağını, esasa ilişkin olarak ise, sözleşmenin 4. maddesinde “Proje ve sözleşmede zikredilmeyen ancak işlerin bütünlüğü içerisinde bulunan tüm imalatlar bu sözleşmenin kapsamındadır,” hükmünün yer aldığını, davacının iddia ettiği ilave imalatların bedelinin sözleşme bedeli içinde olduğunu, 14. maddesinde, “Hiçbir şekilde ve hiçbir nam altında fiyat farkı ödenmez… Yapılacak iş ile ilgili ilave proje revizyonu yapılması gerekirse, bu projeler taşeron tarafından ücretsiz yapılacaktır… Taşeron işverenden habersiz ilave iş yapmayacaktır… Ana yüklenicinin talebi halinde, aynı sözleşme şartlarında ilave iş yaptırılabilir,” hükümlerinin bulunduğunu, müvekkili tarafından talep edilen ilave imalat bulunmadığını, davacının işi 07/02/2009 tarihinde bitirmediğini ve Ankara … Noterliği’nin 11/03/2009 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarname ile 2 gün içinde işe başlanması aksi halde sözleşmenin feshedilebileceğini ve teminatın irat kaydedileceğinin ihtar edildiğini, davacının cevap vermediği gibi işi de tamamlamadığını, tespit raporuna itiraz ettiklerini, ama davacının kendi talepleri ile yaptırılan tespit raporuna itiraz etmediğini, davacının işçilerinin kendi rızaları ile iş sahasını terk ettiğinin ve eşyalarının teslim edildiğinin 23/05/2009 tarihli 2 adet tutanakla ispat edileceğini, işin gecikmesi nedeni ile sözleşmenin 8, 9,10, 12, 16 ve 17 maddeleri uyarınca teminat mektubunun nakde çevrilmesinde haklı olduklarını savunarak davanın reddini ve %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, sözleşme, 23/05/2009 tarihli 2 adet tutanak, temlikname, ihtarnameler, Sincan … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı, ve Sincan … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyaları, yapılan işe ilişkin ihale evrakı dosya arasına alınmış, taraflara ticari defterlerini sunmak üzere HMK’nun 220. ve devamı maddeleri uyarınca ihtarat yapılarak süre verilmiş, sunulan defterler incelenmek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir, inşaat ve nitelikli hesaplama bilirkişisinden oluşan heyet 19/01/2015 tarihli ön raporunda davalı defterleri ile ihale evrakının eksik olduğunu bildirmiş, 13/06/2016 tarihli raporlarında eksikliklerin giderilmediğini, ancak mevcut belgelere göre yapılan tespitte işin süresi bakımından revizyon verilmesi nedeni ile işin süresinde bitirildiğini, davacının imalat nedeni ile bakiye 81.531,69 TL alacaklı olduğu, davalının teminatı haksız irat kaydettiği bu nedenle iadesinin gerekeceği, davalı uhdesinde malzeme kaldığının ispat edilemediğini bildirmiştir. Davalı defterlerinin yerinin bildirilmesine rağmen incelenmediği anlaşıldığından 24/03/2017 tarihli ek rapor alınmış, bilirkişiler kök raporu tekrar ettiklerini bildirmiştir. İtiraz üzerine alınan 21/06/2017 tarihli ek raporda, iş programı ve tartı tutanakları sunulmamasına rağmen tespit dosyalarında tartı tutanaklarının mevcut olduğunu, burada yapılan hesaplamalara tarafların itiraz etmedikleri gözetildiğinde tartı tutanaklarına ihtiyaç kalmadığını, iş programına ilişkin olarak ise geçici kabulün yapılmış olması, idarenin vermiş olduğu süre uzatımı, sözleşme maddeleri ve eksik kalan işin niteliği ve miktarı gözetildiğinde işin süresinde bitirildiğini ve teminatın irat kaydedilmesini gerektiren bir husus olmadığını bildirmiştir.
Taraf itirazları üzerine inşaat mühendisi, mali müşavir ve nitelikli hesap bilirkişisinden oluşan heyetin 03/12/2018 tarihli raporunda özetle; sözleşmeye göre işin 07/02/2009 tarihinde bitirilmesinin gerektiğini, süre uzatımına ilişkin hüküm bulunmamakla birlikte, hüküm bulunmayan hallerde ana sözleşme hükümlerinin uygulanacağının belirlendiği, dava dışı idare tarafından davalıya 14/07/2009 tarihine kadar süre uzatımı verildiğini, bu tarih itibari ile geçici kabulün onaylandığını, bu hali ile işin süresinde bitirildiğinin kabulünün gerekeceğini, süresinde bitirilmediği değerlendirildiğinde 309.000,00 TL cezai şart uygulanmasının gerekeceğini, işin tamamlandığı ve feshedilmediği gözetildiğinde teminatın irat kaydedilmesinin mümkün olmadığını, davacının ilave iş yaptığının sabit olduğu, ilave işlerle birlikte davacının 2.523.274,95 TL’lik iş yaptığını, ancak dilekçesinde 2.445.021,19 TL değerinde iş yaptığını ve 2.368.489,50 TL ödendiğini bildirdiğinden 76.531,69 TL alacaklı olduğunu, davalı defterlerine göre ise davacının 12.621,33 TL alacaklı olduğunu, gecikme cezası kesilmesi halinde davacının alacaklı olmadığını bildirmişlerdir. Davalı yanın itirazları üzerine 09/07/2019 tarihli ek raporda, kök rapordaki değerlendirmeleri tekrar ettiklerini bildirmişlerdir.
Raporlar arasında çelişki olduğu değerlendirilerek üçüncü bir heyetten alınan 03/11/2020 tarihli raporunda özetle, davacı defterlerinin bir kısmının sunulmadığını, 2008 yılına ait yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığını, davalı defterlerinin ise usulüne uygun tutulduğunu, esas işe ilişkin hakediş kayıtları, süre uzatımları ve kabul beyanları ile tespit dosyalarında alınan raporlar doğrultusunda işin süresinde bitirildiğini, cezai şarta ve sözleşme feshedilmediğinden teminatların irat kaydedilmesine yer olmadığına, davacının ilave işlerle birlikte 2.523.274,95 TL’lik iş yaptığını, ancak dilekçesinde 2.445.021,19 TL değerinde iş yaptığını ve 2.363.489,50 TL ödendiğini bildirdiği, eksik iş bedeli olan 18.000,00 TL’nin düşülmesi halinde davacının 63.531,69 TL alacaklı olduğunu, defter ve kayıtlara göre ise 12.631,83 TL alacaklı olduğunu bildirmişlerdir. Son bilirkişi raporunun oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunarak, diğer raporlarda da hesaplamalarda aynı doğrultuda değerlendirmeler yapılması nedeni ile hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye ücret, ilave iş bedeli ve teminat mektubu bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Öncelikle, her ne kadar davalı zamanaşımı savunmasında bulunmuş ise de, sözleşme tarihinde yürürlükte olan BK’nun 126 ve dava tarihinde yürürlükte olan TBK’nun 147 maddeleri uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresinde davanın açıldığı değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında … 5.000 kişilik mutfak ve depo inşaatına ilişkin 24/10/2008 tarihli taşeronluk sözleşmesi imzalanmış, davacı malzeme dahil çelik karkasın yapımı, imalata hazırlanması ve montajı işi yapımını üstlenmiş, yapılacak işe ilişkin birim fiyatlar sözleşme uyarınca belirlenmiştir. Tarafların talebi doğrultusunda yaptırılan delil tespiti kapsamında yapılan işin miktarı belirlenmiş olup itiraza uğramamakla taraflar arasında bu yönde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, işin süresinde tamamlanıp tamamlanmadığı, ilave iş bedeli bulunup bulunmadığı, bedelinin sözleşme kapsamında iş bedeline eklenmesi gerekip gerekmediği, teminat mektubunun paraya çevrilmesinin yerinde olup olmadığı ve davacının iş sahasında malzemelerinin kalıp kalmadığı ve bedelinin iadesinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Davacı her ne kadar personelinin iş sahasından kovulduğunu ve birtakım malzemelerinin kaldığını, iade edilmediğini savunarak bedelini talep etmiş ise de, dosyada mevcut 23/05/2009 tarihli 2 adet tutanaktan birinde davacının iş sahasını isteği ile terk ettiği belirtilmekte ise de, davacı temsilcisinin imzasının bulunmadığı, diğer tutanakta ise davacı işçilerinin kişisel eşyalarının teslim edildiğinin belirtildiği görülmüştür. Her ne kadar davacı ihtarname ile malzemelerin teslimini talep etmiş ise de, malzemelerin iş sahasında kaldığına ve miktarı ile bedeline ilişkin dosyada ispata elverişli başkaca delil bulunmamaktadır. Bu hali ile buna ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Sözleşme götürü bedelle belirlenmiş, ancak sözleşmenin 5. maddesinde birim fiyat belirlenmiş ve “Çelik karkastaki miktar proje üzerinden yapılan ölçüme göre takdiren konulmuş olup asıl ölçü yukarıda belirtildiği üzere yapılan işin tartılmasıyla bulunacaktır,” hükmü düzenlenmiştir. Her ne kadar davalı sözleşmenin 4. maddesi uyarınca yapılan ek imalatlara ücret ödenmeyeceğini savunmuş ise de, maddede “Proje ve sözleşmede zikredilmeyen ancak işlerin bütünlüğü içerisinde bulunan tüm imalatlar bu sözleşmenin kapsamındadır,” hükmü uyarınca öncelikle yapılan işlerin iş bütünlüğü kapsamında zorunlu işlerden mi yoksa ek imalat mı olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Sincan … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı ve Sincan … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin…. değişik iş sayılı dosyalarında keşif neticesinde düzenlenen raporlarda, ilk projede yer almayan imalatlara ilişkin olarak ek 122,813 ton çelik işi yapıldığının belirlendiği, sözleşme kapsamında 845 tonluk çelik işinin yapımının üstlendiği, toplam 967,813 ton çelik işi ile 5400 adet metal stud çivi yapıldığını ve fakat yapılan çelik işine ait 955,49 tonluk işin fatura edildiği, boyanın yer yer ayıplı olup giderilmesi için 18.000,00 TL gerektiğinin tespit edildiği anlaşılmaktadır. Yapılan işlerin ilk projede yer almadıklarının belirlendiği, toplam işin %10’luk kısmını oluşturduğu, asıl işe ilişkin hakediş raporlarında (19/12/2008 ve 09/04/2009 tarihli) ilave iş olarak kabul edildiği ve sonrasında dava dışı idare tarafından proje tadilatını da gerekçe gösterilerek 30/12/2008 tarihli yazı ile ek süre hesabına dahil edilmesi karşısında yapılan işlerin mevcut projenin gerektirdiği zorunlu işlerden sayılması mümkün görülmemiş, ilave iş olduğu değerlendirilmiştir. Bilirkişiler tarafından bu yönde değerlendirme yapılmamış, yalnızca işlerin sözleşme kapsamında kabulü gerektiği ve bedelinin talep edilebileceği belirtilmiştir. Sözleşme gereği zorunlu yapılması gereken işlerden kabul edilmesi halinde dahi sözleşmenin 5. maddesi kapsamında bedelinin talep edilebileceği değerlendirilmiştir.
Davalı ilave işlere sözleşme gereği onay verilmediğinden ödeme talep edilemeyeceğini bildirmiş ise de, ilave işlerin asıl hakedişlere de yansıdığı ve ödeme yapıldığı da gözetildiğinde, idarenin bu yönde talebinin bulunduğu değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle davacının ilave iş bedeline ilişkin talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiş, yukarıda hükme esas alındığı belirtilen son raporda belirtildiği üzere, davacının ilave işlerle birlikte 2.523.274,95 TL’lik iş yaptığı, ancak dilekçesinde 2.445.021,19 TL değerinde iş yaptığını ve 2.363.489,50 TL ödendiğini bildirdiğinden, eksik ve ayıplı boya iş bedeli olan 18.000,00 TL’nin düşülmesi halinde davacının ası işten bakiye alacağı ile ilave iş bedeli olarak 63.531,69 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
İşin süresinde bitirilip bitirilmediğine ilişkin olarak ise, sözleşme gereği işin 07/02/2009 tarihinde bitirilmesinin gerektiği, süre uzatımına ilişkin sözleşmede hüküm bulunmamakla birlikte, hüküm bulunmayan hallerde ana sözleşme hükümlerinin uygulanacağının belirlendiği, dava dışı idare tarafından davalıya 30/12/2008 tarihli yazı ile çelik işi proje tadilatı de gerekçe gösterilerek 14/07/2009 tarihine kadar süre uzatımı verildiği ve bu tarih itibari ile geçici kabulün onaylandığı gözetildiğinde işin süresinde bitirildiği değerlendirilmiştir. Her ne kadar davalının talebi üzerine yapılan Sincan 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/76 değişik iş sayılı dosyasında yapılan tespitte işin bitirilmediğine dair tespitte bulunulmuş ise de eksik işlerin boyada mevcut ayıplar olduğunun belirlendiği, geçici kabulün de yapıldığı ve bilirkişilerin en geç tespit tarihi itibari ile işin tamamlandığına ilişkin belirlemeleri de gözetilerek işin süresinde ayıplı ve kısmi olarak eksik (asansördeki boya eksiği) olarak tamamlandığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle davalının cezai şarta dayalı olarak teminattan kesinti yapıldığına ilişkin savunmasına itibar etmek mümkün olmamıştır.
Teminattan kesinti yapılmasına ilişkin sözleşmenin 16 ve 17 maddelerinde düzenleme bulunduğu, 16. maddesi gereği SGK borçları nedeni ile kesinti yapıldığına ilişkin davalı savunmasının bulunmadığı, 17 maddesine göre işin başka bir taşerona bitirtilmesi nedeni ile uğranılacak zararın giderilmesi gerektiğine dair bir savunmanın da bulunmadığı görülmüştür. Yukarıda açıklandığı üzere işin geç bitirilmediği kabul edildiği gibi gecikmeden kaynaklı davalı zararının doğduğuna ilişkin bir savunma da bulunmamaktadır. Yine 17. madde uyarınca sözleşmenin feshedildiğine ilişkin dosyada bir delil bulunmadığından teminatın bu nedenle irat kaydedilmesi de mümkün değildir. Bu hali ile davacının teminat mektubuna ilişkin 200.000,00 TL bedelin iadesi talebi de yerinde görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, bakiye iş bedeli ile ilave iş bedeli olan 63.531,69 TL ile teminat mektubu bedeli olan 200.000,00 TL yönünden davanın sübut bulduğu değerlendirilmiş, davalı ihtarname ve icra takibi ile davadan önce temerrüte düşürüldüğünden 27/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ilişkin davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
263.531,69 TL’nin temerrüt tarihi olan 27/08/2009 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
Alınması gereken 18.001,85 TL harçtan peşin alınan 5.087,95 TL’nin mahsubu ile bakiye 12.913,90 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 26.897,22 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 5.160,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan UYAP sisteminde kayıtlı toplam 16.775,10 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre belirlenen 14.838,20 TL’si ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 5.087,95 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan UYAP sisteminde kayıtlı toplam 629,60 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre belirlenen 129,75 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde icra ve mahkeme dosyalarının mahalline iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/02/2021

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]