Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/509 E. 2021/101 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2013/509 Esas
KARAR NO : 2021/101

Av. … – …

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2013
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 15/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme ile Soma Termik Santrali 3 ve 4. ünitelerinin elektrofiltreleri ve gaz kanallarını da içeren bağlantılı ekipmanlar, baca gazı içindeki kül partikül konsantrasyonunun çevre regülasyonlarında belirtilen 50 mg/nm3 sınır değerine düşürülmesi amacıyla yenilenmesi işinin yüklenildiğini ve 136 gün süre verildiğini, 26/09/2012 tarihinde karşı yana teslimin yapıldığını, sözleşme gereği davalının yapması gereken edimin süresinde tamamlanmaması nedeni ile kendilerinin de teslimde geciktiğini, bu nedenle davalıya ihtarname ile 10 gün süre verilerek işin tamamlanması aksi halde sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiği, ancak davalının 21/02/2013 tarihinde şantiyeyi terk etmesi nedeni ile yeniden ihtar çekilerek sözleşmenin feshediliğinin bildirildiği, bunun üzerine müvekkilinin kendi imkanları ile işe devam etmeye çalışıldığını iddia ederek davalının müvekkilinden istemiş olduğu avanslar, işçiler için yapılan yemek ödemeleri, fesihten sonra davalı işçilerinin davacı nezdinde çalıştıkları süreye denk gelen maaş ödemelerinin toplamı olan 209.719,03 TL’nin dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; gecikmenin işin yapılması ile ve sözleşme ile ilgili olmayan ilave işlerin imalatının, zamanında teslim edilmeyen yurt içi ve yurt dışı malzemeler ile verimsiz çalışmalar, davacı ve ortağı Rafako şirketi tarafından yapılan proje değişikliklerinden kaynaklandığını, 4 adet filtre yapımı için anlaşıldığını 2 adet filtrenin eylül-şubat arası kış aylarında %40’a varan verim kaybıyla tamamlandığını, davacının işin ikinci kısmını kötü niyetli olarak engellediğini, şantiye şefi ve işçilerinin önünde müvekkilinin temsilcisinin galiz küfürlerle şantiyeden kovulduğunu, işi geciktirenen müvekkili olduğunu bildiren ve oluşa uygun olmayacak şekilde 16/02/2013 tarihinde iş bitirilmiş gibi tutanak imzalatılmaya çalışıldığını, şantiye şefinin reddetmesi nedeni ile işçilere 45 günlük ödeme yapıldığını, şantiye şefine ödeme yapılmadığını, bir kısım işçilerin davacı şirket bünyesinde çalışması için teklifler yapıldığını, davalı işçileri çalıştırılmadığı halde davacı işçilerinin bunların yapacağı işleri yapmaya çalıştığını, bunların görüntülendiğini, iş çıkışının hileli bir şekilde yapıldığını, feshin fiilen yapıldığını, ihtarnamenin göstermelik yapıldığını ve haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep edilmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, ihtarnameler, sözleşme, ihale evrakı dosya arasına konulmuştur. Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosya bilirkişiye tevdii edilerek birden fazla rapor alınmıştır.
SMMM, makine mühendisi ve hukukçu bilirkişiden oluşan heyetin 11/03/2015 tarihli raporda özetle, defter kayıtlarına göre davacının 209.719,03 TL Euro karşılığı olan 615.839,93 TL fazladan ödeme yaptığını, sözleşme tarihi olmadığı, davalıya yer tesliminin 26/09/2012 tarihinde yapıldığı, sözleşmede 136 gün süre verildiği, elektrik, inşaat, bir kısım ısıl izolasyon işlerinin davacı tarafından üstlenildiği, önce davacının ihtarname ile işlerin tamamlanması için 10 gün süre verildiği, davalının karşılık ihtarname ile inşa işinde ve parçaların geç gelmesi nedeni ile işin bitirilemediği, zarara uğradıklarından bunun tazminini talep edebileceklerinin ihtar edildiği, davalının ihtarnamesinde bildirdiği eksiklik ve gecikmelerin işin uzamasına sebep olacağı, bu hali ile işin gecikmesinde davalının kusurunun bulunmadığı, ancak eksik evrak bulunması nedeni ile kesin bir değerlendirme yapılamadığı bildirilmiştir. 09/12/2015 tarihli ek raporda, eksik evrak tamamlanmadığından değerlendirme yapılamayacağı bildirilmiştir.
Soma Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığı ile keşif neticesinde düzenlenen 09/12/2016 tarihli heyet raporunda özetle, davacı defterlerinde yapıldığı iddia edilen ödemelerin teyit edildiğini, davalının işi bıraktığı tarihte davalıya teslim edilmiş malzeme ve yapılan iş bedelinin davacı lehihe olmak üzere %83,83 olduğunu bildirmiştir.
Rapor hükme elverişli görülmeyerek yeni bir heyetten rapor alındığı, 12/09/2107 tarihli raporda özetle, davalının edimlerini geciktirmesi nedeni ile davacının da edimini geciktirdiğini, davacının ihtarname ile davalıya 10 günlük süre verildiği aksi takdirde sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiği, davalının 21/02/2013 tarihinde şantiyeyi terk etmesi nedeni ile davacı tarafça 22/03/2013 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği, keşif neticesinde hakedişler de incelenerek davacının teslim yüzdesinin %83,83 olarak tespit edildiği, davacının lehine delil teşkil eden defterlerinde 209.719,03 Euro karşılığı 615.839,93 TL alacağı olduğunu bildirmişlerdir. 14/04/2017 tarihli ek raporda işin %83,83’lük kısmının bedeli hesaplanmıştır. Ancak tespit edilen %83,83 davalının değil davacının işin bırakıldığı tarihteki ediminin oranı olduğundan rapora itibar edilmemiştir, bilirkişi heyetinden bu nedenle alınan 17/09/2018 tarihli ek raporda özetle, talimat mahkemesinde davalının yaptığı işin oranı belirlenmediğinden dosya üzerinden belirlenmesinin mümkün olmadığı bildirilmiştir.
Davalı defterlerinin ibrazı için ihtaratlı kesin süre verilmiş, ancak defterleri ibraz edilmemiştir.
Raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmış, 13/05/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle, işin tamamlanmamasında davacının kusurlu olduğu, davalının da iş sahasını terk etmekle kusurlu olduğu, böylelikle feshin iki tarafın kusuru ile gerçekleştiği, davalıya ait teminatın irat kaydedilmesinin veya bakiye işin davalı namına tamamlanabilmesinin mümkün olmadığı, bu durumda fesih sonucunda tarafların karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulacakları ve ifa ettikleri edimlerin bedelini ifa oranında geri isteyebilecekleri, imalatların sökülerek iade edilmesi mümkün olmadığından imalatların sözleşmesel karşılığının iadeye konu olabileceği, sözleşmenin götürü ya da birim fiyatlı olduğuna ilişkin tespit yapılamadığı, mevcut belgelerden yapılan işin belirlenemediği, davalıya yapılan fazla ödeme bulunmadığı bildirilmiştir. 02/12/2019 ve 03/09/2020 tarihli ek raporlarda özetle, kök raporu tekrar etmişlerdir.
Bilirkişi raporlarına hesaplamalar yönünden itibar edilmiş, ancak hukuki nitelendirme yönünden aşağıda açıklandığı üzere itibar edilmemiştir.
DEĞERLENDİRME:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmeye aykırılık nedeni ile alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasında bila tarihli eser sözleşmesi yapıldığı, işin geç teslim edildiği ve işin bir kısmı tamamlandıktan sonra davalının 11/02/2013 tarihinde iş sahasını terk ettiği, karşılıklı ihtarnameler sonucunda, davacı tarafça sözleşmenin feshedildiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, sözleşmenin kimin kusurlu eylemi ile sona erdiği, gecikmenin kimden kaynaklandığı, davacının yapmış olduğu ödemelerin davalıdan tahsilinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı tarafça yapılan işin miktarı, keşfe rağmen işin davacı tarafça tamamlanmış olması nedeni ile değerlendirilemediğinden davalıya yapılan ödemeler de ancak talimat mahkemesi aracılığı ile alınan bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere davacı defterleri, burada kayıtlı davalı faturaları ve iş sahibinin hakedişleri incelenerek belirlenebilmiştir. Davalıya yapılan ihtarata rağmen davalı defterleri ibraz edilmemiştir. Davacı kayıtlarına işlenen davalı faturalarına ilişkin ödemeler düşüldükten sonra, davacının yapılan işe ilişkin davalıya ve davalı işçileri ile davalı adına SGK’ya 615.839,93 TL fazla ödeme yaptığı belirlenmiştir. Davalının da miktara itirazı bulunmamaktadır. Ancak davalı bu ödemenin fazla ödeme niteliğinde olduğunu kabul etmemektedir. Davalının kayıtlı faturalar dışında iş yaptığına ilişkin savunmasını alacağın miktarı gözetildiğinde usulüne uygun delillerle ispat edemediği değerlendirilmiştir. Bu nedenle bilirkişilerin sözlemenin birim/götürü bedel olduğunun belirlenemediğine ilişkin beyanları karşısında bu hususun açıklatılmasının dosyaya yenilik katmayacağı değerlendirilerek araştırılmamıştır. Yine davalı proje değişikliği yapıldığına ilişkin savunmasını da elverişli delille ispat edememiştir.
Taraflar arasında feshin hangi tarafın kusuru ile gerçekleştirildiğine ilişkin itiraz bulunmaktadır. Davalının bir kısım işi tamamladıktan sonra 21/02/2013 iş sahasını terk ettiği uyuşmazlık konusu değildir. Davalı her ne kadar davacının kusurlu eylemleri nedeni ile terkin gerçekleştiğini savunmuş ise de, ispata elverişli bir delil sunamamıştır. Ancak yapılan keşif neticesinde, bu tarih itibari ile davacının üstlendiği yükümlülüklerin %83,83’ünün iş sahasında yerine getirildiği bildirilmiştir. Gecikmelerde davacı kusurunun bulunduğu kabul edilebilecekse de davalının iş sahasını terk etmesi üzerine sözleşme feshedilmiştir. Bu durumda işin kalanının davacı tarafından tamamlatılması, bu durumda davalıya fazladan ödenen iş bedelinin ve davalı işçilerine ve onlar adına SGK’ya tamamlanan kısım için yapılan ödemelerin davalıdan iadesinin talep edilmesinin yerinde olduğu kanaatine varılmış, bilirkişi raporlarına bu yönde itibar edilmemiştir.
Davacının dava dilekçesinde müddeabihi Türk Lirası üzerinden talep ettiği, defterlerinde ise Euro cinsinden alacak belirlendiği için davacı vekiline bu hususta beyanı açıklatılmış, bu aşamada Türk Lirası cinsinden alacak taleplerinin bulunduğunu bildirmiştir. Alacak ticari iş olduğundan avans faizi talebi yerinde görülmüştür.
Açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE,
209.719,03 TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 14.325,91 TL harçtan peşin alınan 3.581,50 TL’nin mahsubu ile bakiye 10.744,41 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 23.130,33 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 15.379,30 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.581,50 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/02/2021

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]