Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/631 E. 2021/609 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2012/631 Esas
KARAR NO : 2021/609
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/02/2009
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 11/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan tedarik sözleşmesine göre müvekkili şirketin alıcı olan davalı şirkete iş bu sözleşme ile taahhüt edilen hizmetlerin teminatı olarak 150.000 TL’lik teminat senedinin verildiğini, sözleşmeden kaynaklanan herhani bir borç olmadığını, teminat senedinin diğer davalı kötü niyetli kişiye ciro edilmesi sonucu bu davalı tarafından … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, senedin verilişi esnasında ön yüzüne yatay olarak el yazısı ile “teminat senedidir” kaydı yazıldığını, takibe konulan senette ise bu kısmın davalılar tarafından kesildiğini iddia ederek bu senetten dolayı müvekkillerinin davalılara borçlu olmadığının tespitine senedin iptaline, davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket cevap dilekçesinde özetle; dava konusu senedin tedarik sözleşmesinin teminatı olarak müvekkili şirkete verildiğini, şirket kasasında bulunan bononun ilgisi dışında kaşelenip imzası taklit edilmek suretiyle müvekkili şirket ile el birliği içersinde olan …’a verildiğini yapılan araştırmada da bono arkasında imzayı taklit eden kişinin … olduğunun belirlendiğini savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlular aleyhine yapılan icra takibine, senedin teminat senedi olduğu yönünde Ankara … İcra Hakimliğine yaptıkları bu itirazın rededildiğini, davalı şirketten alacağına karşılık takibe konu senedi ciro yoluyla devir ve teslim aldığını, senedi teslim aldığında teminat senedi ibaresi olmadığını, senedin teminat senedi olduğu yönündeki şahsi definin mevcut senede göre iyi niyetli hamil olan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, bunun da ancak yazılı delille ispatı gerektiğini savunarak haksız davanın reddine %40’dan aşağı olmamak üzere davacıların kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, teminat senedine dayalı olarak lehtar ve ciranta aleyhine açılan borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce 24/02/2011 tarihli karar ile, davalı şirketin kabul beyanı da gözetilerek davalı şirket yönünden davanın kabulüne, davalı …’un haksız ve kötü niyetli olduğu tespit edilemediğinden hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin…. karar sayılı kararı ile ceza dosyasının sonucu beklenmeden ve çek arkasındaki ciro imzasının …. ya da davalı şirket temsilcisi eli ürünü olup olmadığı araştırılmadığından bahisle kararın bozulmasına karar verilmiş, Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
… Ceza Mahkemesi’nin …. karar sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporlarında, dava konusu senetlerdeki ilk ciro imzasının davalı temsilcisi ya da …’ye ait olmadığının belirtildiği ve ceza yargılaması sırasında davalı …’un, …’dan alacakları olduğunu, alacağına karşılık verdiği senede ciro atılmasını istediğinde kardeşi …’yı çağırdığını ve senedin arkasını ciro ettiğini söyleyerek kendisine verdiğine ilişkin beyanı gözetildiğinde, Mahkememizce yeniden imza incelemesi yapılmasına yer olmadığı kanaatine varılarak ceza dosyasındaki imza incelemesine itibar edilmiştir. Ceza dosyasında sanıklar … ve … hakkında resmi evrakta sahtecilik suçu nedeni ile mahkumiyet, sanıklar …, … ve … hakkında dolandırıcılık suçu nedeni ile mahkumiyet hükmü kurulmuş, kararın temyizi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin … karar sayılı ilamı ile resmi evrakta sahtecilik suçuna ilişkin olarak davanın zamanaşımı nedeni ile düşmesine, dolandırıcılık hükmünün ise onanmasına karar verilerek karar kesinleşmiştir.
Bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama ile ceza dosyasının kesinleşmiş kararı gözetildiğinde, davacı ile davalı şirket arasında yapılan sözleşme uyarınca dava konusu senedin teminat olarak davalı şirkete verildiği, davacının edimini yerine getirmesinden sonra davalı şirket tarafından 9 adet çek düzenlenerek davacıya verildiğini, ancak bu senetlerin de karşılıksız çıktığı, dava konusu senedin arkasında teminat senedi ibaresi bulunmasına karşın senedin ciro edilerek davalı …’a verildiği ve takibe konulduğu, davacının borçlu olmadığını tespit istemi ile eldeki davayı açtığı, davalı şirket temsilcisinin davayı kabul ettiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar senet arkasındaki cironun davalı şirket temsilcisi ya da … tarafından atılmadığı bilirkişi raporu ile belirlenmiş ise de, kesinleşmiş ceza dosyasındaki maddi vakıalar delil olarak değerlendirildiğinde, davalı …’un ceza dosyasındaki ve aşamalardaki samimi beyanları ile ciro istediğinde senedin … tarafından cirolandığı söylenerek verildiğine ilişkin beyanı, … ile davalı şirket arasında tespit edilen sıkı bağ ve davalı şirketin kabul beyanı gözetildiğinde davalı şirket yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalı … yönünden ise, ceza yargılamasında diğer sanıklar ile iştirak halinde dolandırıcılık eylemini gerçekleştirdiği kabul edilerek mahkumiyetine karar verildiği ve kararın temyizen kesinleştiği gözetildiğinde bu davalı yönünden de davanın kabulüne ve kötüniyet tazminatının şartlarının oluşmadığından reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE,
… Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına dayanak olan keşidecisi davacı şirket, lehtarı davalı şirket olan 11/07/2008 tanzim tarihli, 150.000,00 TL bedelli senet nedeni ile davacıların davalılara borçlu olmadıklarının tespitine,
Kötü niyet tazminatının şartlar oluşmadığından reddine,
Alınması gereken 10.246,50 TL harçtan peşin alınan 2.025,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 8.221,50 TL harcın davalılardan alınıp hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 18.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından bozmadan önce yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 346,60 TL ile bozmadan sonra yapılan 24,50 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.025,00 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde icra ve ceza dosyalarının iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde usulünce iadesine,
Dair; davalı asil … yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2021

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]