Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/21 E. 2021/613 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2012/21 Esas
KARAR NO : 2021/613

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ : 12/01/2012
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 20/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılarak … parselde kain binanın … nolu bölümlerinin davacıya satımı hususunda anlaşıldığını, müvekkilinin her iki dairenin yarı bedeli olan 25.000,00’er TL’yi ödediğini, ancak tapu devri yapılmadığı gibi 15 numaralı bağımsız bölümün üçüncü kişilere devredildiğini iddia ederek 16 numaralı bağımsız bölümün müvekkili adına tapuya tesciline, ya da ödenen 50.000,00 TL’nin 10/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek banka reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal tescil, olmadığı takdirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/k. maddesine göre; “Tüketici: ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi” ifade eder. Tüketici işlemi ise Kanunun m. 3/l. bendinde tanımlanmıştır. Buna göre; “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” kapsar. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nun 4 ve 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Aynı Kanunun 83/2. maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği, aynı Kanunun 73/1. maddesinde ise; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, düzenlemesi yer almaktadır.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK’nun 4. maddesinde ticari davalar belirtilmiş olup buna göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için; kanuni düzenleme ile görevin Ticaret Mahkemesine verilmesi veya TTK’nun 4. maddesinde sayılan unsurları taşıması (TTK’da yer alması veya TTK’nun 4/1 b, c, d, e, f fıkralarındaki davalardan olması) ya da her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan dava olması gerekmektedir.
TTK’nun 5. maddesinde ticari davalara ticaret mahkemelerinde bakılacağı, ticaret mahkemeleri ile diğer mahkemeler ve Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Görev hususu kamu düzenindendir ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
Konut ya da tatil amaçlı taşınmaz satışları Yasa’nın öngördüğü şartları taşıdığı sürece, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındadır.
Davalı, dava dışı arsa sahipleri ile gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile inşaat yapma yükümlülüğünü üstlenmiş, sözleşme kapsamında kendisine düşecek dairelerden iki adetini davacıya satmayı vadetmiş, davacı bir kısım bedeli ödemesine rağmen tapunun devredilmediği iddiası ile eldeki davayı açmıştır. Davalının müteahhit olduğu, davacının tacir olduğuna ya da ticari faaliyetinin bulunduğuna ilişkin dosya kapsamında bir bilgi ya da delil bulunmadığı, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğuna ilişkin dosya kapsamında bir delil bulunmadığı, satılan taşınmazın daire vasfında olduğu, bu hali ile davacının tüketici sıfatını taşıdığı ve buna göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerektiği anlaşıldığından Mahkememizin görevsizliği nedeni ile davanın usulden reddine ve görevli mahkemenin Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın görev dava şartı yönünden usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi halde HMK’nun 20/1 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
2-Yargılama giderleri ve harç konusunun görevli ve yetkili Mahkemece karara bağlanmasına,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2021
Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]