Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/141 E. 2021/872 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/13 Esas
KARAR NO : 2021/894
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/01/2018
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 29/12/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/08/2017 tarihinde, davalının sigortalısı olan araçta yolcu olan davacının yaralandığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, kazaya kusuru ile sebebiyle veren aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı şirket tarafından yapıldığını, maluliyet tazminatının ödenmesine ilişkin başvurusunun haksız olarak reddedildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL çalışma gücünde kayıp-sürekli kısmi iş göremezlik ve 2.000,00 TL SGK’ca karşılanmayan tedavi iyileştirme giderleri tıbbı araç sarf malzemesi beslenme, yol, bakıcı gideri gibi yapılmış ve ileride yapılması muhtemel zorunlu giderleri ile bakıcı-yardımcı giderleri toplam 4.000,00 TL temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 25/02/2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini açıklayarak 1.000,00 TL geçici iş göremezlik, 1.000,00 TL kesin iş göremezlik, 500,00 TL bakıcı giderleri, 500,00 TL tedavi masrafı, 500,00 yol masrafı, 500,00 TL ilaç masrafı talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri taleplerinin teminat dahilinde olmadığı, davacı yasal süresi içinde başvurduğunu, 21/07/2017 tarihinde %15 maluliyete göre 47.400,00 TL ödeme yapıldığını, başkaca sorumluluğunun bulunmadığını, davacının sürekli sakatlığının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınacak rapor ile tespit edilmesi gerektiğini, zararın hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, müvekkil şirketin faizden yalnızca dava tarihinden itibaren sorumlu olabileceğini ve bu faizin yasal faiz olması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle kusurlu yanın sigortacısından poliçe kapsamında zararın tazmini talebidir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu değerlendirilmiş, davalı tarafın ilk itiraz ve dava şartı yokluğuna ilişkin itirazda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası dosya arasına alınmıştır.
Sinanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası UYAP sisteminden dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evraklar, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 16/04/2021 tarihli maluliyete ilişkin raporda, kaza tarihi ve poliçe tarihi dikkate alınarak yürürlükte olan yönetmelik uyarınca yapılan değerlendirmede, davacının Çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespit işlemleri yönetmeliğine göre %45, özürlülük ölçütü, sınıflandırılması, özürlülere göre verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre %35 oranında kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, tedavi süresinin 12 aya kadar uzayabileceği, 3 ay başkasının bakımına muhtaç olduğu bildirilmiştir. Raporda yapılan hesaplama kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan yönetmelik uyarınca düzenlendiğinden (Yargıtay 4. HD 2021/4651 esas 2021/8345 karar) davacının maluliyetinin %35 olduğu kabul edilmiş olup rapor oluşa uygun görülerek karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Kusur oranının tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, Ankara Adli Tıp Kurumu’nun 10/01/2019 tarihli raporunda, tarafların kusurları ile kusur oranları değerlendirilmiş, davalı sigortalısının tam kusurlu olduğuna ilişkin kanaat bildirildiği anlaşılmıştır. Raporun oluşa uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilerek mahkememizce itibar edilmiş, sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Aktüerya bilirkişisi 16/08/2021 tarihli raporunda, davacının maddi zararını hesaplayarak Çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespit işlemleri yönetmeliğine göre 265.232,12 TL, özürlülük ölçütü, sınıflandırılması, özürlülere göre verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre 202.972,26 TL sürekli, geçici iş göremezlik tazminatı olarak 14.847,93 TL, bakıcı gideri tazminatı olarak 4.941,00 TL tazminatı talep edebileceğini bildirmiştir. Dosyadaki verilere uygun olmakla, yukarıda açıklandığı üzere itibar edilen yönetmelik uyarınca yapılan hesaplama gözetilerek rapora itibar edilmiştir.
Davacı her ne kadar tedavi ve yol gideri talep etmiş ise de 21/12/2021 tarihli celse de bu alacak kalemleri yönünden davadan feragat ettiğini bildirmiş, vekilin feragat yetkisinin olduğu, davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği nitelikte olduğu anlaşıldığından bu alacaklar yönünden davanın feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
Toplanan delillere göre davalının sigortalısı aracın da karıştığı trafik kazasında davacının yaralanarak zarar gördüğü, zararın TBK’nun 49. maddesi uyarınca tazmininin gerektiği, davacının maluliyet durumunun usulüne uygun bulunan raporla belirlendiği, maluliyet oranının sigortanın ödemeye esas aldığı %15’in üstünde olduğu gözetildiğinde ödemenin makul olduğundan söz edilemeyeceği kanaatine varıldığı, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından da tarafların kusurlu hareketlerinin ve kusur oranlarının belirlendiği, mahkememizce de belirlenen kusur oranlarının oluşa uygun olduğunun değerlendirildiği, davacının talep edebileceği tazminat miktarının aktüer bilirkişi tarafından yapılan ödeme de dikkate alınarak hükme esas alınan raporla belirlendiği, davacının bilirkişi raporuna göre talebini 12/10/2021 tarihli dilekçesi ile artırdığı anlaşılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle, davalının ZMMS poliçesi kapsamında işletenle birlikte poliçe limitlerinde zarardan sorumlu olduğu ve davacının davasının feragat edilen alacaklar dışında bu hali ile sübut bulduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Tedavi ve yol giderleri yönünden açılan davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
202.972,26 TL sürekli işgücü, 14.847,93 TL geçici işgöremezlik tazminatı ile 4.941,00 TL bakıcı gideri tazminatının 21/07/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 15.216,82 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 35,90 TL ile sonradan yatırılan 959,75 TL’nin mahsubu ile bakiye 14.221,17 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat KAYDINA,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 24.043,28 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça iş bu yargılama neticesinde yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı 935,13 TL ile 314,50 TL ATK ücretinin toplamı 1.249,63 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre belirlenen 1.241,27 TL’si ile davacı tarafça yatırılan 995,65 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12//2021