Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/73 E. 2022/249 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/73
KARAR NO : 2022/249

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
DAVALILAR :…
..

..
VEKİLİ..
..
DAVA : Marka … Kararının İptali, Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ : 08/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/09/2022
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka … Kararının İptali, Hükümsüzlük istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle, müvekkilinin …. gibi lider markaların sahibi olduğunu, bu markalardan birinin de “…” markası olduğunu, 1986 yılından beri ülkemizde de kullanılan bu markanın yüksek tanınmışlık düzeyine sahip olduğunu, dava konusu markanın ….” şeklinde olduğunu, anılan markanın da “…. kelime unsuru ile başlamakta olduğunu ve üç harfli olduğunu, son kısmında yer alan rakam unsuru markalar arasındaki görsel benzerlik karşılaştırması bakımından bir anlam ifade etmediğini, dava konusu markanın müvekkilinin çok tanınmış markalarından biri gibi algılanacağını, müvekkili markalarının sektöründe tanınmış markalardan olduğunu, davalı markasının ise müvekkili tanınmış markalarından tek bir harf değiştirilmek suretiyle oluşturulmuş bir marka olduğunu, dava konusu markanın 3. ve 5. sınıflardaki mallar ve bu mallar ile doğrudan bağlantılı olan 35. sınıftaki hizmetler için tescil edilmek istenildiğini, anılan emtiaların müvekkilinin de markaları kapsamında olduğunu, tüketicilerin taraf markaları arasındaki farklılıkları algılasa dahi mal veya hizmetin kaynağı olan firmalar arasında ilişki olduğunu düşünme ihtimalinin bulunacağını, dava konusu markanın müvekkilinin seri markalarından biri gibi algılanacağını, daha evvel …. başvuru numarali “…ibareli bir markaya yönelik itirazlarının … kararı neticesinde kabul edildiği gibi karara yönelik açılan… Mahkemesi’nde … Esas numaralı dava dosyasında da taraf markaları arasındaki benzerliğin tespit edildiğini, “…” markaları çok tanınmış olduğu için, davalı markasının tescilinin, müvekkili markalarının ayırt ediciliğine zarar vereceği gibi davalının da müvekkili markalarının tanınırlığından faydalanacağını, müvekkili markasının ülkemizin en bilinen parfüm ve deodorant markası olduğunu, davalı başvurusunun iyi niyetli başvuru olarak değerlendirilemeyeceğini iddia ederek…. kararının iptali ve…. sayılı markanın tescili halinde hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı kurum vekili cevap dilekçesi ile özetle; verilen kurum kararının yerinde olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava dilekçesi davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak davalı şirket yasal süresi içerisinde davanın esasına cevap vermediği gibi dava dosyasına bilahare herhangi bir savunma da sunmamıştır.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılan tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, bilirkişi raporu alınmış, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, davacı iddiaları karşısında uyuşmazlık konusu başvuru markası ve mal/hizmetler ile itiraza mesnet markalar ve mal/hizmetler arasında benzerlik olup olmadığı, karıştırılma ihtimalinin olup olmadığı, … kararının yerinde olup olmadığı, hükümsüzlük ile terkin şartlarının oluşup oluşmadığı, davacının tanınmışlık, kötü niyet itirazlarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DEĞERLENDİRMELER
TARAF MARKALARI ARASINDA BENZERLİK VE İLTİBAS İHTİMALİ:
Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı veya benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı veya benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedileceği,
Dolayısıyla markalar arasındaki benzerlik değerlendirmesinin ilk koşulu; markaların tescilli oldukları sınıfların aynı olması veya birbirine benzer olması olduğu, markaların tescilli oldukları veya tescili talep edilen mal veya hizmetlerin benzerliğine kanaat getirilmesi halinde, ikinci şart olan markaların benzerliğine geçileceği, görüldüğü üzere karıştırılma ihtimalinin varlığı için çifte benzerlik şartının gerçekleşmesi ve her iki benzerliğin de dikkate alındığı genel izlenim ve değerlendirmeye göre ilişkilendirilme ihtimali dâhil karıştırma ihtimalinin bulunduğu,
EMTİALARIN BENZERLİĞİ
Doktrinde de kabul gördüğü üzere, markalara ait mal veya hizmet listelerinde yer alan emtiaların “benzer” olup olmadığının değerlendirilmesinde, sınıflandırmaya ilişkin ulusal ve uluslararası düzenlemeler bağlayıcı kesin kurallar içermediği,
Bu nedenle, inceleme konusu markaların emtia listelerindeki sınıf numaralandırması ile bağlı kalınmaksızın, karşılaştırılan emtia listelerinin “aynı veya benzer” mal veya hizmetlerden oluşup oluşmadığının incelenmesi gerektiği,
Davacı yanın önceki tarihli markalarının tamamı 03. Sınıftaki emtialar gruplarında ve birçoğu da bu sınıftaki kozmetik, parfümeri, kişisel bakım ve hijyen ürünlerinde tescillidir. Davacı yanın yalnızca…. sayılı markası 08 ve 21. Sınıftaki emtialarda tescilli olup bu emtialar ise kozmetik ve kişisel bakım/hijyen ürünlerinin uygulamasında kullanılan elektrikli ya da elektriksiz aletler olduğu, dava konusu marka kapsamında ise 03 ve 05. Sınıf mallar ile 35. Sınıfın 1-4 alt grubunda yer alan hizmetlerin yanı sıra 35.05 alt grubunda ise 03 ve 05. Sınıf malların satışına özgülendiği görülen satış hizmetleri yer aldığı,
Bu bağlamda taraf markaları öncelikli olarak 03. Sınıf emtiaların tamamı bakımından aynı ya da ayırt edilemeyecek düzeyde benzer emtiaları kapsadıkları gibi dava konusu markada 05. Sınıfta yer alan “ilaç ihtiva eden kozmetikler” emtiaları da yine davacı markasında yer alan kozmetik ürünleri kapsamında değerlendirilmesi mümkün emtialar olup söz gelimi cilt hastalıklarını tedavi amaçlı kullanılan kremlerin, losyonların vb. kozmetik ürünlerinin de benzeri şekillerde tüketiciye sunumu mümkün olduğu gibi tüketicinin de yine ilaç içerikli kozmetikler ile normal kozmetik ürünlerini aynı satış kanalları aracılığıyla temin edebilecekleri, bu yönde aralarında güçlü bir bağıntılı olduğunun kabul edileceği,
Keza yine her ne kadar davacı markaları 35. Sınıftaki satış hizmetlerinde tescilli değil iseler de uygulamada da kabul edildiği üzere mal üreten işletmenin ürettiği malı satışa konu edeceği de karineten kabul edilmekte olunduğundan, üretilen mal ve aynı malların satışı hizmetleri arasında da (1-34 mal grubu ile 35.05 alt grubunda aynı malların satışına yönelik hizmetler) benzerlik ilişkisi bulunduğunun kabul edilebileceği,
Ancak dava konusu markada 05. Sınıfta yer alan ve tabloda altı çizili olarak gösterilmeyen emtialar ile yine 35. Sınıf 1-4 alt grubundaki hizmetle ile 35.05 alt grubunda altı çizili olarak gösterilmeyen emtialar bakımından, taraf markalarının birbirleri ile rekabet ilişkisi içerisinde olmayan, farklı ihtiyaçlara yönelik, farklı tüketici gruplarına hitap eden, satış, sunum ve pazarlama biçimleri birbirlerinden farklı olan, birbirleri yerine ikameleri mümkün olmayan emtiaları kapsadıkları,
Bununla birlikte benzerliği tespit olunan mal ve hizmetler açısından markalar arasında gerçekleştirilecek olan benzerlik ve iltibas değerlendirmelerinin ilgili tüketici profilleri yönünden ayrı ayrı değerlendirilmesi ve markaların bütünsel anlamda bıraktığı izlenimin tespiti iltibas değerlendirmesinde önem teşkil ettiği,
İŞARETLERİN BENZER OLUP OLMADIĞI :
Markaların karıştırılma ihtimalinden söz edilebilmesi için yukarıda da belirtildiği üzere emtiaların/hizmetlerin aynı/benzer olması yanında markayı oluşturan ibarelerin de aynı/benzer olması koşulu bulunduğu,
İki işaret arasında karıştırılma ihtimali, iki şekilde ortaya çıkabileceği, bunlardan birincisi, tescil talebine konu markanın tescilli veya tescili için daha önce başvurulmuş markaya benzerliği nedeniyle önceki markanın aynısı ya da benzeri marka zannedilmesi ve bu sebeple satın alınmak istenen ürün dışında bir ürünün satın alınmasına sebebiyet verilmesi olduğu, ikinci ihtimal ise, tüketicinin iki marka arasındaki farklılıklar nedeniyle her iki markanın aynı marka olmadığını anlamasına rağmen, iki markanın aynı işletmeye, başka bir ifadeyle aynı iktisadi – idari kaynağa ait olduğunu sanmasına sebebiyet verilmesi olduğu, bu durumda da tüketici, gerçekte almak istemeyebileceği bir ürünü, salt güvendiği önceki markayla irtibatlı sandığı için sonraki markayı alabileceği, böylece, önceki tescilli veya tescil talebine konu edilmiş markayı taşıyan ürünler için tüketici nezdinde tesis edilen güvenden haksız olarak yararlanma sonucu doğabileceğinden, karıştırılma ihtimali gerçekleşmiş olacağı,
Benzerlik ve karıştırılma ihtimaline dayalı değerlendirmelerde kural olarak orta seviyedeki tüketiciler dikkate alınacak olup; malın hitap ettiği ortalama bilgi ve dikkate sahip tüketicilerin tamamının ya da büyük bir bölümünün karışıklık yaşaması değil, bu tüketicilerin bir kısmının karışıklık yaşama ihtimali bulunması, benzerlik ve iltibas bulunduğunun kabulü için yeterli olduğu, ancak tüketici kitlesinin dikkat ve özen düzeyinin mal ve hizmet sınıflarına bağlı olarak değişkenlik göstermesinin mümkün olduğu,
Taraf markaları arasında benzerliği tespit olunan 03. Sınıftaki mallar genel olarak yetişkin tüketicilere hitap eden veyahut bu tüketiciler tarafından satın alınan, genel temizlik, kişisel temizlik, kişisel bakım, parfümeri – kozmetik ve birtakım hırdavat/marangoz ürünlerini kapsar nitelikteki emtialar olup özellikle kişisel bakım temizlik, parfümeri kozmetik, genel temizlik amaçlı ürünler tüketicinin günlük tüketim rutininde olağan bir şekilde yer alan, fiyat aralığı geniş olmakla birlikte genel anlamda ortalama düzeyde olan, kolay erişimi bulunan ürünler olmakla birlikte tüketicinin bu ürünleri satın alımları esnasında ortalamanın daha üstü düzeyde dikkat, özen ve seçicilik ile hareket ederek tercihlerini somutlaştıracağı, anlık kararlar ile tercihlerini somutlaştırmayacağı, özellikle parfümeri – kozmetik ürünlerinde marka bağımlılığının yüksek olduğu, keza yine 03. Sınıf son alt gruptaki hırdavat/marangoz ürünlerinin ise zaten ilgili tüketici grubunun bahsi geçen sektörün çalışanları veya bu ürünleri kullanacak olan yetişkin kimseler olacağı, dolayısıyla yine bu ürünlerden satın alırken basit de olsa bir ön inceleme yaparak tercihlerini somutlaştıracağı, bu çerçevede 03. Sınıf malların ilgili tüketici grubunun genel olarak makul düzeyde dikkat ve bilgi düzeyine sahip ancak doğrudan profesyonel düzeyde olmayan tüketiciler olabileceği,
Benzerlik değerlendirmesine ilişkin bu genel tespitler çerçevesinde yapılması gereken temel değerlendirme, dava konusu marka ile davalı tarafa ait markalar arasında karıştırılmaya yol açabilecek düzeyde bir benzerliğin mevcut olup olmadığı ile ilgili olacağı,
Markalar karşılaştırılırken görsel, sesçil (fonetik) ve kavramsal (semantik) açılardan taraf markalarını oluşturan işaretlerin benzer olup olmadıkları hususunun bütünsel bir bakış açısıyla ele alınması ve yine markalar kapsamındaki mallar/hizmetler yönünden markaların benzer olup olmadıkları konularının bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde tespit edilebilir bir durum olduğu,
Buna göre işaretler arasında görsel benzerlik karşılaştırması yapılırken markalara konu yazı ve işaretlerin konumlandırılma şekilleri ile harf sırası, yazım karakterleri gibi göze çarpan özellikleri dikkate alınması gerektiği, sesçil benzerlikte esas alınması gereken husus ise markaların ortalama tüketici kitlesi tarafından kendi lisanlarındaki okunuş şekli olup, markaların başlangıç kısımlarının fonetik açıdan benzer sesler çıkarılarak okunup okunmadığı dikkate alınması gerektiği, markaların kavramsal açıdan benzerliklerinin karşılaştırılmasında da, markalara konu sözcüklerin tescil kapsamındaki ortalama tüketici kitlesinin bakış açışı ve o sözcüklere kendi lisanlarında bir anlam verip veremeyecekleri hususu dikkate alınması gerektiği,
Bu genel ilkeler doğrultusunda dava konusu marka incelendiğinde “…” şeklindeki başvurunun esasen “….” şeklinde bölümlenebilecek iki parçalı bir yapıdan oluştuğu, markadaki sözcük unsurunun “….” harfleri ile oluşturulmuş, ingilizce bilinen bir anlamı bulunmadığı gibi dilimizde de somut bir anlama sahip olmayan, “x” harfinin dilimizdeki karşılığından ötürü “ak-so” şeklinde telaffuz edilecek bir kelime olup kelimenin sonundaki “11” ibaresinin bütünsel ayırt ediciliğe katkısı tamamen tali nitelikteki bir sayı olduğu,
Davacı yanın önceki tarihli markalarının ise tamamı “…” esas unsurundan oluşmakta olup davacının bu ibarenin sonuna eklediği ek sözcük unsurları ile yarattığı bir seri marka ailesi bulunduğu, davacının markasının esas unsurunun “….şeklinde telaffuz edilmekte olup İngilizcede ise … anlamına gelmekle birlikte ilgili tüketicinin bu anlamını bilemeyebileceği, davacı yanın yarattığı seri markalarda “…” ibaresinin bütünsel varlığını koruduğu, sonuna eklenen sözcük unsurlarına ya da şekli unsurlara rağmen hiçbir markada geri planda kalmadığı,
Taraf markalarının esas unsurlarını oluşturan ibareler bu bağlamda karşılaştırıldıklarında her iki makanın da üçer harften oluştukları ve ilk iki harfi “…” harfleri itibariyle aynı dizilime sahip oldukları, bu haliyle görsel anlamda aralarında bir benzerlik olduğu, markaların son sesleri itibariyle (…) farklılaştıkları, bununla birlikte her iki markada da orta harf olan …arfinin, alfabemizde yer almayan yabancı bir harf olması ve buna bağlı olarak baskın karakterli bir fonetiğe sahip oluşu göz önüne alındığında, bu harf ile birlikte işitsel olarak oluşan … seslerindeki benzerliğin son derece üst düzeyde olduğu, her ne kadar dava konusu markanın son sesinde yer alan “o” harfi, dava konusu markayı, itiraza mesnet markadan farklı olarak iki heceli telaffuz edilmesine neden olmakta ise de bu durumun bütüne hakim fonetik açısından yeterli farklılığa sebebiyet vermediği, zira başlangıç seslerindeki yüksek düzeyli benzerlik, tüketici algısında daha ön planda yer alacağı, keza karşılaştırılan markaların tüketici nezdinde somut bir anlam ifade etmeyeceklerinde, tüketicinin işaretler arasında kavramsal bir karşılaştırmada ise zaten bulunmayacağı,
Buna göre özellikle görsel ve işitsel açıdan birbiri ile benzer nitelikteki esas unsurlardan oluşan taraf markalarının, kapsamları itibariyle de birebir aynı oldukları bir durumda, tüketicinin daha evvelden bildiği, işittiği ya da deneyimlediği davacı markaları ile benzer şekilde oluşturulmuş dava konusu markayı birbiri ile karıştırabileceği ve bu durum neticesinde tüketici deneyimlediği markanın “…” mı yoksa “axo” mu olduğu düşüncesinde hareket ederken nihai tercihinde önceki markanın hafızasında kalan izinin etkisiyle yanılgı yaşama ihtimalinin yüksek olacağı, tüketicinin taraf markalarındaki tali unsurları ise algısında geri planda tutabileceği, Özellikle dava konusu markadaki “11” sayısının, somut bir olguya işaret etmediği de gözetildiğinde, “….” markasının bir alt ürünü adı gibi algı yaratacağı,
“Davacı vekili, davacı şirketin Türk turizmine hizmet sunan, turistlere yönelik mağazacılık faaliyetleri ile başka bir çok ticari faaliyet yürüten köklü bir firma olduğunu, …. sayılı ….” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvuruya davalı şirket tarafından …. sayılı “….” ibareli markalarına dayalı olarak yapılan itirazın Markalar Dairesi Başkanlığınca kısmen kabul edilerek bir kısım mal ve hizmetlerin başvuru kapsamından çıkarıldığını, karara yaptıkları itirazın da nihai olarak …. tarafından reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, başvuru ile redde mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığını, başvurunun yeterli ayırt ediciliğin katıldığını ileri sürerek …. sayılı kararının iptaline, başvurunun 18. ve 35. sınıflar yönünden de tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davaya konu marka ile redde mesnet markalar arasında 18. sınıfta tescil edilmek istenen emtialar ile 35. sınıfta tescil edilmek istenen hizmetlerin tamamı yönünden 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu…”
Dolayısıyla, dava konusu markanın kapsamındaki ürünlerin ekonomik değerinin ortalama bir aralıkta olduğu bu ürünlerin sosyal ve ekonomik düzeyi ile dikkat, ihtimam ve özen derecesi normal düzeyde bilgilendirilmiş ve yine makul ölçüde dikkatli tüketici grubuna hitap edeceği düşünüldüğünde, tüketicinin daha önceden tanıdığı, beğendiği, bilinirliği ve güvenilirliği kendince kanıtlanmış bir marka ile görsel ve fonetik açıdan oldukça benzer dava konusu marka ile önceki markayı birbiri ile ilişkilendirme eğiliminde olacağı,
Kaldı ki markalarda farklı kelime unsurlarının kullanılması halinde bile markalarda genel izlenim açısından benzerlik olabileceği, çünkü marka işaretlerinin bütünsel olarak değerlendirilmesi sırasında, markaların tüketiciye sunduğu genel izlenimin önemli olduğu, bu nedenle, farklı kelimelerden oluşan iki işaret bile genel izlenim yönünden benzer bulunabileceği,

Taraf markalarının genel izlenim yönünden benzerliğinin dikkat çekici düzeyde olmasının bir nedeni de, davacı markasının aynı/aynı tür/benzer olan mallar yönünden yüksek ayırt ediciliğe sahip olması olduğu, diğer bir deyişle, davacının … ibareli markaları tam da aynı/aynı tür /benzer mallar yönünden yüksek ayırt ediciliğe sahip olduğu, kimi zaman, bir ürün üzerinde kullanıldığında önemli bir fark yaratabilecek farklı kelime unsurları veya harfler, belirli bir mal veya hizmet için kullanıldığında aynı farkı yaratmayabileceği, bunun nedeni, yukarıda alıntılanan kararda da sözü edilen durumdur; tüketicinin ürünü görerek aldığı mallar yönünden de kelime unsurunun önemli olduğu, çünkü söz konusu mallar, örneğin bir internet araması, bir uygulama ve bu uygulamadaki arama gibi, kelime unsurunun öncelikli kullanımının da söz konusu olabileceği mallar olduğu, örneğin Google arama motorunda “… harfleri yazıldığı anda çıkan öneri … markası olduğu, bu durum söz konusu markanın sadece …leriyle ilgili değil aynı zamanda ne kadar çok araştırıldığıyla da ilgili olduğu, bu durumda bakım ürünleri, kremler gibi ürünlerde …. ibaresini gören tüketici, özellikle parfüm, deodorant ve benzeri nitelikteki ürünler yönünden yüksek ayırt ediciliği olan … markasının yarattığı olumlu izlenimin etkisinde kalabileceği,
Nitekim karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus ilgili tüketicinin algısı olup tüketicinin her iki markayı her zaman aynı anda görüp detaylarını karşılaştırabileceğinin düşünülmesi hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği, tüketicinin daha önce satın aldığı bir mal veya hizmetin göz ve kulağında kalan izine, hatırlayabildiği kadar hafızasında kalan özelliklerine dayanarak, sonraki aynı veya benzer mal/hizmetten yararlanmak isterken önceki markanın kendisinde yarattığı garanti fonksiyonundan yararlanmayı düşünerek hareket edeceği, dolayısıyla önceki markanın zihninde bıraktığı algıyı uyarabilecek düzeyde benzer sonraki bir marka ile karşı karşıya kalan tüketicinin, sonraki markayı da bu güven duygusuna dayanarak tercih etme eğilimi ile hareket edebileceği,
Sonuç olarak taraf markalarının 03.sınıf:”Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks.” 05.sınıftaki “ ilaç ihtiva eden kozmetikler. “ ve yine 35.sınıf:. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri.Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç).Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç).Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları.Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar.Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks., ilaç ihtiva eden kozmetikler.mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.”) emtiaları bakımından birebir aynı – aynı tür malları kapsadığı bir durumda, karıştırılma ihtimalinin önüne geçilebilmesi için, markaları oluşturan işaretlerin birbirlerinden ciddi şekilde uzaklaşmış olmaları gerektiği, halbuki somut olayda taraf markalarını oluşan kelimelerin görsel ve işitsel açıdan birbiri ile güçlük bir benzerlik taşıdığı, bu nedenle markaların bütünsel olarak tüketicide yarattıkları algıda birbiri ile ilişkilendirme ihtimali dahil karıştırılma ihtimalinin doğabileceği, işaretler arasındaki farklılıkların bu ihtimali ortadan kaldırmaya elverişli olmayabileceği, tüketicinin her iki markayı her zaman yan yana görme ihtimalinin bulunmayacağı, bu nedenle önceki deneyimlerini bıraktığı izlenimin etkisi ile hareket edeceği, tüketicinin daha evvel karşılaştığı davacı markaları ile dava konusu marka arasında derhal ve tereddütsüz bir şekilde bir ayrım oluşturamayabileceği, dava konusu markanın çağrışımsal olarak da davacı markalarını anımsattığı, karıştırılma ihtimalinin temelinde tüketicinin bir kısmında dahi işaretler arasında bu yönde bir algı oluşması halinin karıştırılma ihtimalinin varlığı için yeterli görülmesi gerektiği, bununla birlikte taraf markaları arasındaki benzerlik düzeyinin, aralarında benzerlik ilişkisi bulunmadığı tespit edilen mal ve hizmetler açısından, karıştırılma ihtimaline yol açmayacağı,
TANINMIŞLIK DÜZEYİ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRMELER
Mevzuatımızda markaların tanınmışlık düzeyiyle ilgili tescil engeli bakımından “Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.” düzenlemesi bulunduğu, söz konusu düzenleme ile birlikte önceki markanın tanınmış olması halinde aynı veya benzer mal veya hizmet gruplarının yanı sıra farklı mal veya hizmetlerde de korunabileceği hüküm altına alındığı,
Söz konusu tescil engeli kapsamında, koruma elde edilebilmesi için önceki tarihli markanın tanınmış olması, önceki tarihli marka ile sonraki tarihli başvurunun aynı veya benzer olması ve düzenlemede öngörülen üç şarttan birinin gerçekleşmesi gerektiği, bu nedenle, markanın tanınmışlığı ve anılan şartlardan en az birinin varlığı söz konusu tescil engelinin ortaya çıkması açısından zorunlu olduğu,
Markanın tanınmışlığı nedeniyle haksız yarar sağlanmasının esasen, tanınmış markanın sahip olduğu imajın devri suretiyle gerçekleşebileceği kabul edildiği, şekilde imaj devrinden söz edilebilmesi için haksız yarar sağladığı iddia edilen marka ile tanınmış markanın tescil edildiği mal veya hizmetler arasında bir bağlantı kurulması ihtimali arandığı,
Markanın itibarına zarar verilmesi kavramı markanın tanınmışlığından haksız yararlanılması kavramı ile yakın bağlantılı olup bu iki şartın çoğu kez örtüştüğü kabul edildiği, genel ayrım olarak, tanınmış markadan haksız yararlanmanın, kullanan açısından ekonomik açıdan bir artışı ifade etmesine rağmen, itibarına zarar vermenin marka sahibinin ekonomik açıdan zarar görmesini ifade ettiği, markanın itibarına zarar verilmesi genellikle tanınmış markanın olumsuz imaj yükletilmesi tehlikesiyle karşılaştığı durumlara ilişkin olup bu hususun tanınmış marka sahibi tarafından ispatlanması gerektiği,
Markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesinin(sulandırılma)tanınmış markanın aynısının veya benzerinin kullanıldığı her durumda söz konusu olmadığı, ayırt edici karakterin zedelenmesinin, sonraki tarihli marka ile tanınmış marka arasında düşünsel bir bağın mevcut olması ve bu durumun tanınmış markanın reklam değerini tehlikeye düşürmesi halinde söz konusu olabileceği, ayrıca markaların ilgili olduğu mal ve hizmetler birbirine ne kadar yakınsa ayırt edici karakterin zedelenmesinin de o kadar olası olduğu, tanınmış markanın aynısının veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kullanılması halinde markanın ayırt edici karakterinin zarar görmesi olasılığı artmakta, markalar arasındaki benzerlik azaldıkça, bu tehlikenin azaldığı,
Yukarıda da belirtildiği üzere bu hallerden her birisinin aynı anda mevcudiyeti mecbur olmayıp bunlardan herhangi birisinin varlığının maddenin uygulanabilirliği açısından yeterli olduğu,
Yargıtay ve ….kararlarında da sıklıkla sözü edilen, “haksız yarar sağlama”, “ayırt edici karaktere zarar verme”, “sulandırma”, “bulandırma”, “zayıflatma” gibi terimler yönünden değerlendirme yapılabilmesi için somut deliller sunulması gerektiği, örneğin ABAD’ın C-…. P sayılı kararında, “sulandırma” sonucuna ulaşabilmek için sunulması gereken delillerin daha yüksek standartta olması gerektiği, önceki markanın kimliklendirilmesinin ve kimliğin dağılmasının zayıflamasının ve aynı zamanda ilgili tüketicinin ekonomik davranışındaki değişikliğin ispatı gerektiği, fiilen ispat edilmese bile gelecekte bunun olabileceğinin ispatlanması gerektiği, tanınmışlıkla ilgili korumanın varlığı, sadece tahminlere / varsayımlara dayandırılamayacağı belirtilmiştir.
Davacı yanın tanınmışlık iddiaları ile ilgili olarak işlem dosyasına beyana dayalı birtakım bilgiler ile birlikte emsal bir mahkeme kararı sunduğu aynı delillere dava dosyasında da yer verdiği, bunun dışında çeşitli sosyal medya platformlarında yer alan “…” markası sosyal medya hesaplarının bilgilerine dayandığı, tüm bu deliller davacı markalarının bilinirliği iddiasını destekler deliller olmakla birlikte davacı markalarının özellikle taraf markaları kapsamında benzer olarak görülmeyen mal ve hizmetler açısından da korunması gerektiği, anılan mal ve hizmetlerde davacı markaları ile aynı ya da benzer markaların tescilinin davacı markalarının ayırt ediciliğine zarar verip sulandırabileceği gibi sonuçlara yol açıp açmayacağı hususundaki tespite ulaşmak için yeterli olmadığı, hal böyleyken SMK m. 6/5’in koşullarını ve uygulama şartlarının somut olayda meydana gelmeyeceği,
KÖTÜNİYET İDDİALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Türk hukukunda kötü niyet; “bilerek ve haksız bir avantaj kazanmak veya başkalarına zarar vermek amacıyla genel olarak kabul edilmiş ahlaki davranışların ve dürüst ticaret ilkelerinin dışında davranmak” olarak tanımlandığı, buna göre bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumadığı,
Nitekim sınai mülkiyet haklarına özgü yürürlükte düzenleme uyarınca da kötüniyetle yapılan marka başvuruları da itiraz üzerine reddedilebileceği gibi tescilli bir markanın da kötüniyetli tescil iddiasına dayalı hükümsüzlüğü talep olunabileceği,
Buna göre bir marka başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olarak değerlendirebilmesi için, başvuru anında, markanın amacı ve temel işlevi dışında bir amaçla kullanılmak istenildiğinin ispatlanması gerektiği, dolayısıyla kötü niyetin kabulü için, marka için başvuruda bulunan kişi, markanın temel işlevleri olan ürünün işletmeye aidiyetini sağlama ve diğer ürünler karşısında ayırt edicilik sağlama fonksiyonu dışında bir amaçla veya marka üzerindeki gerçek hak sahibinin markadan yararlanmasını engellemek veya markanın ün ve şöhretinden yararlanmak suretiyle haksız çıkar edinme gibi bir amaçla hareket etmesi gerektiği,
Davacı vekilince, davalının marka tescil başvurusunda kötü niyetli olduğuna yönelik öne sürdüğü iddialarını benzerlik ve tanınmışlık hususlarına dayandırmış olmakla birlikte başkaca hiçbir delilin dosyada mevcut olmadığı, söz konusu iddiaların anılan başvurunun kötü niyetle gerçekleştirilmiş bir başvuru olduğu sonucuna varılamayacağı,
Dava konusu 2019/128592 sayılı başvuru kapsamında yer alan 03.sınıf: Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks.” 05.sınıftaki “ ilaç ihtiva eden kozmetikler. “ve yine 35.sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri.Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç).Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç).Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları.Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar.Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks., ilaç ihtiva eden kozmetikler.mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.”) emtiaları bakımından taraf markalarının kapsamlarının aynı, aynı tür ya da benzer olduğu,
Başvuruda yer alan sair mal ve hizmetler açısından ise markaların kapsamları açısından bir benzerlik taşımadıkları
Dava konusu marka ile davacı markaları arasında güçlü bir benzerlik ilişkisinin mevcut olduğu, bu durumun emtia benzerliği ile birlikte değerlendirildiğinde, ilgili tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimalini ortaya çıkabileceği,
Davacı yanın “…” markasının tanınmışlığı açısından net bir kanaate varılmasının mümkün olmadığı, başkaca deliller ile desteklenmeyen bu husustaki iddiaların davacı markalarının özellikle taraf markaları kapsamında benzer görülmeyen mal ve hizmetlerde SMK m. 6/5 kapsamında korunması gerektiği yönünde bir kanaate varılmasını mümkün kılmadığı
Kötü niyet iddiaların yerinde olmadığı sonuçlarına ulaşılmış davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Davanın kısmen kabulüne,
…. sayılı kararının 3. Sınıf Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks.” 05.sınıftaki “ ilaç ihtiva eden kozmetikler. “ve yine 35.sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri.Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç).Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç).Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları.Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar.Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks., ilaç ihtiva eden kozmetikler.mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.”) mal ve hizmetleri bakımından iptaline,
Davaya konu markanın yukarıda belirtilen mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine,
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 51/4.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip resen Türk Patent’e gönderilmesine,
Alınması gereken 80,70.-TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirmesi sebebiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00.-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davanın kısmen reddolunması ve davalı kurumun kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 15,000,00.-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı kuruma verilmesine,
Davanın kabul ret oranının takdiren %50 olarak kabulüne,
Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 80,70.-TL ilâm harcının tamamının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,      
Davacının bunun dışında yapmış olduğu aşağıda dökümü yazılı 2.604,2‬0.-TL
yargılama giderinin %50’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,   
Davalı şirketin yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı kurumun yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı ve davalı kurum vekillerinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde …Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.08.09.2022
Kâtip Hâkim … ✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır

MASRAF DÖKÜMÜ İlk Masraf : 92,20.-TL
Bilirkişi Ücreti : 2.300,00.TL
G.A : 212,00-TL
TOPLAM : 2.604,2‬0.-TL