Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/70 E. 2022/363 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
Esas No : 2022/70
Karar No : 2022/363

Hakim : … …
Katip : … …

Davacı : ……

Vekili : Av. …..
Davalılar …
Vekili : Av….
2-… …

Vekili : Av. … -…
Dava : Marka İle İlgili …Kararının İptali
Dava Tarihi : 28/02/2022
Karar Tarihi : 16/11/2022
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 18/11/2022
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka İle İlgili …Kararının İptali istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçelerinde özetle; davacının kozmetik sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu, … başvuru numaralı markaları ile piyasada belirli tanınmışlık kazandığını, davalının ….” ibareli ve müvekkillerinin markaları ile aynı sınıf ve emtialarda yapmış olduğu tescil başvurusunun hukuka aykırı olduğunu tespit ettiklerini, bu başvuruya itirazda bulunduklarını ve itirazlarının …kararı ile reddedildiğini bu durumun hukuka aykırı olduğunu, tanınmışlıklarından haksız kazanç elde edileceğini, müvekkilleri …’ün %66 ortağı olduğu …” ibareli marka başvuruları bulunduğunu ve ve 2017 yılından bu yana … nezdinde tescil işlemlerini tamamladıklarını, 20 ülkede satışları bulunduğunu, bu durumdan davalının haberdar olmamasının mümkün olmadığını, ihtilaflı markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer ve aynı emtialarda başvurular olduğunu, davalının … şeklinde başvuruda bulunsa da “…” şeklinde faaliyette bulunduğunu, markalar arasında görsel ve işitsel olarak benzerlik bulunduğunu, haksız kazancın ortaya çıkma ihtimali bulunduğunu, …” ibareli marka başvurusu “…” ibareli markalarındaki “…” harfinin değiştirilip “…” harfinin eklenmesi ile oluşturulduğunu, iltibas yaratacak derecede benzerlik bulunduğunu, ortalama tüketici söz konusu sınıf ve emtialar için “…” ibaresini duyduğunda ya da gördüğünde davacının tanınmış markalarını algılayacağını, …” markasının görseli incelendiğinde, markanın logosunda herhangi bir ayırt edici nitelikte görsel ya da renk kullanılmadığını, davalı şirketin davacı markalarından haberdar olarak başvuru yaptığını, markaları ile karıştırılıp kalitesiz ürün üretmesi halinde itibarlarının zarar göreceğini, iddialarını destekler yönde …. kararları bulunduğunu ifade ederek, … sayılı kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı …. vekili cevaplarında özetle; yayına itiraz sahibi … tarafından yapılan itiraza gerekçe olarak gösterilen …. sayılı markaların… Başkanlığı nezdine yapılan yayına itiraz aşamasında ileri sürülmeyip ilk kez (…) Kurul nezdinde yapılan karara itiraz aşamasında ileri sürüldüğünü, bu durumun itiraz kapsamının genişletilmesi sonucunu doğurduğu tespit edildiğinden belirtilen markalara dayalı itirazın kabul edilmediğini, itiraz gerekçesi ….sayılı markaların hükümden düştüğü tespit edildiğinden ilgili markaların değerlendirmede dikkate alınmadığını, … … ibareli itiraz gerekçesi markaların ise görsel, işitsel ve kavramsal olarak içerdikleri tüm unsurlar ile birlikte değerlendirildiğinde, başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen söz konusu markalar bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimali dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer bulunmadığından itirazlarının reddedildiğini, tanınmışlık ve kötü niyet iddialarının ispatlanmadığını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevaplarında özetle; davalının marka başvurusunun kurum tarafından incelenip yayımlandığını ve davacının bu yayıma … ibareli markalarını gerekçe göstererek itiraz ettiğini ve bu itirazın benzerlik ve karıştırılma ihtimali görülmemesi sebebi ile reddedildiğini, tanınmışlık ve kötü niyet iddialarını ispatlayamadıklarını, markalarının tescil edildiği tarihten itibaren kullanmakta olduklarını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılımı olan tarafların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Dosya uyuşmazlık konuları hakkında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve rapor tanzim ettirilmiştir.
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, başvuru markası ve mal/hizmetler ile itiraza mesnet markalar ve mal/hizmetler arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin olup olmadığı, …kararının yerinde olup olmadığı, davacının tanınmışlık ve kötü niyet itirazının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Celp olunan tescil dosyaları kapsamından davalının … sayılı “…. ibareli marka başvuru sahibi olduğu beyan, tevsik ve müşahede olunmaktadır.
Dava konusu, davalının …” ibareli marka için 03/07/2020 tarihinde 03,35.Sınıf mal/hizmetleri kaplayacak şekilde tescili için başvuruda bulunduğu, başvurunun yayımlanmasına karar verildiği, söz konusu yayına davacı şirket ve dava dışı başka iki şirket tarafından itiraz edildiği, … tarafından davacının itirazı reddedildiği, dava dışı şirketlerin itirazlarının kabul edildiği, davalı şirket tarafından dava konusu markanın reddedilmesi kararına, davacı şirket tarafından ise itirazın reddi kararına … …nezdinde yapılan itirazlar Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu tarafından incelendiği ve Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu tarafından 20/01/2022 tarih ve … sayılı kararı ile davacının itirazının nihai olarak reddedildiği, davalının itirazının ise 03. sınıftaki mallar bakımından kısmen kabul edildiği ve bunun üzerine işbu davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı SMK’nin 6/1 maddesi “Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.” hükmüne amirdir.
6769 sayılı SMK’nin 6/1 maddesi anlamında benzerlik değerlendirmesinin ilk koşulu markaların tescilli oldukları sınıfların birbirine benzerliğidir. Markaların tescilli oldukları veya tescili talep edilen mal ve hizmetlerin benzerliğine kanaat getirilmesi halinde, ikinci şart olan markaların benzerliğine geçilir. Eğer her iki koşul da gerçekleşmiş ise markalar arasında iltibas olduğuna karar verilecektir.
Toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacıya ait … sayılı markaların hükümden düştüğü;
Her ne kadar dava konusu markanın kapsamındaki 35. Sınıftaki hizmetler dava dışı…. tarafından yapılan yayına itiraz üzerine reddedilmiş ve bu ret kararına davalı tarafından yapılan itiraz …tarafından reddedilmesiyle 35. Sınıftaki hizmetlerin çıkartılması kararı idari aşama bakımından nihai olsa da, davacının yayına itirazının reddedilmesi ve sonrasında ret kararına yapmış olduğu ret kararına itirazın da …tarafından nihai olarak reddedilmesi ve bunun üzerine işbu davanın açılması hususları dikkate alındığında, değerlendirmenin, dava konusu markanın başvurusu yapılırken kapsamındaki tüm mallar/hizmetler bakımından yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalıya ait dava konusu markanın kapsamındaki mallar/hizmetlerin tamamının davacının redde gerekçe markalarının kapsamlarında aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olarak yer aldığı;
Dava konusu “…” ibareli marka, beyaz zemin üzerine, kalın, siyah renkte, küçük harflerle “womm” ibaresinin yer aldığı, herhangi bir şekil unsuru içermeyen kelime markası olduğu; dolayısıyla, dava konusu markanın esas unsuru “womm” ibaresi olduğu;
Davacı markalarında “…” ibaresi ortak olmakla birlikte, bu ibareye bitişik “…” ibarelerinin ve/veya bazılarında basit şekil unsurlarının yer aldığı kelime veya karma markalar olduğu;
Davacıya ait markaların esas unsurlarının sırasıyla bütüncül olarak … ibareleri olduğu;
Dava konusu “…” ibareli marka ile davacının markalarının herhangi bir anlamının olmadığı;
Dava konusu markada yer alan “womm” ibaresinin davacının redde gerekçe markalarında yer alan “homm” ibaresi ile marka işaretleri bakımından karıştırılma ihtimaline yol açıp açmayacağının değerlendirilmesi gerektiği;
Davacı markası ile dava konusu marka, marka işaretleri bakımından işitsel, görsel ve kavramsal olarak karşılaştırıldığında, dava konusu marka ile davacı markalarının ilk dört harfindeki tek farklılığın ilk harf olan “w” ve “h” harflerinden kaynaklandığı; söz konusu tek harf değişikliğinin iltibasa yol açacağı iddia edilse de, bu hususun her somut olayın özelliğine göre değerlendirilmesi gerektiği, somut uyuşmazlıkta bu farklılığın görsel, işitsel, yazılış ve anlamsal bakımından dava konusu markanın üzerinde kullanılacağı emtianın ortalama tüketicileri nezdinde iltibası önleyici mahiyette olduğu, “…” ibaresinin kısa ibareler olması nedeniyle kısa işaretlerde küçük farklılıkların farklı bir genel izlenime yol açabileceği, dolayısıyla işletmeler arasında bir farklılığa yol açacağı, ayrıca davacı markalarındaki diğer unsurların da mevcudiyeti dikkate alındığında, dava konusu marka ile davacının markaları arasında marka işaretleri bakımından işitsel, görsel ve anlamsal olarak belirli düzeyde bir benzerlik bulunmadığı;
Neticede, her ne kadar dava konusu markanın kapsamında yer alan mallar/hizmetler redde gerekçe markaların kapsamında aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olarak yer alsa da, dava konusu marka ile redde gerekçe markalar arasında işitsel, görsel ve kavramsal olarak iltibas oluşturacak düzeyde benzerlik bulunmaması nedeniyle dava konusu marka ile redde gerekçe markalar arasında karıştırılma ihtimalinin söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu markanın davacı markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlama, tanınmış markanın itibarına zarar verme, tanınmış markanın ayırt edici karakterini zedeleme gibi hususların değerlendirilmesi için ilk şart dava konusu marka ile davacı markaları arasında aynılık/benzerlik olmasıdır. Somut olayda, dava konusu marka ile davacı markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmamaktadır.
Öte yandan, 6769 s. SMK’nın 6/5 maddesinin uygulanabilmesi için bir markanın tanınmışlığının tek başına yeterli olmadığı, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunması şartının sağlanması gerektiği ancak bu şartın gerçekleşmediği, bu şart gerçekleşse dahi dava konusu edilen markanın tanınmış markanın ayırt edicilik karakterini zedelemesi, tanınmış markanın itibarına zarar vermesi veya tanınmışlığından haksız yarar sağlanması ihtimallerinden birinin gerçekleşmesinin gerekli olduğu, davalı başvurusunun davacıya ait markaların sahip olduğu imaj ve prestijden faydalanma amacı taşıdığına yönelik somut bir kanaat oluşmadığı, neticede, davalıya ait markanın tescilinin 6769 s. SMK’nın 6/5 hükmünde belirtilen koşulların oluşmasına yol açmayacağı ve dava konusu başvuru bakımından 6769 s. SMK’nın 6/5 maddesinin uygulanamayacağı;
Somut uyuşmazlıkta, davacı iddialarının temelini taraf markaları arasındaki benzerlik hali oluşturmakta olup kötü niyet iddiasına esas teşkil eden herhangi bir somut bilgi ya da belgeye iddialar arasında yer verilmediği, bu nedenle kötü niyet iddialarının ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Neticede; dosya incelendiğinde, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından;
Dava konusu…” ibareli markanın kapsamında yer alan mallar/hizmetlerin redde gerekçe markaların kapsamlarında aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olarak yer aldığı, dava konusu marka ile davacı markaları arasında işitsel, görsel ve kavramsal benzerlik bulunmadığı, dava konusu marka ile davacı markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, davacının tanınmışlık ve kötü niyet iddiasının yerinde olmadığı, … kararlarının yerinde olduğu ve iptali şartlarının oluşmadığı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Davanın Reddine,
Alınması gereken harç peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Davalı kurum ve davalı şirket kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 15.000,00.-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davalıların yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde ….Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.16.11.2022

Kâtip Hâkim …
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır