Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/66 E. 2022/317 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/66 Esas – 2022/317

T.C.
ANKARA
2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/66
KARAR NO : 2022/317

HAKİM ..
KATİP :..

DAVACI :..
VEKİLİ : Av…
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 2- …..
VEKİLİ : Av….
DAVA : Marka YİDK Kararının İptali ile Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 24/02/2022
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2022
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka …. Kararının İptali ile Hükümsüzlük istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle, müvekkili şirketin 1961 yılından bu yana özellikle bisküviler, krakerler, gofretler, pastalar, tartlar, kekler ve sair ürünlerin imali, ithali, ihracı ve ticareti alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkiline ait “… markasının …tarafından tanınmış marka olarak kabul edildiğini, müvekkilinin aynı zamanda “…” markasının da sahibi olduğunu, müvekkilinin “…” markasının 90’lı yıllardan beri tescilli olduğunu, bu ibarenin ticari hayatta müvekkili ile özdeş hale geldiğini, bu hususa ilişkin yapılmış çok sayıda anket/Pazar çalışması mevcut olduğu gibi mahkemelerce verilmiş kararların da bulunduğunu, müvekkili markasının tanınmışlığı nedeniyle korunması gerektiğini, dava konusu markanın “….. şeklinde olduğunu, tüketiciler nezdinde anılan markanın müvekkili markaları ile ilişkilendirileceğini, taraf markalarının karıştırılabilecek düzeyde benzer olduklarını, “…” ibarelerinin bütün içerisinde tali unsur olarak kullanıldığını, dolayısıyla dava konusu markada “…” ibaresinin bağımsız ayırt edici karakterini koruduğunu, “…” markaları ile ilgili verilmiş çok sayıda kararın olduğunu, ortalama tüketicilerce dava konusu markanın “…” ibaresini aynen içermesi ve ….’de vurgunun son hecede olması sebebiyle müvekkili şirket markalarının seri markalarından biri olarak addedilebileceğini, müvekkili markalarının tanınmış olması nedeniyle dava konusu markanın tescilinin müvekkili markasının ayırt ediciliğine de zarar vereceğini, beyan ederek…. sayılı .. kararının iptali ile…. sayılı markanın 35. sınıfın 8. alt sınıfında yer alan 05 nolu sınıfın 02 nolu alt sınıfında yer alan emtialar ile 29, 30 ve 32. sınıfa/sınıflara ilişkin mal ve/veya hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; verilen kurum kararının yerinde olduğunu ifade ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili beyan dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla kurum kararının yerinde olduğunu ifade ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip davaya katılan tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını ve bilirkişi raporları alınmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iddiaları karşısında, … Kararının iptali ile davalı markasının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
İşlem dosyasının tetkikinde; Dava konusu … … ibaresinin 35. Sınıfta yer alan hizmetlerde tescili amacıyla 29.09.2020 tarih ve …. sayısı ile başvuru konusu edildiği, yapılan ilk incelemeler sonrasında başvurunun bir kısım emtia açısından 5/1-ç maddesi uyarınca dava dışı 3. Kişiye ait…. sayılı “…” markası nedeniyle reddedildiği, kalan emtialar açısından ise 28.12.2020 tarih ve 363 sayılı bültende ilana çıktığı,
Söz konusu ilana karşı davacı yanın önceki tarihli “…” markalarına dayalı olarak itirazda bulunduğu, anılan itirazların….Başkanlığı’nın 16.09.2021 tarihli kararı sonucunda haklı bulunmayarak reddolunduğu,
Anılan karara karşı davacının bir kez daha itiraz ettiği, davacı itirazlarını değerlendiren Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 24.12.2021 tarih ve… sayılı kararı neticesinde özetle;
…başvuru numaralı “… makina” ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki … Başkanlığı kararına karşı, başvurunun …….” ibareli markalar ile karıştırılma ihtimali ve tanınmışlık gerekçeleriyle 6769 s. SMK’nın 6 ncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir
Yapılan inceleme sonucunda, işbu başvuru ile itiraza mesnet olan markaların bütün olarak bıraktığı izlenim itibariyle karıştırılma ihtimali oluşturabilecek düzeyde benzer markalar olmadığı, bu nedenle tüketici nezdinde sayılan markalar arasında ilişkilendirme/karıştırma ihtimalinin bulunmadığı kanaatine varıldığından, karıştırılma ihtimali gerekçeli itirazın reddine karar verilmiştir.
Öte yandan, tanınmışlık gerekçeli itirazın incelenmesi neticesinde itiraza konu başvurunun tescilinin 6769 s. SMK’nın 6/5 maddesi hükmünde belirtilen koşulların oluşmasına yol açabileceği yönünde kanaat oluşmamış, ayrıca gerekçe markaların Paris Sözleşmesi kapsamında tanınmış marka olduğuna ilişkin yeterli kanaat oluşmadığından ve yukarıda ifade edildiği üzere markalar arasında karıştırılma ihtimaline yol açabilecek düzeyde benzerlik olmadığı tespit edildiğinden 6769 s. SMK’nın 6/4 maddesi kapsamında yapılan itiraz da haklı görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeler ile davacı taraf itirazlarının nihai anlamda reddine karar verildiği ve yasal süresi içerisinde işbu davanın açıldığı belirlenmiştir.
DEĞERLENDİRMELER;
TARAF MARKALARI ARASINDA BENZERLİK VE İLTİBAS İHTİMALİ;
6/1 maddesi uyarınca; tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı veya benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı veya benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Dolayısıyla markalar arasındaki benzerlik değerlendirmesinin ilk koşulu; markaların tescilli oldukları sınıfların aynı olması veya birbirine benzer olmasıdır. Markaların tescilli oldukları veya tescili talep edilen mal veya hizmetlerin benzerliğine kanaat getirilmesi halinde, ikinci şart olan markaların benzerliğine geçilir. Görüldüğü üzere karıştırılma ihtimalinin varlığı için çifte benzerlik şartının gerçekleşmesi ve her iki benzerliğin de dikkate alındığı genel izlenim ve değerlendirmeye göre ilişkilendirilme ihtimali dâhil karıştırma ihtimalinin bulunduğu kanaatine varılması gerekmektedir.

EMTİALARIN BENZERLİĞİ
Doktrinde de kabul gördüğü üzere, markalara ait mal veya hizmet listelerinde yer alan emtiaların “benzer” olup olmadığının değerlendirilmesinde, sınıflandırmaya ilişkin ulusal ve uluslararası düzenlemeler bağlayıcı kesin kurallar içermemektedirler.
Bu nedenle, inceleme konusu markaların emtia listelerindeki sınıf numaralandırması ile bağlı kalınmaksızın, karşılaştırılan emtia listelerinin “aynı veya benzer” mal veya hizmetlerden oluşup oluşmadığı incelenmelidir.
“Marka kapsamındaki mal ve hizmetlerin aynı veya benzer tür olup olmadığı hususunda 1957 yılında yapılmış olan “Uluslararası Nice Protokolü” kapsamında hazırlanan “Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ” hükümlerine ve bunun ekindeki sınıflara ve alt gruplara göre yapılan listenin dikkate alınması gerekmekle birlikte tek başına listenin bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bu anlamda, ilişkilendirmenin varlığı için mal ve hizmetlerin tamamen aynı sınıfta veya aynı alt grupta yer alması gerekmez.”
Zira asıl olan, işaretlerin, kapsamlarındaki mal veya hizmetler üzerinde tescilli bir marka olarak kullanılması durumunda, tüketici nezdinde karıştırılma ihtimaline yol açıp açmayacağıdır. Bu nedenle, mal ve hizmet sınıf ve alt gruplarında benzerlik araştırmasında piyasanın anlayışı, benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları giderip gidermediği, mal veya hizmetlerin birbiri yerine ikame edilebilme ve rekabet olanaklarının olup olmadığı, birinin diğerini tamamlama imkânı olup olmadığı, mal veya hizmetlerin dağıtım kanallarının ortak olması, aynı veya yan yana raflarda satışa arz edilip edilmediği kullanım yöntemleri, hedeflenen müşteri kesiminin aynı olup olmadığı hususlarının araştırılması gereklidir.
Markalar arasında iltibas değerlendirmesinin ilk koşulunun, taraf markaları kapsamındaki emtiaların benzerliği olduğu hususu Yüksek Mahkemenin birçok kararında da açıkça belirtilmiştir.
Nitekim EUIPO nezdinde verilen kararlarda da malların benzerliğine ilişkin değerlendirmenin, mal ve hizmetler arasındaki ilişkilerin ilgili özellikleri dikkate alınarak yapılması gerektiğini, bu özelliklerin, malların doğaları, kullanım amaçları, kullanım yöntemleri ve birbiriyle rekabet halinde veya birbirini tamamlayıcı olup olmadıklarını içerdiği belirtilmiştir.
Her ne kadar davacının önceki tarihli markaları kapsamında doğrudan 35. Sınıftaki satış hizmetleri yer almamakta ise de dava konusu marka kapsamında 35.sınıf satış hizmetleri alt grubunda satışı özgülenmiş emtiaların tamamının, davacı yanın önceki tarihli markaları kapsamında yer alan emtialar ile aynı- aynı tür oldukları, uygulamada da kabul edildiği üzere mal üreten işletmenin ürettiği malı satışa konu edeceği de karineten kabul edilmekte olunduğundan, üretilen mal ve aynı malların satışı hizmetleri arasında da (1-34 mal grubu ile 35.05 alt grubunda aynı malların satışına yönelik hizmetler) benzerlik ilişkisi bulunduğu,
Başvuru kapsamında yer alan ve gösterilen mal ve hizmetlerin tamamının benzer ihtiyaçları karşılayan, tüketiciye aynı kanaldan ve aynı tür satış yöntemi ile ulaştırılan, birbirleri ile doğrudan rekabet ilişkisi içerisinde bulunan, hedef tüketici kitleleri benzer olan, birbirlerini tamamlayan ya da birbirleri yerine ikame edilebilirliği bulunan mal ve aynı malların satışına yönelik hizmetler oldukları,
Bununla birlikte benzerliği tespit olunan mal ve hizmetler açısından markalar arasında gerçekleştirilecek olan benzerlik ve iltibas değerlendirmelerinin ilgili tüketici profilleri yönünden ayrı ayrı değerlendirilmesi ve markaların bütünsel anlamda bıraktığı izlenimin tespiti iltibas değerlendirmesinde önem teşkil etmektedir.
İŞARETLERİN BENZER OLUP OLMADIĞI;
Markaların karıştırılma ihtimalinden söz edilebilmesi için yukarıda da belirtildiği üzere emtiaların/hizmetlerin aynı/benzer olması yanında markayı oluşturan ibarelerin de aynı/benzer olması koşulu bulunmaktadır.
İki işaret arasında karıştırılma ihtimali, iki şekilde ortaya çıkabilecektir. Bunlardan birincisi, tescil talebine konu markanın tescilli veya tescili için daha önce başvurulmuş markaya benzerliği nedeniyle önceki markanın aynısı ya da benzeri marka zannedilmesi ve bu sebeple satın alınmak istenen ürün dışında bir ürünün satın alınmasına sebebiyet verilmesidir. İkinci ihtimal ise, tüketicinin iki marka arasındaki farklılıklar nedeniyle her iki markanın aynı marka olmadığını anlamasına rağmen, iki markanın aynı işletmeye, başka bir ifadeyle aynı iktisadi – idari kaynağa ait olduğunu sanmasına sebebiyet verilmesidir. Bu durumda da tüketici, gerçekte almak istemeyebileceği bir ürünü, salt güvendiği önceki markayla irtibatlı sandığı için sonraki markayı alabilecektir. Böylece, önceki tescilli veya tescil talebine konu edilmiş markayı taşıyan ürünler için tüketici nezdinde tesis edilen güvenden haksız olarak yararlanma sonucu doğabileceğinden, karıştırılma ihtimali gerçekleşmiş olacaktır.
Benzerlik ve karıştırılma ihtimaline dayalı değerlendirmelerde kural olarak orta seviyedeki tüketiciler dikkate alınacak olup; malın hitap ettiği ortalama bilgi ve dikkate sahip tüketicilerin tamamının ya da büyük bir bölümünün karışıklık yaşaması değil, bu tüketicilerin bir kısmının karışıklık yaşama ihtimali bulunması, benzerlik ve iltibas bulunduğunun kabulü için yeterli bulunmaktadır. Ancak tüketici kitlesinin dikkat ve özen düzeyinin mal ve hizmet sınıflarına bağlı olarak değişkenlik göstermesi de mümkündür.
Benzerlik değerlendirmesine ilişkin bu genel tespitler çerçevesinde yapılması gereken temel değerlendirme, dava konusu marka ile davacı tarafa ait markalar arasında karıştırılmaya yol açabilecek düzeyde bir benzerliğin mevcut olup olmadığı ile ilgili olacaktır.
Markalar karşılaştırılırken görsel, sescil (fonetik) ve kavramsal (semantik) açılardan taraf markalarını oluşturan işaretlerin benzer olup olmadıkları hususunun bütünsel bir bakış açısıyla ele alınması ve yine markalar kapsamındaki mallar/hizmetler yönünden markaların benzer olup olmadıkları konularının bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde tespit edilebilir bir durumdur.
Buna göre işaretler arasında görsel benzerlik karşılaştırması yapılırken markalara konu yazı ve işaretlerin konumlandırılma şekilleri ile harf sırası, yazım karakterleri gibi göze çarpan özellikleri dikkate alınmalıdır. Sesçil benzerlikte esas alınması gereken husus ise markaların ortalama tüketici kitlesi tarafından kendi lisanlarındaki okunuş şekli olup, markaların başlangıç kısımlarının fonetik açıdan benzer sesler çıkarılarak okunup okunmadığı dikkate alınmalıdır. Markaların kavramsal açıdan benzerliklerinin karşılaştırılmasında da, markalara konu sözcüklerin tescil kapsamındaki ortalama tüketici kitlesinin bakış açışı ve o sözcüklere kendi lisanlarında bir anlam verip veremeyecekleri hususu dikkate alınmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta: davacı adına tescilli “…” ibareli markaların asli ve esas unsuru “…” ibaresidir. Davalı markası ise …” ibarelerinden oluşmaktadır. Davaya konu marka başvurusunda yer alan “Makina” ibaresinin markada tali unsur olduğu, markaya bir ayırt edicilik katmadığı, dolayısıyla da benzerlik değerlendirmesi sırasında bu ibarenin dikkate alınmaması gerektiği ve markalar arasındaki benzerlik karşılaştırılmasının “…” ve “…” markaları arasında yapılacağı, bu itibarla, markalar karşılaştırıldığında davaya konu marka ile davacıya ait marka arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğu,
Davalı taraf markasının “… …” kelimelerinin yan yana getirilmesi suretiyle oluşturulmuş bir marka olduğu ve davacı şirkete ait tescilli olan “…” ibaresinin başına “…” ibaresinin eklenmesinin hiçbir farklılık yaratmadığı, diğer taraftan, davalı markası beyaz tondaki zemine kırmızı ve gri renkte yazılmış olan bir marka olsa bile şekil olarak da ayırt ediciliğinin bulunmadığı, dolayısıyla dava konusu markanın da esas ve ayırt edici unsuru davacı markalarında olduğu gibi “…” ibaresi olduğu,
Dava konusu markanın davacıya ait “…” ibareli markalarla işitsel yönden de benzer olduğu, şöyle ki, davaya konu markaları genel olarak karşılaştırmak gerekirse; “…” ibareli markayı telaffuz eden ortalama tüketiciler bahse konu markanın “…” ibaresini içermesi sebebiyle zorunlu olarak davacıya ait marka ibaresini telaffuz edeceği, aynı ses öbeğinin marka içerisinde kullanılmasının telaffuz açısından markaları benzer kıldığı ve işitsel benzerliğe de sebebiyet verdiği,
Markalar kavramsal olarak değerlendirildiğinde ise, dava konusu marka, davacının “…” ibareli markaları ile anlamsal olarak da ayniyet derecesinde benzerlik teşkil ettiği, “…” markasının davacıya ait … markasının ardışık markası veya … ürün serisine ait yeni bir ürün izlenimi verdiği, bu durumun açık bir iltibas oluşturacağı, bir an için aksi düşünüldüğünde, “…” ve …” markalarının benzer olmadığının kabulü halinde, isim yapmış markaların önüne arkasına sağına soluna ibareler eklenmek suretiyle marka tescil talepleri doğacaktır, taraf markaları arasında esas ve ortak ibarenin … ibaresi olması sebebiyle markalar arasında iltibasın mevcut olduğu,
Sonuç olarak dava konusu marka kapsamında yer alan ve davaya konu edilen emtialar itibariyle taraf markaları arasında aynı, aynı tür veya benzerlik düzeyinde bir emtia ilişkisi mevcut olmakla birlikte, dava konusu markadaki “…” ibaresinin kullanımın davacı markalarına yanaşma amacı taşır mahiyette olduğu, anılan ibarenin marka içerisindeki asli/hakim unsur olarak kullanılmadığı, bir bütünün son bölümünü oluşturduğu, dolayısıyla tüketicinin de bu ibareyi bir bütün olarak algılayacak ve ifade edecek olduğu, taraf markalarının ilgili tüketici kitlesi genel anlamda (05.02 mal grubu hariç) ortalama dikkate sahip tüketiciler olmakla bu tüketicilerin her iki tarafa ait markalar altında sunulan hizmetleri/malları karıştırmak suretiyle satın alma yahut bu hizmetler/mallardan yararlanma biçiminde bir yanılgıya düşme ihtimallerinin bulunduğu,
TANINMIŞLIK DÜZEYİ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRMELER
Mevzuatımızda markaların tanınmışlık düzeyiyle ilgili tescil engeli bakımından “Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.” Düzenlemesi bulunmaktadır. Söz konusu düzenleme ile birlikte önceki markanın tanınmış olması halinde aynı veya benzer mal veya hizmet gruplarının yanı sıra farklı mal veya hizmetlerde de korunabileceği hüküm altına alınmıştır.
Söz konusu tescil engeli kapsamında, koruma elde edilebilmesi için önceki tarihli markanın tanınmış olması, önceki tarihli marka ile sonraki tarihli başvurunun aynı veya benzer olması ve düzenlemede öngörülen üç şarttan birinin gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu nedenle, markanın tanınmışlığı ve anılan şartlardan en az birinin varlığı söz konusu tescil engelinin ortaya çıkması açısından bir zorunluluktur.
Markanın tanınmışlığı nedeniyle haksız yarar sağlanmasının esasen, tanınmış markanın sahip olduğu imajın devri suretiyle gerçekleşebileceği kabul edilmektedir. Bu şekilde imaj devrinden söz edilebilmesi için haksız yarar sağladığı iddia edilen marka ile tanınmış markanın tescil edildiği mal veya hizmetler arasında bir bağlantı kurulması ihtimali aranmaktadır.
Markanın itibarına zarar verilmesi kavramı markanın tanınmışlığından haksız yararlanılması kavramı ile yakın bağlantılı olup bu iki şartın çoğu kez örtüştüğü kabul edilmektedir. Genel ayrım olarak, tanınmış markadan haksız yararlanmanın, kullanan açısından ekonomik açıdan bir artışı ifade etmesine rağmen, itibarına zarar vermenin marka sahibinin ekonomik açıdan zarar görmesini ifade ettiği hususu vurgulanmaktadır10. Markanın itibarına zarar verilmesi genellikle tanınmış markanın olumsuz imaj yükletilmesi tehlikesiyle karşılaştığı durumlara ilişkin olup bu hususun tanınmış marka sahibi tarafından ispatlanması gerekir.
Markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesinin(sulandırılma)tanınmış markanın aynısının veya benzerinin kullanıldığı her durumda söz konusu olacağı sonucuna varılması söz konusu değildir. Ayırt edici karakterin zedelenmesinin, sonraki tarihli marka ile tanınmış marka arasında düşünsel bir bağın mevcut olması ve bu durumun tanınmış markanın reklam değerini tehlikeye düşürmesi halinde söz konusu olabileceği kabul edilmektedir. Ayrıca markaların ilgili olduğu mal ve hizmetler birbirine ne kadar yakınsa ayırt edici karakterin zedelenmesinin de o kadar olası olduğu vurgulanmaktadır. Tanınmış markanın aynısının veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kullanılması halinde markanın ayırt edici karakterinin zarar görmesi olasılığı artmakta, markalar arasındaki benzerlik azaldıkça, bu tehlike de azalmaktadır.
Yukarıda da belirtildiği üzere bu hallerden her birisinin aynı anda mevcudiyeti mecbur olmayıp bunlardan herhangi birisinin varlığının maddenin uygulanabilirliği açısından yeterli olduğu kabul edilmektedir.
Somut olayda davacının işlem dosyasına “…” markalarını kullanım sonucunda ayırt edicilik kazandığını gösterir mahiyette yeterli deliller sunulmadığı,
Netice itibariyle,
… sayılı dava konusu marka ile davacı markalarının bütünsel algıları itibariyle tüketicide bırakacakları izlenim itibariyle “…” ibaresinin ortaklığının, işaretler arasında karıştırılma ihtimaline yol açacağı,
…. sayılı başvuru kapsamında yer alan 35/5. Sınıf müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri, zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler.” 35/29. Sınıf “et balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri, hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri,” 35/30 sınıf ” kahve , kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler, makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri tatlılar: ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç , katmer, börek , yaş pasta, baklava, kadayıf , şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi , sütlaç, keşkül. Bal , arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya , baharatlar domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar , kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker , pudra şekeri. Çaylar , buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, pastalar, krakerler, gofretler, kekler, tartlar. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz, hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri , mısır cipsleri kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmliş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç, pekmez.” 35/32. Sınıf; “biralar, bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar , sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); protein ile zenginleştirilmiş sporcu içecekleri, mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler parekende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, kataloğ ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) ” mal ve hizmetleri bakımından aynı, aynı tür ya da benzer mal ve hizmetleri kapsadıkları ve bu belirtilen mal ve hizmetler bakımından …. sayılı kararının iptali ile… sayılı markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu, davacı markasının tanınmış marka olmadığı sonuçlarına ulaşılmış aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Davanın kabulüne,
….ayılı kararının
35/5. Sınıf müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri, zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler.”
35/29. Sınıf “et balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri, hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri,”
35/30 sınıf ” kahve , kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler, makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri tatlılar: ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç , katmer, börek , yaş pasta, baklava, kadayıf , şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi , sütlaç, keşkül. Bal , arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya , baharatlar domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar , kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker , pudra şekeri. Çaylar , buzlu çaylar. Şekerlemeler , çikolatalar, bisküviler, pastalar, krakerler, gofretler, kekler, tartlar. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz, hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri , mısır cipsleri kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmliş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç, pekmez.”
35/32. Sınıf; “biralar, bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar , sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); protein ile zenginleştirilmiş sporcu içecekleri, mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler parekende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, kataloğ ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) ” mal ve hizmetleri bakımından iptaline,
Davaya konu markanın yukarıda belirtilen mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine,
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 51/4.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip resen Türk Patent’e gönderilmesine,
Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirmesi sebebiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00.-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü yazılı 2.922,90.-TL
yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı vekili ve davalı kurum ile davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde …. Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.06.10.2022

Kâtip Hâkim ….
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır

MASRAF DÖKÜMÜ
İlk Masraf : 172,90.-TL
Bilirkişi Ücreti :2.600,00.-TL
P.P : 150,00.-TL
TOPLAM :2.922,90.-TL