Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/24 E. 2022/220 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/24 Esas – 2022/220

T.C.

2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/24
KARAR NO : 2022/220

DAVA : Marka YİDK Kararının İptali ile Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 21/01/2022
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2022
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka YİDK Kararının İptali ile Marka Hükümsüzlüğü istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle, müvekkilinin “… mutfak” markaları ile züccaciye sektöründe bilinen ve tercih edilen bir marka olduğunu, müvekkilin “…” esas unsurlu çok sayıda markasının bulunduğunu, dava konusu markanın da müvekkili markalarının serisi niteliğinde bir algı yarattığını, dava konusu …markada da “…” ibaresinin birebir yer aldığını, davalı yanın görsel olarak…markasını fil görseli ile tescil ettirmiş olsa bile düz yazı şeklinde de markayı kullanabileceğini, davalı yanın fiili kullanımlarının da farklılaşmış olduğunu, taraflara ait markaların başlangıç kısımlarının aynı olmasının iltibas ihtimalini arttırdığını, markaların birbirlerinin serisi gibi görüleceğini, Yargıtay … Karar sayılı kararı ile daha evvel “…” ve “… ” markalarının benzer görüldüğünü, verilen bu kararın kesinleştiğini, davalının kötü niyetli olduğunu, davalıya ait marka kapsamındaki 08. sınıf emtialar ile müvekkili markaları kapsamındaki malların benzer olduğunu, müvekkili markalarının ayrıca 08. Sınıf mallar bakımından tanınmış olduğunu, taraf markalarının benzer nitelikteki ortalama tüketici grubuna hitap ettiğini iddia ederek … sayılı kararının iptali ile …başvuru numaralı “taçmahal” ibareli markanın tescili durumunda 08. sınıfta yer alan “Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri. Kesici ve dürtücü silahlar. Güzellik amaçlı ve kişisel bakım için kullanılan bu sınıfa dahil aletler: tıraş, epilasyon, manikür, pedikür aletleri, saç düzleştirme ve kıvırma amaçlı el aletleri, makaslar. Makine, cihaz ve taşıt onarımı, inşaat, ziraat, bahçecilik ve ormancılıkla ilgili elle çalışan (elektrikli olmayan ve motorsuz) aletler. Elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler. Her türlü malzemeden mamul alet sapları.” malları yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle;kurum kararının yerinde olduğunu ifade ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı taraf vekilinin dosya kapsamına sunduğu bir cevap dilekçesine rastlanılmadığı gibi ön inceleme duruşmasına da katılmadığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip davaya katılan tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını ve bilirkişi raporları alınmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iddiaları karşısında, YİDK Kararının iptali ile davalı markasının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
DEĞERLENDİRMELER:
Markalar arasındaki benzerlik değerlendirmesinin ilk koşulu; markaların tescilli oldukları sınıfların aynı olması veya birbirine benzer olmasıdır. Markaların tescilli oldukları veya tescili talep edilen mal veya hizmetlerin benzerliğine kanaat getirilmesi halinde, ikinci şart olan markaların benzerliğine geçilir. Görüldüğü üzere karıştırılma ihtimalinin varlığı için çifte benzerlik şartının gerçekleşmesi ve her iki benzerliğin de dikkate alındığı genel izlenim ve değerlendirmeye göre ilişkilendirilme ihtimali dâhil karıştırma ihtimalinin bulunduğu kanaatine varılması gerekmektedir.
Doktrinde de kabul gördüğü üzere, markalara ait mal veya hizmet listelerinde yer alan emtiaların “benzer” olup olmadığının değerlendirilmesinde, sınıflandırmaya ilişkin ulusal ve uluslararası düzenlemeler bağlayıcı kesin kurallar içermemektedirler.
Bu nedenle, inceleme konusu markaların emtia listelerindeki sınıf numaralandırması ile bağlı kalınmaksızın, karşılaştırılan emtia listelerinin “aynı veya benzer” mal veya hizmetlerden oluşup oluşmadığı incelenmelidir.
“Marka kapsamındaki mal ve hizmetlerin aynı veya benzer tür olup olmadığı hususunda 1957 yılında yapılmış olan “Uluslararası Nice Protokolü” kapsamında hazırlanan “Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ” hükümlerine ve bunun ekindeki sınıflara ve alt gruplara göre yapılan listenin dikkate alınması gerekmekle birlikte tek başına listenin bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bu anlamda, ilişkilendirmenin varlığı için mal ve hizmetlerin tamamen aynı sınıfta veya aynı alt grupta yer alması gerekmez.” Zira asıl olan, işaretlerin, kapsamlarındaki mal veya hizmetler üzerinde tescilli bir marka olarak kullanılması durumunda, tüketici nezdinde karıştırılma ihtimaline yol açıp açmayacağıdır. Bu nedenle, mal ve hizmet sınıf ve alt gruplarında benzerlik araştırmasında piyasanın anlayışı, benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları giderip gidermediği, mal veya hizmetlerin birbiri yerine ikame edilebilme ve rekabet olanaklarının olup olmadığı, birinin diğerini tamamlama imkânı olup olmadığı, mal veya hizmetlerin dağıtım kanallarının ortak olması, aynı veya yan yana raflarda satışa arz edilip edilmediği kullanım yöntemleri, hedeflenen müşteri kesiminin aynı olup olmadığı hususlarının araştırılması gereklidir.
Markalar arasında iltibas değerlendirmesinin ilk koşulunun, taraf markaları kapsamındaki emtiaların benzerliği olduğu hususu Yüksek Mahkemenin birçok kararında da açıkça belirtilmiştir.
Nitekim EUIPO nezdinde verilen kararlarda da malların benzerliğine ilişkin değerlendirmenin, mal ve hizmetler arasındaki ilişkilerin ilgili özellikleri dikkate alınarak yapılması gerektiğini, bu özelliklerin, malların doğaları, kullanım amaçları, kullanım yöntemleri ve birbiriyle rekabet halinde veya birbirini tamamlayıcı olup olmadıklarını içerdiği belirtilmiştir.
Başvuru kapsamındaki tüm malların, davacı yanın dayanak yaptığı önceki tarihli markaları kapsamında yer alan mallar ile aynı, aynı tür ya da benzer mahiyetteki mallar oldukları, bu haliyle tarafların benzer tüketici gruplarına hitap eden, benzer satış noktaları ile tüketiciye sunulan, doğrudan rekabet içerisinde olan, birbirleri yerine ikame edilebilir, birbirlerini tamamlayan nitelikte malları kapsadıkları, tüketicilerin bu ürünleri aynı satış noktalarından, aynı reyon, dolap ya da raflardan temin ederek, benzer mahiyetteki ihtiyaçlarını karşılayabileceği,
Markaların karıştırılma ihtimalinden söz edilebilmesi için yukarıda da belirtildiği üzere emtiaların/hizmetlerin aynı/benzer olması yanında markayı oluşturan ibarelerin de aynı/benzer olması koşulu bulunmaktadır.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, taraf markalarının 8. sınıftaki mal ve hizmetler yönünden aynı/ benzer/ ilişkili olduğu tespit edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış … ” gibi pek çok şekilde tescili bulunmaktadır. Davacıya ait söz konusu markaların her birinin “…” esas unsurunu taşıdığı, sair şekil ve kelime unsurlarının tali nitelikte olduğu görülmektedir. “…” ibaresi kelime anlamı olarak “soyluluk, iktidar, güç veya hükümdarlık sembolü olarak başa giyilen, değerli taşlarla süslü başlık. Genellikle göz düzeyinden yüksek mobilyaların üstlerindeki kabartmalı, oymalı, süslü bölüm” gibi anlamlara gelmektedir. Her iki taraf markasında da bu ibare birebir yer almakta ve yine her iki taraf markalarında da ön sesi “…” kelimesinden oluşmaktadır.
Bu çerçevede taraf markaları ele alındığında dava konusu markanın esas unsurunun “…” şeklinde olduğu, dava konusu markada yer alan “mahal” ibaresinin davacı markalarıyla karıştırılma ihtimalini ortadan kaldıracak düzeyde olmadığı görülmektedir. Dolayısıyla taraf markalarının başlangıç sesleri birebir aynı olduğu gibi “…” ibaresinin Türkçe bir sözcük olması ve bilinen bir anlama sahip olması nedeniyle de dava konusu markada “…” ibaresini tüketicinin derhal kavrayabilecek olması nedeniyle anlamsal benzerlik bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay … sayılı kararında: “Davacı vekili, müvekkilinin tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 17.09.2008 tarihinde kötü niyetli olarak “İbare ve biçimli 24.sınıftaki dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar; ev tekstil ürünleri (bayraklar, flamalar, mendiller dahil) ürünlerini içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, bunun üzerine iltibas ve tanınmışlık vakalarına dayanılarak kötü niyetli başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduklarını, itirazlarının önce olarakarafından … Sayılı kararla “taçmahal” ibaresinin başvuru sahibi adına … … sınıf ürünler için marka olarak tescilli bulunduğu, ortalama tüketicilerin” taçmahal” ibaresini bir bütün olarak algılayacağı, “… “ibareli markalarla karıştırmayacağı ve ilişkilendirmeyeceği, başvurunun kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı bulunduğunu, başvurunun tescilinin müvekkili markaları ile iltbasa sebebiyet verebileceği gibi, müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterine de zarar vereceğini, başvurucu adına tescilli ibareli … Sayılı markanın hükümsüzlüğü istemiyle esas sayılı dosyasında açtıkları davanın kabul edildiğini ifade ederek, hukuka aykırı kurum kararının iptaline ve kötü niyetli davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talen ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar vekillerince temyizi üzerine karar dairemizce onanmıştır.” şeklinde karar verilmiştir.
Her ne kadar bilirkişi heyeti dava konusu marka ile itiraza mesnet davacı markaları arasında iltibas tehlikesinin oluşmadığını belirtmiş ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.06.216 tarih ESAS NO: … sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesi hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgi ile çözümlenmesi gerekli olduğundan, raporun aksi yönde taraf markaları arasında emtia benzerliği oluştuğu aynı zamanda işitsel ve kavramsal açıdan ve genel görünümleri itibariyle benzerlik bulunduğu, karıştırılma ve ilişkilendirilme ihtimali koşullarının somut olayda oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Türk hukukunda kötü niyet; “bilerek ve haksız bir avantaj kazanmak veya başkalarına zarar vermek amacıyla genel olarak kabul edilmiş ahlaki davranışların ve dürüst ticaret ilkelerinin dışında davranmak” olarak tanımlanmıştır. Buna göre bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumamaktadır.
Nitekim sınai mülkiyet haklarına özgü yürürlükte düzenleme uyarınca da kötü niyetle yapılan marka başvuruları da itiraz üzerine reddedilebileceği gibi tescilli bir markanın da kötü niyetli tescil iddiasına dayalı hükümsüzlüğü talep olunabilecektir.
Buna göre bir marka başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olarak değerlendirebilmesi için, başvuru anında, markanın amacı ve temel işlevi dışında bir amaçla kullanılmak istenildiğinin ispatlanması gerekmektedir. Dolayısıyla kötü niyetin kabulü için, marka için başvuruda bulunan kişi, markanın temel işlevleri olan ürünün işletmeye aidiyetini sağlama ve diğer ürünler karşısında ayırt edicilik sağlama fonksiyonu dışında bir amaçla veya marka üzerindeki gerçek hak sahibinin markadan yararlanmasını engellemek veya markanın ün ve şöhretinden yararlanmak suretiyle haksız çıkar edinme gibi bir amaçla hareket etmelidir.
Somut olayda davacı yanın kötü niyet iddialarının temelini taraf markaları arsaındaki benzerlik iddiası oluşturmakta olup anılan iddia dışında dava konusu markanın kötü niyetle gerçekleştirilmiş bir başvuru olduğuna dair delillerin dosya içerisinde mevcut olmadığı, davalının kötü niyetli olmadığı,
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne, TÜRK PATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptaline, …sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Davanın kabulüne,
TÜRPATENT YİDK’nın …sayılı kararının tescile konu tüm mal ve hizmetler yönünden iptaline,
Davaya konu markanın tüm mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine,
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 51/4.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip resen Türk Patent’e gönderilmesine,
Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirmesi sebebiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00.-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü yazılı 2.676,90.-TL

yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı vekili ve davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.30.06.2022

Kâtip Hâkim …
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır

MASRAF DÖKÜMÜ
İlk Masraf : 172,90.-TL
Bilirkişi Ücreti :2.300,00.-TL
P.P : 204,00.-TL
TOPLAM :2.676,90.-TL