Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/17 E. 2022/184 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/17 Esas – 2022/184
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
Esas No : 2022/17
Karar No : 2022/184

Dava : Tasarım İle İlgili YİDK Kararının İptali, Tasarım Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin
Dava Tarihi : 14/01/2022
Karar Tarihi : 02/06/2022
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 02/06/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Tasarım İle İlgili YİDK Kararının İptali, Tasarım Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçelerinde özetle; müvekkili şirketin, yurt içi ve yurt dışında tanınmış, plastik ambalaj üretim ve tasarımı konusunda uzun yıllardır çalışmalar yapan saygın bir firma olduğunu, üretimi yapılan birçok ambalajın da tasarım tescil hakkına sahip olduğunu, müvekkili şirketin çalışanı olan … adına tasarım tescili yapılan ve 21/01/2020 tarihli muvafakatname ile tüm haklarını müvekkili şirkete devredilen “muhafazalık-1” isimli, 2020/00500 sayılı tasarımın … tarafından tescil edildiğini ve 5 yıl süreli tescil korumasından yararlandığını, esasen tasarım sahibinin muvafakati olmasa dahi 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 73.madde çerçevesinde çalışanın görev yaptığı süreçte, işletmede edindiği tecrübe ve deneyimlerle ürettiği tasarımların hak sahibinin davacı işveren olduğunu, davalı şirket …Gıda Pazarlamanın, müvekkilinin tasarım haklarına sahip olduğu iki bölmeli plastik ambalajın üretimi ve siparişi hususunda müvekkili şirketin satış ve pazarlama sorumlusu olan Muhammed İshak Aygün ile yetkilileri olan Ömer Cicikara vasıtasıyla irtibata geçtiklerini, müvekkili şirketin, davalının sipariş talebi üzerine ürünü daha ayrıntılı sunmak ve satışa ilişkin detayları görüşmeden önce fikri ve sınai haklarını korumak adına bir gizlilik sözleşmesi hazırlandığını ve karşılıklı imza altına alındığını, bunun üzerine 02/02/2021 tarihinde davalı şirket adresinde yapılan toplantıda müvekkili şirketin satış sorumlusu tarafından ürünün sunumunun gerçekleştirildiğini ve üretime dair tüm detayların gerek gizlilik sözleşmesi gerekse sözleşme öncesi sorumluluk ve güven kapsamında davalı ile paylaşıldığını, toplantı tarihinden yaklaşık 10 gün sonra 11/02/2021 tarihinde ise davalı şirket tarafından müvekkiline ait tasarımın ayırt edilemeyecek surette kopyasının tescili için TÜRKPATENT’e başvuru yapıldığını ve… sayı ile tescil edildiğini, işbu tescil kararına itiraz edilmişse de … sayılı kararı ile itirazlarının reddedildiğini ifade ederek, TÜRKPATENT YİDK’nın… sayılı kararının iptaline, … sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı TÜRKPATENT vekili cevaplarında özetle; itiraza mesnet tasarım, dava dışı … adına tescilli olduğunu, itirazın da kendisi tarafından 23.06.2021 tarihinde yapıldığını, davacı vekilince …’ün müvekkili şirket çalışanı olduğu ve 21.01.2020 tarihli muvafakatname ile 2020/00500/1 sayılı tasarımın tüm hakları ile davacı şirkete devredildiğinin ifade edildiğini, SMK’nın 148. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre, sınai mülkiyet hakları devri, miras yolu ile intikali, lisans konusu olması, rehin verilebilmesi, teminat konusu olabilmesi, haczi ve diğer hukuki işlemlere konu olabildiğini, aynı maddenin 4. fıkrası ise “Hukuki işlemler, yazılı şekle tabidir. Devir sözleşmelerinin geçerliliği, ancak noter tarafından onaylanmış şekilde yapılmış olmalarına bağlıdır.” hükmünü havi olduğunu, yine 5. fıkrası; “Hukuki işlemler taraflardan birinin talebi, ücretin ödenmesi ve yönetmelikle belirlenen diğer şartların yerine getirilmesi hâlinde sicile kaydedilir ve Bültende yayımlanır. 115 inci madde hükümleri saklı kalmak üzere, sicile kaydedilmeyen hukuki işlemlerden doğan haklar iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez.” hükmünü içerdiğini, davacı vekilince dava dilekçesinde bir devir işlemi gerçekleştirilmiş olduğu ifade edilmişse de müvekkili Kurum kayıtlarında itiraza mesnet gösterilen 2020/00500/1 sayılı tasarımın hak sahibinin … olduğunu, müvekkili Kurum nezdinde ilgili hükümler çerçevesinde geçerli bir devir işlemi yapılması ve bu işlemin sicile işlenmesi söz konusu olmadığını, şirket ile … arasında bir hukuki işlem söz konusu olsa dahi, bu husus taraflar açısından bağlayıcı olup, üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, davacı vekilince SMK 73. Madde çerçevesinde hak sahibinin müvekkili şirket olduğu ifade edilmekteyse de; işbu iddianın huzurdaki müvekkili Kurum YİDK kararının iptali talebiyle açılan davanın konusu olmadığı ve müvekkili Kuruma yöneltilmesinin mümkün olmadığını, öncelikle … Plastik Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin davacı sıfatı bulunmadığından davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usul yönünden reddi gerektiğini, Kurum kararının yerinde olduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili cevaplarında özetle; müvekkili firmanın, ülkemizin önemli ve güzide bir ithalat- ihracat firması olup, ülkemiz ekonomisinin gelişimine katkı sağlamak amacıyla sürekli yeni ürün geliştirmek ve tasarlamak için yoğun ARGE çalışmaları olan bir firma olduğunu, müvekkiline ait başvurusu yapılan tasarımın işlevsellik, estetik, ölçü ve tasarım bakımından özgün olduğundan eş deyişle, yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğundan daha önce de piyasaya müvekkilinden önce başkaca kişiler tarafından da sunulmadığından TÜRKPATENT nezdinde koruma talep edilmesinin müvekkilinin en tabii hakkı olduğundan, iyiniyetli ve dürüstlük ilkesi çerçevesinde yapılan başvuru kabul edilerek, 11/02/2021 tarihli ve 2021 001394 numaralı tescille, 24.03.2021 tarih ve 361 sayılı Bültende yayımlandığını, yayımından sonra dava dışı … tarafından haksız ve mesnetsiz iddialarla, müvekkili tasarımların tesciline itirazda bulunulduğunu, itirazın reddine ve…/1 sıra numaralı tasarımın tescili işlemlerinin devamına karar verildiğini, dava dışı …’ün işvereni olduğunu belirten davacı … Plastik Ambalaj San. ve Ticaret A.Ş. tasarımların kendisine devrolunduğundan bahisle yersiz ve mesnetsiz iddialarla aktif husumet ehliyeti olmamasına rağmen dava konusu YDİK kararının iptali istemiyle dava açıldığını, itiraza mesnet tasarım, dava dışı … adına tescilli olduğunu, Sınai Mülkiyet Kanunu’n 148. maddesinin 1. Fıkrasında ” Sınai mülkiyet hakkı devredilebilir, miras yolu ile intikal edebilir, lisans konusu olabilir, rehin verilebilir, teminat olarak gösterilebilir, haczedilebilir veya diğer hukuki işlemlere konu olabilir. Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı hakkı; lisans, devir, intikal, haciz ve benzeri hukuki işlemlere konu olamaz ve teminat olarak gösterilemez.hükmüne göre, sınai mülkiyet hakları devri, miras yolu ile intikali, lisans konusu olması, rehin verilebilmesi, teminat konusu olabilmesi, haczi ve diğer hukuki işlemlere konu olabilmesi mümkündür.” hükmüne; 4. fıkrasında ise “Hukuki işlemler, yazılı şekle tabidir. Devir sözleşmelerinin geçerliliği, ancak noter tarafından onaylanmış şekilde yapılmış olmalarına bağlıdır.” hükmüne; 5.fıkrası; “Hukuki işlemler taraflardan birinin talebi, ücretin ödenmesi ve yönetmelikle belirlenen diğer şartların yerine getirilmesi hâlinde sicile kaydedilir ve Bültende yayımlanır. 115 inci madde hükümleri saklı kalmak üzere, sicile kaydedilmeyen hukuki işlemlerden doğan haklar iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez.” hükmüne yer verildiğini, davacının hak sahibi olduğunu iddia ettiği Muhafazalık isimli ve ekli tescil belgesinde yer verilen resimli ürünün, herhangi bir yenilik ve ayırt edici niteliğe haiz olmadığı gibi ürün harcıalem olup; piyasadaki birçok firma tarafından da benzer şekilde üretilmekte ve satışı yapılmakta olduğunu, öncelikle kanunun ifade ettiği muhteviyatta yeni ve ayırt edici özelliğe sahip olmayan davacı şirketin tasarımının kanun gereği korunamayacağı izahtan vareste olduğundan, bu sebeple de huzurda ikame olunan haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin kendine özgü tasarımlarla tasarladığı ürün ile davacının tescilli ürünlü arasında, hiçbir benzer özellikleri bulunmadığını, müvekkili firma tasarımının işlevsellik, estetik, ölçü ve tasarım bakımından yenilik ve özgünlük unsurlarını ihtiva ettiği müvekkilinin başvuruya konu…/1 sıra numaralı tasarım ile itiraza mesnet gösterilen 2020/00500/1 sıra numaralı tasarımın farklı olduğu ve müvekkilinın tasarımının bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayırt edici nitelikte olduğu açık olduğundan dava konusu YİDK kararı usule ve yasaya uygun olduğunu, bu durumda davacı tarafın iddiaları herhangi somut bir veriye dayanmadığından, iddialarını açıkça ispat edemediğinden haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini gerektiğini ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılımı olan tarafların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Celp olunan tescil dosyaları kapsamından davacının… sayılı “ns suud tesettür” ibareli marka başvuru sahibi olduğu beyan, tevsik ve müşahede olunmaktadır.
Davaya konu… sayılı tasarım için davacı tarafından 24/03/2021 tarihinde marka tescil başvurusunda bulunulduğu, başvurunun yayınına karar verildiği, ilana karşı dava dışı … tarafından 2020/00500-1 sıra numaralı tasarımına dayalı olarak itirazda bulunduğu, itirazın reddine karar verildiği, dava dışı …’ün itirazda bulunduğu, T… sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği ve bunun üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Neticede dosya incelendiğinde ve tüm dosya kapsamından;
İtiraza mesnet tasarımın, dava dışı … adına tescilli olduğu, itirazın da kendisi tarafından 23.06.2021 tarihinde yapıldığı, davacı vekilince …’ün müvekkili şirket çalışanı olduğu ve 21.01.2020 tarihli muvafakatname ile 2020/00500/1 sayılı tasarımın tüm hakları ile davacı şirkete devredildiğini ifade ettiği anlaşılmıştır.
Sınai Mülkiyet Kanunu’n 148. maddesinin 1. Fıkrasında “Sınai mülkiyet hakkı devredilebilir, miras yolu ile intikal edebilir, lisans konusu olabilir, rehin verilebilir, teminat olarak gösterilebilir, haczedilebilir veya diğer hukuki işlemlere konu olabilir. Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı hakkı; lisans, devir, intikal, haciz ve benzeri hukuki işlemlere konu olamaz ve teminat olarak gösterilemez.hükmüne göre, sınai mülkiyet hakları devri, miras yolu ile intikali, lisans konusu olması, rehin verilebilmesi, teminat konusu olabilmesi, haczi ve diğer hukuki işlemlere konu olabilmesi mümkündür.” hükmüne; 4. fıkrasında ise “Hukuki işlemler, yazılı şekle tabidir. Devir sözleşmelerinin geçerliliği, ancak noter tarafından onaylanmış şekilde yapılmış olmalarına bağlıdır.” hükmüne; 5.fıkrası; “Hukuki işlemler taraflardan birinin talebi, ücretin ödenmesi ve yönetmelikle belirlenen diğer şartların yerine getirilmesi hâlinde sicile kaydedilir ve Bültende yayımlanır. 115 inci madde hükümleri saklı kalmak üzere, sicile kaydedilmeyen hukuki işlemlerden doğan haklar iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez.” hükmüne yer verildiği;
Yukarıda açıklanan nedenlerle … Plastik Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin davacı sıfatı bulunmadığı anlaşıldığından davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
Alınması gereken maktu harç peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ön inceleme duruşmasından önce karar verildiğinden, hesap olunan takdiren (1/2) 3.687,50.-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davalıların yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı kurum ve davalı şirket vekillerinin yüzlerine karşı, davacı vekilinin yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde… Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.02/06/2022

Kâtip Hâkim …
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır