Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/144 Esas – 2022/389
T.C.
ANKARA
2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/144
KARAR NO : 2022/389
HAKİM …
KATİP :..
DAVACI :….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI …
VEKİLİ : Av..
DAVA : Marka YİDK Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 14/04/2022
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/12/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Marka … Kararının İptali istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle, müvekkilinin tanınmış …markalarının sahibi olduğunu,..sayısı ile ve.. ibaresi ile gerçekleştirdikleri marka başvurusunun 3. Kişilere ait önceki tarihli markalar nedeniyle 5/1-ç maddesi uyarınca kısmen reddolunduğunu, redde gerekçe markalar ile müvekkili başvurusunun farklı görsel unsurlar taşıdıklarını, müvekkili markasının 45 sınıflı bir başvuru olduğunu, redde gerekçe markaların bilinip bilinmediğini, bu durumun haksız bir sonuç ortaya koyduğunu, beyan ederek…. kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum kararının yerinde olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip davaya katılan tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını ve bilirkişi raporu alınmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı ve davalı arasındaki uyuşmazlık, …. kararının yerinde olup olmadığı, iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İşlem dosyasının tetkikinde; dava konusu … sayılı ve ibareli marka başvurusunun 45 sınıfın tamamını kapsar şekilde başvuru konusu edildiği, yapılan ilk incelemeler sonrasında ise başvurunun
“18.sınıf: İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları.
25.sınıf: Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler.
35.sınıf: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. Diş fırçaları, elektrikli diş fırçaları, diş ipleri, tıraş fırçaları, saç fırçaları, taraklar. Parfüm bekleri (yandığında koku yayan bekler), parfüm spreyleri ve vaporizatörleri (püskürteç), elektrikli-elektriksiz makyaj temizleme aletleri, pudra ponponları, tuvalet eşyaları için kutular. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)
38.sınıf: Radyo ve televizyon yayın hizmetleri. Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil). Haber ajansı hizmetleri” mal ve hizmetleri bakımından kısmen reddine karar verildiği,
Anılan karara karşı davacı tarafından itiraz edildiği, davacı itirazlarını değerlendiren Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun …. sayılı kararı neticesinde bu itirazların reddine karar verildiği, verilen kararın davacıya tebliğ edildiği ve yasal süresi içerisinde işbu davanın açıldığı belirlenmiştir.
• BAŞVURUNUN 6769 s. SMK 5/1-Ç MADDESİ UYARINCA REDDİNE İLİŞKİN VERİLEN KARAR BAKIMINDAN İNCELEMELER
Mevzuatımızda sınırlı sayıda düzenlenen mutlak ret nedenlerinden biri de “Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler” marka olarak tescil edilemez düzenlemesidir.
İlgili düzenleme amacı itibariyle, sicile kayıtlı marka sahiplerinin menfaatini re’sen gözeten ve başvurunun tıpatıp aynısının ya da ayırt edilemeyecek kadar benzerinin farklı başvuru sahiplerince aynı/aynı tür mal veya hizmetlerde tescil edilmesini engelleme amacı taşıyan bir düzenlemedir.
Ayniyet olgusuyla bir markanın tamamen taklit edilmesi, başka bir ifadeyle karşılaştırılan işaretlerin özdeş, farksız, tıpa tıp, aynen veya bire bir kopya olmaları kastedilirken; “ayırt edilemeyecek derecede benzerlik” olgusuyla ise başvuru konusu markanın, önceki tarihli tescilli markanın veya başvurunun birebir aynısı olmasa dahi ilgili tüketicide bıraktığı genel izlenimin “hemen hemen aynı” olması kastedilmektedir.
Bu düzenleme kapsamındaki ilişki öyle sıkı olmalıdır ki; nispi ret sebepleri kapsamında aranılan benzerlik ve iltibas ihtimalinde olduğu gibi ayrıca bir araştırma yapılmasına gerek duyulmamalıdır. Nitekim doktrin ve yargı kararları ile benimsenen görüş de tüketicinin, markalar arasında ayniyet değil de bir idari ekonomik bağlantı olduğu yönünde algıya kapılmış olması ve ancak bu algı neticesinde karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmış olması durumunda, markanın mutlak ret nedeni uyarınca reddedilmesinin doğru olmayacağı şeklindedir. ….
Bu açıklamalar çerçevesinde söz konusu düzenleme uyarınca temelde aranılan, iki koşulun birlikte varlığıdır:
a) Mal ve/veya hizmetlerin aynı/ aynı tür olması,
b) Markaların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması.
Her iki koşulun birlikte sağlanması halinde, sonraki tarihli başvuru, önceki markanın/başvurunun varlığı nedeniyle reddedilebilir.
• EMTİALARIN KARŞILAŞTIRILMASI
Dava konusu başvuru kapsamında reddine karar verilen mal ve hizmetlerden 35. Sınıftaki “alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri.” haricinde kalan mal ve hizmetlerin tamamı bakımından, taraf markalarının birebir aynı ya da aynı türdeki mal ve hizmetleri kapsadıkları noktasında bir tereddüt bulunmadığı, bununla birlikte 35.sınıftaki “alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri.” sınıflandırma tebliğine 2017 yılı itibariyle giren ve temel anlamda özel nitelikteki bir yer sağlama hizmetidir. Söz konusu hizmet incelendiğinde, bir internet sitesi üzerinden mal veya hizmet satışı gerçekleştirmek isteyen satıcılar için sanal bir mağaza kiralama hizmeti olduğu açık olup her ne kadar tüketici, bu mal veya hizmetten yararlanırken, yer sağlayıcının sağladığı asıl web sayfasını kullanmakta ise de mal veya hizmeti satın alırken doğrudan doğruya muhatabı yer sağlayıcı değildir. Başka bir ifadeyle bu noktada verilen hizmet, kullanıcıların kendi aralarında alışveriş yapmaları için gerekli teknik altyapıyı ve iletişim platformunu oluşturmak ve bu suretle site altyapısı kullanılarak alıcı ile satıcı arasında gerçekleştirilen satışlara aracılık etme noktasında toplandığı, dolayısıyla bu alt gruptaki hizmet sağlayıcılar tarafından gerçekleştirilen bir yer sağlama, bir sanal mağaza kiralama hizmetini ifade etmektedir. Halbuki 35. sınıf son alt grubu (35.05) “malın doğrudan satıcısı olan tarafın tüketiciye verdiği satış hizmetini” tanımlamakta olup temel anlamda birbirlerinden farklı nitelikte hizmetler olduğu, bununla birilikte günümüzde yer sağlayıcı konumundaki e-ticaret siteleri, çoğu durumda doğrudan satıcı konumunda da olup hem kendi için online pazaryeri sağlamakta hem de satış işleminin tarafı da olabildiği, bu nedenle iki hizmet, temel anlamda farklı nitelikte ise de günümüz koşullarında aynı zamanda iç içe geçmiş nitelikteki hizmetler de olup ortalama tüketici bakış açısıyla bir değerlendirme yapıldığında dahi tüketicinin online satış hizmeti veren bir web sitesinden alışveriş yaparken söz konusu hizmetler arasında teknik anlamdaki bu farkı bilmesi beklenebilir değildir. Bu halde standart bir internet kullanıcısı olan ortalama tüketici nezdinde bu hizmetler birbiri ile benzerlik ilişkisi bulunan, birbirlerini tamamlayıcı nitelikte, iç içe geçmiş, tüketiciye sunum kaynakları aynı olma ihtimali bulunan hizmetler olarak kabul edilmelidir.
Başka bir ifadeyle anılan hizmetler, redde gerekçe markalar kapsamındaki herhangi bir mal veya hizmet ile aynı ya da aynı tür olmayıp yalnızca benzerlik ilişkisi kurulabilecek bir hizmettir. Bu anlamda anılan hizmet bakımından 5/1-ç maddesi uyarınca verilen ret kararına katılmanın mümkün bulunmadığı,
İŞARETLERİN KARŞILAŞTIRILMASI
“aynı” markalar, birbirleri ile tamamen aynı unsurları içermektedir. Aynı olan markalar arasında herhangi bir tali unsur açısından dahi fark bulunmamaktadır. Markaların tüm unsurları ve bunların konumlandırma biçimleri tıpa tıp aynıdır. Normal şartlarda işaretlerin farklı yazı karakterleri veya farklı renklere sahip olmaları, markaların “ayniyet” kavramını değiştirmez. Ancak sonraki markada asgari ayırt edicilik düzeyindeki ek sözcük ya da grafik unsurlarının bulunması ayniyet kriterini ortadan kaldırmaya yeter nitelikte olacak ve artık ayırt edilemeyecek kadar benzerliğin var olup olmadığının tartışılmasının gerektiği,
Burada ne tür farklılıkların ayniyet ya da ayırt edilemeyecek kadar benzer olma kriterlerini ortadan kaldırdığı tartışması ortaya çıkmaktadır. Örneğin hiçbir figüratif unsur içermeyen ve sadece tek bir sözcükten oluşan markaların harflerinin, sonraki başvuruda büyük ya da küçük harfle yazılması ya da standart harf karakterlerinin (times new roman, arial, calibri vb.) değiştirilerek yazılması ayniyet kriterini pek tabii ortadan kaldırmayacağı, ancak, markanın ek bir harf, hece ya da asgari ayırt edici bir kelime içermesi, işaretler arasında figüratif unsurlar açısından farklılıklar bulunması, sonraki markanın farklı kavramsal algı oluşturma ihtimali olan şekillerde yazılması gibi durumlarda markalar arasındaki ayniyet kriteri ortadan kalkabilecektir. Bu noktada renk unsurlarında yaratılan farklılıkların dahi ayniyet/ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olma kriterini ortadan kaldırabileceği göz ardı edilmemelidir. Örneğin salt ana renklerden birinde değişiklik yapılması (önceki marka siyahken sonraki markanın kırmızı, yeşil, mavi ya da gri yazılması gibi) doğal olarak ayniyeti ortadan kaldırmaya yeterli olmayacaktır. Ancak, sonraki markayı oluşturan sözcüğün karakteristik bir renk kompozisyonu içermesi (ki bu durum markada figüratif bir algı yaratabilecektir) halinde yine ayniyet kriteri var olmadığından bahsedilme ihtimali doğacaktır. Çünkü artık ortaya yeni bir kurumsal kimlik çıkmış olup esas unsuru oluşturan sözcükler her ne kadar ortak ise de tüketici, markalar arasında doğrudan ve hiç tereddüt yaşamadan ayniyet düzeyinde bir ilişki kurmayacak, sonraki markayı önceden bildiği marka ile sadece ilişkilendirme eğilimi içerisinde olacaktır ki bu durum nispi ret sebeplerinin konusudur.
Dolayısıyla karşılaştırılan iki işaret arasında görsel, anlamsal ya da fonetik algılardan birinde farklılık yaratan ek bir unsurun ortaya çıkması halinde artık mutlak ret nedeni kapsamında bir ret kararı verilmesi doğru ve yerinde olmayacaktır.
Dolayısıyla somut uyuşmazlık bakımından tartışma konusu olan nokta, markaların aynı veya ayniyet derecesinde benzer olup olmadıklarıdır. Markaların aynı yada ayırt edilemeyecek kadar benzer olma kriterinden bütünsel algı itibariyle kısmen dahi uzaklaşmış olmaları mutlak ret gerekçesinin varlığını ortadan kaldıracaktır. Bu uzaklaşma genel anlamda ya görsel bütünlüklerindeki farklılaşmadan ya da ek sözcüklerdeki ayırt edicilikten kaynaklı da olabilecektir.
Somut olayda dava konusu marka şeklinde “artı” kelimesi ve “1” rakamının kombinasyonu ile oluşturulmuş, hiçbir görsel unsur ya da stilize yazım taşımayan bir markadır.
Redde gerekçe markalardan … ibareli marka da dava konusu marka ile birebir aynı şekilde tasarlanmış, hiçbir görsel unsur taşımayan, stilize yazım biçimi bulunmayan, yalnızca “a” harfi bakımından küçük – büyük yazım farkından ibaret bir fark taşıyan bir markadır. Anılan marka ile dava konusu marka ayniyet düzeyinde benzer olduğu tereddütsüz olup kapsamlı bir değerlendirmeye ihtiyaç duyulmaksızın her iki markanın 5/1-ç maddesinde aranılan kriterleri karşıladığı,
Bununla birlikte redde gerekçe markalardan … sayılı ve ibareli marka, “a.. sözcük unsurunu taşımakla birlikte “süpermarket” ek sözcüğü ve ayrıca görsel algıda bütüne etki eder düzeyde renkli bir alışveriş arabası logosu ile yaratılmış bir kompozisyona sahiptir. Keza yine redde gerekçe diğer marka olan 2… sayılı ve ibareli marka da sarı bir fon üzerine “t” harfinin yatay uzantısının sola dola uzatılmış, “1” rakamı ise “.. sözcük unsurundan daha büyük yazılmak suretiyle görsel anlamda oluşturulmuş bir stilizasyona sahip bir markadır.
Bu çerçevede dava konusu marka ile redde gerekçe bu iki markanın da “… ibaresini ortak olarak taşıdıkları görülmekle birlikte, 5/1-ç maddesinin uygulanabilirliğinde salt kelime unsurlarının ortaklığının yeterli bir kriter olmadığı, taraf markalarının özellikle görsel anlamda birbirlerinden somut bir şekilde uzaklaştıkları, markalarda kullanılan logoların, renklerin ve hatta sözcüklerin yazımında kullanılan harf karakterleri ile oluşturulan görsel algının dahi yeterli düzeyde birbirinden uzaklaştığı, markaların bütün olarak birbiri ile birebir aynı denilmesine yol açacak hiçbir ortak özelliğinin dahi olmadığı, bu haliyle markaların 5/1-ç bendi anlamında Yüksek Yargı kararları ışığında aranılan aynı ya da ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olma kriterinden özellikle görsel anlamda ciddi şekilde uzaklaştığı, markaların esas unsurları itibariyle taraf markaları arasında bir benzerlik halinin var olduğu şüphesiz olmakla birlikte var olan bu benzerliğin, karıştırılma ihtimaline dayalı nispi ret gerekçeleri çerçevesinde değerlendirilmesinin yerleşik yargı kararları gözetildiğinde de daha isabetli olacağı değerlendirilmektedir. Görsel tasarım algısının belirleyici olduğu pazarlama iletişiminde davacı markasının, ret gerekçesi markanın kurumsal kimlik unsurlarıyla 5/1-ç maddesi açısından yeterli düzeyde farklı olduğu,
“556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi hükmüne göre, …tarafından re’sen uygulanacak mutlak ret nedeni kapsamında bir marka başvurusunun reddedilebilmesi için başvuru konusu işaretle önceki tarihte tescil edilen veya tescil başvurusu yapılan markaların hem emtia listelerinin aynı veya aynı tür mal ve hizmetleri kapsaması hem de marka işaretlerinin aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması gerekir. 556 sayılı KHK’nın 7/1-b hükmü, 8/1-b maddesi hükmünden farklı olarak “ayırt edilemeyecek kadar benzer” olmayı aramaktadır. Yine KHK’nın 8/1-b maddesi hükmünden farklı olarak 7/1-b maddesi hükmünde “markanın halk tarafından karıştırılma ihtimalinden ayrıca söz edilmemiştir. Bu durumda 7/1-b maddesi hükmünün uygulanabilmesi için, markalar arasındaki benzerliğin iltibasa yol açacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olması gerekir. Somut olayda, davacının marka tescil başvurusu sonrasında…. tarafından re’sen yapılan inceleme neticesinde redde mesnet markalar gerekçe gösterilerek bir kısım mal ve hizmetler bakımından başvurunun 556 sayılı KHK 7/1-b hükmüne göre reddine karar verilmiş ve mahkemece de davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, davacıya ait başvuruya konu marka ile redde mesnet markaların işaretleri arasında esas unsurlarından kaynaklanan bir benzerlik bulunmakta ise de markalar arasındaki görsel, işitsel, semantik farklılıklar davacının marka başvurusunu redde dayanak markadan “ayırt edilemeyecek kadar benzer” olmaktan çıkartmaktadır. Bu durum karşısında, davanın kabulü ile davacı marka tescil başvurusunun kısmen reddine ilişkin … kararının tümden iptaline karar verilmesi gerekirken, aksi gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması hatalı olmuş, kararın açıklanan nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir”
Nihayetinde karıştırılma ihtimali kapsamında yapılması gereken geniş anlamdaki bağlantı kurduracak ölçüde benzerlik karşılaştırmasının, oldukça dar yorumlanması gereken 5/1-ç maddesi yönünden de yapılmasının maddeler arasındaki farkı ortadan kaldırarak önceki tescil sahibi lehine geniş bir korumayı re’sen sağlayacağı, bunun ise çoğu zaman kendi markasını koruma gereği/ihtiyacı dahi duymayan ya da markasını tescili kapsamındaki mal ve hizmetlerin bir kısmında ya da tamamında artık kullanmayan, atıl durumda bırakmış hak sahiplerinin re’sen korunması gibi bir sonuç ortaya çıkardığı, halbuki 5/1-ç maddesi ile amaçlananın bu olmadığı, birbiri ile birebir aynı olmayan, farklı görsel unsurlar veya ek ibareler içerir markaların 5/-1ç maddesi kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği, neticesinde dava konusu başvuru ile redde gerekçe …. sayılı markalar arasında işaretler bakımından aynı/ayırt edilemeyecek derecede benzer olma şartının oluşmadığı,
Netice itibariyle,
Dava konusu başvuru kapsamında 5/1-ç maddesi kapsamında reddine karar verilen hizmetlerden 35. Sınıftaki “alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri.” bakımından başvuru ile redde gerekçe hiçbir markanın aynı ya da aynı tür mal ve hizmetleri kapsamadığı,
Reddine karar verilen sair mal ve hizmetler bakımından ise aynı ya da aynı tür olma kriterinin gerçekleştiği,
Bununla birlikte redde gerekçe markalardan …sayılı markalar ile dava konusu marka arasında görsel ve ek unsurlar açısından mevcut farklılığın işaretlerin 5/1-ç maddesi kapsamında aranılan kriterler çerçevesinde değerlendirilmesinin önüne geçtiği, Yüksek Mahkemenin ilgili madde kapsamındaki uygulamasının da bu doğrultuda olduğu, bu haliyle işaretlerin aynı ya da ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olduklarından bahsedilemeyeceği,
Ancak redde gerekçe markalardan…. sayılı marka ile dava konusu başvuru arasında görsel, işitsel ya da kavramsal unsurlar itibariyle hiçbir farklılık bulunmadığı, dolayısıyla anılan marka yönünden 5/1-ç maddesinin koşullarının meydana geldiği,
Bu halde dava konusu başvuru kapsamında reddine karar verilen mal ve hizmetlerden yalnızca 38.sınıftaki “Radyo ve televizyon yayın hizmetleri. Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil). Haber ajansı hizmetleri” yönünden… sayılı marka kapsamındaki hizmetler) verilen … kararının isabetli olduğu,
Reddine karar verilen sair mal ve hizmetler bakımından ise 5/1-ç maddesi koşullarının meydana gelmediğindan 38. Sınıf hizmetler haricindeki mal ve hizmetler bakımından .. kararının iptali koşullarının oluştuğu sonuç ve kanaatlerine varılmış aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :
Davanın kısmen kabulüne,
… sayılı kararının tescil talebine konu 18. Sınıfın tamamı, 25. Sınıfın tamamı ve 35. Sınıfın tamamı bakımından iptaline,
Alınması gereken 80,70.-TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 15.000,00.-TL maktu ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davanın kısmen reddolunması ve davalının kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 15.000,00.-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davanın kabul ret oranının takdiren %50 olarak kabulüne,
Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 80,70.-TL ilâm harcının tamamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının bunun dışında yapmış olduğu aşağıda dökümü yazılı 1.219,20.-TL yargılama giderinin %50’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kurumun yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı vekili ve davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde … Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.07.12.2022
Kâtip Hâkim…
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır
MASRAF DÖKÜMÜ
İlk Masraf : 92,20.-TL
Bilirkişi Ücreti : 1.000,00.-TL
P.P : 127,00.-TL
TOPLAM : 1.219,20.-TL