Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/137 E. 2023/34 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/137 Esas – 2023/34
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
Esas No : 2022/137
Karar No : 2023/34

Hakim : …
Katip : …

Davacı :…
Vekili :…
Davalılar : 1-…
Vekili : …
2- …
Vekili : …
Dava : Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin
Dava Tarihi : 11/04/2022
Karar Tarihi : 26/01/2023
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 30/01/2023
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçelerinde özetle; müvekkili şirketin, 1928 yılında kurulduğunu; yaklaşık 100 yıldır ilaç sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu; onlarca yıldır bitmiş ilaç ithalatı, eşdeğer ilaç üretimi ve pazarlaması ile iştigal etmekte olan müvekkili şirketin, halihazırda 400’den fazla tescilli marka sahibi olduğunu; müvekkili şirketin tescilli markalarından birinin de “…” ibareli marka olduğunu ve 19.09.2016 tarihinde …. nice sınıfında tescil edildiğini; yine, davacı şirkete ait “…” ibareli markanın da 24.08.2016 tarihinde … nice sınıfında tescil edildiğini; 17.08.2020’de …. nice sınıfında tescil başvurusu yapıldığı tespit edilen davalı şirkete ait “…” ibareli ve … başvuru numaralı marka başvurusuna davacı şirket tarafından adına tescilli ve aynı sınıfta kayıtlı bulunan “…” ve “…” ibareli markalar gerekçe gösterilerek itiraz edildiğini ancak davalı kurum tarafından itirazların reddine karar verildiğini; taraf markaları arasında iltibas tehlikesinin oluşmasına ve davalının marka başvurusunda kötüniyetli olmasına rağmen verilen kararın hukuka aykırı olduğunu ifade ederek, … YİDK’nın 10/02/2022 tarih ve … sayılı kararının iptaline, … sayılı “…” ibareli markanın tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevaplarında özetle; dava konusu YİDK kararında başvuru ile itiraz gerekçesi markanın görsel, işitsel ve kavramsal yönden bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle iltibasa yol açabilecek düzeyde benzer olmadığı ve markalar arasında 6769 s. SMK’nın 6(1) maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunmadığı kanaatine varılarak aynı yöndeki Markalar Dairesi kararı isabetli görüldüğünü ve itirazın reddi kararı verildiğini; tarar markalarının benzer olmadığını; taraf markalarının son 4 harfi olan … ibarelerinin benzer oluşunun, anılan markaların bütününe bakıldığında genel izlenim itibariyle karıştırılacak derecede bir benzerlik yaratmadığını; …Sınıfta yer alan malların tüketicilerinin bilinçli tüketici olduğunu ve markaların karıştırılma ihtimallerinin bulunmadığını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevaplarında özetle; davacının belirtmiş olduğunun aksine müvekkili şirketin tescilini talep ettiği “…” ibaresi ile davacı şirket uhdesinde bulunan “…” ve “…” ibarelerinin görsel, işitsel ve kavramsal yönden bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle iltibasa yol açabilecek düzeyde benzer olmayıp markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığını; müvekkili şirketin unvanının …. olduğunu ve dava konusu ibarenin ilk üç harfinin müvekkili şirketin ticari unvanından gelmekte olduğunu; geri kalan “sept” kısmının ise antiseptic kelimesinden gelmekte olduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılımı olan tarafların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Dosya uyuşmazlık konuları hakkında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve rapor tanzim ettirilmiştir.
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, başvuru markası ve mal/hizmetler ile itiraza mesnet markalar ve mal/hizmetler arasında benzerlik olup olmadığı, karıştırılma ihtimalinin olup olmadığı, YİDK kararının yerinde olup olmadığı, hükümsüzlük ile terkin şartlarının oluşup oluşmadığı, davacının kötü niyet itirazlarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Celp olunan tescil dosyaları kapsamından davalının … sayılı “…” ibareli marka başvuru sahibi olduğu beyan, tevsik ve müşahede olunmaktadır.
Dava konusu davalının … sayı ve “…” ibareli marka için 17/08/2020 tarihinde …,… mal/hizmetleri kaplayacak şekilde tescili için başvuruda bulunduğu, başvurunun yayımlanmasına karar verildiği, ilana karşı davacının … sayılı “…, …” ibareli birtakım markalarına dayanarak itirazda bulunulduğu, itirazın reddine karar verildiği, red kararına karşı davacının tekrar itirazda bulunduğu, … YİDK’nın 10/02/2022 tarih ve … sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği ve bunun üzerine işbu davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Davalının dava konusu marka başvurusu kelime markası olup markada şekil unsuru yer almamaktadır. Markanın kelime unsuru ise, standart yazım karakteri ile yazılı bulunan siyah renk ile kaleme alınmış … ibaresidir. Söz konusu ibare ilk harf büyük diğer harfler küçük olacak şekilde kaleme alınmıştır. Söz konusu ibarenin Türkçede bir karşılığı bulunmayıp fantezi bir kelime niteliğindedir. Tüm bu hususlar gereğince markanın esaslı unsurunun bir bütün olarak markada bulunan … ibaresi olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının itirazına mesnet markaları da kelime markaları olup markalarda şekil unsuru yer almamaktadır. Markalarda yer alan kelime unsurları …, … şeklindedir. Söz konusu ibarelerin de bilinen bir anlamı bulunmamakta olup fantezi kelime niteliğindedirler. Bu ibareler büyük harfle ve siyah renk ile kaleme alınmıştır. Tüm bu hususlar gereğince markaların esaslı unsurunun bir bütün olarak markada bulunan …, … ibareleri olduğu kanaatine varılmıştır.
Öncelikle markalar karşılaştırıldığında anlamsal olarak karşılıkları bulunmadığından markalar arasında anlamsal bir benzerlik bulunmamaktadır. Her iki markada yer alan “-sept” ibaresinin ise özellikle medikal sektör içerisinde sıklıkla kullanılan bir kısaltma olduğu, “…” / “…” ibaresinin kısaltması olduğu, tıbbi olarak “mikrop veya toksinden meydana gelen, bulaşık, mikroplu” anlamına geldiği, bu nedenle ayırt edici gücünün bulunmadığı, öne çıkan, vurgunun toplandığı kısmın “…” ibareleri olduğu; diğer yandan markalarda şekil unsuru yer almadığından markaların şekilsel olarak değerlendirilmesinin de mümkün olmadığı; markalar sesçil olarak da, davalının markası … şeklinde yazıldığı gibi okunmakta yine aynı şekilde davacının itirazına mesnet markaları da … olarak okunmaktadır. Bu şekilde bakıldığında markaların ilk sesleri aynı “A” olmakla birlikte markaların orta sesleri “…” şeklinde farklılaşmakta yine “…” şeklinde bir sesçil benzerlik ortaya çıkmakta ancak markaların bir bütün olarak ağızdan çıkış sesleri orta seslerinin farklılığı nedeni ile farklılaşmaktadır. Hal böyle iken markaların sesçil olarak da farklı olduğu kanaatine varılmıştır. Bu husus markaların yöneldiği tüketicinin ortalama tüketici değil bilinçli tüketici olması nedeniyle de ortaya çıkmaktadır. Markaların benzer bulunan … emtialarına yönelik tüketici asgari bir bilince sahip tüketici değil bilinç düzeyi yüksek olan eczacı ve doktorlardır. Dolayısı ile söz konusu ibarelerin farklı markalara ait olduğunu ayırt edebilecek bilinç düzeyine sahip tüketiciler tarafından markalar sesçil olarak da benzer bulunmayacağı, neticede, markaların benzer olmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraf markaları arasında yer alan ayırt ediciliği olmayan veya zayıf ayırt ediciliğe sahip unsurlar ile birlikte, işaretler arasındaki benzerlik değerlendirmesi, markanın türüne, yani şekil markası, sözcük markası, ses markası veya bunların karması olup olmamasına göre birçok farklı faktör açısından yapılacak değerlendirmeye bağlı olarak tespit edilebilmektedir. Benzerliğin tespiti, markanın türüne göre farklı unsurları esas almayı da gerektirebilmektedir. Tüketicinin taraf markalarını aynı anda ya da ayrı ayrı görmesi halinde, bu markaların ilişkili markalar olduğunu sanma tehlikesi bulunmamaktadır.
Yukarıdaki esaslar ile birlikte, karşılaştırılan markaların özelliklerine göre, ortak ibareye ait ayırt edicilik gücünün ve halkın ilgili kesimine ilettiği bütünsel algının dikkate alınması gerektiği, bu kapsamda, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, …. sayılı ilamında; “İlaç markalarında karıştırılma ihtimalinin değerlendirilmesinde, ilaçların reçeteli veya reçetesiz satılmasının söz konusu olduğu gözetildiğinde reçeteli satılan ilaçlarda doktor ve eczacıların dikkate alınması gerekirken; reçetesiz satılan ilaçlarda ise bunların kullanıcılarının dikkate alınması gerekmektedir. Ancak ilaçların doğrudan insan sağlığı ile bağlantılı olduğu düşünüldüğünde reçetesiz ilaçların alıcı kitlesinin dikkat düzeyinin sıradan bir ürünü alırken gösterdikleri dikkat düzeyinden çok daha fazla olduğu unutulmamalıdır. Üstelik tüketicinin eczanelerde, marketlerde olduğu gibi raftan ilaç seçip satın alması mümkün değildir; zira 12.04.2014 tarihli ve … sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Eczacılar ve Eczaneler Hakkındaki Yönetmelik gereğince ilaçların tüketicinin doğrudan ulaşmasına imkân vermeyecek şekilde saklanması zorunludur. Dolayısıyla ilaç reçetesiz satılsa dahi tüketici tarafından istenen ilaç ancak eczacı tarafından tüketiciye verilecektir.
…Bununla birlikte her ne kadar davacı tarafından “…” markası altında üretilen ilaçların bazılarının reçeteli bazılarının ise reçetesiz satılması söz konusu ise de davalı tarafından “…” markası altında üretilen ilacın reçeteli satılabilecek olması karşısında reçeteli satılan ilaçların ortalama tüketicilerinin eczacılar ve doktorlar olması nedeniyle karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı kabul edilmelidir. Yine yukarıda da açıklandığı üzere reçetesiz satılan ilaçlar da ilaçların doğrudan insan sağlığı ile bağlantılı olduğu düşünüldüğünde bu ilaçların alıcı kitlesinin dikkat düzeyinin sıradan bir ürünü alınırken gösterdikleri dikkat düzeyinden çok daha fazla olduğu, zira bu ilaçların da eczanede satıldığı ve eczanelerde marketlerde olduğu gibi raftan ilaç seçip satın alınmasının mümkün olmadığı gözetildiğinde reçetesiz ilaçlarda da “…” ibaresi ile “…” ibaresinin karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı aşikardır” ifadelerine yermiştir.
Yargıtay’ın yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere, farklı sınıf ve/veya alt gruplarda yer alan mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının tespitinde, bahse konu mal veya hizmetlerin hitap ettiği tüketici kesiminin özellikleri dikkate alınmak suretiyle; Bu mal veya hizmetlerin benzer ihtiyaçları giderip gidermediği, Dağıtım kanallarının ve satış yerlerinin aynı olup olmadığı, İkame imkanlarının bulunup bulunmadığı, birbirlerini tamamlayıcı niteliklerinin bulunup bulunmadığı, Benzer markaları bu farklı sınıf ve alt gruplardaki mal veya hizmetler üzerinde gören tüketicilerin herhangi bir şekilde markalar arasında veya marka sahibi işletmeler arasında bir bağlantı kurup kurmayacağı hususları göz önünde tutulan kıstaslar arasındadır.
Davalının dava konusu marka başvurusunda bulunan … mallar yanı sıra bunların satışına dair hizmetleri kapsayan 35/son emtialar bulunmaktadır. Somut olayda, dava konusu markada yer alan … “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için malların bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” … malların satış hizmetlerine yöneliktir. 35. sınıfın ilgili alt grubunun diğer mal sınıflarına benzer olup olmadığına karar verilirken somut olayın özelliklerine göre, yani mallarla birlikte markalar da aynı değerlendirmenin içine alınarak bir sonuca gidilmelidir. Sınıflandırma Tebliği idari amaçlı olduğundan, farklı sınıflarda yer alan mal ve/veya hizmetlerin farklı olduğu doğrudan söylenemez. Ancak bir malın, bir hizmetin sunumu sırasında veya hizmetin sunulduğu yerde kullanılıyor olması, o mal ile hizmetin benzer olduğunu gösteren bir durum olarak da doğrudan kabulüne neden değildir. Benzerliğin kabulü için, mal ve/veya hizmetin doğası, kullanım amacı, satış ve dağıtım kanalları, tüketici kitlesi gibi birçok ayrıntının göz önünde bulundurulması gerekir. Davacının markası kapsamında çekişme konusu malların (…) bulunduğu da göz önüne alındığında, davacının sunacağı bu hizmetin tüketicilerce dava konusu olan … yer alan malların pazarlanması olarak algılanacağı tartışmasızdır. Diğer taraftan, mal üreten kişiler, ayrıca hizmet markası almalarına gerek olmaksızın, ürettikleri malları emtia markaları ile “mal satım hizmeti” ile satabilmektedir. Belirtilen nedenlerle emtia benzerliğinin davalının dava konusu marka başvurusunda bulunan … “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal radyoaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları.
… “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal radyoaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler;insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)”emtialar yönünden oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Karıştırma ihtimali “ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurması”dır. Öğretide karıştırma ihtimali “bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın, daha önceden tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesi” ya da “bir mal veya hizmetin alıcısının, yani genel anlamda halkın almayı tasarladığı, bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını veya hizmetini alma ihtimali (tehlikesi)” biçiminde tanımlanmaktadır.
Karıştırılma, iki işaret arasındaki şekil, ses ve anlam benzerliğinden veya genel görünümünden (toplu intibadan) veya seri içine girmekten veya çağrıştırmadan doğabilir. Karıştırma ihtimali bulunup bulunmadığı incelemesi yapılırken başvurulan yöntemlerden biri de işaretlerin toplu olarak bıraktıkları izlenimdir.
Öte yandan bir mal ve/veya hizmetin potansiyel alıcıları, tüketicileri arasında iki ayrı işletmeye ait mal veya hizmetin aynı işletmeden kaynaklandığı ya da bu mal veya hizmetlerin farklı işletmelere ait olduğu fark edilse bile, markalar ya da işletmeler arasında bir bağlantının bulunduğu yönünde bir algının ortaya çıkması ihtimali halinde de karıştırma ihtimalinin varlığından söz edilmektedir.
İltibasın varlığının tespitinde doktrin ve yargı kararlarında esas olarak şu ilkeler ortaya konmaktadır: Görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, Çağrıştırma, Bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, Malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, Markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, Markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları.
Tarafların markaları arasında benzer görülen emtialar, … mallar ile bunların satışına ilişkin 35/son emtialardır. Bu durumda taraf markaları arasında iltibas ihtimaline bakıldığında özellikle … yer alan ilaçları yazan tıp alandaki kişiler, yüksek bir dikkat seviyesine sahiptirler. Bununla beraber, nihai tüketici göz önünde bulundurulduğunda, ilaçların reçetesiz olarak satıldıkları durumlarda dahi, ilaç alacak kişilerin bilgilenmiş tüketici oldukları ve özellikle dikkatli davrandıkları kabul edilir, zira alacakları ilaç, onların sağlıklarını etkileyecektir. Bu durumda bu tüketicilerin, ilaçları karıştırma ihtimalleri, ortalama seviyedeki tüketiciye göre çok daha düşüktür. İlaçlar, reçete ile satılsa da satılmasa da, tüm tüketiciler bakımından yüksek bir dikkat seviyesi gerektirmektedir. Daima ilaçların doktor ve eczacılar gözetiminde kullanılacağı göz önünde bulundurulmalıdır, İlaç, hedef kitlesinin ve bu ürünleri kullananların sıradan insanlar olmadıkları bu ürünleri reçete eden doktorlar ve reçeteli ilaçların satışını yapan ecza depoları ve Eczacıların olduğu, ilaçların reçetesiz ve eczacı denetimi olmaksızın satılması olasılığı bulunmadığı, ürünlerin hitap ettiği kullanıcı olarak değerlendirilen doktor ve eczacılar nezdinde bu taraf markaları arasında iltibas ihtimali bulunmadığı; SMK madde 6/1 koşullarının gerçekleşmesi için markalar arasında işaret benzerliği ile birlikte emtia benzerliğinin bulunması gerektiği; somut olayda marka benzerliği koşulu oluşmadığından markalar arasında iltibas tehlikesinin oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Kötüniyet, 6769 sayılı kanun 6. maddesinde başlı başına bir itiraz sebebi olarak düzenlenmiştir. “ (9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” Marka sahibinin, markasını tescil ederken, markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, iyi niyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacı gütmesi gibi hallerde, kötü niyetli marka tescilinden bahsedilir. Tescil başvurusunda bulunan kişinin kötü niyetli olduğuna emare teşkil edebilecek olgu ve olayların varlığı, kötü niyetli marka başvurusunun kabulü için yeterli sayılmaktadır. Buna karşılık başvuru sahibinin, hakkını kötüye kullanma niyeti taşıması veya başkalarını engelleme amacına sahip olması gibi sübjektif durumlar kural olarak tespit edilmeye çalışılmamalıdır. Zaten kişinin içsel durumunu ifade eden sübjektif unsurlara doğrudan ulaşmak veya nüfuz etmek mümkün de değildir. Ancak, somut olayda başvuru sahibinin içsel durumunu ifade eden bilme, kast, niyet gibi hususların anlaşılabileceği veya ortaya çıkarılabileceğine dair ciddi belirtilerin varlığı halinde, bunlar araştırılarak, kötü niyetli tescilin varlığı sonucuna ulaşmada yardımcı unsur olarak kullanılabilir.
Davacı taraf dosyaya delil olarak, davalı şirketin söz konusu karara konu … başvuru numaralı “…” ibareli markasına ilişkin tüm kayıtlar, davacı Şirketin gerçekleştirmiş olduğu itiraza ilişkin “…”, davalı Kurum’un Markalar Dairesi Başkanlığı’nın … sayılı ve 27.07.2021 tarihli kararı, T.C. …ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu Başkanlığı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun … karar numaralı ve 10.02.2022 tarihli YİDK kararı, müvekkili şirketin tescilli markalarına ilişkin tescil belgeleri, …ve Marka Kurumu kayıtları, bilirkişi incelemesi, keşif, tanık, yemin, içtihatlar ve doktrin delil olarak bildirmiştir.
Davacı yanın kötü niyet iddialarının temelini taraf markaları arsaındaki benzerlik iddiası oluşturmakta olup anılan iddia dışında dava konusu markanın kötü niyetle gerçekleştirilmiş bir başvuru olduğuna delalet delillerin dosya içerisinde mevcut olmadığı kanaatine varılmıştır.
Neticede; dosya incelendiğinde, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından;
Dava konusu davalının … sayılı … marka başvurusu ile davacının adına kayıtlı …, … sayılı … markalarının benzer olmadığı; Davalının dava konusu … sayılı marka başvurusunda bulunan … “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal radyoaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler;insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları. … “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal radyoaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler;insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” yönünden emtia benzerliğinin oluştuğu; Kötü niyet iddialarının ispatlanamadığı, YİDK kararının yerinde olduğu ve iptali koşullarının oluşmadığı, hükümsüzlük ile terkin koşullarının oluşmadığı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Davanın Reddine,
Alınması gereken 179,90.-TL harçtan, peşin alınan 80,70.-TL harcın mahsubuyla, eksik kalan 99,20.-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Davalı kurum ve davalı şirket kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 15.000,00.-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davalıların yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı kurum vekillerinin yüzlerine karşı, davalı şirket vekilinin yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.26.01.2023

Kâtip Hâkim …
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır