Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/117 E. 2022/411 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİKARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
Esas No : 2022/117
Karar No : 2022/411

Hakim : … …
Katip : … …

Davacı : … – T.C. Kimlik no:…
….

Davalı …

Vekili : Av…. – …
Dava : Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan Maddi ve Manevi Telif
Tazminatı, Tecavüzün Ref’i
Dava Tarihi : 26/08/2019
Karar Tarihi : 14/12/2022
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 14/12/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan Maddi ve Manevi Telif Tazminatı, Tecavüzün Ref’i istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı asil dilekçeleriyle özetle; 22/06/2015 tarihinde imza altına alınan Telif Hakları Sözleşmeleri ile …. Eserleri Kanunu çerçevesinde bütün maddi ve manevi hakları tarafına ait olan “……” adlı kitaplarının basım ve yayın haklarını sözleşmelerin 5.maddesi uyarınca süresi 2 yıl ile sınırlı olmak üzere 22/06/2017 tarihine kadar davalı şirkete devrettiğini, 5846 sayılı ….uyarınca 22/06/2017 tarihinden itibaren bütün hakları tarafına ait adı geçen 10 adet kitabın davalı şirketçe basımı, çoğaltılması ve pazarlanmasının devam etmesinin Telif Kanunu’nun ilgili maddelerine ve davalı şirketle yapılan sözleşmelerde belirlenen şartlara aykırılık teşkil ettiğini,
…” basım ve yayın haklarını sözleşmelerin 5.maddesi uyarınca süresi 2 yıl ile sınırlı olmak üzere 28/07/2019 tarihine kadar davalı şirkete devrettiğini, 5846 sayılı … uyarınca 28/07/2019 tarihinden itibaren bütün hakları tarafına ait adı geçen 11 adet kitabın davalı şirketçe basımı, çoğaltılması ve pazarlanmasının devam etmesinin Telif Kanunu’nun ilgili maddelerine ve davalı şirketle yapılan sözleşmelerde belirlenen şartlara aykırılık teşkil ettiğini, 11 adet kitabın yazarı olarak yayınevi gösterildiğini, bandrol talep formlarına yayınevi çalışanı ….’in isminin yazıldığını, kitapların kolektif, yediiklim komisyon adı altında satıldığını ifade ederek, davalı yayın evinde bulunan 21 adet kitapların toplatılmasını, imhasını, şimdilik 1,050.-TL maddi, belirsiz manevi tazminata hükmedilmesi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı şirket vekili cevabında özetle; davacının öncelikle aynı dava konusu için, İstanbul …. Mahkemesi’nin …. sayılı dava dosyası ile işbu davayı açtığını, söz konusu davada neticede davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davacının istinafı ile işbu davanın istinafa gönderildiğini,…. Mahkemesi’nin…. sayılı kararı ile başvurunun esastan reddedildiğini, Yargıtay temyiz yolu açık olmakla işbu davanın henüz kesinleşmediğini, akabinde davacının dava konusu telif sözleşmelerine istinaden….İcra Müdürlüğü’nun …. sayılı ilamsız icra takibi başlattığını, taraflarınca itiraz edildiğini, …E. sayılı dosyası ile itirazın kaldırılması davası açtıklarını ve davanın da derdest olduğunu, müvekkilinin davacının iddiasının aksine davacının kitabını da telif ödememek için fazladan basıp satış yapma ihtiyacı bulunmadığını, davacının iddia etiği gibi fazla basım olsa idi sözleşme kapsamındaki rakamları aşacak şekilde bandrol alınması yahut başkaca kitaplar için alınmış bandrollerin bu kitapta kullanılmasının ortaya konulması gerektiğini, davacının kitabının sözleşmede belirtilen süre ve baskı sayıları dikkate alınarak herhangi bir ihlal söz konusu olmadan basılıp dağıtıldığını ve satışının yapıldığını, davacının gönderdiği ihtarnameye cevaben kendisine durumun …. Noterliğinin 09/01/2018 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile izah edildiğini, yine müvekkili tarafından herhangi bir yasal zorunluluk olmamasına rağmen davalıda şüphe oluşmaması için müvekkili tarafından bandrol talep formu ile satış ve stok bilgilerinin de gönderildiğini, …’in müvekkili şirketin çalışanı ve şirket ortağı …in de akrabası olduğunu, bazı kitaplarda editör olması ve bandrol işlemleri ile ilgilenmesinden dolayı sadece bazı bandrol talep formlarında sehven eser sahibi olarak kendi adının yazıldığını, işbu maddi hatanın kitaplar üzerinde bulunmadığını, bandrol talep formlarındaki işbu maddi hatanın …Telif Hakları Genel Müdürlüğü nezdinde düzeltililebilen bir hata olduğunu, bunun düzeltilmesi ile ilgili müvekkili tarafından gerekli işlemlerin yapılıp mahkemeye sunulacağını, bandrol seri no ve aralıklarının davacı ile yapılan sözleşmeye göre ve bu miktarlarda alınmış bandroller olduğunu, davacının iddiası gibi 5 bin 10 bin adet basım ve buna karşılık herhangi bir bandrol alımının söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin, şirkette kayıtlı çalışanı ve aynı zamanda şirket ortağının akrabası eli ile sahte ve çok sayıda bandrol temin ettiği iddiasının hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, davacıya taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden telif ödemesi yapıldığını ve neticede basım yapılan kitapların bir kısmının dağıtım ve satışı yapıldığını, bir kısmının da müvekkilinin deposunda bulunduğunu ve şu anda satışının yapılmadığını, dava konusu kitapların bir kısmının müvekkili tarafından satılmış olup, satılmış bulunan kitapların davacı ile imzalanan telif sözleşme süresinin sonradan bitmesi sebebi ile, satılan 3.Şahıs yerlerden geri istenilmesinin ya da toplattırılması gibi bir sonuç doğuracağı ticari örf ve adete ve hatta akla ve mantığa da aykırı olduğunu, davacının müvekkili ile ilgisi bulunmayan 3.şahıs satış yerlerinde işbu kitapların satılmasının önlenmesine ve tazminat ve ilişkin tüm taleplerinin yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin satış yaptığı 3.şahıslara ait sitelerde yazar isiminin hatalı yazılmasından müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, yazarın hassasiyetine binaen müvekkili tarafından da bu şahıslara ulaşılarak sonradan internet sitelerinde yer alan yazar isimlerinin düzelttirildiğini, halen daha hatalı olanlar varsa da müvekkili şirket ile bir ilgisi ve alakasının bulunmadığını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılımı olan tarafların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Mahkememizce davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
…. sayılı kararıyla mahkememiz kararını; … sayılı dosyası iş bu dava bakımından derdestlik teşkil etmeyeceğinden mahkemece yazılı gerekçe ile derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru bulunmamış, HMK.’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp esas hakkında bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” şeklinde karar vermiştir.
Mahkememizce kaldırma kararı uyarınca dosya yeniden esasa kaydedilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun davacının eser sahipliğinden kaynaklanan maddi ve manevi haklarının ihlal edilmesi nedeni ile tecavüzün ref”i ile maddi ve manevi tazminat taleplerinden oluştuğu,
Dosya incelendiğinde, dosya kapsamında dava konusu kitapların eser olup olmadığı yahut davacının eser sahipliği hususunda çekişme bulunmadığı; davaya konu kitapların sahibinin hususiyetini taşıdığı ve eser mahiyetinde olduğu,
Dosya kapsamında davalı tarafından alınan bandrol sayıları ve davalı ile davacı arasındaki sözleşmeler bulunduğu;
Davacı tarafça kayıt dışı korsan/kaçak basılan ve satıldığı iddia edilen kitapların dosyaya sunulmadığı, öte yandan davalı şirketçe sözleşme dışı gayri resmi olarak basılan kitapların varlığının ve kaç adet basıldığının dosya kapsamındaki belgelerden tespitinin mümkün olmadığı, davacı tarafça internet üzerinden alındığı belirtilen görseller üzerinden kitapların fiziken basıldığının ve satıldığının tespit edilmesinin mümkün olmadığı;
…. Telif Hakları Genel Müdürlüğü tarafından dosyaya gönderilen 24.10.2019 tarihli ve 01.06.2022 tarihli iki ayrı cevabi yazı ekindeki “Sürekli Olmayan Yayınlar İçin Bandrol Talep Formu ve Taahhütnamesi” belgelerinden davaya konu kitapların hepsinin baskı sayısının 1 olduğu her kitap için ….’den alınan bandrol sayısının 1.100 adet olduğu;
Kitaplardan ikinci baskı yapıldığına dair sözleşme, bandrol talep formu ve taahhütname ve de korsan basılan kitaplara dosya kapsamında rastlanılmadığı;
Taraflarca imzalanan telif hakkı sözleşmelerinde kitapların satış fiyatları belirtilmemiş olup, dosyaya sunulan kitapların üzerinde satış fiyatlarının yazılı olmadığı anlaşılmıştır.
İlk Grup 10 Kitapla İlgili Olarak:
Davacı ile davalı arasında 22.06.2015 tarihli 10 ayrı kitap için “telif hakları sözleşmesi” imzalandığı;
Davacıya ait olan davaya konu 10 ayrı eserin telif haklarının 22.06.2015-22.06.2017 tarihleri arasında davalıya devredildiği, davaya konu eserlerin her birinden 1.100 adetlik 1. baskı için telif bedeli olarak, davacı tarafça davalıya kitabın her baskısından sonra piyasa satış bedelinden KDV düşüldükten sonra kalan net fiyat üzerinden %12 telif bedeli ödeneceği, eserlerin her baskısında sözleşme yenileneceği, ödemenin yazara eser piyasaya çıktıktan sonra üç aylık çek ile yapılacağı şartlarının yazılı olduğu anlaşılmıştır.
İkinci Grup 11 Kitapla İlgili Olarak;
Davacı ile davalı arasında 28.07.2017 tarihli “telif hakları sözleşmesi” imzalandığı;
Davacıya ait olan davaya konu 11 ayrı eserin telif haklarının 28.07.2017-28.10.2019 tarihleri arasında davalıya devredildiği, davaya konu eserlerin her birinden 1.100 adetlik 1. baskı için telif bedeli olarak, davacı tarafça davalıya kitabın her baskısından sonra piyasa satış bedelinden KDV düşüldükten sonra kalan net fiyat üzerinden %12 telif bedeli ödeneceği, eserlerin her baskısında sözleşme yenileneceği, ödemenin yazara eser piyasaya çıktıktan sonra üç aylık çek ile yapılacağı şartlarının yazılı olduğu anlaşılmıştır.
İCRA DOSYALARI:
… Esas Sayılı Dosyası;
Alacaklının …, borçlunun …. olduğu, alacak miktarının 50.212,98.-TL olduğu, alacağın dayanağının 22.06.2015-22.06.2017 dönemini kapsayan on iki adet telif sözleşmeleri olduğu, borçlunun borca itirazı yasal süresi içerisinde yapılmış olduğundan, İİK.nun 66. maddesi gereğince, alacaklı tarafça itirazın kaldırıldığına dair karar ibraz edilinceye kadar itiraz eden borçlu yönünden icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi üzerine, … E. sayılı dosya ile dava açıldığı;
…Esas Sayılı Dosyası;
08/11/2019 tarihli ödeme icra emrine göre, alacaklının …, borçlunun … olduğu, alacak miktarının 8.943,45.-TL olduğu, alacağın dayanağının ….” isimli kitabın 1. Baskısı için alınan 1.100 adet bandrolün kaybolması nedeniyle, davacının bilgisi dahilinde 2. Baskı için yeniden bandrol alınmasına ilişkin 28/08/2015 tarihli sözleşme olduğu;
Borçlunun borca itirazı yasal süresi içerisinde yapıldığından, İİK.nun 66. maddesi gereğince, alacaklı tarafça itirazın kaldırıldığına dair karar ibraz edilinceye kadar itiraz eden borçlu yönünden icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, dosyanın takipsizlik nedeniyle kapatılmasına karar verildiği;
….Esas Sayılı Dosyası;
06.08.2019 tarihli ödeme icra emrine göre, alacaklının …, borçlunun … olduğu,
…. tarafından dosyaya 23.11.2020 tarihinde 43.000,44.-TL ödendiği, İcra dairesi tarafından Alacaklı …’in vekiline 09.12.2020 tarihinde 40.433,26.-TL tutarında ödeme yapıldığı,
BAM tarafından verilen karar üzerine, …. tarafından icra dosyasına yapılan ödemenin 04.02.2022 tarihinde 2.000,00.-TL, 03.03.2022 tarihinde 2.000,00.-TL, 18.03.2022 tarihinde 11.944,40.-TL, 28.03.2022 tarihinde 1.367,89.-TL, 06.04.2022 tarihinde 660,02.-TL, olmak üzere toplam 17.972,31.-TL iade aldığı,
Davalı …. tarafından …. sayılı icra dosyası üzerinden …’e (40.433,26.-TL-17.972,31.-TL=) 22.460,95.-TL tutarında ödeme yapıldığı, yine davalı şirket vekili tarafından dosyaya sunulan banka dekontlarına göre, …’e 09/12/2015 tarihli Tediye Makbuzu ile 25.000,00.-TL, 11/11/2016 tarihli …. dekontu ile 15.000,00.-TL, 22/12/2016 tarihli … Bankası dekontu ile 5.000,00.-TL, 08/11/2017 tarihli …. dekontu ile 10.000,00.-TL, 09/11/2017 tarihli …. Bankası dekontu ile 52.400,00.-TL olmak üzere, davacıya dava tarihinden önce toplamda 129.860,95.-TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Gerek birinci grup 10 adet eserin telif hakkı sözleşmesinde, gerekse ikinci grup 11 adet eserin telif hakkı sözleşmesinde, yazara ödenecek telif bedelinin, yayıncının satış fiyatı üzerinden değil, kitapların piyasa satış bedeli üzerinden telif hakkı ödeneceğinin hüküm altına alındığı anlaşılmıştır.
FSEK m. 68 hükmü, eser sahibinin mali haklarını ihlal edenler bakımından uygulanacak bir hükümdür. Bu anlamda taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı olarak ve sözleşme çerçevesinde eserin kullanımı eser sahibinin mali haklarını ihlal etmeyecektir.
Dosya kapsamından, dava konusu kitapların birinci baskılarının taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı yapıldığı anlaşılmıştır.
Ayrıca, dava konusu kitapların taraflar arasındaki sözleşmede belirlenen miktardan daha fazla satıldığına dair net veriye ulaşılamadığı gibi dava dosyası içerisinde de bu verilere yer verilmediği; davacının delil olarak sunduğu görsellerdeki kitapların birinci baskıya ait olup olmadığının veya içeriği hususunda yeterli tespitte bulunulamadığı anlaşılmıştır.
Neticede; dosya incelendiğinde, benimsenen bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamından;
Dosya içerisinde taraflar arasındaki sözleşmede yer alan baskı adetinden fazla baskı yapılıp yapılmadığının belirlenememesi, dosya içinde yer alan bandrol kayıtlarının taraflar arasında sözleşmede yer alan baskı sayısına uygun olması, sözleşme çerçevesinde mali hakların davalı tarafından kullanımının eser sahibinin mali haklarını ihlal etmeyeceği, bu kapsamda FSEK m.67 kapsamında telif tazminatı hesaplanmasının mümkün olmadığı, yani davacının tazminat taleplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiş, ayrıca davacı manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de herhangi bir miktar belirtmediğinden talebi maddi tazminat olarak değerlendririlmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
D a v a n ı n R e d d i n e,
Alınması gereken 80,70-TL maktu harçtan peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Davalı şirket kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen maddi tazminat için hesap edilen takdiren 1.050,00.-TL nispi, reddedilen diğer istemler için hesap olunan takdiren 15.000,00.-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı şirketin yapmış olduğu bir gider bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı asil ve davalı şirket vekilinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde … Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12/2022

Kâtip Hâkim …
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır