Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/6 E. 2021/88 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİKARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
Esas No : 2021/6
Karar No : 2021/88

Hakim : … …
Katip :….
Davacı :….
Davalılar ….
Dava : Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin
Dava Tarihi : 29/03/2016
Karar Tarihi : 10/03/2021
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 12/03/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin … ibareli 7, 8, 9, 11, 12, 21, 28, 35. Sınıf mal ve hizmetleri içeren …. sayılı tanınmış markalarının Türk Patent nezdinde tescilli bulunduğunu; … ibareli markalarının kullanılmakla haklı bir ün ve tanınmışlık kazandığını, davalının 23.12.2013 tarihinde görsel, fonetik, işitsel ve umumî intiba olarak müvekkilinin … ibareli tanınmış markalarına iltibas ve tecavüz oluşturacak, seri markalarının arasına sızacak ve ayrıca onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikte 9. Sınıf ürünleri içeren …” ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, … kod numarası verilen başvurunun Resmî Marka Bülteni’nde ilânı üzerine iltibas ve tanınmışlık vakıalarına dayalı olarak başvurunun reddi arzusunu içeren itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihaî olarak da YİDK tarafından … sayılı kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, … ekinin yeterli ayırt edicilik sağlamadığını ifade ederek, hukuka aykırı kurum kararının iptaline ve davalı markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevabında özetle; tescilli markalarla başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının tespitinde işaret ve markanın bütünsel olarak analiz edilmeleri gerektiğini, görsel, işitsel ve anlamsal olarak “…” sözcüğünü içeren başvuru konusu işaretin davacının … ibareli markaları ile ortalama alıcıları iltibasa düşürebilecek derecede benzer bulunmadığını, davacı markalarının tanınmış olmasının da sonuca etkisinin bulunmadığını bulunmadığını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …’nun yargılamaya katılımı olmamıştır.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılımı olan tarafların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Mahkememizce kabulüne karar verilmiştir. Davalı kurum vekili ve davalı şahıs istinaf talebinde bulunmuştur.
Ankara BAM ….Hukuk Dairesi 13/11/2020 gün ve … miz kararını;
“Somut uyuşmazlıkta, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, 13.04.2017 tarihli kısa kararda, “Davanın kabulüne, Türk Patent YİDK’in … sayılı kararının davacı itirazının reddi yönünden iptaline, başvuru tescil edilmediğinden hükümsüzlük istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verildiği belirtilmiş, gerekçeli kararın hüküm bölümünde ise “Davanın kabulüne, Türk Patent YİDK’nın … sayılı kararının davacı itirazının reddi yönünden iptaline, davalı adına tescilli 23.12.2013 gün ve … sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine” karar verilmiştir. Görüldüğü üzere, hükümsüzlük davası yönünden kısa kararda, karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği halde, gerekçeli kararda markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiş olup, bu durum, az yukarıda açıklanan kısa karar ile hükmün birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırıdır. O halde anılan İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, kısa kararla hüküm arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilmesi zorunlu olduğundan, usul ve yasaya aykırı olan hükmün kaldırılması gereklidir.
Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, mahkemece kurulan kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki olduğundan, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm de bulunmamaktadır. Bu nedenle, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” şeklinde karar vererek kararı kaldırmıştır.
Mahkememizce dosya yeni esasa kaydedilmiş ve yeniden yapılan yargılamada;
Davacı … davalılar arasındaki uyuşmazlık, davacının “…” ibareli markaları karşısında davalının “…” ibareli marka tescil başvurusunun kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Sunulan ve celp olunan kanıtlar kapsamına göre; davacı şirketin … ibareli 7, 8, 9, 11, 12, 21, 28, 35. Sınıf mal ve hizmetleri içeren 2002/2215, 2006/64021, 2007/41799, 2008/23365, 2008/31294, 2012/100478, 2007/3084, 2007/69789, 2008/19052, 2009/59524, 2013/78000, 2009/41336, 2010/22081, 2012/110899, 2012/96088, 2012/110900, 2009/67046, 2007/49007, 2004/24687, 2011/27445, 2010/75485, 2008/23366, 2006/30328, 2009/10581, 2002/10916, 2007/42215, 2005/13331, 2013/57977, 2013/57365, 2012/32793, 2013/57979, 2006/50176, 2010/18299, 2008/25560, 2013/16581, 2014/39564, 2013/72729, 2013/72786, 2013/57977 sayılı markalarının Türk Patent nezdinde tescilli bulunduğu ve … ibareli markaların fiilen kullanmakta olduğu müşahede olunmaktadır.
Bu markalardan başvuru tarihinden sonraki tarihli olanların tescilde öncelik ilkesi uyarınca incelemeye alınması mümkün görülmemiştir.
İşlem dosyasının tetkikinde; davalının 29.02.2014 tarihinde “9.Sınıftaki; Bilimsel amaçlı ve laboratuarda kullanım amaçlı olanlar dahil ölçme aletleri, cihazları, göstergeler ve laboratuarlarda kullanılan malzemeler. Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar (veri işlem, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları dahil). Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar. Antenler, uydu antenler, yükselticiler ve bunların parçaları. Bilet otomatları, nakit para çekme makineleri. Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar. Birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları. Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları (elektrik, elektronikte kullanılan kablolar ve güç kaynakları; piller, aküler dahil). Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller. Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları. Yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil). Radarlar, denizaltı radarları (sonarlar), gece görüşü sağlayıcı veya arttırıcı aletler ve cihazlar. Dekoratif mıknatıslar” ürünlerini içeren “…” ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğu, 2012/104727 kod numarası verilen başvurunun Resmî Marka Bülteni’nde ilânı üzerine davacının seri içerisine girme, iltibas ve tanınmışlık vakıalarına dayalı olarak başvurunun reddi arzusunu içeren itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihaî olarak da YİDK tarafından … sayılı kararla reddedildiği, anılan kararın 26.02.2016 tarihinde davacıya bildirildiği, başvurunun tescilinin sağlanmadığı ve yasal süre içerisinde işbu davanın açıldığı belirlenmiştir.
Toplanan delillere, benimsenen bilirkişi görüşlerine ve tüm dosya kapsamına göre;
Tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki işaretin ayırt edici ve baskın unsurları nazara alınarak münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktıkları izlenimin nazara alınması gerektiği;
Mallar arasındaki benzerlik derecesinin düşüklüğünün, markalar arasındaki benzerlik derecesinin yüksekliği (veya tam tersi) ile telafi edilebileceği, buna göre marka tescil başvurusunun, markaların çok benzer olması ve önceki markanın, özellikle tanınmışlığı nedeniyle yüksek ayırt ediciliğe sahip olması durumunda, mallar veya hizmetler arasında düşük derecede benzerlik bulunsa da reddedilmesinin gerektiği;
Davacının “…” ibareli markaların sahibi olduğu, ilk iki markanın asıl ve ayırt edici unsurunun “…” ibaresinden oluştuğu;
Anılan kelimenin 9.sınıf ürünler bakımından derhâl ve doğrudan doğruya ürün ve hizmetlerin cinsini, vasfını veya herhangi bir hâlini belirtmediğinden somut ve soyut olarak ayırt edicilik vasfının bulunduğu;
Davalı markasının konusu olan işaretin “…” ibaresinden oluştuğu;
Bu haliyle başvuru konusu işarette asıl ve ayırt edici unsurlardan birinin de “…” ibaresi olduğu, nokta anlamına gelen … ibaresinin yeterli ayırt edicilik yapmadığı;
Davacının “…” ibareli markaları ile davalının “…” ibareli başvurusunun … ibaresi itibariyle görsel, anlamsal ve sescil olarak benzer olduğu;
Davacı markaları ve davalı başvurusunun konusu işaret arasındaki farklılıkların; görsel ve sescil olarak iki işaret arasında var olan genel izleminden doğan benzerliğin etkilerini geri plâna atmaya elverişli olmadığı;
Davacının markalarının 9. Sınıf ürünleri içerdiği, bir markanın kullanılmamasının korunmamasını gerektirmediği;
Davalı markasının da 9. Sınıf ürünleri içerdiği;
Davacının markasının kapsamındaki ürünler ile davalı başvurusunnu kapsamındaki ürün ve hizmetlerin birbiriyle ilişkili ve birbirini tamamlayan nitelikte bulundukları;
Özellikle işletmesel bağlantılandırma ihtimalinin iltibas kavramı içerisine dahil edilmesi karşısında davalı markası ile davacı markalarının kapsamındaki bu ürün ve hizmetlerin aynı tür sayılmalarının zorunlu bulunduğu;
Normal düzeyde bilgilendirilmiş, makûl ölçüde dikkatli, işaret ve markayı aynı anda görüp detaylarını karşılaştıramayan ve daha önce yararlandığı mal ve hizmetlerle ilgili markanın göz ve kulağında kalan izine dayanarak sonraki 9. Sınıf ürünlerin alımlarında aynı markayı taşıyan mal ve hizmetlerden yararlanmak isteyen ortalama düzeydeki alıcıların/yararlanıcıların bu marka ve işaretin farklı işletmelere ait iki ayrı marka olduğunu derhâl ve hiç düşünmeden ilk bakışta algılamalarının mümkün olmadığı;
Anılan mal ve hizmetlerle ilgili satın alma süresi içersinde davacının “…” ibareli seri mahiyetteki markalarını taşıyan 9. Sınıf ürünlerden satın almak veya yararlanmak isterken davalının “…” işaretini taşıyan mal ve hizmetleri satın alma yönünde tercihte bulunabilecekleri;
Bir kısım alıcıların/yararlanıcıların iki farklı marka karşısında bulunduğunu algılayabilse bile marka ve işaretin birbirleriyle idarî ve ekonomik olarak bağlantılı şirketlere ait olduğu yönünde algılamada bulunulmalarının kaçınılmaz olduğu;
Davalı başvurusunun, davacı markasının yeni düzenlenmiş bir versiyonunu ihtiva ettiği yönünde şüphe doğduğu, her iki işaretin göz ve kulakta bıraktığı izin bu kabulü zorunlu kıldığı;
Davalı … tescil başvurusunun kabulünün 9. Sınıf ürünler için hukuka uygun bulunmadığı kanısına ve sonucuna ulaşılarak;
YİDK kararının iptali şartlarının oluştuğu, başvuru markası tescil edilmediğinden hükümsüzlük istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığı anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
10.01.2017 gün ve 29994 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.12.2016 gün ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Geçici Madde 1/(1) hükmü uyarınca anılan kanunun yayımı tarihinden önce yapılmış marka tescil başvurularına, başvuru tarihinde yürürlükte bilinen 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanmasının zorunlu bulunması, YİDK kararının iptali ve buna bağlı tescil istemli davaların başvuru tarihindeki hukuki durum nazara alınarak sonuca bağlanmalarının gerekli olması karşısında 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanarak sonuca bağlanmalarının icap etmesi nedeniyle yeni SMK’nın yargılamanın yukarıdaki biçimde sonuçlandırılmasını engellememediği düşünülmüştür.
H Ü K Ü M :
D a v a n ı n K a b u l ü n e,
1-TÜRKPATENT YİDK’nın … sayılı kararının davacının itirazının reddi yönünden iptaline,
2-Başvuru tescil edilmediğinden hükümsüzlük istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 59,30.-TL harçtan, peşin alınan 29,20.-TL harcın mahsubuyla, eksik kalan 30,10-TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00.-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü yazılı 2.038,70.-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalıların yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı … davalı kurum taraf vekillerinin yüzlerine karşı, davalı şahsın yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.10.03.2021

Kâtip Hâkim …
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır

MASRAF DÖKÜMÜ
İlk Masraf : 62,70.-TL
Bilirkişi Ücreti : 1.500,00.-TL
P.P : 476,00.-TL
TOPLAM : 2.038,70.-TL