Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/59 E. 2021/318 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/59 Esas – 2021/318
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
Esas No : 2021/59
Karar No : 2021/318

Hakim : ….
Katip : ….

Davacı : …
….
Vekili : Av…..
Davalılar : 1-….
….
….
Vekili : Av….
2-….
Vekili : Av…..
Dava : Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali
Dava Tarihi : 01/03/2021
Karar Tarihi : 29/09/2021
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 30/09/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçelerinde özetle; müvekkilinin, Batı Toroslarda yer alan, M.Ö. 3000’li yıllardan bu yana bir çok önemli uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Ermenek’in şirin köylerinden Çatalbadem’de kurduğu çiftlikte tamamen … sütünden yapılmış dondurma üretimi için önemli bir yatırım yaptığını, “…” ibareli 30.sınıftaki “Bisküviler, şekerlemeler, çikolatalar, krakerler, gofretler. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, sütlü tatlılar, Dondurmalar” ürünlerini içeren …. sayılı markanın sahibi olan müvekkili şirketin, 12.07.2019 tarihinde “… gurme Süt Ürünleri” ibareli 30/1-15.sınıf ürünleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, görsel açıdan davalının … ibare ve biçimli beş harften ve iki heceden oluşan markası belirli bir yazı tipi ve dört harfi siyah ve kelimenin tam ortasında yer alan “t” harfi turuncu olarak yazılarak tescil olunduğunu, müvekkiline ait … ibare ve biçimli marka ise tam ortada … ibaresi, onun altında ve üstünde yarım dairesel birbirine paralel üç çizgi içinde üstte “gurme” ve altta “süt ürünleri” ibaresini içerecek biçimde düzenlendiğini, şeklin adeta bir damga gibi olduğunu, davalı markasında sözcük unsuru baskın iken, müvekkili başvurusunun şekil ve sözcükten oluştuğunu, biçim, renk ve düzenleme tarzı itibariyle her ikisi de sözcükten oluşan markalar arasında, gerek yazı karakterleri, gerekse renk, font ve müvekkili başvurusunun harf dizilimi itibariyle İngilizce bir kelime görünümünde yazılması nedeniyle esasen görsel bir benzerlik olmadığı ve markaların görsel açıdan farklı olduklarını, müvekkiline ait markada yer alan … ibaresi, Türkçe’de bir anlamı olmayan, İngilizce harf dizilimi ile oluştuğunu, kelimenin okunuşu da ortalama tüketicinin ilk aklına gelecek olan İngilizce yazımından hareketle …. ” şeklinde olduğunu, ek olarak, “gurme” ve “süt ürünleri” ibarelerini de içerdiğini, davalıya ait ve redde mesnet alınan markaların Türkçe bir kelime olduğunu, kelimenin …. ” olarak okunması ve telaffuz edilmesinin makul beklenti olduğunu, okunuş/sesçil açıdan markalar arasında bir benzerlik olmadığını, markalardaki kelimelerinin okunuştaki “… ” şeklindeki farklılığı, ilk söylenişte açık biçimde hissedildiğini, kelimelerin farklılığı, işitsel açıdan farklı bir ritim, tonlama ve telaffuz yarattığını, bu sebeple markaların sesçil olarak benzer kabul edilmesinin mümkün olmadığını, …’nin, dünyanın her yerinde eti, sütü, derisi ve kılı için yetiştirilen, memeli bir evcil hayvan cinsi olduğunu, … sütünden ve etinden yapılmış ürünleri de içeren bir kısım mal/hizmetler yönünden her iki yanın da “…” sözcüğünü tek başına marka olarak almasının esasen SMK 5/1-c anlamında da mümkün olmadığını, bu nedenle her iki yan da, … eti/sütünden üretilen bir kısım mal/hizmetler bakımından doğrudan tanımlayıcı olan ‘…’ kelimesini marka olarak başvuru konusu yapmadıklarını/yapamadıklarını, bu şekilde tanımlayıcı sözcüklere yakın işaretleri marka olarak almayı tercih eden marka sahiplerinin, aynı kelime veya kavrama başka ilaveler veya şekiller yaparak marka başvurusunda bulunan veya kullanan üçüncü kişilerin bu girişimlerine katlanmak zorunda bulundukları, yerleşik Yargıtay içtihatların de benimsediği bir husus olduğunu, müvekkili başvurusu ile davalı markaların, renk yazım karakteri, harf dizilimi, davalı markasına ilave edilmiş olan koyun ya da … silüeti, müvekkilinin markasındaki ilave kelime ve şekil unsurları ile kelimelerin anlam, okunuş ve kavramsal olarak farklı olmaları nedeniyle, ortalama tüketici nezdinde bıraktıkları genel izlenim itibariyle bir benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin …. sayılı başvurusu, adına tescilli …. sayılı markanın serisi niteliğinde olduğundan, müvekkilinin … ibaresi üzerindeki müktesep hak sahipliği bulunduğundan, bunu gözetmeyen YİDK kararı hukuka aykırı olduğunu, müvekkiline ait 2009/9409 sayılı markası kullandığı … ibare ve biçimli olduğunu, müvekkilinin bu markasını, gerek tescilden önceki zamanda ve gerekse tescil edildiği tarihten bu yana, tüm piyasa aktörlerinin bilgisi dahilinde, kesintisiz olarak yoğun ve yaygın biçimde kullanıldığını, gerek tescil ve gerekse fiili kullanımlar nedeniyle müvekkilinin … ibaresini 30.sınıf ürünlerde kullanım bakımından öncelikli ve müktesep hakkı bulunduğunu ifade ederek, TÜRKPATENT YİDK’nın 28/12/2020 tarih ve …sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı TÜRKPATENT vekili cevaplarında özetle; davacının 2019/66521 sayılı dava konusu marka başvurusuna karşı davalı firma tarafından itirazda bulunulduğunu, itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından kısmen kabul edilerek başvuru kapsamından 30. sınıfta yer alan “Makarnalar, mantılar, erişteler. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Sakızlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez” mallarının çıkarıldığını, karara karşı davacı tarafından itiraz edilmediğini, bu nedenle de söz konusu mallar yönünden idari sürecin tamamlandığını ve Markalar Dairesi kararının bu mallar yönünden kesinleştiğini, bu kapsamda söz konusu malların işbu davanın konusu olmadığını, kalan mallar yönünden ise başvurunun tümden reddi talebiyle, davalı tarafından YİDK nezdinde itirazda bulunulduğunu, itirazın Kurum tarafından kabul edildiğini, kalan mallar yönünden verilen YİDK kararının hukuka uygun olduğunu, “…” ibaresinin markada baskın bir şekilde ilk okunan ve algılanan unsur olduğunu, markanın ortasında büyük harflerle yazılarak vurgulandığını ve bu şekilde ön plana çıkarıldığını, “…” ibaresi büyük punto ve harflerle yazılmış olup markaya ayırt edici nitelik katan asli unsur konumunda olduğunu, bu ibarenin üst kısmında küçük harflerle “gurme” ibaresine, alt kısmında ise yine küçük harflerle “süt ürünleri” ibaresinin kullanıldığını, bu ibarelerin “…” ibaresinin önüne geçmeyecek bir şekilde kullanıldığını, “…” ibaresinin, markanın hakim unsuru olup, baskın ve ayırt edici esas unsur konumunda yer aldığını, bu ibarenin, redde mesnet davalı markada da esas unsur olarak yer aldığını, bu benzerliğin yanı sıra, davacı markası, davalı markasının tescilli olduğu ve kullandığı mal ve hizmetlerle aynı/aynı türden ilişkili mal ve hizmetlerde tescil edilmek istenildiğini, davalının redde mesnet 2015/87476, 2018/32096, 2019/52356 sayılı markaları incelendiğinde; markaların görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde benzer olduğunu, 2018/32096 sayılı marka ile başvuru kapsamında kalan malların aynı/aynı tür olduğunu ve aralarında iltibas ihtimalinin bulunduğunu, davalı markaları incelendiğinde 2015/87476 ve 2018/32096 sayılı markaların … + Şekil ibaresinden, 2019/52356 sayılı markanın münhasıran “…” ibaresinden oluştuğunu, 2015/87476 ve 2018/32096 sayılı markalarda “…” kelimesi kullanımı, konumlandırılışı ve vurgulanışı ibarenin asli unsur konumunda olduğunu açık bir biçimde gösterdiğini, ibarenin, büyük harfler ve büyük puntolarla kaleme alındığını, “…” ibaresinin altına çok dikkat çekmeyecek biçimde, yazı unsuruna göre nispeten çok daha küçük puntolarla bir hayvan resmi yerleştirildiğini, geri planda bir kullanım olduğunu, bu kullanımın markanın … olarak okunup algılanmasını engellemediğini, markada “…” ibaresinin vurgulanmaya çalışıldığını, davacı markası ile redde mesnet marka beraber değerlendirildiğinde, davacı markasının “…” diye okunuyor olması ortalama tüketici nezdinde karışıklığa yol açacağı gibi, davaya konu markanın redde mesnet markanın aynı ya da benzer mal ya da hizmetleri içerisinde tescil edilmek istenmesi sebebiyle de ortalama tüketici nezdinde redde mesnet “…” markasının devamı ve serisi olarak algılanmasına da sebebiyet vereceğini, 2017/35451 sayılı markanın 17/06/2018 tarihinde tescil edildiğini, tescil tarihlerinin yeni olduğunu, hükümsüzlük davası açılma süresinin dolmadığını, çekişme konusu olmaktan çıkmadığını, yeni markanın başvuru tarihinin ise 11/07/2019 olduğunu, arada uzun süreli bir kullanımdan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, söz konusu sınıflarda davacı lehine doğmuş bir öncelik hakkı bulunmadığını, önceki markalarla yeni markanın kapsamının da farklı olduğunu, kapsamın yeni başvuruda değiştirilmiş ve genişletilmiş olduğunu, çekişmeli mal ve hizmetler yönünden, müktesep hakkın ve seri markanın şartları oluşmadığını, başvuru konusu markanın, önceki davacı markasından bağımsız yeni bir marka olduğunu, söz konusu ibarenin ve önceki tescillerin/başvuruların davacı lehine hak teşkil etmesi mümkün olmadığını, davacının kötü niyete ilişkin iddialarının da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili cevaplarında özetle; ret gerekçesini oluşturan müvekkili şirkete ait 2018 32096 tescil nolu “…” markasının 30.sınıfta ve 35. sınıfta tescilli olduğunu, karıştırılma ihtimali bulunan itiraz gerekçesini oluşturan diğer tescilli markaların da, davacının başvurusu ile benzer mal ve hizmetlerde tescilli olduğunu, davacının başvurusundan da anlaşıldığı üzere, davacının ve davalının ana faaliyet alanı süt ürünleri olduğunu, davalı müvekkilinin … sütünden mamül ürünleri ile tanındığını, davacının reddedilen başvurusu her ne kadar “gurme … süt ürünleri” şeklinde olsa da, “gurme” ve “süt ürünleri” ibareleri geri planda olacak şekilde ve “…” ibaresi ön planda olacak şekilde “şekil markası” olarak başvurulduğunu, 2019 tarihli olan bu başvuru davalı müvekkilin ret gerekçesini oluşturan tescilli markasından sonraki tarihli olup, aynı zamanda müvekkil markası ile birebir aynı mal ve hizmetlerde başvuru yapıldığını, markaların benzer olduğunu, itiraz ettiği ve Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurumu tarafından reddedilen davacı şirketin başvurusu olan … esas unsurlu markanın, müvekkilin tescilli …/… markasıyla gerek umumi intiba nedeniyle ve gerekse sesçil, biçimsel, telaffuz ve görsel açıdan bıraktığı etkiler nedeniyle benzer olduğunu ve aynı/benzer mal ve hizmetlerde kullanılacağından iltibasa yol açacağını, itiraz gerekçesini oluşturan müvekkil markaları ve … markası, reddedilen markadan çok daha önce 2015 yılında tescil edildiğini ve aktif olarak kullanıldığını, itiraz evrakında yer aldığı gibi davacının başvurusu ile davalı markalarının benzer ve karıştırılma ihtimali yüksek olduğunu, reddedilen marka … (KECHİ diye okunmakta) olup yüksek derece de işitsel benzerlik de bulunduğunu, reddedilen davacı şirketin markası, davalı müvekkilin tescilli markası “…” ile bütünsel olarak aynı olup, müvekkilin diğer tescilli markaları ile de benzer mal ve hizmetler için başvurulduğunu, davalı müvekkilin, iş hacmi ve büyüklüğü nedeni ile, süt ürünlerinde tescilli markaları ile sektörde bilindiği halde, davacı da aynı/benzer ibareyi aynı emtialarda kullanmak üzere marka başvurusu yaptığını, üstelik müvekkilin …/kechi markaları ile aynı esaslı unsurun, başvurunun içine gizlemek sureti ile ve asli unsuru şekil içinde ön plana çıkarmak sureti ile başvuru yapılmış olmasının kötüniyetli olduğunu, bu nedenle her ne kadar, YİDK kararında kötüniyet iddiası yönünden itiraz kabul edilmemiş olsa da, bu başvuru biçiminin davacının kötüniyetli olduğunu kanıtladığını, davacının öncelikli hak sahipliği, müktesep hak ve seri marka iddialarının haklı olmadığını, karıştırma ihtimaline (SMK M.6/1) dayalı ret nedenin, “Önceye Dayalı Hak Sahipliği” (SMK M.6/3) gerekçesi ile aşılmasının mümkün olmadığını, redde konu mal ve hizmetler için kullanıldığı kanıtlanmayan markaların seri markayı dayanak yapmasının hukuken mümkün olmadığından, davacının isteminin bu nedenle de reddi gerektiğini, davacının öncelik hak iddiasını içeren markası 2017 tarihli olup, davacı müvekkilin hükümsüzlük davası açma süresinin devam ettiğini, 2017 tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin henüz geçmediğini, bu nedenle müktesep hak teşkil ettiği iddia edilen marka için hükümsüzlük davası açma hak ve ihtimali devam ederken müktesep haktan söz edilmesinin haklı olmadığını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılımı olan tarafların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Dosya uyuşmazlık konuları hakkında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve rapor tanzim ettirilmiştir.
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, başvuru markası ve mal/hizmetler ile itiraza mesnet markalar ve mal/hizmetler arasında benzerlik olup olmadığı, karıştırılma ihtimalinin olup olmadığı, YİDK kararının yerinde olup olmadığı olmadığı, davacının müktesep hak ve seri marka iddiasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Celp olunan tescil dosyaları kapsamından davacının 2019/66521 sayılı “… gurme süt ürünleri” ibareli marka başvuru sahibi olduğu beyan, tevsik ve müşahede olunmaktadır.
Davaya konu 2019/66521 sayılı “… gurme süt ürünleri” ibareli marka için davacı tarafından 12/07/2019 tarihinde 30.sınıf mal/hizmetleri kapsayacak şekilde marka tescil başvurusunda bulunulduğu, başvurunun yayınına karar verildiği, ilana karşı davalı tarafından 2018/32096, 2015/87476, 2019/52356 sayılı “…, …, …” ibareli birtakım markalarına dayanarak itirazda bulunduğu, itirazın kısmen kabulüne karar verildiği, kısmen kabul kararına karşı davacının itirazda bulunduğu, TÜRKPATENT YİDK’nın 28/12/2020 tarih ve …sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği ve bunun üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Toplanan delillere, bilirkişi raporunun aksine ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu marka kapsamında bulunan mallar, davalı tarafa ait 2018/32096 sayılı markanın eşya listesi içerisinde birebir yer aldığı, taraf markaları arasındaki emtia benzerliği koşulu bu marka bakımından oluştuğu;
Dava konusu markanın standart düz yazı karakteri ile büyük harflerle yazılan … ibaresi ile ibarenin üst kısmına küçük harfler ve küçük punto ile “gurme”, ibarenin alt kısmına “süt ürünleri” ibaresinin yazıldığı, ibarenin yuvarlak damga ya da mühür şeklinde oluşturulan şeklin içerisinde yerleştirildiği, yazı ve şekil unsurlarıyla karma oluşturulan davacı markasında öne çıkarılan ve esaslı unsur konumunda olan … ibaresi olduğu, davacı markasında bulunan “gurme” ve “süt ürünleri” marka kompozisyonu içerisinde geri planda bırakıldıklarından tali unsur konumunda olduğu, davacı markası Türkçe anlamı olan bir kelime olmadığı, İngilizce kelime imajı veren fantezi bir ibare olduğu, zira, … ibaresinin ne Türkçe ve İngilizce manası bulunmadığı,
İngilizce bilmeyen veya herhangi bir yabancı dile aşina olmayan tüketiciler markayı yazıldığı gibi /kec-hiy/ şeklinde okurken, bir yabancı dile aşına olanlar ise /ke-çi/ ya da /ke-ki/ şeklinde okuyacağı;
Davalı taraf markası stilize yazım karakteriyle yazılan … kelime ve şekil unsurundan oluşan karma marka olduğu, … ibaresinde Ke ve çi ibareleri koyu siyah olarak vurgulanmış, t harfi kahverengi yazıldığı, … ibaresinin tam alt kısmına ibarenin yazı karakterini de kısmen kapatacak şekilde öne bakan küçükbaş hayvan figürü yerleştirildiği, kelime ve şekil unsuru ile bir bütün algılanan davalı taraf markasının esaslı unsurunu … ibaresi oluşturduğu, Türkçe harflerden oluşan davalı markası yazıldığı şekilde /ket-çi/ şeklinde olunacağı, … ibaresinin sözlük anlamı bulunmadığı, ibare yaratılmış fantezi bir ibare olduğu;
Davacı markasının Türkçe harflerden oluşmadığı dolayısıyla markaların okunuşunun tüketicinin bilgi, algı ve tecrübesine göre farklılık göstereceği, … şeklinde telaffuz edilebileceği, davalı markasının yazıldığı şekilde /ket-çi/ şeklinde okunacağı, taraf markalarının okunuşunda işitsel benzerlik oluşacağı;
Taraf markalarının Türkçe veya herhangi bir dilde manalarının olmadığı, taraf beyanlarından markaların … ibaresinden türetilmiş fantezi kelimeler olduğu, dolayısıyla taraf markaları arasında kavramsal benzerlik oluştuğu;
Taraf markaları “ke” hecesi ile başlaması ve bu hecenin okunuşundan kaynaklanan işitsel benzerlik oluşması, markaların bütün olarak görsel hafızada bıraktığı izin ve bütünsel algının benzer olması ve kavramsal benzerliklerden dolayı ayırt edilemeyeceği;
Dava konusu marka ile davalı markalarının bütünsel anlamda, taraf markaların görsel mizanpajının farklı olsa da, kavramsal olarak birbirini çağrıştırdığı, mevcut farklılıkların baskın olmayan görsel benzerliğin işitsel benzerliği bertaraf etmediği, tüketiciler nezdinde markaların ayırt edilmesinin mümkün olmayacağı, bu nedenle markaların bütünsel olarak benzer olduğu; taraf markalarının birbirlerinin farklı versiyonları, alternatifleri veya bir serinin devamı olarak nitelendirilebilecek işaretler oldukları, “…” ibaresi ile karşı karşıya kalan tüketicinin bu ibareyi davalının markası olarak algılama yoluna gidebileceği, taraf markaları arasında bütünsel olarak benzerlik bulunduğu, dava konusu yapılan davacı şirket markası ile davalının marka işlem dosyası kapsamında ve işbu davaya dayanak yaptığı markalarının genel izlenim yönünden benzer olduğu, aralarında ilişkilendirme ve karıştırma olasılığının bulunduğu;
Davacı tarafın, 2017/35451 sayılı … markasının 30. sınıfa ait “Bisküviler, şekerlemeler, çikolatalar, krakerler, gofretler. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, sütlü tatlılar, Dondurmalar” için 18.06.2018 tarihinde tescil edildiği ve 5 yıllık sürenin geçmediği, neticede, huzurdaki uyuşmazlıkta, davacının müktesep hak kuramından faydalanabilmesi için aranan kriterlerin mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
Neticede dosya incelendiğinde, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından;
Dava konusu 2019/66521 sayılı “… gurme süt ürünleri” ibareli davacı marka başvurusu kapsamında çıkartılmasına karar verilen 30.Sınıf mal ve hizmetlerin tamamının, davalı yana ait önceki tarihli markası kapsamındaki hizmetler ile aynı, aynı tür ya da benzer nitelikte olduğu, taraf markaları arasında işitsel, görsel anlamda benzerlik olduğu bu nedenle taraf markaları arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu, davacı tarafa ait önceki tarihli markanın müktesep hak sahipliği teşkil etmediği, kötü niyet iddialarının ispatlanamadığı, YİDK kararının yerinde olduğu, YİDK kararının iptali şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından, bilirkişi raporunun aksine davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
D a v a n ı n R e d d i n e,
1-Harç peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kurum ve davalı şirket kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 5.900,00.-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davalıların yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatıran tarafa iadesine (HMK m.333),
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2021

Kâtip Hâkim …
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır