Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/49 E. 2021/317 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
Esas No : 2021/49
Karar No : 2021/317

Hakim : … …
Katip : … …

Davacı ….
….
….
Vekili : Av….
Davalılar : 1-…
….
Vekili : Av…. ….
2-….
Vekili : Av…
Dava : Tasarım İle İlgili YİDK Kararının İptali, Tasarım Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin
Dava Tarihi : 18/02/2021
Karar Tarihi : 29/09/2021
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 30/09/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Tasarım İle İlgili YİDK Kararının İptali, Tasarım Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçelerinde özetle; davalı şirketin TÜRKPATENT nezdinde 29.05.2020 tarihinde…başvuru numarasıyla tescil başvurusunda bulunduğunu ve 23.01.2021’de tescillendiğini, işbu yayına müvekkilinin itiraz ettiğini, fakat itirazdaki delillerin yeterli görülmediğini ve YİDK kararı ile 05.01.2021 tarihinde itirazlarının reddedildiğini, dava konusu olan dezenfektan standlarının (Hijyen Standlarının) bir süredir dünyanın her yerinde kullanılan ve hiç bir kimsenin tekeline verilemeyecek bir ürün olduğunu, dava konusu tasarımın özellikle 2020 11 Mart’da Türkiye’de ilk COVİD-19 vakasının görülmesiyle beraber, alınan tedbirlerde bulunan el yıkama ve eli dezenfekte etme ihtiyacıyla üretimi ve kullanımı artmaya başlandığını, Türkiye’de aktif kullanımınından önce dünyadaki çeşitli ülkelerde (Çin, İtalya, Fransa vb.) üretim ve kullanımının uzun süredir görüldüğünü, yurt dışında başlayan COVİD-19 salgınında bu ürünlerin kullanılmaya başlandığını, mahkeme tarafından bilirkişi atanması halinde bilirkişilerin davayı aydınlatması için yurtdışındaki çeşitli kullanımları dikkat etmesi gerektiğini, davacı tarafın…tescil numaralı hijyen standları tasarımlarının yenilik vasfından uzak olduğunu, TÜRKPATENT Kurumunun yenilik vasfından uzak dünyanın her yerinde kullanılan bu tasarımı neden tescillediğinin ve yenilediğinin anlaşılamadığını, müvekkilinin dava konusu dezenfektan standlarını, … Mağazacaılık A.Ş. ve … Perakende ve Tekstil Yatırımları A.Ş. ile 28.04.2020 tarihinde başlayan sipariş talepleri ve yazışmalara binaen Pandemi sürecinde İstanbul Valiliğinden özel izin alarak söz konusu tasarım başvurusundan 1 ay önce işleme aldığını ve üretildiğini, TÜRKPATENT Kurumundan güncel yapılan sorguya göre davalının tasarım başvurusunun 29.05.2020 tarihinde gerçekleştiğini, 23.01.2021 tarihinde hukuka aykırı bir şekilde tescil edildiğini, müvekkilin bu tarihten önce ürünlerin siparişini tasarımlarını sipariş veren firmalardan aldığını ve üretime başladığını, hatta teslim ettiğini, kamuya sunulmuş olan müşteri siparişini müvekkilinin geri çevirmediğini, siparişe ilişkin mail yazışmalarının yayına itiraz dosyalarında yer aldığını, Binaenaleyh…nolu tasarım başvurusunun yenilik karakterinden uzak, kamuya sunulmuş ve kötüniyetli bir başvuru olduğunu, kamuya sunulmuş olan tasarımın, ürünün tescillenmesinin kanuni olmadığını, dilekçe ekinde piyasada geçişte ve şuanda aktif bir şekilde satışta olan hijyen standlarından örnekler aldığını, ilgili görsellerden de açıkça anlaşılacağı gibi ilgili tasarım başvurusu ile yüksek derecede benzerlik taşıyan pek çok hijyen standının satışta bulunduğunu, bu doğrultuda da ilgili tasarım başvurusunun yenilik vasfı taşımadığını, YİDK kararının yerinde olmadığını ifade ederek, YİDK kararının iptaline, … sıra numaralı tasarımın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı TÜRKPATENT vekili cevabında özetle; kurulun, davaya konu 2020/03584-1 sıra numaralı tasarıma yapılan itirazın ekinde sunulan e-mailler, çizimler, tarihsiz görseller ve yazışmaların, itiraz konusu tasarımın başvuru tarihinden önce kamuya sunulduğunu ispatlayıcı nitelikte olmadığı kanaatine ulaştığını ve bu nedenle davaya konu tasarımının tescil işlemlerinin devamına karar verildiğini, söz konusu tespitler ve kanaatin bu gün içinde geçerliliğini sürdürdüğünü, davacı tarafından sunulan belgelerin hak sahipliğini kanıtlamaya yetmediğini ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili cevabında özetle; müvekkili şirketin 2003 yılından bu yana sürekli insana ve teknolojiye yapmış olduğu yatırımlar sayesinde kazandığı deneyimlerle 4000 m2 kapalı alanda, günlük 30.000 m2 baskı kapasitesi ve işini profesyonel olarak yapan 100’ün üzerinde personeli ile, dijital baskı, tabela, ürün teşhir standı ve 2D/3D özel uygulamaları ile sektöründe öncü bir firma olduğunu, yaşanan bu Pandemi sürecinde toplumun ve sektörünün ihtiyaçlarını gözeterek el dezenfekte standları tasarlamış olup, söz konusu bu tasarımların üzerinde münhasıran hak sahibi bulunduğunu, iş yaşamında gösterdiği hassasiyet ve titizliği fikri ve sınai haklar konusunda da gösteren müvekkilinin bahse konu dezenfekte standı tasarımlarına ilişkin TÜRKPATENT nezdinde tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkiline ait AYAKLI MÜŞTERİ/AYAKLI PERSONEL/KASA TİPİ HİJYEN STANDI adlı ürüne, müvekkili tarafından yapılmış başvuru üzerine, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü tarafından 12.04.2020 üretim tarihli, 25.04.2020 aleniyet tarihli ve 2020/3172 Kayıt Tescil No’lu tescil belgesi verildiğini, bu anlamda eser sahipliğinden doğan her türlü hakkın da yegâne sahibi konumunda olduğunu, davacı tarafın, müvekkiline ait tasarımların yeni olmadığını ispatlamak adına, birtakım tasarımları delil olarak göstermiş ise de, mesnet olarak gösterilen tasarımlar ile davalı müvekkiline ait tasarımın genel görünüm bakımından birbirinden bütünü ile farklı olduğunu, bahse konu ürün görselleri incelendiğinde, davacı tarafça sunulan görsellerin hepsinin, dizayn özellikleri itibariyle davalı müvekkiline ait tasarımlardan oldukça farklı olduğunu, söz konusu görseller incelenip karşılaştırıldığında; müvekkiline ait tasarım ile davacı tarafça dosyaya delil olarak sunulan görsellerin tek ortak özelliğinin, her birinin HİJYEN sektörüne ilişkin olduğunu, bunun dışında hiçbir ortak özellik barındırmadığını, tasarım hukukunda, tasarımın hangi amaçla kullanıldığı, maliyeti, faydası, işlevsel özellikleri, teknik yararları gibi getirdiği artı değerleri dikkate alınmamakta, yalnızca, tasarımın bütünsel ve nihai görünümünün kullanıcılar nezdinde, ne gibi algı yarattığı, yaratılan bu algının tasarımların birbirinden ayırt edilmelerini saplayıp sağlamadığı hususları dikkate alınmak zorunda olduğunu, karşılaştırılacak tasarımlar arasında belirgin farklılıklar mevcut olup, bu farklılıklar gerek ilk bakışta gerekse ayrıntılı inceleme yapıldığında bir bütün olarak, tasarımları birbirlerinden tefrike ve farklı kılmaya kafi olduğunu, tasarımlar arasındaki benzerlikler tamamen ayrıntıda olup, bu meyanda müvekkiline ait tasarımların hem yenilik hem de ayırt edicilik vasfına haiz olduğunu, müvekkiline ait tasarımda kullanılan dizayn özelliklerinin tasarımını bir bütün olarak farklılaştırdığını, YİDK kararının yerinde olduğunu, davacının sunmuş olduğu ürün tasarımlarının müvekkiline ait tasarıma hiçbir surette benzememekle birlikte, kabul yerine geçmemek kaydı ile bir an benzer olduğu düşünülse dahi davacının sunmuş olduğu işbu görsellerin delil niteliğinde olmadığını, davacı tarafından başka firmalara ait işbu ürün görselleri geriye dönük olarak herhangi bir tarihte basılabilir veya çoğaltılabilir nitelikte olduğunu, belgelerin delil niteliğinde olması için, bahse konu firmalar tarafından ürün satışını ve hangi yılda satıldığını gösteren belge ve faturalarının asıllarının dosyaya sunulması gerektiğini, müvekkilinin, müşterisi … Mağazacılık ile uzun süren yazışmaları sonucunda bahse konu dezenfektan standı tasarımlarını yarattığını, yazışmalardan da görüleceği üzere, müvekkili şirketin ve … Mağazacılık arasındaki yazışmaların 12.04.2020 tarihinde başladığını, bahse konu yazışmalardan da görülebileceği müvekkilinin tasarıma konu faaliyetinin davalı taraftan daha önce başladığını, davacının … Mağazacılık ile yazışmalarının 28.04.2020 hatta tam olarak 30.04.2020 tarihinde başladığını, müvekkilinin tasarıma konu faaliyetinin davacı taraftan daha önce başladığını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılımı olan tarafların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu davalı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasıflarının olup olmadığı, YİDK kararının yerinde olup olmadığı, hükümsüzlük ile terkin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Celp olunan tescil dosyaları kapsamından davalının 2020/03584-1 sıra numaralı tasarım tescil sahibi olduğu beyan, tevsik ve müşahede olunmaktadır.
Davaya konu 2020/03584-1 sıra numaralı tasarım için davalı şirket tarafından 29/05/2020 tarihinde başvuruda bulunulduğu, başvurunun yayınına karar verildiği, ilana karşı davacının (itiraz dilekçesi ekinde sunduğu e-mailler, çizimler, tarihsiz görseller ve yazışmaların, itiraz konusu tasarımın başvuru tarihinden önce kamuya sunulduğunu ispatlayıcı nitelikte belgelere dayanarak) itirazda bulunduğu, TÜRKPATENT YİDK’nın … sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği ve bunun üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre;
Davaya konu 2020/03584-1 sıra numaralı tasarıma yapılan itirazın ekinde sunulan e-mailler, çizimler, tarihsiz görseller ve yazışmaların, itiraz konusu tasarımın başvuru tarihinden önce kamuya sunulduğunu ispatlayıcı nitelikte olmadığı, davacı tarafından sunulan belgelerin hak sahipliğini kanıtlamaya yeterli olmadığı;
Dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına sahip olduğu;
Davacıya dosyanın bilirkişiye tevdii için süre verildiği ancak, kesin süreye rağmen bilirkişi ücretinin yatırılmadığı ve dosyanın bilirkişiye gönderilemediği anlaşılmıştır.
Neticede dosya incelendiğinde ve tüm dosya kapsamından;
Dava konusu davalının 2020/03584-1 sıra numaralı tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına sahip olduğu, davacının davasını ispatlayamadığı, YİDK kararının yerinde olduğu ve iptali şartlarının oluşmadığı, hükümsüzlük ve terkin koşullarının oluşmadığı, davacıya dosyanın bilirkişiye tevdii için süre verildiği ancak kesin süreye rağmen bilirkişi ücretinin yatırılmadığı ve dosyanın bilirkişiye gönderilemediği anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
D a v a n ı n R e d d i n e,
1-Alınması gereken harç peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kurum ve davalı şirket kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 5.900,00.-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davalıların yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatıran tarafa iadesine (HMK m.333),
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2021

Kâtip Hâkim …
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır