Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/376 E. 2022/124 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/376 Esas – 2022/124

T.C.
ANKARA
2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/376
KARAR NO : 2022/124

HAKİM …
KATİP : ….

DAVACI : ….
….
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan), Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle; müvekkilinin 2005 yılından bu yana gazeteci olarak spor ve kültür sanat konularında birçok basın kuruluşunda yazılar yayınlayıp röportajlar gerçekleştirdiğini, müvekkil’in çalışmalarının birçok gazete ve internet siteleri üzerinden yayınlandığını, müvekkilinin Fenerbahçe Spor Kulübü için bir marş (musiki eser) meydana getirmek istemiş, bu hususta gerekli görüşmeleri yaptıktan sonra musiki eser meydana getirmek üzere yakın arkadaşı olarak gördüğü davalı …. ile iletişime geçerek çalışmalara başladıklarını, müvekkilinin, musiki eserin sözlerini yazıp, stüdyo tutarak …ı’nın YMN Stüdyo Kadıköy isimli stüdyosunda şarkı üzerine aranjmanlar yapıp, şarkının sözlerini …. isimli tanınmış sanatçılara okutarak, bu sanatçılara şarkı üzerinde vokal yaptırdığını ve Raşit Pekmezcinin ise musiki esere gitar soloları ile katkı sağladığını, müvekkil’inin aranjmanları ve yukarıda adı geçen sanatçıların musiki esere katkısı kapsamında yapılan kanal kayıtların davalı …’ya gönderdiğini, davalı …’nın musiki eser üzerinde kendi aranjmanlarını ve eklemelerini de yaparak esere nihai halini verdiğini, davalının müvekkili’nin banka hesabına 03.11.2021 tarihinde ”A….i” ve ”Aslıhan Atilla … Fenerbahçe Marşı Ödemesi Aslıhan Atilla” açıklamaları ile toplam 10.000 TL (OnbinTürkLirası) para gönderdiğini, ancak müvekkilinin aynı gün davalı …’nın …’dan 50.000 TL (EllibinTürkLirası) ödeme aldığını öğrendiğini, müvekkili ve davalı tarafından meydana getirilen musiki eser karşılığı davalı …’nın, müvekkil’ne danışmaksızın ortak bir şekilde meydana getirilen musiki eser üzerinde tasarrufta bulunup, bu tasarrufu karşılığında ise toplamda 50.000,00.-TL para aldığını, aldığı ücretin toplam bedelini müvekkili’en söylemeksizin tamamen kendi takdiri ile müvekkili’ne 10.000,00.-TL gönderdiğini, müvekkili ve davalı … tarafından meydana getirilen Fenerbahçe Marşı’nın müvekkili ve davalı … tarafından birlikte vücuda getirildiğini, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ‘nu (”FSK”) md. 10 uyarınca davaya konu musiki eserin söz ve müzik olmak üzere ayrılmaz bir bütün teşkil ettiğinin kabulünün gerekli olduğunu, söz konusu eser üzerindeki haklara ilişkin adi şirket hakkındaki hükümlerin uygulama alanının bulunduğunu, bu sebeple, söz konusu musiki eserin müvekkili ve davalı …’nın elbirliği ile mülkiyetinde olduğunu, tarafların elde edilen kazançların eşit olarak paylaşılması hususunda anlaştıklarını, nitekim adi ortaklığa ilişkin TBK 623. maddesi uyarınca da aksi kararlaştırılmadıkça her ortağın kazanç payının eşit olduğunun öngörüldüğünü, adi şirkete uygulanan hükümlerin uygulanması itibariyle davaya konu musiki eserin meydana getirilmesi karşılığı …’dan davalı …’nın kendisine gönderilen 50.000,00.-TL hakkında müvekkil’ine kasıtlı olarak yanlış bir bilgi verdiğini, davalı …’nın hesabına yatan miktarın 50.000,00.-TL olduğu dikkate alındığında müvekkiline 25.000,00.-TL göndermesi gerektiğini, ancak, davalı …’nın müvekkili’ne sadece 10.000,00.-TL göndererek müvekkili’nin musiki eser üzerindeki mali haklarını ve ortaklıktan kazanç paylaşımına ilişkin yasa hükmünü ihlal ettiğini beyan ederek müvekkilinin mali haklarına karşılık müvekkiline ödenmesi gereken 25.000,00.-TL’den geriye kalan 15.000,00.-TL’lik miktarı talep etmek üzere icra takibi başlattıklarını, bunun üzerine davalının icra takibine hukuka aykırı bir şekilde icra takibine kötü niyetle itiraz ettiğini, davalının banka hesabına … tarafından gönderilen alacak tutarının belirli olduğunu, likit bir alacağın söz konusu olduğunu, alacağın baştan bilinebilir olması sebebiyle İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için gerekli şartların oluştuğunu, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü 2021/29011 Esas sayılı icra takibine yapmış olduğu haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, likit ve muayyen nitelikteki itirazın haksız olması sebebiyle davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında özetle: 6102 sayılı TTK’nın 4/d maddesi uyarınca tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, fikri mülkiyete ilişkin mevzuattan doğan uyuşmazlıklardan doğan davalar ticari nitelikte sayılır. Yine 6102 sayılı yasanın 5/a maddesi uyarınca ise “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” fikir sanat eserinden doğan ve ticari nitelikte olan bir uyuşmazlıkta arabulucuya başvurmak dava şartı iken, davacı ticari nitelikte olan ve fikri mülkiyete ilişkin mevzuattan doğan işbu uyuşmazlıkta dava şartı olan arabulucuya başvurma şartını yerine getirmediğini, ifade ederek davanın usulden reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE :
Dava İtirazın iptali, alacak (Fikir ve Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan haklardan kaynaklanan alacak) ile icra inkar tazminat talebinden ibarettir.
6102 TÜRK TİCARET KANUNU
IV – Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri (1)
1. Genel olarak (2)
MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e)Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
(2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.
Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (Ek:6/12/2018-7155/20 md.)
(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.
Yukarıda yazıldığı üzere; 6102 sayılı TTK’ya eklenen 5/A maddesinde, Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir. Açılan dava da itirazın iptali, alacak (Fikir ve Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan haklardan kaynaklanan alacak) ile icra inkar tazminat istemine ilişkin olduğundan; uyuşmazlık, ticari dava ve dava şartı arabuluculuk kapsamında olup 29.12.2021 ve sonrasında dava açılabilmesi için öncelikle arabulucuya başvuru zorunludur. Arabulucuya başvurulmadan açılan davanın dava şartı noksan olduğundan davanın HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden
Dava şartı noksanlığından D a v a n ı n R e d d i n e,
Peşin alınan 256,17.-TL harçtan alınması gereken 80,70.-TL harcın mahsubuyla kalanın istek halinde davacıya iadesine,
Davacının yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalının yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.07.04.2022

Kâtip Hâkim 41072 ✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır