Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/346 E. 2022/63 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/346
KARAR NO : 2022/63

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
DAVALI : 1-…
DAVALI : 2- … …
T.C Kimlik No: -…
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Marka YİDK Kararının İptali, Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 10/01/2019
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2022
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılanMarka YİDK Kararının İptali, Hükümsüzlük istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle; müvekkilinin 1882 yılında kozmetik firması olarak kurulduğunu, dünya çapında 150’den fazla şirketi olduğunu, dünyanın en büyük kozmetik firması olduğunu, 90 yılı aşkın zamandır özellikle kozmetik ürünleri üzerinde kullanıldığını, “…” markasının tanınmış marka olduğunu, müvekkilinin TÜRKPATENT nezdinde 03, 05,16, 25 ve 44. sınıfta tescilli “…” ibareli markaların sahibi olduğunu, davaya konu olan “…” ibareli markanın 05 ve 10. sınıflarda yer alan mallar için başvurusunun yapıldığını, söz konusu başvuru kapsamından “Göz için farmasötik müstahzarlar hariç olmak üzere insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç): diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları.” ile 10.sınıftaki “Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar” mallarının çıkartıldığını, müvekkilinin bu mallar bakımından verilen red kararının yeterli olduğunu gördüğünü, ancak davalının Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı YİDK nezdinde bir itiraz yaptığını bu itirazın da kabul edildiğini, davaya konu “…” ibareli marka başvurusu ile müvekkiline ait “…” ibareli markaların kavramsal, işitsel ve görsel açıdan karıştırılacak derecede benzerlik arz ettiğini, müvekkilinin dayanak markasının esas unsurunun “…” ibaresi olduğunu, “… ve “…” markaların karıştırılacak derecede benzer olduğunu, ilk harf ve son harflerinin aynı olduğunu, markanın başlangıcında olan N harfini takip eden birer sesli harf bulunduğunu, müvekkilinin … ibareli markalarının telaffuzunu kolaylaştırmak için sanki E harfinden sonra gelen bir Y harfi varmış gibi “NIVEYA” şeklinde telaffuz edildiğini, işitsel olarak da benzer olduğunu, genelde markaların bütünsel olarak benzer olduğunu, müvekkilinin 2012/28388 … markasının diğer sınıfların yanında 05. Sınıftaki “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar; tıbbi amaçlı diyetik ve besleyici malzemeler ve maddeler; tıbbi amaçlı diyet besinler; vitaminler, mineraller tek başına veya bileşik içinde eser elementler gibi sağlık için diyet besinler; tıbbi amaca adapte edilmiş diyet içecekler; bebek mamaları; aminoasitler, mineraller tek başına veya bileşik içinde eser elementler gibi besin katkıları; tıbbi amaçlı besin katkıları (hap formu da dahil); tıbbi amaçlı enzimler (hap formu da dahil); tıbbi amaçlı albümin içerikli malzemeler; vitamin müstahzarları, eser element müstahzarları”malları üzerindetescilli olduğunu,bu malların ise tescili talep edilen “…”marka başvurusu kapsamındaki 05. Sınıftaki mallarla büyük oranda örtüştüğünü, dolayısıyla bu mallar bakımından ayniyetten söz edileceğini, ek olarak 10. sınıftaki “Cerrahi, tıbbi, diş hekimliği ve veterinerlik için alet, cihaz ve mobilyalar. Yapay organlar ve protezler. Tıbbi ortopedik malzemeler: tıbbi korseler, ortopedik ayakkabılar, elastiki ve destekleyici bandajlar. Ameliyathane giysileri ve steril örtüler. Cinsel amaçlı aletler ve malzemeler. Prezervatifler (kondom/kaput). Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar. Tıbbi amaçlı bilezikler ve yüzükler, romatizma önleyici bileklikler ve yüzükler” malları ile müvekkilinin tanınmış olan … markasının 05. Sınıftaki mallar ile son derece benzer olduğunu, 10. Sınıftaki “Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar” ile 05. Sınıftaki müvekkilinin markasının benzerliğinin kabul edildiğini ancak buna rağmen “Cerrahi, tıbbi, diş hekimliği ve veterinerlik için alet, cihaz ve mobilyalar. Yapay organlar ve protezler. Tıbbi ortopedik malzemeler: tıbbi korseler, ortopedik ayakkabılar, elastiki ve destekleyici bandajlar. Ameliyathane giysileri ve steril örtüler. Cinsel amaçlı aletler ve malzemeler. Prezervatifler (kondom/kaput). Tıbbi amaçlı bilezikler ve yüzükler, romatizma önleyici bileklikler ve yüzükler” mallarının başvurudan çıkartılmadığını, müvekkilinin … markalı bebek şampuanı, bebekler için ıslak mendiller, nemlendiriciler, yağlar, losyonlar, kremler, sabunlar gibi birçok mal üzerinde kullanıldığını, 10. Sınıftaki “biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar” üzerinde … markasının tescili halinde bu ürünlerin ve markanın müvekkili ile ilişkilendirilmesinin söz konusu olacağını, taraf markalarının görsel ve işitsel olarak son derece benzer olduğunu, mallarının da ilişkili ve benzer olması nedeniyle tüketicilerin bir kısmının yanılma ihtimalinin iltibas için yeterli olacağını, ayrıca … ibaresinin ayırt edici gücünün son derece yüksek olduğunu bu nedenle karıştırma ihtimalinin daha kolay olacağını, müvekkilin … markalarının 6/4 ve 6/5 uyarınca tanınmış marka olduğunu, tanınmış markaların diğer markalara göre korumasının daha geniş olduğundan farklı hizmetlere bakılmaksızın korunacağını, Türk Patent tarafından T/00191 sayı ile tanınmış marka sıfatıyla özel olarak korunduğunu, bu nedenle davaya konu olan markanın başvuru kapsamda yer alan malların müvekkilinin markaları kapsamında yer alan mallarla aynı ve benzer olduğundan tanınmış markaya tanınan geniş korumanın uygulanacağını ifade ederek, TÜRKPATENT YİDK’nın 10/11/2018 tarih ve … sayılı kararının iptalini, davalının 2017/57154 sayılı “nevaya şekil” ibareli markası tescil edilmiş ise kısmen hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı TÜRKPATENT vekili cevabında özetle; taraf markalarındaki ayniyet veya ayırt edilmeyecek derecede benzerlik bulunmasına ilişkin koşulun sağlanmadığını, davalı markasının şekil ve yazı unsurunu içeren bir kompozisyon olduğunu, “…”ve “…” ibaresindeki okunuştaki vurgunun birbirinden farklı olduğunu, herhangi bir benzerlik bulunmadığını, SMK’nın 6/4 maddesine ilişkin ileri sürülen iddiaların da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şahıs vekili cevabında özetle; müvekkiline ait marka adı altında sadece doktor tarafından düzenlenen reçete ile satılabilen ve ancak sağlık uzmanı tarafından kişiye uygulanabilen Tıbbi Cihaz Yönetmeliğine bağlı ilaç niteliğindeki ürün dağıtımının yapıldığını, diz kapağında sıvı azalması sonucu gerçekleştirilen tıbbi hastalıkların ilaç satımını gerçekleştirdiğini, davacıya ait markaların bu malları içermediğini, davalı markaya ait ürünlerin satış ve pazarlamasının ancak ve mutlak Tıbbi Cihaz Yönetmeliğine tabi olduğunu, müvekkilinin markasının turkuvaz renginde küçük yuvarlak hatlı Latin harflerle yazılmış birbirine aksiyönde hareket eden iki adet kuyruklu yıldız ihtiva ettiğini, bu yıldızlardan sağdakinin evrensel gülme, soldakinin ise somurtma işaretine delalet ettiğini, davacının … markasının Almanca sade ve soğukluğu ifade ettiğini, taraf markaların renk ve yazımlarının farklı olduğunu, kuyruklu yıldızın benzerlik ve aynılık iddialarını ortadan kaldırdığının açık olduğunu, … ibaresinin bir anlamını bulunmadığını, taraf markaların hitap ettiği müşteri kitlesi ve seviyesinin de benzer olmadığını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılımı olan tarafların karşılıklı dilekçeleri tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Mahkememizce davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı tarafından kararın istinaf edilmesi üzerine mahkememiz kararı “dava konusu marka kapsamında 5. Sınıfta yer alan “Göz için farmasötik müstahzarlar hariç olmak üzere insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları.” ile 10. sınıftaki “Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar.” malları yönünden taraf markaları arasında SMK’nın 6/1 maddesindeki koşulların oluştuğu, bu mallar dışında dava konusu marka kapsamında 5. ve 10. Sınıfta yer alan malların farklı olduğu ancak davacının itirazına mesnet “…” ibareli markalarının yüksek tanınmışlığı nedeniyle dava konusu marka kapsamında yer alan farklı mallar yönünden SMK’nın 6/5 maddesindeki koşulların oluştuğu, dava konusu YİDK kararının iptali gerektiği kabul edilmiş, ancak dava konusu YİDK kararının ve dava konusu markanın sadece SMK’nın 6/1 maddesi gereğince iltibas bulunduğu kabul edilen mallar yönünden iptaline ve hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Görüldüğü üzere mahkemece dava konusu marka kapsamında yer alan ve davacının itirazına mesnet markaları kapsamında farklı olan emtia yönünden de SMK’nın 6/5 maddesindeki koşulların oluştuğu kabul edilmesine ve YİDK kararının iptali koşullarının oluştuğu belirtilmesine rağmen davanın sadece SMK’nın 6/1 maddesi kapsamında aynı tür ve benzer görülen mallar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu husus, az yukarıda açıklanan gerekçeli karar ve hüküm fıkrasının birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırıdır. O halde anılan İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, kısa karar ile bağlı kalınmaksızın, ancak kısa karar ile gerekçeli karar ve hüküm fıkrası arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilmesi zorunlu olduğundan, usul ve yasaya aykırı olan hükmün kaldırılması gereklidir.
Öte yandan, dava konusu edilen YİDK kararı, davacının davalı gerçek kişinin marka başvurusuna itirazının Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca kısmen kabul edilerek başvurunun 5. Sınıfta yer tüm mallar ile 10. Sınıfta yer alan “Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar.” emtiası yönünden kısmen reddi kararına karşı başvuru sahibi davalı gerçek kişinin itirazı sonucu Markalar Dairesi Başkanlığının anılan kısmen red kararının kaldırılmasına ilişkindir. Davacı da dava dilekçesinde YİDK kararının iptali ve dava konusu markanın 5. Sınıfta yer alan tüm mallar ve 10. sınıfta yer alan “Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar.” emtiası yönünden kısmen hükümsüzlüğünü talep ettiğine göre davada uyumazlık konusu olan mallar dava konusu başvuru kapsamında 5. sınıfta yer alan tüm mallar ile 10. sınıfta yer alan “Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar.” emtiaları olmasına karşın mahkemece talep aşar şekilde uyuşmazlık konusu olmayan 10. sınıfta yer alan diğer mallar yönünden de inceleme ve değerlendirme yapılması doğru olmadığı gibi davacının SMK’nın 6/1,6/4 ve 6/5 maddelerine dayalı olarak yaptığı itirazının Markalar Dairesince, SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca kısmen kabulü kararına itiraz etmediğinin davadaki YİDK kararının iptali istemi bakımından yapılan değerlendirmede nazara alınmaması da doğru bulunmamıştır.
Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, hem mahkeme kararının gerekçesi ve hüküm fıkrası çelişkili olması hemde talep aşımı suretiyle inceleme ve değerlendirme yapılması nedeniyle, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu nedenle, yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak, 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas ve 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi, kısa karar ile bağlı kalınmaksızın, ancak kısa karar ile kararın gerekçesi ve hüküm fıkrası arasındaki çelişki giderilecek şekilde, HMK.’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.”
Şeklindeki gerekçe ile mahkememiz kararını kaldırmıştır. Mahkememizce Kaldırma kararı doğrultusunda işlem yapılarak dosya yeniden esasa kaydedilmiştir
GEREKÇE :
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, markaların ve emtiaların benzer olup olmadığı, karıştırılma ihtimalinin olup olmadığı, YİDK kararının yerinde olup olmadığı, davacının tanınmışlık itirazının yerinde olup olmadığı, davalı markasının hükümsüzlük ve terkin şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Celp olunan tescil dosyaları kapsamından davalının …” ibareli marka başvuru sahibi olduğu beyan, tevsik ve müşahede olunmaktadır.
Celp olunan tescil dosyaları kapsamından davacının … sayılı; “nivea”, “nivea” ibareli markaların sahibi olduğu beyan, tevsik ve müşahede olunmaktadır.
Dava konusu; davalı tarafından 20.06.2017 tarihinde davaya konu marka başvurusunda 05/ 10. sınıf için tescil talebinde bulunulduğu, dava konusu marka başvurusunun yayımına karşı 2012/28388, 2016/64617 numaralı markalarına dayanarak davacı tarafından itirazda bulunulduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından itirazın 6769 SK 6/1 gereğince kısmen kabulüne karar verildiği , davalı şirketin, MDB’nın kararına itiraz ederek, itirazlarının yeniden incelenmesini talep ettiği, YİDK tarafından itirazın kabul edilerek MDB tarafından verilen kısmi ret kararının kaldırılmasına karar verildiği ve bunun üzerine davacı tarafından süresinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre;
SMK m. 6/1 Bakımından Değerlendirme;
EMTİALARIN BENZERLİĞİ; Davacı markaları 03. ve 05. Sınıflarda tescilli iken, davalı marka başvurusu kapsamında ilan edilen çekişmeli mallar 05. ve 10. Sınıflardadır. Başvuru kapsamında yer alan “05. Sınıf: Göz için farmasötik müstahzarlar hariç olmak üzere insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler.mallarının birebir aynı olduğu anlaşılmıştır.
Yine davalı marka başvurusu kapsamında yer alan “05. Sınıf: “Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları” emtiası ile davacı markalarının kapsadığı “Ağartma preparatları ve çamaşır kullanımına yönelik diğer maddeler; temizleme, parlatma, temizleme ve aşındırıcı preparatlar; sabunlar; parfümeri; uçucu yağlar, kozmetikler, saç losyonları; diş macunları” ve “Farmasötik müstahzarlar; tıbbi amaçlı sıhhi preparatlar” mallarının birbirleri ile ilişkili olabileceği değerlendirilmektedir. Zira tıbbi amaçlı dezenfekte edici sabunlar, spesifik nitelikte bir ürün olup, bu ürünler genelde hastanelerde hastaları ziyaret etmeden önce fısfıs şeklinde kullanılan bir nevi tıbbi kimyasal ürün gamı içerisinde yer alan emtialardır. Bu mallar tıbbi ürün tedarikçileri tarafından satılmakta ve genellikle tıbbi hizmet sunucuları (hekimler, hastaneler, poliklinikler) tarafından satın alınmaktadır. Bu malların aynı yerde yan yana satıldığı ve benzer ihtiyaçları gidermekte kullanılan ilişkili mallar olduğu ve aralarında düşük de olsa bir benzerliğin bulunduğu değerlendirilmektedir. Bir başka ifade ile “Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları” emtiası sıradan sabunlar gibi marketlerde ya da kozmetik mağazalarında satılan ürünler olmayıp; bu ürünler, eczanelerde, ecza depolarında ya da ile tıbbi ürünlerin pazarlamasının yapıldığı yerlerde satılan ürünlerdir. Dolayısıyla tarafların müşteri kitlesinin, sektörlerinin ve hedef pazarlarının aynı ya da çok yakın olduğu, çekişme konusu malların birbirleri yerine ikame edebileceği, birinin diğerini tamamlama imkânın olacağı düşünülmektedir. Emtialar arasındaki bu ilişkinin marka benzerliği de dikkate alındığında iltibasa sebebiyet vereceği anlaşılmaktadır.
Davaya konu olan markanın 10. sınıfta yer alan “Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar” malları ile davaya mesnet gösterilen markanın 03. Sınıfta yer alan malları arasında bir ilişki söz konusudur. Zira davaya mesnet olan markanın … ibareli bebek yağları, bebek şampuanları, bebekler için ıslak mendiller ve kremleri mevcut olup biberonlar, Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar da aynı ürün grubu içerisinde değerlendirilebilecek nitelikte olup ürün gamları olarak birbirine doğrudan bağlantılı mallardır.
Davalının davaya konu markasının başvuru kapsamında yer alan 05. Sınıftaki “Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç): diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler.”mallar ile davaya mesnet gösterilen markanın malları bakımından benzerlik yaratabilecek herhangi bir ilişki olmadığı tespit edilmiştir. Diğer bir ifade ile taraf markalarının kapsadığı diğer malların birbirleri yerine ikame imkanı olmadığı bu malların birbirine gönderme/ hatırlatma/ çağrıştırma yapma yeteneğinin bulunmadığı ve son olarak taraf firmalar arasında bu emtialar bakımından herhangi bir illiyet bağının kurulamayacağı anlaşılmıştır.
Taraf Markaları Arasındaki Benzerlik Değerlendirmesi;
GÖRSEL AÇIDAN; Davalı yanın davaya konu olan “nevaya şekil”markası incelendiğinde, 6 harften ve üç heceden, bold mavi renk ve standart harf karakteri ile “nevaya” ibaresi ile bu ibarenin üstünde asimetrik yaylar ve bu yayların ucunda yıldız figüründen oluştuğu görülmektedir. Davacının davaya mesnet gösterdiği markaları ise 5 harf ve üç heceden oluşan biri herhangi bir şekil unsuru içermeden büyük ve mutat harf karakteri ile büyük harflerle “…” bir diğeri ise yuvarlak geometrik yapının içinde mavi zemin üzerinde beyaz renk ve büyük harflerle “…” ibaresinden oluştuğu tespit edilmiştir. Taraf markaların esas unsurlarının “…” ve “…” ibareleri olduğu saptanmıştır. Bu açıklamalar kapsamında davaya konu olan marka ile davaya mesnet olan markalar arasında sadece ikinci ve son hecedeki harflerin farklı olduğu dikkate alındığında bu farklarında markalar arasında görsel benzerliği bertaraf edecek düzeyde olmadığı markalar arasında aynı harflerin mevcut olduğu, bahse konu bu harflerin ise aynı sıra ile dizildiği anlaşılmıştır.
İŞİTSEL AÇIDAN; Markalar arasındaki işitsel benzerlik değerlendirilirken, markaların telaffuzu esas alınır. Davacının davaya mesnet olan markası “… ”, davalının davaya konu olan markası ise “…” olarak telaffuz edilmektedir. Bununla birlikte bu markanın Anadolu ağzı ile … olarak telaffuz edilmesi de yüksek ihtimal dairesindedir. Bilindiği üzere kelime markalarında kelime yazıldığından farklı şekilde okunmadığı sürece (yabancı dillerdeki markalar), görsel ve işitsel benzerlik genellikle aynı anda ortaya çıkar. Bununla birlikte, kısa zaman aralığında gerçekleşen işitsel algıya kıyasla, görsel algının daha kesin ve tekrarlanan algılama imkanı sağladığı dikkate alınmalıdır. Bu nedenle, işaretler arasındaki görsel farklılıklar işitsel farklılıklara kıyasla daha fazla etkiye sahip olacaktır.1Dava konusu marka yabancı dilde olması nedeniyle tüketicilerce farklı şekillerde telaffuz edilebilecek özellikte olup, telaffuzdaki benzerliğin yabancı dil bilen ve bilmeyen tüketicilerce farklılaşması nedeniyle somut olay bakımından işitsel benzerliğin tespitinin kesin olamayacağı, ancak kelimelerin görsel olarak benzer olmasının söz konusu benzerlik değerlendirmesinde daha fazla etkili olması gerektiği düşünülmektedir. Bu anlamda taraf markalar arasında işitsel anlamda benzerlik olduğu anlaşılmıştır.
ANLAMSAL AÇIDAN; Davaya konu olan markanın Türkçe’de ve diğer dillerde bir anlamının olmadığı tespit edilmiştir. Davacının davaya mesnet olarak gösterilen … markası ise Latince kökenli olup anlamı “kar beyazı’dır. (https://tr.wikipedia.org/wiki/Nivea) Dolayısıyla taraf markalar anlamsal olarak da farklı olduğu anlaşılmıştır.
Bu açıklamalar kapsamında taraf markaların görsel olarak kompozisyonlarında kısmen farklılıklar bulunsa da bu farklıkların çok belirgin olmadığı yine davaya konu olan markanın tüketiciler tarafından görülmesi halinde redde mesnet olan markaları çağrıştırma ihtimalini gündeme getirebileceği, ayrıca taraf markaların işitsel olarak aynı olduğu kanaatine varılmıştır. Ek olarak davaya mesnet olan markanın iyi bilinen bir marka olduğu dikkate alındığında var olan farklılıkların karıştırılma ihtimalini bertaraf edecek düzeyde ayırt edicilik kazandırmadığı sonucuna varılmıştır. Öte yandan ilgili tüketici kesiminin her zaman iki markayı yan yana görme ihtimali olmadığı, hafızasında kalan etkiye bağlı olarak markalar arasındaki iltibas değerlendirmesini yapacağı hususu göz önüne alındığında, davalıya ait marka ile davacıya ait markalar arasında ciddi işitsel benzerliğin bulunduğu anlaşılmıştır.
Neticede dava konusu marka ile mesnet markaların bütünsel anlamda yapılan karşılaştırması sonucunda, taraf markaların, birbirlerinin farklı versiyonları, alternatifleri veya bir serinin devamı olarak nitelendirilmesinin mümkün olacağı, dava konusu markanın görsel tasarımındaki farklılıkların mesnet gösterilen markalardan farklılaştırmadığını, tüketicinin bu ibareyi davacının markaları olarak yorumlama yoluna gideceği, genel izlenim yönünden benzer olduğu ve aralarında ilişkilendirme ve karıştırma olasılığının bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu kapsamda taraf markaları arasında benzerlik ve seri marka imajı bulunduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davaya konu olan markanın 05. Sınıfta yer alan “Göz için farmasötik müstahzarlar hariç olmak üzere insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları.” İle 10. Sınıftaki “Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar.” mallarının aynı/aynı tür ve benzer emtialar üzerinde kullanılması halinde, tüketicilerin işbu markalar arasında bağlantı kurması ve bu yolla iltibas oluşması kuvvetle muhtemel olup 6/1 maddesi koşulları oluşmaktadır.
Ancak başvuru kapsamında yer alan 05. SINIF: “Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç): diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler.” malları davaya mesnet gösterilen markanın kapsamında yer almadığından bu mallar bakımından 6/1 maddesi koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın m. 6/4 ve 6/5 Hükmü Çerçevesinde Yapılan Değerlendirme;
Marka itibarına zarar verme anlamında; markanın tanınmışlığından haksız yararlanılması kavramı ile yakın bağlantılı olup bu iki şartın çoğu kez örtüştüğü kabul edilmektedir. Genel ayrım olarak, tanınmış markadan haksız yararlanmanın kullanan açısından ekonomik açıdan bir artışı ifade etmesine rağmen, itibarına zarar vermenin marka sahibinin ekonomik açıdan zarar görmesini ifade ettiği hususu vurgulanmaktadır. Markanın itibarına zarar verilmesi genellikle tanınmış markanın olumsuz imaj yükletilmesi tehlikesiyle karşılaştığı durumlara ilişkin olup bu hususun tanınmış marka sahibi tarafından ispatlanması gerekir. Tanınmış markanın itibarına zarar verilmesinin en olağan görünümü markanın düşük kaliteli mal ve hizmetlerde veya kötü ünü olan bir işletme tarafından kullanılmasıdır. Hedef kitle davalı markasının hizmetlerinden bu yararı sağlayamaz ise, davacının ürün ve hizmetlerinin kalite düşürdüğünü düşünebilir ve kalite algısı zayıflayarak değer yitirebilir. Bundan davacının tanınmış markasının zarar görme olasılığı çok yüksektir.
Ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurma anlamında; tanınmış markanın aynısının veya benzerinin kullanıldığı her durumda söz konusu olacağı sonucuna varılması söz konusu değildir. Ayırt edici karakterin zedelenmesinin, sonraki tarihli marka ile tanınmış marka arasında düşünsel bir bağın mevcut olması ve bu durumun tanınmış markanın reklam değerini tehlikeye düşürmesi halinde söz konusu olabileceği kabul edilmektedir. Bu nedenle markanın muhatap çevresinin tanınmış marka ile itiraz edilen marka arasında bir bağlantı kurması gerekir ki markanın artık sadece tanınmış marka sahibine ve ürünlerine ait olmadığı algısına kapılsın. Ayrıca markaların ilgili olduğu mal ve hizmetler birbirine ne kadar yakınsa ayırt edici karakterin zedelenmesinin de o kadar olası olduğu vurgulanmaktadır. Tanınmış markanın aynısının veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kullanılması halinde markanın ayırt edici karakterinin zarar görmesi olasılığı artmakta, markalar arasındaki benzerlik azaldıkça, bu tehlike de azalmaktadır.
Haksız yarar anlamında; esasen, tanınmış markanın sahip olduğu imajın devri suretiyle gerçekleşebileceği kabul edilmektedir. Bu şekilde imaj devrinden söz edilebilmesi için haksız yarar sağladığı iddia edilen marka ile tanınmış markanın tescil edildiği mal ve hizmetler arasında bir bağlantı kurulması şartı aranmaktadır. Buna karşılık tamamen farklı ve aralarında herhangi bir bağlantı kurulamayan mal ve hizmetlerde tanınmış markanın kullanılmasının haksız yarar sağlanmasına neden olacağı söylenemez. Tanınmış markanın bugüne kadar yaptığı reklam harcamalarından, markayı tanıtma ve farkındalık yaratarak belleklerde yer edinmesini sağlama açısından ve bu farkındalığın yarattığı olumlu kalite ve güven duygusundan davalı haksız yararlanma sağlayabilir. Tüketicinin “…” markasına aşinalığı, davalının “…” markasının tüketiciler zihninde hızlı kabulüne ve yer edinmesine yardımcı olabilir. Pazarlamada “çağrışım” kavramı ile bu konuya açıklık getirmek mümkündür.
Marka çağrışımı; Huzurdaki davada davacının markasını bilen, daha önce gören ortalama bir tüketici için söz konusu ibare bir çağrışım sembolüdür. Dolayısıyla dava dosyası incelendiğinde, davacının itiraz dayanaklarından birisi de markasının tanınmış olduğu yönündedir. Davacı bu markanın tanınmışlığına dair dosyaya yeterli bilgi ve belge sunmamıştır. Ancak davacıya ait esas unsurlu “…” markasının TÜRKPATENT nezdinde tescil edilmiş olması hepsinin fiilen kullanılmakta olması, tüketicilerin büyük bir kesimince bilinen bir marka olması, ek olarak muhtelif tarih ve sayılı mahkeme kararlarınca … markasının tanınmış marka olduğuna hükmedilmesi ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin de bu yöndeki onama kararı; buna ek olarak yapılan değerlendirmede; davacının … asıl unsurlu markasının tanınmış marka olduğu anlaşılmıştır.
Orta düzey bir tüketici, “…” ibaresini öğrendikten ve belleğine kaydettikten sonra, davalının markasındaki farklılıkları ve “…” ibaresine dikkat etmeyecektir. Diğer bir ifadeyle, tüketicinin söz konusu markanın davacı tarafça türetilmiş bir başka marka olduğunu düşünmesi de muhtemeldir. Sonuçta çağrışım nedeniyle davacının markası akla gelecektir. Davalının markasının, davacının markasıyla esaslı unsur itibariyle benzer olması aracılar ve en son kullanıcılar için pazarda ayırt ediciliğini zayıflayabilir, markaya olan ilgi ve dikkati azaltabilir, zaman içerisinde “sıradanlığa” yol açabilir.
Davacının markasının tanınmış marka olduğu tespit edildikten sonra, özellikle davacının tanınmış markasını bilen tüketicilerin, markalarla karşılaştıklarında taraf markalar arasında bağlantı kurabilme ihtimalinin varlığı nedeniyle haksız bir yararın sağlanacağı düşünülebilir. Diğer bir ifade ile dava konusu markanın çekişmeli mallarda kullanılması halinde, davacının markasının tanınmışlığı nedeniyle tüketici zihninde güçlü çağrışımlar uyanacağından, tanınmışlık olgusunun iltibas tehlikesini arttıran bir etken olabileceği, davacı markasının tanınmışlığından haksız yarar sağlanmasının, onun itibar ve ayırt ediciliğinin zedelenmesinin kuvvetle muhtemel olduğu anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında, davacı markasının toplumda ulaştığı yüksek tanınmışlık düzeyinin, SMK m.6/5 kapsamında, gerek aynı/benzer mal ve hizmetler gerekse farkı mal ve hizmet sınıflarında davalı markasının tesciline engel oluşturacağı anlaşılmıştır.
Davacı vekili hem YİDK iptali hem de hükümsüzlük talebi açısından dava dilekçesinde 6769 sayılı kanunun 6/5 maddesine dayanmış ise de davacı taraf markalar dairesi kararına 6769 SK 6/1 , 6/4 ve 6/5 maddeleri gereğince itiraz etmiş ve markalar dairesi kararı ile sadece 6769 SK 6/1 gereğince itirazın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine bu karara itiraz etmediğinden YİDK iptal davası yönünden 6769 SK 6/5 maddesine yeniden dayanması mümkün değildir. Bu yüzden YİDK iptal davası yönünden 6769 SK 6/5 yönünden davacı itirazları değerlendirilmemiş 6769SK 6/1 maddesi gereğince karıştırma ihtimali olan malların çıkartılmasına karar verilmiştir. Hükümsüzlük davası yönünden ise davacının 6769 sayılı kanun 6/5 te ki tanınmışlık itirazları yerinde bulunmuştur.
Neticede dosya incelendiğinde usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından;
*Davaya konu 2017/57154 sayılı “nevaya şekli” ibareli marka başvuru ile itiraza dayanak gösterilen davacının “…” ibareli markaları arasında görsel ve işitsel olarak benzerlik olduğu;
*Davacı markaları 03. ve 05. Sınıflarda tescilli iken, davalı marka başvurusu kapsamında ilan edilen çekişmeli malların 05. ve 10. Sınıflarda olduğu; başvuru kapsamında yer alan 05. Sınıftaki “Göz için farmasötik müstahzarlar hariç olmak üzere insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları.” malların aynı/benzer ve birbirleri ile ilişkili olduğu; davaya konu olan markanın 10. sınıfta yer alan “Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar” malları ile davaya mesnet gösterilen markanın 03. Sınıfta yer alan malları arasında bir ilişkinin söz konusu olduğu; dolayısıyla bu kapsamda 6769 S. SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırma ihtimalinin bulunduğu,
*Davacının davaya mesnet gösterdiği … markalarının toplumda yüksek tanınmışlık düzeyine sahip olduğu; dolayısıyla tanınmış markanın aynısı veya benzerinin aynı ve/veya farklı mal ve hizmetlerde kullanılmasının, SMK m.6/5 kapsamında, tanınmış markanın ayırt edici karakterine zarar verebileceği, itibarının zarar görmesine ve haksız yarar sağlanmasına neden olabileceği ve bu durumun tescil için engel oluşturduğu, ancak yukarıda da belirtildiği gibi davacının tanınmışlık itirazının sadece hükümsüzlük davasında değerlendirilebileceği TÜRKPATENT YİDK tarafından tesis edilen 10.11.2018 tarih ve … sayılı kararın 6769 SK 6/1 maddesi gereğince kısmen iptali gerektiği, hükümsüzlük koşullarının ise 6769 SK 6/1 ve 6/5 maddeleri gereğince davaya konu tüm mallar yönünden oluştuğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
1-TÜRK PATENT YİDK’nın kararının iptali yönünde açılan davanın kısmen kabulü ile
5. Sınıftaki “Göz için farmasötik müstahzarlar hariç olmak üzere insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları.” İle 10. Sınıftaki “Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar.” malları bakımından iptaline,
2-Davaya konu markanın 5. Sınıftaki “Göz için farmasötik müstahzarlar hariç olmak üzere insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler, göz ile ilgili olanlar hariç olmak üzere ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç): diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları.” İle 10. Sınıftaki “Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar.” mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
3-6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 51/4.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip resen Türk Patent’e gönderilmesine,
4-Alınması gereken 80,70.-TL harçtan, peşin alınan 44,40.-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30.-TL maktu ilâm harcının davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00.-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın kısmen reddolunması, davalı kurum ve davalı şahıs kendilerini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 7.375,00.-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davanın kabul red oranının takdiren %50 olarak belirlenmesine,
8-Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 44,40.-TL ilâm harcının tamamının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacının bunun dışında yapmış olduğu aşağıda dökümü yazılı 2.018,30.-TL yargılama giderinin %50’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kurumun yapmış olduğu istinaf harç ve posta giderinden ibaret 173,98.-TL yargılama giderinin %50’sinin davacıdan alınarak davalı kuruma verilmesine,
11-Davalı şahsın yapmış olduğu istinaf harç giderinden ibaret 148,60.-TL yargılama giderinin %50’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı ve davalı kurum taraf vekillerinin yüzlerine karşı, diğer davalı vekilinin yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.24.02.2022
Kâtip Hâkim …
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır
MASRAF DÖKÜMÜ
İlk Masraf : 50,80.-TL
Bilirkişi Ücreti : 1.800,00.-TL
P.P : 167,50.-TL
TOPLAM : 2.018,30.-TL