Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/332 E. 2022/66 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/332 Esas – 2022/66
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA

Esas No : 2021/332
Karar No : 2022/66

Hakim :…
Katip :…

Davacı …

Davalılar :…
Dava : Tasarım İle İlgili YİDK Kararının İptali, Tasarım Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin
Dava Tarihi : 07/07/2017
Karar Tarihi : 24/02/2022
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 25/02/2022
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Tasarım İle İlgili YİDK Kararının İptali, Tasarım Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle, davacı müvekkili şirketin, aralarında … Elektronik San. ve Tic. A.Ş., … Mensucat San. ve Tic. A.Ş., … Pazarlama A.Ş, … Elektrik Üretim A.Ş., gibi şirketlerin de bulunduğu yaklaşık 50 adet Grup Şirketin arasında yer almakta olduğunu, 1980’li yıllarda başlayan faaliyeti ile, bünyesinde barındırdığı dev perde ve ev tekstili üretim ve pazarlama şirketi ve dünyaca ünlü markaları ile ev tekstilinin lider kuruluşları arasında yerini aldığını, davacı müvekkili şirketin, dava dışı 3. kişi durumunda olan … ile 2013 yılında yapmış olduğu lisans sözleşmesi gereği …’in ürettiği … ürünlerini Türkiye ve Ortadoğu ülkelerinde satmaya ve ithal etmeye yetkili kılındığını, söz konusu lisans sözleşmesi ve ülke protokolünün dilekçe ekinde mahkemeye sunulduğunu, davalı tarafa ait tasarımın yenilik ve ayırt edicilik kriterine haiz olmadığını, deliller meyanında sunacakları bilgi ve belgelerden de anlaşılacağı üzere, davalı yana ait 22.04.2016 tescil tarihli ve 2016/03293-1,2,3,4,5,6,7,12,14,16,17,18,19 ve 20 sıra numaralı tasarıma konu ürünlerin genel görünümleri itibariyle birebir aynılarının, işbu tasarımın başvuru tarihinden çok önce kamuya sunulmuş olduğunu, bu nedenlerle davalı tarafa ait tasarımın yenilik ve ayırt edicilik kriterine haiz olmadığını, ÇİN pazarında yer alan farklı firmalara ait ürün görselleri ve yabancı firmalarca satılan ve başvuru sahibi gibi müvekkilince de satılan bu ürünlerin ücret ve alış/satış maliyet hesaplamasını içeren Excel tablolarının, Çin’de ithalat ve ihracat yapan … firmasının ürün kataloğunun dilekçe ekinde sunulduğunu, başvuru kataloğundan da görüleceği üzere, başvuru sahibinin tasarım başvurusu yaptığı ürünlerin hiçbirinin yeni ve ayırt edici olmadığını, benzer ürünlerin müvekkili tarafından da 2013 yılından beri piyasaya sürülmekte ve Linens mağazalarında Luna Bianca markaları ile birlikte halihazırda satıldığını, başvuru sahibinin tasarım tescili almaya çalıştığı bamboo ürünlerin zaten 2013 yılından beri piyasada olduğunu, dava konusu tasarımın Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında KHK’nın Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmelik hükümlerine aykırı olduğunu, itiraz konusu tasarımın üç boyutlu bir tasarım olmasına rağmen, Bültende 554 sayılı KHK ve Uygulama Yönetmeliğinin belirtilen hükümlerine aykırı bir biçimde, yalnızca önden görünümüne yer verildiğini, dava konusu tasarıma ait görsel özelliklerin açık ve net bir şekilde ayırt edilmesini sağlamadığını, dava konusu tasarım yaratıcısının, tasarımı geliştirmek açısından sayısız seçeneği bulunduğunu ve müvekkilinin tasarımlarını hiçbir teknik zorunluluk bulunmadığı halde, aynen kullanmış olduğunun sabit olduğunu, başvuru sahibinin MK 2. maddesi anlamında iyi niyetten tamamen yoksun bir şekilde kötü niyetli olarak ÇİN piyasasından temin ettiği ürünleri, sanki kendi tasarımıymış gibi gösterip, haksız rekabet yaratarak piyasayı domine etmeye çalıştığını, taraflarınca bir takım deliller sunulacak ise de deliller haricinde müvekkil şirketin ulaşamadığı görsel ile desteklenebilen çok sayıda belgenin yer alabileceğinin kuvvetle muhtemel olduğunu, bu bilgi ve belgelere ulaşılabilmesi için gerek TÜRKPATENT gerekse uluslararası Patent Ofislerinin veri tabanları gerekse de ürünün dünya üzerinde daha önce kullanıldığına dair internet web tabanı üzerinden sorgulama yapılmasını talep ettiğini ifade ederek, TÜRKPATENT YİDK’nın … sayılı kararının en genelde hukuka aykırılık nedeniyle ve 554 sayılı KHKnın 38. maddesi delaletiyle 5, 6, 7. ve sair maddelerine istinaden iptaline ve bu meyanda davalı şirket adına 2016/03293/1,2,3,4,5,6,7,12,14,16,17,18,19,20 sıra numara ile işlem gören tasarım başvurusu tescile bağlanmış ise, tasarım sicilinden terkini ile hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı TÜRKPATENT vekili savunmasında özetle; itiraz evraklarının nitelikleri yönetmelikle belirlenmiş olup 2016/03293/1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 12, 14, 16, 17, 18, 19 ve 20 sıra numaralı tasarımlara yapılan itiraz ekinde sunulan bir kısım faturalarda, başvuruya konu tasarımlara genel izlenim itibariyle benzer herhangi bir tasarım örneğinin yer almadığının görüldüğünü, 05.06.2016 tarihli faturanın ise tescil başvuru tarihinden daha sonraya ait olduğu için incelemede dikkate alınmasının söz konusu olmayacağını, itirazın ekinde sunulan çeki listelerinin ve tarihsiz katalogların ise ispatlayıcı nitelikte kabul edilmelerinin mümkün olmadığını, bu nedenle verilmiş olan kurum kararının hukuka uygun olduğunun görüldüğünü, davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kaldı ki dava konusu çoklu tasarım ve davacı itirazına mesnet evraklar arasındaki mevcut farklılıklar göz önüne alındığında, mahkemece yapılacak incelemede, genel izlenim bakımından belirgin biçimde farklılıkların olduğunun net bir biçimde ortaya çıkacağını, tasarımda yaratılan farklılığın yenilik ve ayırt edicilik seviyesi incelenirken bilgilenmiş kullanıcı göz önüne alındığını, bilgilenmiş kullanıcı, sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği ayrıntıları fark eden, dikkatli ve deneyimli bir kullanıcı olduğunu, somut olayda genel izlenim bakımından benzerlik bulunmadığını, bilgilenmiş kullanıcının tasarımlar arasındaki farkı rahatlıkla görebileceğini, bu yönüyle de davacının, davalı tasarım başvurusunun yeni ve ayırt edici olmadığı yönündeki iddialarının yerinde olmadığının görüldüğünü ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili savunmasında özetle; müvekkilinin sektörünün ve ahşap ev gereçleri piyasasının öncü ve tanınmış şirketi olduğunu, başta “bambum” markası adı altında olmak üzere, tasarım ve modellerini kendisinin hazırladığı BAMBU ve başkaca ahşap malzemelerden ürünlerin, yurt içinde ve yurt dışında birçok müşterisine satışını gerçekleştirdiğini, söz konusu ürünlerin 20 ülkeye ihracatını gerçekleştirdiğini, davalının endüstriyel tasarımlar geliştirmek üzere şirket bünyesinde çalışan istihdam etmekte ve ayrıca ünlü tasarımcılardan da hizmet satın aldığını, müvekkilinin 2011 yılından bu yana bambudan yapılmış sağlıklı ev gereçleri sektöründeki tasarımlarına yönelik olarak gerek yazılı ve görsel medyada gerekse ulusal ve uluslararası fuarlarda yoğun tanıtım faaliyetleri yürüttüğünü, bu sayede tüm Türkiyenin bambunun antibakteriyel ve sağlıklı bir hammadde olduğunu öğrendiğini, davacının ise müvekkilin tanıtımını yaptığı faaliyet alanının olgunlaştığını görüp, herhangi bir araştırma ve yüksek tanıtım maliyetine katlanmaksızın en çok satan ürünlere ilişkin tasarımları taklit ettiğini ve bu şekilde kötü niyetli hareket ettiğini, keza huzurda açılan davada aynı şekilde kötü niyetli olarak açılmış bir dava olduğunu, müvekkili şirketin yurt dışında ürettirdiği ürünlere ilişkin olarak tasarımları üretici firmalara kendisinin gönderdiğini ve üretici firmalar da bu tasarımları kendi kataloglarına aldıklarını, davacı şirketin müvekkilini çok yakından takip ettiğini, hangi ürünlerin satışının daha çok olduğunu gözlemlediğini ve müvekkilinin tasarımını verdiği ürünleri, üretici firmaların kataloglarından seçtiğini ve bu ürünlerin ithalatını yaptığını, müvekkiline ait tasarımların yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini taşıdığını, davacının müvekkilinin kötü niyetli olduğuna ilişkin beyanlarının doğru olmadığını, davacının kamu düzenine ilişkin olan yenilik ve ayırt edicilik incelemesinin sunulan deliller haricinde yapılması talebinin hukuki olmadığı kanaatinde olduklarını, zira davacı tarafın davasını ispatla mükellef olduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılan tarafların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını ve bilirkişi raporu alınmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Mahkememizce, 16/10/2019 tarih ve 2017/224E. 2019/409K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davacı ve davalı kurum vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 23/09/2021 tarih, 2020/12E. 2021/1111K. sayılı ilamıyla mahkememiz kararını; “dava, davalı Şirketin tasarım başvurusuna yapılan itirazın kısmen reddine ilişkin YİDK kararının iptali ile 2016/03293/1,2,3,4,5,6,7,12,14,16,17,18,19,20 sayılı tasarımların hükümsüzlüğüne ilişkindir. İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararında ise yalnızca 2016/03293/3,6,7,12,16,19 nolu tasarımlar yönünden açıklamalara yer verilmiş, bunun dışında kalan ve dava konusu olan 2016/03293/1,2,4,5,14,17,18,20 nolu tasarımlar yönünden ise gerekçeli kararda hiçbir değerlendirme yapılmamış, buna karşın da hüküm kısmında 14 ve 17 nolu tasarımlar yönünden de YİDK kararının iptali ile tasarım hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.” şeklindeki gerekçe ile kaldırılmasına karar vermiştir.
Mahkememizce Bölge Adliye Mahkemesi kararı doğrultusunda dosya yeniden esasa kaydedilmiştir.
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, davacı itirazları karşısında davalının 2016/03293-1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 12, 14, 16, 17, 18, 19, 20 sayılı tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına sahip olup olmadığı, YİDK kararının yerinde olup olmadığı, hükümsüzlük ve terkin şartlarının oluşup oluşmadığı, kötü niyet iddialarının yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Celp olunan tescil dosyaları kapsamından davalının 2016/03293 sayılı; tasarım başvuru sahibi olduğu beyan, tevsik ve müşahede olunmaktadır.
554 sayılı KHK’nın 3/a bendine göre; tasarım, bir ürünün tümü veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyuları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütündür.
Madde 5-Yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımlar belge verilerek korunur. Bileşik bir ürünün bir parçası ile ilgili tasarımın kendi yeni ise ve ayırt edici bir niteliğe sahipse ayrıca korumadan yararlanır.
Madde 6- Bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir.
Kamuya sunma, sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Üçüncü şahıslara yapılan ve açıkça veya zımnen gizlilik niteliği taşıdığı anlaşılan açıklamalar kamuya sunmanın kapsamı dışındadır.
Madde 7- Bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olması, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile ikinci fıkrada belirtilen herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık olması anlamındadır. Herhangi bir tasarımın ayırt edici nitelik açısından kıyaslandığı diğer bir tasarımın;
a) Başvuru veya rüçhan tarihinde Türkiye’de veya dünyada herhangi bir yerde piyasaya sunulmuş olması; veya
b) Enstitü tarafından tescilli bir tasarım olarak yayınlanmış ve ayırt edici nitelik açısından değerlendirilen tasarımın başvuru veya rüçhan tarihinde henüz koruma süresini doldurmamış olması, gerekir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.
554 sayılı KHK’nın 10/1 ve 2. fıkraları ile; tasarımın teknik fonksiyonunu gerçekleştirebilmesi için, tasarımcıya hiçbir seçenek özgürlüğü bırakmayan ve zorunlu olarak kullanılması gereken unsurlar ve tasarımın uygulandığı ürünü başka bir ürüne mekanik olarak bağlayabilmek, monte edebilmek için ancak zorunlu biçim ve boyutta üretilebilen tasarımlar tasarım koruması kapsamı dışında bırakılmıştır.
Tasarımlara ait tarifnamelerde belirtilen; ürünün işleyişine ve kullanım amacına ilişkin özellikler, kural olarak tasarım koruması kapsamı dışındadır. Tasarım koruması, ürünün dış görünümünü korumaktadır. Görsel anlatımda görülen tasarım, görüldüğü şekli ile ve bir bütün olarak korunur. Çünkü tasarım, bileşen parçaların bir araya gelmesi ile ortaya çıkan genel görünümdür.
Ayırt ediciliğe ilişkin olarak değinilmesi gereken bir diğer husus, “Bilgilenmiş kullanıcı” kavramıdır. 554 sayılı KHK’nın 7/1 hükmü uyarınca, herhangi bir tasarımın ayırt edici nitelik açısından kıyaslandığı diğer bir tasarımın, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimin belirgin bir farklılık arz etmesi gerekmektedir.
Bilgilenmiş kullanıcı; tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı olarak tanımlanmaktadır. Öğretide, bilgilenmiş kullanıcının bir uzmanı ifade etmediği; ortalama bir tüketiciden daha üst düzeydeki bir kullanıcı olarak anlaşılması gerektiği ifade edilmektedir.
Aynı maddede, ayırt edici nitelik bakımından birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verileceği ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğunun göz önüne alınacağı da hükme bağlanmıştır.
“Seçenek özgürlüğü” kavramı ile ilgili olarak, koruma dışı hallerin değerlendirildiği 10. maddede; “teknik fonksiyonunun gerçekleştirilmesinde, tasarımcıya, tasarıma ilişkin özellik ve unsurlarda hiçbir seçenek özgürlüğü bırakmayan tasarımlar koruma kapsamı dışındadır” ifadesi yer almaktadır. Aynı maddeye göre, “tasarlanan veya tasarımın uygulandığı ürünü, başka bir ürüne mekanik olarak monte edebilmek veya bağlayabilmek için ancak zorunlu biçim ve boyutlarda üretilebilen tasarımlar koruma kapsamı dışında” kalmaktadır.
Toplanan delillere, 2.04.2018 tarihli ve 4.1.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre;
Davalı tarafından sunulan Basın Yansımaları belgelerinde bazı benzer tasarımların görsellerine rastlandığı, bu görseller 14 ile 17 nolu tasarımların aynılarının, önceki tarihli olduğu gösterilen bu belgelerde yer aldığı, ilgili görselin 14 nolu tasarımın yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlamadığı; 17 nolu tasarımın da yine yenilik ve ayırt edici nitelik koşulunu sağlamadığı kanaatine varılmıştır .
Davacı vekilinin mutlak yenilik araştırması kapsamında araştırma talebi ve itirazları neticesinde verilen 23.01.2019 tarihli dilekçesine istinaden dosya ek rapor için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş verilen 22.08.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda;
Hükümsüzlüğe mesnet tasarımda, tepsinin yan kenarlarını oluşturan elemanların uzun kenarlarda içbükey, kısa kenarlarda ise düz bitişli olduğu, davaya konu tasarımda ise uzun kenarlar düz, kısa kenarlar dış bükey olduğu; bu farkın, dava konusu tasarımların yer aldığı sektör için önemli bir farklılık olduğu, ayrıca, tepsi tasarımlarında derinliklerin de farklı olduğu, bu nedenle, dava konusu 2016/03293-7 nolu tasarımın, 5 Eylül 2014 tarihli Star Gazetesi’nde yer alan görsel karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşulunu sağladığı;
01.09.2012 tarihli … yayın adlı derginin 332. sayfasında üst sağ tarafta yer alan bambum tepsi görseli ile dava konusu tasarımın 16 numarasında yer alan tepsi başlıklı tasarımın ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu;
01.09.2012 tarihli … adlı derginin 332. sayfasına yönelik olarak dosya kapsamında sunulan sayfa bir çıktı şeklinde olduğu; yani, üzerindeki tarih bilgilerinin sayfaya yazılmış olan tarih bilgileri olduğu, her iki tasarımın da dikdörtgen ana gövdeye sahip olduğu ve düz kenarlardan oluştuğu, tutma açıklıkları da benzer formda olduğu; ancak, dava konusu tasarımın kenarları, görselde yer alan ürünün kenarlarından daha yüksek olduğu; dolayısıyla tepsiden çok kutu tipolojisine yakın bir görünüm sergilediği, öte yandan, görseldeki üründe köşe birleştirmeler bindirmeli ve radyuslu yani belli bir yarıçapta yuvarlatılmış göründüğü; dava konusu tasarımda ise köşeler gönyeburun birleştirme olduğu, yani hiçbir levhanın yan yüzeyi görünmediği ve köşeler keskin yani 90 derece olduğu; dolayısyla davaya konu … nolu tasarımın, 01.09.2012 tarihli … adlı derginin 332. Sayfasındaki görsel karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı;
Davalı şirkete ait www.bambumstore.com internet sitesi ve davalı şirkete ait ürünlerin satışının yapıldığı www.ekoorganik.com internet sitesi wayback machine internet kayıtlarında 16 Mart 2015 tarihli www.bambumstore.com internet sitesi kayıtlarında en alt sol köşede bulunan ginger tuzluk biberlik görseli ile dava konusu tasarımın 12 numarasında yer alan tuzluk biberlik başlıklı tasarımın ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu;
Sunulan görsel ile davaya konu 2016/03293-12 nolu tasarım birebir benzerlik içerisinde olduğu; dolayısıyla dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlamadığı;
1 Ocak 2015 tarihli www.ekoorganik.com internet sitesi kayıtlarında bambum doğal tepsi pomodore görseli ile dava konusu tasarımın 6 numarasında yer alan tepsi başlıklı tasarımın ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu;
Tasarımlar arasındaki farkın yalnızca tepsi genişlikleri olduğu ve görselden anlaşıldığı kadarıyla mesnet üründe tutma yerini oluşturan çıkıntının köşelerinin radyussuz olduğu; tasarımlarda yer alan diğer unsurların benzerlik teşkil ettiği; dolayısıyla davaya konu 2016/03293-6 nolu tasarımın yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlamadığı;
Escudella adlı ürün ile 7 nolu tasarımın karşılaştırılmasında ise, mesnet tasarımda kenarların daha düşük ve zemine daha dik olduğu; 7 nolu tasarımda ise kenarların daha yüksek ve açlılı; tepsinin ise dolayısıyla daha derin olduğu; bu farklılık, tasarımların yer aldığı sektör açısından önemli olduğu ve bilgilenmiş kullanıcı nezdinde de farklı bir genel izlenim yaratacağı; bu nedenle, davaya konu 2016/03293-7 nolu tasarımın, Escudella adlı ürün karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşulunu sağladığı;
29 Nisan 2014 tarihli www.ekoorganik.com internet sitesi kayıtlarında bambum doğal bambu tepsi lumpia görseli ile dava konusu tasarımın 16 numarasında yer alan tepsi başlıklı tasarımın ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu;
29 Nisan 2014 tarihli www.ekoorganik.com internet sitesi kayıtlarında bambum doğal bambu tepsi lumpia ile davaya konu … nolu tasarım karşılaştırıldığında, lumia adlı tepsi görselinde kenarların daha düşük olduğu, köşenin radyusla pahlandırılmış olduğu ve cumbanın yine göründüğü; ancak, dava konusu tasarımın kenarları, görselde yer alan ürünün kenarlarından daha yüksek olduğu; dolayısıyla tepsiden çok kutu tipolojisine yakın bir görünüm sergilediği; dolayısıyla dava konusu … nolu tasarımın, lumpia adlı ürün görseli karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı;
15 Mart 2015 tarihli www.ekoorganik.com internet sitesi kayıtlarında bambum doğal bambu çay tabağı … görseli ile dava konusu tasarımın 19 numarasında yer alan çerezlik başlıklı tasarımın ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu;
15 Mart 2015 tarihli www.ekoorganik.com internet sitesi kayıtlarında bambum doğal bambu çay tabağı … görseli ile dava konusu tasarım arasında yapılan karşılaştırmada, tasarımların her ikisinin de temel tabak tipolojisinde olduğu; bilirkişi heyetince … adlı ürününe ilişkin görsel, değerlendirme yapmaya elverişli bulunmadığı, bu nedenle, aynı görsele internet üzerinden ulaşılmaya çalışıldığı; … adlı üründe bardaklık girintisi bulunmadığı; bu farkın, tasarımlar arasındaki neredeyse tek fark olduğu; ancak küçük ayrıntıda bir farklılık olmadığı ve bilgilenmiş kullanıcı gözünde de farklı bir genel izlenim yaratmaya yetecek bir farklılık olarak görüldüğü; bu nedenle, davaya konu tasarımın … adlı ürün karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı;
Davalı şirket adına 29.09.2015 yılından muteber olmak üzere 2015/06583 numara ile tescilli tasarımın 1 numarasında tescilli olan kalp şeklindeki bambu tepsi modeli ile dava konusu tasarımın 3 numarasında yer alan tepsi tasarımının birebir aynı olduğunu ve aynı konuda yapılmış tescilli bir tasarımın ikinci olarak yapılan tasarımın yeniliğini öldüreceğinin izahtan vareste olduğu;
2015/06583-1, 2016/03293-3 tasarımların neredeyse birebir derecede benzerlik içinde olduğu; tek farkın, kalbin alt kısmındaki ucun köşe keskinliği olduğu ve dolayısıyla 2016/03293-3 sayılı tasarımın, yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlamadığı anlaşılmıştır.
Davaya konu 2016/3293 2,4,5,18,20 no lu tasarımlar yönünden davacının sunmuş olduğu delillerin tarih bilgisi içermemeleri nedeni ile yenilik ve ayırt edicilik koşulunu sağladıkları, bu deliller dışında davacı tarafından başka bir delil sunulmadığı gibi, mutlak yenilik araştırmasında bilirkişilerce de herhangi bir bulguya rastlanmadığı;
Davacı yan, her ne kadar davalının tasarım tescilinin kötü niyetli olduğunu iddia etmişse de; kötü niyet iddiasına ilişkin olarak dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmadığı, bu nedenle kötü niyet iddialarının ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Neticede dosya incelendiğinde usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından;
Davaya konu 2016/03293-14 ve 17 nolu tasarımların, yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlamadıkları; 2016/03293-7 nolu tasarımın, 5 Eylül 2014 tarihli Star Gazetesi’nde yer alan görsel karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşulunu sağladığı; 01.09.2012 tarihli … adlı derginin 332. sayfasına yönelik olarak dosya kapsamında sunulan sayfa çıktısı değerlendirildiğinde … nolu tasarımın, 01.09.2012 tarihli … adlı derginin 332. sayfasındaki görsel karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlayacağı; 2016/03293-12 nolu tasarımın, 16 Mart 2015 tarihli www.bambumstore.com internet sitesi kayıtlarında yer alan görsel karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlamadığı; Davaya konu 2016/03293-6 nolu tasarımın, pomodore adlı görsel karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlamadığı; Davaya konu 2016/03293-7 nolu tasarımın, escudella adlı ürün karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşulunu sağladığı; … nolu tasarımın, lumpia adlı ürün görseli karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı; Davaya konu 2016/03293-19 tasarımın … adlı ürün karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı; 2016/03293-3 sayılı tasarımın, 2015/06583-1 nolu tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlamadığı ,davaya konu 2016/3293 2,4,5,18,20 no lu tasarımlar yönünden davacının sunmuş olduğu delillerin tarih bilgisi içermemeleri nedeni ile yenilik ve ayırt edicilik koşulunu sağladıkları , bu deliller dışında davacı tarafından başka bir delil sunulmadığı gibi, mutlak yenilik araştırmasında bilirkişilerce de herhangi bir bulguya da rastlanmadığı, kötü niyet iddialarının ispatlanamadığı, Türk Patent Kurumunun davacının sunduğu delillerle bağlı olmadığı, mutlak yenilik incelemesini kendisinin de yapabileceği, dolayısıyla YİDK kararının ve hükümsüzlük koşullarının kısmen aynı anda oluştuğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Davanın Kısmen Kabulüne,
TÜRKPATENT YİDK’nın … sayılı kararının … nolu tasarımlar bakımından davacının itirazının reddi yönünden iptaline,
Yukarıda belirtilen tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 51/4.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip resen TÜRKPATENT’e gönderilmesine,
Alınması gereken 80,70.-TL harçtan, peşin alınan 31,40.-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 49,30.-TL maktu ilâm harcının davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirmesi sebebiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00.-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davanın kısmen reddolunması ve davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirmeleri sebebiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 7.375,00.-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davanın kabul ret oranının takdiren %50 olarak kabulüne,
Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 31,40.-TL ilâm harcının tamamının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,   
Davacının bunun dışında yapmış olduğu aşağıda dökümü yazılı 4.868,08‬.-TL
yargılama giderinin %50’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,   
Davalı şirketin yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı kurumun yapmış olduğu istinaf harç ve posta giderinden ibaret toplam 158,40.-TL yargılama giderinin %50’sinin davacıdan alınarak davalı kuruma verilmesine,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı ve davalı kurum vekillerinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.24.02.2022

Kâtip Hâkim …
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır

MASRAF DÖKÜMÜ İlk Masraf : 36,00.-TL
Bilirkişi Ücreti : 4.350,00.-TL
İstinaf Harç : 121,30.-TL
G.A : 360,78.-TL
TOPLAM : 4.868,08‬.-TL