Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/316 E. 2022/61 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/316
KARAR NO : 2022/61

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
DAVALI :…
DAVA : Marka YİDK Kararının İptali ve Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 24/06/2011
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2022
Davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka YİDK Kararının İptali ve Hükümsüzlüğü istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili 27.05.2011 ve müteakip tarihli dilekçeleriyle özetle, 1 nolu müvekkilinin …+ŞEKİL ibare ve biçimli 32.sınıftaki ürünleri içeren 26.12.1990/123861; … SPORT ibareli 32.sınıftaki ürünleri içeren 24.04.2002/9443; … ibareli 5 ve 30.sınıftaki ürünleri içeren 25.08.2004/27116; … …+ŞEKİL TÜRK MALI ibare ve biçimli 32.sınıftaki ürünleri içeren 08.06.1990/119146; … … SPORT ibareli 32.sınıftaki ürünleri içeren 24.04.2002/9455; … … … ibareli 32.sınıftaki ürünleri içeren 08.06.1992/136211 ve …+ŞEKİL T.M. ibare ve biçimli 32.sınıftaki ürünleri içeren 26.12.1992/123867 sayılı markaların; 2 nolu müvekkilinin de …+ŞEKİL ibare ve biçimli 32.sınıf ürünleri içeren 26.12.1990/28646; …+ŞEKİL ibare ve biçimli 32.sınıf ürünleri içeren 26.12.1990/28646; …+ŞEKİL ibare ve biçimli 32.sınıf ürünleri içeren 25.04.2002/9576; … ELMA-… ibare ve biçimli 32.sınıf ürünleri içeren13.08.2007/43218; … EXTRA ibare ve biçimli 32.sınıf ürünleri içeren 16.04.2009/19126; … …-… ibare ve biçimli 32.sınıf ürünleri içeren 13.08.2007/43216; … … ibare ve biçimli 32.sınıf ürünleri içeren 13.08.2007/43217; … …-… ibare ve biçimli 32.sınıf ürünleri içeren 13.08.2007/43215; … SPORT ibare ve biçimli 32.sınıf ürünleri içeren 24.04.2002/9445; … … ibare ve biçimli 32.sınıf ürünleri içeren 13.08.2007/43214; … PLUS ibare ve biçimli 32.sınıf ürünleri içeren 04.09.2009/47321; … … PREMIUM+ŞEKİL ibare ve biçimli 32.sınıf ürünleri içeren 26.08.2009/43217; … …+ŞEKİL TÜRK MALI ibare ve biçimli 32.sınıf ürünleri içeren 08.06.1990/28632; … …+ŞEKİL ibare ve biçimli 32.sınıf ürünleri içeren 25.04.2002/9575; … … SPORT ibare ve biçimli 32.sınıf ürünleri içeren 24.04.2002/9444 ve … … … ibare ve biçimli 32.sınıftaki ürünleri içeren 08.06.1992/11973 sayılı tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 22.04.2009 tarihinde kelime, okunuş, anlam ve umumî intiba olarak müvekkillerinin tanınmışlık vasfı taşıyan markalarına iltibas ve tecavüz ile haksız rekabet oluşturacak, ayrıca onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterine zarar verecek nitelikte 32. sınıftaki biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar; maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler; sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar mallarını içeren “… …” ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2009/20437 kod numarası verilen kötüniyetli başvurunun Resmî Marka Bülteni’nde ilânı üzerine her iki müvekkilinin ayrı ayrı tescilli markalarına tecavüz ve haksız rekabet ile tanınmışlık ve kötüniyet vakıalarına dayalı olarak başvurunun reddi arzusunu içeren itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihaî olarak da YİDK tarafından …sayılı kararla reddedildiğini ifade ederek, hukuka aykırı kurum kararının iptaline ve davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE ve şirket vekilleri cevaplarında özetle; tescilli markalarla başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının tespitinde işaret ve markanın bütünsel olarak analiz edilmeleri gerektiğini, görsel, işitsel ve anlamsal olarak başvuru konusu “… …” ibare ve biçimli işaretin davacı markaları ile ortalama alıcıları iltibasa düşürebilecek derecede benzer bulunmadığını, zira markalar ve başvuruda ortak olduğu ifade edilen … ifadesinin meyveli, meyve tadında ve meyve konusunda anlamlarına geldiğini, anlamı itibariyle 32.sınıf ürünler bakımından ayırt ediciliğinin düşük seviyede olduğunu, hatta bulunmadığını, … ibaresinin davalı şirketin tanınmış … markası ile başvuruda yer aldığını, başvurunun davalının tanınmış 2002 yılından buyana tescilli olan ticaret unvanından oluştuğunu, seri marka veya bağlantı kurma gibi bir algılama oluşturmasının olanaksız olduğunu, özellikle başvuru kapsamındaki mal ve hizmetler ile yararlanıcılarının vasfı nazara alındığından iltibas doğmasının olanaksız olduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Tarafların tüm delilleri toplanmış, marka tescil ve başvuru dosyaları getirtilmiş, sunulan mahkeme kararları tetkik edilmiştir.
Mahkememizce başvuru konusu işaret ile davacıların markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı; zira … ibaresinin anlamı itibariyle bu bağlantılandırmayı tesis etmeye elverişli olmadığı, başvuruda işletmesel kökene hitap eden davalının … ibareli markasının bulunmasının böyle bir ihtimalin varlığını ortadan kaldırdığı, gerek bütünsel ve gerekse içerisinde bulunan unsurlar itibariyle başvuru konusu işaretin, davacıların markalarını sunan işletmeyle idarî ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme tarafından piyasaya sunulduğu biçimde bir algılama oluşturmasının mümkün olmadığı;
tescilsiz de olsa bir tasarımın kendisinin aynısı veya kendisinden belirgin biçimde farklı bulunmayan sınaî haklara mevzu ürünlerin tescilini engelleyebileceği, başvuru konusu “… …” ibare ve biçiminden müteşekkil işaretin bir tasarım içermediği, bu nedenle davacının markalarındaki şekillere yanaştığından da sözedilemeyeceği, kanısına varılmış, yargılama konusu tetkikatın tescil belgelerinde bulunan işaretin orijinal hâline göre gerçekleştirilmesinin gerekmesi ve tescilden sonra fiili kullanıma konu edilecek işaret ve ambalaj kompozisyonlarını içermemesi karşısında, her iki davacı itirazlarının reddine dair kurum kararının hukuka uygun olduğu düşüncesiyle açılan davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir. Gerekçesiyle davanın her iki davacı yönünden ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay ….Hukuk Dairesi 15.04.2013 gün ve E.2012/7046, K.2013/7231 sayılı kararıyla, “- Davacı adına tescilli ve 32. sınıf emtiayı kapsayan markaların asli unsuru “…” kelimesinden oluşmaktadır. Dava konusu başvuru ise, “… …” ibaresi olup bu ibare içerisindeki “…” kelimesinin tertip tarzı itibariyle markanın yardımcı unsuru şeklinde olmayıp asli unsuru olarak yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda taraf markalarında yer alan “…” ve “…” ibarelerinin 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında iltibas tehlikesine yol açacağının kabulü gerekir. Nitekim, Dairemizin benzer uyuşmazlıklara yönelik 08.10.2012 tarih 2011/7876 E. 2012/15457 sayılı ve yine 10.01.2013 tarih 2012/15748 E. 2013/367 sayılı kararları da bu yöndedir. Bu nedenle, davanın kabulü gerekirken aksi gerekçelerle yazılı şekilde davanın reddi doğru görülmemiş, kararın davacılar yararına bozulması gerekmiştir.” Gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Bozma Kararına direnilmiştir.
Direnme kararı sonrası davacı vekili temyiz talebinde bulunmuş ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 31.05.2017 tarih ve 2017/11-73 esas, 2017/1048 karar sayılı ilamıyla “Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık: “…” ibaresi ile yapılan marka başvurusu bakımından, “…” ibaresinin markanın yardımcı unsuru mu, asli unsuru mu olacağı ve burada varılacak sonuca göre karşı yan markasını oluşturan “…” ibaresi ile iltibas tehlikesi oluşturup oluşturmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda davalının … ibarelerinden oluşan markasında her iki sözcüğün de yazı tipi, büyüklük ve görünüm bakımından markanın asli unsuru niteliğinde olduğu, gerek davalı yanca tescili talep edilen ibarenin gerek davacıların tescilli markalarının 32 inci sınıftaki emtiaları kapsadığı dikkate alındığında markaları oluşturan işaretlerin benzer oldukları ve markaların halk tarafından karıştırılma ihtimali bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece “fruity” ibaresinin markanın asli unsuru olmadığı ve bu haliyle davacı markası bakımından iltibas oluşturmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de yukarıda açıklanan nedenlerle direnme yerinde görülmemiştir.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında fruity ibaresinin meyve, meyveli gibi anlamlarda ve bir çok alanda kullanıldığı, davacıların tekeline bırakılamayacağı; davalının “…” markasının zaten tescilli olduğu ve tanındığı, “fruity” ibaresinin sırf yazı karakterlerinin aynı olması nedeniyle davalının tescil talep ettiği marka bakımından asli unsur sayılamayacağı ve markaların bir arada değerlendirilmesinde tüketiciler nezdinde iltibas yaratmayacağı ve hükmün onanması gerektiği ileri sürülmüş ise de bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
Sonuç itibariyle, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.” biçimindeki gerekçe ile mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiş, daha sonra davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilerek dosya mahkememiz esasına yeniden kayıt edilmiştir.
Neticede usul ve yasaya uygun Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 31.05.2017 tarih ve 2017/11-73 esas, 2017/1048 karar sayılı kararı , Yargıtay ….Hukuk Dairesi 15.04.2013 gün ve E.2012/7046, K.2013/7231 sayılı kararıyla ve tam dosya kapsamından davacı adına tescilli ve 32. sınıf emtiayı kapsayan markaların asli unsuru “…” kelimesinden oluştuğu , dava konusu başvuru ise, “… …” ibaresi olup bu ibare içerisindeki “…” kelimesinin tertip tarzı itibariyle markanın yardımcı unsuru şeklinde olmayıp asli unsuru olarak yer aldığı , bu durumda taraf markalarında yer alan “…” ve “…” ibarelerinin 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında iltibas tehlikesine yol açacağı kanaatine varıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş,
Her iki davacının farklı tüzel kişiliklere sahip olması, her birinin birbirinden bağımsız biçimde ayrı marka tescillerinin bulunması, davalı marka tescil başvurusunun yayımlanmasından sonra ayrı ayrı başvuruya itiraz etmeleri ve itirazlarının reddi üzerine de ayrı ayrı dava açma olanakları bulunduğu hâlde, itiraz edilen işareti içeren başvurunun aynı olması sebebiyle birlikte dava açmalarının, dosyada her iki davacı bakımından iki ayrı dava bulunması gerçeğini ortadan kaldırmayacağı anlaşıldığından, kararda her iki davacı hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmiştir ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
I – … … İÇECEK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. yönünden davanın kabulüne,
TÜRKPATENT YİDK’nın 30.03.2021 tarih …sayılı kararının tescile konu tüm mal ve hizmetler yönünden iptaline,
Davaya konu 2019/20437 sayılı markanın tescile konu tüm mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Davacı kendisini vekille temsil ettirmesi sebebiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00.-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
II – Davacı … MADEN SULARI TÜRK A.Ş. yönünden davanın kabulüne,
TÜRKPATENT YİDK’nın 30.03.2021 tarih …sayılı kararının tescile konu tüm mal ve hizmetler yönünden iptaline,
Davaya konu … sayılı markanın tescile konu tüm mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Davacı kendisini vekille temsil ettirmesi sebebiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00.-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
III-6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 51/4.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip resen Türk Patent’e gönderilmesine,
IV-Alınması gereken 80,70.-TL harçtan, peşin alınan 18,40.-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 62,30.-TL maktu ilâm harcının davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
V -Her iki davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü yazılı 755,40.-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
VI-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacılara iadesine (HMK m.333),
VII-Dair, davacılar ve davalı kurum vekillerinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.24.02.2022

Katip
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.

MASRAF DÖKÜMÜ
İlk Masraf : 42,60.-TL
Harçlar ve Üst Mahkeme
Giderleri : 201,80.-TL
P.P : 511,00.-TL
TOPLAM : 755,40.-TL