Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/264 Esas – 2022/161
T.C.
ANKARA
2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/264
KARAR NO : 2022/161
HAKİM….
KATİP : ….
DAVACI ….
VEKİLİ : Av….
DAVALI : 1-….
VEKİLİ : Av….
…
DAVALI : 2- ..
VEKİLİ : Av…..
DAVA : Endüstriyel Tasarım YİDK Kararının İptali ve Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 29/09/2021
KARAR TARİHİ : 28/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2022
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan … Kararının İptali ve Hükümsüzlüğü istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle, müvekkilinin….şirketler grubunun bir iştiraki olduğunu, şirketin dünyaca tanındığını ve dünya çapında 4. büyük çikolata ve şekerleme üreticisi olduğunu, …markası altında ürünlerini satışa sunduğunu ve bu markanın ….nezdinde tescilli şekil markalarının bulunduğunu, müvekkilinin …markası altında yaratmış olduğu ambalaj kompozisyonunu yıllardır kullandığını ve öncelikli hak mevcudiyetinin tartışmasız olduğunu, müvekkilinin davalı şirket tarafından yapılan … sayılı çoklu ambalaj tasarımı başvurusundan haberdar olduğunu, firmaya başvuru sahibine ihtarname gönderildiğini, davalı şirketin cevabı ihtarnamede ambalaj tasarımlarını değiştireceğini bildirdiğini, ancak davalı şirketin tasarım başvurusunu iptal etmediğini, müvekkilinin 2020/01120 sayılı çoklu tasarım başvurusuna itiraz ettiğini, …. sayılı kararı ile itirazın kabul edildiğini, davalı şirket tarafından … sayılı tasarım başvurusunda bulunulduğunu, bu başvuruya da itirazda bulunulduğunu ancak… sayılı kararı ile itirazın reddedildiğini, davaya konu 2020/04104 1 ve 2 sıra nolu tasarımların, tasarımların tescili için şart olan yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını taşımadığını, davaya konu edilen çoklu tasarımın, davalı şirketin açık kötü niyeti sebebi ile iptal edilmesi gerektiğini beyan ederek … karar sayılı kararının iptali ve….1 ve 2 sıra nolu tasarımların hükümsüzlüğünü talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı …. vekili cevap dilekçesine özetle; davacının davalı şirket tarafından 17.06.20200 başvuru tarihli 2020/04104/1,2 sıra numaralı ambalaj tasarımı tasarımlarını konu alan çoklu tasarım tesciline ….” markaları ve fiilen üretilen …markaları mesnet göstererek itiraz ettiğini, kurul tarafından davalı başvurusu ve itiraza mesnet davacı marka ve ürünlerinin bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenim itibari ile farklı olduğu kanaati uyarınca itirazın reddedildiğini,… kararında yer alan kanaatin hukuka uygun olduğunu ve davacı tarafın iddialarının herhangi somut bir veriye dayanmadığını ifade ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin tasarımlarının yeni ve ayırt edici olduğunu, davacının davaya dayanak markalarını … sınırları için kullandığını ispat etmediğini, somut davanın konusunun davacının şirket unvanına yönelik tecavüz/ haksız rekabet davası olmadığını ve davacının şirketlerinin tanınmış olduğuna dair iddiasının ispat edilmediğini, davacı tarafından sunulan yargı kararlarının dava ile alakasız olduğunu, kötü niyet iddiasını kabul etmediklerini ifade ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılan tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka, tasarım tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, bilirkişi raporu alınmış, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, davacı iddiaları karşısında …. kararının yerinde olup olmadığı, davalı tasarımının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
DEĞERLENDİRMELER;
Tasarım, Yenilik ve Ayırt Edicilik
Bilindiği gibi tasarım hukuku 6769 sayılı Kanun ile düzenlenmiştir. İlgili Kanun çerçevesinde “Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür” şeklinde tanımlanmaktadır. Maddede bahsi geçen görünüm sadece gözle görülüp fark edilen görünüm olmayıp, insanın beş duyusu ile algılayıp farkına varabileceği ve maddede “her türlü bütün” olarak tanımlanan görsellerdir. Söz konusu davada olduğu gibi desene ait görünümün bıraktığı genel intibanın tamamı maddedeki “görünüm” ifadesi içinde değerlendirilmelidir.
Yine aynı Kanunun 56(1) maddesi gereğince, bir tasarımın tescil edilebilmesi için “yenilik” ve “ayırt edici nitelik” kriterlerini taşıması gerekmektedir. “Yenilik” kriteri madde 56(4)’de “Bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir” şeklinde tanımlanmıştır.
“Ayırt edicilik kriteri” ise madde 56(5)’de “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; başvuru veya rüçhan tarihinden önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.”
Ayırt ediciliğe ilişkin olarak değinilmesi gereken bir diğer husus, “bilgilenmiş kullanıcı” kavramıdır. Bilgilenmiş kullanıcı; tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı olarak tanımlanmaktadır. Bilgilenmiş kullanıcı olarak tespit edilen kişilerin kesinlikle birer uzman olmadıkları, aksine daha önce ilgili tasarımla karşılaşmış olağan bir kullanıcı olması gerekmektedir. Gerçekten de bilgilenmiş kullanıcı, söz konusu ürünün doğası, görünümü ve teknik olarak sahip olduğu zorunlu özellikleri hakkında bilgi sahibi olan ve başka bir deyişle ürün hakkında uzman kadar olmasa da temel düzeyde bilgi sahibi olan kişidir. Bu bağlamda bilgilenmiş kullanıcının her somut olay için ayrı ayrı tespit edilmesi gerekir. Bilgilenmiş kullanıcılar birer uzman olmayacakları için tasarımın detaylarındaki küçük farklılıklara dikkat etmeyecek ancak alım tercihlerini etkileyecek hususlarda yapılan değişiklikleri fark edebilecek kişilerdir.
Bir tasarımın yeni kabul edilebilmesi için, onu daha önceki tasarımlara nazaran özgün kılacak bazı farklılıkları haiz olması gerekmektedir. Tasarımlardaki benzerlik veya farklılık belirlenirken, küçük ayrıntılardaki farklılıklardan daha fazla bir farklılık aranır. Türk Hukukunda “nitelikli yenilik” kriteri benimsenmiş olup, bu da, tasarımcının tasarımın esasını (temelini) kendisi oluşturmasını gerektirmekte; bu bağlamda, koruma görecek tasarımın o alanda bir zenginleşme sağlaması zorunlu bulunmaktadır.
Yine aynı Kanunun 56(6) maddesinde “Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” şeklinde tanımlanmıştır. “Seçenek özgürlüğü” ibaresiyle kastedilen, tasarımcıya tasarımına ayırt edicilik vermesi için bir serbest hareket alanının bulunmasıdır. Bunun değerlendirilmesi nesnel olup, kişiden kişiye değişmez. Bir tasarım ne kadar seçenek özgürlüğü tanıyorsa, o kadar hukuki korumayı hak eder. Bir başka ifadeyle seçenek özgürlüğü, tasarımın uygulandığı ürünün işlevini yerine getirebilmesi için zorunlu olan tasarım unsurları dışında tasarım unsurlarının bulunması demektir. Seçenek özgürlüğü yoksa tasarımın korunması zaten mümkün değildir ki bu husus 6769 sayılı Kanunun 58/4-b-c maddelerinde, teknik fonksiyonunun gerçekleştirilmesi için zorunlu unsurların koruma kapsamı dışında kalması olarak açıkça ifade edilmektedir.
Kamuya Sunma
6769 sayılı Kanun çerçevesinde tanımlanan ve yenilik kriterinde de bahsi geçen “kamuya sunma” da madde 57(1)’de “Kamuya sunma, sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar” şeklinde ifade edilmiş, tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmayacağı açıklanmıştır.
“Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez.” Kısmı 12 aylık hoşgörü süresini tanımlamaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken ilgili kamuya sunmanın tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu gerçekleşmiş olmasıdır. Bunun haricinde 3. kişiler tarafından yapılan kamuya sunma halleri “ 12 aylık hoşgörü süresi” içerisinde kalamayacaktır.
1. Bilgilenmiş Kullanıcının Belirlenmesi
Konu hakkındaki yasal düzenlemeler uyarınca bir tasarımın ayırt edicilik değerlendirmesinin bilgilenmiş kullanıcı gözüyle yapılması gerekmektedir. Bilgilenmiş kullanıcı bir uzman değildir. Ancak bilgilenmiş kullanıcının o emtia cinsi ile daha evvel karşılaşmış olması gerekmektedir. Bu karşılaşmadan kasıt tasarım konusunda bilgi sahibi olmaktır ki teknik hususlardan daha çok dış görünümüne odaklanır. Bilgilenmiş kullanıcının dikkat seviyesi diğer kullanıcılara oranla daha yüksektir. Dolayısıyla değerlendirme uzman bir tasarımcı gözünden yapılmaz. Zire endüstriyel anlamda bir şişe tasarımında görsel hususlar kadar maliyet ve üretime dair hususiyetler vardır.
Davaya konu davalı tasarımları şekerleme ambalajlarıdır. Bu tür ürünler nihai tüketicileri hedefler ve tüketici pazarlarının ürünleridir. Tüketici pazarı (Tüketim malları pazarı), kişi ve ailelerin kişisel kullanımları için satın aldıkları mal ve hizmetlerin sunulduğu pazarlardır. Şekerleme çikolata gibi ürünler genelde rutinleştiğinde yeniden öğrenme ihtiyacının olmadığı veya çok az olduğu satın alma biçimidir. Ancak bu pazarda piyasaya sıklıkla yeni ürünlerin çıktığı mevcutlarının ambalajının değiştirildiği sektörün dinamik bir gerçekliğidir. Bu durum alıcının biraz tecrübe sahibi olduğu mallara yönelik bir davranışı belirtir. Daha önce alınan markayı yeniden satın alma olasılığı yüksek de olsa, bazı yeni koşulların öğrenilmesi, diğer markaların üzerinde de düşünülmesi söz konusudur. Söz konusu ürünler demografik özelliklerden bağımsız herkesin alabileceği ihtisas olmayan ürünlerdir. Alıcı alacağı mal hakkında bilgiye sahiptir. Kaldı ki bu tür ürünler içeriğin ne olduğunu anlatan görsellere sahip ambalajlar ile beraber satılmaktadır. Genelde bu tür ürünler tek tek değil birlikte ve bir ambalaj içinde satılmaktadır. Bu bağlamda bu tür ürünler için bilgilenmiş kullanıcı emtianın niteliği ve satış sirkülasyonu açısından herkes olabilir.
2. Seçenek Özgürlüğü İncelemesi
Tescil ve markalar göz önünde bulundurulduğunda kullanılacağı paketleme tarzının yastık tipi sıcak mühür olduğu görülmektedir. Bu tür paketleme uzun süredir mevcuttur ve hala klasik bir paketleme tarzı olarak kullanımı devam etmektedir. Şerit film malzeme, baskısına uygun şekilde kesilir, içine şeker çikolata yerleştirildikten sonra her iki ısı ile mühürlenir. Her ne kadar ambalajın içinde konacak çikolata veya şekerin şekli karakteri nihai ürünü etkileyecekse de çoğu ambalajda bu şekil karakteri avantaja çevrilerek grafik unsurun ön plana çıkmasını sağlanmaktadır. Çikolata ve şekerleme dünyasının canlı bir lezzet dünyası unutulmamalıdır. Canlı renk kullanımı, gerektiğinde çikolata veya şekerin kendine has ilgi çekici vasıflarını ön plana çıkaracak şeffaflıklar, parlak yüzeyler, seçkim bir izlenim için altın veya gümüş tonları sıklıkla kullanılmaktadır. Çikolatanın muhtevasını tanımlamakta farklı renklerin kullanımı olabilmektedir. Örneğin nane yeşil renk ile Hindistan cevizi beyaz renk ile karamel sarı veya yaban mersini mavi ile tanımlanabilmektedir. Ama şu bir gerçektir ki çikolata ve şekerleme dünyası ilgi çekecek her türlü rengi kullanmaktadır. Bununla beraber bazı markalar kendilerine has yıllardır kullandıkları sahip oldukları renklere sahiptir. Ancak bu durum onların o renkler üzerinde tekel sağlayabileceği anlamına gelmemektedir. Bu bağlamda eğer elimizde dikdörtgene yakın bir alan var ise ve bu alanın ortasına bir şekerleme gelecek ise basit bir renk farkı sağlamaktan aşırı karmaşık bir mandala yaratmaya gidecek kadar geniş bir seçenek dünyası vardır. Bu tür ürünlerde seçenek özgürlüğü gerçektir ve geniştir. Seçenek özgürlüğünün ortaya çıkmasına imkân sağlamaktadır. Muhtevanın ticari anlamda sunulacak şekli ve muhtevası da hesaba katıldığında ambalaj tasarımları giderek çeşitlenebilmektedir.
Davalı tasarımları incelendiğinde, beyaz zemin üzerine altın yaldız renkli kalp şeklini andırır kontür içinde …ibaresi ile üstünde sağda ….yazısı ile ortada kompozisyonu ikiye bölecek iki şerit halinde kırmızı ve altın yaldız renkli kurdele ve merkeze yakın bir bölgede fiyonk olduğu,
Kurdele altında ise yarım şekilde Hindistan cevizi ve fındık illüstrasyonları yer verilmiştir. 1 nolu tasarım penceresiz kurdele üzerinde devamlılığa sahip offset 6 köşeli yıldız deseni bulunmaktadır. 2 nolu davalı tescilinin kurdele altı bölümü şeffaf ve emtiayı gösterir niteliktedir. Davacı marka şekilleri ve kullanımları incelendiğinde cephe boyu devam eden düz kırmızı ve kurdele içinde altta ve üstte şerit halde altın yaldızlı şeritli bir kurdele üzerine yerleştirilmiş eliptik ve tırtıklı kontürlü ve yaldızlı bir bölge içinde …yazısı ile etrafta ise dikdörtgen formda yaldızlı herbal bezemeli kontürlü bir çerçeve olduğu, grafikte kurdele merkez bölge ve kontür dışı bölgeler şeffaftır. Kutu şekillerde aynı tasarım kompozisyonuna ilave olarak emtianın fiziki hali ile beraber bazılarında …. görseli ile ….ve çubukları ve çeyrek dilim Hindistan cevizleri bulunmaktadır. Genel bir değerlendirme yapıldığında kurdele kullanımı bu tür ürünlerde sektörde hediyelik imajı vermek için yaygın bir uygulamadır. Dolayısıyla harcı alem bir uygulama üzerinden ortaklık tesisi mümkün gözükmemekle beraber taraf tasarım ve markalarında kurdele kullanımı ve fiyonk fazlalığı fark olarak görülmektedir. Seçenek özgürlüğü kısmında arz olunduğu üzere bir rengin kullanımı salt bir firmaya özgülenemez ve kaldı ki renk tercihi genelde emtianın muhtevası ile ilişkilendirilir. Emtia taraflarında belirttiği üzere yoğun Hindistan cevizi ve beyaz çikolata kullanımına sahiptir. Bu nedenle beyaz renginin kullanımını bu tür ürünlerde rutindir ve genelde bilgilenmiş kullanıcı açısından bilinebilir. İçerik malzemelerin illüstrasyonlarının kullanımı tüketiciye ön bilgi vermek açısından önemli olup bu tür ürünlerde yaygındır. Bununla beraber tek ortak belirtilen içerik Hindistan cevizidir ki görselleri farklıdır. Sair kompozisyon kurgusu ve öğeleri açısından yerleşim, katmanlama, büyüklük ve yazı kullanımları farklılaşmaktadır. Konu bilgilenmiş kullanıcının izlenimi olduğunda bahse konu farklar öne çıkacak olup davalı tasarımları ile davacı marka ve kullanımları karşısında yeni ve ayırt edici olarak algılanacağı,
Netice itibariyle, dava konusu davalıya ait …. sayılı tasarımların davacı tarafından mesnet gösterilen …. markalarına ve …markalı fiilen üretilen ürünlere nazaran bilgilenmiş kullanıcı gözünden yeni ve ayırt edici olduğu, … sayılı kararının hukuka uygun bulunduğu, dosya kapsamına göre davalının, davacı marka ve kullanımları karşısında yeni ve ayırt edici tasarım başvurusunda bulunması eyleminin kötü niyetli bir eylem olarak değerlendirilemeyeceği sonuç ve kanaatlerine ulaşılmış davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur..
H Ü K Ü M :
Davanın Reddine,
Alınması gereken 80,70.-TL harçtan peşin alınan 59,30.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 21,40.-TL maktu ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen takdiren 7.375,00.-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacının yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı Türk Patent’in yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı şirketin yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı ve davalı….kurum vekillerinin yüzlerine karşı, diğer davalı vekilinin yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde …. Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.28.04.2022
Kâtip Hâkim ….
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır