Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/263 E. 2022/128 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/263 Esas – 2022/128

T.C.
ANKARA
2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/263
KARAR NO : 2022/128

HAKİM :…
KATİP : ….

DAVACI …
DAVALI :…

DAVA : Fsek Tecavüzün Tespiti
DAVA TARİHİ : 20/09/2021
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/04/2022
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Fsek Tecavüzün Tespiti istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle, müvekkili… Elektronik Bilgi Sistemleri Turizm ve Sağlık İşletmesi Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından üretilen ve tüm Telif hakları şirkete ait olan “Kronik Hastalıklar Kontrol Programı” için … Alman İlaç ve Ecza Limited Şirketi’ne içeriği “BİR YILLIK KİRALAMA” ile sınırlı 16 Şubat 2001 tarihli 14.250 USD+KDV bedelli bir teklif mektubu verildiğini, … Alman İlaç ve Ecza Limited Şirketi tarafından teklifin kabul edildiğinin beyan edilmesi üzerine üretim yapıldığını, … Alman İlaç ve Ecza Limited Şirketi’nin 08 Mayıs 2001 tarihli 16.673.-USD bedelli Dresdner Bank çekini müvekkili şirkete gönderdiğini, ancak buna rağmen, Aralık 2002 yılı sonuna kadar veri tabanları lisanslarının alınması ve faturanın kesilip yasal zeminde kullanmalarına dair müvekkili şirket taleplerinin sonuçsuz kaldığını, müvekkili şirketin 30 Aralık 2002 tarihli yazısına … Alman İlaç ve Ecza Limited Şirketi adına 03 Ocak 2003 tarihli Gün Hukuk Bürosu tarafından verdikleri cevapta; “Kronik Hastalıklar Kontrol Programı”nın müvekkili şirket tarafından yapıldığını 16.02.2001 tarihli teklif mektubu içeriği ile de kabul gördüğünün sabit olduğunu, ancak karşı tarafın 27.02.2001 tarihli açıklayıcı yazısında ise… Elektronik Bilgi Sistemleri Turizm ve Sağlık İşletmesi Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi müdürü ya da imza yetkisi olan kişiler tarafından yazılmadığı için sanki bir satış sözleşmesi varmış gibi şirketi bağlayıcı bir yönü olmadığını beyanla “Kronik Hastalıklar Kontrol Programı”nın müvekkili… Ltd.Şti. tarafından üretilmesine rağmen Telif haklarını alamadığını, müvekkili şirketin bu programı satmadığı halde satılmış gibi gösterilip sonuçta Sağlık Bakanlığı’na hibe edildiğinin belirtilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla 5846 sayılı kanundan kaynaklanan hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili şirket tarafından üretilen “Kronik Hastalıklar Kontrol Programı”nın Abbott şirketine satılıp satılmadığının ve bu programın Sağlık Bakanlığın’a hibe edilip edilmediğinin tespitinin yapılmasına karar verilmesini
talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı Sağlık Bakanlığı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacının yazılımı
gerçekleştirilen programların malî haklarının kendisine ait olduğunu kanıtlayamadığını, maddi ve manevi haklara tecavüzün söz konusu olması halinde, tecavüzün refi, tecavüzün meni yollarına müracaat edilebileceği tazminat davası açılabilmesinin mümkün olacağı, tecavüzün tespitinin ise 5846 sayılı kanunda düzenlenmemiş olup davaya ilişkin koşulların varlığı söz konusu ise anca 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 25 inci maddesine ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 55/1-(a)-1 maddesine göre tespit davası açılabilmesinin mümkün olduğunu, daha evvel davacı tarafından,
müvekkili bilgisayar yazılı programlarının eser sahibinin davacı Şirket olduğunun tespiti ile,
kullanımının müvekkiline bırakılmasına ilişkin kararın iptali ve müvekkili kullanım haklarına
vaki müdahalenin men’i talebiyle müvekkili aleyhine açılan davada, Ankara Fikri ve Sınaî
Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10.03.2005 tarihli ve E.2004/812-K.2005/134 sayılı kararına karşı davacı tarafça vaki karar düzeltme talebinin de Yargıtay
… Hukuk Dairesi’nin 16.11.2006 tarihli ve E.2006/11268-K.2006/11768 sayılı kararıyla reddedilerek,
kararın kesinleştiğini,
Davacı tarafça yeni bir delil dahi ibraz edilmeksizin yaklaşık 15 yıl sonra aynı taleplerle
müvekkili aleyhine dava açılmasının açıkça hukuka, aykırı olduğunu,
genel zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu dikkate alındığında davacının dava dilekçesinde iddia ettiği meselelerin yaklaşık 20 yıl önce cereyan ettiğini ve davacı tarafça o dönemde de
defaten konunun yargı makamlarına intikal ettirildiğini, davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz
olması hasebiyle, davacı tarafça lehe bir netice elde edilemediğini bu nedenlerle kesinleşmiş yargı kararı karşısında ve yaklaşık 15 yıl sonra yeniden tespit talebinde bulunan davacı
tarafın 10 yıllık zamanaşımı süresinin sona
ermesi sebebiyle, zamanaşımı dikkate alınarak, süre yönünden ve kesinleşen karar
karşısında usul ve esas bakımından haksız ve mesnetsiz olarak Davacı Şirket tarafından, Kronik Hastalıklar Kontrol
Programına ilişkin satış ve hibe anlaşmalarının bulunup bulunmadığının tespiti talebiyle,
müvekkili aleyhine açılan davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle ; müvekkili Şirket… Laboratuarları İthalat İhracat ve Ticaret Limited Şirketin 05.07.2001 tarihli Birleşme Sözleşmesi ile … Alman İlaç ve Ecza Tic. Ltd. Şti.’iyi devraldığını, bu işlemin 18.07.2001 tarih ve 30 sayılı Ortaklar Kurulu kararı ile onaylanmasının ve 09.08.2001 tarihinde tescil ve 14.08.2001 tarihinde de ilan edilmesi ile … Alman İlaç ve Ecza Tic. Ltd. Şti’nin tüm malvarlığı ile müvekkili şirket ile birleştiğini ve her türlü hak ve alacağını da devraldığını, müvekkili şirketin hukuk birimindeki belge ve bilgilerden anlaşıldığı kadarı ile 2000 yılında … Alman İlaç ve Ecza Ltd. Şti. tarafından Sağlık Bakanlığı’nın bir sosyal sorumluluk projesine destek verildiği ve davacı tarafından, Sağlık Bakanlığı’nın ihtiyacı doğrultusunda Kronik Hastaların takip edilebilmesi amacı yapılan programın bedelinin karşılandığını, ödenen bedel bakımından davacı firma tarafından iki adet fatura tanzim edildiğini ve karşılıklarının ödendiğini, söz konusu programların bedeli olarak Tespit İsteyen…’e 16.673 USD ödeme yapıldığı, davacının bu bedel karşılığında programın telif haklarını … Alman İlaç ve Ecza Tic. Ltd. Şti’ne devrettiğini, … Alman İlaç ve Ecza Tic. Ltd. Şti’nin de işbu programı hibe işlemi kapsamında Sağlık Bakanlığı’nın sosyal sorumluluk projesine destek kapsamında hibe ettiğini, müvekkili şirketin, … Alman İlaç ve Ecza Tic. Ltd. Şti isimli firmayı satın almasının ardından, 30 Aralık 2002 tarihinde, davacı yetkilisi Sedat Sayımlar tarafından yapılan başvuru üzerine bu olaydan haberdar olduğunu, müvekkili Şirketin konu hakkında başkaca bir bilgisi de bulunmadığını, davacı firmada meydana gelen hissedar değişikliği ve hissedarlar arasındaki ticari hususlar nedeniyle şirketin yeni sahibi tarafından talep edilen haksız kazanç taleplerinin de tüm yasal merciler tarafından reddedildiğini, davacının tespit talebinde bulunmada hukuki yararın olmadığını, aktif dava ehliyetinin olmadığını, delil tespit talebi için ortada çekişmeli bir vakıa olmadığını beyanla haksız ve hukuki temelden yoksun olarak ikame edilmiş davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılan tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, bilirkişi raporu alınmış, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, davacı iddiaları karşısında davacının eser sahibi olup olmadığı, eser sahibinin kim olduğu, davacının aktif dava ehliyetinin olup olmadığı, davayı açmakta hukuki yararının olup olmadığı, zamanaşımı itirazının yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DEĞERLENDİRMELER
Davacı davasında kendisine ait olduğunu iddia ettiği Kronik Hastalıklar Kontrol Programının Diğer Davalı Abbott şirketine satılıp satılmadığının ve Bu programın Sağlık bakanlığına hibe edilip edilmediğinin tespitini istemiştir.
Hukuki yarar dava şartıdır. Davada davacının hukuki yararı yok ise dava şartı yokluğundan dava reddedilir. Bu davada da davacı tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ,men, ref ve tazminat taleplerinde bulunmamış sadece söz konusu porgramın diğer davalı Abbott şirketine satılıp satılmadığı ve Sağlık Bakanlığına hibe edilip edilmediğinin tespitini istemiştir.
Tespit davasının dinlenmesi için diğer genel dava şartlarından başka 1-Tespit davasının konusu yalnız hukuki ilişkiler olabilir.2- Davacının bir hukuki ilişkinin hemen tespit edilmesinde hukuki yarar bulunmalıdır. Görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia veya savunma olarak ileri sürülecek hususlarla ilgili tespit davası açmakta hukuki yarar yoktur.
Davamızda da davacı açabileceği tecavüz ve tazminat davalarında iddia veya savunma olarak ileri sürebileceği hususların tespitini istediği, dolayısıyla davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı kanaatine varılmış ve davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Eda davasının açılması mümkün olan hallerde tespit davası açılamayacağından hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
Alınması gereken 80,70.-TL harçtan, peşin alınan 59,30.-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 21,40.-TL maktu ilâm harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen takdiren 7.375,00.-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacının yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı Sağlık Bakanlığı’nın yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı şirketin yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı, davalı şirket ve davalı Sağlık Bakanlığı vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde…Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.14.04.2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim…
✍e-imzalıdır