Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/257 E. 2022/31 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/257 Esas – 2022/31
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
Esas No : 2021/257
Karar No : 2022/31

Hakim ….
Katip ….

Davacı :….
Davalı : ….
Dava : Marka ve Tasarım Hakkına Tecavüz Nedeniyle İtibar ve Manevi Tazminat
Dava Tarihi : 09/07/2018
Karar Tarihi : 27/01/2022
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 02/02/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Marka ve Tasarım Hakkına Tecavüz Nedeniyle İtibar ve Manevi Tazminat istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dilekçeleriyle özetle; müvekkili adına tescilli marka ve tasarımların izinsiz olarak davalı tarafça üretilip satışa sunulduğunu, Ankara …. Fikri ve Sınai Ceza Mahkemesi’nin 2… Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda davalının bu eylemleri ile nedeniyle ile mahkumiyet kararı verildiğini ifade ederek, yoksun kalınan kazanç yönünden talep hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000,00.-TL manevi ve 1.000,00.-TL itibar tazminatının 10/09/2013 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalıya usulüne göre tebligat yapılmasına karşın dosyada mevcut cevabına rastlanmamış olup, 28/10/2021 tarihli duruşmada Ankara …. Fikri ve Sınai Ceza Mahkemesinden ceza aldığını, cezanın kesinleştiğini, o tarihten bu yana da ticaretle uğraşmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılımı olan tarafların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Mahkememizce HMK’nın 150. Maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmiştir.
Davacı vekili mahkememiz kararını istinaf etmiştir.
Ankara BAM …. Hukuk Dairesinin 20/05/2021 tarih, …. iz kararını; “davacı vekili, dava dilekçesinde ve ekli vekaletnamede, işyeri adresini “… ” olarak belirttiği halde, dosyanın işlemden kaldırılması kararının verildiği 17/01/2019 tarihli duruşmaya ilişkin olarak davacı vekiline çıkarılan duruşma davetiyesi, davacı vekilinin dava dilekçesinde ve vekaletnamede belirttiği adresinden farklı olarak “… ” adresine çıkartıldığından sözü edilen tebligat usulsüz olup, mahkemece usulsüz tebliğe rağmen dosyanın işlemden kaldırılmasına ve davanın üç aylık yasal sürede yenilenmediği gerekçesiyle HMK’nın 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır.” şeklindeki gerekçe ile mahkememiz kararının kaldırılmasına kesin olarak karar verilerek dosyanın mahkememize göndermiş olduğu anlaşılmıştır.
Ankara …. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin … Sayılı ilamı ile;
“Soruşturma aşamasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda özetle; sanıktan ele geçen ve adli emanette kayıtlı bulunan oyuncaklar üzerinde kullanılan ibarenin katılan şirket adına 2009 08967 sayı ile tescilli markadaki renk kullanımı ve harflerin karakterleri ile yazım şekillerinin aynı ya da ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunun tespit edildiği, bununla birlikte 2011 62127 sayı ile işlem gören markadaki ibarenin renk kullanımı, harflerin karakterleri ile yazım şekillerinin ayrıca oyuncakların marka örneğinde bulunan bebeğin form/şekil olarak aynı ya da ayırt edilemeyecek kadar benzeri olduğu ve markaların tescile konu malları arasında sanıktan ele geçen ürünlerin bulunduğu, ayrıca sanıkta yakalanan ürünler ile orjinal ürün arasında farklılıkların olduğu, ilgili markaların bu şekilde kullanımının orta düzeydeki tüketiciler üzerinde, tescilli marka sahibi firma tarafından veya onun izni ile piyasaya sürülen ürünlerle karıştırılma ihtimali yaratacak nitelikte olduğu, bu sebeple sanıktan ele geçen oyuncakların taklit olarak üretildikleri, orjinal ürün olmadıkları ve tescilden doğan marka hakkının ihlal edilmiş olduğu yönünde görüş bildirilmiş, öte yandan sanık 13/01/2015 tarihli duruşmada alınan beyanında, kendisine yediemin olarak teslim edilen ürünlerin adli emanette bulunan ürünlerle birebir aynı olduğunu bildirdiğinden, sonuca etkili olmaması nedeniyle sanığa yediemin olarak teslim edilen ürünler üzerinde ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
Yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller değerlendirilerek; sanığın, katılan şirket adına Türk Patent Enstitüsünde … sayılar ile tescilli bulunan markaların haklarına iktibas suretiyle tecavüz oluşturan, taklit olarak üretilmiş ürünleri işyerinde satışa arz ettiği ve bu suretle katılan şirketin 2009 08967 ve… sayılı markalarından kaynaklanan haklarına tecavüz etmek suretiyle üzerine yüklenen suçu işlediği anlaşıldığından, sübutu benimsenen fiilinin 556 sayılı KHK.nın 5833 sayılı Yasa ile değişik 61/A maddesinin 1.fıkrasına uygunluğu kabul edilerek cezalandırılmasına karar verilmiş, tüm dosya kapsamı karşısında, sanığın suça konu ürünlerin taklit olduklarını bilmediğine ilişkin savunmasına itibar edilmemiştir.
Sanık hakkında suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri ile meydana gelen zararın ağırlığı nazara alınarak takdiren cezanın alt sınırı esas alınmak suretiyle hüküm kurulmuş, öte yandan verilen cezanın miktarı itibarıyla sanığın geleceği üzerindeki olası olumsuz şahsi ve sosyal etkileri dikkate alınarak TCK.nun 62/1.maddesi gereğince cezasından indirim yapılmıştır. Bununla birlikte sanık hakkında verilen 80 TL.adli para cezasının miktarı ile sanığın ekonomik ve şahsi halleri gözönünde bulundurularak TCK.nun 52/4.maddesi gereğince taksitlendirilmesine taktiren yer olmadığına karar verilmiş, ayrıca sanığın hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK.nun 53/1-2-3.madde ve fıkraları uyarınca belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına hükmolunmuştur.
Aynı nitelikteki suçtan dolayı Mahkememizin 2010/331 Esas sayılı dosyasında açılan davaya ilişkin olarak verilen Yargıtay 7.Ceza Dairesinin 01/12/2014 tarih ve 2013/22222 Esas, 2014/20125 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, CMK.nun 231.maddesinde düzenlenen “suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” ve diğer objektif ve subjektif koşulların varlığı halinde, CMK.nun 231/5.maddesi gereğince sanık hakkında aynı Yasanın 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tesbit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşıldığından, öte yandan Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı kararında; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakimin kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirleyeceği belirtildiğinden, bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı ayrı değerlendirme yapılarak maddi zararın giderilebilmesi koşulundan bahsedilebileceğinden, davamıza konu somut olayda ise suçun işlenmesiyle ortaya çıkan ölçülebilir bir zarar bulunmadığı gibi sanığın işlemiş olduğu suçun niteliği gereği katılan şirketin marka hakkının ihlal edilmesi nedeniyle meydana gelen maddi zararın basit bir araştırma ile belirlenmesi de mümkün olmadığından, diğer yandan daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunmayan sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurulduğunda yeniden suç işlemeyeceği hususunda Mahkememizce olumlu kanaate varıldığından, öte yandan sanıkta hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ettiğinden, CMK.nun 231/5.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, ayrıca sanığın kişilik özellikleri ile şahsi ve sosyal durumu nazara alınarak hakkında CMK.nun 231/8.maddesinde öngörülen denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına karar verilmiştir.
Bununla birlikte CMK.nun 231/7.maddesinde, açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkum olunan hapis cezasının ertelenemeyeceği ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemeyeceği hüküm altına alındığından, yasal imkan bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında verilen hapis cezası ertelenmediği gibi seçenek yaptırımlara da çevrilmemiştir.
Diğer yandan sanıktan ele geçen ve katılan şirketin marka hakkına tecavüz oluşturan, Ankara … C.Başsavcılığı Adli Emanetinin … sırasında kayıtlı bulunan ürünler ile 10/09/2013 tarihli işyeri arama, el koyma ve yediemin tutanağı ile sanığa yediemin olarak teslim edilen taklit ürünlerin TCK.nun 54/1.maddesi gereğince müsaderesine karar verilmiştir.” şeklinde karar verildiği ve kararın 24/02/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ankara … İlçe Emniyet Müdürlüğünün 05/01/2022 tarihli davalının sosyal ve mali durum araştırma yazısında; davalının 4 aydır işsiz olduğu, işsizlik maaşının 1.300,00.-TL olduğu, bunun dışında bir gelirinin bulunmadığı, ailesine ait evde ikamet ettiği, bakmakla sorumlu olduğu bir oğlu olduğu, anne ve babasıyla birlikte yaşadığı, babasının emekli annesininde ev hanımı olduğu, davalının üzerine herhangi bir mal varlığının bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Ankara …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … K. Sayılı kararında davalının üzerine atılı suçu işlediği, davacı adına tescilli marka ve tasarımların izinsiz olarak davalı tarafça üretilip satışa sunulduğunun tespit edildiği ve bu suçtan ceza aldığı, cezanın kesinleştiği;
Tecavüzünün kapsamı, niteliği, davacının marka ve tasarım hakkından doğan hakların izinsiz kullanılmasından doğan zararı ve davalının sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında 2.000,00.-TL manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olacağı, davacı her ne kadar itibar tazminatı talep etmiş ise de buna ilişkin (itibarın zedelendiğine) şekilde bir zarara uğradığına dair herhangi bir delil sunmadığı anlaşıldığından, itibar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Neticede dosya incelendiğinde ve tüm dosya kapsamından; Ankara …. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin … K. Sayılı kararında davalının üzerine atılı suçu işlediği, davacı adına tescilli marka ve tasarımların izinsiz olarak davalı tarafça üretilip satışa sunulduğunun tespit edildiği ve bu suçtan ceza aldığı, cezanın kesinleştiği, davacı yanın tasarım tescilinden kaynaklanan haklarının ihlalinin aynı zamanda manevi tazminat şartlarını da sağlamakta olduğu, davalının sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında, 2.000,00.-TL manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olacağı anlaşıldığından, davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
D a v a n ı n K ı s m e n K a b u l ü n e,
1-2.000,00.-TL manevi tazminatın 10.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Davacının talep ettiği itibar tazminatına ilişkin talebinin reddine,
3-Alınması gereken 136,62.-TL’den peşin alınan 85,39.-TL’nin mahsubu ile kalan(136,62-85,39=) 51,23.-TL nispi ilâm harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kısmen kabul edilen manevi tazminat için hesap olunan takdiren 2.000,00.-TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davanın kabul ret oranının takdiren %25 olarak belirlenmesine,
6-Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 85,39.-TL ilâm harcının tamamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 
7-Davacının bunun dışında yapmış olduğu aşağıda dökümü yazılı 369,70.-TL yargılama giderinin %25’inin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalının yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalının yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.27/01/2022

Kâtip Hâkim ….
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır
MASRAF DÖKÜMÜ
İlk Masraf : 41,10.-TL
İstinaf Masrafı : 165,70.-TL
P.P : 162,90.-TL
TOPLAM : 369,70.-TL