Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/196 E. 2022/310 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/196 Esas – 2022/310
T.C.
ANKARA
2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/196
KARAR NO : 2022/310

HAKİM …
KATİP :…

DAVACI :…

VEKİLİ..
..
DAVALILAR :.
..
…..
DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavüzün Tesbiti İstemli), Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavazün Meni İstemli)
DAVA TARİHİ : 26/07/2021
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2022

Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılanFikir Ve Sanat Eseri (Tecavüzün Tesbiti İstemli), Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavazün Meni İstemli) istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle, davalının…..ismiyle açıkladıkları projenin, müvekkilinin Realist İktisadi Sistem adlı kitabından intihal olduğunu, müvekkilinin kitabında “paraya son” sloganı ile nakitsiz sistemin kuramının anlattığını, müvekkiline ait proje ve fikirlerin davalı kişi ve parti tarafından kullanılmasına müvekkilinin rızasının olmadığını, müvekkilinin kitabının kapağında “….” ibaresinin açıkça görüldüğünü, yeni akıl çağı ve gelecek çağdaş dünya düzenin mevcut iktisadi sistemlerin yerine ikame edecek olan iktisadi sistemin yapısı ve işleyişinin kitabın içeriğinden açıkça anlaşılacağını, davalıların … ibaresi ile sanki kendilerine aitmiş gibi açıkladıkları nakitsiz ve dijital sistem ile ekonominin kontrol altına alınarak bol nakit oluşturulması fikri ve projesinin kendi kitabından intihal olduğunu, müvekkili kitabında “Paraya Son” denilmesine karşılık …’da “Nakitsiz Sistem” demekle aynı şeyin farklı kelime ile söyleyerek sanki kendileri bulmuş algısına yol açtıklarını, paranın ekonomide asli unsur olması algısı bittiği anda yeni Ekonomik Sistem devreye girerek rahatlamanın başlayacağını, bu hususun kitabın temel ana fikri olduğunu, nakitsiz toplum fikrinin dünyada 4 yıl önce tartışılmaya başlandığını, Realist İktisadi Sistem kitabının ise 8 yıl önce yazıldığını, 6 yıl önce basıma verildiğini, parti kurulmadan 3 yıl önce basıldığını, bu sistemin dünyaya hâkim olacağını kitabında müvekkilinin kendisinin yazdığını, ancak bunu ilk kaleme alıp tüm açılımı ile yazan ilk kişinin de yine müvekkili olduğunu beyan ederek intihalin ve müvekkilinin izni olmadan müvekkiline ait olan fikir proje ve teorilerin kullanılmasının engellenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili dilekçeleriyle özetle; … projesinin tüm dünyada bilinen tartışılan nakitsiz toplum fikrinin Türkiye’de nasıl gerçekleşeceğinin izahı olduğunu, kitabın kaynakçasının bulunmadığını, davacının bu konuya ilişkin verilerin daha önce zaten var olduğunu bilmediğini, … projesi ile davacının kitabı arasında bir intihal ilişkisinin bulunmadığını, davacının söz konusu kitabının geçmişte farklı kişilerce farklı şekillerde somutlaştırılarak anlatılan bir teoriyi içerdiğini ve kendi kitabındaki olağan benzerlikleri ileri sürdüğünü, davanın haksız olduğunu ifade ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın açılmasını müteakip davaya katılan tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını ve bilirkişi raporları alınmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya ait eserden davalılar tarafından intihal yapılıp yapılmadığı, noktalarında toplanmaktadır.
Uyuşmazlık konuları hakkında rapor tanzimi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve rapor tanzim ettirilmiştir.
DEĞERLENDİRMELER
Bir eseri oluşturan çeşitli unsurlar vardır. Bunların başında eserin sahibinin hususiyetini taşıması (sübjektif unsur), eserin kanunda sayılan belli eser kategorileri arasında yer alması, yani bu eserler şeklinde biçimlenmiş olması (objektif unsur) gelmektedir.
Davacıya ait ve davanın dayanağını oluşturan “Realist İktisadi Sistem – paraya son! insan için! insanlık için! insanca yaşam için!” adlı çalışma … 2 anlamında bir ilim ve edebiyat eseridir.
Dava konusu edilen “…” adlı çalışma ise, “… nedir” başlığı altında yer alan açıklamalara göre, davalı parti tarafından, “ü̈lkemizi yokluktan varlığa taşıyacak”, “Tü̈rkiye’nin gerçek potansiyelini gü̈n ışığına çıkarmak amacıyla hazırlanan” “bir proje” olarak tanımlanmaktadır. Çalışma içeriğinde mevcut ekonomik sistem ve uygulamalar ile ilgili veya bunları etkileyen çeşitli eleştiri ve bunlara yönelik çeşitli öneriler yer almaktadır. Bu niteliği ile “…” kitapçığının da …. anlamında bir ilim ve edebiyat eseri olduğu,
İntihal, “Başkasına ait bir telif eserin, güzel sanatlardan bir eserin tamamını, bir bölümü veya bazı cümlelerini kaynak göstermeksizin, yazarın adını belirtmeden, kendisine nispet etme, kendisinin eseri veya sözü gibi kullanma, aşırma suretiyle eser sahipliği haklarının ihlal edilmesi” şeklinde tanımlanmaktadır…
…n 35. maddesi başka eserlerden yararlanmanın kurallarını düzenlenmektedir. Ancak, davacı ve vekili tarafından … başlıklı kitapçıktaki ifade biçimlerinin (kelime, cümle ve paragrafların) davacı eserinden izinsiz alındığı değil, bu kitapçıkta dile getirilen ekonomik sistem ile ilgili görüşlerin müellifine atıf yapılmaksızın kendilerine aitmiş gibi gösterildiğini iddia etmektedir. Bir başka ifade ile dava, ifade biçimlerinin izinsiz alındığı ve kullanıldığı değil, kendisine ait görüşlerin (soyut fikir) izinsiz kullanıldığı iddiasına dayanmaktadır. Buna karşı davalıların, söz konusu fikirlerin başka kaynaklarda da yer aldığına dair açıklamalar yapıldığı ve deliller öne sürüldüğü görülmektedir.
Fikir ve sanat eserleri hukuku, doğrudan soyut fikirleri değil, fikrin ifade ediliş biçimlerini korumaktadır. Soyut bir fikir ortaya hukuken tanımlanmış ifade biçimleri ile çıktığı takdirde korunabilir hale gelir. … 2-5 arasında düzenlenen eser kategorileri, fikrin ifade biçimleridir. Bir fikir, farklı ifade biçimleri ile şekillendiği; örneğin roman, hikâye, ilmi makale, tablo veya sinema eseri şeklinde somutlaştığı takdir korunabilir bir formata da bürünmüş olur. Hatta aynı fikir farklı müellifler tarafından farklı ifade biçimleriyle ortaya çıkarıldığı takdirde ortaya farklı eserler de çıkmış olur.

Neticede dosya incelendiğinde ,
Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından
Davacıya ait ve davanın dayanağını oluşturan “Realist İktisadi Sistem – paraya son! insan için! insanlık için! insanca yaşam için!” adlı çalışma …. anlamında bir ilim ve edebiyat eseri olduğu,
Soyut bir fikrin farklı bir şekilde ifade ediliş biçiminin iltibas olarak değerlendirilemeyeceği,
“Nakitsiz toplum fikrinin dünyada bilinen bir fikir olduğu , yeni bir fikir olmadığı, 1995 yılından beri dile getirildiği, davacı kitabı ile davalıların kitapçığı arasında fikri benzerlik bulunsa da ,
…. adlı kitapçıkta, davacıya ait “R… – paraya son! insan için! insanlık için! insanca yaşam için!” adlı çalışmadan intihal veya haksız iktisap yapılmadığı,
Tüm bunlara göre, davacının … anlamında ihlal edilen herhangi bir eser sahipliği hakkının tespit edilemediği sonuç ve kanaatlerine varılmış davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Davanın reddine,
Alınması gereken 80,70.-TL harçtan, peşin alınan 59,30.-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 21,40.-TL maktu ilâm harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00.-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davalıların yapmış olduğu bir gider olmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde …. Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.06.10.2022

Kâtip Hâkim ….
✍e-imzalıdır e-imzalıdır