Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/180 E. 2022/34 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/180 Esas – 2022/34

T.C.
ANKARA
2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/180
KARAR NO : 2022/34

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …..
DAVALI : ….
DAVA : Marka YİDK Kararının İptali İle Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 28/06/2021
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/01/2022
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka YİDK Kararının İptali İle Hükümsüzlük istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle, müvekkili şirketin 1992 yılında ticari faaliyetlerine başladığını, 1997 yılından itibaren hususi olarak çikolata ve şekerleme alanlarına yöneldiğini, sektörde “…” ve “…” markaları ile haklı bir yer edindiğini, zamanla uluslararası bir üne kavuştuğunu, müvekkili şirketin çikolata kaplı karamela ürünler alanında %90 pazar payı ile Türkiye’nin en büyük üretici firmalarından olduğunu, müvekkili şirkete ait “…” markasının T/02496 numarası ile TÜRKPATENT nezdinde tanınmış marka siciline kayıtlı olduğunu, müvekkili şirketin 30. sınıfta tescilli ve tanınmış “…” ve “…” seri markaları üzerinde yegane hak sahibi olduğunu, davalı şirket tarafından 29, 30 ve 35. sınıfları kapsar şekilde 2020/05606 sayılı “… …ÇİKOLATACISI” ibareli marka başvurusunda bulunulduğunu, başvuruya müvekkili şirkete ai… sayılı markalar gerekçe gösterilerek 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca itiraz edildiğini, itirazın reddedildiğini, başvuru markası ile müvekkili şirkete ait “…” ve “…” esas unsurlu seri markaların ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olduğunu, 29, 30 ve 35. sınıfta aynı hizmetleri kapsadığını, müvekkili şirket markalarının tanınmışlığı dikkate alındığında markalar arasında karıştırılma ihtimalinin doğduğunu, dava konusu markanın müvekkili şirket markalarının bir devamı olarak algılanacağını, davalı şirket markasının esas unsurunun “…ÇİKOLATICISI” olduğunu, bu ibarenin müvekkili şirket markasının esas unsurunu oluşturan “…” ibaresine “-cı” yapım ekinin eklenmesiyle oluşturulduğunu, tüketici algısında iz bırakacak tek unsurun … satan yer anlamına gelen “…ÇİKOLATACISI” ibaresinin olacağını, davalı markasında yer alan ibarenin markaları görsel, anlamsal ve işitsel olarak farklılaştırmadığını, markaların aynı sektörde ve hizmet grubunda faaliyet gösterdiğini, ortalama tüketici nezdinde karıştırmaya ve iltibasa sebebiyet vereceğini, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olduğunu, davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğini, müvekkili şirketin birçok ürününde ambalaj ve tasarımlarda “…” ibaresine yer verildiğini beyanla 2021-M-1334 sayılı YİDK kararının iptaline, tescil edilmesi halinde 2020/05606 sayılı markanın tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; taraf markaları arasında görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunmadığını, davalı markasını gören ortalama tüketicinin zihnindeki intiba ile davacıya ait markanın bıraktığı intibaın aynı olmadığını, taraf markalarının aynı firmanın seri markası gibi algılanabilecek nitelikte olmadığını, markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, başvuru markasında “…” ibaresinin asli unsur olarak dikkat çektiğini, davacının itiraz markaları ile benzer olduğunu iddia ettiği kısmın yardımcı unsur niteliğinde olduğunu, davacının … sayılı markalarının başvuru tarihinin dava konusu marka başvurusundan sonra olduğundan bu markaların incelemeye dahil edilmediğini, başvuruya konu ibarenin ya da “…Çikolatacısı” ibaresinin itiraz sahibi tarafından başvuruya konu markanın başvuru tarihinden önce ve tescili talep edilen mallar ve hizmetler için Türkiye’de süreklilik arz eder biçimde ve ticari etki oluşturacak şekilde ve başvurunun tescilini engelleyecek mahiyette bir markasal kullanımının ispatlanamadığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu ifade ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davanın açılmasını müteakip davaya katılan tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını ve bilirkişi raporu alınmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, TÜRKPATENT YİDK kararının yerinde olup olmadığı, davalı markasının hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
DEĞERLENDİRMELER;
Dava Konusu Marka ile Davacının İtiraza Dayanak Markaları Arasında İlişkilendirilme İhtimalinin Bulunup Bulunmadığı Bakımından Değerlendirme,
Marka tescilinde nispi ret nedenleri arasında düzenlenen karıştırılma ihtimali uyarınca; tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.   
Markaların, karıştırılma ihtimaline dayalı tescil engelinden veya hükümsüzlük nedeninden söz edebilmek için aşağıdaki unsurların tamamının kümülatif olarak varlığı gerekir. Bu koşullardan herhangi birinin sağlanmamış olması halinde diğerlerinin varlığı değerlendirme konusu nispi tescil engelinin varlığını kabul için yeterli olmayacaktır:   
• Dava konusu marka ile iddialara mesnet markaların kapsamında, aynı veya benzer mal ve hizmetler bulunuyor olması.   
• Dava konusu marka ile iddialara mesnet markaların aynı veya benzer olması.   
• Dava konusu markalar ile iddialara mesnet markalar arasında, ilişkilendirilme ihtimali de dâhil olmak üzere, halk nezdinde karıştırılma (iltibas) ihtimali bulunması.
a) Emtiaların Aynı/Benzer Olup Olmadığı 
Markalar arasındaki iltibas değerlendirmesi, markaların kapsamında yer alan mallardan ve hizmetlerden bağımsız değildir. Markaların tescilli oldukları sınıflar veya hizmetler farklılaştıkça markalar arasındaki benzerliklerin iltibasa neden olma ihtimali azalacaktır. Bir başka anlatımla, markaların kapsadığı malların ve hizmetlerin farklılaşması neticesinde markayı oluşturan ibarelerin benzerliğine rağmen iltibas tehlikesi azalmakta; malların ve hizmetlerin aynı olması durumunda ise markaların arasındaki ortalama bir benzerlik dahi iltibasa neden olacaktır.   
Mal ve hizmetlerin aynılığı, ilke olarak mal ve hizmetlerin aynı şekilde yazılmış, ifade edilmiş olmasıdır. Benzer mal ve hizmetler ise, ortalama tüketicilerce aynı (veya ilişkili) kaynaktan geldikleri varsayımıyla karıştırılma ihtimalinin konusu olabilecek mal ve hizmetleri içermektedir. Benzer mal ve hizmet tanımlamasının içeriği, aynı tür mal ve hizmeti mutlak surette kapsamakla birlikte daha geniş bir yaklaşımla benzer oldukları öngörülebilecek, tüketicilerce ilişkilendirilerek aynı kaynaktan geldikleri varsayılabilecek, aynı/benzer ihtiyaçların karşılanmasını sağlayacak mal ve hizmetleri de kapsamaktadır.  
Mal ve hizmetlerin benzerliği veya ilişkilendirilebilir niteliği TÜRKPATENT Marka İnceleme Kılavuzu’na göre aşağıda belirtilen durumlarda ortaya çıkabilir:   
− Mal ve hizmetlerin kullanım amacı ve alanlarının benzerliği,  
− Mal ve hizmetlerin kullanıcılarının benzerliği,  
− Malların fiziksel görünümünün benzerliği,  
− Mal ve hizmetlerin ticari pazara ulaşmasında kullanılan satış yollarının benzerliği,  
− Mal ve hizmetlerin birbirleriyle rekabet eder nitelikte bulunmasından kaynaklanan benzerlik,  
− Mal ve hizmetlerin birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olmasından kaynaklanan benzerlik,  
− Malların mağazalarda aynı reyonda veya rafta bulunmasından kaynaklanan benzerlik.  
İlgili sektördeki malların niteliği, piyasaya sunuluş şekli, tüketici alışkanlıkları gibi somut olayı etkileyen ek şartların varlığı halinde hizmetlerle mallar arasında ilişkilendirilme ihtimali ortaya çıkabilmektedir.  
• Dava konusu marka kapsamında yer alan “30. Sınıf: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç.” emtialar, davacıya ait 2007/64912, 2013/57667, 2015/14558 sayılı markalarda aynen yer aldığı,
• Dava konusu marka kapsamında yer alan “30. Sınıf: Pekmez” emtiası, davacıya ait 2013/57667, 2015/14558 sayılı markalarda aynen yer aldığı,
• Dava konusu marka kapsamında yer alan “30. Sınıf: Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler.” emtialar, davacıya ait 2007/64912, …, 2013/57667, 2015/14558 sayılı markalarda aynen yer aldığı,
• Dava konusu marka kapsamında yer alan “35. Sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri, davacıya ait 2007/64912, …, 2013/57667, 2015/14558 sayılı markalarda yer alan 30. Sınıf emtialar ile ilişkili/benzer mal ve hizmetlerdir. Bahsi geçen mal ve hizmetler, arasında tamamlayıcılık ilişkisinin bulunduğu, zira bir malın üretilmesinin doğal sonucu, o malın pazarlanmasıdır. Dolayısıyla bahsi geçen emtialar ile bunların perakendeciliği hizmetleri arasında tamamlayıcılık ilişkisi söz konusu olup, bu mal ve hizmetlerin tüketici nezdinde benzer olduğu,
• Dava konusu marka kapsamında yer alan “30. Sınıf: Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar.” emtiaları ve bu emtiaların satışına yönelik 35. Sınıf hizmetlerin, davacıya ait 2007/64912, …, 2013/57667, 2015/14558 sayılı markalar kapsamında yer alan “30. Sınıf: Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler.” ile ilişkili/benzer mal ve hizmetlerdir. Bu emtialar, aynı satış mağazalarında, aynı raflarda yan yana satılan ürünler olup, satış yerlerinin benzerliği/aynılığı bakımından aralarında ilişki mevcuttur. (bkz. aynı yönde Yargıtay …. HD. 2020/1014 E. 2020/5763 K.)
Sayılan hizmetler haricinde, taraf markaları kapsamında aynı/aynı tür/benzer/ilişkili mal ve hizmetin bulunmadığı,
Sonuç olarak, dava konusu marka kapsamında yer alan 30. Sınıf emtialar ile 30. Sınıf emtiaların satışına özgülenmiş 35. Sınıf hizmetler bakımından taraf markaları arasında “emtiaların benzer olması” şartının sağlandığı,
b) İşaretlerin Benzer Olup Olmadığı ve İltibas/Karıştırılma İhtimalinin Bulunup Bulunmadığı
Markaların emtia/hizmetlerinin aynı/benzer olduğu tespiti yapıldıktan sonra bakılması gereken ikinci kriter işaretlerin benzer olup olmadığıdır. İki markanın benzer olup olmadığı değerlendirilirken; markalar arasında görsel, işitsel veya kavramsal düzeyde ortaya çıkan benzerlik veya yakınlık dikkate alınmalıdır. Görsel, işitsel veya kavramsal benzerliğin derecesi konusundaki değerlendirmeyi malların niteliğini ve malların piyasaya sunum yöntemlerini dikkate alarak yapmak yerinde olacaktır. İlgili tüketicinin markaları doğrudan karşılaştırma imkânının bulunmadığı, markaların karşılaştırmasını zihninde muhafaza ettiği tam (eksiksiz) olmayan imaja göre yaptığı dikkat edilmelidir. Görsel benzerlik, kelime veya şekil markalarının görünüm olarak benzerlik içermeleri durumunda ortaya çıkar. Görsel benzerliğin tespiti, markaların benzer markalar olarak değerlendirilmeleri için, tek başına yeterli olarak kabul edilebilir.
Bilindiği üzere, kelime markaları söz konusu olduğunda, kelimenin yazım şekli değil kelimenin kendisi korunmaktadır. Bu nedenle, kelimenin büyük ya da küçük harfle ya da farklı yazım karakterinde yazılmış olmasının incelemeye etkisi yoktur. Kelime markalarında görsel değerlendirme; kelimenin uzunluğu/kısalığı, harf sayısı, harflerin dizilimi, kelime sayısı ve işaretlerin yapısı gözetilerek yapılmalıdır. Görsel değerlendirmede, kelimenin ilk kısmında oluşan benzerlik ya da benzememe durumu kelimenin son kısmına göre daha büyük öneme sahiptir. Bununla birlikte, görsel algı önce dışta bulunan elemanları ayırt ettiği için, son harf, kelimenin iç kısımlarında yer alan harflere kıyasla, daha büyük etkiye sahip olacaktır. Kelime markalarında, kelime yazıldığından farklı şekilde okunmadığı sürece (yabancı dillerdeki markalar), görsel ve işitsel benzerlik genellikle aynı anda ortaya çıkar. Bununla birlikte, kısa zaman aralığında gerçekleşen işitsel algıya kıyasla, görsel algının daha kesin ve tekrarlanan algılama imkânı sağladığı dikkate alınmalıdır. Bu nedenle, işaretler arasındaki görsel farklılıklar işitsel farklılıklara kıyasla daha fazla etkiye sahip olacaktır.
İşitsel benzerlik, kelime markaları telaffuz edilirken ortaya çıkan benzerlik halidir. İşitsel benzerliğin tespiti, bazı durumlarda tek başına markaların benzer markalar olarak değerlendirilmeleri için yeterli kabul edilebilir. Ancak, işitsel benzerliğin görsel benzerlikle yeterli düzeyde desteklenmemesi halinde markaların benzer markalar olarak değerlendirilmemesi de mümkündür.
Kavramsal (anlamsal) benzerlik, kelime veya şekil markalarının karşılık geldikleri anlam veya kavramlar bakımından ayniyet veya benzerlik içermeleri durumunda ortaya çıkar. Kelime markalarının kavramsal (anlamsal) benzerliği, temel olarak, farklı şekilde yazılı kelimelerin aynı veya farklı dilde aynı/benzer kavramlara (anlamlara) karşılık gelmeleri durumunda ortaya çıkabilir. Şekil markalarının kavramsal (anlamsal) benzerliği ise temel olarak, markalarda yer alan şekil unsurlarının aynı kavramlara karşılık gelmeleri durumunda ortaya çıkabilir.
Benzerlik ve karıştırılma ihtimali telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Halkın, karşılaştırılan işaretler arasında “bağlantı” kurma ihtimali bulunması, benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterlidir.
Markalar arasında benzerlik incelemesinde temel ilke, her iki markanın ortalama tüketici üzerinde bıraktığı genel intibaa göre tüm faktörler bir arada gözetilerek “global değerlendirme” yapılmasıdır. Global değerlendirme gereği, markaların unsurlarına bölünerek, unsurlarına göre ayrı değerlendirme yapılması hatalı olacaktır. Bununla birlikte, inceleme sırasında markayı oluşturan jenerik, tanımlayıcı unsurların değerlendirme dışı bırakılmasına engel değildir. Dolayısıyla asıl olan markaların bir bütün halinde bıraktıkları genel intibaa göre değerlendirme yapılmasıdır.
Yargıtay …. HD’nin 2002/12018 E. ve 2003/4432 K. Sayılı “PORT/INTERPORT” kararında belirlenen temel ilkelerin dikkate alınması gerekmektedir. Buna göre; 
• Asıl unsuru markanın bütünü itibarıyla bıraktığı izlenim, tümüne hâkim olan görünüş ve ayrıcalığını vurgulayan imajda aramak lazımdır.  
• Tespit edilen asıl unsur sözcükten ibaret ise markalarda ortak olarak kullanılan kök kelime ve başvuru sahibinin varsa ilave ettiği ekler belirlenmelidir.  
• Son olarak başvuru sahibinin markasındaki eklentinin başlı başına ayırt edicilik vasfının olup olmadığı üzerinde durulmalıdır.  
Davalıya ait marka başvurusu, kapsamında herhangi bir şekil unsuru içermeyen bir kelime markasıdır. Marka başvurusu, “…” ve “…ÇİKOLATACISI” ibarelerinden oluştuğu, “…” ibaresi ile “…ÇİKOLATACISI” ibaresi aynı satırda yazılmış olmasına karşın, birbiri ile kaynaşmamış iki unsurdur. “…” kelimesi büyük harflerle ve daha büyük punto ve daha koyu bir renk ile yazılmış iken, “…ÇİKOLATACISI” ibaresinin sadece baş harfleri büyük, diğer harfleri ise küçük harflerle yazıldığı, “…” kelimesine nazaran daha silik bir şekilde yazılmış olan “…ÇİKOLATACISI” ibaresinin, punto olarak da daha küçük bir punto ile yazıldığı, tüm bu unsurlar nedeniyle, dava konusunu oluşturan marka başvurusunun iki farklı esas unsurunun bulunduğu,
Dava konusu markada ilk kelimeyi oluşturan “…” ibaresinin herhangi bir anlamının tespit edilemediği, buna karşın ibarenin yazıldığı gibi okunması, bir diğer deyişle tüketiciler tarafından “SAR-BAL” şeklinde telaffuz edileceği, “…Çikolatacısı” ibaresini oluşturan ibarelerden, “Bolu” ibaresi bir şehir adı iken, “çikolatacısı” ise “çikolata satan kişi/yer”i işaret eden bir ibare olduğu, “…çikolatacısı” birlikte yazıldığında ise ortaya yeni bir anlam çıkmadığı, tüketicide Bolu’da çikolata satan kişi/yer izlenimi bıraktığı,
Davacı şirkete ait markaların tamamında ortak olarak “…” ibaresinin bulunduğu, davacıya ait … sayılı “…” ibareli marka haricinde, tüm markalar kapsamında farklı kelime ve şekil unsurlarını içeren markalar oldukları, davacıya ait markalardan biri “… …” ibaresinden oluşmakta iken, bir diğeri “… …” ibaresinden oluştuğu, yine davacıya ait markalardan biri ambalaj şekli ile “… … …” ibaresinden oluştuğu, özellikle, ambalaj şeklini de barındıran “… … …” ibareli markada “…” ibaresi, okunmayacak derecede küçük boyutta yazıldığı, davacı markalarının bir kısmında yer alan “…” ibaresi, davacının aynı zamanda hem ticaret unvanının esaslı unsuru hem de tanınmış markası olduğu,
Taraf markaları arasındaki uyuşmazlık, “…” ibarelerini içermelerinden kaynaklanmaktadır. Bu ibareler arasındaki tek farklılık, davacı markalarında “çikolatası”, dava konusu markada “çikolatacısı” olarak yazılmıştır. Bu ibareler görsel ve işitsel açıdan benzer olmakla birlikte, kavramsal olarak farklıdır. Zira davacı markasında bir emtiadan bahsedilmekte iken, dava konusu markada bu emtianın satıcısından bahsedilmektedir. Bu ibarelerin benzerliği nedeniyle, taraf markaları arasında görsel ve işitsel olarak düşük seviyede de olsa benzerlik bulunmakla birlikte, bu ibarelerin benzerliğinin tüketici nezdinde karıştırılmaya yol açıp açmayacağının ayrıca değerlendirilmesi yapılmıştır.
Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus; ortalama düzeydeki halk nezdinde bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurulmasıdır. Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir. Burada işitsel veya görsel bir benzerlik ve hatta genel görünüş açısından umumi intiba olmasa bile halk tarafından iki marka arasında bir bağlantı kurulması ve hatta çağrıştırması dahi karıştırılma ihtimali için yeterli bir ölçü olarak kabul edilmelidir. Tüketicinin iki işaret arasında doğrudan ya da kaynakları bakımından idari – iktisadi bir ilişki kurma yanılgısına düşmesi iltibas ihtimalinin kabulü için yeterli olacaktır.  
Karıştırılma olasılığının değerlendirmesi, inceleme konusu markaların görsel, işitsel veya kavramsal benzerliği bakımından, markaların ayırt edici ve baskın unsurları özellikle göz önüne alınarak, markaların bütünsel olarak ortaya çıkardıkları izlenim esasında yapılmalıdır. İnceleme konusu malların veya hizmetlerin ortalama tüketicilerinin markaları algılayış biçimi, karıştırılma olasılığına yönelik genel değerlendirmede belirleyici rol oynar.   
Markalar arasındaki görsel, işitsel veya kavramsal benzerlikler bütün olarak karşılaştırılmalıdır. Karşılaştırma, genel izlenim esas alınarak, özellikle markaların ayırt edici ve baskın unsurları ve davanın koşullarıyla ilgili tüm faktörleri dikkate alarak global olarak yapılmalıdır. 
Bunun yanı sıra değinilmesi gereken bir diğer husus da hedef tüketici kitlesidir. Markalar arasındaki karıştırılma ihtimalinin tespitinde kural olarak orta seviyedeki tüketiciler dikkate alınacak olup; doktrinde kabul edilen kritere göre malın hitap ettiği ortalama bilgi ve dikkate sahip tüketicilerin tamamının ya da büyük bir bölümünün karışıklık yaşaması değil, bu tüketicilerin bir kısmının karışıklık yaşama ihtimali bulunması, benzerlik ve iltibas bulunduğunun kabulü için yeterli bulunmaktadır. Yukarıdaki hususlar dâhilinde somut uyuşmazlığa bakıldığında dava konusu marka kapsamında yer alan emtialar, dava konusu marka kapsamında yer alan ürünler “yiyecek-içecek” grubuna dahil, hemen her yaştan ve kesimden tüketiciye hitap eden ürünler olup, özel bir tüketici kesimine hitap etmeyen, nispeten kısa zaman aralığında tercih yapılarak satın alınan, sık tüketilen gündelik ürünler olup, yüksek fiyatlı olarak nitelendirilemeyecek ürünlerdir. Bu nedenle, dava konusu mal ve hizmetler yönünden ilgili tüketicinin makul düzeyde bilgiye ve düşük seviyede dikkat ve özene sahip olduğu,
Davacıya ait markalardan salt “…” ibaresinden oluşan marka dışında, diğer markalar farklı unsurları barındıran markalardır. Bir kısmında “…”, “…” gibi ibareler yer almaktadır. Bir adet marka ise, ambalaj şeklini de barındıran bir marka olup, işbu markada “…” ibaresi, okunmayacak derecede küçük harflerle yazılmıştır. Dolayısıyla davacıya ait “… ” ibareli marka ile dava konusu marka başvurusu, karşılaştırılmaya konu edilemeyecek derecede farklılık arz etttiği,
Davacıya ait “… …” ve “… …” ibareli markalarda, … ibareleri, esas unsurlardan biridir. Bu markalarda “…” ibaresi, bağımsız unsur olarak varlığını devam ettirmekte ise de dava konusu marka ile karşılaştırıldığında aralarında karıştırılma ihtimali bulunmadığı tespit edilmiştir. Zira her iki taraf markası ile karşılaşan tüketici, davacı markalarında “…” ve “…” ibarelerinin varlığı, dava konusu markada ise “…” ibaresinin varlığı nedeniyle, emtianın kaynağı konusunda iltibasa düşmeyecektir. Bu nedenle, davacıya ait markalardan “… …” ve “… …” ibareli markalar ile dava konusu marka başvurusu arasında iltibas ihtimali bulunmamaktadır. Taraf markaları bütünsel değerlendirmede farklıdır. Markalar kapsamında yer alan diğer unsurlar, markaların ayırt edilmesi için yeterlidir.
Son olarak, davacıya ait salt “…” ibaresinden oluşan marka ile dava konusu marka arasında karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığı incelenecektir. Davacıya ait bahsi geçen marka salt “…” ibaresinden oluşmakta olup, marka kapsamında başka bir şekil ya da kelime unsuru bulunmamaktadır. Dolayısıyla markanın esaslı ve tek unsuru “…” ibaresidir. “…” ibaresinde yer alan “çikolata” ibaresi, tanımlayıcı nitelik taşımakta ve “bolu” ibaresi de bir coğrafi yer adı ise de, “…” şeklindeki tamlama, tanımlayıcı değildir, ayırt ediciliği bulunmaktadır. Nitekim bu ibare, marka olarak davacı şirket adına tescil edilmiştir. Dava konusu marka başvurusunda ise “…” ibaresi yanında yer alan ve fakat bağımsız karakterini devam ettiren “…çikolatacısı” ibaresi bulunmaktadır. Yukarıda ifade edildiği üzere, …” ibareleri görsel ve işitsel olarak benzerdir. Davacıya ait markanın, dava konusu markada kullanılmış olması, tüketici nezdinde iltibasa yol açacaktır. Davacı şirketin itiraza mesnet bazı markasının tek ve esas unsurunu oluşturan ve ayırt edici niteliği haiz olan “…” ibaresi ile davalı başvurusunda yer alan ve ayırt edici niteliği düşük yardımcı unsur olarak da kabulü mümkün olmayan “…çikolatacısı” ibaresi nedeniyle davalı şirketin başvurusu ile davacı şirketin markası arasında anlamında iltibas veya iltibas tehlikesine neden olabilecek düzeyde bir benzerli söz konusudur. Davalı şirketin başvurusu ile davacı şirketin markasını aynı veya benzer mallar üzerinde, aynı yerlerde ve aynı satış noktalarında bir arada gören ortalama tüketiciler yönünden işletmeler arasında ekonomik veya organik bir bağlantı bulunduğu ihtimalini de kapsayacak şekilde karıştırılma ihtimali bulunmaktadır. Dolayısıyla somut olay bakımından, taraf markaları arasında, “30. Sınıf: Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. 35. Sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” emtiaları bakımından benzerlik bulunmakta olup, bahsi geçen mal ve hizmetler bakımından, markaların ilişkilendirilmesi ihtimaline dayalı olan nispi tescil engeline ilişkin şartların oluştuğu,
Netice itibariyle,
1. Dava konusu marka başvurusu kapsamında yer alan 30. Sınıf ve 30. Sınıf emtiaların satışına yönelik 35. Sınıf hizmetlerin davacıya ait markalar kapsamında yer alan mal/hizmetler ile aynı/aynı tür/benzer olduğu, 
Dava konusu markanın, davacıya ait (2012 24176 sayılı marka hariç) markalar ile görsel, işitsel ve kavramsal olarak düşük seviyede benzer olduğu, düşük seviyedeki benzerliğin karıştırılma ihtimaline yol açmayacağı,
Dava konusu marka başvurusunun, davacıya ait 2012 24176 sayılı “…” ibareli marka benzer olduğu ve “30. Sınıf: Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. 35. Sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetleri bakımından aralarında karıştırılma ihtimali bulunduğu sonuçlarına ulaşılmış davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Davanın Kısmen Kabulüne,
TÜRKPATENT YİDK nın … sayılı kararının “30. Sınıf: Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. 35. Sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetleri bakımından iptaline,
Davaya konu marka tescil edilmediğinden hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 80,70.-TL harçtan peşin alınan 59,30.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 21,40.-TL maktu ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 7.375,00.-TL maktu ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davanın kısmen reddolunması ve davalı kurumun kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 7.375,00.-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı kuruma verilmesine,
Davanın kabul ret oranının takdiren %50 olarak kabulüne,
Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 59,30.-TL ilâm harcının tamamının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,      
Davacının bunun dışında yapmış olduğu aşağıda dökümü yazılı 2.503,30.-TL yargılama giderinin %50’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,   
Davalı kurumun yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı şirketin yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı vekili ve davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı şirket vekilinin yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.27.01.2022

Kâtip Hâkim …
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır
MASRAF DÖKÜMÜ
İlk Masraf : 67,80.-TL
Bilirkişi Ücreti : 2.250,00.-TL
P.P : 185,50.-TL
TOPLAM : 2.503,30.-TL