Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/150 E. 2022/36 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/150 Esas – 2022/36

T.C.
ANKARA
2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/150
KARAR NO : 2022/36

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI …
DAVALI …
DAVA : Marka YİDK Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 30/05/2021
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/01/2022
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka YİDK Kararının İptali istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle, müvekkilinin 30. Sınıf mallarda “… markasını tescil ettirmek üzere başvurmuş olduğunu, başvurunun yayınına davalı şirket tarafından itiraz edilmiş olduğunu, itirazın Markalar Dairesi Başkanlığınca kabul edilmesi yolundaki kararın tebliğini takiben bu karara müvekkilinin itiraz etmiş olduğunu, müvekkilinin itirazının YİDK’nın … numaralı karar ile haksız ve mesnetsiz gerekçelerle reddedildiği gibi marka başvurusunun da reddedilmiş olduğunu, dava konusu marka ile davalının markaları arasında benzerlik bulunmadığını, Markalar Dairesi davalının itirazı üzerine yaptığı incelemede … numaralı kelime markası olan … markasını müvekkilinin dava konusu marka başvurusu ile benzer bulmadığını davalı tarafın bu karara itiraz etmemiş olduğunu, bu durumda davalının tüm dayanak markalarında … … şeklinde yer alan kelime markalarının dava konusu markada yer alan … … … kelime markaları ile benzer olmadığının kabul edilmiş olduğunu, müvekkili şirketin … markası tek ve esas unsur olarak tescilli olup; ürettiği ürünlerin ambalajları üzerinde kullanıldığını, müvekkilinin …markasının da ilk kez tek ve esas unsur olarak … numara ile ve ayrıca farklı işaretler ve şekillerle de tescilli olduğunu ve pek çok ürün için kullanıldığını, YİDK’da dayanak alınan markaların, kullanılan renk, ürünlerin yerleştiriliş şekli, kısaca markanın tertip tarzı-kompozisyonu tümüyle müvekkili şirketin dava konusu marka başvurusundan farklı olduğunu, müvekkilinin markasının tertibinde zeminin beyaz olduğunu, üzerinde altın renkli yıldızların yer aldığını, markada tam (ısırılmamış/kesilmemiş) tek bir adet kek görselinin olduğunu, çikolata dolgulu kekin yukarıdan dökülen/akan bir çikolatanın içine düşmüş şekilde tertip edilmiş olduğunu, bu şeklin davalı markalarında yer almadığını ve şekillerin benzer olmadığını, davalı markalarında akışkan çikolata dalgası yatay şekilde, alt ve üst tarafta ya da sadece alt tarafta yine yatay şekilde yer almakta iken müvekkilinin markasında sağ tarafta yukarıdan akan çikolatanın yer aldığını, markaların tertip tarzında çikolatanın rengi dışında hiçbir benzerliğin bulunmadığını beyan ederek, YİDK’nın … numaralı hukuka aykırı kararının iptali ile … numaralı marka başvurusunun tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı Türk Patent vekili cevap dilekçesine özetle; başvuruya konu markanın, “…. ” ibaresi ile yuvarlak bir kekin/bisküvinin ortasına yerleştirilmiş yıldız şeklindeki bir çikolatadan oluştuğunu, söz konusu şeklin, akan bir çikolata figürünün üzerinde yer aldığını, redde mesnet olan markaların ise, “… …” kelime unsuru ile çeşitli tali unsulardan müteşekkil olduğunu, başvuru konusu marka ve redde mesnet markada ön plana çıkan esas unsurun, birbirinin neredeyse aynısı olan “…” kelimesi olup, fonetik, biçimsel ve anlamsal benzerlik nedeniyle, markaların umumi intibalarının da aynı olduğunu, başvuru konusu markada yer alan “chocolate sauce cake” ibaresi; yardımcı unsur olup, herhangi bir ayırt edici, dolayısıyla markaları birbirinden farklı hale getirici özelliğinin bulunmadığını, “invite” ibaresi de çok küçük ve silik şekilde yazılmış olup, dikkat çekmediğini, “…” ibaresi ise, davacı markasının çatı/şemsiye unsurunu oluşturmakta (Kaldı ki, çok küçük ve belirsizdir) olup, davacının işbu başvuru ile tescil ettirmek istediği asıl unsurun “…” ibaresi olduğunu, aynı şekilde, davalının seri markalarının esas unsuru da “…” ibaresi olup, “Şölen” ve “…” ibarelerinin çatı unsur konumunda olduğunu, bununla birlikte, davacı başvurusu ile davalı markalarının şekil ve renk kompozisyonlarının da birbiri ile son derece benzerlik arz ettiğini, her iki markada da yuvarlak bir kekin/bisküvinin ortasına yerleştirilmiş yıldız şeklindeki çikolata figürü, bir çikolata şelalesi ve ayrıca kırmızı ve beyaz renklerin yer aldığını, markalar arasında benzerlik incelemesi yapılırken, malların hitap ettiği tüketici kitlesinin, markaları kolaylıkla karıştırabileceğini, söz konusu malların profesyonel bir kesime değil, başta çocuklar olmak üzere toplumun tüm kesimine hitap ettiğini, bu tür emtiaları alan tüketicinin çok kısa sürede karar verdiğini, seçimini çabuk yaptığı hususları da huzurdaki davada nazara alınması gereken faktörler olduğunu, başvuru konusu markanın 30’uncu sınıfta yer alan “gıda emtiaları” için tescil olunmak istendiğini; tüketici kitlesinin ortalama tüketiciler, bilhassa çocuklar olduğu da dikkate alındığında, davalı markaları ile aynı/aynı tür/benzer malları kapsayan işbu başvurunun tescili halinde, davalıya ait “…” markalı bir ürün aldığını sanan tüketicinin davacıya ait “…” markalı ürüne yönelebileceğini, markalar arasında karıştırılma/ilişkilendirilme ihtimalinin oluşabileceğini ve seçici olmayan söz konusu tüketicilerin malların kaynağı konusunda yanılgıya düşebileceğini ifade ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket cevabında özetle; müvekkilinin TÜRKPATENT nezdinde tescilli ve 10 yılı aşkın bir süreden beri kullanılan çok sayıda “… …” ibareli kelime ve şekil markalarının bulunduğunu, dava konusu markanın “… … … ” ibarelerinden oluşan bir kelime+şekil markası olduğunu, davaya konu markayı oluşturan kelime ve şekil unsurlarının müvekkili markalarıyla ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, dava konusu “… … … ” markasında yer alan “…” ibaresinin, markayı oluşturan diğer ibarelere kıyasla çok daha büyük puntolarla, kalın ve kırmızı olarak yazılmış ve ön plana çıkarılmış olduğunu, dava konusu marka başvurusuyla asıl tescil ettirilmek istenen kelime unsurunun “…” ibaresi olduğunu, “…” ibaresinin ilk kısmını oluşturan “…” ibaresinin ise, müvekkilinin “…” ibareli markaları ile aynı ve aynı anlamda kullanılmış olduğunu, bununla birlikte, dava konusu marka görselinin sağ kısmında yer alan beş köşeli yıldız bisküvi şeklinin müvekkili adına tescilli bir tasarım olup yine ön plana çıkarılan unsurlardan biri olduğunu, dolayısıyla dava konusu markanın esas unsurunu “…” ibaresi ve yıldız şeklindeki bisküvi oluşturduğunu, müvekkili markalarında yer alan “…” ibaresinin …sayılı dosya ile TÜRKPATENT nezdinde tanınmış marka statüsünde korunduğunu, bununla birlikte TÜRKPATENT veri tabanında yapılacak olan sorgulamadan da görüleceği üzere, “…” ibaresinin, müvekkili markalarında sıklıkla kullanılan çatı markası olduğunu, dolayısıyla müvekkili “… …” ibareli markalarıyla asıl tescilli olan esas unsurun “…” ibaresi olduğunu, benzerlik incelemesinin de “…” ve “…” ibareleri dikkate alınarak yapılması gerektiğini, “…” ibaresi ile dava konusu markada kullanılan “…” ibaresinin görsel, işitsel ve anlamsal açıdan ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, dava konusu marka görseli dikkate alındığında okunması oldukça güç olan “…”, “… ” ibarelerinin tüketicilerin zihninde kalan unsurlar olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, “…” ibaresi dışında kalan kelimelerin yan unsur niteliğinde olduğunu, davaya konu markayla karşılaşan ortama tüketicinin algısının “…” ibaresi ve şekil unsuru olan beş köşeli yıldız bisküvi üzerinde toplanacağını, dolayısıyla davacı şirketin, dava konusu marka başvurusuyla müvekkilinin hem marka hem tasarım haklarını ihlal ettiğini, davaya konu markaya hakim olan renkler (kırmızı, beyaz ve kahverengi) ve bu renklerin kombine ediliş şeklinin müvekkilinin “… …” markasıyla aynı olduğunu, dava konusu markada, müvekkilinin “… …” markasında kullanılan kırmızı, kahverengi ve beyaz renkleri ve yine dava konusu markada kırmızı renkle yazılarak ön plana çıkarılan “…” ibaresinin, müvekkili markasında esas unsur olarak kullanılan “…” ibaresi ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, ayrıca “…” ibaresinin müvekkili markasında olduğu gibi soldan sağa yükselen eğik bir açıyla yazılarak marka görselinin solunda olacak şekilde konumlandırılmış olduğunu, dava konusu markanın tescil talep ettiği 30. sınıf ve bu sınıftaki ürünlerin de müvekkili markasıyla aynı olduğunu, bu sınıftaki ortalama tüketicilerin önemli bir kısmını çocukların oluşturduğunu, çocukların yetişkin insanlara kıyasla algı düzeylerinin daha düşük olup markalar arasındaki iltibas tehlikesini artırdığını, yine 30. sınıftaki ürünlerin cins ve nitelikleri gereği tüketicilerin satın alırken karar verme süreçlerinin çok kısa olduğu ürünlerden oluştuğunu, bu durumun da markalar arasındaki iltibas tehlikesini artırdığını ifade ederek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılan tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, bilirkişi raporu alınmış, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, davacı iddiaları karşısında YİDK kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DEĞERLENDİRMELER
Emtia ve Marka İşaretleri Bakımından Benzerlik
Benzerlik değerlendirmesinin ilk koşulu markaların tescilli oldukları sınıfların birbirine benzerliğidir. Markaların tescilli oldukları veya tescili talep edilen mal ve hizmetlerin benzerliğine kanaat getirilmesi halinde, ikinci şart olan markaların benzerliğine geçilir. Eğer her iki koşul da gerçekleşmiş ise markalar arasında iltibas olduğuna karar verilecektir.
Markalar arasındaki benzerlik incelenirken,
* Markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları
* Görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlik,
* Çağrıştırma,
* Bir bütün olarak markaların uyandırdığı toplu kanaat,
* Malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu,
* Markayı taşıyan mal veya hizmetin değeri ve alıcının bu mal ve hizmeti almaya ayırdığı zaman,
kriterleri ele alınmalıdır.
İltibas, kanunlarda tanımlanmamış olmakla birlikte öğretide “bir markanın aynen veya benzerinin kullanılması suretiyle, alıcı zihninde gerek emtiaların (veya hizmetlerin), gerekse müteşebbisin kaynağı açısından yanlış kanaatler uyandırılması ve bunların aynı yerden piyasaya sürüldüklerinin düşündürülmesi, bu yönden çağrışımlar yapması” olarak tanımlanmıştır. Sadece alıcıların belirli bir mal veya hizmet yerine başka mal veya hizmeti almak istemeleri halinde değil; alıcıların mal veya hizmetlerin birbirinden farklı olduklarını anlamalarına rağmen, bunların kaynağının aynı işletme olduğuna veya malları satan yahut hizmetleri sunanlar arasında idari veya ekonomik bağlılık olduğuna inanmaları halinde de iltibas ihtimali vardır. Dolayısıyla, iltibas bulunduğunun kabulü için işaretin marka ile bağlantı kurulmasına ve düşünsel olarak markayı çağrıştırmasına elverişli olması gerektiği anlaşılmaktadır.
Tam bu hususta değinilmesi gereken önemli nokta ise karıştırılma ihtimalinin varlığı “halk” nezdinde olmalıdır. Bir markanın diğer marka ile karıştırılma ya da iki marka arasında ilişki bulunduğu ihtimali, malın hitap ettiği uzman ya da satıcı nezdinde değil, halk nezdinde araştırılmalıdır. Dolayısıyla, markaların hitap ettiği tüketici ya da kullanıcı dikkate alınmak suretiyle, markaların bu kişiler nezdinde karıştırılıp karıştırılmayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir. “Halk” tabiri amaca uygun şekilde “markayı taşıyan ürünlerin nihai tüketici kitlesi” olarak anlaşılmalıdır. Benzerlikte görüşüne başvurulacak kişi markalı ürünün yöneldiği hedef kitleye mensup/makul derecede bilgilendirilmiş, makul derecede dikkatli ve makul derecede ihtiyatla değerlendirme yeteneğine sahip kişinin değerlendirmesidir.
İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının tespitinde, mal ve hizmetlerin aynı veya benzer alıcı çevresine hitap edip etmediklerine ve aynı veya benzer ihtiyaçları gidermede kullanılıp kullanılmadıklarına; markaların kullanıldığı mal veya hizmetin ekonomik değerine; bunların hitap ettiği alıcı grubunun sosyal ve ekonomik düzeyine ve orta yetenekteki alıcıların markanın kullanılacağı mal veya hizmetleri aldıkları sırada sarf edecekleri dikkat ve özene de bakılır.
Emtiaların Aynı/Benzer/İlişkili Olup Olmadığı
Dava konusu marka, beyaz zemin üzerine, kırmızı, büyük harflerle “…” ibaresi, hemen üstünde daha küçük punto ile “invite” ibaresi ve altında ise yine daha küçük punto ile “… ” ibareleri ile sağ tarafında akan bir çikolata şekli, üstünde çikolatadan yıldız şekli olan bisküvi ve bisküvini üzerinde yine küçük punto ile “…” ibarelerinin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş kelime+şekil markasıdır.
Redde gerekçe markalar, tamamında “… …” ibareleri, sıvı halde çikolata, üstünde çikolatadan yıldız şekli olan bisküvi ve bazı diğer unsurların (… gibi) bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş kelime+şekil markalarıdır.
Dava konusu markanın esas unsurunun, “chocolate sauce cake” ibaresi ve şekil unsurunun tanımlayıcı olduğu, “invite” ve “…” ibarelerinin görsel olarak “…” ibaresine kıyasla çok daha küçük kalması nedeniyle dikkat çekmediği, dolayısıyla diğer unsurlara göre görsel olarak daha ön planda olan “…” ibaresi olduğu,
Redde gerekçe markalarda yer alan “…” ibaresinin çatı marka olarak yer aldığı, diğer unsurların tali olduğu, dolayısıyla redde gerekçe markaların esas unsurlarının “…” ibaresi olduğu,
Yukarıdaki açıklamalar neticesinde, dava konusu markanın esas unsuru ile davacı markalarının esas unsurunun ilk dört harfinin (“…”) aynı olduğu,
Bu açıklamalar kapsamında; karşılaştırmaya konu olan markalar görsel ve işitsel olarak incelendiğinde; davacının “…” esas unsurlu marka başvurusuyla davalı firmanın “… …” ibareli markaları arasında görsel ve işitsel olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, başvuru görselindeki “…” ibaresinin özellikle davalının “…” ibareli çatı markası dikkate alınmadığında “… …” markaları ile çok yakın düzeyde birbirine benzer ve bağlantılı bir marka olduğunun görüleceği, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin yargılama konusu mallar için ayırdığı satın alma süresi içinde, davacının “…” ibareli başvuru markasını gördüğünde, derhâl ve hiç düşünmeden bunun davalının “… …” markalarından farklı bir marka olduğunu algılamayacağı, her iki markanın aynı işletmenin markası veya idari-mali anlamda bağlantılı işletme markaları olarak algılayabileceği, ayrıca hem dava konusu marka hem de davalı markalarında yer alan bisküvi şeklinin tertip tarzının ayırt edilemeyecek kadar benzer olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu marka ile davalı markaları arasında marka işaretleri bakımından işitsel ve görsel olarak karıştırılmaya yol açacak düzeyde bir benzerlik bulunduğu,
Karıştırılma İhtimali Bakımından
Sonuç olarak, dava konusu markanın kapsamında yer alan bütün malların redde gerekçe markaların kapsamlarında aynı/aynı tür/benzer olarak yer aldığı, dava konusu marka ile redde gerekçe markalar arasında işitsel ve görsel olarak iltibas oluşturacak düzeyde benzerlik bulunması nedeniyle dava konusu marka ile redde gerekçe markalar arasında karıştırılma ihtimalinin söz konusu olduğu,
Netice itibariyle,
Dava konusu markanın kapsamındaki emtianın tamamının davalının markalarının kapsamında aynı/aynı tür/benzer olarak yer aldığı,
Dava konusu marka başvurusu ile davalı markaları arasında marka işaretleri bakımından benzerlik olduğu,
Dava konusu marka ile davalı markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu,
TÜRKPATENT … sayılı YİDK Kararı’nın yerinde olduğu sonuç ve kanaatlerine ulaşılmış açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Davanın Reddine,
Alınması gereken 80,70.-TL harçtan peşin alınan 59,30.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 21,40.-TL maktu ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen takdiren 7.375,00.-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacının yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı Türk Patent’in yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı şirketin yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı ve davalı Türk Patent ile diğer davalı şirket vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.27.01.2022

Kâtip Hâkim … ✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır