Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/140 E. 2022/108 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/140 Esas – 2022/108

T.C.

2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/140
KARAR NO : 2022/108

DAVA : Marka YİDK Kararının İptali, Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 17/05/2021
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2022
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka YİDK Kararının İptali, Hükümsüzlük istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçeleriyle özetle, müvekkilinin “…” ibareli markasını kullandığı ilk günden beri kalitesini artırarak büyüdüğünü, en başta eğitim sektörü olmak üzere bugün birçok alanda faaliyet gösteren, toplum tarafından bilinen bir marka olduğunu, TÜRKPATENT nezdinde adına tescilli birçok marka bulunduğunu, T/02430 sayılı “…” ibareli tanınmış markasının da bulunduğunu, davalı şirketin sınırsız sayıda renk seçeneği özgürlüğü bulunduğu halde, davacı müvekkili adına tescilli ve tanınmış … ibareli markaları ile özdeşleşen yeşil rengini ve ağaç şekil unsurunu markasında kullanmasının ve de bunu marka tesciline konu etmesinin davacı müvekkiline ait markalar ile benzeştirme amacını taşıdığını, bu sebeple, davaya konu markanın görsel olarak müvekkili markalarına benzediği ve davaya konu markayı gören tüketicilerin aklına müvekkiline ait markaların geleceğini, davaya konu www.dogaicintemizle.com ibaresinin markanın birebir aynısı olduğu ve markayı aynı zamanda internet sitesi ismi ile de tescil ettirmeye çalıştığını, bu sebeple mezkur ibare markanın aynısı olduğundan davada benzerlik incelemesinin … İÇİN TEMİZLE ibaresi ile yapılmasının gerektiğini, işbu ibarenin de müvekkilinin slogan markaları ile benzerlik teşkil ettiğini, davalı kurumun, markalara bütünsel açıdan bakılması gerektiği ve bu durumda benzerliğin bulunmadığını iddia etmiş ise de müvekkilinin 41. sınıfta … markası tanınmış olduğundan ve müvekkilinin de slogan şeklinde markalarının bulunması sebebiyle markaların bütünsel açıdan da benzediğini, markadan sadece … ibaresi çekilerek benzerlik değerlendirilmesi yapılmasının tabi ki hatalı olacağını, fakat müvekkilinin özellikle eğitim öğretim alanında … ibaresi ile oldukça tanınmış olduğundan ve bu hizmetlerde sadece müvekkilin markasının yer alması sebebiyle davaya konu markayı görenlerin aklına yine müvekkilinin markalarının geleceğini, kaldı ki, müvekkilinin sadece eğitim de değil sempozyum, konferans, spor, kültür, eğlence gibi hizmetlerde de markasını kullandığını, davalı tarafın farklı bir marka başvurusu tercih edebileceği bir durumda iken müvekkilinin yıllarca emek verdiği ve tanıttığı markası ile iltibas yaratacak bir markayı tercih etmesinin davalı tarafın kötü niyetini açıkça ortaya koyduğunu beyan ederek Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı kararının iptali ile 2019/104334 başvuru numaralı tarihli “… için temizle www.dogaicintemizle.com” ibareli marka başvurusunun yargılama süresinde tescili durumunda hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini
talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı kurum vekili cevap dilekçesi ile özetle; “… İÇİN TEMİZLE+ŞEKİL+ www.dogaicintemizle.com” markasının bir bütün olarak bıraktığı izlenim ile baskın şekil unsurunun başvuru markasına ayırt edicilik kazandırmış olduğunu, bu nedenle başvuru markası bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı markalarının serisi gibi algılanmayacağını, davacının tanınmışlık iddiaları ile ilgili olarak, taraf markaları işaret anlamında karıştırılacak derecede benzer olmadığı için, davacının tanınmışlık iddialarının kabul edilemez nitelikte olduğunu, pazara girişini güçleştirmek veya davacıya zarar verme kastıyla hareket ettiğini kabule yeterli bulunmamış olup, davalının başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olduğunu ispat edememiş olduğunu ifade ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava dilekçesi davalı şahısa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak davalı şahıs yasal süresi içerisinde davanın esasına cevap vermediği gibi dava dosyasına bilahare herhangi bir savunma da sunmamıştır.
Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılan tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, bilirkişi raporu alınmış, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, davacı iddiaları karşısında Marka Yidk Kararının yerinde olup olmadığı, hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DEĞERLENDİRMELER
Emtia ve Marka İşaretleri Bakımından Benzerlik Değerlendirmesi
Benzerlik değerlendirmesinin ilk koşulu markaların tescilli oldukları sınıfların birbirine benzerliğidir. Markaların tescilli oldukları veya tescili talep edilen mal ve hizmetlerin benzerliğine kanaat getirilmesi halinde, ikinci şart olan markaların benzerliğine geçilir. Eğer her iki koşul da gerçekleşmiş ise markalar arasında iltibas olduğuna karar verileceği,
Markalar arasındaki benzerlik incelenirken,
* Markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları
* Görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlik,
* Çağrıştırma,
* Bir bütün olarak markaların uyandırdığı toplu kanaat,
* Malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu,
* Markayı taşıyan mal veya hizmetin değeri ve alıcının bu mal ve hizmeti almaya ayırdığı zaman,
kriterleri ele alınmalıdır.
Tam bu hususta değinilmesi gereken önemli noktanın ise karıştırılma ihtimalinin varlığının “halk” nezdinde olması gerektiği, bir markanın diğer marka ile karıştırılma ya da iki marka arasında ilişki bulunduğu ihtimali, malın hitap ettiği uzman ya da satıcı nezdinde değil, halk nezdinde araştırılması gerektiği, dolayısıyla, markaların hitap ettiği tüketici ya da kullanıcı dikkate alınmak suretiyle, markaların bu kişiler nezdinde karıştırılıp karıştırılmayacağının değerlendirilmesi gerektiği, “Halk” tabiri amaca uygun şekilde “markayı taşıyan ürünlerin nihai tüketici kitlesi” olarak anlaşıldığı, benzerlikte görüşüne başvurulacak kişi markalı ürünün yöneldiği hedef kitleye mensup/makul derecede bilgilendirilmiş, makul derecede dikkatli ve makul derecede ihtiyatla değerlendirme yeteneğine sahip kişinin değerlendirmesidir.
İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının tespitinde, mal ve hizmetlerin aynı veya benzer alıcı çevresine hitap edip etmediklerine ve aynı veya benzer ihtiyaçları gidermede kullanılıp kullanılmadıklarına; markaların kullanıldığı mal veya hizmetin ekonomik değerine; bunların hitap ettiği alıcı grubunun sosyal ve ekonomik düzeyine ve orta yetenekteki alıcıların markanın kullanılacağı mal veya hizmetleri aldıkları sırada sarf edecekleri dikkat ve özene de bakılacağı,
Emtiaların Aynı/Benzer/İlişkili Olup Olmadığı
Dava konusu markanın kapsamında yer alan malların tamamı, yani;
“Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri.” hizmetlerinin davacıya ait redde mesnet markaların kapsamında aynı/aynı tür olarak yer aldığı,
Marka İşaretlerinin Benzer Olup Olmadığı
Dava konusu “… İÇİN TEMİZLE+ŞEKİL+ www.dogaicintemizle.com ” ibareli marka, yeşil renkte, büyük, kalın harflerle, “… İÇİN” ibaresi ile “TEMİZLE” ibaresi, bu ibarelerin aralarında bir ağaç şekli, bunların altında ise çok daha küçük puntolarla “www.dogaicintemizle.com” ibaresinin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş kelime+şekil markasıdır.
Davacının redde gerekçe markaları “…” ibaresi ile çeşitli yan unsurların yer aldığı kelime veya kelime+şekil markalarıdır.
Dava konusu markanın esas unsurunun bütüncül olarak “… İÇİN TEMİZLE” ibaresi, davacıya ait markaların esas unsurunun ise bütüncül olarak “…”, “… tennis academy” “… koleji”, “o bir … harikası”, “doğada şenlik var”, “geleceğin liderleri doğada” ibareleri olduğu,
Davacı markası ile dava konusu marka, marka işaretleri bakımından işitsel, görsel ve kavramsal olarak karşılaştırıldığında, dava konusu marka ile davacı markalarında yer alan “…” ibaresinin ayırt edici niteliği zayıf bir ibare olması, dava konusu markanın tüketici nezdinde işitsel, görsel ve kavramsal bakımdan bütüncül olarak algılanacağı, “…” ibaresi de dahil ibarelerin tek başına esas unsur olarak değerlendirmenin mümkün olmadığı, dava konusu markanın bütüncül olarak değerlendirilmesi ve şekil unsurunun mevcudiyeti, görsel, işitsel ve kavramsal bakımdan dava konusu markanın üzerinde kullanılacağı emtianın ortalama tüketiciler nezdinde iltibası önleyici mahiyette olduğu, dolayısıyla işletmeler arasında bir farklılığa yol açacağı, ayrıca dava konusu marka ile davacı markasının tertip tarzlarının farklı olduğu, bunun yanı sıra dava konusu marka ile davacı markalarındaki şekil unsurlarının da birbirinden farklı olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu marka ile davacının markaları arasında marka işaretleri bakımından işitsel, görsel ve kavramsal olarak belirli düzeyde bir benzerlik bulunmadığı,
Karıştırılma İhtimali Bakımından Ara Değerlendirme
Her ne kadar dava konusu markanın kapsamında yer alan hizmetler redde gerekçe markaların kapsamlarında aynı/aynı tür olarak yer alsa da, dava konusu marka ile redde gerekçe markalar arasında işitsel, görsel ve kavramsal olarak iltibas oluşturacak düzeyde benzerlik bulunmaması nedeniyle dava konusu marka ile redde gerekçe markalar arasında karıştırılma ihtimalinin söz konusu olmadığı,
Tanınmışlık İddiaları Bakımından İnceleme
Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili markasının tanınmış bir marka olduğunu, davalı tescilinin müvekkili markasının tanınmışlığından haksız bir yarar sağlamaya yönelik olduğunu, davalı tescilinin müvekkili markasının itibarını ve ayırt edici karakterini zedeleyeceği,
Bu bağlamda, tanınmışlığa kanıt olarak ek klasör ile, marka tescil belgeleri, kullanımlarına ilişkin belgeler, tanıtımlar, mağaza şube listesi, DVD, sosyal medya ve dergi görselleri, çıkan haberler, tanıtım giderleri, yargı kararları, sair belgeler sunulduğu, ancak tanınmışlık nedeni ile bir marka başvurusunun reddedilmesi için;
Öncelikle, markalar arasında işaret benzerliği ve;
• Sonraki başvuru sahibi ile tanınmış marka sahibi arasında bağlantı olma ihtimali,
• Tanınmış marka sahibinin bu markanın tescilinden zarar görme ihtimali,
• Haksız yarar sağlama,
• Tanınmış markanın itibarına zarar verme,
• Tanınmış markanın ayırt edici karakterini zedeleme gibi unsurlar arandığı,
Tanınmış markanın farklı mallarda kullanılması halinde, tanınmış markanın toplumda yarattığı isimden yararlanma ve bu şekilde haksız avantaj sağlanması ihtimali varsa, tanınmış markanın farklı mallarda kullanılmasının önlenmesi gerektiği,
Aynı mallarda kullanılmasa da, tanınmış markanın garanti ve reklam gücünden yararlanılması halinde tanınmış markanın itibarına zarar verilebileceği,
Burada özellikle dikkat edilmesi gereken husus, tanınmış markaların korunması için konulmuş olan hükümlerin amaçları dikkate alınmak suretiyle benzer olmayan mal ve hizmet alanının tespit edilmesi gerektiği, her somut olayda tanınmış markanın aynısı veya benzerinin başka mal ve hizmetlerde kullanılmasının haksız avantaj sağlayıp sağlamayacağının, tanınmış markanın itibarının zarar görüp görmeyeceğinin ve ayırt edici karakterinin zedelenip zedelenmeyeceğinin incelenmesi zorunluluğu bulunduğu,
Öte yandan; üçüncü kişilerin aynı ve/veya farklı konuda üretmiş olduğu ürünlerin kalitesinde meydana gelebilecek herhangi bir düşüklük, orijinalliğinde olabilecek değişiklik, üretimden kaynaklanacak hatalar, pazarlama taktik ve hataları, fiyat farkı ve damping uygulamaları, tanınmış markanın itibarına zarar verebileceği gibi markanın yaygınlaşan kullanımı onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar da doğurabileceği,
Markanın tanınmışlığı nedeniyle haksız yarar sağlanmasının esasen, tanınmış markanın sahip olduğu imajın devri suretiyle gerçekleşebileceği kabul edileceği, bu şekilde imaj devrinden söz edilebilmesi için haksız yarar sağladığı iddia edilen marka ile tanınmış markanın tescil edildiği mal ve hizmetler arasında bir bağlantı kurulması şartı arandığını,
Yukarıda anlatılanlar doğrultusunda, dava konusu markanın davacı markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlama, tanınmış markanın itibarına zarar verme, tanınmış markanın ayırt edici karakterini zedeleme gibi hususların değerlendirilmesi için ilk şartın dava konusu marka ile davacı markaları arasında aynılık/benzerlik olduğu, dava konusu marka ile davacı markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı,
Davacı vekili tarafından ileri sürülen tanınmışlık iddiasının dava dosyası kapsamında sunulan tüm bilgi ve belgeler çerçevesinde incelenmesi neticesinde, davacıya ait “… koleji” ibareli markanın eğitim sektörüne dahil hizmetler bakımından yaygın bilinen markalardan olduğu, bu bilinirliğin Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından da kabul gördüğü ve “… koleji” markasının T/02430 sayı ile tanınmış marka olarak Kurum sicilinde kayıt altına alındığı, ancak 6769 s. SMK’nın 6/5 maddesinin uygulanabilmesi için bir markanın tanınmışlığının tek başına yeterli olmadığı, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunması şartının sağlanmadığı, aynı zamanda dava konusu edilen markanın tanınmış markanın ayırt edicilik karakterini zedelemesi, tanınmış markanın itibarına zarar vermesi veya tanınmışlığından haksız yarar sağlanması ihtimallerinden birinin gerçekleşmesinin gerekli olduğu, davalı başvurusunun davacıya ait “… koleji” markasının sahip olduğu imaj ve prestijden faydalanma amacı taşıdığına yönelik dosya kapsamında somut bir delil sunulmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu markanın tescilinin 6769 s. SMK’nın 6/5 hükmünde belirtilen koşulların oluşmasına yol açmayacağı ve dava konusu başvuru bakımından 6769 s. SMK’nın 6/5 maddesinin uygulanamayacağı,
Kötüniyet İddialarının Değerlendirilmesi
Marka sahibinin, markasını tescil ederken, markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, iyi niyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacı gütmesi gibi hallerde, kötü niyetli marka tescilinden bahsedileceği, tescil başvurusunda bulunan kişinin kötü niyetli olduğuna emare teşkil edebilecek olgu ve olayların varlığı, kötü niyetli marka başvurusunun kabulü için yeterli sayılacağı, buna karşılık başvuru sahibinin, hakkını kötüye kullanma niyeti taşıması veya başkalarını engelleme amacına sahip olması gibi sübjektif durumların kural olarak tespit edilmeye çalışılmaması gerektiği, zaten kişinin içsel durumunu ifade eden sübjektif unsurlara doğrudan ulaşmaknın veya nüfuz etmenin mümkün olmadığı, ancak, somut olayda başvuru sahibinin içsel durumununu ifade eden, kast, niyet gibi hususların anlaşılabileceği veya ortaya çıkarılabileceğine dair ciddi belirtilerin varlığı halinde, bunlar araştırılarak, kötü niyetli tescilin varlığı sonucuna ulaşmada yardımcı unsur olarak kullanılabileceği,
Markanın aynısının veya benzerinin bir başkası tarafından kullanıldığının bilinmesi halinde marka tescil başvurusunda bulunulması, markanın köken gösterme amacı dışında bir amaçla tescil edilmesi, örneğin esasen kullanılması planlanmayan bir markanın sırf bir başka işletmenin piyasaya girmesinin engellenmesi amacıyla tescil ettirilmesi ya da tescil başvurusunda bulunanın rakipleri ile haksız rekabete girişme amacı gibi kriterlerin dikkate alınabileceği,
Marka tescil başvurusunun kötü niyetli olup olmadığı hususunun belirlenmesinde genel geçer kriterler bulunmadığı, konunun her somut olay bazında değerlendirilmesi gerektiği, doktrine ve yerleşik içtihatlara göre; kötü niyetli tescilden söz edilebilmesi için başkasının markasından haksız olarak yararlanmak veya gerçekte kullanmayıp, yedekleme, marka ticareti yapmak amacına yönelik bir davranışta bulunmak kötü niyet göstergesi kabul edilebileceği,
Marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığına dair dosya kapsamında bilgi-belge bulunmadığı davalının yeni bir marka tescil başvurusunda bulunması eyleminin kötü niyetli bir eylem olarak değerlendirilemeyeceği,
Dava konusu markanın kapsamındaki hizmetlerin davacının markalarının kapsamında aynı/aynı tür olarak yer aldığı,
Dava konusu marka başvurusu ile davacı markaları arasında marka işaretleri bakımından benzerlik olmadığı,
Dava konusu marka ile davacı markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı,
Davacının tanınmışlık iddiasının yerinde olmadığı,
TÜRKPATENT … sayılı YİDK Kararı’nın yerinde olduğu sonuçlarına ulaşılmış davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Davanın Reddine,
Alınması gereken 80,70.-TL harçtan, peşin alınan 59,30.-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 21,40.-TL maktu ilâm harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davalı kurum kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen takdiren 7.375,00.-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı kuruma verilmesine,
Davacının yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı Türk Patent’in yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Davalının yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı ve davalı Türk Patent vekillerinin yüzlerine karşı diğer davalının yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.24.03.2022