Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/130 E. 2022/4 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/130 Esas – 2022/4
T.C.
ANKARA
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
Esas No : 2021/130
Karar No : 2022/4

Hakim :…

Davacı :…

….
Dava : Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin
Dava Tarihi : 03/05/2021
Karar Tarihi :13/01/2022
Gerekçeli Kararın
Yazıldığı Tarih : 20/01/2022
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dilekçelerinde özetle; davalının …sayılı “… SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ” ibareli marka başvurusunda karşı müvekkilinin “…” esas unsurlu markalarına dayalı olarak itirazda bulunduklarını, itirazların kurum tarafından reddedildiğini, müvekkilinin tanınmış “BİM” markalarının sahibi olduğunu, müvekkilinin “…” markaları ile dava konusu marka arasında ayırt edilemeyecek düzeyde benzerlik bulunduğunu,müvekkili markalarının 22 yıldır piyasada olduğunu, “…”, “… toptanem”, “… tanem”, “… taptane”, “… beyaz” gibi markalarının mevcut olduğunu, dava konusu markada da müvekkili markalarının asli unsurunun birebir yer aldığını, “oğlu” ibaresinin başvuruya herhangi bir ayırt edicilik sağlamadığını, taraf markaları arasında bu haliyle benzerliğin mevcut olduğunu, Ankara …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı dosyasından verilen kararında “… bozan sucukları” markası ile müvekkili markalarının benzer görüldüğünü, somut olayda da taraf markalarının kapsamlarının aynı olduğunu, taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğunu, davalı başvuru sahibinin kötü niyetli olduğunu ifade ederek, TÜRKPATENT YİDK’nın 05/03/2021 tarih ve…sayılı kararının iptaline, …sayılı ve “… süt ve süt ürünleri” ibareli marka başvurusunun 29. Sınıf, “hayvansal kaynaklı sütler, bitkisel kaynaklı sütler, süt ürünleri (tereyağı dahil)” bakımından tescil edilmişse hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı TÜRKPATENT vekili cevaplarında özetle; kurum kararının yerinde olduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şahsa usulüne göre tebligat yapılmasına karşın, yargılamaya bir katılımı olmadığından cevabına rastlanmamıştır.

Davanın açılmasını müteakip yargılamaya katılımı olan tarafların dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
GEREKÇE :
Dosya uyuşmazlık konuları hakkında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve rapor tanzim ettirilmiştir.
Davacı ve davalılar arasındaki uyuşmazlık, başvuru markası ve mal/hizmetler ile itiraza mesnet markalar ve mal/hizmetler arasında davacının çıkarılmasını istediği 29. Sınıf emtialar bakımından benzerlik, karıştırılma ihtimalinin olup olmadığı, YİDK kararının yerinde olup olmadığı, hükümsüzlük ve terkin şartlarının oluşup oluşmadığı, davacının kötü niyet itirazının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Celp olunan tescil dosyaları kapsamından davalının …sayılı “… süt ve süt ürünleri” ibareli marka başvuru sahibi olduğu beyan, tevsik ve müşahede olunmaktadır.
Davaya konu …sayılı “… süt ve süt ürünleri” ibareli marka için davalı tarafından 14/10/2019 tarihinde 29.Sınıf mal/hizmetleri kapsayacak şekilde marka tescil başvurusunda bulunulduğu, başvurunun yayınına karar verildiği, ilana karşı davacının… sayılı “….. … …” ibareli markalarına dayanarak itirazda bulunduğu, itirazın reddine karar verildiği, red kararına karşı davacının ikinci kez itirazda bulunduğu, TÜRKPATENT YİDK’nın 05/03/2021 tarih ve…sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği ve bunun üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Markaların karıştırılma ihtimalinden söz edilebilmesi için emtiaların/hizmetlerin aynı/benzer olması yanında markayı oluşturan ibarelerin de aynı/benzer olması koşulu bulunmaktadır.
İki işaret arasında karıştırılma ihtimali, iki şekilde ortaya çıkabilecektir. Bunlardan birincisi, tescil talebine konu markanın tescilli veya tescili için daha önce başvurulmuş markaya benzerliği nedeniyle önceki markanın aynısı ya da benzeri marka zannedilmesi ve bu sebeple satın alınmak istenen ürün dışında bir ürünün satın alınmasına sebebiyet verilmesidir. İkinci ihtimal ise, tüketicinin iki marka arasındaki farklılıklar nedeniyle her iki markanın aynı marka olmadığını anlamasına rağmen, iki markanın aynı işletmeye, başka bir ifadeyle aynı iktisadi – idari kaynağa ait olduğunu sanmasına sebebiyet verilmesidir. Bu durumda da tüketici, gerçekte almak istemeyebileceği bir ürünü, salt güvendiği önceki markayla irtibatlı sandığı için sonraki markayı alabilecektir. Böylece, önceki tescilli veya tescil talebine konu edilmiş markayı taşıyan ürünler için tüketici nezdinde tesis edilen güvenden haksız olarak yararlanma sonucu doğabileceğinden, karıştırılma ihtimali gerçekleşmiş olacaktır. Nitekim tüketiciler daha önce gördükleri, satın aldıkları mal veya hizmetin markasının, göz ve kulağında kalan izine, hatırlayabildikleri kadarıyla hafızalarında kalan özelliklerine dayanarak sonraki alışverişlerinde aynı veya benzer markayı taşıyan malı/hizmeti satın almayı tercih ederler.
Markalar karşılaştırılırken görsel, sesçil (fonetik) ve kavramsal (semantik) açılardan taraf markalarını oluşturan işaretlerin benzer olup olmadıkları hususunun bütünsel bir bakış açısıyla ele alınması ve yine markalar kapsamındaki mallar/hizmetler yönünden markaların benzer olup olmadıkları konularının bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde tespit edilebilir bir durumdur.
Buna göre işaretler arasında görsel benzerlik karşılaştırması yapılırken markalara konu yazı ve işaretlerin konumlandırılma şekilleri ile harf sırası, yazım karakterleri gibi göze çarpan özellikleri dikkate alınmalıdır. Sesçil benzerlikte esas alınması gereken husus ise markaların ortalama tüketici kitlesi tarafından kendi lisanlarındaki okunuş şekli olup, sesçil benzerlikte de önemli hususun markaların başlangıç kısımları olup fonetik açıdan benzer sesler çıkarılarak okunuş şekli dikkate alınmalıdır. Markaların kavramsal açıdan benzerliklerinin karşılaştırılmasında da, markalara konu sözcüklerin tescil kapsamındaki ortalama tüketici kitlesinin bakış açışı ve o sözcüklere kendi lisanlarında bir anlam verip veremeyecekleri hususu dikkate alınmalıdır.
Toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu markaya ait TÜRKPATENT güncel sicil kayıt bilgilerinden başvurunun, 17.06.2021 tarihinde başvuru sahibine yapılan tescil noksan bildirimine rağmen tescil sürecinin tamamlanmadığı; Dava konusu başvuru kapsamında yer alan ve davacı yanca dava konusu edilen 29. Sınıftaki malların tamamı, davacı yanın önceki tarihli markalarının kapsamını birebir oluşturmakta olup taraf markaları arasında anılan emtialar itibariyle ayniyet düzeyinde bir emtia benzerliği bulunduğu; mevcut durumda taraf markalarının benzer tüketici kitlesine hitap eden, benzer ihtiyaçlara yönelik, benzer satış ve sunum biçimlerine sahip, birbirleri yerine ikame edilebilen, birbirleri ile rekabet içerisinde bulunan emtiaları kapsadıkları;
Somut uyuşmazlıkta taraf markaları arasında benzerliği tespit olunan 29. Sınıftaki gıda ürünlerinin hemen her yaş, gelir, eğitim, meslek grubundan tüketiciye hitap eden, kolay erişilebilir, görece ucuz ve tüketicinin satın alım esnasında dikkatli şekilde incelemelerde bulunmaksızın çoğu kez anlık kararlar ile satın aldığı ürünler olup gıda ürünlerinin genel anlamdaki ilgili tüketicilerinin ortalama dikkat ve özen seviyesine sahip kimseler oldukları;
Dava konusu marka başvurusunun “… SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ” şeklinde bir sözcük grubu markası olduğu, markanın “…” ve “süt ve süt ürünleri” şeklinde iki ana temelde incelenebileceği, “süt ve süt ürünleri” ibaresinin, uyuşmazlık konusu 29. Snıftaki emtiaları tanımlayan, markasal ayırt ediciliği bulunmayan nitelikte jenerik mahiyetteki tali unsurlar oldukları, bu anlamda başvurunun hakim ve ayırt edici tek unsurunun “…” ibaresi olduğu, “…” ibaresinin bir bütün olarak ülkemizde yaygın kullanılan bir erkek adı olan “…” isminin sonuna “oğlu” ibaresi eklenmesi suretiyle oluşturulmuş bir kişi soyadı algısı yaratır … vb. mahiyetteki markalar gibi) bir ibare olduğu;
Davacı markaları ise yine hiçbir figüratif unsur içermeksizin “…” kök unsuruna eklenmiş “beyaz, tanem, taptane, …” gibi ek sözcük unsurları ile oluşturulmuş markalar oldukları, bu markalardaki ikincil sözcük unsurlarının her birinin yüksek düzeyli olmasa da ayırt ediciliği bulunan nitelikte ibareler oldukları, bu ibarelerin markanın bütünsel algısını asgari düzeyde etkiler boyutta olmakla birlikte davacı markalarının asli unsurunun “…” sözcüğü olduğu;
Taraf markalarında ortak olarak yer alan “…” ibaresi kelime anlamı olarak “Soyluluk, ululuk, büyüklük, asalet.” anlamlarına gelmekte olup aynı zamanda ülkemizde yaygın olarak kullanılan bir isim veya soyisim olduğu, davacı yanın “…” esas unsuru etrafında oluşturduğu birden fazla markası mevcut ise de her bir markada asli unsur olarak “…” kelimesinin kullanıldığı; dava konusu marka ise “…” şeklinde “…” kelimesinin sonuna eklenmiş “oğlu” ibaresinden türetilmiş olduğu; “-oğlu”, “-oğulları”, “- kızı”, “kızları”, “-zade”, “-ler”, “-lar” gibi eklerin bu isimlerin sonuna eklenmesi ile oluşturulan markalar genel ilke olarak işaretlerin birbirlerinden farklılaşmaları için yeterli görülür mahiyette somut bir farklılık yaratmadığı; bununla birlikte dava konusu markada yer alan tali nitelikteki unsurlar ise doğrudan ayırt edicilikleri bulunmamakla birlikte dava konusu markanın, davacı markalarının kapsamında doğrudan yer alan malları çağrıştırır nitelikte bir anlamı marka bütününe kattığı;
Bu haliyle taraf markaları ile her zaman yan yana karşılaşma fırsatı bulunmayan tüketicinin, birebir aynı ürünler üzerinde taraflara ait “…” ve “…” markalarını gördüklerinde, markaların aynı iktisadi kaynakça yaratılmış markalar oldukları yönünde algı edinmeleri veyahut sonraki tarihli dava konusu markayı, davacı yanın önceki tarihli markaları zannederek satın alma eğilimi göstermelerinin kuvvetle muhtemel olacağı;
Başka bir ifadeyle daha evvel, önceden beri tescilli bir şekilde kullanıldığı anlaşılan davacı markalarını görmüş, davacı markalarının tescilli olduğu mallardan yararlanmış bir tüketicinin, işbu dava konusu sonraki markayı da birebir aynı emtialarda gördüğünde, önceki deneyimlediği marka ile arasında iktisadi – idari bir bağ bulunduğu yanılgısına düşme ihtimalinin kaçınılmaz olacağı; zira tüketicinin, iki markayı her durumda yan yana görme ihtimali bulunmadığından önceki markanın zihninde bıraktığı görsel algının kendisini yönlendirmesi ile sonraki marka ile önceki marka arasında ilişki kurması muhtemel olduğu; Nitekim ilgili tüketici, söz konusu markalar arasındaki belirli farkları algılamaya muktedir olsa bile, yukarıda anılanlar ışığında ve markaların kapsamındaki malların ayniyeti karşısında, markalar arasında ciddi bir bağlantı kurma olasılığı bulunduğu; zira her iki markada da “…” ibaresi ortak ve baskın unsur olup bu durum işaretler arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlikler oluşturduğu gibi her iki taraf markasında da markalardaki sair ek unsurlar yeterli ayırt edicilik sağlamadığı;
Her iki taraf markasının da birebir aynı türde gıda ürünlerinde ticari mevkie çıkartılacağı göz önüne alındığında, ortalama bir tüketicinin, bakkal veya market gibi bu ürünlerinin satışının yapıldığı bir yerde, aynı reyonlarda ve hatta aynı raflarda söz konusu markaları taşıyan ürünleri bir arada gördüğünde veyahut her iki taraf markası ile ayrı zamanlarda karşı karşıya kaldığında, önceden deneyimlediği marka ile yüksek düzeyli benzerlik gösteren sonraki markayı birbirine karıştırabileceği ve sonraki markayı, önceki deneyiminin hafızasında kalan izlenimi doğrultusunda o markaymış gibi tercih edebileceği anlaşılmıştır.
Tüketiciler daha önce gördükleri, satın aldıkları mal veya hizmetin markasının, göz ve kulağında kalan izine, hatırlayabildikleri kadarıyla hafızalarında kalan özelliklerine dayanarak sonraki alışverişlerinde aynı veya benzer markayı taşıyan malı/hizmeti satın almayı tercih ederler. Tüketicinin daha önce satın aldığı bir mal veya hizmetin göz ve kulağında kalan izine, hatırlayabildiği kadar hafızasında kalan özelliklerine dayanarak, sonraki aynı veya benzer mal/hizmetten yararlanmak isterken önceki markanın kendisinde yarattığı garanti fonksiyonundan yararlanmayı düşünerek hareket edeceği, dolayısıyla önceki markanın zihninde bıraktığı algıyı uyarabilecek düzeyde benzer sonraki bir marka ile karşı karşıya kalan tüketicinin, sonraki markayı da bu güven duygusuna dayanarak tercih etme eğilimi ile hareket edebileceği; dolayısıyla, benzer işareti gören ve duyan tüketiciler daha önce tanıdıkları markaların bıraktığı intibaı hatırlayarak, yeni markanın daha önce görmüş oldukları markanın bir başka versiyonu, serisi, uzantısı olduğunu veyahut da bildikleri marka sahibi tarafından çıkartılmış yeni markasının adı olduğunu, markasında bir revizyona gittiğini düşünebilecekleri;
Neticede, taraf markalarının 29. Sınıf emtiaları birebir kapsadıkları gözetildiğinde, emtialar arasındaki bu yakınlık düzeyinde işaretlerin birbirlerinden daha somut bir şekilde uzaklaşmış olmalarının gerektiği, halbuki uyuşmazlık kapsamında karşılaştırılan markaların bu kriteri sağlamaktan oldukça uzak ve benzerlik düzeyleri son derece yüksek işaretlerden oluştuğu, bu durumun ilgili tüketici kitlesi nezdinde dahi markaların birbirleri ile ilişkilendirilme ihtimali sonucunu doğuracağı, tüketicinin aynı satış kanalları ile aynı raflarda, aynı dolaplarda, yan yana satılma ihtimali bulunan bu markaları birbirleri ile ilişkilendirmesinin kaçınılmaz olacağı, bu durumun ise tüketicinin iki marka arasında iktisadi ya da idari bir bağlantı olduğu yanılgısına kapılmasına neden olabileceği, birbiri ile aynı-aynı tür emtiaları kapsayan işaretlerin, tüketici algısında benzer işaretler izlenimi uyandırmamak adına işaretsel açıdan ciddi şekilde uzaklaşmış olmaları gerekirken, somut olayda bu şartın sağlanmadığı, karıştırılma ihtimalinin temelinde, makul orandaki ortalama tüketicilerin bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde, herhangi bir sebeple bir bağlantı kurmasının yeterli olduğu, ürünlerin tüketiciye sunulma yöntemleri aynı /benzer olan ve hızlı bir karar verme süreci ile satın alma tercihine konu edilecek taraf markaları açısından reddedilen tüm mallar açısından benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin mevcut olacağı anlaşılmıştır.
Son olarak davacı tarafın salt benzerlik iddiasına dayalı olarak dava konusu marka başvurusunun kötü niyetle tescile konu edildiği yönünde bir iddiası mevcut ise de yalnızca benzerlik iddiası temelli bir kötü niyet takdirinin uygulamada bir karşılığının mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
Neticede dosya incelendiğinde, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından;
Davaya konu …sayılı başvuru kapsamında yer alan ve dava konusu edilen 29. Sınıftaki malların tamamının, davacı yanın ret gerekçesi markaları kapsamında yer alan mallar ile birebir aynı olduğu, taraf markaları arasında “…” ibaresinin ortaklığından kaynaklı olarak, işaretler arasında yeterli düzeyde ayırt edicilik sağlayan ek unsurlar da bulunmamasından ötürü, işaretler bakımından iktisadi – idari anlamda ilişkilendirme ihtimali dahil karıştırılma ihtimaline yol açacak bir benzerliğin mevcut olduğu, kötü niyet iddialarının ispatlanamadığı, YİDK kararının yerinde olmadığı, YİDK kararının iptali şartlarının oluştuğu, davaya konu markanın tescil edilmediğinden hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından, bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
D a v a n ı n K a b u l ü n e,
1-TÜRKPATENT YİDK’nın…sayılı kararının 29. Sınıf, “hayvansal kaynaklı sütler, bitkisel kaynaklı sütler, süt ürünleri (tereyağı dahil)” bakımından iptaline,
2-Davaya konu marka tescil edilmediğinden hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 80,70.-TL harçtan, peşin alınan 59,30.-TL harcın mahsubuyla, eksik kalan 21,40-TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00.TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü yazılı 2.531,10.TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalıların yapmış olduğu bir gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatıran taraflara iadesine (HMK m.333),
Dair, davacı ve davalı kurum taraf vekillerinin yüzlerine karşı, davalı şahsın yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.20.01.2022

Kâtip Hâkim …
✍eimzalıdır ✍eimzalıdır
MASRAF DÖKÜMÜ
İlk Masraf : 127,10.TL
Bilirkişi Ücreti : 2.250,00.TL
P.P : 154,00.TL
TOPLAM : 2.531,10.TL